İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi

 

İstanbul Eyüp Semti Piyer Loti Tepesi;

Gerçek ismi “Louis Marien Julien Viaud” olan yazar, Fransız edebiyatının önemli yazarlarından birisidir. 1850-1923 yılları arasında yaşar.

Bir deniz subayıdır ve sayede Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkelerine gitme fırsatı bulur.

1867 yılındaki Okyanusya seferi sırasında, Büyük Okyanusta yetişen bir çiçeğin adı olan “Loti” takma adını almıştır. Romanlarında konu ettiği yabancı kültürünü pek çok yer gezerek tanıma fırsatı buldu.

Loti: bir rastlantı sonucu İstanbul’u ziyaret eder. Osmanlı kültüründen çok etkilenir ve daha sonra defalarca buraya gelerek uzun süre şehirde yaşar. Eyüp sırtlarındaki tepede bu mekanı, 1876 yılında keşfeder. Burada: nargile içip, insanlarla sohbet eder. Türkçe konuşup, Türkçe şarkılar öğrenmiştir.

Osmanlı yaşam biçiminden çok etkilendi. I’nci Dünya Savaşı ve sonrasında Avrupalılar tarafından işgal edilen Anadolu insanının yanında bulundu ve bu insanların sempatisini kazandı. İşgal yıllarında, özellikle kendi ülkesi olan işgalci Fransa’yı oldukça ağır dillerle eleştirdi.

1879 yılında ilk romanı olan “Aziyede” yayınlanır. Bu romanında Osmanlı Türkiye’sinden kesitler verir. Romanı bugünkü Piyer Loti tepesinde yazdığı söylenir. Romana ismini veren Aziyade isimli bayanla, İstanbul’da tanışmıştır. Eserlerinde: aşkı, umutsuzluğu ve hayatın sonu ölümü anlatmıştır.

1886 yılında ise, İzlanda Balıkçısı isimli romanı yayınlandı.

Türkiye’yi ikinci vatana olarak gören Fransız yazar: o dönemde “Rabia Kadın Kahvesi” olarak isimlendirilen günümüzde ise kendi ismiyle anılan kahveye sık sık gelirmiş.

Buranın eski durumunu öğrenmek için Evliya Çelebi’nin gezi notlarına bakmak gerekir. Evliya Çelebi: yazılarında burayı “İdris Köşkü Mesiresi” olarak isimlendirmiştir.

Kendisi 1920 yılında “Türk dostu” olarak ilan edilmiştir.

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi

 

PİYER LOTİ TEPESİ

Pierre Loti Tepesi, Eyüp Sultan Merkez Mahallededir. Pierre Loti tepesi, deniz seviyesinden yaklaşık 55 metre yüksekliktedir. Sonuç olarak, yaşadığı dönemde sık sık buraya gelen Pierre Loti nedeniyle, tepenin ismi Pierre Loti tepesi ve kahvenin ismi Piyer Loti Kahvesi olmuştur.

Zamanla, bu kahve şehirde yaşayan ünlü sanatçı ve ressamların uğrak yeri olur. Günümüzde Pierre Loti tepesi, yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekmektedir. Çünkü: temiz havası, tarihi yapısı, muhteşem bir manzarası (Haliç ve Tavşan adası) ile İstanbul’un en güzel fotoğraf çekilebilecek yerlerinden birisidir.

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesine nasıl gidilir

 

PİERRE LOTİ TEPESİNE NASIL GİDİLİR

Çeşitli alternatifler vardır.

Aracınız ile gitmek isterseniz, “Pierre Loti” tabelalarını takip ederek gidebilirsiniz ve hemen tepedeki otoparka aracınızı bırakabilirsiniz. Ücreti 10 TL. dir.

Yürüyerek Çıkma

Teleferikte saatlerce sıra beklememek isterseniz, Eyüp Sultan Camisinden sonra, mezarlık yolundan yaklaşık 15 dakika yürüyerek tepeye çıkabilirsiniz. Sadece yokuş çıkmanız gerekecektir.

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi teleferik

 

Pierre Loti Tepesi Teleferik

Teleferik ücretleri, İstanbul kart ile tek bilettir. 2005 yılında hizmete girmiştir. Hat uzunluğu 420 metredir. Sadece 2 istasyon vardır. Eyüp Sultan istasyonu: Haliç kenarındadır. Piyer Loti İstasyonu ise, tarihi Piyer Loti Çay Bahçesi önündedir. Haliç’teki istasyon, sistemi çalıştıran teknik ve mekanik aksam nedeniyle oldukça büyüktür.

