Sivas Gürün

Sivas Gürün

Gürün denilince ilk akla gelen, yol üstü bir ilçe olmasıdır. Çünkü: Anadolu’da doğu-batı istikametinde bütün yollar buradan geçer ve gerek otobüs ve gerekse kamyonların birçoğu burada mola verirler. Bunun sonucunda, Gürün birçok insan tarafından adı bilinen bir yer olarak öne çıkmaktadır.

Sivas Gürün

ULAŞIM

Anadolu’da, doğu ve batıyı birbirine bağlayan transit kara yolu, buradan geçmektedir. Ancak, her ne kadar Sivas iline bağlı olsa da, Gürün insanı, bütün işlerini, Malatya ve Kayseri de görmektedir. Çünkü: Gürün-Sivas arasındaki kara yolu pek kullanışlı değildir.

Gürün, bağlı bulunduğu Sivas il merkezine, 141 km. uzaklıktadır. Gürün-Malatya arasındaki uzaklık: 150 km. Gürün-Kayseri arasındaki uzaklık: 200 km. Gürün-Malatya arasındaki uzaklık: 146 km.

TARİHİ

Bölgedeki ilk yerleşimcilerin, MÖ. 2000 yıllarına kadar dayandığı bilinmektedir. Bölgenin ismi: Kapadokya kaynaklarında: Tegarama, Hitit kaynaklarında: Tagarama, Asur kaynaklarında: Tilgarimmu, İskit ve Kimmer kaynaklarında: Tehaorma olarak geçmektedir.

İlçe merkezine bağlı, Yolgeçen (eski ismi: Tekirahma) köyündeki yerleşimin: Kapadokya ve Hitit kaynaklarında sözü edilen, Tegarama ve Tagarama isimlerine benzerliği dikkat çekicidir. Burada yapılan yüzey araştırmalarında bulunanlar, burada Hitit döneminden  başlanarak, Ortaçağ dönemine kadar yerleşim bulunduğunu göstermektedir.

Bölgede, tarihi süreç içinde egemenlik kuran uluslar: MÖ. 7’nci yüzyıldan itibaren Asur ve İskitler, MÖ. 550 yılında Persler, MÖ. 334-332 yılları arasında İskender, MS. 395 yılında ise, Doğu Roma ve Bizans hakimiyeti görülür.

Malazgirt zaferinden sonra ise, yörede Danişmentliler Beyliği egemen olur. 1174 yılında, Anadolu Selçukluları ve daha sonra Sivas merkezli kurulan Burhanettin Ahmet devleti egemenlikleri görülür. 1408 yılına gelindiğinde, Çelebi Mehmet tarafından yöre, Osmanlılara bağlanır.

Evet, Gürün: 1845 yılında bucak, 1869 yılında ise kaza olmuş ve Sivasa bağlanmıştır.

GENEL

Gürün: Doğu Anadolu’nun, İç Anadolu’ya açıldığı önemli bir kavşak noktasındadır. Bunun sonucunda: İlçede, bir modern terminal ve birçok dinlenme tesisi bulunmaktadır. Bu konaklama tesislerine, günde ortalama 400 otobüs ve yaklaşık 15 bin yolcu uğramaktadır.

Gürün ilçesinin rakımı: 1250 metredir. Yüzey şekilleri bakımından, dağlık bir yapıya sahiptir. Arazi yapısı, genel olarak çıplak görünümdedir. Yörenin sularının en önemli özelliği: Fırat yolu ile Hint okyanusuna bağlanması ve Kızılırmak ve Ceyhan ırmağı yolu ile, Atlas okyanusuna karışmasıdır.

İklim: ilçede karasal iklim hakimdir. Ancak, klima iklim özellikleri de egemendir.

İlçede yaşayanların ekonomik etkinlikleri: tarım ve hayvancılığa dayanır. Ayrıca: Şuğul, Suçatı ve Sularbaşı bölgelerinde, alabalık çiftlikleri kurulmuş olup, yıllık 800 ton alabalık üretimi yapılmaktadır. Hatta, üretilen yavru alabalıklar, çevre il ve ilçelere satılmaktadır.

NE YENİR-NE İÇİLİR

Gürün yöresinde, her ne kadar yol boyunca et lokantaları bulunsa da, siz burada, yerel bir lezzet olarak: alabalık tadın. Çünkü: burada alabalık muhteşem ve hatta “Alabalık Festivali” bile düzenleniyor.

