Konya Beyşehir

Konya Beyşehir

Konya Beyşehir: Öncelikle, göl ve bir kısım Hitit dönemi anıtlarıyla, öne çıkan bir belde. Yani: bir yandan tarih ve bir yandan da doğal güzellikler.

ULAŞIM

Konya-Beyşehir arası uzaklık: 93 km. Beyşehir-Seydişehir arası uzaklık: 29 km.
Beyşehir’de trafik oldukça yoğun. Çünkü: önemli bir kavşak merkezidir. Doğusundan geçen: Konya-Isparta-İzmir kara Yolu ile batıya, Konya-Antalya kara yolu ile güneye açılan bir kapı gibidir.

Konya Beyşehir

TARİHİ

Beyşehir’de: MÖ. 2000-1200 yılları arasında: Hititler, Eflutunpınar ve Fasıllar bölgelerinde eserler bırakmışlar. Bu yıllarda: bölge Asur Devletinin zaman zaman istilasına maruz kalır. MÖ. 1200 yıllarında Frigler, bölgeye hakim olurlar.

Bunu takiben, Pisinya adında bağımsız bir devlet kurularak, bölgeye Psidya adı verilir. 7’nci yüzyılda, Lidyalılar, 546 yılında Persler, 333 yılında Büyük İskender ve takiben Romalılar, bölgede egemen olurlar.

1071 yılında, Malazgirt Zaferinden sonra, Selçuklu Türkleri, Beyşehir’de egemen olurlar. Anadolu Selçukluları devrinde, Beyşehir, çok önem kazanır. Sultan Alaeddin Keykubat, Kubad-ı Abad şehrini buraya kurarak, ikinci başkent yapar.

Anadolu’yu 1243 yılında Moğolların istila etmesi üzerine, Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman Bey, Süleymaniye (Beyşehir) şehrini kurar ve buradan bağımsızlığını ilan ederek Eşrefoğlu Beyliğini meydana getirir.

Eşrefoğlu Beyliği: 1326 yılında, Moğollar tarafından yıkılır. Daha sonraki dönemde, bölgede, Karamanoğulları ve Osmanlıların egemenliği görülür. 1476 yılında, Fatih Sultan Mehmet tarafından, bölge, Osmanlı egemenliğine alınır.

Konya Beyşehir

GENEL

KONUMU

Topraklarının dörtte birini Beyşehir gölü kaplıyor. Deniz yüzeyinde 1124 metre ve Konya Ovasından 100 metre yüksektedir. Dört bir yanı dağlarla çevrili, bir çukur alandır.

Bu yayla çukurluğunun ortasında Beyşehir Gölü ve güneybatısında ise küçük Beyşehir Ovası bulunmaktadır. İlçe ve çevresi, özellikle göl nedeniyle, uzun yıllardan beri yoğun ve önemli bir yerleşim bölgesi olmuştur.

TURİZM

Konya Beyşehir

Beyşehir ve çevresi, tarih ve tabiatı ile bir turizm cenneti sayılabilir. Doğal yönden bir Milli Park, arkeolojik yönden de bir açık hava müzesi hüviyeti taşır. Bunun içindir ki, tarih ve tabiat iç içe yaşıyor.

Fakat ne yazık ki; çevresi 120 km. olan gölün çevresinde: bir çevre yolu bulunmaması büyük eksiklik. Hele göldeki otuzu aşkın adalara çıkabilmek, hiç mümkün değil.

Bunun gibi, bu güzellikleri değerlendiren, göl kıyısında yeterli sayıda kurulmuş çardaklar, yalılar, park ve bahçeler yok.

KONAKLAMA

İlçede, 1 öğretmen evi ve 5 otel bulunuyor. Öğretmenevi, konumu itibarıyla, muhteşem bir yerde bulunuyor.

GEZİLECEK YERLER

Konya Beyşehir Taş Köprü

TAŞ KÖPRÜ

Evet, bu köprü, aynı zamanda baraj görevi de yapıyor. Tarihi: Anadolu-Bağdat demir yolu kurulması sırasında yapılmış. Kuzey güney yönünde uzanmış olup, 15 tane gözü vardır. Göze hoş gelen bir yapı olup, oldukça dayanıklıdır.

Yeni köprünün 1997 yılında açılması üzerine, taş köprü, taşıt trafiğine kapatılmıştır. Regülatörden, Çarşamba çayına dökülen sular, 216 km. civarında bir mesafe alarak, Konya ovasına ulaşır.

Kanal vasıtasıyla gölden ortalama 500 milyon metre küp su, alınmakta olup, bu suyla arazi sulanmaktadır.

Konya Beyşehir Eflatunpınar Hitit Anıtı

EFLATUNPINAR HİTİT ANITI

Beyşehir gölünün yaklaşık 6.5 km doğusundadır. Beyşehir ilçe merkezine ise 5 km uzaklıkta, Sadıkhacı köyü sınırları içindedir.

Hititlerin önemli kutsal şehirlerinden birinin, günümüze kadar gelebilen önemli dinsel anıtlarından biridir. Anıtı: Hamilton 1849 yılında keşfetmiştir. Ancak anıtın ilk planı bilinmemektedir.

Bir süre burada yaşadığına inanılan ünlü Eflatun’dan dolayı, bu adı aldığı sanılıyor. Aslında, Eflatun ile anıt arasında bir ilgi olması pek mümkün değil. Adı verilirken, renginden esinlenmiş olması ihtimali daha güçlüdür.

Konya Beyşehir Eflatunpınar Hitit Anıtı

Evet: Bu anıt, açık hava anıtlarından daha küçüktür. Ereğli’deki meşhur İvriz kabartmasını andırır.

Hitit imparatorluğunun son döneminde, muhtemelen IV Tuthaliya döneminde yapılmıştır. MÖ 13’ncü yüzyılın son çeyreğine rast gelen bu dönemde, anıtın bulunduğu bölgede, kral IV Tuthaliya’nın kuzeni Kuruntu hüküm sürmekteydi.

Anıtın kuzeyinden fışkıran güçlü pınarın suları: anıtın güneyine inşa edilen bir barajla kesilmiştir. Hitit döneminde yapılan en büyük su kompleksidir. Görkemli anıtta, anıtla bağlantılı havuz inşa edilmiştir.

