Ordu Fatsa

Ordu Fatsa

 

Karadeniz’in en çağdaş ilçesi, insanları sıcakkanlı, hümanisttir. Gördüğünüzde, buraya hayran kalacaksınız. Doğası, insanları, çağdaş ve aydın görüşleriyle, süper şirin bir yöredir. Yanınızda, her mevsim mutlaka yağmurluk veya rüzgarlık bulundurmayı sakın ihmal etmeyin.

Ordu Fatsa

ULAŞIM

Fatsa-Samsun arası uzaklık: 165 km.dir. Fatsa-Ordu arası uzaklık ise: 55 km. dir. Özellikle bu yol üzerinde iki alternatifiniz var. Yeni yapılan otoyoldan Ordu’ya gitmek isterseniz, yaklaşık 30 dakika sürüyor. Ancak, eski yoldan gitmek isterseniz, 1.5 saat sonra, Ordu’ya varabilirsiniz. Bence, eski yolu tercih edin.

Çünkü, bu yol üzerinde, gezip görebileceğiniz muhteşem yerler var. Bolaman virajları. Yol üstünde, et lokantaları ve meşhur uzun saçlının yeri bulunuyor. Uzun saçlının, ülkemizdeki en güzel çayı yaptığı söylenir, doğrudur. Ama kahvesi de güzeldir.

Bolaman virajlarında; mükemmel manzaralar görebilirsiniz.

Türkiye’nin en uzun kara yolu tüneli olan: Bolaman-Perşembe arasında uzanan Ordu Nefise Akçelik Tüneli; Ordu-Fatsa arasını, yalnızca 20 dakikaya indirmiş. Tünelin uzunluğu: 3850 metre.

Ordu Fatsa

TARİHİ

MÖ. 675 yılından itibaren bu bölgede: Kimmerler, Persler, Büyük İskender ve komutanları: çeşitli tarihlerde egemenlik kurmuşlardır. İlk çağ dönemlerinde: burada en ilgi çeken yapılanma: Pontus dönemidir.

Pontus krallığı: MÖ.280 ile MS.263 yılları arasında: Fatsa ve yöresinde egemenlik kurmuşlardır. Aslen: bunlar Perslerin asillerinden oluşmaktadırlar. Ancak: zamanla, Ege kıyılarından buraya göçmüş olan Helen kültürünün etkisinde kalmışlardır.

Evet: 1. yüzyılda: Roma’ya bağlı bir krallık olan “Pont devleti” yörede egemen olmuştur. Bu krallığın başına geçen II. Farnak, günümüzdeki Fatsa yöresinde hükümdarlığını sürdürürken, Roma’nın kendi iç karışıklıklarından yararlanarak, topraklarını genişletme faaliyetlerini sürdürmüş, ancak başarılı olamamıştır.

Kral II. Farnak: halen Fatsa’nın eski hükümet binasının bulunduğu alanda, kızı Fanizan adına, bir şato inşa ettirir. Bu şato nedeniyle: Fatsa’nın o dönemdeki ismi “Fanizan” olarak anılır. Daha sonraki yıllarda, bu isim, çeşitli değişimlere uğrayarak: Fanise, Phadsane, Pytane ve Faça olarak değişimlere uğramıştır. Günümüzdeki Fatsa ismi de buradan gelmektedir.

MS. 63 yılında: Pont devleti, Romalılar tarafından ortadan kaldırılır. 395 yılında ise, Bizanslılar yörede egemen olurlar.

Türklerin, Fatsa yöresine kesin yerleşmeleri: 1071 Malazgirt Savaşından sonraki akınlar sonucu gerçekleşir. 1380 yılında: Hacı Emiroğulları adlı bir Türk Beyliğinin hakimiyet dönemi başlar.

13. ve 14. yüzyıllarda: kıyı kesiminde Ceneviz kolonileri görülür. Sahildeki tabya: Cenevizliler tarafından depo olarak kullanılır. II. Mehmet döneminde, Cenevizliler, yöreden uzaklaşırlar. Osmanlı İmparatorluğu dönemi: 1427-1428 yılları arasında başlar.

Ordu Fatsa

GENEL

Fatsa: Karadeniz kıyısında bulunmasına rağmen, kıyıya tam olarak 2 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Fatsa’da ırmağın ağzında, iyi bir kışlık liman var. Üç mil açıkta: Kuş adası denilen, ufak bir kayalık ada var. (Ada hakkında, aşağıda daha ayrıntılı bilgi vereceğim)

Evet: Fatsa’nın ırmağı, zamanında çok tanınan bir ırmak imiş ve adı: Vatasa. Burada: Poliman adlı bir ırmak ve ırmağın yanında bir şehir bulunuyormuş. Küçük tonajlı gemilerin girebildiği bu ırmağın yanında: ılıca, hamamlar ve eski bir kilise varmış. Burada, eski Bolaman şehrinin bulunduğu sanılıyor.

İlçede: fındık üretimi çok yaygın olarak sürdürülmektedir. Dünyada, fındığın en çok üretiminin yapıldığı yer: Fatsa’dır. Üretilen fındığın: % 98’i pazarlanmaktadır.

Fatsa’nın eski ismi: Satılmış nahiyesi olarak kullanılmışsa da, daha sonra, Satılmış ismi ortadan kaldırılıp, yerine yine Fatsa ismi kullanılmaya başlanmıştır. Son yıllarda ise: fındık ile birlikte, yörede kivi üreticiliği önem kazanmaya başlamıştır.

İlçede, tipik Karadeniz iklimi hakimdir. Yaz mevsimi sıcak, kış mevsimi ise ılık geçer. Isı farkları, oldukça azdır. Yaz mevsiminde, bunaltıcı sıcaklar görülmez.

Tarihi süreçte: ipek yolunun ilçeye yakın olması, Fatsa’ya uzun bir süre, parasal kazanç sağlamıştır. Fakat, coğrafi keşifler sonucu, bu yolun işlevinin azalması sonucu, ekonomik hareketlilikte duraklamalar oluşmuştur.

Fatsa ilçesinde: 2006 yılında, Ordu Üniversitesine bağlı, Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi kurulmuştur.

12 Eylül 1980 hareketinden önce: Fatsa, sosyalist Dev-Yol fraksiyonuna mensup kişilerin etkili oldukları bir yerdi. Belediye Başkanı seçilen, terzi Fikri Sönmez; Fatsa’da müstakil ve özerk bir yapılanma gerçekleştirilmesinde öncülük etmiştir.

O zamanlar, Fatsa, kurtarılmış bölge ilan edilmiş, askerlerin ve polislerin giremediği, denetleyemediği, devlet kurumlarına alternatiflerin üretildiği bir yer olarak öne çıktı. Sonuçta: 11 Temmuz 1980 tarihinde, Fatsa’ya operasyon düzenlendi ve yaklaşık 15 kişinin öldüğü bu operasyon sonucu: bu bölgede oluşturulan, gayri yasal oluşum bitirildi.

Son olarak, Fatsa’nın en büyük özelliklerinden birinden söz etmek istiyorum. Japonya’da, günümüzde yaklaşık 7000 Türk yerleşik olarak bulunuyor.

Bunların yaklaşık yarısının: Fatsalı olduğu söyleniyor. Kanada’nın Montreal şehrinde Denizlililerin yoğunluğu gibi, Japonya’da da Fatsalılar çok yoğun imiş.

