İçel Gülnar

İçel Gülnar


Torosların kucağında, 1000 yıllık geçmişi olan bir yer. Türkmen-Yörük diyarı. Farsça “nar çiçeği” demektir. Denize 25 km. uzaklıktadır.

İçel Gülnar

ULAŞIM

Gülnar, bağlı bulunduğu Mersin il merkezine, 150 km. uzaklıktadır. Yollarının bayağı virajlı olduğunu söylemem gerek. Ankara-Anamur kara yolu buradan geçmektedir. Gülnar-Aydıncık arasındaki uzaklık: 35 km. Gülnar-Anamur arasındaki uzaklık: 87 km. Gülnar-Mut arasındaki uzaklık: 43 km.

İçel Gülnar

TARİH

Yöredeki ilk yerleşimcilerin, Meydan Kalesinde olduğu ortaya çıkmıştır. Deniz kıyısına 15 km. uzaklıkta bulunan bu yerleşim yeri: antik dönemde, birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Hitit döneminde, MÖ.7’nci yüzyılda, burası, bir Hitit garnizonu olarak kullanılmış ve hatta, Boğazköy’e benzetilmiştir. Takip eden dönemde de yerleşim yeri olarak kullanılan bölge: MÖ.3 ve 2’nci yüzyıllarda, Mısırdaki Ptelamusluların garnizonu olarak kullanıldıktan sonra terk edilmiştir.

Daha sonra ise, Roma ve Bizans dönemlerinde, yerleşimler görülür. Bu dönemde, Gülnar ilçesinin de bulunduğu yöre: Taşlık Klikya olarak bilinir.

MS. 7’nci yüzyılda ise, bu kez, bölgede İslam orduları görülür. 12’nci yüzyıl sonları, 13’ncü yüzyıl başlarında ise, bu kez, bölgede Selçuklular görülür. Bu dönemde, Asya’da Balkas gölü kıyılarında Gülnar kentinden gelen Gülnarlılar, buraya yerleştirilirler.

12’nci yüzyıl başlarında: Anadolu’ya göç etmeye başlayan Gülnarlılar, Yahsi beyin kızı Gülnar hatun öncülüğünde, Torosları aşarak Göksu ırmağının batı yakasına dağılırlar. 1235 yılında, Gülnar hatunun ana tarafı Büyükeceli yöresine, baba tarafı ise Isaklar yöresine yerleşirler.

1461 yılında, yöre, Fatih Sultan Mehmet tarafından, Osmanlılara kazandırılır. Sultan II. Beyazıt, bölgeye birçok göçer yerleştirir. Bu aşiretler, yerleşik hayata geçerler.
9 Mart 1912 tarihinde, bir Yunan savaş gemisi: Gilindire’yi topa tutar. Çünkü, uzun yıllar, ilçe merkezi: kışın Gilindire, yazın ise Gülnar olarak bilinirmiş. Bu topa tutulma olayı sonrasında, ilçenin bir tehlike içinde olduğu anlaşılınca, 1914 yılında, ilçe belgeleri, Şeyhömer köyüne taşınır.

İlçe yönetimi, 1915 yılında, Bozağaç köyüne getirilir. 27 Mayıs 1916 yılında ise, ilçe yönetimi, Hanaypazarı-Anaypazarı denilen, bugün Gülnar ilçe merkezinin bulunduğu yere taşınır.
1933 yılında, ilçe günümüzdeki idari statüsüne kavuşur.

İçel Gülnar

GENEL

İlçe merkezinin denizden yüksekliği, 950 metredir. Taşeli platosu üzerindedir. Yörenin en önemli akarsuyu: Sipahili çayı ve Göksu nehrine bağlanan Erikli çayıdır. Yüz ölçümü: 1770 km. karedir.
Yöre topraklarının büyük bölümünü, ormanlar kaplar.
İlçenin kıyı kesimlerinde: kışlar ılık ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak geçer. Yani, tipik Akdeniz iklimi hakimdir. Yüksek kesimlerde, kışlar soğuk ve karlı geçer.

