Bolu Göynük

Bolu Göynük

Göynük ilçesine, birkaç kez gittim. Bir keresinde gezmeye ve bir keresinde ise Akşemsettin Şenlikleri için gittim. Ana yoldan ayrıldıktan sonraki yol, yani ilçeye varmadan önceki yol biraz sıkıntılı.

İlçe: biraz önce de sözünü ettiğim gibi, Akşemsettin ile anılıyor. İlçenin hemen ortasından bir çay geçiyor. Zafer kulesi, ilçenin bir simgesi olmuş. İlçe dışında ise, özellikle Sünnet gölü nü; doğa severlere ısrarla öneririm, mutlaka zaman ayırın ve burada, bir-iki gün tatil yapın.

Bolu Göynük

ULAŞIM

Göynük-Bolu arası uzaklık: 97 km. Göynük-Adapazarı arası uzaklık: 90 km. Göynük-Akyazı arası uzaklık: 97 km. Göynük-Taraklı arası uzaklık: 28 km. Göynük-Eskişehir arasındaki uzaklık: 210 km. Göynük-Bilecik arasındaki uzaklık: 85 km.

Göynük-İstanbul arası uzaklık: 230 km. Göynük-Ankara arası uzaklık: 220 km. Göynük-Mudurnu arası uzaklık: 52 km.

TARİH

Bölgede bilinen ilk yerleşimciler, Frigler zamanında başlamıştır. Daha sonra Lidyalılar, Persler ve Makedonyalı İskender görülür. MÖ.279-74 yılları arasında ise, Bitinya krallığı egemenlik kurar. MÖ.74 yılında ise, bu kez Romalılar var. Göynük’te Himmetoğlu köyünde, Çatak hamamı diye bilinen yerdeki hamam kalıntıları, Romalılardan kalmıştır.

Şehrin, Romalılar dönemindeki adı: Koinon Gallicanan.

Daha sonra, Bizanslılar bölgedeki hakimiyeti ele geçirirler. Göynük’te, Bizans döneminden kalma eserlere: Susuz, Kilciler, Boyacılar, Kayabaşı, Narzanlar köylerinde görülmektedir.

1071 yılından sonra ise, Türkler bölgede görülürler. Bölgedeki ilk Osmanlı akınları, 1292 yılında görülmeye başlar. 1323 yılında, Osman Gazi döneminde, yöre, Osmanlılar tarafından ele geçirilir. 1330 yılları gibi, Orhan Gazi’nin oğlu Gazi Süleyman Paşa, yörede hakimiyeti ele geçirir. 1811 yılında, Bolu Livası kurulmuş ve Göynük, bu Liva’ya bağlı kaza olmuştur.

Göynük: 1923 tarihinde, Bolu ilinin ilk ilçesi olarak tarihe geçmiştir.

1987 yılına gelindiğinde ise, Göynük, kentsel SİT alanı ilan edilmiştir.

Bolu Göynük

GENEL

Bölgenin coğrafi durumu değerlendirildiğinde: çok yüksek olmayan engebeli bir alanda bulunduğu görülür. İlçenin güneyinde: Himmetoğlu ovası var. Bu ovanın uzunluğu: 17 km ve genişliği 5 km. dir.

İlçe merkezi, 2 vadi ve 5 tepe üzerinde kurulmuştur. % 40’lara varan eğimli tepelerde kurulan yerleşim, 1951 yılı imar planı ile, 1967 depreminde, önemli bir bölümünü kaybetmesine rağmen, bu güne kadar gelmeyi başaran evleriyle “az bozulmuş bir Osmanlı kasabası” görünümündedir. Yeni yapılaşmanın, eski mimari dokunun öğelerini  taşıması nedeniyle, tahribatın etkisinin azaldığı söylenebilir.

İlçe insanının ekonomik faaliyetleri: tarım, ormancılık ve hayvancılık üzerine yoğunlaşır. Tarımsal ürünlerden en fazla üretilenler: buğday, arpa, patates ve elma. Hayvancılık olarak ise: kıl keçisi ve koyun besiciliği ağırlıktadır.

