Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega

Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega

 

Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega: Denize kıyısı olmayan Ankara şehrinde, bu ölçüde kocaman bir akvaryum gerçekten iyi düşünülmüş.

Burada: okyanus hayatını ve ülkemiz sularında bulunmayan birçok balığın örneğini ve deniz canlısını görmeniz mümkün. Evet: Ankaralılar ve Ankara dışından gelip, şehri gezmek isteyenler için, burayı mutlaka ziyaret etmelerini öneririm.

Sanırım: Ankara içinde bulunan okullar da, öğrencilerini zaman zaman buraya götürüp, bu muhteşem akvaryumu öğrencilerin görmeleri sağlanacaktır.

Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega

ULAŞIM

Akvaryum: Ankara Mamak semtindedir. Bir ucu “Konya yolu” ve diğer ucu “Samsun yolu” üzerinde bulunan ve Çankaya’dan geçerek ilerleyen “Doğukent” bulvarı üzerinden ilerlediğinizde (her iki yönden) Akvaryumun bulunduğu “Nata Vega Alışveriş Merkezi” önüne ulaşmanız mümkündür.

Akvaryum: alışveriş merkezinin zemin katındadır. Alışveriş merkezine girdikten sonra, yeteri kadar tabela ile, buraya ulaşmanız mümkün.

Akvaryum bölgesine: özel aracınız ile değil de, toplu ulaşım otobüsleri ile ulaşmak isterseniz, bu kez: Kızılay bölgesinde, Kolej yönüne saptığınızda, üst geçide varmadan, burada bulunan otobüs duraklarından “339” ve “340” numaralı otobüslere binerek: Metro Gros Market yanına kadar gidebilir ve buradan, 250-300 metre ötedeki, uzaktan görülen Nata Vega Alışveriş Merkezine ulaşabilirsiniz.

Alışveriş merkezine girdikten sonra: burayı bulmanın en kolay yolu “Makromarket” in hemen altındadır.

Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega

GİRİŞ ÜCRETLERİ

Sayın okurlar, elbette ki giriş ücretleri sürekli değiştiğinden, sizleri yanıltmamak için burada giriş ücretlerini yazmak istemedim. Umarım burayı ziyaret ettiğinizde, siz de benim gibi büyük bir giriş ücretiyle karşılaştığınızda şaşırmazsınız ve girmekten vazgeçmezsiniz. Güzel bir yer, bence girip gezmeyi deneyin.

Ziyaret gün ve saatleri

Hafta içi ve afta sonu saat: 10.00-19.00 arasında gezilebilir.

Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega

3 ve 4 kişilik aileler, engelli vatandaşlar ve 65 yaş üstü ziyaretçiler ve yıllık alımlarda, çeşitli indirimler söz konusu oluyor.

Akvaryum bölgesi: pek fazla büyük değil. Yani, burayı gezmek için, muhtemelen yarım saat ayırmanız yeterli olabilir. Ancak: elbette, balıkları izlemek için ayıracağınız zaman ölçüsünde, bu süre uzayabilir.

Yine giriş için hassas bir konudan söz  etmek istiyorum ki, ben sonradan öğrendim ve üzüldüm. Şöyle ki: Nata Vega alışveriş merkezindeki sinemalardan birine girer ve sinema biletini buraya girerken gişeye gösterirseniz “indirim” kazanıyorsunuz.

Buranın yani Akvaryumun biletini sinemaya girerken gösterirseniz, bu kez “sinema” da indirim  kazanıyorsunuz. Yani: biletlerinizi hemen atmayın.

Yazının başlangıç bölümünde belirttiğim gibi: denize kıyısı olmayan Ankara şehrinde, böyle devasa bir akvaryum kurulması projesi fikri: ilk olarak: Nata Holding Yönetim Kurulu Başkanı Namık Tanık’tan geliyor.

Sayın Tanık, tam bir hayvan sever ve özellikle çocuklara yönelik böyle bir projeyi, uzun zaman önce planladığını ve 17 milyon avro ile gerçekleştirildiğini ve yine çocuklara yönelik olmasının bir ifadesi olarak “23 Nisan” tarihinde açtıklarını söylüyor.

Evet: Akvaryum, 23 Nisan 2012 tarihinde açılmıştır.

Bu akvaryum bölümünde göreceğiniz deniz canlıları: buraya getirilmeden önce, yine burayı kuran şirket tarafından, Edremit-Altınoluk bölgesinde, 3 dönümlük arazi üzerinde oluşturulan tesiste, rehabilite ediliyorlar ve daha sonra buraya getiriliyorlarmış.

Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega

TESİS HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Akvaryum: 6000 metre karelik bir alan üzerinde kurulmuştur. Toplam: 3.5 milyon litre su hacmine sahiptir. Bu sularda uygun ortam yaratılması için: 120 ton deniz tuzu kullanılmaktadır. Akvaryum bölümünü su ile doldurmak, 15 gün sürüyormuş.

Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega

TESİSTE BULUNAN CANLI TÜRLERİ

Tesiste: 11.500 balık ve omurgasız ile, 120 sürüngen bulunuyor.

12 bin balık ve omurgasız: 21 akvaryumda yaşıyorlar. 120 sürüngen ise, 30 akvaryumda barınıyorlar.

Akvaryumdaki balıklar arasında bulunanlar: etçil balıklardan olan “Aslan balığı”: partner grouper balığı ve diken yüzgeçli aslan balığı ve agresif lipsoz ve püsküllü akya balığı.

