Elazığ Maden

Elazığ Maden

Elazığ Maden, Elazığ arasındaki uzaklık 80 km. dir. Elazığ-Diyarbakır kara yolu üzerindedir. Maden, Ergani arası uzaklık: 47 km. Maden, Diyarbakır arası uzaklık: 78 km. Maden, Alacakaya arası uzaklık: 23 km.

TARİHİ

İlçenin geçmişi MÖ 2000’li yıllara kadar gitmektedir. Bölgede MÖ 1450 yılında Mitanni krallığı egemenlik kurmuştur. Takip eden süreçte ise, birçok medeniyet zaman içinde hakimiyet kurmuştur. 1515 yılında doğuya sefer düzenleyen Yavuz Sultan Selim, bölgeyi Osmanlı topraklarına katmıştır. İlçe ismini, yöredeki bakır madeninden almıştır. İlçe, önceleri Arpameydanı denen mevkide kurulmuştur. Ancak daha sonra Arpameydanı mahallesi, maden sahasına girdiğinden kamulaştırılmış, burada oturanlar Diyarbakır-Elazığ kara yolu üzerinde bulunan Kortik mevkiine yerleştirilmiş ve burada Bahçelievler Mahallesi kurulmuştur. Maden, 1927 yılında Elazığ iline bağlı bir ilçe olmuştur.

Elazığ Maden

 

GENEL

Maden ilçesi, bakır yataklarıyla ülkemizin en önemli yeraltı zenginliklerine sahiptir. İlçe, Doğu Anadolu bölgesinde, Doğu Torosların batı kesiminde, Yukarı Fırat bölümünde, Elazığ İli sınırlarında ve Dicle Nehrinin yukarı kesimindedir. İlçenin doğusunda Ergani ve Dicle, batısında Sivrice ve Elazığ merkez, güneyinde Ergani, Çermik ve Çüngüş, kuzeyinde ise Palu ve Alacakaya vardır.

Elazığ Maden

 

ERGANİ BAKIR İŞLETMELERİ

İlçede en büyük rol, 1936 yılında Etibank’a devredilen Ergani Bakır İşletmesidir. Bu kurum, uzun yıllar ilçe halkı için önemli bir istihdam kaynağı olmuştur. Ancak işletme 90’lı yıllarda özelleştirilmiştir. Daha önceki yıllarda 4-5 bin işçi çalışırken, özelleştirme sonrası üretimde teknolojinin kullanılmasıyla 80-100 işçiye düşmüştür.

Elazığ Maden

GEZİLECEK YERLER

Elazığ Maden Tarihi Hükümet Konağı ve Saat Kulesi

 

TARİHİ HÜKÜMET KONAĞI VE SAAT KULESİ

1895 yılında Sultan II Abdülhamid’in padişahlığı sırasında yaptırılmıştır.

Elazığ Maden Tarihi Hükümet Konağı

Hükümet konağının bahçesinde bulunan ve ilçeye tarihi bir görünüm katan Osmanlı yapısı saat kulesi vardır. Saat kulesinin ise 1898 yılında yapıldığı tahmin edilmektedir. Tahta çıkışın 25’nci yılı anısına yaptırılmıştır.  Anadolu’nun hiçbir yerinde bu tarz bir saat kulesi yapısı yoktur. Ancak saat kulesinin üst kısmı yıkılmıştır.

Elazığ Maden Saat Kulesi

En son yapılan restorasyonla orijinal haline kavuşmuştur. Gerek Hükümet Konağı ve gerekse Saat kulesi koruma altına alınmıştır. Burada ilginç bir olay var, duyduğuma göre, Diyarbakır Koruma Kurulu saat kulesini “Kilise Çan Kulesi” olarak tescil etmiş, yaklaşık 8 yıl sonra yanlışlık fark edilmiş ve sonra “Saat kulesi” olarak yeniden tescil edilmiştir. Ayrıca 2020 yılı başında yaşanan depremde gerek Hükümet konağı ve gerekse saat kulesi zarar görmemiştir.

Elazığ Maden Camii Kebir

 

CAMİİ KEBİR

İlçe merkezinde Camii Kebir Mahallesi Şehit Adnan Mavidemir sokaktadır.

Osmanlı döneminde, 1872 yılında Sultan II Abdülhamit tarafından yaptırılmıştır. Caminin en büyük özelliği, “Servet-i Fünun” un 11 Nisan 1899 tarihli sayısında yer almasıdır. Minaresi taştandır ve çok zarif bir işçilik görülür. Kitabesinde, cami minaresinin H. 1317 yılında yapıldığı yazılıdır. Son aldığım duyumlara göre, maden ocağının harfiyatından kaynaklanan heyelan tehlikesi nedeniyle, cami ve bulunduğu mahalle boşaltılmıştır.