Eskiden yörede yaygın olarak yapılan ipek böcekciliği günümüzde etkinliğini yitirmiştir. Bunun üzerine, bol miktarda bulunan dutluklar sökülmüş ve yerine günümüzde, meyve ağaçları ve sebze bahçeleri yoğunlaşmıştır.

Göynük yöresinde, besi tavukçuluğu da ileri düzeydedir. Yol üzerinde mutlaka dikkatinizi çekecek tavuk fabrikaları var. Bu fabrikalarda: bir baştan canlı olarak, ayaklarından çengellere asılan tavuklar, fabrikanın içinde geçirilen çeşitli evreler sonucunda, diğer baştan, paketlenmiş olarak çıkıyor.

Ben şahsen bunlardan birini gezdim ve kullanılan teknoloji karşısında gerçekten gurur duydum. Hatta, gezimiz için bile, kıyafet zorunluluğu vardı ve kullanılan teknoloji gerçekten ileri düzeydeydi.

AKŞEMSETTİN

15.yüzyılda yaşamış alimlerden biridir. Aynı zamanda, çok yönlü Türk bilim adamıdır. Tarihte, mikroorganizmalardan bahseden ilk bilim adamıdır. 1389 yılında Şam’ da doğmuştur.

Hacı Bayram Veli’nin müridi ve Fatih Sultan Mehmet’in hocasıdır. İstanbul’un manevi fatihi olarak da anılır. Çünkü, İstanbul’un fethi sırasında, genç Sultan’ı teşvik ederek, zaferin kazanılmasında önemli katkısı bulunmuştur. Hatta, fethin ilk günlerinde “Ebu Eyyüb el-Ensari” kabrini bularak, ordunun maneviyatını yükseltmiştir.

Saçının ve sakalının beyaz olması ve sürekli olarak beyaz elbiseler giymesinden dolayı: Akşeyh veya Akşemsettin olarak isimlendirilmiştir.

Bolu Göynük Akşemsettin Şenlikleri

AKŞEMSETTİN ŞENLİKLERİ

Akşemsettin Anma günü; her yıl, Mayıs ayının son Pazar günü kutlanır. 1988 yılından bu yana yapılmakta olan törenler, genellikle, İstanbul’un fetih tarihi olan 29 Mayıs gününden bir önceki Pazar gününe denk getirilir.

Bu şenliklerde: çok miktarda pilav pişirilmekte ve şenliklere katılanlara ikram edilmektedir. Ayrıca: mehter takımı ve çeşitli etkinliklerle ve yöre insanının katılımı ile şenlikler sürdürülür. Bu arada, yöre dışından da şenliklere katılmak üzere, çok sayıda ziyaretçi bölgeye akın eder. Bu ziyaretçi yoğunluğunun, iki günlük sürede, yaklaşık 50 bin kişi olduğu oluyor.

NE YENİR

Göynük yöresinde, buraya özgü bir ürün var. Yıllık: 600-1000 ton arasında yetiştirilen “Bombay fasulyesi” tatmalısınız.

NE SATIN ALINIR

Biraz önce sözünü ettiğim Bombay fasulyesinden, mutlaka satın almalısınız. Çünkü, sadece bu yörede yetiştiriliyor. Bunun dışında: Göynük’te bolca arıcılık ta yapılıyor ve göynük balı satın alabilirsiniz.

Tüm bunların dışında: Göynük yöresinde özellikle Kılavuzlar köyünde: kayın, şimşir, ceviz ve ardıç ağaçlarından üretilen, çeşitli süs eşyaları, mutfak gereçleri ve bastonlar satın alabilirsiniz.

Hatta, buraya has “tokalı örtü” satın alabilirsiniz. El tezgahlarında, kadınlar tarafından, ilmek ilmek işlenmekte ve bir renk cümbüşünü andırmaktadır.

              

GEZİLECEK YERLER

Bolu Göynük Akşemsettin Türbesi

AKŞEMSETTİN TÜRBESİ

Akşemsettin: 1459 yılında vefat etmiştir. Bu türbe yapısı, 1464 yılında, Fatih Sultan Mehmet tarafından, hocası için yaptırılmıştır. Kefeki taşından yapılmış, kasnaksız bir kubbeyle örtülü, altıgen planlı bir yapıdır.