NE YENİR/NE İÇİLİR

Ülkemizin en iyi üzüm ve nohudu burada yetiştirilmektedir. Buraya kışın yolunuz düşerse, bol acılı Arabaşı yiyebilirsiniz.

NE SATIN ALINIR

Buraya, yolunuz düşerse ve günlerden “Cuma” ise, mutlaka pazarına uğramalısınız ki, hormonsuz sebze ve meyve satın alabilirsiniz.

KONAKLAMA

Gülnar Öğretmenevi Hacıpanar Mah. Atatürk Caddesi. 324-7517588

İçel Gülnar

GEZİLECEK YERLER

İçel Gülnar Kırshu-Meydancık Kalesi

KIRSHU-MEYDANCIK KALESİ

İlçe merkezinin, 11 km. güneyinde, Emirhacı köyündedir.
Kale: 750 metre uzunluğunda olup, oldukça büyük bir alan kaplamaktadır. Kalenin içindeki şehrin: MÖ.7 ve 6’ncı yüzyıllarda Karialılar tarafından, Mİ.4;’ncü yüzyılda Persler tarafından ve MS.2’nci yüzyılda ise Mısır krallıkları tarafından kullanıldığı tahmin edilmektedir.

Bu yöre hakkında, yazılı metinlerde, Asur metinlerinde şunlar yazılıdır: “ MÖ.557-555 yılları arasında; Babil kralı Nergillisar; Pirunda kralı Appuaşu üzerine bir sefer düzenler. Bu seferinde: Asur kralının orduları, rakip Appuaşu’nun atalarının başkenti olan Kirşu (günümüzdeki Meydancık kale) ya kadar geldikleri, buradan denize indikleri ve daha sonra Salinus (günümüzdeki Gazipaşa) bölgesine kadar gittikleri” anlatılmaktadır.

Günümüzde, burayı ziyaret ederseniz görebilecekleriniz: anıtsal bir giriş kapısı, Pers kabartmaları (yürüyüş halindeki 5 insan görülmektedir), hazine binası, ne tasvir ettiği anlaşılamayan başka bir kabartma, doğu mezarı görülebilmektedir. Ayrıca, burada yapılan arkeolojik araştırmalarda, Hitit kralı Muwattalli’nin mührünün bulunmuş olması, şehrin önemini ortaya koymaktadır. Ayrıca, 1980 yılındaki kazılarda, 5210 adet gümüş sikke bulunmuş ve günümüzde, bunlar, Silifke Müzesinde sergilenmektedir.

ZEYNE TÜRBESİ

Gülnar-Mut karayolu üzerinde, 26’ncı km. de, Zeyne (Sütlüce) kasabasındadır. Türbe: Şeyh Ali Semerkandi’ye aittir. Kendisi hakkında anlatılan bir efsaneye göre: “ Ali Semerkandi: çobanlık yapmaktadır. Bir gün öğlen sıcağında, hayvanları susuzluktan yanmış vaziyette iken, yoldan geçen bir Türkmenin sert sözleriyle karşılaşır.

Buna çok üzülen, Semerkandi: dua ederek, elindeki sopasını kayaların ortasına vurur ve buradan su fışkırır. Hayvanlarını sulayarak susuzluktan kurtarır.” Evet, bu kayaların arasından su çıkan yer: halen mevcut olup, mesire yeri olarak kullanılmaktadır.

Gelelim türbeye. İlk yapıldığında bir külliye şeklinde olduğu düşünülen yapı dizisinden, günümüze yalnızca türbe kalmıştır.

Türbe yapısı: geniş bir bahçe içine inşa edilmiştir. Ahşap direkli geçiş kısmına, mezar odaları ilave edilmiştir. Bahçede ise, yine çeşitli mezarlar bulunmaktadır. Günümüzde, inanışlara göre: psikolojik rahatsızlıkları olan hastalar, bu türbeyi ziyaret etmektedirler.

