Muş Varto

Muş Varto

Varto denilince, ilk akla gelen, yakın geçmişteki büyük deprem ve bunun yıkıcı sonuçları. Ama, Varto aynı zamanda, Avrupa ülkelerinde birçok işçimizin ve ailelerinin  de memleketi olarak öne çıkıyor ve bu insanlar, yaz aylarında memleketlerine geldiklerinde, ilçe de, muhteşem güzel görüntüler ortaya çıkıyor.

Yani, buraya gerçekten, özellikle yaz döneminde insanların görüntüleri ve hatta bazı yurt dışında çalışanların buraya yaptırdıkları güzel evleri görünce, tam bir modern şehir havasının hakim olduğunu görüp inanmamak mümkün değil. Özellikle, ilçe merkezinde, iki katlı, yemek yenilebilen güzel bir restoran vardı, yanılmıyorsam ismi de ilginç “Paris” olsa gerek, gayet güzel bir restoran olarak hatırlıyorum.

ULAŞIM

İlçenin, Muş il merkezine uzaklığı: 56 km. dir.

TARİHİ

Yörede, Urartular döneminden bu yana, yerleşim bulunduğu tahmin edilmektedir. Devam eden tarihi süreçte ise, yörenin birçok kez, işgallere uğradığı görülür. Özellikle: 1840 yılından bu yana, ilçeye kaymakam ataması yapılıyor olması, ilgi çekicidir. Yani, yöre, 1840 yılından bu yana, İlçe statüsündedir.

Ancak, buranın tarihi sürecinden söz ederken, özellikle:1966 yılında meydana gelen büyük deprem öne çıkar. Bu depremde, ilçe, konut yönünden büyük hasara uğramıştır. İlçe merkezi ve köylerdeki konutların, tamamı yıkılmış veya kullanılmaz hale gelmiştir.

Takip eden süreçte, kamu olarak bu konut ihtiyacının büyük bölümü giderilse de, günümüzde de yörede konut sıkıntısı bulunmaktadır.

Varto isminin, Urartular döneminden geldiği düşünülmektedir. Part dilinde, vart kelimesinin anlamı “gül” demektir.

Muş Varto

GENEL

İlçenin denizden yüksekliği: 1650 metredir. Yazları kurak ve sıcak, kışları ise soğuk ve yoğun kar yağışlı olarak geçer. İlçe, Bingöl dağlarının eteğinde uzanan, düz ovalık kısımda kurulmuştur.

Yöre insanının başlıca geçim kaynakları: hayvancılık üzerine yoğunlaşmaktadır. Bunun dışında, yöre insanının büyük bölümü veya yakınları, yurt dışında işçi olarak çalışmakta ve yaşamaktadırlar. Ayrıca, yoğun olarak, gezginci arıcılık ta yapılmaktadır. 6000 civarında arı kovanı bulunmaktadır.

Yörede, tipik karasal iklim görülür. Yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve kar yağışlı geçer.

Bölgedeki ilk deprem: 1946 yılında olmuştur. 1966 yılına, 19 Ağustos günü bölgede yine büyük bir deprem yaşanmıştır. Bu deprem sonucu, konut yönünden büyük hasarlar oluşmuş, Varto ilçe merkezi tamamen yıkılmıştır. İnsan kaybı ise, 2118 kişidir. İlçe merkezi ve köylerdeki konutların, hepsi, tamamen yıkılmıştır. Konut ihtiyacı her ne kadar günümüze kadar giderilmeye çalışıldı ise de, halen konut açığı mevcuttur.

NE YENİR

İlçe merkezindeki restoranda, güzel bir yemek yiyebilirsiniz, ama yöresel yemek kültürü yaygın değil.

NE SATIN ALINIR

Varto’ya yolunuz düşerse, buradan mutlaka kaşar peyniri satın alın. Muhteşem bir lezzet. İlçe merkezinde, kaşar peyniri mandırası var. Ayrıca, iyi bal da bulup satın alabilirsiniz.

GEZİLECEK YERLER

KAYALIDERE-KALE ŞEHİR

Kayalıdere, Varto ilçesinin 14 km güneydoğusunda Murat Nehri’nin Muş Ovasına doğru dirsek yaptığı yerde, nehrin kuzey bitişiğinde yer alır. Muş şehir merkezine 40 km uzaklıktadır.