Türbeye yolunuz düşerse, özellikle sandukaya dikkat etmenizi öneririm. Çünkü, sanduka: ceviz üzerine kabartma yazı ve süslerle bezenmiştir. Osmanlı ağaç işçiliğinin güzel bir örneğidir.

Sandukanın boyutları: 2.50 x 0.50 metre boyutlarındadır. Akşemsettin türbesinin burada bulunması nedeniyle, yöre “Diyar-ı Akşemsettin” olarak da anılmaktadır.

Bolu Göynük Gazi Süleyman Paşa Camisi

GAZİ SÜLEYMAN PAŞA CAMİSİ

Bu cami, Orhan Gazinin oğlu, Süleyman Paşa tarafından, 1331-1335 yılları arasında yaptırılmıştır. Minaresi, tek şerefelidir. Cami: 1948 ve 1960 yılında onarılmıştır. Caminin en büyük özelliği: yöredeki ilk Osmanlı eserlerinden, sağlam olarak günümüze kadar gelebilmiş olmasıdır.

Caminin yapımı hakkında yörede anlatılan bir söylence var. Şöyle ki :”caminin yapımı sırasında, cami inşaatına taş getiren bir işçi, getirdiği taşı bırakmadan, geri götürür. Süleyman Paşa, işçiye sorar “niye, getirdiğin taşı yerine koymayıp geri götürüyorsun?”

İşçi, cevaben:” kirli olduğum için, mübarek bir yapının temeline taşı koymak istemedim” der. Bunun üzerine, Süleyman Paşa, hemen caminin yanında, bir de hamam yapılmasını emreder. Böylece: yörede, Süleyman Paşa camisi ve hamamı ortaya çıkar.

Bolu Göynük Gazi Süleyman Paşa Hamamı

GAZİ SÜLEYMAN PAŞA HAMAMI

Süleyman Paşa tarafından, 1331 yılında, cami ile birlikte yaptırılmıştır. Bölgedeki en eski ve en büyük hamamdır. Ünlü seyyah Evliya Çelebi, yazıtlarında, bu hamam hakkında şöyle der: “ Ankara ve İstanbul’da dahi, böyle muhteşem bir hamam görmedim”.

Bolu Göynük Zafer Kulesi

ZAFER KULESİ

Göynük ilçesinin simgesi, bu kuledir. Göynük yöresine gelenlerin hemen gözüne çarpar. İlçeye hakim bir tepe üzerinde, 1922 yılında yaptırılmıştır. Yapı: Cumhuriyet döneminin ilk kaymakamlarından, Hurşit Bey tarafından yaptırılmış olup, dünya tarihinde, Amerika’da bulunan Zafer Anıtından sonraki, ikinci yapılan anıttır. Sakarya Meydan Savaşı anısına yaptırılmıştır. Yapı: ahşap ve 3 katlı ve yalı baskı tarzındadır.

Bolu Göynük Bıçakçı Ömer Dede Türbesi-Ömer Sıkkın Türbesi

BIÇAKÇI ÖMER DEDE TÜRBESİ – ÖMER SIKKIN TÜRBESİ

Bu şahıs: Akşemsettin ile aynı dönemde yaşamıştır. Hacı Bayram Veli’nin müritlerindendir. Ancak, yaşadığı dönemde, Göynük merkezde yaşar ve bıçakçılık yaparmış ve bu yüzden, 1475 yılında ölen bu şahsa, yöre insanı “Bıçakçı Dede” ismini de vermiştir.

Bunun hakkında anlatılan bir söylenti var: Hacı Bayram, vefat edip, Akşemsettin defin görevini yerine getirdikten sonra, Ankara’da kalmaz ve yöreye geri döner. Bu sırada, Hacı Bayram müritleriyle, Ömer Dede arasında, sıkıntı oluşur.

Bunun üzerine, Ömer dede: müritlere “Dervişlik hırkada ve taçta değildir” diyerek, dört koyunun piştiği ateşe, ani bir hareketle kendini atar. Bir süre sonra, ateşten çıkan Ömer Dede’nin üzerinde bulunan taç ve hırkanın yandığı görülür. Ancak, hocası Hacı Bayram’ın kendisine hediye ettiği “şal” a bir şey olmamıştır.