Havuz

Düzgün taş duvarlardan inşa edilmiştir. 34 x 30 metre ölçülerinde büyük bir su havuzu bulunur. Taş havuz, kare biçimlidir. Dörtgen kesilmiş iri taşlarla yapılmıştır. Havuzun kuzey duvarı, birbiri üzerine simetrik olarak yerleştirilmiş, iri kesme taş bloklardan oluşur.

 

Kabartmalar

Bu yapının güney cephesine, önden tasvir edilmiş yüksek kabartmalar işlenmiştir. Yüzünü pınara çevirmiş muhteşem abidenin eni 7 metre ve yükseklik 4 metredir. En alttaki kabartma sırasında: 5 dağ tanrısı vardır.

Dağ tanrılarının ortada olan üç tanesinde bulunan 11 delik: havuza giden suyun aktığı kanala birleştirilmiştir. Kabartmaların bu özelliğinin: dağ ile suyun birlikteliğini simgelediği düşünülür.

Bunların üzerindeki kabartma gurubu, bir iç sahne ve bir de çerçeveden oluşur.

İç Sahne:

Üç bölümlüdür. Ortada: üst üste yerleştirilmiş iki cin var. Bunların solunda tahta oturan bir erkek, sağında tahta oturan bir kadın bulunur. Tanrı çiftinin Güneş Tanrısı ve Arinna Şehri Güneş Tanrıçası ya da Yeraltı dünyasının ve suların Güneş Tanrıçası olduğu tahmin edilir. Hitit anıtında, Dağ Tanrısı figürlerinin eteklerinde bulunan su delikleri, Hitit matkabı ile açılmıştır.

Bu sahnenin, iki yanındaki, ikişer blok üzerinde, üst üste yerleştirilmiş ikişer cin, tahtında oturan figürlerin üzerindeki kanatlı güneş kursunu  taşır biçimde betimlenmiştir.

Dış çerçeve:

Birbiri üzerine yerleştirilmiş, daha büyük boyutlu cinlerin taşıdığı ve sahnenin tümünün üzerini kaplayan, ikinci bir kanatlı güneş kursundan oluşur. Bu kabartma gurubunun iki yanında, yaklaşık 3 metre mesafede, havuzun taş duvarına yerleştirilmiş, tahtta oturan birer küçük boyutlu tanrıça var. Bunlar Pınar Tanrıçası olarak nitelendirilir.

 

Kabartma gurubunun karşısındaki güney duvarda:

Dörtgen kesme taşlarla inşa edilmiş, dikdörtgen platformun kuzey cephesindeki bir blok üzerinde: tahtta oturan bir tanrı ve tanrıça çifti görülür. Bunlar yüksek kabartma ile cepheden betimlenmiştir.

Bu kabartmanın önünde bir sunak, platformun önünde bir dağ tanrısı heykeli, dış cephesine havuzun güney duvarı boyunca, kabartma taş diskler bulunur.

Havuzun doğu duvarının ortasında: üzerinde iki kabartma bulunan bir blok var. Havuzun 15 metre güney batısında bulunan bir blok üzerinde, üç boğa protornu, havuz iç dolgusunda 12 boğa heykeli ve iki aslan figürü, havuzun tabanı üzerinde de küçük boyutlu adak kapları ele geçmiştir.

Hitit metinlerinde, büyük ve yağmur yağdırma törenlerinde kutsal havuzların kullanıldığından söz edilir. Hitit başkenti Hattuşaş şehrinde ve çeşitli göletlerde bulunan ve iç dolgusunda çok sayıda adak kabına rastlanan baraj gölleri ve havuzların ayinler için kullanıldığı tahmin edilir.

 

Aslantaş ve Fasıllar Stelleri

Eflatunpınar anıtının yakınlarında bulunan bu stellerin, anıtın üzerine dikilmek üzere hazırlandığı tahmin edilir.

Aslantaş’ın: bir çift leopar arasında bulunan ve Güneş Tanrıçasına ait taht olduğunu ve Fasıllar’ın ise bir çift aslanın arasında yer alan Dağ Tanrısının tahtı olduğu düşünülür.

1996 yılında, Konya Müze Müdürlüğünce, anıt çevresinde temizlik ve kazı çalışmaları başlatılmıştır. Çalışmalarda: anıtın, 3.34 x 3 metre ölçülerinde, dikdörtgen planlı bir havuzun parçası olduğu anlaşılmıştır. 1998 yılı çalışmalarında: anıtın alt kısmında, 5 adet daha tanrı kabartması bulunmuştur.

BEŞİK KAYASI (HİTİT TANRI HEYKELLERİ)

Beyşehir’e 18 km. uzaklıktaki, Fasıllar Köyündedir. 7 metre uzunluğunda, yekpare kayaya oyulmuştur. Bir örneği: Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir.

Konya Beyşehir Kubad-Abad Sarayı

KUBAD-ABAD SARAYI

Kubad, adaleti yerine getiren, Abad da şenlenen yer anlamına gelir. Beyşehir gölünün güneybatısındadır. Sultan Alaeddin Keykubad I. Tarafından, 1226-1236 yılları arasında yaptırılmıştır.

Basit bir saray olmaktan öte, sürekli ikamet için yapılmış Selçuklu yapılar topluluğudur. Türk saray külliyesinin en eski örneğidir. Ayrıca, günümüzde, planı bilinen tek Selçuklu saray külliyesidir.

Sultan ve Emirleri için yapılan saray ve kökler: çeşitli renk ve desendeki çinilerle süslenmiştir. Yapılan kazılarda: sarayın temelleri ve bölümleri, sarayda kullanılan yapı malzemesi, renkli camlar, kürkler, alçı dekorasyon cam, sikke, seramik ve çiniler bulunmuştur.

Sarayın çinileri: sır altı ve lüster tekniğiyle yapılmıştır. Ayıca: çeşitli formlarda çini mozaiklerde bulunmuştur. Bulunan çiniler: figürlü, geometrik ve bitkisel bezemelidir.