 

ÇİTLİ HÖYÜK

Elazığ-Maden kara yolundan gidilen Çifti (Hilindir) köyünün 3 km kuzeyindedir.

Yazıtepe mevkiinde bulunan höyük, 30 metre yüksekliktedir. Höyükte şu ana kadar herhangi bir resmi arkeolojik kazı çalışması yapılmamıştır. Ancak kuzey tarafı defineciler tarafından tahrip edilmiştir. Çevresinde tam pişmemiş tuğla parçaları doludur, yani bir anlamda tuğla ocağı hissi verir. Bir de tuğla yapı kalıntısı bulunur. Tuğla yapı kalıntısı ve çevreye saçılan tuğla parçaları ve seramik parçalarına göre, höyükte geç Hitit dönemi yerleşimi olduğu tahmin edilmektedir. Tepe kısmı nispeten düz bir alandır ve güneye doğru şekilsiz taşlardan yapılmış muhtemel Ortaçağ mezarlığı vardır. 1999 yılında kültür varlığı olarak tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Elazığ Maden Şeyh Muhammed Kattali Türbesi

 

ŞEYH MUHAMMED KATTALİ TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı Gezin beldesinin 15 km kuzeyinde, Kaltaldere Köyündedir. (köyün eski ismi Şeyhkatülan köyüdür, anlamı “katledilen Şeyh’tir.)

Türbe: düz bir arazi üzerinde, küçük bir tepededir. Muhammed El Katalli: Osmanlı döneminde Diyarbakır’da düzenlenen bir fermana göre: Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır oğludur. Babası Muhammed Bakır, büyük bir hadis ve fıkıh alimidir. Keramet sahibi ve büyük bir velidir. Muhammed Kattali, İslamın yayılması için Anadolu’ya yönelik akınların birinde, Kaltaldere yakınlarında Bizanslılarla yapılan bir savaşta şehit düşmüş ve şehit düştüğü yere defnedilmiştir. Ölüm tarihi muhtemelen MS 700 yıllarının başıdır. Türbe, 1969 yılında halktan toplanan yardımlarla yapılmıştır. Türbeye, önünde bulunan büyükçe bir balkondan girilir. Türbenin içi: makam, misafirhane, mescit ve mutfaktan oluşur. Türbenin hemen sağ tarafındaki dere yatağından kaynak suyu akar.

Elazığ Maden Gezin Köyü

 

GEZİN KÖYÜ

İlçe merkezine bağlı Gezin köyü, Hazar gölü kıyısındadır.

Elazığ Maden Gezin Köyü

Köyde: çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının dinlenme tesisleri ve özel kişilere ait villalar bulunmaktadır. Villa sahiplerinin geneli Diyarbakır’dan gelirler. Ayrıca yine göl kıyısında çevre illerden gelenler tarafından kullanılan çadırlı kamping alanı vardır.

Ergani tanıtımı.

Alacakaya tanıtımı.

Diyarbakır tanıtımı.

Elazığ tanıtımı.

Elazığ Kovancılar

Elazığ Kovancılar

Elazığ Kovancılar, Elazığ il merkezine 67 km uzaklıktadır. Bingöl-Elazığ kara yolunun Tunceli kara yolu ile kesiştiği kavşaktadır. Kovancılar, Bingöl arası uzaklık: 76 km. Kovancılar, Palu arası uzaklık: 24 km. Kovancılar, Karakoçan arası uzaklık: 35 km.

TARİHİ

İlçe merkezinin bulunduğu alan, 1934 yılında önce boş ve çorak bir araziden ibaretti. 1934 yılında Romanya’dan 300 hanelik bir soydaş kafilesi gelmiş ve bu bölgede iskan edilmeleri planlanmış, 1935 yılından itibaren devlet tarafından mahalli tarzda evler yapılarak göçmen kafilesi buraya yerleştirilmiştir. Buraya yerleşen göçmen kafilesi için 1934 yılında Romanya’nın 1941’den sonra Bulgaristan’ın Silistre vilayetinin Tutrakan ilçesi Kovancılar köyünden, Anavatana göç kararı alınmıştır. Köstence Limanından, İstanbul’a gelen soydaş kafilesi, bu günkü Kovancılar ovasına gönderilerek civar köylere misafir olarak dağılırlar. 1935 yılı baharında ise, zamanın valisi tarafından Kovancılar’ın temeli atılır. Türk vatandaşlığına geçirilen Balkan Türkleri, çevre köyler halkının desteğiyle Kovancılar ovasının batı kısmında yapılan 280 haneli evlere yerleştirildiler. Buraya yerleştirilen göçmenler, Romanya’daki köylerinin ismini, bu köye verdiler. Böylece yeni yerleşim yerinin ismi “Kovancılar” oldu.