DEBBAĞ DEDE TÜRBESİ

Mesleği: deri tabakçılığıdır. Halk, kendisini “Tabak Dede” diye bilir ve tanır. Bir hac mevsiminde, Göynük ve çevresinden bir gurup haca giderler. Görevlerini yerine getirirken, aralarından biri kaybolur.

Diğer hacılar, geri  dönerler, o kalır, çaresizlik içinde kıvranırken Arabın biri yanına gelir ve  derdini sorar. O  da anlatır. Arap “merak etmemesini”, Göynük’ten bir zatın her sabah, namaz için Mekke’ye geldiğini, onunla dönebileceğini söyler. “Namazdan sonra, sıkıca  sarıl ne derse desin sakın bırakma” der.

Adam, söylenenleri yapar. Tabak Dede, bakar ki kurtuluş yok, gözlerini yum, ben aç demeden açma, bu olayı da kimseye söyleme der. Birlikte, Göynük yakınlarına gelirler, Gümele köyünden olan bu adam, dericilikte kullanılan tetere otu satarken Tabak Dedeyi tanır. Bunun üzerine, Tabak Dede, vademiz dolmuştur, suyumuz ısıtılsın der ve vefat eder.

Bolu Göynük Göynük Tarihi Evleri

GÖYNÜK TARİHİ EVLERİ

İlçe merkezinde, bir kısım tarihi ev restore edilerek, ziyaretçilerin konaklaması için tahsis edilmiştir. Gerçekten, bu evlerde, konaklayabilir ve yıllar öncesinin yaşam tarzını hissedebilirsiniz. Özellikle: evlerin yazın serin olması, yaz döneminde ilçeye gelen ziyaretçiler için, buraların güzel konaklama yerleri olmasına neden olmuştur.

Günümüzde konaklamak için kullanılan bu evlerin birkaçı hakkında bilgi vermek istiyorum:

Akşemsettin Konağı

Yaklaşık 200 yıllık bir yapı. 2000 yılında restore edilerek, konaklamaya açılmıştır. Tarihi yapısı bozulmadan hazırlanan, 18 odada konaklamak mümkün.

Hacı Ali Paşa Konağı

1996 yılında restore edilmiş ve 16 yatak kapasitesiyle günümüzde ziyaretçilere hizmet vermektedir.

FRİG KİTABESİ

Soğukçam köyündedir. 1966 yılında bulunmuştur. Bu yazıtın: Frigler dönemine ait olduğu sanılıyor. Yüksek bir kaya üzerindeki yazıtı/kitabeyi görebilirsiniz.

Bolu Göynük Sünnet Gölü

SÜNNET GÖLÜ

Göynük-Bolu yolunun 20.km.den sonra, sağa dönün ve 4 km. daha giderseniz, Sünnet gölüne ulaşırsınız.

İşte, tam bir cennet köşesi. Yemyeşil bir orman tabakası, ortasında bir göl. Gölün kıyısında: tamamen ahşap malzemeden yapılmış bir otel. İnanın, burada cep telefonu çekmiyor, hatta, televizyon hatları bile tam çekmiyor. Ben burada bulunduğum sürede: özellikle akşam geç ve sabah erken saatlerde, ormanlık alandan gelen yabani hayvan sesleri, göl kıyısındaki banklarda oturarak geçireceğiniz birkaç saatlik zaman, inanın bu keyfi herhangi bir yerde yaşama şansınız yok.

İsmini vermek istemediğim otel ise, tamamen doğal ürünler ile sunulan kahvaltısı ile öne çıkıyor. Ayrıca: biraz önce sözünü ettiğim gibi, otelde beton o kadar az kullanılmış ki, inanmayacaksınız.

Sanki tamamen ahşaptan yapılmış bir otel. Bu otel: 45 oda ve 125 yatak ile ziyaretçilere hizmet vermektedir. Otelde: sauna, jimnastik salonu, toplantı salonu, oyun salonu, futbol ve basketbol sahaları bulunmaktadır.