Konya Beyşehir Kubad-Abad Sarayı

Ayrıca, Baba İshak isyanı sırasında da, II. Keyhüsrev’in, burada olduğu söylenir. Bu harika yapının mimarı: Sadettin Köpek’in, Sultan II. Keyhüsrev’in emriyle Kubadabad’da öldürülmüş olması da, kaderin acı bir gerçeğidir. Ne yazık ki; Alaaddin Keykubat’ı kendisine hayran bırakan bu coğrafyada inşa edilen Kubadabad, bugün virane olmuştur.

PINARGÖZÜ MAĞARASI

Türkiye’nin en derin ve en büyük mağaralarından biri olarak kabul ediliyor. Gölün batı yakasında, Yenişarbademli’nin 11 km. batısında, Gölyaka orman yolu üzerindedir. Dünyanın, girişi en zor mağaralarından sayılmaktadır. Ağustos ayında, içinde 166 km. hızla rüzgar esmekte, ısı 5 derece olmaktadır.

Mağaraya, ilkin 1965 yılında, Türk Mağaracılar Derneği Başkanı Jeolog Dr. Timuçin Aygen girmiştir. Ancak: rüzgar, çağlayan, menderes ve kuyuların engellemesi yüzünden, yalnızca 12 çağlayan aşılarak 3 km. ilerleyebilmiştir. Mağaranın denizden yüksekliği: 1550 metredir.

Konya Beyşehir Gölü

BEYŞEHİR GÖLÜ

Türkiye’nin üçüncü büyük gölüdür. Aynı zamanda, en büyük tatlı su gölüdür. Tektonik-Karstik olaylarla oluşmuştur.

Kuzeybatından, güneydoğuya uzanır. Gölün sığ suları, bazı kışlar donmaktadır. Öyle ki, gölün üzerinden at arabaları ile geçilebilecek derecede donduğu olmaktadır. Bazı yıllarda, göl suları iyice çekilir. Güneyi ile bir kesim doğu kıyıları bataklık ve sazlıktır.

Gölün bulunduğu Milli Park alanı içerisinde; su sporları, dağ sporları ve av sporları yapma imkanı da vardır. Su ürünleri açısından: ekonomik değeri yüksektir. Ama yeterince yararlanılamıyor.

Bunun temel nedeni, göl canlılarının fazla ekonomik ve leziz bulunmayışı. Gölde, bolca tatlı su balığı bulunuyor. Bunlar: sazan, akbalık, kızılkanat, sıraz, gökçe, çamurca, kaya ve yılan balıklarıdır.

Gölün: 2 plajı, 22 adası ve çok sayıda kayalığı bulunur. Sığ sularda, derinlik ancak 100 metre sonra insan boyunu aşar. Elverişli kumsallar: güneydoğu, doğu ve kuzeydeki kumsallardır. Üstünler, Karadiken, Bademli kıyıları ile Budak, Kıreli ve Tolca kıyıları, en iyi plaj yerleridir.

Kıyılarda, henüz çevre ve kıyı kirlenmesi görülmemektedir. Ayrıca: önemli bir kuş üreme, barınma, beslenme ve konaklama merkezi durumundadır. Bu yönü ile, turizm açısından önem taşır.

SONUÇ

Beyşehir denilince, akla hemen göl geliyor. Yani: göl, buradaki hayatı her yönüyle etkiliyor. Beyşehir’e gittiğimde: pek fazla büyük olmayan bir yerleşim yeri, göl ve göl kıyısında Beyşehir Köprüsü yakınında güzel bir restoranda yediğim, göl balığının lezzeti aklımda kalmış.

Siz de, buradan geçerseniz, göl kıyısındaki restoranlarda, mutlaka balık yemeği deneyin, beğeneceksiniz.

Seydişehir tanıtımı.

Konya tanıtımı.

 

Hong Kong Kowloon

Hong Kong Kowloon

Burası, Hong Kong adasının kuzeyinde, Hong Kong adasından daha küçüktür, ancak nüfus olarak, adanın iki misli daha kalabalık nüfus barındırır. Hatta: burada kilometre kareye düşen 2.1 milyon nüfus, dünya çapında en yoğun nüfusu temsil etmektedir.

Bölge: “Ho Man Tin” ve “West Kowloon” ve “Mong Kok” olmak üzere, üç bölüme ayrılır. Deniz kıyısında, yani Victoria Harbour bölgesindeki bölüm: Tsim Sha Tsui olarak isimlendirilir.
Liman bölgesinde: Ocean Terminal, Ferry Terminal, Clock Tower, HK.Cultural Centre, HK Museum of Art, HK Space Museum, Inter Continental Hotel, Peninsula Hotel, Avenue of Stars (deniz kıyısında), HK Science Museum, HK Coliseum, International Mall Centre bulunur.

İç kısımlarda ise: Nathan Road (deniz kıyısından, iç kısımlara kadar uzanan uzun bir caddedir) caddesini takip ederseniz: Kowloon Mosque, Kowloon Park ve Jordan Street ile kesişen bölümü de geçip, cadde boyunca yürümeye devam ettiğinizde: Gascoigne Road caddesine varınca, sola dönüp biraz yürüdüğünüzde, sağ da “Jade Market” görülür.

Geri dönüp, yine Nathan Road üzerinde ilerlemeye devam ediyoruz. Tin Hau Temple, Temple Street Night Market ilerde solda Ladies Market ve caddenin sonuna doğru, solda Flowers Market görülür.

Evet, bu görebileceğiniz yerler hakkında: aşağıda ayrıntılı bilgi vereceğim, bu yazılanları okuyup, görmek istediklerinizi çekerek, kendinize, burada kalacağınız zaman ölçüsünde güzel bir gezi planı yapabilirsiniz. Benim size bu bölgede mutlaka görmenizi önereceğim yerler: Clock Tower, Avenue of Stars, HK Museum of History, HK Museum of Art, Temple Street Night Market, Ladies Market.

Hong Kong Kowloon

Işıklar Senfonisi

Her gece, limanın her iki tarafında, belirlenen binaların tepelerinde, renkli ışık gösterisi düzenlenir. Victoria Harbour kıyısında, bu gösteriyi izlemenizi öneririm. Central bölümünde yazdığım gibi, Guiness Rekorlar Kitabında, bu gösterinin, dünyanın en uzun süreli açık hava ses-ışık gösterisi olduğu belirtiliyor. Gerek Central bölümünden burayı, buradan ise Central bölümünde limandaki gösteriyi izleyebilirsiniz.