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi

Tepedeki istasyon ise, sadece kabinlerin geri dönüş yaptığı bir yer olduğundan bulunduğu konumdaki coğrafi şartlar da göz önünde bulundurularak daha küçük tasarlanmıştır. Tepedeki istasyonun üst katında, seyir istasyonu, seyir terası bulunmaktadır. Araç yani kabin sayısı 4 dür ve her kabin 8 kişiliktir. 5 dakikada bir sefer yapılmaktadır. Teleferik yolculuğu 3 dakika sürmektedir.

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi seyir istasyonu-seyir terası

 

Seyir İstasyonu-Seyir Terası

Kafenin ve teleferik istasyonunun hemen yanındadır. Burada bir de teleskop bulunuyor.

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi Turquhouse boutique hotel

 

TURQUHOUSE BOUTİQUE HOTEL

İdris Köşkü Caddesi Pierre Loti Tepesi Turistik Tesislerindedir. Eyüp Sultan Camiine, yürüyerek 10 dakika uzaklıktadır. 2002 yılında açılmıştır.

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, 1997 yılında Pierre Loti tepesindeki yapılar istimlak edilerek başlatılan bir proje gereği, metruk evler yıkılmış ve yerine bir otel yapılmıştır. Otel: 18’nci yüzyıl Osmanlı mimarisini yansıtan İstanbul Konaklarının restore edilmesiyle oluşmuştur. Halen otelde 6 konak ve 90 yatak vardır. Her konak, adını Haliç kıyısındaki semtlerden almıştır. Otelin en güzel yani, muhteşem Haliç manzarası olmasıdır.

 

PİYER LOTİ TEPESİNDEKİ TARİHİ KALINTILAR

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi Cellat Mezarlığı

 

CELLAT MEZARLIĞI

Mezarlığın en ilginç bölümü “Cellat Mezarlığı” denen yerdir.

Dünyada benzeri olmayan Cellat Mezarlığı, Eyüp ilçesinde Piyer Loti tepesinde, Karyağdı mezarlığının arka kısmındaydı. Karyağdı Tepesi, İstanbul’da ilk karın yağdığı ve son karın yine oradan kalktığına inanılan, eski İstanbul’un en uç noktalarından biridir. Zaten eski İstanbul döneminde: burası kuş uçmaz, kervan geçmez, doğru dürüst yolu bile olmayan, kimsenin uğramadığı bir yerdir.

Osmanlı döneminde cellatlar yaşarken de, öldükten sonra da toplum tarafından dışlanmış ve öldüklerinde mezarları ayrı tutulmuştur. Yaşarken isimleri gizli tutulur, resmedilirken yüzleri örtülü olurdu. Yine ayrıca bu konuda ilginç tespitler vardı, şöyle ki, öldürülen kişinin üzerinde bulunan kıymetli eşya, para ve giyecekleri celladın olurdu, cellat isterse cenazeyi atar, isterse ölünün sahiplerine cenazeyi parayla satardı.

Mezarların başlarında, cellat mezarlığı olduğunu ifade etmek için: dikdörtgen taşlar bulunmaktadır. Ayrıca mezar taşları kara renge boyanırmış.

Mezar taşları üzerinde, beddua edilmesini önlemek için herhangi bir bilgi yazılmaz, yazı ve işaret bulunmazdı. Bunun bir sebebi de, celladın öldükten sonra ailesine kötülük yapılmasını önlemekti.

 Ayrıca, bunları tanıtan oldukça büyük boyutlu ve küp biçiminde mezar taşları vardı. Mezar taşlarının yüksekliği 2 metreye kadar çıkar, genişlikleri ise 40-50 cm olurdu. Dikdörtgen şeklindeydiler. Günümüzde mevcut mezar taşları toprağa gömülü olduğu için, yaklaşık 1.5 metre civarındadır.

Gelelim günümüze, Cellat mezarlığı dışlanmış bir mezarlık alanı yani ana mezarlıkların dışında kaldığı için, zamanla taşları kırılmış ve çalınmıştır, sonrasında ise mezarlık alanının bulunduğu yer gecekondularla dolmuştur.

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi İskender Dede Mezarı

 

İSKENDER DEDE MEZARI

Pierre Loti Turistik Tesisleri bahçesindedir. İskender Dede, 1589 yılında vefat etmiştir. Bir Mevlevi şeyhidir. İskender Dede’nin mezarının ön tarafındaki iki kuyudan bir tanesi “Dilek kuyusu” dur.