Sitadel alanı nehir seviyesinden 70-80 m yükseklikte, kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan tepelik üzerindedir. Yerleşimin üzerinde bulunduğu kayalığın güneyi boyunca Murat Nehri uzanır. Kuzey ve kuzeydoğu yamacı ise son derece diktir. Bu durum kaleye bir nevi doğal savunma sağlamaktadır.

 

SİTADEL ALANI:

Kayalıdere’nin sitadel alanı yaklaşık 2 hektardır. Bu alan aşağı ve yukarı sitadel olarak ikiye ayrılır.

 

YUKARI SİTADEL:

Güneybatı kayalıklar bir uçurumla sınırlanan aşağı sitadelden yaklaşık 5-10 m daha yüksektir. Kazı çalışmaları daha çok yukarı sitadel bölümünde ve kaya mezarında sürdürülür. Çalışmaları sırasında tapınak kompleksi, depo odaları, sütunlu salon, kare ve dikdörtgen planlı bazı mekanlar ortaya çıkarılmıştır.

 

Tapınak Kompleksi:

Yukarı sitadelin en üst zirvesinde Kayalıdere’nin tapınak kompleksi bulunur.

Kompleks plan bakımından krali kentler ve eyalet merkezlerinde görülen örneklerin benzeridir.

Ana tapınak kısmı kare planlı olup 12.50 x 12.50 m ölçülerindedir. Köşeleri rizalitlidir. Cella kısmı 5 x 5 m boyutlarındadır.

Tapınağın çevresinde yapılan kazı çalışmalarında, tapınağın önüne ve yanlarına doğru uzanan taş döşeli bir avlu ortaya çıkarılmıştır. Fakat kazısı tamamlanmadığı için avlunun sınırları belli değildir.

Tapınak kompleksinin güneydoğu kısmında avlu boyunca uzanan bir duvar bulunur.

Yine avlunun doğusunda yapılan sondajda, küçük bir duvar kalıntısı görülür. Bu nedenle tapınağın avlusunun boydan boya uzanan bir duvarla çevrildiği düşünülür.

Avlunun orta kısmında, tapınak kapısıyla aynı doğrultuda 2 m uzunluğunda 1.35 m genişliğinde, tahrip olmuş dikdörtgen bir platform vardır. Platformun avlu tabanından yüksekliği 60 cm dir. Platform taşlarındaki yivler nedeniyle buranın bir stel kaidesi olduğu ileri sürülür.

Stel kaidesinin, 1.90 m güneydoğusunda avlunun tabanında düzgün taşlarla döşenmiş kabaca dikdörtgen bir alan bulunur. Bu alan ise, Urartu tapınaklarının önünde bulunan bronz kazanın konulduğu alan olarak değerlendirilir.

Tapınak kompleksinde, dikkat çeken mimari kalıntı, tapınağın ön avlusunda, girişin solundan başlayarak tapınağın yan duvarı boyunca devam eden 6 basamağı günümüze ulaşmış bir merdivendir. Bu merdivenlerin tapınağa ait yapı gurubuyla ilişkili olduğu anlaşılır.

Bu yapılar muhtemelen tapınak görevlilerine hizmet eden yerler olmalıdır.

 

PİTOSLU DEPO ODASI:

Kayalıdere’de kazı çalışmaları sırasında sitadelin kuzeydoğu teras kısmında pitoslu depo odası ortaya çıkarılır. Fakat kazısı yarım kaldığı için, ölçüleri net değildir. Mevcut plandan odanın güneydoğu yönüne doğru devam ettiği anlaşılır.

Odaya giriş, batı kısmından 2 m genişliğinde bir kapıyla sağlanır. Fakat girişin zemini, pitosların bulunduğu mekandan 1.20 m daha yüksektedir. Depo odasına ahşap bir merdivenle erişim sağlanabileceği ileri sürülmektedir.

Depo alanında 25 adet sağlam pitos ortaya çıkarılır. Bu pitosların hemen hemen tümünün üzerinde ölçek bildiren hiyeroglif işaretler vardır.