İçel Gülnar Şeyh Ömer Türbesi

ŞEYH ÖMER TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı, Şeyh Ömer köyündedir.
Bu türbede: ünlü bir Kur-an tefsiri yazarı yatmaktadır. Yapı: sekizgen planlı olup, düzgün kesme taşlardan yapılmıştır. Üzerindeki büyük kubbesi, betonla tamir edildiğinden, ilk yapıldığı andaki durumu bilinmemektedir.

Aydıncık tanıtımı.

Anamur tanıtımı.

Mut tanıtımı.

Mersin tanıtımı.

İçel Erdemli

İçel Erdemli


Yeni bir ilçe, ülkemizin limon üretiminin büyük bölümü burada gerçekleştiriliyor. Özellikle: kız kalesi, buranın önemini öne çıkarıyor.

ULAŞIM

Erdemli-Mersin arası uzaklık: 37 km. dir. Erdemli-Silifke arası uzaklık: 47 km. dir.

İçel Erdemli

GENEL

KONUMU

Erdemli, Mersin’in en yeni İlçesidir. İlçe merkezi, Mersin asfaltı üzerinde kurulmuştur. Denizden yüksekliği: 3-5 metre kadardır.

ERDEMLİ ADININ KAYNAĞI

Kesin olarak bilinmemekle birlikte, 15’nci yüzyılda, İç Anadolu’dan geldiği sanılan “Erdemoğulları” adındaki bir Türkmen Beyi, aşiretinin adından alındığı belirtilmektedir. Erdem: iyilik, doğruluk anlamına geldiği için Türkmen Erdem aşiretinin adına ve devamlı kalmak istedikleri bu yere: Erdemli adını vermişlerdir.

TARIM

Erdemli’de, Türkiye limon üretiminin, % 65’i karşılanmaktadır.

PLAJLAR

Kız kalesinin önündeki halk plajı, mavi bayraklı olması da göz önüne alınarak, denize girmenin en uygun olduğu bir yer olarak öne çıkıyor. Ayrıca: merkeze 12 km. uzaklıktaki Tömük kasabasında, Belediye halk plajlarının her noktasından denize girilebiliyor.

İçel Erdemli

TARİHİ

Erdemli: Hititler, Selefkoslar, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Selçuklular, Karamanoğulları, Ramazanoğulları ve Osmanlılar dönemlerini yaşamıştır.
Bu bölge (eski Taşlık Kilikya): Fatih Sultan Mehmet Han’ın oğlu 2. Beyazıt zamanında yapılan idari teşkilatta, merkezi Ermenek olmak üzere, Karaman eyaletine bağlıydı. 1571 yılında, Kıbrıs’ın alınmasıyla, bir ara Kıbrıs Beylerbeyiliğine da bağlanmıştır.

1868 yılında, Sultan Abdülaziz döneminde, İçel sancağı aynen bırakılmışsa da bir süre sonra, sancak merkezi Ermenek’ten Silifke’ye nakledilmiştir. Daha sonra, Ermenek, Silifke’den ayrılarak Konya’ya bağlanmıştır.

1918 yılında, Çukurova’nın müstevliler tarafından işgalinden sonra, Silifke müstakil sancak haline getirilerek doğrudan İç İşleri Bakanlığına bağlanmıştır. 1924 yılında, sancak teşkilatı kaldırılınca, merkezi yine Silifke olan İçel İli kurulmuştur. 1933 yılında, ekonomik ve diğer bazı nedenlerden dolayı, İçel ilinin merkezi Mersin olmuştur.