NE SATIN ALINIR

Gürün yöresinde: sarı elma ve ceviz çok ünlü.

KONAKLAMA

Öğretmenevi                                                  ……….                                  346-7151906

GEZİLECEK YERLER

Sivas Gürün Şuğul Vadisi

ŞUĞUL VADİSİ

İlçe merkezine 2 km. uzaklıktaki Şuğul mahallesine ayrılan yoldan, yaklaşık 3.5 km. gidildikten sonra, buraya varılabiliyor. Burada, vadinin ortasında: ırmak var. Vadi kıyısında: beton ve stabilize olan bir yürüyüş yolu yaptırılmış.

Bu yol üzerinde yürüyebilirsiniz. Bu yöreye yolu  düşenlerin mutlaka görmesini önereceğim bir yer. Fethiye-Saklıkent benzeri, ırmak muhteşem, çevredeki yeşil alan da buranın bambaşka bir güzelliğe bürünmesini sağlamış.

Sivas Gürün Gökpınar Gölü

GÖKPINAR GÖLÜ

Göl: ilçe merkezine 10 km. uzaklıktadır. Deniz seviyesinden, 1400 metre yüksekliktedir.

Bu gölden doğan Gökpınar ırmağı, yaklaşık 20 km. uzunluğundaki Gökpınar vadisini geçer ve Malatya’daki Karakaya Barajına dökülür. Göl bölgesinde, sandala binmek mümkün. Ayrıca, balık avlamak ve kıyısında günübirlik piknik yapmak mümkündür.

MERYEM ANA MANASTIRI

İlçe merkezine bağlı Pınarözü köyündedir.

Kilise: büyük bir kaya bloku oyularak yapılmıştır. 4 katlıdır ve 11 metre yüksekliğindedir. Kilise: en üst kattadır. 19’ncu yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir.

Sivas tanıtımı.

Darende tanıtımı.

Zara tanıtımı.

Şarkışla tanıtımı.

 

Sivas Kangal

Sivas Kangal

Kangal denilince: aklımıza öncelikle kangal köpekleri gelse de, bu şirin ilçenin; özellikle sedef hastalığına iyi geldiği söylenen kaplıcası da ön plana çıkıyor.

ULAŞIM

Sivas ilinin güneyindeki ilçesi. Ulaş yolu takip edilerek gidiliyor. İl merkezine uzaklık: 88 km. dir.

KANGAL İSMİ

Kangal bölgesinde yapılan savaşların durması ve akan kanın bitmesi anlamında: buraya “Kangal” denilmiş. Başka bir rivayete göre ise: bu yörede yetişen kangal bitkisi nedeniyle, ilçeye “Kangal” ismi verilmiş.

Sivas Kangal Köpeği

KANGAL KÖPEĞİ

Kangal köpeğiyle ilgili olarak Sivas tanıtım ana sayfasında yeterli bilgi verildi. Ancak: Kangal İlçesinde: Kangal Özel İdare Müdürlüğüne ait “Kangal Üretim Çiftliği” ve Ulaş İlçesindeki Tarım İşletmeleri Müdürlüğü’ne ait yine bir üretim çiftliği bulunuyor.

Buralarda: 1 veya 2 aylık kangal ırkı köpekler satılabiliyor. Ancak: elbette talebin yoğun olması nedeniyle: köpek almak isteyenlerin sıraya konulduğu da bir gerçek.

BALIKLI KAPLICA

Sivas il merkezine: 90 km. ve Kangal ilçe merkezine: 13 km. uzaklıktadır. Kaplıca: kırsal bir alanda olup, yeşil bir vadi; Hamam Deresi (Topardıç Deresi) vadisi içindedir. Balıklı Kaplıca-Yılanlı Çermik adıyla da anılır.

Sivas Kangal Balıklı Kaplıca

Kaplıcanın rakımı: 1425 metredir. Kaynaklar: kuzey-güney doğrultusunda dizilmiştir. 5 ayrı yerden kaynak almaktadır.
1917 yılında sazlık bir alan olan kaplıca: 1966 yılında, 4 havuz ve 2 katlı-16 odalı bir motel ile hizmete açılmıştır.

Günümüzde ise: 4 kısım otel, 16 özel banyo, lokanta, market ve çay bahçesi bulunmaktadır. Bayanlar ve erkekler için: ayrı ayrı girilebilen, 2 adet üstü açık, 2 adet üstü kapalı havuz ve 2 adet yüzme havuzu ve soyunma yerleri var. Havuzlar: günde 1500 kişiye kadar hizmet verebilme kapasitesindedir.