Barışçıl kirpi balığı, kedi balıkları, kırmızı karınlı pirinhalar, Picasso balığı, deniz atı.
Özellikle: pirinha balıklarını izlerken, istiyorsunuz ki; bunların beslenme anını görebilmeyi, ancak öte yandan küçük çocuklar için, bunların beslenme anı, sanırım psikolojik sıkıntı yaratabilir.

Bunun dışında: köpek balıkları, ahtapotlar ve canlı mercan türleri de ilgi çekiyor.

Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega

POPÜLER-EN ÇOK İLGİ ÇEKEN CANLILAR

Akvaryum bölümünde en çok ilgiyi: 1.5 metre boyutundaki “kum köpek balığı” çekmektedir.
Yaşayan fosil olarak tanımlanan, evrimini 450 milyon yıl önce tamamlamış, mavi kanlı “at nalı yengeci” var.
Ayrıca: sürekli televizyonlarda görülen “Dev kral yengeçleri” ni burada görebilirsiniz.

Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega

AKVARYUM BÖLÜMÜNDE GEZİ

Akvaryum bölümünün kapısına geldiğinizde, biletinizi alıyorsunuz ve hemen size bir durum öneriyorlar. Evet: sol yanda, bir beyaz pano önünde, birlikte geldiğiniz kişilerde fotoğraf çekimi. Bir görevli sizi boş bu panonun önüne yerleştiriyor ve hemen birkaç poz fotoğraf çekiyor, elinize bir fotoğraf kartı veriyorlar. Aslında, konuyu çıkışta öğreniyorsunuz, ama ben burada size konu hakkında bilgi vereyim.

Burada beyaz pano önünde çektikleri fotoğrafları, bilgisayar programında beyaz panoya, değişik deniz canlıları ilave ederek çıkışta bilgisayar ekranında size sunuyorlar.  

Evet: Akvaryum bölümüne giriyoruz, karanlık veya loş denilebilir bir koridorla karşılaşıyoruz ve hemen sağ bölümdeki duvar içine büyük boyutlu akvaryumlar yerleştirilmiş. İlk bölüm “Kızıldeniz” balıkları. Burada, ilk gördüklerimiz ise, yılana benzer uzun boyları ve dişli ağızları ile m üzen balıkları.

Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega

Balıkların bulundukları akvaryumların  hemen sol yanında, bilgi etiketi var. Bu etikette: o akvaryumda bulunan balıkların: anavatanı, boyu, davranış biçimi, sıcaklık, beslenme şartları gibi özellikleri yazılmış, bilgi edinmek açısından güzel bir uygulama.

Evet: gezimize devam ediyoruz, bu kez karşımıza “zehirli ve etçil” balıkların bulunduğu bölüm çıkıyor. Takip eden bölümde ise “Hint Okyanusunda yaşayan” balıklar var. Daha sonra, sırası ile Güney Amerika’da yaşayan balıklar ve tatlı su balıkları bölümü var.

Burada, küçük boyutlu köpek balıklarını görünce şaşırmayınız, hani köpek balığı denilince tamamen denizde yaşadıkları düşünülür, ancak bunlar, Güney doğu Asya kökenli, tatlı su köpek balıkları imiş. Saldırgan ve etçil oldukları yazılı.

Bu koridorun sonundaki odada: küçük bir timsah, gayet sakince  duruyor.

Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega

Timsahın hemen solundaki büyük havuz: “Amazon balıkları” nın yaşadıkları yer. Burası: tam bir nehir ve nehir kıyısı figürleriyle göze hitap ediyor, balıklar derseniz, bunlar da ilginç, uzun burunlu balıklar.

Güney Amerika Amazon ormanlarındaki nehirlerde yaşayan bu balıklar, etçil ve 120 cm. kadar uzuyorlarmış. Bu bölümde, hemen takip eden akvaryumda, yine çok meşhur, “pirina” balıkları bulunuyor.

Kırmızı karınlı  pirina balıklarının, sakin sakin yüzdüklerini görüyorsunuz. Bunlar: 35 cm boyunda, saldırgan, 21-27 cm. sıcaklıkta yaşayan etçil pirina balıkları.

Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega

Daha sonra: akvaryumlar bitiyor ve minyatür şelalelerin zemindeki havuza aktığı bir yere geliyoruz. Ama buranın en büyük özelliği, içinde bulunan Japon balıkları, evet burası balıkları elle besleme bölümü, Japon balıkları, sizleri görünce zaten size doğru yanaşıp çoğalıyorlar, beslenme içgüdüsü.

Burası güzel düzenlenmiş te, bu balıklara ne tür bir besin verilecek, bu konuda görevlilerin tedbir almasında yarar var. Beslenme havuzu yapmışsınız, insanlar dolaşıyor, buraya geliyorlar, balıkları seyredip devam ediyorlar, hani aktivite? Halbuki, buranın yapılış amacı, özellikle çocukların deniz canlılarını elleriyle beslemelerini sağlamaktır.

Hemen bu havuzun solunda, duvardaki  tabelalarla deniz dünyasına ait çeşitli bilgiler verilmiş. Örneğin: Dünyanın en küçük balığı, Hint Okyanusunda yaşıyormuş ve tam ergen olduğunda, boyu ancak 2 mm. imiş. Dünyanın en büyük deniz canlısı ise, gök balina imiş, 33 metre  boy ve 150 ton ağırlığa ulaşabiliyormuş. Dünyanın en hızlı balığı ise, yelken balığı imiş ve saatte 109 km. hıza ulaşıyormuş, boyu ise 2 ile 2.5 metre arasındaymış.

Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega

Buradan  sonra, merdivenlerle bir kat aşağıya iniyoruz. Bu bölümde: sol yanda kafeterya, sağ yanda tuvaletler, tam ortada silindirik bir akvaryum (içinde bir büyük ıstakoz var) ve bunun sağında ise, zeminde bir havuz var. Zemindeki havuz yine Akvaryum bölgesinin en ilgi çeken yeri. Burada: “at  nalı yengeçleri” yaşıyor. Bu yengeç türü: fosil canlı olarak biliniyor çünkü geçmişinin 450 milyon yıl öncesine kadar gittiği tespit edilmiştir.

Yani, bu yengeç türü, dinozorlardan 100 milyon yıl öncesinde de vardı, birçok canlı türü yok olmasına rağmen, günümüzde de varlığını devam ettirmektedir. Bunlar: Meksika körfezi, Kuzey Amerika kıyıları, Kuzey Atlantik kıyılarında yaşıyorlarmış. Aşırı sıcaklık ve tuzluluk oranlarını tolore eden bir yapıları varmış ve herhangi bir gıda almadan, 1 yıl yaşayabiliyorlarmış ve en ilgi çeken yönleri, kanlarının “mavi” renkli olmasıymış.

Evet: zemindeki bu havuz içinde, bu yengeçleri görebiliyorsunuz, ama ilginç görüntüleri nedeniyle, hani bildiğiniz tür bir yengeç görüntüsü aramayın.

Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega

 

Buradan sonra, tünel bölümüne giriliyor. Tünel 98 metre uzunluğundadır. Bu uzunluk ölçüsü ile, Türkiye’nin en uzun, Avrupa’nın ikinci en uzun ve dünyanın dördüncü en uzun tünelidir. Avrupa’nın en uzun tüneli: İspanya-Valencia şehrinde “Oceanografic” denilen yerdedir.

Tünel bölümünde, camlar içbükey olduğundan, balıklar normal boyutlarından % 40 daha küçük görünüyorlarmış. Balıkların bulundukları ortamda: savaş uçağı, tekne, sütunları ile birlikte bir Roma şehri kalıntıları imajları yaratılmış. Savaş uçağı ve tekne kalıntılarının, II. Dünya savaşından kalma olduğu söyleniyor.

Balıklar: bunların arasında yüzerken, değişik bir fon oluyor. Hemen yanınızdan, üstünüzden kocaman bir köpek balığı veya vatoz geçtiğini görmek heyecanlı. Ancak: bu bölümde, balıklara zarar verdiği için, FLAŞLI fotoğraf çekmek yasak, yine de insanlarımız bu kurala uymuyorlar ki, ziyaretçilerin birbirlerini uyarmalarının gerektiğini düşünüyorum, flaşlı fotoğraf çekimi balıkları olumsuz etkiliyor.

Ankara Nata Vega Akvaryum Aqua Vega

 

 

Evet, bu muhteşem tüneli  doya doya gezin. Sonra çıkış kapısında: Akvaryum ve Su Dünyası ile ilgili birçok çeşit hediyelik eşyanın  satıldığı bölüme ulaşıyorsunuz. Fiyatlar normal, beğeninize göre bir şeyler bulup satın alabilirsiniz. Sonra: sol yanda: önce fosiller bölümü var, ama pek ilgi çekici değil, sonra “Tuz” bölümü var.

Bu bölümde: tuzdan yapılmış birçok obje bulunuyor ki, bunlar arasında tuz lambası vs. gibi birçok değişik şey var. Sonra, bu bölümün diğer ilgi çekici yeri “Tuz Mağarası”.

Giriş ücretsiz olan bu mağara: Çankırı ilimizde bulunan benzerinin aynısı olarak buraya yapılmış. Astım, solunum yolu ve psikolojik bazı hastalıkların tedavisinde kullanılıyormuş.

Burada, takip eden bölümlerde: dalış okulu ve dalış malzemelerinin satıldığı-kiralandığı yer var. Akvaryum içinde dalış imkanları sağlanıyor. Uzman dalgıçlar eşliğinde, her türlü  tedbir alınarak, dalış imkanı sağlanıyor.

Sanırım köpek balıklarıyla birlikte yüzmek ilginç olsa gerek, ama öte yandan ürkmemek elde değil. Uzman bir dalgıç eşliğinde 4-5 metrelik deniz suyu standartlarındaki havuza giriliyor.

Dalış sırasında, tünelde bulunanlar, dalış yapanları izliyorlar. Bu gerek  dalış yananlar ve gerekse izleyenler için ayrı bir heyecan oluyor. Öte yandan, bu dalış sırasında, akvaryum içinde köpek balığı bulunduğunu biliyor ve görüyorsunuz.

Onun yüzme rotasını takip etmeniz ve sakin bulunmanız şart. Ama ne kadar sakin olursanız olun, sanırım ürkmemek, korkmamak elde değil.

Burayı da bitirdikten sonra, eğer arzu ederseniz, yine bu bölümden girilen “ADRENALİN DÜNYASI” bölümüne girebiliyorsunuz.