ANTALYA YÖNÜNDE

İçel Erdemli Kız Kalesi (Deniz Kalesi)

 

KIZ KALESİ (DENİZ KALESİ)

Erdemli’nin önemli turizm merkezlerinden biri olan Kız kalesi, Erdemli’ye 23 km. ve Mersin’e 60 km. uzaklıktadır.
Özellikle: yaz aylarında burada büyük bir canlılık yaşanır.
Korykos sahil kalesinin 200 m. açığındaki küçük adacık üzerindeki kaleye “Kız kalesi” denir. Büyük bölümü, ayakta olan Kız kalesinin kuzey ve güney uçları, sekiz kuleyle korunmuştur. Kalenin dış çevre uzunluğu 192 m. dir.

Kız kalesi ile sahildeki kale, denizden bir yolla bağlanmış, denizden gelecek saldırılara karşı önlem alınmıştır. Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından, 1448 yılında onarılan Kız kalesi, bugün İçel turizminin sembolü haline gelmiştir. Turistlerin yoğun ilgisini çeken kaleye, kıyıdan balıkçı motorları ile gidebilirsiniz.

İçel Erdemli Kız Kalesi (Deniz Kalesi)

 

Kız kalesi efsanesi, Korykos ta yaşayan krallardan biri, bir kız çocuğu olsun diye, gece-gündüz Tanrıya yakarmaktadır. Sonunda dileği yerine gelir ve kızı olur. Kız büyüdükçe güzelliği ve yardımseverliği ile herkesin sevgisini kazanır.

Günlerden bir gün, kente bir falcı gelir. Kral, onu saraya çağırtır, kızının geleceğini öğrenmek ister. Falcı, Prensesin eline bakınca irkilir ama bir şey söylemez. Kral zorlayınca,” Kralım, kızınızı bir yılan sokacak. Bu yazgıyı hiçbir şey bozamayacak “ der ve siz dahi engel olamayacaksınız deyip oradan ayrılır.

Kral, kıza bir şey söylemez ama düşüncelere dalar. Sonunda, kıyıya yakın küçük bir adacık üzerinde, ak taşlardan bir kale yaptırmaya karar vererek, kaleyi yaptırır ve kızını buraya kapatır.

Olan biteni bilmediğinden kızı üzülmekte, günden güne eriyip gitmektedir. Günün birinde saraydan kaleye gönderilen bir üzüm sepetinin içinden çıkan bir yılan kızı sokar ve öldürür.

İçel Erdemli Korykos (Kara Kalesi)

KORYKOS (KARA KALESİ)

Mersin-Erdemli-Silifke kara yolunun 60.km.sinde, Kız kalesi beldesindedir. Roma ve Bizans dönemlerinde yoğun olmak üzere, İslami devirlerde de iskan görmüştür. Nekropol alanından çıkarılan eserlerden, burada ilk yerleşimin MÖ.4’ncü yüzyıla ait olduğu anlaşılmıştır. MÖ.1’nci yüzyılda, kendi adına sikke darp ettirmiştir.

Heredot, Kilikya bölgesinin bir liman kenti olduğundan çok el değiştirmiştir. MÖ.4’ncü yüzyılın sonunda Seleukhos Nikador, Silifke kentini kurduğunda, Korykosu yönetimi altına almıştır.

Kent, MS.72 yılında, Roma egemenliğine girmiş ve 450 yıl Roma yönetimine bağlı kalmış, bu dönemde tarım alanında büyük bir gelişme göstererek, zeytinyağı ihraç merkezi olmuştur. Bizanslılar zamanında Arap istilalarına karşı, etrafı kuvvetli surlarla çevrilmiştir. 13’ncü yüzyılda Kilikya Ermeni krallıkları döneminde, önemli bir ticaret limanı olmuş, Ceneviz ve Venedik gemilerinin uğrak limanı durumuna gelmiştir.

Korkkos, 1448 yılında, Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından ele geçirilerek, yeniden imar edilmiştir. Ören yerinde, iç ve dış kale kiliseler, sarnıçlar, su kemerleri, kaya mezarları, lahitler ve taş döşemeli Roma yolları, kısmen ayaktadır. Adını, adadaki kaleden almaktadır. Kare planlı kale, iç içe iki sıra surdan oluşmaktadır. Çevresi hendekle çevrilmiştir. Kaleye giriş, bugün mevcut olmayan hareketli bir köprüyle sağlanmakta idi. Bugünkü haliyle kale, tipik ortaçağ mimari özelliklerini yansıtmaktadır.