Fatsalıların çoğu, Japonya’nın önemli sanayi şehirlerinden: Nagoya ve çevresinde yaşıyorlar. Bu kent, bir otomotiv kenti imiş. Japonya’da yaşayan Türkler, bu kentte otomobil parçalama işi ve bina yıkım işleriyle uğraşıyorlarmış. Yaptıkları iş “Kaitai” olarak isimlendiriliyor.

Bunları niye anlattım? Bizim ülkeden Japonya’ya giden Fatsalı gençler, orada belli bir süre çalışabilmek için Japon kızları ile evlenmişler ve bunlar, bugün, kesin dönüş yapıp geri döndüklerinde, Fatsa’da yerleşmişler. Yani: Fatsa’da bulunduğunuz sürede, mutlaka birkaç Japon gelin/bayan göreceksiniz.

Son bir not: 110 bini aşan nüfusu ile bir değerlendirme yapıldığında: “Ünye mi-Fatsa mı” sorusunun cevabı: Ünye’den çevre yolu geçince trafik sorunu çözüldü denir. Fatsa’da ise, ana yol şehir içinden geçmektedir, yani trafik tam bir sıkıntıdır. Ayrıca: Ünye ve Fatsa, Ordu şehrinin Büyükşehir olmasını sağlamıştır.

Ordu Fatsa

NE YENİR

Fatsa’da, mutlaka pide denemelisiniz.

Bunun yanında: taze fasülye, tursi kavurma (fasülye turşusundan yapılır),  malez (süt kabağı ve süt ile yapılan bir çeşit muhallebidir), hamsili ekmek (özü mısır ekmeğidir ve içinde az miktarda salamura hamsi karıştırılmıştır), hamsi kaygana (kargana da denir, mısır unu, tuzlanmış hamsi, maydanoz, süt, yumurta, yağ ve tuz ile yapılır), hamsili pilav, keşkek, sakarca yemekleri ve son olarak lahana yemeklerini deneyebilirsiniz.

Ordu Fatsa Hekimoğlu Efsanesi

 

HEKİMOĞLU EFSANESİ

Hekimoğlu: Ordu dolaylarında yaşayan yoksul bir ailenin çocuğudur. Üstelik, yoksul bir annesinden başkası yoktur. Çevresinde: dürüstlüğü, akıllılığı ve yiğitliği ile tanınmaktadır.

Aynı dönemde: yörede egemenlik kurmuş: Gürcü Bey bulunmaktadır. Bu Gürcü Beyi: Ayşa, adında, güzel ve narin bir kızla sözlüdür. Ancak, bu kız, Gürcü Beyini sevmemektedir. Hekimoğlu’na bağlanmıştır.

Ancak: Gürcü Bey: bu iki gencin sevdasını duyar ve Hekimoğlu’na düşman olur. Kendisini: teke tek, hesaplaşmak üzere çağırır. Hekimoğlu: gözü pek ve mert bir gençtir. Mavzerini kuşanır, tek başına buluşma yerine gider.

Ama, Gürcü Bey, sözünde durmaz ve buluşma yerine, adamları ile birlikte gider. Hekimoğlu bölgeye gelince, hep birlikte, kendisine ateş açarlar ve aralarında büyük çatışma başlar.

Hekimoğlu: çatışma sonunda çemberi yararak kurtulur. Bolu şehrine, tek başına yaşayan anasının yanına gider. Anasına durumu anlatır ve yanına Mehmet adlı amca oğlunu alarak, dağa çıkar.

Köylüler: dağda Hekimoğlu’na kucak açarlar. Onun mertliği, yiğitliği ve doğru sözlülüğü, yöre insanını çok etkiler ve kendisine yardım ederler. Özellikle: zenginlerden aldıklarını, yoksul köylülerle paylaşarak, onların gönüllerinde taht kurar.

Ancak; bir zaman sonra, Gürcü Beyi, kurdurduğu bir tuzakta, Hekimoğlu’nu öldürtür. Günümüzde, Hekimoğlu adlı türkü ile bu efsane, yörede anlatılmaktadır.

Ordu Fatsa Fındık

NE SATIN ALINIR

Halıcılık: Fatsa’nın el sanatlarından. Birbirinden güzel halıları, ilçe içindeki çeşitli mağazalardan satın alabilirsiniz. Ayrıca: burada, yaygın fındık üretimi yapılıyor ve ilçenin lezzetli fındıklarından mutlaka satın alın. Ayrıca: burada yetiştirilmeye başlanan kivi de çok yaygın, satın alabilirsiniz.

GEZİLECEK YERLER

Ordu Fatsa Plajlar

PLAJLAR

Buradaki doğal plajlar; turizm yönünden oldukça önemli. İlçede, Belicesu ve Yalıköy çevresindeki kumsallar çok güzel. Fatsa ilçe merkezinde de bir plaj var. Halk plajı. Ama: sanırım bu plajın kullanılmasını pek istemiyorlar, plajın pek plajlık hali kalmamış, denize girmek için ilçe dışına, çevredeki plajlara gitmek gerekiyor.

Ordu Fatsa Adası

FATSA ADASI

Fatsa sahiline, 1.5 km. uzaklıktadır. Karadeniz’deki nadir adalardan biridir.

Yaklaşık: 1 dönüm büyüklüğündedir.

Adada herhangi bir bitki yetişmez. Tamamen taşlardan ve kayalardan oluşmaktadır.

Eski dönemlerde: Fatsa’dan adaya; kara yolu bulunduğu veya Dolunay mevkiinden yani Fatsa çamlıklarından, deniz altından, bir tünel ile adaya ulaşım olduğu söylenmektedir. Bu tünel ile: adanın altında bulunan bir şehre ulaşıldığı düşünülmektedir.

Ayrıca: her ne kadar bir söylenti olsa da: yani inanılması zor olsa da: geçmiş zaman imparatorlarının hazinelerini bu yer altı şehrinde sakladıkları söyleniyor.

Ayrıca: başka bir söylentiye göre: Fatsa’yı kuran Pont kralı II. Farnakes, kızı Fanizanı korumak için, bu ada üzerinde bir kale yaptırmış. Kaleyi ise, bir tünel ile ulaşımını sağlamış. Ancak, bu ada ve ada üzerinde, ne kale, ne de tünel kalıntısı yok, bulunamamış.

Ada: takip eden tarihi süreçte: Fenikeliler ve Miletuslular tarafından kurulan kolonilerce ve daha sonra Cenevizlilerce uzun yıllar kullanılmış.

İlçeden adaya tekne turları yapılmaktadır. Üzerinde herhangi bir tesis yok. Yalnızca, bir deniz feneri bulunuyor.

Ordu Fatsa Sarmaşık Kaplıcaları

SARMAŞIK KAPLICALARI

İlçeye 13 km. uzaklıktadır. Yol asfalt ve düzgün, ayrıca ulaşım için gün içinde, ilçe merkezinden buraya: karşılıklı dolmuş seferleri yapılıyor. Tarihi çok eskilere dayanan bir mazisi var. Söylenenlere göre: ilk kullanımı, Cenevizliler zamanında.

Zamanın hükümdarının: çok güzel bir kızı varmış. Bey, kızının üzerine titrermiş. Bu güzel kız, bir gün hastalanmış. O güzelliğinden eser kalmamış. Tüm bedenini, önce ağrılar ve daha sonra ise yaralar kaplamış. Bey: dönemin önemli tabiplerini çağırmış, kızını tedavi edecek olana, hem kızını ve hem de servetini vereceğini söyler.