Hong Kong Kowloon

GEZİLECEK YERLER

 

OCEAN TERMİNAL

Bölgenin “Star Feribot” iskelesi, Tsim Sha Tsui mahallesinde iken; şehir merkezine park etmek zorunda olan, 40 bin tonluk lüks kuruvaziyer gemileri, buraya yanaşırlar. Uzaktan bu lüks gemileri izlemek keyiflidir.

 

Deniz Kıyısı

Star Ferry terminalinde, doğu yönünde yürürseniz: “Tsim Sha Tsui Waterfront Promenade” denilen yerde bulursunuz. Buraya yolunuz düşerse, bir gündüz bir de gece buraya gelmeyi sakın ihmal etmeyin. Çünkü: gece şehrin manzarası bir başka güzeldir.

Ayrıca: eğer şehri ziyaret zamanınız Çin Yeni Yıl kutlamalarına denk gelirse, şehirdeki havai fişek gösterilerini en iyi izleyebileceğiniz yer burasıdır.

Hong Kong Kowloon

Hong Kong Kowloon

Hong Kong Kowloon

 

TSİM SHA TSUİ MAHALLESİ

Bu mahalle: yarımadanın ucunda, deniz kıyısındadır. Bölgenin en hareketli yeridir.

Hong Kong Kowloon

Hong Kong Kowloon

 

Tsim Sha Tsui Clock Tower

Hemen deniz kıyısındadır.
Bu saat kulesi: 1975 yılında yıkılan, bir zamanların büyük demiryolu istasyonundan kalmadır. Kowloon Canton Tren İstasyonunun bir parçasıdır ve 1915 yılında yapılmıştır. Kule: kırmızı tuğla ve granitten yapılmış ve 44 metre yüksekliktedir.

Tepesinde ise, 7 metrelik bir paratoner bulunmaktadır. 1990 yılından bu yana “ulusal anıt” ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Buranın en büyük özelliği: Çinli göçmenlerin, şehre gelirken varış noktası olarak “Canton Tren İstasyonunu” kullanmaları ve bu saat kulesini gördüklerinde yeni hayatlarının başladığını düşünmeleridir. Yeni istasyon daha iç bölgede, yapılmıştır.

Hong Kong Kowloon

Hong Kong Kowloon

 

Çin El Sanatları LTD.

Star Hause, 3 Salisbury Road, Tsim Shau Tsui bölgesindedir.
Burada: mücevher, el sanatları ve sanat ürünleri satılmaktadır. Evet, özellikle “yeşim” taşı veya başka değerli taş almayı düşünenler, burayı ziyaret etmelidirler.

Hong Kong Kowloon

 

Harbour City

Star Feribot iskelesinin yanındadır.
Burası, şehrin en büyük alışveriş merkezlerinden birisidir. Burada, lüks markalar ve enfes yemekler, eğlence ve oteller bulunmaktadır. Lüks mağazalarda: moda ve trend markaların geniş ürün yelpazesi sunulmaktadır. Mallar, orta fiyat aralığındadır.

 

Elements

Austin Road West bölgesindedir.
2007 yılında açılan bu alışveriş merkezi, şehrin mega alışveriş merkezlerinden birisidir. Burada: zengin alışveriş hedefleyen 5 temalı alışveriş bölgesi vardır. Bu temalar: Metal, ahşap, su, ateş ve toprak.
Dükkanlar: Kowloon MTR istasyonunun yukarısındadır.

 

Sham Shui Po

Burası, şehrin en büyük bilgisayar ve elektronik cihazlarının satıldığı merkezdir. Çevredeki “Apliu Street” caddesinde: Pazar tezgahlarında: cep telefonları ve küçük elektronik cihazlar bulup satın alabilirsiniz.

 

Cheung Sha Wan Road

Sham Shui Po bölgesindedir.
Burada, şehrin en çekici moda tasarımcıları, yarattıklarını satmaktadırlar. Sokak her ne kadar bir kaos ortamı yani karışıklılık yansıtsa da, kendinize uygun bir şeyler bulup satın alabilirsiniz.

Hong Kong Kowloon

Avenue of Stars-Yıldız Caddesi

Tsim Sha Tsui sahili boyunca; Ocean Terminalin tam ters yönünde yürürseniz: Hollywood bölgesindeki “Walk of Fame” denilen yerin bir uyarlaması, benzeri bir yıldızlar sokağına rastlayabilirsiniz.

Çok sayıda yerel film yıldızı, “Avenue of Stars” denilen sokaktaki ıslak beton zeminde el ve ayak izlerini bırakmışlardır. Burada, ayrıca ünlü sinema efsanesi “Bruce Lee” nin bir heykeli bulunuyor. Gerek bu heykel ve gerekse yerdeki yıldızlarda ismi yazılı sanatçılar, Kanton sineması hakkında, ziyaretçilere bilgi veriyor.

 

Wong Tai Sin Temple

Şehrin en renkli, en büyük ve en faal “Tao”cu tapınaklarındandır. Wong Tai Sin MTR istasyonunun hemen yanındadır. Giriş ücretsizdir.

Tapınak: ölümünden sonra yarı tanrı olarak kabul edilerek büyük saygı gösterilen Zhejianglı bir çobana adanmıştır. Tapınağın içinde: 3 salon bulunmaktadır. Bu salonlar. Taocu, Konfüçyüsçü ve Budacı inananlara ayrılmıştır. İçerisi: refaha kavuşmak için dua eden ve şans zılgıtları çalan bölge sakinleriyle doludur.

 

Honk Hong Culturel Centre

Salisbury Road üzerindedir.
Saat kulesinin hemen yanındadır. Bu kültür merkezi, gösteri sanatlarına ayrılmıştır. Dünyanın en güzel manzaralarından birine bakmasına rağmen, ön cephesinde ne yazık ki, pencere bulunmamaktadır.