MERSİN YÖNÜNDE

İçel Erdemli Kanyteleis (Kanlı Divane)

 

KANYTELEİS (KANLI DİVANE)

Mersin yönünde, karayolunun 50’nci km.de, Ayaş Beldesinin 3 km. kuzeyinde yer alan, Kanyteleis ören yeri: ilk defa 19’ncu yüzyılın ortalarında, Langlois tarafından keşfedilmiştir. İlçenin en ilgi çeken ören yeridir. Geniş bir obruğun çevresinde, antik Olba krallığının kutsal bir yerleşim yeri olarak kurulan ve antik adı Kanyteleis olan yerleşim hakkındaki en eski belgeler, MÖ.3’ncü yüzyıla ait bazı yazıtlardır.

Bizans imparatoru II. Theodosius (408-450), Helenistik çağ kentlerinden ve Olba Kraliçesi Aba’ya ait bu eski yerleşimin bulunduğu alanda, yeniden kutsal bir Hıristiyanlık merkezi kurdu. En parlak dönemini, MS.4’ncü yüzyılda yaşamıştır. Bu dönemde: adı Neapolis olarak değiştirilen kentte, geniş bir obruğun çevresinde, kesme taştan imal edilmiş: bazilikalar, sarnıçlar, caddeler, kaya mezarları, anıt mezarlar, kaya kabartmaları ve Semerdam lahit kapakları bulunmaktadır.

Obruğun güneybatı kenarında yükselen Helenistik kulenin, batı duvarındaki kitabede, kulenin rahip krallardan Olbalı Tarkyaris’in oğlu Teukros tarafından Zeus için yaptırıldığı belirtiliyor. Tapınağın doğu ve güney duvarlarının birleştiği köşenin orta yerinde bulunan kitabede, Olba Krallığına ait sikkelerde görülen Triskeles (Üç ayak) kabartması vardır.

Bazilikalar, Bizans dönemine aittir. I. Nolu Bazilika, obruğun güneybatısında. Doğu cephesi, ayakta. Sütun başlıkları korint üslubundadır. II. Nolu Bazilika: I.Nolu bazilikanın kuzeyinde yer alıyor. Günümüzde, oldukça harap durumdadır. Kapının profil söveleri ve lentosu ayaktadır. III. Nolu Bazilika ise, obruğun kuzeydoğu köşesindedir. Güney duvarları yıkılmıştır.

Üç kemerli narteksin önündeki mahzenin kemeri ve ağzı görülmektedir. Batısı, avluya iki sütunlu üç kemerle açılmaktadır. Etrafında atrium var. Narteksin üzerinde ahşap bir kat olduğu, kilisenin batı duvarında sıralanan bir sıra taş konsoldan anlaşılmaktadır. Papylas adındaki bir kişinin bu bazilikayı, bir adak borcunu ödemek için yaptırdığı, üzerindeki kitabede yazılıdır. Diğer iki bazilika, çok harap durumdadır.

Kanyteleis’teki obruğun içine merdivenle inilmektedir. Bugün, bu merdivenlerin bir kısmı yıkılmıştır. Roma çağlarında, kentin içindeki bu büyük ve derin obrukta suçlular, vahşi hayvanlara parçalatılmaktaydı. Bu nedenle, kentin adı: halk arasında, Kanlıdivane olarak da anılmaktadır.

İçel Erdemli Elaiussa-Sebaste

ELAİUSSA-SEBASTE

Silifke-Mersin kara yolu üzerinde, Mersin’e 52 km. uzaklıkta olup, Kumkuyu Belediyesi, Ayaş’da bulunmaktadır. Şehir, MÖ.2’nci yüzyıl sonlarında kurulmuştur. Strabona göre, bu şehrin bir bölümü, kara parçasında bir bölümü de karşı taraftaki adanın üzerinde yer almakta olup, bu antik kent Elaiussa ve Sebatsa kentlerinin birleşmesi ile meydana gelmiştir.