Yapın kazılarda, tapınak kompleksinin güneydoğusunda, başka bir dikdörtgen planlı depo odası, tapınağın kuzeybatısında zemin seviyesi bulunamadığı için basement yani bodrum olarak adlandırılan oda ve bu odanın kuzeyinde çeşitli mekanlar ortaya çıkarılır.

 

KANALİZASYON SİSTEMİ:

Kayalıdere’nin sitadel alanında gelişmiş bir kanalizasyon sisteminin varlığına ait izler ortaya çıkmıştır.

Pitoslu depo yapısının batı bitişiğinde, ortasında oval biçimde 13 cm çapında delik bulunan düz bir taş ve bu  taşla ilişkili olduğu sanılan pişmiş seramikten yapılmış borulara rastlanır.

Boruların boyutları 52.5 cm uzunluğunda olup boruların en geniş ve dar çapı 17.5 ile 12 cm arasında değişir.

Kayalıdere’de kanalizasyon sisteminin varlığını gösteren izlerden, kentin sitadel kısmına su kaynağının ulaştırıldığı düşünülür.

 

KAYA MEZARI:

Kayalıdere’de Urartu dönemi kaya işçiliğini gösteren diğer önemli bir yapı “kaya mezarı”dır.

Mezar yukarı sitadelin bulunduğu kayalığın güney ucundadır. Mezara ulaşım anakayaya oyulmuş 5 m uzunluğunda 2 m genişliğinde üzeri açık bir rampa ile sağlanır. Pampa ana kapıya yaklaşık 3 m kala 4 basamaklı bir merdiven haline gelir.

Yukarı sitadelle aynı zamanda yapılan kazılarda kaya mezarının 6 odası ortaya çıkarılır. Ayrıca bu odalara ek olarak, 1 ve 2 nolu odalardan ulaşılabilecek en az 2 ayrı oda daha vardır. Bu odalar defineciler tarafından kısmen açılarak tahrip edilmiştir.

Kayalıdere kaya mezarı en az 8 odasıyla Urartu kaya mezarları içerisinde Van Kalesi kaya mezarları da dahil olmak üzere en fazla odaya sahip kaya mezarıdır.

Kaya mezarının ana kapısı: 1.30 x 1.70 x 2.50 m ölçülerinde, dikdörtgen planlıdır. Dışarıdan bakıldığında kapının çevresini kuşatan iki silme görülür. Kapının alt kısmında kapı eşiği oturmuş halde duran bazalt taştan kesilmiş  düzgün bir blok vardır. Benzer şekilde kapıyı kapatan iki blok 1 Nolu odada bulunmuştur.

Muhtemelen ana kapı, bunun gibi 3 ayrı bazalt blokla kapatılmış ve kapıyı kapatan diğer iki blok ise soygun sırasında içeri doğru itilmiştir.

 

Sonuç:

Kaya mezarı soyulmuş olmasına rağmen mezar içerisinde soyguncuların düşürdüğü bazı küçük mezar hediyeleri ele geçirilmiştir. Bu hediyeler arasında bronz mobilya aksamları, yüzükler, boncuklar, bronz bilezik, gümüş fibula, demir bıçak ve ok uçları dikkat çeker. Bunlar günümüzde Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir.

Kayalıdere’de yapılan diğer eyalet merkezlerinde olduğu gibi her hangi bir inşa yazıtı bulunmamıştır. Ayrıca tapınak ve diğer mekanların duvarlarında da yazıt yoktur.

Kayalıdere’yi yönetenlere dair, kaya mezarlarının büyüklüğü ve 8 ayrı odasından yola çıkılarak burada güçlü bir hanedanın uzun süre hakimiyet kurduğu söylenebilir.

Ayrıca sitadel alanının büyüklüğünün yanı sıra barındırdığı tapınak kompleksi, depo ve sütunlu salonlara sahip çeşitli mekanlarıyla Kayalıdere’nin Altıntepe, Verahram gibi eyalet merkezi olduğu anlaşılmaktadır.

 

HAMURPET GÖLLERİ

Bunları, Hanşeref dağları üzerinde bulunan, iki krater gölüdür. Büyük ve küçük olmak üzere ayrılırlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.