Ancak, tüm tabipler, bildikleri tedavi yöntemlerini denemelerine rağmen, genç kızı iyileştiremezler. Kız dünyaya küser. Her sabah saraydan çıkıp, amaçsızca, dere kenarında, dağlarda dolaşmaya başlar.

Günlerden bir gün, dere kenarında dolaşırken, tüyleri dökülmüş perişan halde, bir kurt görür. Kurt, neredeyse ölmek üzeredir. Ancak, bu kurt, bugünkü sıcak su kaynağının olduğu yerde: buharı tüten sulardan içiyor, bu sulara girip yıkanıyormuş.

Evet, kız, her gün gelip kurdu izler. Ama sonunda kurdun iyileşip gittiğini görür. Bunun üzerine, kendisi de, bu sıcak suya girmeye, suyundan içmeye başlar. Bir süre sonra, kız, eski sağlığına ve güzelliğine kavuşur. Bey de, çok sevinir ve tüm halkının yararlanabilmesi için, suyun çıktığı yere, bir hamam yaptırır.

Daha sonra insanlar, buradan ayrılırlar ve kaplıca alanı harabe haline gelir. Sarmaşık örtüleri arasında, kaybolmaya yüz tutar. Zaten adı da buradan geliyor. Aslında: aradan geçen uzun süre sonunda, kaplıcanın bulunmasının yine bir öyküsü var.

Bir çoban, zaman zaman sürüsünün kaybolup tekrar ortaya çıkmasına bir anlam veremez. Sürüyü takibe alır ve sürünün, sarmaşıklar arasında bir süre otladığını, otladıkları bu yerin altından ise buhar çıktığını görür.

Sarmaşık örtüsünü temizleyip baktığında, içinde sıcak su akan bir barakanın bulunduğunu görür. Daha sonra, bu bölge temizlenir ve Sarmaşık Kaplıcaları ortaya çıkar.

Burada, su sıcaklığı: 47 derecedir. Suyun içinde: sodyum klorür, silis bulunduğu saptanmış. Kaplıcanın suyu dakikada: 200 litre akıyor. Romatizmal ve benzeri hastalıklara iyi geldiği söyleniyor.

Ordu Fatsa Gaga Gölü

GAGA GÖLÜ

İlçeye, 10 km uzaklıktadır. Sefaköy sınırları içinde bulunmaktadır. Karadeniz bölgesindeki, birkaç doğal gölden biridir. Gölün çevresi: ağaçlar ve fındık bahçeleriyle kaplıdır. Göl: Fatsa-Aybastı kara yolu kenarındadır.

Gölde: birkaç adım atıldığında, derinlik 4-5 metreye kadar inebilmektedir.

Gölün tam ortasında bir adacık var. Bu adacık: kilise adası olarak isimlendiriliyor. Burada: bir kilise bulunduğu söylense de, herhangi bir buluntu ve kalıntı yoktur. Göl: doğal Sit alanı olarak ilan edilerek, koruma altına alınmıştır.

Göle akan akarsu bulunmamaktadır. Ancak: küçük bir kanal ile, Bolaman ırmağına bağlanmıştır. Gölde: kerevit, sazan ve kadife balığı bulunmaktadır. Çevresinde ise: özel şahıslara ait gayrimenkuller var.

Buraya aşırı yağışlı günlerde gitmemenizi öneriyorum, çünkü aşırı yağışlarda gölün su seviyesi yükseliyor ve özellikle ulaşımın sağlandığı kara yolu sular altında kalıyormuş, aman dikkat.

Ordu Fatsa Çıngırt Tepesi ve Kayalıkları

ÇINGIRT TEPESİ VE KAYALIKLARI

İlçenin, 5 km. batısında, Kavaklar deresinin doğusunda bulunan bir tepenin üzerindedir. Daha doğrusu: Fatsa Büyük Sanayi Sitesinin üstünde bulunduğu bir tepe.

Kalenin üzerinde: Kavaklar deresine 45  derecelik eğimle inen, 120 basamaklı ve sonu görünmeyen bir tünel var. Hatta, bu tünelin Fatsa’nın 1,5 mil kuzeyinde, Karadeniz içinde bulunan adaya gittiği tahmin edilmektedir.

Bu tünelin dibi: yüzyıllarca atılan taşlarla dolmuş, ancak temizlendiğinde, yörenin yerli ve yabancı turizme açılması halinde; kesinlikle ilçe için gelir kaynağı olacaktır.

Burası: Fatsa’ya ilk yerleşen kavimlerin yeridir. Burada: henüz tam olarak bir arkeolojik araştırma yapılmamıştır. Yapıldığında: o dönemlere ait (MÖ.400) önemli bilgi ve belgelerin bulunmasının sağlanacağı düşünülmektedir.

GÖREĞİ MANASTIRI 

İlçenin batısında, 5 km. uzaklıktadır. Evkaf köyü sınırları içindedir. Pont devleti zamanından kalmadır. İçinde: kale, şato, kilise, manastır ve yapı kalıntıları bulunmaktadır. Bu kalıntılardan, burada büyük bir şehir bulunduğu tahmin edilmektedir.

Ayrıca: bu kalıntıların üzerinde bulunduğu bir gümüş para mevcut olup, o devirde burada yaşayan Hacı Şevda isimli bir yerel yöneticinin, burada hüküm sürdüğü ve kendi adına para bastırdığı anlaşılmaktadır.

Ordu Fatsa Bolaman ve Tarihi Konak

BOLAMAN VE TARİHİ KONAK (HAZNEDAR KONAĞI)

Bolaman: Fatsa-Ordu karayolu üzerinde, ilçeye 9 km. uzaklıktadır. Şirin bir beldedir. Kuruluşunun, antik dönemlere kadar uzandığı düşünülmektedir. Antik dönemdeki adının: Polemeon’dur.

Bölgenin en eski yerleşimlerinden biridir. Antik dönemde, bir liman kenti olduğu düşünülmektedir. Bolaman merkezinde ve çevresinde çok şirin restoranlar ve çay bahçeleri bulunuyor. Özellikle: balık lokantalarını denemenizi mutlaka öneriyorum. Ayrıca: Bolaman Pidesi çok muhteşem bir lezzet.

Evet, Haznedar konağı: Bolaman yöresinin sembolü olmuştur. Her yıl birçok fotoğrafı çekilmekte ve hatta kibrit kutularında bile, fotoğrafları yer almaktadır.

Yapıyı iki bölüm halinde incelemek gerekir. Birinci bölüm: 1.yüzyıl civarında yapıldığı düşünülen, taş duvarlar. İkinci bölüm ise: Osmanlı döneminde yani 18.yüzyılda yapıldığı düşünülen, mevcut taş duvarların üzerindeki tarihi konaktır.

Bu konağın: kaleye ilk yerleşmiş olan Mehmet Bey tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir. Yaklaşık 200 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. Alt bölümde bulunan taş duvarların: yapıldığı dönemde, dört bir yanı su ile çevrili bir ada üzerinde bulunduğu, o ada üzerinde yaşayanları korumak amacıyla yapıldığı, bu surların içinde bir de kilise bulunduğu tahmin edilmektedir.

Ordu Fatsa Yason Kilisesi

YASON KİLİSESİ

Pontus imparatorluğu döneminde, Hıristiyan misyonerler “Altın post”u aramak için: Yunanistan’dan yola çıkarlar. Bu yolculukları sırasında: konakladıkları “Yosun” yöresinde inşa ettikleri “Yosun kilisesi”, Fatsa’ya 25 km. uzaklıktadır. Görülmeye değer, tarihi bir hazinedir.