ADRENALİN DÜNYASI

Burada, dünyanın en zehirli ve tehlikeli canlıları, örümcekler, yılanlar bulunuyor ve bunlarla izleyiciler arasında, yalnızca 15 cm. lik bir mesafe bulunuyor.

Yani, tam bir heyecan fırtınası. Zaten akvaryum yönetimi, bu bölüme, korkarak sıkıntıya girebileceklerin girmemelerini belirtiyorlar.

Evet, burayı da gezdikten sonra “Deniz Dünyası” bitiyor.

RESTORAN

Akvaryum içinde, asansörle inilebilen bir restoran yapılması düşünülüyormuş. Bu restoran, tamamen akvaryum alanı ile kaplı olacakmış ve yemek yiyenler, kendilerini akvaryumun içinde yemek yiyor gibi hissedeceklermiş.

Bu tür restoran örnekleri, dünyanın çeşitli yerlerinde olsa da, bunlarda tuvalet ve mutfak gibi yerlere, küçük bir tünel bulunduğu söyleniyor.

Burada yapılacak restoranda ise, hiçbir bağlantı tünelinin bulunmayacağı, her türlü ihtiyacın asansör ile yukarıya çıkılmak suretiyle sağlanacağı söyleniyor. Evet, yapılırsa gidip görürüz ve gördüklerimizi sizlerle paylaşırız.

Ankara deniz dünyası akvaryum tanıtımı hakkındaki yazım için.

 

Ankara Mavi göl

Ankara Mavi göl

Ankara Mavi göl;  Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından: 2005 yılında düzenlenen “rekreasyon” alanlarından birisidir. Rekreasyon kelimesinin anlamı “yeniden düzenleme” demektir. Yani: daha önce var olan bir alan: yeniden düzenlenerek, halkın hizmetine sunuluyor.

Burası: Şehir merkezine (Kızılay) yaklaşık 12.5 km. uzaklıkta, Kayaş yakınlarındadır. Samsun kara yolunun 12’nci km. dedir. Buraya, toplu ulaşım araçlarıyla gitmek isterseniz: Kıbrıs köyü otobüslerine binmeniz gerekir.

Ayrıca: Dikimevi bölümünden de buraya ulaşan otobüsler geçiyor. Güzergah: Ulus-Dikimevi-Kıbrıs köyü. Özel aracınız ile gitmek isterseniz: park yeri sorunu yok, rahatlıkla park edebilirsiniz.

Ankara çevre yolunu kullanan sürücüler, belki hatırlayacaklardır. Otoyol: büyük bir köprüden geçiyor ve köprünün hemen altında Mavigöl ve park alanı görülebiliyor.

Burası: yaklaşık 2 bin dekarlık bir alana yapılmıştır. Bayındır Barajının rehabilite edilmesiyle oluşturulmuştur. Çünkü, uzun yıllar, Ankara’nın içme suyunu karşılayan baraj, son yıllarda bu özelliğini yitirmiştir.

Bunun sonucunda, baraj bölgesi, Ankara Büyükşehir Belediyesine devredilmiş ve yapılan düzenleme çalışmaları sonucunda, özellikle baraj gölünün renginin maviliği nedeniyle, bölgeye “Mavi Göl” ismi verilmiştir.

Yukarıda belirttiğim gibi, daha önce mezbelelik olan bu alan: düzenlenerek, gayet güzel bir hale getirilmiştir. Özellikle: 10-12 metre boyunda, 450 aydınlatma direği takılarak, park alanı, ışıl ışıl hale getirilmiştir.

Ankara Mavi göl

Rekreasyon alanında bulunanlar: piknik alanları, at maneji, çocuk oyun alanları, spor alanları, marina ve iskeleler, araç ve yaya yolları, çay bahçeleri ve tuvalet bölümleridir.

Spor yapmak isteyenler için: voleybol, basketbol, futbol sahaları, 1 mini golf sahası, 4 kondisyon aletleri bölümü bulunmaktadır. Yürüyüş yapmak isteyenler için, düz ve patika yürüyüş yolları yapılmıştır. Bu yürüyüşler sırasında, manzara seyretmek için oluşturulan seyir teraslarını da görebilirsiniz.

Ankara Mavi göl

Piknik yapmak isteyenler için, park sınırları içinde, birbirinden güzel piknik alanları oluşturulmuştur. Göl çevresinde konuşlandırılan ahşap kameriyeler ve ağaçların altına konulmuş ahşap piknik masaları, hafta sonlarında özellikle yoğun ziyaretçi çekiyor.

Piknik alanında: 375 barbekü, 2000 civarında ahşap piknik masası, 60 çardak, 40 göl manzaralı gölgelik, 50 salıncak, çeşmeler ve tuvaletler bulunuyor.

Güvenlik görevlilerinin bindiği atları görmek isterseniz, kışın Mavigöl bünyesindeki at harasına gidebilirsiniz. Atlara, burada özenle bakılıyor. Gün boyunda, 4 atlı güvenlik görevlisi, göl çevresinde sürekli tur atarak güvenliği sağlıyorlar.

Ankara Mavi göl

Çay bahçeleri ve seyir teraslarının da bulunduğu rekreasyon alanı: son dönemlerde arttırılan yeşil dokusu ve göletin maviliği: tatil günlerinde dinlenmek isteyen Ankaralıları bekliyor.

Mavi gölde: yelkenli tekneler var. Can yeleği takarak, deniz bisikletine binebilirsiniz. Ayrıca, özel hazırlanan bir iskelede: balık tutmanıza izin veriliyor.