Elaiussa daha eskidir. MÖ.41 yılında Antious tarafından Kapadokya kralı olarak atana ve MÖ.20 yılında Elaiussa nın çevresinde bulunan dağlık Klikyayı Augustus’tan almış olan kara parçası haline gelince kent eski önemini yitirmiştir.

Eski adının tepesi ile batı yamacı ve adanın birleştiği kara parçası kumla kaplıdır. Kumların altında kral Archelaos tan önceki zamanlara ait çeşitli tarihi eserler bulunmaktadır. Bunlar iyi korunmuş, 5 nefli Bazilika, tiyatronun caveası, su kemerleri, kilise kalıntıları, zeytinyağı ve su sarnıçları, iki mermer sütunlu saray, saray kapısı, bu kapının 50 m. Kuzeyinde çeşitli hayvan resimleri içeren döşeme mozaikli Jupiter Tapınağıdır.

Şehrin mezarlığı, doğu ve kuzeydedir. Burada, antik bir yolun iki yanında taş lahit ve mezarlar vardır. Bir lahdin üzerindeki yazıt şöyledir.” Hijinos un oğlu Plütinos, sağlığında Sebaste mezarlığında kızı için bir lahit yaptırdı. Öldükten sonra oraya yalnız kızı gömülecektir. Eğer başka biri gömülürse, bu kişinin ailesi Maliyeye 600, Belediyeye 300 dinar ödeyecektir.”

İki katlı bir anıt mezarın cephesindeki kabartmada ortada kanatlarını açmış bir kartal, ayaklarının altında bir yılan, kartalın sağ ve solunda zincirle bağlanmış birer çocuk ve çocukların birer kolları zincirlidir. Aynı zincir üzerinde birbirine bakan iki aslan vardır. Bu yapıtların hepsi Roma devrine aittir. 2003 kazı sezonunda ortaya çıkarılan buluntular arasında, MÖ.1, MS.1’nci yüzyıl arasına tarihlenen mermer Afrodithe Heykelciği, pişmiş toprak kadın büstü ve Attis Heykelciği, çok sayıda cam Unguentariumlar, gözyaşı şişeleri, koku kapları, altın küpe ve bilezik parçaları, cam kase ve tabaklar, sikkeler, süs eşyaları ortaya çıkarılmış olup Mersin Müzesinde teşhire sunulmuştur.

ÖKÜZLÜ ÖREN YERİ

Ayaş kasabasına 12 km. uzaklıktadır. Kanlıdivane-Çanakçı köyü yol ayrımından stabilize bir yolla gidilir. Ören yeri, Geç Helenistik, roma, Erken Bizans dönemlerinde yerleşim görmüştür. Antik kentin taş döşeli alt yapısı yer yer sağlam durumdadır. Bazilikası, sarnıçları halen ayaktadır. Lahitler, kente girişi sağlayan stabilize yolun kenarında bulunmaktadır.

İçel Erdemli Sorgun Köyü ve Yaylası

SORGUN KÖYÜ VE YAYLASI

Yüzyıllardır Yörüklerin göçlerine sahne olmuş, sulak bir yurttur. Köyün girişinde, dünyanın zengin sedir ormanları bulunmaktadır. Yaşlarının en az 300 olduğu ifade edilmektedir. Rakım 1500 metredir.

Erdemli ilçesinin 49.km. kuzeyinde bulunan Sorgun Köyü yolunun 41. km. sinden sola dönülerek, 8 km. stabilize yolla ulaşılır. Yaz aylarında, günün belirli saatlerinde, Erdemli ilçesinden minibüsler bulunmaktadır.
Alt yapısı tamamlanmış bulunan yaylada, yörenin yayla mimarisine uygun evleri, meyve ve sebze bahçeleri ile çevrilidir. Yaylada, kır kahvesi, et yemekleri sunan lokantalar, bakkallar bulunmaktadır. Yaylanın 2 km. doğusunda bulunan ve yerden kaynayan birçok su kaynağının bulunduğu mevkide, kamp yapılabilmektedir.