Bolu Göynük Sünnet Gölü

Evet, bunların yanında, biraz da bölge ile ilgili bilgi vermek gerekirse, Sünnet gölü, Göynük ilçe merkezine, 27 km. uzaklıktadır. Kurudağ ve Erenler Tepesi arasındaki dar ve derin bir vadide, heyelan sonucu oluşmuştur. Denizden yükseklik: 800 metredir. En derin yeri: 22 metredir. Gölde olta balıkçılığı yapmak mümkün.

Bolu Göynük Sünnet Gölü

ÇUBUK GÖLÜ

İlçe merkezine 11 km. uzaklıkta olup, kuzeydedir. Göynük-Bolu kara yolunda, 5.km.den sola dönülüyor ve 6 km. daha ilerledikten sonra, göle ulaşılıyor.

Göl: Kayabaşı tepesinden inen heyelan sonucu, vadinin tıkanması ile oluşmuştur. Deniz seviyesinden: 1150 metre yüksekliktedir.

Yanında ise, küçük bir köy yerleşkesi bulunuyor. Piknik yapmak için ideal bir yer. Göl çevresinde yürüyüş yapmak mümkün. Olta balıkçılığı yapılabiliyor.

Kemer Göynük

Kemer Göynük

Kemer Göynük, Kemer merkeze 9 km ve Antalya merkeze 35 km uzaklıktadır.

Tarihi:

Göynük ismi “gökbük” kelimesinden türemiştir ve kelime anlamı, Luwi dilinde “mavi gökyüzü, mavinin birleştiği yerde nehir kıyısındaki verimli ova” demektir. 11’nci yüzyılda Altınkaya ve Cuma yaylalarına Türkmen Yörükleri yerleşirler.

Bunlar, sahile iniş için bölgenin kuzeyinde eski yol olarak isimlendirilen yolu kullanırlardı. Daha sonra ise, Göynük beldesini kurmuşlardır.

Bu yöre ile ilgili antik dönemde ilginç bilgiler bulunmaktadır. Mitolojik anlatımlara göre: “Bengisu” yani “ölümsüzlük suyu” kaynağı: Kemer körfezinin güneybatı ucundaki Ağve deresinin aktığı burnun, denizden kalan kısmında bir yerde imiş.

Luwilerin “Abaawa” yani “Kutsal su kaynağı” olarak isimlendirdikleri bu yöre, daha sonraları buraya gelen Türkmen Yörükleri tarafından aynı söyleyişle “Ağva” olarak isimlendirilmiştir.

Ölümsüzlük suyu kaynağı hakkında, mitoloji de yine bir söylence vardır. “Baş tanrı Adra, boğa başlı ve erkeklik timsalidir. Bir gün, denizde, yunusların yüzmesini takip ederken, bundan çok hoşlanır ve kendisi de Tahtalı dağından denize dalar.

Gördüğü en güzel renkli balığın peşine düşerek yüzer. Çalış dağının, denize dik geldiği kıyıya kadar gelir. Adra, burada “Bengisu” yani “Kutsal ölümsüzlük suyunun kaynağını” bulur, sudan içer ve ebedi ölümsüzlüğe kavuşur.

Bunun üzerine, Luwiler tarafından, ölümsüzlük suyu kaynağının bulunduğuna inanılan bu yere bir tapınak dikilir. Tapınağın ismi ise, Adranın ülkesi anlamında “Adrawana” dır.

Tapınak kalıntısı günümüzde yoktur. Çünkü Toroslardan inen sel sularının katıldığı Ağva çayı, çok sık taşar ve sonunda tapınak yıkılır ve kalıntıları ise, alüvyon toprakların altında kalır.

Kemer Göynük

Genel:

Göynük: bir yarım daire şeklindeki ovadır. Ova: Beldibinden başlar, Kemer’e kadar uzanır. Göynük çam ormanları içinde kalır.

Arkada ise Beydağları uzanır. Köklü tarihine rağmen, bakir doğasını korumayı başarmış olan Göynük: disko, bar ve restoran gibi birçok mekana yakın konumdadır.

Kemer Göynük Sahil Plaj

Sahil-Plaj:

Göynük sahili, 2.9 kilometre uzanır. Plaj taşlıktır. Sahil, tamamen oldukça büyük ve lüks otellerle doludur ve sahil, bu oteller tarafından parsellenip kullanılmaktadır.