Göl kıyısında: 2 ahşap, 2 plastik duba sistemiyle yapılmış, 4 iskele bulunuyor.
Balık tutmayı sevenlerin dikkatine.

Son ve özel bir not: Mavi gölde, güneşin batışını resmetmek isteyen ressamlar için “Ressamlar kordonu” denilen bir yer oluşturulmuştur. Ressamlar, kendileri için oluşturulan bu mekanda bulunan şövaleleri kullanabiliyorlar.

Ankara Mavi göl

Mavi göl: havaların sıcaklıkları azalsa da, ağaçların dökülen yapraklarının yarattığı muhteşem atmosferiyle, hala ziyaretçilerini bekliyor.

Piknik yapmak, açık havada yürüyüş yapmak ve balık tutmak istiyorsanız, mutlaka zaman ayırın ve Mavigöle gidin.

Ankara Panora Alışveriş Merkezi

Ankara Panora Alışveriş Merkezi

Yazıya başlamadan öncelikle belirtmek istediğim bir konu var. Ben Panora’ya gittiğim zaman korkuyorum. Neden? Çünkü: herhangi bir yangın çıkarsa veya acil olarak bina terk edilmesi gerekirse, mümkün değil, çıkamazsınız. Çünkü: yalnızca bir bölümden iniş-çıkış vermişler.

Bir de asansör, bekle-bekle dur. Düşünün: herhangi bir sıkıntı anında, binayı binlerce, yüzlerce insan aynı anda terk etmek isteyecekler. Nasıl? İki asansör, bir de tek bir yönden yapılan yürüyen merdivenler bölümü. Mümkün değil. Bu kadar büyük bir mimari handikap nasıl yaratılır, anlamıyorum.

Evet, hadi buyurun şimdi size Panora alışveriş merkezini anlatayım. Panora hakkında birçok yazı yazılmış, birçok da tenkit yapılmış.

Ama: tüm bunların yanında, nasıl olduğunu anlayamadığım bir gerçek var, Panora Alışveriş Merkezi, Dünyanın En İyi Alışveriş Merkezleri Yarışmasında “Merit Ödülü” nü kazanarak Ankara ve Türkiye’yi onurlandırmış bir yer.

Dünyanın en prestijli yarışması kabul edilen ve bu yıl İspanya’da 33’ncü yapılan Uluslar arası Alışveriş Merkezleri Konseyinin ödüllerinde, finale kalarak büyük başarı kazanan Panora, 19 ülkeden, 41 proje arasında, Merit Ödülüne layık görülmüş.

Ankara Panora Alışveriş Merkezi

OTOPARK

2500 araçlık otopark var. Açık alanda da araç park etmek mümkün. Kapalı park alanının en güzel yanı: park yerlerinin üzerindeki yeşil-kırmızı ışıklar, yani çok uzaktan, boş park yeri olup olmadığını anlamak mümkün.

Evet, son yıllarda bir uygulama var, açık alana yani alışveriş merkezinin önü, yanı ve arkasına park ettiğinizde, Ankara Büyükşehir Belediyesi elemanları, park ücreti almak için yanınıza koşuyorlar. İnanılmaz, buradan park ücreti almak, anlamak mümkün değil, alınmaması gerekir diye düşünüyorum.

Evet, açık alanda park yeri bulamazsanız: kapalı otopark bölümüne girebilirsiniz. Kapalı otopark bölümü 4 katlı. Hemen kapıda: hangi katların boş-dolu olduğunun yazılı olması, büyük avantaj. Ancak: bu kapalı otopark bölümünde aracınızı hangi yeri bıraktığınızı (harf ve rakamı ile) hatırınızda tutmanız şart. Yoksa, dönüşte uzun süre aracınızı aramak zorunda kalıyorsunuz, yani çok büyük bir otopark.

Bir de: otoparktan çıkış biraz problemli, çıkış tabelalarını takip ettiğiniz de ki, mecburen, uzun süre otoparktan çıkmak için uğraşıyorsunuz. Çıktığınızda ise, iki alternatif var. Alışveriş merkezinden yukarı doğru gitmenizi öneririm.

Çünkü: yukarı doğru gittiğinizde, yolunuz 200 metre sonra, bir yolla kesişiyor. Orada, sola döndüğünüzde, yine 200 metre sonra trafik ışıklarının bulunduğu yere geliyorsunuz. Konya yolu istikametine gidecekseniz ışıklardan sağa dönmelisiniz.

Hayır, Çankaya ve devamında Kızılay istikametine gidecekseniz, ışıkları geçip, ikinci ışıklarda, havuzu dolanıp, sola dönüp, doğruca gitmeniz gerekiyor.

Bu arada: alışveriş merkezinin önünden, yukarı değil de, aşağı doğru giderseniz, ana yola çıktığınızda, karşı yola geçiş şansınız yok, sağa dönüp, ilk ışıklara kadar gidip, biraz önce sözünü ettiğim havuza ve ışıklara varacaksınız. Işıklarda, havuzun çevresinden “u” dönüş yaptığınızda: Çankaya-Kızılay ve istikametine gidebilirsiniz.

Alt bölümden, Armadaya girecekseniz, zaten burada çok büyük bir “Armada” yazısı var. Kaçırmanız mümkün değil. Ayrıca: bu yoldan: Park Oran Konutlarına ve TBMM Milletvekilleri Eski Lojmanlar bölgesine giriliyor. Yolun hemen başlangıcına konular “Atatürk” anıtı harika. Düşünenleri tebrik etmek gerek.