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde, bu kuyu ile ilgili şöyle yazar “Kuyuya bakanlar, gönüllerinden geçirdiklerini kuyunun içinde görürler” Kuyunun bitişiğinde namaz kılınan bir “musalla” olduğu bilinmektedir. İnanışa göre: bir yakınını veya herhangi bir eşyasını kaybeden kişi: kuyunun yanında bulunan namazgahta 2 rekat namaz kıldıktan sonra, kuyuya seslenerek aradığı şeyin nerede olduğu, kuyu tarafından kendisine bildirilir. Ancak günümüzde kuyunun üstü büyük bir taşla örtülmüştür.

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi İdris-i Bitlisi Sıbyan Mektebi

 

İDRİS-İ BİTLİSİ SIBYAN MEKTEBİ

İdris Köşkü Caddesindedir.

Bir zamanlar Sıbyan Mektebi olarak kullanılan bina, günümüzde mescittir.

Mektep binası: Osmanlı tarihi yazarı İdris-i Bitlisi tarafından yaptırılmıştır. Kendisi Bitlislidir. Şah İsmail Safevi’nin istilası üzerine Osmanlıya sığınmıştır. Sultan II Beyazıt ve Yavuz Sultan Selim dönemlerinde, Doğu Anadolu ve Arabistan Kazaskerliği yapmıştır. 1514 yılında Yavuz Sultan Selim ile birlikte Şah İsmail’e karşı Çaldıran Savaşına katılmıştır. Aynı zamanda önemli bir Osmanlı Tarihçisidir.

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi

Mektep binasının İdris-i Bitlisi veya Sultan IV Murat’ın Mirahur (Atçıbaşısı) Ali Ağa tarafından 1626 yılında yapıldığı da ileri sürülmektedir. Çünkü Ali Ağa ve ailesinin oldukça güzel lahitleri, mekteb binasının hemen arka bahçesindedir.

Kemerli kapısı üstünde kitabesi yoktur. Yapı kesme taştan yapılmıştır. Çatısı ahşaptır. Kapıdan girilince, merdivenle üst kattaki dershaneye çıkılır.

Mektep yapısının yola bakan bitişiğinde kitabesiz bir çeşme vardır.

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi Mirahur Ali Ağa Mezarlığı

 

MİRAHUR ALİ AĞA MEZARLIĞI

Kendisi Saray Atçıbaşısıdır. Kendisi, Sultan IV Murat döneminde, 1626 yılında attan düşerek ölmüştür. Peki nerede attan düşmüştür? Ali Ağa, bu bölgede bulunan mektepte (İdris-i Bitlisi Sıbyan Mektebi) attan düşerek vefat etmiştir. O günden sonra mektep “Attan Düşen Ali Ağa Mektebi” ve sokak ta “Attan Düşen Ali Ağa Sokağı” olarak isimlendirilmiştir. Mektep ile ilgili yukarıdaki yazıda bu yüzden, Mektebin belki de İdris-i Bitlisi değil, Mirahur Ali Ağa tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir.

Burası aile kabristanıdır. Kabristanda: Ali Ağa, oğlu, kızı ve torunu gömülüdür.

Bu kabir gurupları içinde: Sultan III Osman eşlerinden, Zevki Kadının kabri de vardır. Ancak günümüze sadece kabir taşı ulaşmıştır.

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi Rayet Keşan Kalfa Çeşmesi

 

RAYET KEŞAN KALFA ÇEŞMESİ

Çeşmi, İdris Köşkü caddesi üzerinde ve Çeşme Üstü Çıkmaz sokağın sağ başındadır. Çeşme kesme taştan yapılmıştır. Sağ tarafından ulu bir çınar olan çeşmenin kitabesi yoktur. Rayet Keşan Kalfa: 1858 yılında Sultan Abdülaziz’in cariyelerinden birisidir. Söylenenlere göre, bu çeşmenin bulunduğu yerde daha önce İdris-i Bitlisi tarafından yaptırılan bir çeşme bulunuyormuş, ancak zamanla tahrip olunca bu çeşme yaptırılmıştır.

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi Kaşgari Tekkesi

 

KAŞGARİ TEKKESİ-CAMİİ

İdris Köşkü Caddesindedir.