Sitede: Ordu, Çaytepe, Yosan Burnu adı altında: ayrıntılı olarak anlatılmıştır. Lütfen, oraya bakınız.

Ordu Perşembe Çaytepe Yoson Burnu hakkındaki yazım için  Çaytepe Yason Burnu

Ordu Perşembe

Ordu Perşembe
perşembe.2
Ordu Perşembe

 

Ordu Perşembe: Çok uzun bir mazisi olan Perşembe, ne yazık ki, tarihi dokusu düşünüldüğünde, pek zengin değil. Çünkü: günümüze kalan pek az eser ve mekan var.

 

ULAŞIM

Perşembe ordu arası yaklaşık 10 dakikadır. Perşembe-Ordu il merkezi arasındaki uzaklık: 13 km. dir. İlçenin Samsun hava alanına uzaklığı: 140 km. dir. Trabzon hava alanına uzaklığı ise: 190 km. dir. Günümüzde: Perşembe, Bolaman Devlet Kara yolu güzergahından, Bolaman’a bağlanmıştır. Bu yolun üzerinde: 5 adet tünel bulunmaktadır. Bunların toplam uzunluğu: 27 km. dir. Bu yol üzerinde bulunan: Nefise Akçelik Tüneli: 3780 metre uzunluk ile, Türkiye’nin en uzun kara yolu tünelidir.

Ordu Perşembe

TARİHİ

İlçe, uzun süre, Roma ve Bizans hakimiyetinde kalmıştır. 1461 yılında ise, Fatih Sultan Mehmet: Trabzon Pontus İmparatorluğunu ortadan kaldırınca, Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Eski adı: Vona.

1945 yılında, ilçe olmuştur.

Ordu Perşembe

GENEL

Perşembe, Ordu-Samsun kara yolu üzerinde, tabii bir koy durumundadır. Bir sahil yerleşimidir. Aslında: bu bölgedeki ilk yerleşim yeri olan Vona kasabası: önce Perşembe pazarına taşınmış, daha sonra bu günkü yerini almıştır.

İlçe: Kordon tepe denilen, küçük fakat oldukça dik bir tepenin eteğinde kurulmuştur.

Perşembe limanı: Doğu Karadeniz’in ikinci büyük ve tabii limanı durumundadır.

İlçede, tipik Karadeniz iklimi hakimdir. Yılın bütün aylarında, yağış vardır. Kış ayları: normal yağışlı ve ılımandır. Yaz aylarında hava sıcaklığı: 25-30 derece arasında değişmektedir.

En fazla olan bitki örtüsü: fındıktır.

İlçede: Ordu Üniversitesine bağlı: Fen-Edebiyat Fakültesi var. Fakültenin: Sosyal Bilimler alanında 2 ve Fen bilimleri alanında 2 olmak üzere, toplam 4 bölümü var. 2004-2005 Eğitim-Öğretim yılında, ikinci mezunlar verilmiş. Halen öğrenci sayısı: 520 civarında.

Sakin Şehir

Perşembe, ülkemizdeki sakin şehirlerden bir tanesidir. Sakin şehir: içerideki gürültü desibeli ve nüfusun orantılanmasıyla ölçülür. 2015 yılında, dünyanın en sakin şehri: Artvin ilinin Şavşat ilçesi seçilmiştir. Buranın sakin şehir seçilmesinin sebebine gelince: 2006 yılında Karadeniz sahil yolunun bağlantısı olan Türkiye’nin en uzun tüneli yapılınca, trafik tamamen oraya kayar ve buraya sadece işi olanlar ve burayı bilenler gelirler. Trafik olmayınca, yol da tıkanmaz, gelip giden az olunca sakin şehir başvurusu yapılır ve bu başvuru kabul edilir.

Ordu Perşembe

NE YENİR

Perşembe’ye yaklaşırken, sol tarafta, denizle yol arasında Vonalı Celal in yeri var, sakın uğramadan geçmeyin. Hamsi yemeklerinin en iyi yapıldığı yerlerden biri.

Denizin dibinde, bir yar üzerinde kurulmuş. Püfür püfür esiyor. Balıklar harika, sonra meze gibi Karadeniz yemekleri de getiriyorlar. Restoran, denizden 50-60 metre yüksekte olduğu için, martılar neredeyse hemen yanında uçuyorlar.

Hatta tabakla işiniz bittiğinde, kalanları denize doğru fırlattığınızda, martılar, havada kapıyorlar.

Bu arada: buradan turşu da alabilirsiniz. Çok muhteşem bir tadı var.

Evet, sonuç olarak, bu bölgede mutlaka ve mutlaka hamsi ile yapılan çeşitli lezzetleri tadabilirsiniz.

perşembe.1
Ordu Perşembe

PERŞEMBE VE BALIK

Perşembe kıyılarında: çoğu, su altı deniz otu çayırlarından beslenen dikenli kalkan ve diğer birçok çeşit balık bulunuyor. Açık sularda ise, yunuslar var. Ayrıca: Karadeniz’i  dolaşan ve yavaş daire biçiminde göç yolu izleyen: palamut bulunur. Hamsi sürüleri: Temmuz-Ağustos aylarında Odesa Körfezinde yumurtluyor, saat yönünün tersine olan göçlerine başlıyorlar ve Ağustos-Eylül dönemlerinde, günde 20 km. yol giderek, süreler halinde, Romanya ve Bulgaristan açıklarından geçerek, Anadolu kıyılarına ulaşıyorlar. Kasım ayı başında, hamsi sürüleri daha da irileşerek, Perşembe sularına giriyorlar.

Ancak günümüzde, Perşembe’de balık denilince, balık çiftlikleri akla gelir. Burayı ziyaret ederseniz, deniz üstünde çok sayıda balık çiftlikleri görebilirsiniz. İç Anadolu bölgesine ve özellikle Ankara şehrine, balık, buradan gönderilir. Öte yandan, Perşembe ilçesinin en büyük sorunu da balık çiftlikleridir. Attıkları yemler, akıntıyla birlikte şehir merkezine gelir, özellikle koku berbattır, balık çiftliklerinin karaya bu kadar yakın olmasının sebebi, denizin hemen derinleşmesidir. Kışın rüzgar ters estiğinde, Perşembe merkezinde pis kokudan durulmaz.

Ordu Perşembe

NE SATIN ALINIR

Bu bölgeden: fındık, fındık ürünleri ve fındık yağı satın alabilirsiniz. Ayrıca: yeni yeni üretilmeye başlanan kivi de çok yaygın olarak üretiliyor.

Ordu Perşembe
Ordu Perşembe

 

GEZİLECEK YERLER

PLAJLAR

Perşembe’nin kıyı boyu: 40 km. dir. Efirli den başlayıp, Belicesu da biter. Bu kıyılar: çok özellikler gösterir. Koyları, su altı mağaraları, kıyı boyunda yükselen ilginç kaya oluşumları, kumsalları, doğal manzaraları, bu kıyıları muhteşem güzel hale getirmiş. Bu kıyılarda öne çıkan yerler şunlar:

Ordu Perşembe Bellicesu

BELLİCESU

İlçenin en batısındadır. Kıyı: çok güzel, bu kıyıya yukarıdan bakmanın keyfine doyum olmuyor. Kumsalı küçük olmasına rağmen, yanında kamp yapılabilir. Yeme-içme yeri ve kır kahvesi var.