Konya yolu üstünden, alışveriş merkezine gelecek olanlar: bu fıskiyeli havuzu bulmaya gayret etsinler. Bu havuza geldiklerinde (tam ortada, göbekte) ışıklardan sola dönerek, alışveriş merkezine girebilirler.

Ankara Panora Alışveriş Merkezi Kubbe

Ankara Panora Alışveriş Merkezi Kubbe

İNŞAAT

İnşaat alanı: 180 bin metre karedir. Mimarı, daha önce Armadayı da yapan Ali Osman Öztürk. Yani bir anlamda, burası Armada 2 gibi. Tepesinde: metal iskeletli kubbesi var.

Kubbe: görüntüsü muhteşem. Bu kubbe: tam bir teknoloji harikası. Başınızı kaldırıp bakın, gerçekten muhteşem. Tabanında ise: Piri Reis’in “Dünya Haritası” mozaik şeklinde işlenmiş.

Bu: dünyanın en büyük, tek parçalı, mozaik uygulaması. Yapımında: 320 bin mozaik kullanılmış. İnşaat maliyetinin: 90 milyon dolar olduğu söyleniyor. Son olarak: inşaat: 150 milyon dolara bitirilmiş.

Yani: müteahhit Ankaralı, sermaye yerli. Bunlar: öne çıkan özellikler. 35-40 ortak bir araya gelerek, Panora yapılmış. Burada: 2500 kişi çalışıyor. İnsanlara iş olanaklarının yaratılması açısından da, bu tür alışveriş merkezleri, gerçekten etkin.

Ankara Panora Alışveriş Merkezi Piri Reis Haritası

Ankara Panora Alışveriş Merkezi Mozaik Piri Reis Haritası

BİNA

Bina: 4 kat. Hipermarket katı, hizmet katı, birinci kat ve food court katı. Alışveriş merkezinde, toplam 174 mağaza var. Zemin katta: girişin iki yanında, doğayla bütünleşen ve alışveriş merkezinden bağımsız saatlerde hizmet verebilen restoranlar var.

En üst katta: fast food avlusu, eğlence alanları, Müjdat Gezen Sanat Merkezi ve yine bir miktar alışveriş mağazası var. Ziyaretçilere, gün ışığında alışveriş yapma imkanı sağlanıyor.

Gerçekten; karanlık veya loş veya ışıklarla aydınlatılmış değil, doğrudan güneş ışığı ile aydınlanan bir ortamda geziyorsunuz. Binaya girmeden önce: sağlı-sollu iki yürüyen merdiven var. Bu gayet güzel olmuş. Yürüyen merdivenlerin ortasında, normal merdivenler var. Bu merdivenler çok kalabalık. Evet, bütün sigara tiryakileri, bu merdivenlere oturup, sigara içiyorlar.

Evet, zemin kata çıktınız. Girişin her iki yanında, uzunlamasına, iki büyük restoran-kafe var. Muhteşem güzel. Mutlaka zaman ayırın, yorgunluk atmak için birebir. Evet: döner kapıdan içeri giriyorsunuz. Hemen karşınıza, bir güvenlik kapısı çıkıyor.

Hiç itiraz yok, güvenlik bizler için alınan tedbirlerin bir bütünü. Evet, üstümüzdeki metal objeleri çıkarıyoruz, çantalarımızı x-ray cihazına koyuyoruz ve mekana giriyoruz.

Ankara Panora Alışveriş Merkezi

Ankara Panora Alışveriş Merkezi

Ankara Panora Alışveriş Merkezi

HİPERMARKET

10 bin m. karelik. bölümde daha önce, ilk açıldığında Kipa vardı ama şimdi Migros bulunmaktadır. Zeminin alt katına kurulmuş. Yani: zeminden girerseniz, yürüyen merdivenlerle, alt kata inmeniz gerekiyor. Arabanızı kapalı otoparka koyarsanız, yine Migros’a girmek için dikkatli olmanız gerek.

Ankara Panora Alışveriş Merkezi

Ankara Panora Alışveriş Merkezi

Ankara Panora Alışveriş Merkezi

MAĞAZALAR

Dünyaca ünlü markaların bazıları, Türkiye’de ilk mağazalarını burada açmışlar. 180 mağazaya ev sahipliği yapıyor. Hoş, son aylarda bir kısım mağaza, malum ekonomik kriz nedeniyle, kapanmışlar ve büyük bir perde ile bu durumları teyit edilmiş, ama yine de, mağazaların büyük çoğunluğu halen işlevlerini sürdürüyorlar. Bir kısım markalar, her ne kadar zarar etseler de, marka prestiji açısından, buradaki halkalarını kapatmamak için direniyorlarmış.

Ankara’nın en büyük konsept mağazasıyla: Mudo, dünyanın önemli kozmetik zincirlerinden Fransız Sephora, tasarım ve dekorasyon meraklılarının uğrak yeri Nuxx ve birçok marka da Ankara’daki ilk mağazasını Panora’da açmış.

Marka karması oluşturulurken: Gap, Oysho, Zara Home, Sephora gibi Ankara’da olmayan, Ankaralıların ihtiyaç duyabileceği ve isteyebileceği markalar da, marka karmasına dahil edilmiş. Böylece, alışveriş merkezi ulusal ve uluslar arası markalarla donanmış.