Bölge çalışkan vatandaşlar sayesinde hızla gelişti ve 1967 yılında Belediye teşkilatı kuruldu. Kovancılar, 1988 yılında ilçe olmuştur.

Elazığ Kovancılar

 

GENEL

İlçe düz ve geniş bir ova üzerine kurulmuştur. Yerleşim alanı yol boyunca uzanmaktadır. Palu, ilçe merkeziyle birlikte batı, güney ve kuzeyi Keban Baraj gölü ve Murat Nehri ile çevrilidir. Kovancılar ilçesi adeta bir yarımada gibidir. Halkın büyük bölümü tarımla uğraşır. Halkın oldukça büyük bir bölümü de yurt dışında işçi olarak çalışmaktadır. Yurt dışında çalışan bu işçiler, ilçede özellikle konut alanında büyük katkı sağlamışlar, oldukça güzel konutlar yaptırmışlardır. Bölge temelinde alüvyonlar bulunur ve bu yüzden 1’nci derece riskli deprem bölgesindedir. İlçenin iklimi kara iklimi özellikleri gösterir. Ancak Fırat ırmağı üzerindeki Keban ve Karakaya barajları yapıldıktan sonra büyük ölçüde ılımanlaşmıştır. Kar yağışı pek etkili değildir.

Elazığ Kovancılar Eti Krom Ananom Şirketi

 

ETİ KROM ANONİM ŞİRKETİ

Fabrika: Elazığ-Bingöl karayolunda 55’nci kilometrededir. Elazığ yöresinin en büyük sanayi kuruluşu olan “Ferrokrom” tesisleri İlçe merkezine bağlı Yarımca beldesindedir. 1936 yılında kurulan Eti Krom AŞ, Türkiye’nin en büyük krom cevheri üreticisi ve aynı zamanda yüksek karbonlu ferrokromun tek üreticisidir. Bir devlet işletmesi iken özel sektöre satılmıştır. Bir zamanlar 3000 işçinin çalıştığı fabrikada, özelleşmeden sonra 600 işçi çalışmaktadır.

Elazığ Kovancılar

 

GEZİLECEK YERLER

EKİNÖZÜ KÖYÜ

Ekinözü köyü, ilçe merkezine 10 km uzaklıktadır. Köyün eski ismi “Habab” köyüdür. Osmanlı döneminde burada 500 hane varmış. Ermenilerin yaşadığı bu köyde: 3 kilise, 1 manastır ve 2 çeşme bulunuyormuş. Yukarı çeşmenin üzerinde bulunan yazıtta 1634 yılı yazılıdır. Her iki çeşmede giderek kullanılmaz hale gelmiş olmasına rağmen, Aşağı çeşme yakın zaman önce restore edilmiştir.

Elazığ Kovancılar Ekinözü Köyü Tarihi Kilise-Kağtsrahayeats Manastırı

 

Tarihi Kilise-Kağtsrahayeats Manastır

Belli bir yere kadar araba ile gidilebiliyor, sadece 200 metrelik bir yol yürüyerek buraya ulaşılıyor. Manastır Orta çağ dönemine tarihlenir. Kare planlıdır ve kubbeyle örtülmüştür. Girişi güney kısımdadır. Dış duvarlar hariç çevre duvarları yıkılmıştır. Orta alanda bulunan kilisenin Aziz odası ve kuzey duvarları yani bazilika kısmı ayakta kalarak günümüze ulaşmıştır.

Elazığ Kovancılar Ekinözü Köyü Tarihi Kilise-Kağtsrahayeats Manastırı

Manastır zamanında oldukça büyükmüş, ancak günümüzde bakımsızlık yüzünden birçok duvarı yıkılmış, defineciler tarafından tahrip edilmiştir. Günümüze ulaşan bazilika kısmı oldukça büyüleyici görünmektedir.

Elazığ Kovancılar Ekinözü Köyü Çeşme

 

Çeşme

Kesme düz kesme taşlardan örülmüştür. Düz kemerli ve eyvan tipindedir. Çok gözlü çeşmeler mimarisine girer. Yakın zaman önce restore edilmiştir.