İki kitabeli, ahşap yapı, 1774 yılında yapılmıştır. Kimin zamanında: Türkistan kökenli Yekçeşm Ahmet Murteza Efendi zamanında: Tekke yapısının banisi Murteza Efendi, 1747 yılında vefat etmiştir ve kabri, tekke haziresindedir. Cami ve müştemilatı ahşaptır. Ancak minaresi kesme taştan yapılmıştır. Cami yanında bir çıkrıklı kuyu vardır. Cami, 2014 yılında restorasyona alınmış ve 2018 yılında yeniden ibadete açılmıştır.

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi Çolak Şeyh Hasan Tekkesi

 

ÇOLAK ŞEYH HASAN TEKKESİ-KARYAĞDI TEKKESİ

Piyer Loti tepesinde bulunan tesisin girişinde, üç yol ağzındadır. İdris köşkü mevkiindedir. Burası Eyüp Sultan yöresinin en yüksek tepesidir.

Tekke binaları ve müştemilat ahşaptır. Ancak günümüzde bir kısmı yanmış ve bir kısmı ise yıkılmış olarak gelmiştir. Sadece ahşap bir ev bulunmaktadır.

Önünde Farsça yazılmış, beyaz yuvarlak bir mezar taşı var.

İstanbul Eyüp Piyer Loti Tepesi Karyağdı Baba

Tekke “Karyağdı Baba” tarafından kurulmuştur. Kendisi Horasan Erenlerindendir ve İstanbul’un fethinde bulunmuştur. Kabri: Tekkenin haziresindedir.  

Buradaki yapının bir bölümü “Çilehane” ve bir bölümü ise Çolak Şeyh Hasan Dede mezarıdır.

Çelebi Alaaddin Arabi Efendi Türbesi

 

ÇELEBİ ALAADDİN ARABİ EFENDİ TÜRBESİ

Kendisi Osmanlı Şeyhülislamı ve müderristir.

Halep doğumludur, bu yüzden kendisine “Arabi” lakabı takılmıştır.

Sultan II Beyazıt döneminde yani 1495 yılında Şeyhülislam olmuştur. Ancak 1496 yılında vefat etmiştir. Osmanlı döneminde 7’nci Şeyhülislam olan Alaaddin Arabi Efendi, buraya yani Eyüp Mezarlığına gömülen ilk şeyhülislamdır.

Günümüzde, türbeden geriye badece bir duvar ve birkaç sıra taş kalmıştır. Bunların çevresi demir parmaklıkla çevrilmiştir. Türbeden, Alaaddin Arabi’den geriye hiçbir iz kalmamıştır.

Eyüp Sultan bölgesi tanıtımı ve gezi yazısı için.

İstanbul Ali Kuşçu Uzay Evi

GEZİYORUM.Ali kuşçu uzay evi
İstanbul Ali Kuşçu Uzay Evi

Eyüp Belediyesi tarafından hizmete açılan “Ali Kuşçu Uzay evi”, Alibeyköy Osmanlı Parkındadır. Burada: uzaya ve bilime meraklı çocuklara astronomi alanında erken yaşta eğitim verilebiliyor.

Merkez, ismini Osmanlı coğrafyasında yetişmiş, uzay alanında yaptığı araştırmalarla bilinen ünlü astronom Ali Kuşçu’dan almaktadır.

Merkezde çocuklara uzay ve uzay araştırmalarını öğretmek için interaktif ve tematik eğitim veriliyor. Bu eğitimler doğrultusunda kainatın insandaki keşif duygusunu körükleyen gizemini bilinmez olmaktan çıkarıp her yaşa uygun bir şekilde açıklıyor.

Merkezde çocuklar üniformalarını giyiyor ve güneş sisteminden başlayarak galaksiyi ve evreni keşfediyorlar. Ali Kuşçu Uzay evi, sadece verdiği eğitimlerle değil, mimari açıdan da özel bir öneme sahiptir.

Merkez, güneş panelleri ve rüzgar gülleri ile kendi enerjisini kendi üreterek doğaya da sahip çıkıyor. Merkez aynı zamanda 7-12 yaş gurubu çocuklara enerji verimliliği eğitimleri vererek çocuklara günlük hayatlarında enerjiyi nasıl daha tasarruflu kullanabileceklerini öğretiyor.

Merkez karşılaştığı yoğun ilgiye uygun olarak önümüzdeki dönemlerde eğitim programlarını genişletmeyi planlamaktadır.

İstanbul Haliç

İstanbul Haliç

Haliç, yüzyıllar boyunca, İstanbul’un aranılan ve seçkin bir semti olmuştur. Ekonomik durumu yerinde olanlar; Haliç kıyılarında ve sırtlarında oturmayı tercih etmişlerdir. Deniz kıyısı, ama sakin bir kıyı.

