Yunanistan Delos Adası

delos.antik yerler.1
Yunanistan Delos Adası

Mykonos’a yalnızca 6.5 km. uzaklıktadır. Mykonos’tan kalkan bot, yarım saat sonra Delos adasına varıyor. Yüzölçümü: 5 km. karedir.

Tüm Kiklad adalar grubu içinde, arkeolojik bakımdan en önemlisidir. Girişi 5 Euro olan adada: bekçiler ve arkeologlar dışında kimse yaşamıyor.

Ada çok küçük ama, bir ara Akdeniz sahillerinde bulunan şehirlerimizden bazılarını da Delos Birliği içine almış.

Yunanistan Delos Adası

GENEL ÖZELLİKLERİ

ANTİK DÖNEMDEN KALMA-ÖNEMİ

Tüm Kiklad Adalar Grubu içinde, arkeoloji bakımından en önemlisidir. Delos adası: Antik Yunan mitolojisine göre: Işık Tanrısı Apollon’un doğduğu yerdir.

Güneş tanrısının kendini gösterdiği: aydınlık, müzik ve güzellik birbiriyle iç içe girmiş bir adadır. Apollon’un doğumuna kadar, adanın serbest bir şekilde yüzdüğü, ama sonra adayı demirlemek için deniz tabanından büyük sütunların yükseldiğine inanılıyor.

Delos: yalnızca, önemli bir dini merkez değildir. Aynı zamanda: Yunan ve Roma dönemleri boyunca: Doğu ve Batı arasındaki ticaretin en önemli kesişme noktalarından biridir. MÖ. 480 yılında: Delos Birliğinin hazinesi burada saklanırdı. Bu durum: Delos’un : bankacılık ve ticaret alanında büyümesini sağlamıştır.

Delos: şu anda, dünyanın en önemli arkeolojik sitelerinden biridir. Adadaki kalındılar, Delos’un antik Yunan hayatındaki kutsal mekan ve ticaret merkezi şeklindeki, ikili rolünü yansıtmaktadır. Antik tiyatro, zengin mozaiklerle süslü evler, Apollon tapınağı ve aslanlı yol. Delos harabelerinde görebileceğiniz yalnızca birkaç örnek.

delos.antik yerler.2
Yunanistan Delos Adası

Delos’ta bugün

Modern bir yerleşim yeri ve turistik tesis yok. Şayet bu adada kalmak isterseniz: yalnızca birkaç bungalov var. Ada’ya gelmeden önce, bu isteğinizi belirtirseniz, size belli bir ücret karşılığında konaklama izni veriliyor.

Sizin yapacağınız: önceden randevu almak ve günü geldiğinde kumanyalarınızı hazırlayarak Delos adasına kapağı atmak. Bot, sizi gurubunuzla birlikte adaya bırakıyor ve ertesi günü almaya geliyor. Düşünsenize, geceyi mitolojinin derinliklerinde kaybolarak yaşamınıza katıyorsunuz. Bence deneyin.

DELOS ADASINDA GEZİNTİ PLANI-ROTASI

Ziyaretçiler: buraya, çevredeki adalardan gezi tekneleriyle gelerek, şimdi alüvyonla dolmuş antik limanın yanındaki feribot iskelesinde iniyorlar.

İskeleden; kentin sağında, evlerin bulunduğu semt ve sol tarafta da bir dizi muhteşem tapınak kalıntısıyla, bütün kasaba manzarasını görebilirsiniz. Tapınaklar: antik Yunan inananları için; uzun haç yolculuğunun son durağı idi. Burada: tanrı Apollona doğum yerinde adak adayabilirler ya da kahine danışabilirlerdi.

delos.antik yerler.3
Yunanistan Delos Adası

Feribot iskelesinden sola dönün ve Kutsal Yoldan ilerleyin. İleride; Apollon’un doğum yerini simgeleyen güzel bir palmiye ağacı göreceksiniz. Çevresinde ise; 1920’lerde sivrisineklerin durgun suda çoğalmalarını önlemek için kurutulan Kutsal Gölün kalıntıları var.

Palmiye ağacından, SİT alanına doğru yapılacak bir yürüyüşle, bir zamanlar, güzel bir dizi sütunlu revakın ve aralarında Apollon’un kız kardeşi “Artemis” tapınağının da olduğu, tapınakların bulunduğu “Apollo Mabedi” ne gidebilirsiniz.

Aslan heykellerinin bulunduğu “Aslanlar Terası”:

Kutsal Göl’e yaklaşırken, bir şeref muhafız kıtası oluşturuyor. Bu aslanlar: Delos’un en çok fotoğraf çekilen sembolleridir. MÖ.7’nci yüzyıldan kaldıklarına inanılan bu aslanların sayısı: yüzyıllar içerisinde 16’dan 5’e inmiştir.