Elazığ Kovancılar Çakırtaş (Hoşmat) Kilisesi

 

ÇAKIRTAŞ (HOŞMAT) KİLİSESİ

İlçe merkezine bağlı Hoşmat (Çakırtaş) köyünde, Çalgısar dağı mevkiinde Hoşmat Yukarı Mahallesindedir.

Kilisenin Orta çağ döneminden kaldığı tahmin edilmektedir. Duvarları horasan harcı, kare kırmızı kiremit tuğla ve taş dolgu ile yapılmıştır. Oldukça sağlam taşlarla örülmüştür. Üst kubbe taşları kurşun ile tutturulmuştur. Kapı girişlerinde tek taş kullanılmıştır. Yuvarlak kubbe, tabanda çökmüştür. Çöken parçalar büyük blokaj halinde toprağa saplanmış durumdadır. Boş tavan kubbe ile dolgu toprak arası yaklaşık 8 metredir. Ancak büyük ölçüde yok olmuş, sadece bazilika kısmı tepede toprağa gümülü olarak durmaktadır. Günümüzde kilisenin ayakta kalan bölümlerinde: dört duvar, kavisli bir kemer ile birbirine bağlanmıştır. Duvar sıvaları nispeten korunmuştur. Esas giriş kapısı batıda olmasına rağmen günümüzde yoktur. Yine günümüzde kilisenin güney tarafında, yontulu ama işlemesiz taşlar bulunmaktadır, bunların mezar taşı olduğu tahmin edilmektedir.

Elazığ Kovancılar İbrahim Bey Sarayı

 

İBRAHİM BEY SARAYI

İlçe merkezine bağlı Sekrat (Yazıbaşı) köyündedir. Köyün güneydoğusunda yapı kalıntıları mevcuttur. Sekarat höyüğünün 220 metre kuzeydoğusundadır. Saray Osmanlı döneminde 1917-1918 yılları arasında bir Ermeni tarafından yaptırılmıştır. Özel el işçiliği dikkat çekmektedir. Yapının güney yamacında, düzgün kesme taşlardan yapılmış 2 metre çapında bir kuyu vardır. Çevresindeki şekilsiz taşların ise tuvalet eklentisi olduğu düşünülür. Günümüzde yapının sadece: güneyinde bulunan 8 x 8 metre ölçülerindeki anıtsal giriş kapısı sağlam durmaktadır. Geri kalan kısmı yıkılmış sadece kalıntıları kalmıştır.

HEYBET DAĞI

İlçe merkezinin 2 km kadar kuzeybatısındadır.

Dağın zirvesinde, su kemeri ve köprüye benzer bir delik vardır. Bu delikten, dağın arka tarafında kalan bölümü görülebiliyor. Dağın üst kısmında bir su sarnıcı vardır. Bu su sarnıcı: kayanın oyulmasıyla yapılmıştır. Boyutları 3 x 7 metredir. Yine bu bölümde: bir kabir bulunur. Bu kabirde kimin meftun olduğu kesin olarak bilinmez ancak “Heybet Baba” isimli bir zata ait olduğu söylenir. Heybet Baba’nın kim olduğu net bilinmiyor. Ancak söylentilere göre, kendisi: 1071 Malazgirt zaferinden sonra Anadolu’ya gelen göçler içinde, Hoca Ahmet Yesevi dergahında yetişin birisidir. Yörenin İslamlaşmasında emeği olmuştur. Heybet Dağı üzerine yerleşmiş ve çobanlık yapmıştır. Ziyaretçilerine İslamı, doğru ve dürüst olmayı anlatan nasihatlerde bulunmuştur. Gazalarda gösterdiği cesaret, iri cüssesi ve güçlü pazuları nedeniyle, yörede yaşayan insanlar tarafından “Heybet Baba” ismi verilmiştir. Yörede yaşayan gayrimüslimler, kendisine güven duyulan, dürüstlüğüne itibar edilen bu kişiye “Haybat” ismini vermişlerdir. Yine kabrin bulunduğu yerde küçük çaplı bir yerleşim kalıntıları bulunmaktadır.

Burası: uzun yıllardır bir ziyaretgah olarak kullanılmıştır. Çocuksuz kadınlar ve yaşı geçmiş kızlar, dileklerini buraya sunarlar. Bu nedenle, buraya Heybet Dağı Beşik Taşı da denir. Hatta Kovancılar ve Palu yöresinde, çocuklara sıkça “Heybet” ismi verilir.

Palu tanıtımı.

Karakoçan tanıtımı.

Bingöl tanıtımı.

Elazığ tanıtımı.