Kaplıcada: özellikle deri hastalıkları, sedef hastalığı (psoriasis) ve romatizmal hastalıkların tedavisi mümkündür. Tahriş olmuş durumdaki veya herhangi bir enfeksiyondan oluşmuş, cilt dokusundaki yaraları; egzama, cerahatli sivilceler ve hatta tıpta tedavisinin imkansız olduğu bilinen “sedef” hastalığı gibi cilt hastalıkları; 2-10 cm. büyüklüğündeki “Cyprinide (sazangiller) familyasından: Cyrinion Macrostamus (beni balığı) ve Gara rufa (yağlı balık) türündeki balıklar tarafından iyileştirilmekte ve izleri kaybolmaktadır.

Kaplıca suyunun önemi: kimyasal özellikleri ve içinde yaşayan bu balıklardan ileri gelmektedir. Suyun içinde yaşayan balıklar: insan vücuduna, saldırırcasına gelmektedirler ve balıkların, özellikle cilt-deri hastalıklarını iyileştirdikleri söylenir.

Bu balıkların: kaplıcanın 36-37 derece sıcaklıktaki suyunda yaşıyor olmaları ve mucizevi bir tedavi yöntemi uygulaması: burayı dünyada tek yapan başlıca özelliktir. Zaten: kaplıca, 2003 yılında, Sağlık Bakanlığı tarafından “Sağlık Tesisi” olarak tescil edilmiştir.

Kaplıcaya ilk kez girenler: bir ürperti yaşarlar. Çünkü: suya girer girmez: ince, kahverengi, gri, bej renginde sazan ve kaya balığı türündeki balıklar: hastanın çevresinde dolaşmaya ve ciltte hastalık belirtisi olan yerleri temizlemeye başlarlar.

Hastaların: bu balıklara alışmaları, muhtemelen 2-3 gün sürer. Dişleri olmayan bu balıklar: 36-37 derece sıcaklıktaki suyun yumuşatmış olduğu: kabarık, yara kabuklarını, yavaş ağız hareketleriyle, acıtmadan ve kanatmadan kopararak, cilt pürüzsüz hale gelinceye kadar temizlerler.

Tedaviden olumlu sonuç alınması için: 3 hafta (21 gün) süresince: günde 2 seans şeklinde, 4’er saat havuza girmek ve toplam 8 saat suda kalmak gerekir. Ayrıca: sabahları, herhangi bir şey yemeden önce, birkaç bardak şifalı sudan içmek gerekir.

Sivas hakkındaki gezi yazım için Sivas

Aşık Veysel

Aşık Veysel

Ozan Aşık Veysel’in doğduğu ve bugün müze olarak kullanılan evinin bulunduğu Sivrialan köyü: Sivas il merkezine 118 km. ve Şarkışla ilçe merkezine ise 34 km. uzaklıktadır. Olur a, bir gün buralara veya yakınlara yolunuz düşerse, bu büyük ozan adına oluşturulmuş müzeyi görmek, ilginizi çekebilir. Köyün yolu asfalt.

AŞIK VEYSEL MÜZESİ

Aşık Veysel Müzesi

Aşık Veysel Heykeli

Müze: Şarkışla ilçesi Sivrialan köyündedir. Büyük Ozan Aşık Veysel’in evi: 1979 yılında kamulaştırılmış, onarımı yapılmış ve 1982 yılında müze olarak hizmete sunulmuştur. Müzede: Aşık Veysel’in: kişisel eşyaları, fotoğrafları ve şiirleri sergilenmektedir.

Aşık Veysel’in ölüm yıl dönümü olan: 9-11 Temmuz tarihlerinde, Sivas’ta ve Şarkışla İlçesi Sivrialan Köyünde, anma törenlerinin yanı sıra, Aşık Veysel Aşıklar Bayramı adı altında festivaller düzenlenmektedir.

Bu arada: Şarkışla ilçesinin hemen girişinde: Kayseri-Sivas kara yolunun Şarkışla İlçe girişinde bulunan Aşık Veysel Parkına; yakın zaman önce, yeni bir “Aşık Veysel Heykeli” dikilmiş.

Sivas Şarkışla hakkındaki gezi yazım için  Şarkışla