Silifke tanıtımı.

Mersin tanıtımı.

 

İçel Çamlıyayla

İçel Çamlıyayla


Sanırım tamamen idari nedenlerle ilçe olmuş, küçük bir yerleşim yeridir. Dağ ve ormanlarla çevrilidir. Genelde, emekli mekanıdır. Özellikle, Adana şehrinin sıcağından, gürültüsünden ve kalabalığından kaçıp gelen insanlarla doludur. Yaz ve kış aylarında, nüfusunda önemli değişimler görülür.

İçel Çamlıyayla

ULAŞIM

Çamlıyayla-Mersin arasındaki uzaklık, 85 km. dir. Çamlıyayla-Tarsus arasındaki uzaklık: 59 km. Çamlıyayla-Adana arasındaki uzaklık: 90 km. dir.

İçel Çamlıyayla

TARİH

İlçenin ilk yerleşimcileri hakkında, ayrıntılı bilgi mevcut değildir. Ancak, bölgede, 1081 yılına kadar Bizanslıların egemen olduğu görülür. Daha sonra ise, Selçuklular ve 1845 yılından sonra ise, Osmanlılar görülür. 19’ncu yüzyılın ikinci yarısından sonra, nahiye merkezi haline gelen bölge: Tarsus iline bağlı bir nahiye iken, 1990 yılında Tarsus ilçesinden ayrılarak, Çamlıyayla adıyla, ilçe statüsüne kavuşmuştur.

İçel Çamlıyayla

GENEL

Çukurova bölgesinin, Adana-Mersin-Tarsus üçgenindeki en meşhur yayla bölgesidir. İsmiyle orantılı olarak, bölgenin her yerinden çam ağacı fışkırır. Yüksek ve dağlık olması nedeniyle, sert bir iklimi vardır ve özellikle kış ayları sert geçer.
İlçenin yüz ölçümü, 811 km. karedir. Rakımı ise, 1100 metredir. Hatta, yer yer 1400 metreyi bulmaktadır.
Yöre halkının başlıca geçim kaynaklarının başında, meyve ve sebze üretimine dayalı tarım, hayvancılık ve orman ürünleri üretimi gelmektedir. Bunun haricinde, iğne oyacılığı ve pekmez yapımı yaygındır.

NE YENİR/NE İÇİLİR

Buraya yolunuz düşerse: mutlaka “karsambaç” (bol reçelli) yemelisiniz. Bunun dışında, fındık lahmacun ve fırın ağzı isimli et yemeği yemelisiniz.

NE SATIN ALINIR

Bu yöreye yolunuz düşerse, kesinlikle, kırmızı benekli alabalık tatmalısınız.

İçel Çamlıyayla

GEZİLECEK YERLER

İçel Çamlıyayla Ana Ardıç Ağacı

ANA ARDIÇ AĞACI

İlçe merkezine 30 km. uzaklıkta, Koz Pınarı mevkiindedir.
Anıt ağaç: 1100 yaşında, 22 metre boyunda ve 3.5 metre kalınlığında bir tarihi ve anıtsal ağaçtır. Eski dönemlerde, burada ağacın dalında 50 arı kovanı bulunduğu söyleniyor. Ağacın çevresini, on kişi rahatlıkla çevirebilmektedir.
İlginizi çekebilir.