Bu ve benzeri özellikleri nedeniyle, şehrin en ünlü çirkin binası olarak bilinir.
1989 yılında açılmıştır. İç mekanı ve lobisi, çok etkileyicidir. Burada bulunan 2 büyük konser salonunda, Honk Hong Filarmoni Orkestrası konserler verir. Ayrıca, bir tiyatro salonu, bir kütüphane, sergi salonu, mağaza ve barlar bulunur.

 

Honk Hong Museum of Art-Sanat Müzesi

Salisbury Road üzerindedir.
Kültür merkezinin yanında, Space Müzesinin hemen arkasındadır. Bu müzede, resim ve kaligrafi koleksiyonu bulunuyor. Galerilerde: Çin seramikleri, pişmiş toprak, gergedan boynuzu ve Çince resimler sergileniyor.
Buraya yolunuz düşerse, özellikle: Honk Hong resimleri ve fotoğraflarına ait koleksiyonu görmenizi öneririm.

 

Honk Hong Museum of History-Tarih Müzesi

Chatham Road South üzerindedir.
Burada: özellikle, Hong Hong şehrinin, 6 bin yıllık, tarihi ve kültürel geçmişine ait büyüleyici bir sergi bulunmaktadır. “The Honk Hong Story” isimli bu sergiyi görmenizi öneririm.Özel sergiler: 1-3 aylık dönemlerde değişiyor.

 

Honk Hong Science Museum

2 Science Museum Road üzerindedir.
Chatham Road South’un birkaç blok yukarısındadır. Bu müzede: eski yelkenlilerden, en son teknolojiye kadar, hemen her şeyin nasıl çalıştığını öğrenmek mümkündür. Bu müze, öncelikle çocuklara yöneliktir. Burada, çocuklar için matematik bulmacaları ve üst katta optik illüzyonlar bulunuyor.

 

Honk Hong Space Museum

Salisbury Road üzerindedir.
Hemen kültür merkezinin yanındadır. Oldukça küçük bir müzedir. Müze yapısının kubbe tasarımı ilgi çekmektedir. Müze içinde, yerçekimsiz ortamda, çeşitli deneyimler yapılabilen sergiler bulunmaktadır. Ayrıca, yine bu müze içinde “gökyüzü gösterileri” ve “IMAX” filmleri izlenen bölümler bulunuyor. Evet, özellikle bu gösteri 10-15 yaşındaki çocuklar için çok eğlencelidir.

 

Lei Cheng Uk Han Tomb and Museum

41 Tonkin Road üzerindedir.
Bu antik yer altı mezarlığı: 1955 yılında bulunmuştur. Tarihinin, Han hanedanı (MS.25-220) dönemine kadar gittiği düşünülüyor. Mezar odaları, beşik tonozludur ve hemen yakınlardaki bir toplu konutun temel kazısı sırasında bulunmuştur. Sergi salonunda: mezarın kazılması sırasında ortaya çıkarılan çömlek parçaları ve malzemeler görülebiliyor.

Hong Kong Kowloon

Kowloon Park

Nathan Road’ın birkaç blok üstündedir.
Burada: güzel fıskıyeler, yürüyüş yolları ve bahçeler bulunmaktadır. Eğer hoş bahçeler, kuş kafesleri, müzeler, kapalı ve açık yüzme havuzları görmek isterseniz, burayı ziyaret etmelisiniz. Şehrin en iyi yüzme havuzu kompleksi ve daha birçok spor tesisi, burada bulunmaktadır. Güvenli bir yer arayan, her yaştan insan burayı ziyaret etmektedir.
Parkın, güneydoğu köşesindeki “cami”, 3 katlı ve 4 minarelidir ve şehrin en büyük camisidir. Çünkü, Honk Hong şehrinde, yaklaşık 100 bin civarında Müslüman yaşamaktadır.

 

Deniz Emniyet Müdürlüğü

Canton Road yolundadır.
Tarihi geçmişi, 1884 yılına kadar uzanan bu yörede, dükkanlar ve restoranlar önemli bir cazibe merkezi oluşturmuştur. Ayrıca: Deniz Emniyet Müdürlüğü binası, cazip bir sömürge dönemi yapısı olarak dikkat çeker.

 

Peninsula Hotel

Salisbury Road üzerindedir.
Kültür merkezinin karşısındaki tarihi bir oteldir. 1928 yılında açılmıştır. Otelin lobisi, şehrin sosyete nüfusunun buluşma yeri olmuştur. Günümüzde de, otelin konukları: restore edilmiş, yaldızlı tavanın altında otururlar.

Özellikle, ikindi çayı ve akşam kokteylleri saatinde, otelin orkestrası, ziyaretçilere müzik ziyafeti sunmaktadır. Ama, burayı ziyaret etmek isterseniz, kıyafetlerinizin uygun olması gerekmektedir.
Evet, otel yapısı, yakın zaman öncesinde 32 katlı kule ile genişletilmiştir.

Hong Kong Kowloon

Nathan Road

Peninsula Hotelin hemen yanındadır. Kıyıdan başlar, iç kesimlere kadar gider, uzun bir caddedir.
Bölgenin bu ana caddesi: 19’ncu yüzyılda, dönemin koloni valisi Sir Matthew tarafından düzenlenmiş ve onun adını almıştır. Caddenin yapımı sırasında, bu ıssız bölgeye, iki yanına ağaçlar dizili bir bulvar yapmanın saçma olduğu konusunda fikirler ileri sürmüşlerdir.

Ancak, günümüzde, bu cadde, şehrin en meşhur alışveriş caddesidir. Bu alışveriş caddesinde: dükkanlar, oteller ve restoranlar bulunmaktadır. Buradaki mağazalarda: ucuz elektronik cihazlar doludur. Ancak, buranın en büyük ünü: bu ucuz elektronik cihazların büyük çoğunluğunun sahte olmasıdır. Bu yüzden, Hong Kong’lular, elektronik cihaz satın almak için burayı tercih etmezler, buna dikkat edin.

Hong Kong Kowloon

Granville Road

Burada: yerel markaların ürünleri, orta fiyatlı gençlere ait ürünler ve moda fabrikalarının ürünlerinin satıldığı butikler bulunmaktadır. Hong Kong Politeknik Üniversitesine yakın olması nedeniyle, üniversite bünyesinde bir moda tasarım okulu bulunmaktadır. Alışveriş yapmasanız da, burayı görmenizi öneririm.

