İzmir Karşıyaka

İzmir Karşıyaka

Karşıyaka, İzmir merkez (Konak) arası 19 km. dir.

TARİHİ

Küçük Yamanlar tepesinin kayalık zirvesinde yapılan araştırmalar sonucundaki buluntular, MÖ 6000 yıllarından günümüze kadar, yörede kesintisiz yerleşim bulunduğunu gösterir.

Karşıyaka: deniz kenarına kadar inen Yamanlar ormanları ve yemyeşil bahçeleriyle, İzmir’de bir mesire ve eğlence yeri olarak parlamıştır.

18’nci yüzyıl sonuna kadar, bölgeye gelip geçen gezginler: “Cordelio” denen bu cennet yeşili sahili yazılarında hep anlatmışlardır.

18’nci yüzyılda Karşıyaka, özellikle zeytinlikleriyle ünlü bir köy olarak kayıtlara geçmiştir.

1865 yılında, tren yolu buradan geçince, Karşıyaka hızla gelişmiştir.

1884 yılında kurulan Hamidiye vapur şirketi, Karşıyaka’da bulunan tahta iskeleye vapur seferleri başlatmıştır. Böylece Karşıyaka daha da hızlı gelişmeyi sürdürmüştür. Sahil şeridinde büyük arsalar alan Levantenler ve yabancı tüccarlar, buralara yerleşerek yalılar ve köşkler yaptırmaya başlamışlardır.

Yüzlerce yıl önce, Yamanlar’ın Alucra-Sıralıköy yörelerine yerleşen Türkler, Soğukkuyu’ya yerleşmeye başlarlar. Çünkü İzmir Tümen Komutanı Giritli Ferik Hüseyin Hilmi Paşa, Soğukkuyu civarını Türkler için iskana açmıştır. 1874 yılında Soğukkuyu Camisi yapılır.

Bölgeye Karşıyaka verilmesinin sebebi; yerleşim alanının İzmir şehir merkezinin karşısında bulunmasıdır. 19’ncu yüzyıl batılı kaynaklarda ise, bölge “Kordelio” olarak isimlendirilir.

“Kordule, Kordyle” sözcüğünün Yunanca’da anlamı “Şişlik, yumru, gürz, topuz başı” demektir. Gerçekten de kıyı boyunca, antik dönemde uzaktan algılanan tek belirgin ve hakim nokta Küçük Yamanlar Tepesidir. Naldöken’den batıya ilerleyen kayalık sırt, bir topuz başı gibi Küçük Yamanlar Tepesi ile son bulur.

Gediz nehri, 1870’li yıllara kadar Karşıyaka’dan denize dökülüyordu. Ancak nehir yatağı değiştirilmiş ve böylece hem körfezin dolması önlenmiş hem de ilçe, yerleşime açılmıştır.

15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan işgaline uğrayan ilçe, 9 Eylül 1922 tarihinde Albay Suphi Kula komutasındaki birlikler tarafından kurtarılmıştır.

1984 yılına kadar burada belediye hizmetleri İzmir Belediyesi tarafından yürütülmüş, Büyükşehir Belediyeleri kurulunca Karşıyaka’da ikinci kademe belediyesi kurulmuştur.

İzmir Karşıyaka

GENEL

İlçe İzmir körfezindedir. Yamanlar dağının etekleriyle deniz arasında kalan bölümde kuruludur. İlçenin doğusunda Bornova, batısında Çiğli ve kuzeyinde Menemen bulunur. Denizden yükseklik: 1 ile 700 metre arasında değişir.

İlçenin semtleri: Ovalarda: Bostanlı, Alaybey, Nergis’dir. Yamaç arazilerdeki semtler: Bayraklı, Gümüşpala, Yamanlar’dır. İlçede bulunan tarım alanlarının yüzde 38’lik bölümü zeytinliktir.

İzmir Karşıyaka Ne Yenir

NE YENİR

Karşıyaka yöresine gelip te yöresel lezzetlerden tatmak isterseniz: önce Çarşı içerisinde “İzmir usulü kokoreç” önerebilirim. Ayrıca sahil boyunca sıralanmış midyecilerden, taze midye yiyebilirsiniz. Çarşı ve Bostanlı’da bulunan farklı mekanlarda, balık ve deniz ürünleri de uygun tercihler olacaktır.