Kemer Göynük Sahil

Deniz:

Göynük sahilleri ve deniz Mavi Bayraklıdır. Deniz pırıl pırıl ve berraktır. Masmavi deniz hafif dalgalıdır. Denizin sığlığı ise fazladır.

Kemer Göynük Atatürk Parkı Halk Plajı

Göynük Atatürk Parkı Halk Plajı:

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilmektedir. Burada bir restoran ve market bulunmaktadır.  Giriş ücretsiz, ancak şezlong ve şemsiye kiralanıyor.

Normalde sahilde duş, tuvalet yok, ancak sahilde bir kafe var, bu kafede tuvalet, duş ve giyinme odası bulunuyor. Sahil, taş ve çakıllıdır.

Plajın uzunluğu 200 metredir. Genişliği ise 30 metredir. Deniz ise, taşlık ve çabuk derinleşiyor. Denizin berraklığı olağanüstü güzeldir. Bu yüzden Mavi Bayraklıdır.

Bu yüzden, denize girerken ve çıkarken mutlaka deniz ayakkabınız olması gerekir. Burası, genellikle karavancılar tarafından konaklamak ve yerel halkın piknik yapmak için gittiği bir yer olarak öne çıkıyor.

Göynük Mutfak Sanatları Meslek Yüksek Okulu

GÖYNÜK MUTFAK SANATLARI MESLEK YÜKSEKOKULU:

Akdeniz Üniversitesine bağlıdır. Göynük merkez Cumhuriyet Mahallesindedir.

Okulun binası, 2011 yılında Göynük Belediyesi tarafından yaptırılmıştır. Kemer ve civarındaki ilk ve tek yükseköğretim kurumu olma özelliği taşımaktadır. Ülkemizde mutfak sanatları alanında ön lisans eğitimi veren ilk tematik yüksekokul olmuştur.

Meslek yüksek okulunda, öğrencilerin teorik ve uygulamalı eğitimleri, okul binasında verilmektedir. Öğrenciler, gerek okulun bulunduğu bölgedeki konaklama tesislerinde ve gerekse okul binasında bulunan uygulama alanlarında, uygulama yapma imkanı bulmaktadırlar.

Kemer Göynük Kanyonu

GÖYNÜK KANYONU:

Beldibi Mahallesi Çomaklar Mevkiindedir. Ormanın içine gizlenmiş muhteşem bir doğa harikasıdır. Kanyonun içinden Göynük çayı akmaktadır.

Göynük merkeze 4 km uzaklıktadır.

Kanyonun denizden yüksekliği yani rakımı 350 metredir. Genişliği ise 6 metredir. Kanyonda: doğal havzalar ve göletler bulunuyor. Göletlerde yüzme şansı vardır. Burayı ziyaret etmek isterseniz: havlu, mayo, şort, lastik ayakkabı ve rahat kıyafetler tercih etmelisiniz.

Ayrıca: kanyon içinde yiyecek ve içecek sokmak yasaktır. Özel aracınız ile kanyonun giriş yerine kadar gidip aracınızı girişte bulunan otoparka park edebilirsiniz.

Kemer Göynük Kanyon Turu

KANYON TURU:

Kanyon turu, 1 saat sürmektedir.

Kanyon ziyaretçileri, suyun milyonlarca yılda oyarak oluşturduğu, eşsiz güzellikteki Göynük Kanyonun parkurunu, deneyimli ekip liderleri eşliğinde geçmektedirler. 

Evet özel aracınızı veya buraya ulaşılan araç vadinin girişindeki otoparka bırakıldıktan sonra: kanyon girişinde olan minik şelaleye ulaşmak için 3 kilometrelik bir yol gitmek gerekiyor. Bu yolu gitmek için 2 alternatif var.

1’nci alternatif: yürümek.

Ancak orman içinde yürünen patika yol, sürekli yokuş yukarıdır, yani tepeye tırmanılıyor ve yaz sıcağında bu yürüyüş zorlu olmaktadır. Ayrıca: bu zorlu yürüyüşten sonra yorulur ve kanyonda yüzecek enerjiniz kalmaz.