Hong Kong Kowloon

MONG KOK MAHALLESİ

Burada: 1 km. kareden küçük bir alanda, yüzlerce dükkan ve Pazar bulunur.

 

Portland Street-Şehrin Kırmızı Bölgesi:

MTR Mong bölgesinde”Kok” istasyonu, güneyindedir.
Bu bölgede: karaoke barlar, saunalar, genelevler ve restoranlar bulunmaktadır. Yani: Hong Kong şehrinin, bir anlamda “Kırmızı Bölgesi” burasıdır. Büyük sokakta: çeşitli sokak gıdacıları ve renkli karakterleri de görebilirsiniz. Özellikle, akşamları parlak neon ışıkları yanarken gitmenizi öneririm.

Ancak, burayı ziyaret ederseniz, size en büyük önerim: “sakın kişilerin fotoğrafını çekmeyin, yani yanınızda fotoğraf makinası bulundurmayın” Aksi halde, başınız derde girebilir. Yoksa, bunun dışında, sokak güvenlidir.

 

Hong Kong Coliseum

Cheong Wan Road üzerindedir.
Burası: 12.00 koltuk kapasiteli, çok amaçlı bir salondur. Salonda: spor etkinlikleri ve konserler düzenlenmektedir.

 

Langham Place

Burası, 15 katlı bir alışveriş merkezidir. Burada: aksesuarlar, elektronik cihazlar ve gündelik giysiler satın alabilirsiniz. 300’den fazla dükkan var. Bölgede: “Yılbaşı Etkinlikleri” burada düzenleniyor ve yılbaşı geri sayım festivali, burada hazırlanan “dijital gökyüzü” altında düzenleniyor.

Ayrıca: yine, yıl boyunca canlı müzik gösterileri, sanat sergileri ve özel etkinlikler de burada düzenleniyor. Yani, burası bir anlamda, alışveriş merkezi olması yanında, bölgenin etkinlik merkezidir.

Kowloon Ladies Market

Kowloon Ladies Market

 

Ladies Market-Tung Choi Street

Mong Kok MTR istasyonu çıkışında, Tung Choi Street üzerindedir.
Burası, şehrin en büyük açık hava alışveriş merkezidir. 1 km. uzunluğundaki cadde üzerinde, 100’den fazla dükkan ve binlerce tezgah bulunmaktadır. Aslında, burada fiyatlar diğer alışveriş mekanlarına göre ucuz olmasa da, satıcıların çeşitliliği ve kaos ortamı, özellikle turistleri buraya çeker.

Buranın öne çıkmasının en büyük nedenlerinden birisi de: hemen yakınlarda bulunan Temple Street Night Market’dir. Evet, burada özellikle, orijinal markalı çeşitli malların sahtelerini daha uygun fiyatla bulabilirsiniz. Yaya bölgesinde, şehrin en önemli zincir markalarının mağazalarını bulabilirsiniz.

Evet, burada bulup satın alabilecekleriniz: her yaştaki kadınlar için giyim ve aksesuar var. Ayrıca: saat, kozmetik, çanta, ev eşyası, cd’ler de bulup satın alabilirsiniz.

 

Mong Kok

Mong Kok MTR istasyonu yakınındadır.
Burası: tüketici elektroniği ve bilgisayar satışı için en popüler yerlerden birisidir. Özellikle, üst katlarda, aradığınız malları ve cihazları daha ucuz fiyattan satın alabilirsiniz. Zaten, üst kat dükkanları da, yerel halk arasında ünlüdür. Eğer, cep telefonu isterseniz “Yuen Street” üzerinde bulunan “Fa Yuen” binasına gidebilirsiniz.

“Sin Tat” denen alışveriş merkezi de, özellikle “Ipone” cep telefonu satın almak isteyenlerin uğrak yeridir.

Buralarda yapmanız gereken tek şey: fiyatı bir etiketle sabitleştirilmemiş olan cihazları alırken, iyi pazarlık etmeniz, uluslar arası garanti belgesi edinmeniz ve aldığınız ürün ve cihazın gerçek olup olmadığını anlamanızdır.

Kowloon Temple Street Night Market

 

Temple Street Night Market

Jordan Road yolundadır ve şehrin en canlı pazarıdır. Yau Ma Tei MTR istasyonu C çıkışından sonra, Temple Street Man Ming Lane bölgesine kadar yürümeniz gerekiyor. Gece yarısına kadar hemen her şey satılan tezgahlar var.

Burada: hediyelik eşyadan, giysiye ve elektronik cihazlara kadar her şeyi bulup satın alabilirsiniz. Ancak, sakın pazarlık yapmayı unutmayın. Hani, pazarlık genellikle Müslüman ülkelerinde yapılır derler ama, unutmayın ki, Hong Hong şehrinde, üzerinde fiyat etiketi olmayan tüm ürünler için pazarlık yapabilirsiniz ve yapmalısınız.

Gece, bu bölümde, ucuz deniz ürünleri yiyebileceğiniz sokak tezgahları da bulunur. Burada özellikle: Çin ipeği giysiler, oyuncak, elektronik, ucuz deri eşya gibi mallar bulabilirsiniz.
Evet, burada alışveriş dışında, biraz önce de söylediğim gibi, açık alanda yerel lezzetleri tadabileceğiniz yerler ve Pekin operası aryaları söyleyen müzisyenler, avuç ve yüz okuyan falcılar, kart ve zar kullanan bahisçiler görebilirsiniz. Hatta: profesyonel Çinli santraç oyuncuları da meydanda birbirleriyle santraç oynarlar.

Bu arada: “Temple Street” güneyinde: Çin sokak gıda yemekçileri çok meşhurdur. Buralarda: özellikle “deniz ürünleri” yenilebilir. Hatta: yerel ürünleri tatmak isterseniz, “kurbağa” yada “istiridye omleti” deneyebilirsiniz.

 

Sneakers

Fa Yuen Street üzerindedir.
Şehirdeki gençlik, spor yapmak için ayakkabılarını, buradan satın alırlar. Burada, dünyanın her yerinden gelen, en son tasarım ürünü spor ayakkabılarını bulmak mümkündür.