MEDRESEÖNÜ

Bir tatil beldesi. Kıyıları, çok ilginçtir. Burada: bir otel ve lokanta var. Ayrıca: “uzun saçlının yeri” olarak isimlendirilen bir yer var. Buraya, mutlaka uğramalısınız. Burada bir yorgunluk çayı içmelisiniz.

Ordu Perşembe Büyük Ağız

BÜYÜK AĞIZ

İlçenin 21 km. batısındadır. Burası, eski bir yerleşim yeridir. Güzel bir manzarası var. Ancak: yeterli tesis yok.

Ordu Perşembe Çam Burnu

ÇAM BURNU

Burada bir fener var. Çam burnu feneri: 1880 yılında, Fransızlar tarafından, Osmanlı devletine olan borçlarına karşılık yaptırılmış ve buraya yerleştirilmiş. Denizden yüksekliği: 39 metredir. Çakar sistemli, elektrik akülü bir fenerdir. 1880 yılından bu yana: fener, Koç ailesi tarafından işletilmektedir.

Ordu Perşembe Aktaş Plajı

AKTAŞ PLAJI

İlçe merkezine 1 km. uzaklıktadır. Fakültenin hemen alt tarafında bulunan plaj, küçük ama yaz aylarında ve özellikle de hafta sonlarında oldukça hareketli ve canlıdır. Burada: her yıl 20 Mayıs günü: “Aktaş Şenlikleri” düzenleniyor. Buraya: binlerce Ordulu ve Perşembe li katılıyorlar. Motorlarla, binlerce insan, Acısu ya kadar giderler.

Ordu Perşembe Hoynat Adası ve Kalesi
perşembe.3.hoynat adası.1
Ordu Perşembe Hoynat Adası ve Kalesi

 

HOYNAT ADASI VE KALESİ

İlçenin en önemli tarihi yerlerinden biridir. Ramazan köyü sınırları içindedir. Hoynat tünelinin hemen yanındadır. Tarihi: bayağı eskilere kadar gidiyor. Eski gemiciler: burayı, bir çeşit: depo ve sığınak olarak kullanmışlar. Üzerinde: hala küçük sur kalıntıları var.

Tünelin bulunduğu burun: Orta Karadeniz yöresinin en güzel yeri. Ada: martı ve karabatak kuşlarının üzerinde, bolca bulunduğu bir kuş cennetini andırıyor. Çünkü, bu adada nesli tükenmekte olan, yaklaşık 90 çift tepeli karabatak tespit edilmiştir. Yurdumuzda bu tür kuşların yuva yaptığı tek yer, burasıdır.

Ordu Perşembe Çaka Kumsalı

ÇAKA KUMSALI

Hoynat adası yakınındadır. Ekolojik kirlilikten uzak kaldığı için, temizliği ile öne çıkmaktadır. Kumsalın uzunluğu: 1300 metredir. Kumu ince ve beyazdır. Deniz suyu, tertemizdir.

KURTULUŞ KALESİ

İlçe merkezine, 20 km. uzaklıktadır. Kurtuluş köyündedir. Romalılar tarafından yapımına başlanmış, Bizanslılar tarafından tamamlanmıştır. Fatih Sultan Mehmet zamanında, onarım görmüş olup, günümüze, yalnızca temel taşları kalmıştır.

Ordu Perşembe Medreseönü, Efirli camisi

MEDRESEÖNÜ, EFİRLİ CAMİSİ

Medreseönü, Efirli Mahallesindedir. Sahile: 5 km. uzaklıktadır. Bu tarihi cami tamamen ahşaptan yapılmıştır. 150 yıllık bir geçmişi olduğu düşünülmektedir. Hiç restorasyon görmemiştir. Bu yüzden, mimari özelliklerini koruyarak günümüze gelmiştir. Minaresi, tek şerefelidir. Mihrap ve iç kapısı orijinaldir.

Caminin hemen yanında; DSİ binasının hemen yanı başında mezarlık var. Mezarlıkta: birbirinden farklı ve estetik mezar taşları ve kitabeler bulunuyor. Bu mezarlıkta: Sultan II. Mahmut’tan korkarak, bu bölgeye gelmiş olan yeniçeri askerlerinin mezarları ve Esseydin Hacım İbrahim Ağa gibi önemli şahsiyetlerin mezarları da bulunuyor. İlginizi çekerse, gezebilirsiniz.

EFİRLİ PLAJI

Uzun yıllardır, önemli bir tatil yeridir. Kamuya ait tatil kamp yerleri bulunmaktadır. Ayrıca: yaz aylarında: müzik, eğlence ve yeme-içme mekanları, buraya ayrı bir hareketlilik ve canlılık kazandırır. Bölgenin önemli bir cazibe alanıdır.

KURŞUNÇAL ORMANLARI VE ŞELALESİ

İlçenin Selimiye köyü sınırları içindedir. İlçe merkezine: 25 km. uzaklıktadır. Çok büyük bir alanı kapsayan ormanların içinde, kurşunçal şelalesi bulunmaktadır. Şelalelin toplam yüksekliği: 100 metredir. Şelalenin bir kısmı yatay durumda ilerliyor. Eğer tamamı dikey ve suyu da bol olsa, daha muhteşem bir şelale ortaya çıkacakmış.

Orman turizmi için başlı-başına bir potansiyeldir. Kamp, treaking ve diğer doğa sporları yapılabilir. Burada: ayrıca, alabalık üretim tesisi var.

Ordu Perşembe Şenyurt Şelalesi

ŞENYURT ŞELALESI

İlçe merkezine 3 km uzaklıkta, Şenyurt köyü sınırları içinde bulunmakta olup yaklaşık 6 metre yükseklikten 15 metre karelik gölete düşmektedir. Şelalenin hemen yanında köy halkı tarafından Ilıca diye isimlendirilen ve şifalı olduğuna inanılan su kaynağı akmaktadır.

Ordu Perşembe Yoson Burnu

YASON BURNU

Sitede, aynı isim altında, ayrıntılı olarak anlatılmıştır. Oradan yararlanabilirsiniz.

Yoson burnu tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

Ordu tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

 

Ordu Ünye

Ordu Ünye

Karadeniz bölgesinin en modern ilçelerinden biri olarak öne çıkıyor.

Ordu Ünye

ULAŞIM

Çarşamba uluslar arası hava alanının, Ünye’ye uzaklığı: 40 km. dir. Ünye’nin il merkezi Samsun’a uzaklığı ise: 89 km. dir. Ünye’nin Ordu il merkezine uzaklığı ise: 76 km. dir.

İç Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan en kısa yol da: Ünye-Niksar Kara yoludur. Bu yolun diğer adı: Tarihi İpek yoludur.

Ordu Ünye

TARİHİ

Ünye ve çevresinde yaşadığı öğrenilen ilk topluluk: Kaşkalar. Bunlar: MÖ.2000 yıllarından itibaren tarih sahnesine çıkarlar ve günümüzdeki Sinop ve Perşembe arasında kalan bölgede yerleşirler. Zaman zaman, komşuları Hititlerle büyük mücadele içine girerler. Ama: bu iki komşu devletin ömrü, MÖ. 9’ncu yüzyılda sona erer ve bu tarihten itibaren, bölgede İskitler egemenlik kurarlar.

MÖ. 8’nci yüzyıldan itibaren ise, Ege denizi kıyılarındaki kolonilerden gelenler, Karadeniz kıyılarında ve bu arada Ünye de de koloniler kurarlar. Yani: Ünye’nin kuruluşu olarak, MÖ. 750 tarihleri söylenebilir.