Yürüyüş sırasında, yol üzerinde birkaç yerde yüzülecek küçük doğal havuzlar ve su içilebilecek kaynaklar bulunmaktadır.

2’nci alternatif: araç ile ulaşım,

Şelaleye gidiş yokuş yukarı olduğu için yürümek zorlu olabilir, yürümek istemeyenler için, girişte araçla ulaşım sağlamak için ücret ödeniyor. Araç sizi götürüyor ama dönüşü turla yapmak zorundasınız.

Zaten dönüş yolculuğu genellikle yokuş aşağıya inmek olduğundan pek zor olmuyor, yani dönüş yolculuğu gezmek gibi rahat ve keyiflidir.

Ekipman:

Ekipman kanyona vardığınızda yerde satılıyor. Kanyonda yüzmek için ekipman almak şarttır. Bu ekipmanlar: kask, deniz ayakkabısı ve can yeleğidir. Bunları satın alırken, bence daha uygun fiyatlı genel bir paket var, yani ulaşım, zıpline ve body rafting koruyucu ekipmanlarının tümünün satıldığı paket, onu satın almanızı öneririm.

Ekipmanla ilgili son bir not: ekip lideri görevli, mayonuz varsa giysiye gerek yok diyor, yani ekipman içinde bir de giysi var, ama siz ona inanmayın ve mutlaka bu giysiyi giyin, çünkü bu giysi soğuk geçirmeyen bir giysi, suya girdiğinizde aşırı üşüyüp geri dönerek giysiyi giymek için çabalamayın, baştan giysiyi de giyin.

Kemer Göynük Kanyonu Şelale

Kanyona ulaştığınızda:

Sadece yürüyüş için kanyona gidenler:

Herhangi bir ekipman almanız gerekmiyor, ama ekipman olmadan kanyona girip yüzmek yasaktır.

Kemer Göynük Body Rafting

Body Rafting:

Başlangıçta Body Rafting yapacağınızı söyleyip ekipman ücretini öderseniz, yukarıya yani kanyon girişine, biraz önce sözünü ettiğim araçla ücretsiz gidebiliyorsunuz. Kanyona ulaştıktan sonra daha yukarılara doğru 200-300 metrelik parkurda body rafting yapabilirsiniz.

Body rafting: görevli bir ekip lideri rehber eşliğinde yapılıyor. Evet ekipmanı taktıktan sonra, önce buz gibi soğuk suya girip iplere tutunarak ilerliyorsunuz ve 100 metre kadar sonra, su sığlaşıyor ve yürümeye başlıyorsunuz.

İlerleme merdivenli bölüm hariç zor değil ve çok keyiflidir. Merdivenli bölüme gelince ayağınızı kayanın üst kısmına çok dikkatli basmanız gerekir, çünkü kayalar ıslak ve kaygandır.

Kanyon içinde 200-300 metrelik bölümü gerek yüzerek ve gerekse yürüyerek geçtikten sonra, suyun kaynağı olan minik şelaleye ulaşılıyor. Burada yolculuk sona eriyor ve geri dönüş başlıyor. Özellikle kanyonun sonunda tamamen suya girmek gerekiyor, bunu unutmayınız.

Sadece yüzmek isteyenler:

Kanyona vardığınızda, kanyonda yüzmek isterseniz, ekipman olmadan yüzmeye izin verilmediğini bilmeniz gerekiyor.

Geri dönüş:

Giriş yerine yani otopark bölümüne kadar olan 3 kilometre uzunluğundaki parkurda geri dönüş için araç yok, yani yürüyerek dönmek zorundasınız, ama bu dönüş tamamen yokuş aşağı olduğundan yorucu olmuyor, geze geze aşağıya inebilirsiniz.

LİKYA YOLU-TREKKİNG-DOĞA YÜRÜYÜŞÜ:

Dünyanın en iyi 10 trekking parkuru arasında gösterilen Likya Yolunun bir bölümü, Göynük Kanyonu içinden geçmektedir. Likya yolunda: Hisarçandır bölümünde 18 km ve Gedelme bölümünde ise 8 km bölümü Göynük Kanyonu içindedir.