Yani

Her marka ve her çeşit ürünü bulabileceğiniz bir mekan oluşturulmuş. Yalnız, mağazaların kapıları ve vitrinleri çok yüksek. Kapıların üstünde, mağazanın ismini görebilmek için, başınızı bir hayli yukarı kaldırmanız gerekiyor.

Bunu takdirle karşılıyorum, çünkü özellikle birbirlerini beklemek durumunda kalan insanlar, eskiden  tahta/ahşap oturma yerlerinde beklemek zorunda kalırken, yeni yapılan dairesel koltuklar çok rahat, düşünenlere teşekkürler.

Ankara Panora Alışveriş Merkezi Akvaryum

Ankara Panora Alışveriş Merkezi Akvaryum

Ankara Panora Alışveriş Merkezi Akvaryum

AKVARYUM

Evet, bu alışveriş merkezinin en büyük özelliği: içinde köpek balıklarının da dolaştığı, iki büyük akvaryumu olması. 75 tonluk su kapasitesi olan iki büyük akvaryum. Zaten: alışveriş merkezi içindeki insanları değerlendirseniz; en az üçte biri, bu akvaryumların başında bulunuyor ve balıkları seyrediyor, fotoğraf çekiyorlar. Özellikle, çocukların çok ilgisini çekiyor.

Son gittiğimde akvaryumun içinde balıklar yoktu. Sebebini bilmiyorum, sanırım bakımı pahalı geldi.

Ankara Panora Alışveriş Merkezi Akvaryum

Bazen: akvaryumum içine, balık adam giysileriyle, dalgıçlar da temizlik için havuzun içine giriyor. İnsanlar hemen daha büyük bir merakla havuz başında toplanıyorlar. Sanırım, köpek balıklarının, dalgıca ne yapacağını izlemek, bütün telaş.

Yani: bir vahşete tanık olmak duygusu. Meraklı bakışlar, ellerde fotoğraf makineleri, bir bakıyorsunuz, dalgıç, seyredenlere el sallıyor ve ortamın büyüsü bitiyor.

Buraya gelirseniz, bu akvaryumları mutlaka görün. Gerçekten, ilginç. Ankara’da bu boy büyük akvaryum başka bir yerde görmedim. Belki de, yok. Son bir cümle daha. Bu akvaryumların benzerleri, halen Dubai’de bulunan 7 yıldızlı muhteşem otelde bulunuyormuş.

Ankara Panora Alışveriş Merkezi Akvaryum

İçindeki renk renk balıklar, güzel bir görüntü oluşturuyor. Yalnız, bu akvaryum önünde flaşlı resimler çekiliyor. Bunun yani flaşın balıklara zararı olur mu bilmiyorum, ilgililerin bu konuda bir önlem almaları gerekir diye düşünüyorum, belki de zararı yok. Bu arada, aldığım bilgiye göre Türkiye’nin en büyük ve Avrupa’nın ise beşinci büyüklükteki resif köpek balığı akvaryumu imiş.

Evet: koca alışveriş merkezinde, belki de akvaryum başında gördüğünüz kalabalığı, hiçbir mağaza veya mekanda göremezsiniz. Hep kalabalık. Banklar var, isterseniz sizde birkaç dakika oturup, balıkları izleyebilirsiniz. Temiz, pırıl pırıl bir akvaryum olması güzel.

Evet, akvaryum artık boş.

EĞLENCE MERKEZİ

Play Plain isimli bir yer. En üst katta, yemek bölümünün koridor sonunda (sinemanın tam ters istikametinde) büyük bir eğlence merkezi var. Burada: bowling, cafe ve çocuk oyun alanları ve her türlü elektronik oyuncak bulunuyor. Çocuklar ve hatta gençler için çekici ve güzel. Girip dolaşabilirsiniz, hoşunuza gidebilir.

Ankara Panora Alışveriş Merkezi Yemek Bölümü

Ankara Panora Alışveriş Merkezi Yemek Bölümü

Ankara Panora Alışveriş Merkezi Yemek Bölümü

YEMEK BÖLÜMÜ

Yemek bölümü en üst katta. Gayet büyük, her türlü damak tadına hitap edebilecek yiyecek bulmak mümkün. Gerek ev yemekleri, gerek klasik damak tadı olan döner, lahmacun, gerekse pizza ve hamburger türleri gibi fast food tarzı bulabilirsiniz.

Ankara Panora Alışveriş Merkezi Yemek Bölümü

Ankara Panora Alışveriş Merkezi Yemek Bölümü

Bunların yanında: tatlı, dondurma gibi aperatiflerde var. Yani: ne ararsanız bulabilirsiniz. İşin güzelliği, yemek veya içmek istediğiniz de, muhteşem bir manzara sizi bekliyor. Camlı bölümün yanına gittiğinizde; karşıda, çok güzel açık bir alan ve manzara, yemekte size eşlik edecek. Bu ortam çok hoş. Burada: canlı bitkiler yerleştirilmiş. Doğa ile alışveriş.

Ankara Panora Alışveriş Merkezi Sinema

SİNEMA

12 salon var. Koltuklar yatıyor. Ama öyle tam anlamı ile yatma yok. Yalnızca: 30 derece geriye doğru yatabiliyor. Sinema rezervasyon telefon numarası: 4916465. Yalnız, bir özelliğe dikkatinizi çekmek istiyorum, buradaki sinema bilet fiyatları diğer birçok AVM sineması bilet fiyatlarından yüksek.