Bu dönemde: Ünye ve çevresinde Khalibler isimli bir kavim yaşamakta olup, bunlar demircilikle uğraşmışlardır. Bu demir madenleri; son dönemlere kadar, işletilmeye devam edilmiştir. Tarihi süreç içinde, bölgede: Persler ve İskender hakimiyetinin ardından; Karadeniz kıyılarında kurulan Pontus devletinin egemenliği görülür. Ancak: Pontus devletini kuranlar:

Yunanlı değildir. Bunlar: bir önceki Pers imparatorluğunun asilleridir. Devlet gelenekleri: Persler ile aynıdır. Onlar gibi: Ahuramazda (Hürmüz) adındaki tanrıya taparlar. Ancak: her zaman olduğu gibi, Yunanlılar yine tarih sahnesinde kendi görüşlerini yayma konusundaki ustalıklarını göstererek, Pontus Devletinin kökeninin Yunan olduğu konusunda, dünyayı ikna etmeyi başarmışlardır.

Bu arada: Pontus Devletinin, zamanla, özellikle Makedonyalı prenseslerle evlenme ve Helen kültürüne meyletmeleri nedeniyle, eski özelliklerini ve güçlerini kaybettikleri de bir gerçek olarak tarih sahnesinde görülmektedir.

MÖ. 1’nci yüzyılda: bölgede hakimiyeti ele geçirmek için, Roma ve Pontusluların mücadeleleri görülür. MÖ.71 yılında, Kelkit vadisinde yapılan savaşta, Pontuslar, Romalılara yenilir. MÖ. 63 yılında Pontus devleti yıkılınca, Romalılar, bölgede hakimiyeti ele geçirirler.

Abbasiler: Türk komutanı Ahmet İbn İnanç et-Türki komutasında, 893 yılında, bölgeyi ele geçirirler. 1080 yılında ise, Ünye dahil, bütün Karadeniz sahilleri, büyük Selçuklu İmparatorluğuna bağlanır.

Ünye’nin Türkleşmesi ve İslamlaşmasında önemli rol oynamış olan Danışmentlilerdir.

1346 yılında: Ünye, Hacı Emir Bey tarafından ele geçirilir. 1398 yılında: Sultan Yıldırım Beyazıt; Canik üzerine bir sefer düzenler ve Kubadoğlu Beyliğine ait Samsun şehrini alır.

Bunun üzerine; bütün Canik bölgesi emirlikleri, Osmanlı devletine tabii olmayı kabul ederler. Böylece: Ünye de Osmanlılara bağlanmış olur. Osmanlılar zamanında: Ünye çevresinde, uzun ve huzurlu bir dönem başlar.

1914 yılında, Ünye ve civarında, çok sayıda can ve mal kaybına neden olan seller olur. Aynı yıl, Osmanlı imparatorluğu, I. Dünya savaşına girer. Bu dönemde, Ruslar Harşit Irmağına kadar olan bölgeyi işgal ederler. Bunun üzerine, işgal edilen bölgelerde, yeni ve büyük bir Müslüman ahali göçü başlar.

Aynı sıralarda, Ruslarla işbirliği yapan Ermeniler, çeşitli yerlerde ve bu arada Canik bölgesinde isyan hareketlerine başlarlar. Savaşta, Ünye işgale uğramaz ama büyük kıtlık, göç ve sefalet çekilir. 1916 yılında, denizden Rus gemileri tarafından bombalanır.

Ordu Ünye

GENEL

İlçede: tipik Karadeniz iklimi görülür. Ancak, arkadan geçen dağ yükseltilerinin azalması nedeniyle, diğer bölgelere nazaran daha az yağış alır.

İlçenin ekonomisinin can damarını: fındık oluşturur. İlçede, yerleşimlerini büyük kısmını: fındık bahçeleri kaplar. Özellikle: Temmuz ve Ağustos aylarında, fındık hasadı nedeniyle, ilçe merkezindeki insanların büyük bölümü, köylere gider ve ilçe merkezi boşalır. Bunun dışında: son yıllarda, iklimin elverişli olması nedeniyle, burada, kivi üretimi artmaktadır.

 

NE YENİR

İlçede, başta hamsi olmak üzere, Doğu Karadeniz’e has, balık yemeklerinin tamamı yapılır. Ayrıca: birçok sebze ve otun yanı sıra, meyvelerin de yemekleri yapılır. Fasulyeden hamsiye, karalahanadan bibere, biber yaprağından kiraza, her şey tuzlanarak kışa saklanır.

Sahil kesiminde, balık yemekleri belirgin olarak ön plana çıkar. Özellikle: biraz öncede söylediğim gibi, hamsinin çeşit çeşit yemeği yapılır. İç kesimlerde ise, balık yerine et yemekleri, hamur işi ve sebze yemekleri öne çıkar.

Ünye’de: size önereceğim başlıca yiyecek çeşitleri: öncelikle hamsi. Eğer balık sevmeseniz: etli karalahana  dolması, Çerkez tavuğu, ısırgan çorbası, pide. Mısır unu; ekmek yanında, tatlı yapımında da kullanılır. Burma baklava, kabak tatlısı ve çalmaç denilen muhallebiyi deneyebilirsiniz.

Ordu Ünye

NE SATIN ALINIR

Öncelikle: sepet, sele ve hey olarak adlandırılan: ağaç örme işleri burada yaygın olarak yapılan el işlerinin başında geliyor.

Halen, ilçede faaliyetini sürdüren birkaç atölyede üretilen: su testileri, çiçek saksıları, güveç kapları ve süs eşyaları da ilginizi çekebilir.

Ordu Ünye

GEZİLECEK YERLER

Ordu Ünye Kalesi

ÜNYE KALESİ:

Ünye-Niksar kara yolu üzerinde, kale köyü sınırları içinde, ilçe merkezine 9 km. uzaklıktadır. Ünye’den şehir içi dolmuşlar ile veya taksi ile ulaşılabiliyor. Yolun solunda 200 metre yükseklikte bir tepenin üzerine kurulmuştur. Jeologların söylediklerine göre: kale, eski devirlerde yanardağ iken, faaliyetini tamamlamış ve yanardağın krateri üzerine inşa edilmiştir.

Kalenin ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Muhtemelen MÖ.200-250 yılları arasında yapıldığı  düşünülmektedir.  Pers kökenli Pontus kralı II. Mitridates, kaleyi bu krater üzerine yaptıran ilk kişi olarak bilinir.

Tarihin çeşitli dönemlerinde, kale, çeşitli uygarlıklar tarafından kullanılmıştır. Bu dönemlerde çeşitli eklentiler ve ilaveler yapılmıştır. Kaledeki kaya mezarları: 6.yüzyılda yapılır. Ayrıca: dehlizler, kuyular, mağaralar, kral mezarları, eski sur kalıntıları, uzun tüneller bulunmaktadır.

Duvar ve sur kalıntıları: kısmen Yunan ve Roma kısmen de Osmanlı mimarisi izlenimi vermektedir. Kaleyi en son kullanan Osmanlılar da bir takım eklemeler yapmışlardır.

Zirveye yakın bölümlerde: tüneller ve dehlizler var. Güney cephesinde, duvarlarda, 3 metre genişliğinde bir kaya mezar var. Mezarın üçgen alınlığında, her üç noktasında da Bizans’ı simgeleyen kartal figürleri bulunuyor.

Evet, kale gerçekten görülmesi gereken bir yer.  Çevresinde: yöresel yemeklerin yapıldığı kır lokantaları da bulunuyor.