ECOFUN ADVENTURA PARK:

Göynük Kanyonundadır. Bir macera parkıdır. Park alanında, birçok aktivite bulunmaktadır. Bunlar arasında öne çıkanlar ise: Kanyon Safari ve Zipline’dır.

Kanyon Safari:

Yukarıda anlattım.

Zıpline:

2 tane Zıpline parkuru bulunmaktadır. Bu parkurlar: girişten birkaç dakika uzaklıkta, göletlerin bulunduğu alandadır. Burada: aktivite sırasında kullanılan emniyet askısı, kask ve Zıp makarasından oluşan ekipman veriliyor. Yerden 40 metre yüksektedir. Binme yeri, hemen gölet bölgesinin yanı başındadır.

Tur üzerinde iki uçuş istasyonu, asma köprü geçişi ve göletin hemen üzerinden ve kafeterya terası önünden geçen son hattan kayarak tur tamamlanıyor. Tur yaklaşık 30 dakika sürmektedir. Tur esnasında saatte 65 km hıza ulaşılıyor.

Kemer Göynük Dinopark

DİNOPARK-DİNOGÜL-DİNOSERA:

Esentepe Mahallesi, Adnan Menderes Bulvarındadır. Kemer merkeze 10 km uzaklıktadır. Türkiye’de ilk ve tek, Avrupa’da ise en büyük dinozor temalı parktır.

Burada: fıstık ve kızılçam ormanları arasındaki 30 dönümlük arazide, dinozor maketleri bulunmaktadır. Bunlar gerçeğine uygun birebir boyutlarda üretilmiştir.

Kemer Göynük Dinopark

Dinozor maketlerinden 26 tanesi hareketli ve 30 tanesi hareketsiz ve uçan dinozorlardır. Dinozorların doğal seslerini de çıkarabilirler.

Bakışları ve nefesleriyle canlı hisse verirler. Bu dinozorlar Çin’de üretilmiş ve Çinli mühendisler tarafından parka yerleştirilmiştir.

Kemer Göynük Dinopark

Aynı zamanda; Tırmanma duvarı, 7D Sinema, Çarpışan botlar (bunlar su içinde çarpışan arabalara benzemektedir), havuz oyunları, palenetaryum, sinema, fosil havuzu ve trambolin bulunmaktadır.

Çocuklarla yüzebileceğiniz bir havuz vardır. Güzel bir kafe bulunuyor, kahvaltıdan hamburgere kadar birçok şey vardır.

Tavşanları, keçileri besleyebileceğiniz küçük bir hayvanat bahçesi de bulunuyor.

Çocuklarınız, Ponilerle/Midillilerle tesisi at üzerinde turlayabilirler.

Kemer Göynük Dinopark

Bir de korku tüneli var, Deepfear ismi verilen burada gerçekten güzel bir düzenleme yapılmış, yani oldukça korkutucu, bu korku tünelinden küçük çocukları uzak tutmak gerekir.

Korku tünelinde mekanik ve zamanlamalı maketler yerine canlı oyuncuların performansları izleniyor. Özel ışıklandırmalar ve ses efektleri de vardır.

Burada labirent şeklinde 13 tane oda bulunuyor. Bu odaların temaları ise, Tımarhane ve diş hastanesini anımsatmaktadır. Odalarda bulunan her görevlinin belli bir vazifesi var ve senaryo gereği görevini yapıyorlar.

Bu senaryolar dahilinde, ziyaretçilerin bazıları bir sosyopatı, bazıları bir vampiri, bazıları ise bir zombiyi canlandırıyor. Bu canlandırma esnasında, ziyaretçilere kostümler verilip makyajları yapılıyor.

Park alanının gül bahçesi de oldukça güzeldir, hatta misafirlere akşam saatlerinde park kapanmadan önce gül ikram ediyorlar.

Evet, burası özellikle çocukla için harika bir eğlence noktasıdır ve bu yüzden çocuklu aileler tarafından yoğun tercih edilir.

Çocuklar yanında yetişkinler de dinozorların farklı dünyalarını görme imkanı buluyorlar.

Kemer gezilecek yerler

Ulupınar gezilecek yerler

Phaselis gezilecek yerler

Kiriş-Çamyuva gezilecek yerler

Tekirova gezilecek yerler

Çıralı gezilecek yerler