Hong Kong Kowloon

DİĞER YERLER

 

Kowloon Bird Garden

 

Yuen Po Street-Bird Garden

Nathan Road, Boundary Street caddesine kadar uzanır. Prince Evward Street West’in ötesinde ise, Boundary Street yakınlarında, muhteşem güzel bir kuş bahçesi bulunur.

Çinlilerin en yaygın olarak baktıkları ötücü kuşlar, her gün kafesleriyle, burada dolaştırılmaya çıkarılır. Bu kuş bahçesinde: kuşlar, gelip geçenleri ötüşleriyle eğlendirirler. Bu bahçede, ayrıca satılık kuşlar ve orijinal el yapımı kuş kafesleri bulmak mümkündür. Ancak, elbette buradan kuş satın alırsanız gerek ülke dışına çıkarma ve gerekse Türkiye’ye sokmada sorun yaşayacağınızı unutmamanız gerekir ki, almamanızı öneririm.

Kowloon Jade Market-Jade Street

Jade Market-Jade Street

Yau Ma Tei, Kansu Street ve Battery Street köşesindedir.
Yeşim taşı: Çin kültüründe “güzellik ve saflık” demektir. Jade market: yeşim taşı malzeme kullanılarak takılar yapılan en ünlü alışveriş mekanlarından birisidir. Burada, 400’den fazla tezgahta yeşim taşından yapılmış: yüzük, bilezik, kolye ve küpe satılmaktadır.

İyi şans getirmesi için, siz de buradan yeşim taşı, bir hayvan figürü, hatta doğum tarihinize göre, Çin takviminde bilinen bir yeşim taşı hayvan figürü satın alabilirsiniz.

Bu arada “yeşim taşı” hakkında biraz bilgi vermekte yarar var. Yeşim taşı: koyu yeşil, sarı, kahverengi ve beyaz renkte olabilir. Ama, en kaliteli yeşim taşı “saf yeşil” renktedir. Ama, bu aynı zamanda çok pahalıdır. Çoğu parçalar, sarı renklendirilmiştir. Ama satın alırken, dikkat etmeniz gereken en önemli konu: aldığınız parçanın kahverengi veya gri bitmemiş olmasıdır.

Disneyland

Hong Kong Stanley

Hong Kong Aberdeen

Konya Ereğli İvriz Yazılı Kaya Anıtı

Konya Ereğli İvriz Yazılı Kaya Anıtı

Konya Ereğli İvriz Yazılı Kaya Anıtı: Ereğli ilçesinden, İvriz köyü istikametinde, güneye gideceksiniz. Yaklaşık 10 km. lik kıvrılarak giden asfalt yol. Ama problemli bir yol değil. Yolun her iki yanı yemyeşil kiraz ve elma bahçeleri ile dolu.

Özellikle, mevsim uygun ise, buraya özgü beyaz kirazdan mutlaka almalısınız. Evet, Anıtımız, İvriz köyü sınırları içinde ve İvriz çayının kaynağının kenarında.

Sonradan yazmak istedim ama yine de belki unuturum diye hemen belirteyim, dönüşte mutlaka buraya has cevizli sucuk almayı sakın unutmayın.

İVRİZ KAYNAK SUYU VE İVRİZ KÖYÜ PİKNİK ALANI

Muhteşem bir kaynak suyu, çok soğuk, hani derler ya, “karpuz çatlatan” cinsten. Muhteşem hızla akıyor. Anıtın bulunduğu bölümde, üstüne köprü yapılmış, bu köprüden geçilerek, anıtın yanına gideceksiniz.

Kaynak, ancak tek bir insanın sığabileceği genişlikteki bir mağaradan çıkıyor. Kaynağın çıktığı mağaranın çevresindeki ağaçlara insanlar bez parçaları bağlayarak dilek tutmuşlar. Burada, her yanınızdan sular akıyor. Mevcut fındık ağaçları ayrı bir güzellik katıyor.

Özellikle; yaz mevsiminde, çevre sıcaktan bunalırken, burada kazaksız oturamazsınız, çok serin. Ama, bu serinlik ayrı bir güzellik katıyor. Ayrıca, burada, kendi havuzlarında ürettikleri alabalıkları, çok değişik şekillerde pişirerek müşterilerine sunan kır restoranları var.

Izgarada veya tereyağında pişirilmiş alabalık, yanında sumak ve kırmızı biberli çoban salatası ve hakiki Ereğli şalgam suyu. Bu menüyü mutlaka deneyin.

İVRİZ KAYA ANITI

Kayanın üzerindeki bu figürler, ilk olarak 1875 yılında Rahip Davis tarafından çizimleri yapılarak dünyaya tanıtıldı.

Dünyadaki ilk yazılı tarım anıtı ve dünya tarihindeki ilk yazılı kabartma kaya anıtı olma özellikleri var. Önemi, buradan gelmekte. Aramileşmiş, Geç Hitit dönemine ait en önemli sanat yapıtlarındandır.

Zaten, gerek tanrı ve gerekse ona tapınan kişi yani kralın yüz hatlarında, diğer Hitit kabartmalarından farklı olan hususlar var. Buna göre, bazı Hitit anıtları, Hititlerin kendileri tarafından değil, eğittikleri veya uygarlaştırdıkları yerel halk tarafından yapılmıştır. Bu anıt ta bu söyleme uygundur.

MÖ.727-742 yılları arasında, Kral Varpalavas tarafından yaptırıldığı tahmin edilmekte. Yani; yaklaşık 2700 yıllık bir anıt. 4.20 x 4.20 metre ölçülerinde, kaya zemin üzerine, kabartma tekniğiyle yapılmış. Aynı zamanda, Asur ve Frgy etkileri de görülmekte. Tuvana krallığından, günümüze gelebilmiş bir eser. Tuvana krallığı; başkenti Ereğli olan ve ön Hititler tarafından kurulan bir krallık.

Anıtta: bölgenin kralı Varpalavas ile, Fırtına Tanrısı Tarhundas tasvir edilmiş. Tanrı Tarhundas figürü, Krala göre daha büyük yapılmıştır.

Tarhundas; krala göre daha büyük ölçüde, ellerinde üzüm salkımı ve buğday başaklarını tutuyor. Çünkü;  Tarhundas, aynı zamanda bolluk ve bereket tanrısı olarak da değerlendiriliyor.