Ordu Ünye Yunus Emre Türbesi

YUNUS EMRE TÜRBESİ

Büyük tasavvuf şairi Yunus Emre’nin mezarı: Ünye’dedir. Mezar: ilçe merkezine 2 km. uzaklıktaki, Kiraztepe mevkiindedir. Türbeye ulaşım: merkezden Çınar dibinden dolmuş ve taksilerle sağlanmaktadır.

Türbenin bulunduğu tepe, Ünye’ye kuş bakışı bakıyor. Türbenin bulunduğu bölgede yapılan araştırmalarda: birçok Selçuklu sanatı ile yazılmış mezar taşları bulunarak sandukanın içine konulmuştur. Ayrıca eski mezarın baş ve ayak uçlarında, Selçuklu tarzı mezar taşı bulunmuş, ancak taş yöredeki insanlar tarafından çimento ve sıva ile onarıldığı için üzerindeki yazılar okunamamıştır.

Ancak: daha önce, bu taşın üzerinde: “Ali İbni Emre” yazısının okunduğu söylenmektedir. Taştaki yazıların, Türkçe tercümesi “Ali oğlu Yunustur”. Ali ise, Yunus’un babasının adıdır.

Türkiye’nin 13 yerinde, Yunus Emre’nin türbesi ve mezarı olduğu iddia edilen yerler var. Ama bunlardan gerçekten en öne çıkanı: Ünye’deki mezardır.

Mezarın üzerine; 1998 yılında Ünye Belediyesi tarafından türbe yaptırılmıştır. Çünkü: Ünyeliler, Yunus Emre’yi çok sevmektedirler. Zamanla, burası bir ziyaret yeri haline gelmiştir. Türbe çevresinde herhangi bir yiyecek, içecek imkanı bulunmuyor.

AYA NİKOLA

Ünye’nin kuzeybatısında, şehir çıkışında bulunan küçük bir yarımada üzerindedir. Çevre duvarlarının günümüze ulaşan kalıntılarından, buranın bir kilise olduğu anlaşılmıştır.

Son yıllarda yapılan araştırmalarda, Hıristiyan aleminde “Noel Baba” olarak bilinen “Aya Nicholas (Aziz Nikola)”nın burada yaşadığı sanılmaktadır. Bu araştırmalarda elde edilen sonuçlara göre: Aya Nikola: Oğuz boylarından bir Türk ailenin çocuğudur.

Sarı Saltuk olan adı, 6 yaşında iken, ailesinin Hıristiyan olması sonucu Nicholas olarak değiştirilmiştir. Nikola, büyüdüğünde, Yarımadadaki bu kilisede rahiplik yapmış, denizcilikle uğraşmıştır.

Evet: Ayanikola, 1800’lü yıllarda Hıristiyan halkın yaşadığı küçük bir balıkçı köyü idi. Bu kilisede, o yıllarda yapılmış ve 1930’lardan sonra tamamen yıkılmıştır.

Hıristiyanlar için kutsal sayılan bu kiliseye, hastalar iyileştirilmek üzere götürülmüş, yeni evlenen çiftlerin mutlu olabilmeleri için burada evlenme törenleri düzenlenmiştir. Ayrıca: denizciler sefere çıkmadan önce, denizcilerin hamisi sayılan Aya Nikola’ya geldikleri ve dua ettikleri biliniyor.

Ordu Ünye Eski Evler

ESKİ ÜNYE EVLERİ

Tipik Karadeniz mimarisinin en güzel örneklerindendir. Şehir merkezinde bulunan evlerden, yaklaşık 80 tanesi, günümüze kadar ayakta kalabilmiştir. Mimari özellikleri ve süslemeleriyle ilgi çeken evlerden, bir kısmı, son dönemde restore edilmiştir.

Bunların dışındakilerin bir kısmı ise yıkık dökük olmasına rağmen, bazılarının içinde halen oturulmaktadır. Arzu ederseniz, oturanlardan izin alarak, bu tarihi evleri de gezebilirsiniz. Bu evlerin yoğun olarak bulunduğu Çarşı hamamının arkasına, yürüyerek ulaşabilirsiniz.

Bu bölgedeki gezinizde, küçük bir mola vermek isterseniz; Yunus Emre parkında, kendinize, yöreye has “Tereyağlı Ünye Pidesi” ziyafeti çekmenizi, özellikle öneririm.

Ordu Ünye Kadılar Yokuşu

KADILAR YOKUŞU

Osmanlı imparatorluğu döneminde, Ünye’den çok sayıda: ünlü kadı (hakim) yetişmiştir. Kadılık: Ünye’de babadan oğula sürmüştür. Zamanın kadıları ve kendilerinden sonra gelenler, bu yokuşta konak yaptırmışlar, oturmuşlar ve burası bir kadılar mahallesi haline gelmiştir.

Bugün, bu konaklardan birçoğu günümüze ulaşmıştır. Orijinal taş döşemeli yolu, taş işçiliğinin en güzel örneklerinin işlendiği giriş kapıları ve eski Ünye evleri ile, bir müze sokak gibidir.

Şehir merkezinden, kıyıya dik olarak iner. Cumhuriyet meydanına bağlanır. İlçede, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir. Çünkü: tarihi Ünye evlerinin en güzelleri buradadır.

Ordu Ünye Kilise

KİLİSE

Orta yılmazlar Mahallesindedir. Ayakta kalan tek kilisedir. Yürüyerek ulaşmak mümkündür. Yalı mevkiindeki kesme taştan yapılan binanın çatısı kiremit örtülüdür. Süsleme ve resim bulunmayan sade bir yapıdır.

Yapının mimari biçimi nedeniyle, 17.yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir. 1920’li yıllardaki mübadelede Rumların Ünye’yi terk etmeleri ile kapanan kilise, 1960’lı yılların başına kadar Ünye’ye elektrik sağlayan elektrik santralı olarak kullanılmıştır.

Ünye Belediyesi tarafından, 1994 yılında restore edilmiştir, içinin orijinal mimarisi bozulmuştur. Bugün düğün salonu olarak kullanılmaktadır.

Ordu Ünye Bakırcılar Arastası

BAKIRCILAR ARASTASI

İlçenin merkezindedir, yürüyerek ulaşabilirsiniz. Yüzyıllar boyunca, hem Ünye’nin hem de yörenin en önemli alışveriş merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Burada hala çekiç seslerini duyabilir, otantik eşyaları ve birer küçük müze gibi duran dükkanları gezebilir ve geçmişe bir yolculuk yapabilirsiniz.

1960’lı yıllara kadar: bu sokak içinde sıra ile bakırcı dükkanları vardı. Bakırcı esnafı, ellerinde çekiçlerle, bakırlara hayat verir ve yöre halkı için: çeşitli kullanım araçları, tencereler, tavalar, kazanlar, yemek kapları imal ederek satarlardı. Ayrıca: kalay işleri de yapılırdı. Bakırcılık: Ünye’de o zamanlar çok gelişmiş bir iş kolu idi.

Bugün ise, ustaların çocukları ve torunları, az sayıdaki dükkanlarında, ev ve mutfak eşyaları ve bunların yanında süs eşyaları, aksesuarlar ve turizme dönük ürünler üretmekteler. Bakırcılar çarşısında gezindikten sonra, çevredeki otantik kahvehanelerde, çay içerek yorgunluğunuzu atabilirsiniz.