Havadar ama rüzgara karşı korunaklı bir bölgede olması, tercih sebebi. Gemilerin kıçtan, doğrudan karaya yanaşabildikleri bir liman olması nedeniyle de, ticaret oldukça hareketli bir yer yapmış Haliç’i. Bu hareketliliğe; çeşitli dinlerden ve milletlerden insan toplulukları da eklenince, zengin bir mozaik ortaya çıkmış.

Özellikle: Bizans döneminde; şehrin Rum Ortodoks topluluğu ve Yahudi azınlığı olan “Karaimler” , Bizans imparatorlarının izniyle İstanbul’da koloni kuran Akdeniz’in tüccar ve denizci şehir devletlerinin temsilcileri de Haliç kıyılarına yerleşmişler.

İstanbul’un fethinden sonra, şehir nüfusunda, köklü değişiklikler olmuş. her şeyden önce; Müslüman-Türk ahali yerleşmeye başlamış. Zengin Türkler; Haliç sırtlarında, bugün birkaç tanesini görebildiğimiz konakları yaptırmışlar.

Haliç: güney ve kuzey kıyısı olmak üzere iki bölümde gezilecektir.

Önce: gezimize güney kıyıdan yani Cibali’den başlayalım. Bulunduğunuz mekandan; bir şekilde Cibali Semtine gidin.

CİBALİ

Cibali tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için. 

FENER SEMTİ

Evet; yolumuza devam ederek; Fener’e doğru çıkıyoruz.

Fener semti tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için. 

BALAT SEMTİ

Fener’den Balat’a doğru yürümeye başlıyoruz.

Balat semti tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için. 

 

KASIMPAŞA

Kasımpaşa semti tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için. 

 

AYVANSARAY


Balat’tan sonra; son durağımız Ayvansaray.

Ayvansaray semti tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için. 

eyup-genel-1
İstanbul Haliç Eyüp

 

 

 

EYÜP SEMTİ

Eyüp; İstanbul fetih edildikten sonra şehirde sur dışında kurulan ilk Türk yerleşim yeridir.

Burada önce: İslam dünyasının saygın kişisi Sahabe Halid bin Zeyd Ebu Eyyüp el-Ensari’nin mezarının bulunduğu rivayet edilen yere: Fatih Sultan Mehmet’in emriyle bir türbe yaptırılmıştır. Ardından, türbenin çevresinde yerleşimler sonucu semt oluşmuştur.

Eyüp semti: İslam dünyasının en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olan “Eyüp Sultan Türbesi” yanı sıra tekkeleri, türbeleri ve mezarlıklarıyla, 20 yüzyıl ortalarına kadar, başta Pierre Loti olmak üzere batılı gezginlerin egzotik buldukları yerlerin başında gelmiştir. Evet, Eyüp İlçesi, Eyüp Sultan ile ilgili ayrıntılı gezi yazısını yine bu sitede bulabilirsiniz.

kasimpasa-genel-2
İstanbul Haliç

HALİÇ KUZEY KIYISINDA GEZİLECEK YERLER

rahmi-koc-sanayi-muzesi-4
İstanbul Haliç
rahmi-koc-sanayi-muzesi-00
İstanbul Haliç
rahmi-koc-sanayi-muzesi-1
İstanbul Haliç
rahmi-koc-sanayi-muzesi-2
İstanbul Haliç

 

RAHMİ KOÇ SANAYİ MÜZESİ

Haliç’in karşı kıyısı, kıyı bandı yeniden kazanılarak parklar ve bahçelerle donatılmıştır. Burada en fazla rağbet gören yerlerden birisi de iş adamı Rahmi Koç’un adını taşıyan Sanayi Müzesidir. Müze: Haliç’in kuzey yakasında, Hasköy semtinde 1994 yılında ziyarete açılmıştır.

Haliç turu içinde görülmesi gereken bu müzede, sanayinin gelişimi gözler önüne serilirken, aşina olduğunuz birçok eski markayı tekrar görme imkanı bulabilirsiniz.

Müze üç bölümden oluşmaktadır.

Lengerhane

Lenger: Osmanlı döneminde, gemiyi sabitlemek için denize atılan zincir ve ucundaki çapaya denirdi. Bunların yapıldığı yere ise “Lengerhane” denilmiştir. Bu bina: Sultan III. Ahmet döneminde, daha önce burada bulunan bir Bizans binasının temelleri üzerine inşa edilmiştir. Evet, burayı gezdiğinizde: ahşap çatılı ve taş duvarlı küçük bir bina göreceksiniz. Ama biraz önce söylediğim gibi, yapının tarihi çok eskilere kadar gitmektedir. Binanın müze olarak tasarımında: iç avlu ve dış mekanın özel dokusuna dokunulmamıştır.