Tanrının karşısındaki kral ise, daha küçük ve dua eder durumda tasvir edilmiş. Tasvirdeki objelerin giysileri; geç Hitit sanatının özelliklerini yansıtmakta.

Özellikle: tanrı figürü; kuvvetli bir insan görünümünde. Kol ve bacak adaleleri dikkat çekici. Üzerinde: dizlerini açıkta bırakan, kısa kollu, vücuduna yapışık giysi var.

Dönemin karakteristik özellikleri; madeni kemeri, uçları sivri ayakkabıları, saç ve sakallar. Başında boynuza benzer kurdelalar ile süslü sivri bir külah var.

Kral Varsapalas ise; geometrik motifli ve püsküllü eteği olan uzun bir giysi ile, ucu saçaklı manto giymiş. Başlığı: boncuk dizileri ile süslenmiş.

Kralın, iri boncuklu kolyesi, küpesi, bilezikleri de, arami takılarına benzemektedir.

Özellikle giysisi incelemeye değerdir. Üzerindeki işlemelerde Frigya kralı Midas’ın lahdinde bulunan “dörtgen desen” var. Bu desen genellikle “gamalı haç” olarak tanınıyor. Bu motif: Kıbrıs ve Truva’da yapılan kazılarda da bulunda ve dünyaca tanındı.

Figürlerin yanında, o  dönemde Hama harfleri olarak bilinen işaretler var. Bunlardan üç satırı, Tanrının yüzü ile yukarı kaldırdığı sol kolu arasındadır. Dört satır ise, ona tapan kralın arka planına oyulmuştur ve daha aşağıda hiyeroglif yazılı satırlar vardır.

Her iki figürün arasında bulunan, hiyeroglif yazıda: ” Ben hakim ve kahraman Tuvana Kralı Varpalavas; sarayda bir prens iken, bu asmaları diktim, Tarhundas onlara bereket ve bolluk versin” yazılı.

Her ikisinin de ayaklarında uçları kıvrık botlar var.

Kral Varpalavas; yöredeki Hitit ve Luwi kökenli halk için, bu anıtı yaptırırken, tanrı ve kral ilişkilerini simgesel olarak gözler önüne sermiş. Anadolu’daki uygarlığın köklerinin ne kadar eski olduğu ve bu köklerin tarıma verdikleri önemin sanata yansıması açısından, anıtın önemi büyük.

Ayrıca, anıt 2700 yıl önce, burada yetiştirilen üzüm ve buğday hakkında bilgi vermesi bakımından ilginç. Tüm bunların yanı sıra, binlerce yıl önce, burada bir üzüm tarımı yapıldığı kesin.

Bunun sonucu olarak ise; mutlaka şarap üretimi de yapılmış olabilir ve bu durumda, bugünkü şarap üretiminin, geriye dönük Anavatan’ının belirlenmesi açısından, bu anıt bir simge olabilir. Zaten; günümüzde, bir şarap markası tarafından, amblem olarak kullanılıyor.

ANITIN BUGÜNKÜ DURUMU

Bugün anıtın ön kısmındaki toprak parçasında, dikdörtgen şeklinde oyuk var. Bunun sebebi ise; Anıtkabir’in yapımı sırasında, büyük kurtarıcımız Atatürk’ün mezarına, Türkiye’nin farklı yerlerinden toprak parçası götürülmesi sırasında, İvriz toprağından da, bu onurlu katılımın yapılmış olması imiş. O kısım doldurulmamış ve halen öyle duruyor.

Anıt bugün korumasız. Sapan taşlarına, havalı tüfek saçmalarına ve fişeklere hedef olmuş durumda. Ayrıca; doğal tahribat nedeniyle, derin çatlaklar oluşmuş. Yağmur ve kar sularının biriktiği bu çatlaklar, donan suyun daha sonra erimesiyle, giderek genişlemekte.

Anıtın, kar, yağmur suları ve dış etkenlerden korunması için, beton bir şemsiye ile kapatılması ve çevre düzenlemesi ile, anıtın tabanına akan gölet sularının izolasyonunun yapılması düşünülmüş. Ancak, bu beton şemsiyenin ayaklarının dikilebilmesi için, sanırım anıta Sit alanı olarak ayrılan alan yetmemiş. Çünkü, bu alan, yalnızca anıtın önünden 5-6 metre kadar ilerisi.

Bir kısım alanın kamulaştırılması gerekli. Ama, öğrendiğime göre, Valilik ile, bu alanın halen sahibi olan Teaş arasında yapılan yazışmalar sonucu, Teaşa ait olan bu bölümün kamulaştırılması için, Teaş tarafından olumlu cevap verilmemiş.

Ülkemizde, sahip olduğumuz birçok tarihi hazine gibi, dünya insanlık tarihi açısından son derece önemli olan bu kaya anıtını da mutlaka koruma altına almak gerek. 2700 yıllık tarih yok olmak üzere. Yok olduktan sonra ise, sorumluların kimler olduğunun hiçbir önemi yok bence.

Biliyor musunuz ki, ülkemizde, birçok insanın yerini bile bilmediği bu anıt, her yıl binlerce yabancı turist tarafından ziyaret edilmekte. Bunu, yani yabancı turistleri, yöreye gittiğinizde göreceksiniz.

Ama, yok olmak üzere. Siz gittiğinizde göreceksiniz ama çocuklarınızın çocukları büyük olasılıkla, bu anıtı göremeyecek, bu tür dünya mirası anıtları göremeyecekler.

Çünkü, yıkılacak, yıkılmak üzere. Mısırda olduğu gibi, hani orada burnu olmayan sfenk heykeli var ya, bizim anıtta, zaman içinde parça parça yok olacak. Bu anıtın resmide, yalnızca bir şarap firmasının şarap etiketinde bir amblem olarak kalacak.

SONUÇ

Bölgeye yakın olanlar için, bir hafta sonu kaçamağı yapmaya değer. Uzak olanlar ise, mutlaka bir gün ayırıp, Toros Dağlarına sırtını dayamış, bu güzel ve gizli cenneti keşfetsinler.

Ereğli tanıtımı.