Ordu Ünye Saray ve Saray Surları

SARAY  VE SARAY SURLARI

Evet, burada çok güzel bir saray bulunuyormuş. Ancak: 1860 yılında, fırtınalı bir gecede, mutfağında ve ahırlarında çıkan bir yangın sonucu yanmış. Söylentilere göre: İstanbul’daki sultanlar kıskanmış ve bu yüzden saray yaktırılmış.

Bu resim: o dönemlerde sarayda misafir edilen bir Fransız ressam tarafından çizilmiş olup, bugün Paris Güzel Sanatlar Akademisinin giriş salonunun duvarında bulunmaktadır. Evet, bu saray: 19. yüzyılda, deniz kenarında, Sancak Beyi Süleyman Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Ordu Ünye Saray Surları

Cumhuriyet Meydanında, anıt çınar ağacının önünden, kuzeye giden yolun yanında görülecek surlar: bir saraya aittir. Surlar: 10 metre yüksekliğinde olup, 20-30 metrelik bir kısmı ayakta sağlam kalabilmiştir.

Ordu Ünye Anıt Ağaçlar

ANIT AĞAÇLAR

Cumhuriyet meydanında bulunan tarihi çınar ağacının, yaklaşık 500 yaşında olduğu hesaplanmıştır. Fatih Sultan Mehmet Caddesindeki çınar ağacının da, aynı yaşta, olduğu tahmin edilmektedir. Çınarın çevresi: 9 metre, çapı: 2.5 metre ve boyu: 30 metredir. Çınarın gövdesinden biri, 1950 yılında isabet eden bir yıldırım sonucu parçalanmış ve yanmış.

Fatih Sultan Mehmet Caddesindeki çınar ağacı: Fatih Sultan Mehmet’in, Trabzon fethinden dönerken, Ünye’de konakladığı sırada diktiği söylenmektedir. Trabzon’dan yelkenlilerle Ünye’ye çıkan Fatih Sultan Mehmet, buradan Ünye-Niksar yolu ile İstanbul’a ulaşmıştır.

Ünye’de, çınarın olduğu yere çadırını kuran Fatih, vezirine dönerek “Lala, burada hiç ağaç yoktur, tez çadırımın önüne bir fidan dikile, bir daha buradan geçmek nasip olursa, dibinde dinleniriz” demiştir. İşte, bugün Ünye’nin ortasındaki anıt çınar ağacı, böyle dikilmiştir.

Ordu Ünye Saray Camisi

SARAY CAMİSİ

Ünye’de, orijinal olarak, günümüze ulaşan tek camidir. 1710 yılında yapılmıştır. Zaman zaman onarım görse de, büyük ölçüde orijinalliğini korumuştur. Şehir merkezinde, çınar ağacının yanındadır, yürüyerek ulaşılabilir.

Ordu Ünye Çamlık

ÇAMLIK

İlçenin kuzeybatısındadır. İlçe merkezinden yürüyerek ulaşabilirsiniz. Cumhuriyet Meydanından başlayarak, Yunus Emre parkını takip ederek, Yalı kahvesinde, Ünye koyunun muhteşem manzarasının önünden, Yüzyıl parkını geçerek çamlığa ulaşabilirsiniz. Toplam uzaklık: 1 km. kadar. Ayrıca: buraya, ilçe merkezinde çınar dibinden dolmuş ve belediye otobüsleri de kalkıyor.

Denize bakan bir yamaç üzerindedir. Deniz ile sahil kara yolu arasındadır. Bütün Karadeniz boyunca, benzeri olmayan ender bir yerdir. Ön tarafı alabildiğine masmavi deniz, arkada ise çam ağaçları, sağında Fener kayalıkları ve solunda tertemiz kumlu koyları ile, bir tabiat harikasıdır. İçinde: çocuk parkı ve barbeküler ve taş masalar var.

Vatandaşların çok tercih ettikleri bir piknik alanı. Hatta: çevre ilçelerden bile çok sayıda gelen bulunur. Burada ayrıca bir motel ve restoran bulunuyor. Motel: 50 yatak kapasiteli ve Belediye tarafından işletilmektedir.

Çamlık bölgesinde: güneşin, koyların ve Ayanikola adasının üstünden batışının seyrine doyum olmaz.

Ordu Ünye Çakır Tepe

ÇAKIR TEPE

İlçe sınırları içindedir. İlçe merkezinden, dolmuşlarla, özel araçlarla veya yürüyerek, Ünye’nin otantik sokaklarından geçerek gidebilirsiniz. Kentin ve denizin kuş bakışı seyredilebileceği bir tepe üzerinde kurulmuştur.

Yaz akşamlarında,  doyumsuz manzarayı seyretmek için, tercih edilebilecek güzel bir yer. Burası: Ünye’nin bir balkonu gibidir. Yüzünüzü Ünye’ye döndüğünüzde: aşağıda şehir bütün muhteşemliği ile ayaklarınızın altında kalıyor. Deniz ise, masmavi bir halı gibi duruyor.

Burada özellikle pide yapan tesisler var. Ünye’ye gelip de burada pide yemeden ayrılmak, büyük bir eksiklik.

Ayrıca: küçük bir hayvanat bahçesi, çay bahçeleri ve ağaçtan yapılmış, iki adet otantik kafe var. Buranın diğer bir adı da “Sami Soysal Parkıdır. Önceki Belediye Başkanlarından Sami Soysal, burayı düzenleyerek Ünyelilere armağan etmiş.

Ordu Ünye Asarkaya Milli Parkı

ASARKAYA MİLLİ PARKI

İlçenin güneydoğusundadır. Şehir merkezine, 5 km. uzaklıktadır. Sahil kara yolundan, ayrılan stabilize bir yolla ulaşılır. Kente ve denize hakim bir tepe üzerinde kurulmuştur.

Denizden: 385 metre yüksekliktedir. Yabanı hayat yönünden de, zengin bir yerdir. Ağaçlar arasında dolaşırken, karşınıza aniden bir geyik ve kara çıkabiliyor. Piknik ve tabiatla baş başa olmak için ideal bir yer.

YAZ KONAĞI MAĞARASI

İlçeye, 3 km. uzaklıkta, Yaz konağı yolu üzerindedir. 2003 yılında keşfedilmiştir. 200 metre uzunluğunda ve 3 ayrı galeriden oluşmaktadır. Sarkıt ve dikitler ve benzerlerine az rastlanır kubbeli odalar bulunmaktadır.

Kireç taşından oluşmuştur.

Şu an için turizme açık değildir. Ziyarete açılması düşünülen kısım: yaklaşık 250 metredir. Bu kısmın yüksekliği: 10 metredir ve 20 metre yükseklikteki bir üst merkezden dökülen bir suyun aktığı görkemli bir boşluk ile son bulur. Buradan sonraki bölüme, ziyaretçilerin girişi uygun bulunmamaktadır.

Ordu Ünye Koylar ve Kumsallar

PLAJLAR

Karadeniz bölgesinin en geniş ve en temiz doğal plajları: Ünye kıyılarındadır. Uzunkum, Kavaklar ve İnciraltı Plajları, bunların bazılarıdır. Özellikle, çamlık kıyılarına gidenler, ilginç kaya şekillerini görebilirler. Karadeniz’in dalgalarının uzun yıllardır sabırla ve ustalıkla çizdiği, garip şekiller vererek figürler oluşturduğu bu kayalıklar, gerçekten ilginizi çekebilir.

Ordu Ünye Uzun Kum

UZUN KUM

Karadeniz’in en uzun plajlarından biridir.

Ordu hakkındaki gezi yazım için Ordu