İzmir Karşıyaka Festivali

KARŞIYAKA FESTİVALİ

Her yıl geleneksel olarak Eylül ayında Bostanlı Pazar yerinde düzenlenir. Festivale, birçok ülkeden gelen profesyonel dansçıların dansları ile büyüleneceğiniz “Uluslararası Dans Festivali” ve akşamları konserler mutlaka ilginizi çekecektir.

İzmir Karşıyaka

GEZİLECEK YERLER

İzmir Karşıyaka Çarşı

ÇARŞI

Karşıyaka vapur iskelesinin hemen karşısında bulunan çarşı, ilçenin en hareketli yerlerinden birisidir. Burada birçok dükkan, kafeler, kitapçılar, lokanta ve restoranlar bulunur. Çarşı alanı trafiğe kapalıdır.

Karşıyaka çarşısında alışveriş yapabilir, sokak müzisyenleri ve sokak lezzetleriyle renklenen çarşıyı keşfedebilirsiniz. Hatta, İzmir’in meşhur “boyoz” veya “kumru” sunu burada tadabilirsiniz.

İzmir Karşıyaka Bostanlı

BOSTANLI

Bostanlı: Karşıyaka sahili ile Mavişehir sahili arasında yer alır. Vapur iskelesinden ulaşılan Bostanlı: et ve balık restoranlarıyla ünlü, işlek yerlerden birisidir. Karşıyaka bölgesinde yapılacak en güzel faaliyetlerden birisi de Bostanlı sahili boyunca uzun yürüyüşler yapmaktır.

Hatta burada deniz manzaralı mekanlarda keyifli bir kahvaltı yapabilirsiniz.

İzmir Karşıyaka Bostanlı

Ayrıca: ağaçlarla kaplı yatay bir tepe üzerinden başlayıp, denize uzanan ahşap kaplı bir dizi seyir platformu ve bu platformun uzantısı niteliğinde, karşı kıyıya bağlanan çelik yaya köprüsünde yürüyüş yapabilirsiniz.

Bostanlı Yaya Köprüsü ve Bostanlı Günbatımı Terası: kesinlikle beğeneceğiniz niteliktedir. Yaya köprüsünün bağlandığı kıyıda: bir oyun parkı, piknik alanı ve etkinlik meydanı bulunuyor.

Ayrıca yürüyüş yolu, koşu parkuru, yeşil alanlar ve dere içinde yüzer bir platform kullanılıyor. Bostanlı’da: Balıkçı barınağına kadar uzanan 1395 metrelik sahil bandında ise: spor alanları, bisiklet ve yaya yolları bulunmaktadır. 

İzmir Karşıyaka Mavişehir Tay Park

MAVİŞEHİR TAY PARK

Tay Park, hayvanlar aleminde güzel bir gün geçirmek isterseniz, tam size göredir. Tay Park: çocuklara hayvan sevgisini aşılamak ve aralarındaki iletişimi güçlendirmek amacıyla hizmet veriyor.

Çok katlı apartmanlarda doğadan uzak yaşayan çocukların, farklı birkaç saat yaşamalarına olanak sağlayan parkta: pony atları, cüce keçi güvercinleri, Kamerun koyunları görülebilir. At binme manej alanındaki atlarla, çocukların keyifli bir zaman geçirmeleri mümkündür.

İzmir Karşıyaka Latife Hanım Köşkü Anıt Evi Müzesi

LATİFE HANIM KÖŞKÜ ANI EVİ MÜZESİ

Karşıyaka Tren İstasyonu yanındadır. Latife Hanım caddesindedir.

İzmir Karşıyaka Latife Hanım Köşkü Anıt Evi Müzesi

4 Ocak 1923 günü, Gazi Mustafa Kemal Paşa, kendisinin evlenmesini çok isteyen annesi için Latife Hanım ile evleneceğini bir toplantıda açıklamıştır. Ardından: bozuk olan sağlığının düzelmesi için doktorlar tarafından Zübeyde Hanım’a İzmir’e gitmesi önerilir.