İçel Çamlıyayla Papazın Bahçesi

PAPAZIN BAHÇESİ

İlçe merkezinde, en çok ziyaret edilen yerlerin başında gelmektedir.
Çakırlı boğazından, Fakılar köyüne ayrılan yolu takip ederek, stabilize bir yoldan buraya ulaşmak mümkündür. İlçe çarşı merkezine 13 km. uzaklıktadır.
Berdan çayının bir kolunun gözü, buradaki çınar ağaçlarının altından çıkıyor. Bu çayda, özellikle, buraya özgü, kırmızı benekli alabalık bulunuyor.
Vadi içinde, muhteşem ağaçlar, şelaleler ve alabalık yetiştirme havuzları, mesire yerleri ve hizmet binaları görülüyor.

İçel Çamlıyayla Lampron-Namrun Kalesi

LAMPRON-NAMRUN KALESİ

İlçe merkezindedir ve orta çağ döneminde yapıldığı düşünülmektedir.
Kale yapısı: Hitit ve Asur dönemlerinde “İlibru” olarak bilinmektedir. Yüksek bir tepe üzerindedir. Savunma amacıyla yapılmış kaleye, günümüzde yıkık halde bulunan bir merdivenle çıkılıyormuş. Kuzey bölümde, kesme taşlardan yapılmış iki burç, sağlam olarak günümüze ulaşmıştır, ancak bunun dışında, kalenin tüm geri kalanı yok olmuştur.

İçel Çamlıyayla Sinap Kalesi

SİNAP KALESİ

Namrun kalesinden sonra, yörenin en büyük ikinci tarihi yapısıdır. İlçenin kuzeyindedir. Namrun kalesinin arka kısmında kalmaktadır. İlçe merkezindeki çarşıya, yaklaşık 5 km. uzaklıktadır.
Kale içindeki kemerler ve kale burçları, kısmen yıkılmış ve kemerlerde, sandal ağaçları ve çalılar yetişmiştir. Kalenin ön cephesindeki kapıdan girerseniz, burçlara kadar çıkabiliyorsunuz. Kalenin güneyindeki sinap çeşmesinde, sürekli içilebilecek kalitede su bulunuyor. Kale ve çevresi, özellikle günübirlik piknik için çok uygundur.

İçel Çamlıyayla Çini Göl

ÇİNİ GÖL

İlçenin ve yörenin en güzel ve tanınmış gölüdür. Boklar dağlarında bulunan buzul göllerinin en öne çıkandır. Çamlıyayla sınırları içindeki göl: 2500 metre yükseklikte bir krater gölüdür. 25 bin km. karelik bir alanı kapsar. Ölçülebilen derinliği 100 metreyi geçmektedir. Dipten kaynaklandığı sanılmakta olup, siyaha çalan, lacivert bir görüntü rengi vermektedir.
Derinliği nedeniyle, göl: yerli halk arasında dipsiz göl diye anılmaktadır. Suyu: içilebilen göl, doğal güzellik yanında, kıyısında kamp alanları bulunması nedeniyle de, yoğun olarak ziyaret edilmektedir. Bu bölgede, bu büyük göl dışında, irili-ufaklı 9 krater gölü daha bulunmaktadır.

MEHRİBAKAN MAĞARASI

İlçe merkezine bağlı, Sebil beldesinde, Yukarı Suçatı mevkiindedir. Tarihi özellikleri öne çıkan bir doğal mağaradır.
Sebil kasabasına, 50 km. uzaklıktadır ve bu yolun büyük bölümü, orman yoludur. Yani, ulaşım sorunludur. Mağara: dağlık ve sarp kayalıklı bir bölgededir. Uzunluğu: 50-60 metre olup, genişliği: 35-40 metredir.

KARAİN MAĞARASI

İlçe merkezine bağlı, Sebil beldesinde, Zevzekdibi mevkiindedir. Mağaraya ulaşım kolaydır.
Buraya ulaşmak için: Çamlıyayla-Sebil kasabası yolunu takip etmeniz gerekiyor. Tabii ve doğal olan mağaranın: uzunluğu: 250 metre kadar, genişliği: 10-15 metre kadardır.

Tarsus tanıtımı.

Adana tanıtımı.

Mersin tanıtımı.