Hasköy Tersanesi

Lengerhane binasının hemen karşısında: harap durumdaki bu 14 binadan oluşan tersane restore edilerek 2001 yılında ziyarete açılmıştır.

Yapı: endüstriyel arkeoloji açısından, büyük önem taşımaktadır. Çünkü: Hasköy tersanesi: 1861 yılında kurulmuştur. Kuruluş amacı: Şirket-i Hayriye tarafından, kendi gemilerinin bakım ve onarımının sağlanmasıdır. Başlangıçta küçük bir atölye olarak kurulmasına rağmen, zamanla genişletilmiştir. Tersanede: 45 metrelik ahşap bir çekme kızağı kurulmuştur. Bunun çekme gücü: istimle çalışan bir ırgattan sağlanıyordu ve bu ırgat, 1910 yılında elektrikle çalışır duruma dönüşmüştür. 1938 yılında ise, bazı şehir hatları vapurları burada inşa edilmiştir. Ardından birkaç kez el değiştiren bu yapılar, 1980’lere gelindiğinde harap halde iken Vakıf tarafından satın alınarak restore edilmiştir.

Açık Hava Sergileme Alanı

Müzenin koleksiyonunun bir kısmı: Hasköy caddesindeki ana girişten, Haliç kıyısına kadar ulaşan açık alanda sergilenmektedir. Burada: uçaklar, klasik otomobiller ve bir vinç sergilenmektedir. Ayrıca: Haliç’e demirli Fenerbahçe vapuru ve bir denizaltı da gezilmektedir. Fenerbahçe vapuru: 1952 yılında İskoçya Glaskow Dumbarton şehrindeki tersanede inşa edilmiştir. Uzun yıllar boyunca Sirkeci-Adalar-Yalova-Çınarcık hattında çalıştıktan sonra 2008 yılında hizmet dışı kalmıştır.

Ardından: halka açık, geçici sergiler ve eğitim etkinlikleri için bir mekan olarak kullanılıyor. TCG Uluç Ali reis Denizaltısı ise 1944 yılında ABD Portsmout Tersanesinde ABD Deniz Kuvvetler denizaltısı olarak inşa edilmiştir. Uzunluğu 93 metre ve ağırlığı 2400 tondur. Pasifik okyanusunda, II. Dünya savaşı sırasında görev yapmıştır. 1971 yılında Türk Donanmasına katılan gemi: 30 yıllık hizmetinin ardından 2001 yılında hizmet dışı kalmış, Rahmi Koç Müzesine alınmıştır.

Diğer bölümler

Planetaryum

Burası: astronomi hakkında öğretim için tasarlanmıştır. 60 metrekarelik alana sahiptir. 8 metre çapında ve 5.5 metre yüksekliktedir. 40 kişi kapasitelidir. Burada: gökyüzündeki cisimler, yavaş hareketleriyle izlenebilir. Modern dijital teknoloji sayesinde ekran görüntüleri gerçeği aratmayacak kalitededir.

miniaturk-1
İstanbul Haliç

MİNİATÜRK

Haliç’in kuzey kıyısında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, 2003 yılında açılan Miniatürk’te Türkiye’nin çeşitli yerlerinden en meşhur 105 eserin minyatürü bulunmaktadır.

Miniatürk tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için. 

Burası gezildiğinde, kendinizi küçük bir Türkiye gezisi yapmış gibi hissedeceksiniz. Gezi için minimum 2 saat ayırmalı, tam anlamıyla gezilmek isteniyorsa da 5 saat gözden çıkarılmalıdır.

halic-kongre-merkezi-1
İstanbul Haliç
halic-kongre-merkezi-2
İstanbul Haliç

   HALİÇ KONGRE MERKEZİ

Haliç’in kuzey kıyısındaki bu büyük toplantı merkezi: Haliç kıyısındaki eşsiz konumu ile muhteşem bir tarihi İstanbul manzarası sunar.

Yapı: Sadabat, Kuleli, Pera ve Haliç adıyla bilinen ve birbirine bağlanan dört ana binadan oluşmaktadır. Ayrıca bir  de balo salonu (Galata Balo Salonu) vardır.

İstanbul günlük gezi planı hakkındaki yazım için.