Bugün: heykelleri, modern malzemelerle, en mükemmel oldukları dönemlerdeki halleriyle yeniden yaratmak için çaba harcanmaktaymış. Heykellerin arasında, yalnızca bir tanesi orijinal. Kutsal göl: Apollon’un doğumuna tanıklık ettiği için bu adı alıyor. Göl evinin zeminindeki mozaikler büyüleyici. Göl çevresindeki hurma ağaçları, palmiye ağaçlarının gölgesine sığınmışlar.

Gölün arkasındaki tepede: “Delos Müzesi” var. Delos Müzesi: baraka binalarının soğuk görüntüsüne sahip olmasına rağmen, SİT alanındaki en iyi heykellerin ve sanat eserlerinin pek çoğunu barındırarak, tapınak binalarının ve evlerin çıplak iskeletlerine hayat veriyor. Zarif çömlekler ve enfes mücevherler günlük hayatın, kaliteli servetini gözler önüne seriyor.

Küçük olmasına rağmen zengin bir müze. Altın takıların işçilikleri çok ince. Çünkü: Delos: borsanın ve kuyumculuğun başkentiymiş. Antik çağın Nato’su, Lozan antlaşmasının beşiğiymiş. Hatta: ülkemizdeki Gümüşlük’teki Myndos antik kenti: bu birliğin üyesi olarak Delos’a haraç ödermiş.

Tapınak alanının solunda:

Belki de Delos’un en ilgi çekici bölümü olan “Tiyatro Semti” var. Sitede: aslında ilginç olan şey: MÖ. 3’ncü yüzyıldan kalma tiyatro değil, onun gölgesinde, kente hayat veren evlerden oluşan labirentler. Helenistik ve Roma dönemi zenginlerinin trendiymiş evlerini tiyatronun civarında yapmak. MÖ.3000 yıllarında, 5500 seyirci alıyormuş bu tiyatro.

Antik Yunanlıların ve Romalıların, ayak seslerinin duyulduğu sokaklar, hala evlerin ve dükkanların kapılarına kadar uzanıyor. Küçük kutulara benzeyen birkaç taş duvarın ardında: karşınıza muhteşem evler çıkıyor. Evlerin iç avluları; antik dünyanın en güzel mozaik zeminleri ve freskleriyle süslenmiş.

Dionysos Mabedi ve Trident Mabedindeki sade zemin örneklerine dikkat edin. Masklar Evi’nde bulunan Dionysos’un bir pantere bindiği zemin de dahil olmak üzere Yunuslar Evi ve Masklar Evi’ndeki zeminleri inceleyin. Mozaikler koruma altına alınmış.

Masklar adını alan evde:

kendisinin ve kocası Dioskourides’in başsız heykellerini bırakan “Cleopatra Evi” de ayrıca dikkate değer. Kocası ve kendisine ait, kafaları olmayan iki mermer heykel, oldukça zarif kesimlerdeydiler. Ancak, burada sergilenen heykeller: reprodüksiyondur. Yani: orijinalleri; Delos Müzesinde bulunuyor.

Tiyatro Semtinin arkasında: Delos’u etkileyen çeşitli kültürlerin bir göstergesi olarak yabancı tanrılara adanmış birkaç mabet var. İnananlar, Suriye ve Mısır tanrılarına burada tapıyorlarmış. Pek çoğu bozulmadan kalabilmişler.

Kasabanın yukarısında: Kynthos Dağı’nın yamaçları: 112 metreye kadar yükseliyor. Buradan; bütün SİT alanının güzel bir manzarası görülüyor.

Dar ve bazen dikleşen patikaya tırmanarak, MÖ.3’ncü yüzyıldan kalma tapınakların kalıntılarına gidebilirsiniz. Burada: Taş Çağı kadar erken bir dönemde dahi yerleşim bulunuyormuş.

DOĞUM-ÖLÜM YASAKLANAN ADA

Batıya doğru, birkaç yüz metre uzaklıktaki: Rineia adası ise Deloslular için hem bir doğum yeri ve hem de mezarlıkmış. Delos kutsal bir adaydı ve topraklarının bozulmadan korunması gerekiyordu.

Bu nedenle: antik dünyada, kanun koyucular tarafından: doğum ve ölüm, bu adada yasaktı. Günümüzde bile: modern arkeologlar, bu antik kurala sadık kalmışlardır. Bu nedenle: burada bulunan definle ilgili sanat eserleri; Mykonos’ta sergilenmektedir.

Please follow and like us:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.