Nedenini bilmiyorum. Sanırım daha fazla kira ödüyorlar, fiyatlar yüksek. Bir de: bu sinema salonlarına girişte bence bir yazı asmaları gerek: “Lütfen ayaklarınızı ön koltuğun baş koyma yerine uzatmayın, çünkü bir sonraki gelişinizde, belki de o koltuğa siz oturacaksınız. Ayrıca, ayak kokunuzu çekmek kimsenin hakkı değil” Evet: maalesef ne kadar kaliteli görüntü verse de, bir kısım sinema izleyicisi, bu kötü görüntüyü yaratıyor.

DOĞA TEMASI KULLANILMIŞ

Evet, Panora açılırken doğa ile iç içe alışveriş teması kullanılmış. Panora alışveriş merkezinin ön cephesinin hemen karşısında: büyük bir alan var. Bu alan: bir havuz, küçük bir amfi tiyatro ve yeşil bir alan olarak hazırlanmış. Bu alanın hemen arkasında ise: haşmetli birkaç elçilik binası göreceksiniz. Bu görüntüler özellikle: Panora’nın yemek katında bulunduğunuzda, size eşlik ediyor ve gerçekten ufkunuz açılıyor. Güzel bir manzara yaratılmış.

Cepa aklıma geldi. Ankamoll, bir alışveriş merkezi olarak çok övülüyor. Ama: Ankamol alışveriş merkezinin yemek yerinde veya herhangi bir alanında: böyle bir manzara seyretme şansınız yok. Yalnızca: özel kafeler ve restoranların yerlerinde oturanların böyle bir şansı var. Ama: Panora’da en üst bölümde yemek katında, alın bir çay, oturun herhangi bir masaya ve sanki bütün Ankara karşınızda, oturun çayınızı yudumlarken, yorgunluk atabilirsiniz.

ÖN TARAF

Biraz önce de söz ettiğim gibi ön tarafta büyük bir yeşil alan ve arkasında, sol da Büyükelçiliklere tahsis edilmiş yeni bir arazı ve sağ yanda ise, Ankara manzarası var. Büyükelçiliklerin yeni arazisi dedim ya, burada henüz 4 yapı var. Ama, sanırım yakında bunlar burada artacak. Bunun dışında: yakın çevrede, birçok yerleşim yeri olması ve gelir düzeyi yüksek insanlar yaşaması, buranın potansiyel müşteri sayısını arttıracak özellikler.

SONUÇ

Yeri, konumu nedeniyle, diğer birçok alışveriş merkezine fark atan bir yer. Gerek konumunun şehrin merkezine yakın olması ve gerekse gelen ziyaretçilerin, gerçekten belli bir kültür seviyesinin üzerinde olması, içeride, sizi rahatsız edecek tip sayısının çok az bulunduğu bir alışveriş merkezi. Konumu da olumlu. Tek olumsuz yönü: bir üst kata çıkabilmek uğruna, yürüyen merdivenlere uzunca yol yürümeniz. Yani, bir kata çıkıyorsunuz, bir üst kata çıkmak için, koridoru geçmeniz gerekiyor. Sanırım ticari düşünceler ile böyle bir uygulama yapmışlar. Sonuçta, bir üst kata çıkan yürüyen merdivenlere gitmek için, bir çok mağazanın önünden geçmeniz gerekiyor.

Yan gözle bile baksanız, belki hoşunuza giden bir şey olacak ve alışveriş yapacaksınız. Tabii, bu arada, hemen girişteki iki asansörün varlığını unutmamak gerek.

Ben yürüyen merdivenler hakkında bu tenkidi yapınca, belki de ilgililer diyecek ki, yürüyen merdiveni kullanmayın gerekiyorsa, asansör kullanın. ( inanın kimsenin umurunda değil, hani tenkit dedim ya, kimsenin umurunda değil, ama biz yine de sıkıntıları yazalım)

Ama: kalabalık bir günde, o iki asansörün ne kadar yeterli olduğunu, gidin bir görün. Yani: sonuçta yürüyen merdiven kullanımı şart oluyor.

Bu arada: hani iki asansör dedim ya, bu iki merkezi asansör dışında, köşelerde, yemek katının her iki köşesinde, iki küçük asansör daha var. Bunları da kullanabilirsiniz, özellikle sinemadan çıktığınızda, hemen çıkış kapısı karşısında, restoranın yanındaki asansör kullanılabilir.

Evet, en son söz. Panora güzel, hoşça vakit geçirebilirsiniz. Ama: hafta sonları ve tatil günleri gitmenizi önermiyorum.

Çok kalabalık. Zamanınız varsa, hafta içi bir gün gidip, rahat rahat gezebilirsiniz. Aksi halde, hafta sonu da olsa, mutlaka bir kez de olsa, buraya gidin ve görün. Nezih insanlar var, her türlü insanı, güzel kıyafetler içinde görmeniz mümkün.

Ankara’yı gezmek için şehir dışından gelecek olan misafirlere de, burayı gezmeleri önerilir. Güzel bir yer. Otopark problemi yok. Ulaşım için, yolu bilmeyenler Ankara-Konya yolunu kullanabilirler. Aşti önünden geçen caddeyi, Konya istikametinde takip ettiğinizde, yaklaşık on civarında km. sonra, Oran tabelasını görünce, sağa dönün, döndükten yaklaşık 1 km. den az gidince, Panora, solunuzda kalacak.