18 Aralık 1922 günü Zübeyde Hanım, Karşıyaka’ya gelir. Latife Hanıma, nişan hediyesi olarak, Mustafa Kemal Paşa’ya ait Sakarya isimli çok güzel bir atı beraberinde getirir. Karşıyakalılar, istasyonda Zübeyde Hanımı karşılar ve çok yakınlık gösterirler.

Kendisi dizlerinden rahatsız olduğu için, hasır koltuğa oturtularak Latife Hanımın ailesine ait İstasyon arkasındaki bu köşke taşınır.

Ancak Zübeyde Hanım, gerek Latife hanım ve gerekse diğerlerinin itinalı bakımlarına rağmen, 28 gün sonra, 14 Ocak 1923 günü burada Uşakizadelere ait bu köşkte vefat etmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, Latife hanım ile evliliklerinin ertesi günü, önce annesinin mezarını ziyaret etmiş, ertesi günü ise bu köşkün bahçesinde ata binerek birlikte gezmişlerdir.

Akşam ise, köşkün eklentisi olan bir binada misafir olarak kalmışlardır.

İzmir Karşıyaka
Köşk

Uşakizade ailesi tarafından yazlık olarak yaptırılmıştır. Bodrum dahil 3 katlıdır. Köşk çam ve palmiye ağaçları, havuzu ve yel değirmeniyle tanınıyordu.

Uşakizade ailesi, bu köşkü önce dershane olarak kiraya vermiş, daha sonra ise satarak elden çıkarmışlardır.

İzmir Karşıyaka Latife Hanım Köşkü Anıt Evi Müzesi

 

Karşıyaka Belediyesi, 2005 yılında köşkü satın almış, tarihi binanın aslına uygun olarak korunması için tedbir almıştır. Zübeyde Hanımın vefat ettiği oda, anı odası olarak düzenlenmiştir.

Bu odada ve diğer odalarda, halen köşkün varislerince bağışlanan ve Latife Hanım ile Atatürk’e ait olan bazı eşyalar sergilenmektedir.

Ayrıca, yine köşkün içinde Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen tarafından yapılan balmumu Atatürk, Latife Hanım ve Zübeyde Hanım heykelleri de bulunuyor.

Köşk, 2008 yılında ziyarete açılmıştır.

Yılda yaklaşık 80 bin kişinin ziyaret ettiği söyleniyor, sizler de İzmirli iseniz mutlaka zaman ayırın ve burayı gezin, İzmir’e gezmek üzere geldi iseniz yine zaman ayırın burayı gezin, görün.

Kesinlikle beğeneceksiniz. Köşkün bahçesinde, sergi alanları ile ilgili bir kafeterya bulunuyor.

İzmir Karşıyaka Zübeyde Hanım Anıt Mezarı

ZÜBEYDE HANIM ANIT MEZARI

Anıt mezar: Bahariye Mahallesinde Karşıyaka İstasyonundan Soğukkuyu tarafına giden Zübeyde Hanım Caddesi üzerindeki bir parkta bulunmaktadır. Kabir, Ferik Osman Paşa camisi avlusundadır.

İzmir Karşıyaka Zübeyde Hanım Anıt Mezarı

 

1857 yılında Selanik’te doğdu. Balkan harbinden sonra, birçok Türk ailesi gibi, kızı Makbule ile birlikte Selanik’ten göç ederek, İstanbul’a geldi, 14 Ocak 1923 tarihinde ise tedavi için geldiği İzmir’de 66 yaşında vefat etti.

Mezarın şekli, bizzat Atatürk tarafından belirlenmiştir. Mezar anıt şeklinde olup, 1940 yılında İzmir Belediyesi tarafından yaptırılmıştır.

İzmir Karşıyaka Zübeyde Hanım Anıt Mezarı

Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanımın kabrinin bulunduğu park: 1’nci Derece Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Park alanında: ailelerin daha çok gelmesinin sağlanması için, havuz üzerine çay bahçesi yapılmıştır.

İzmir Karşıyaka Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı

ATATÜRK, ANNESİ VE KADIN HAKLARI ANITI

Karşıyaka İskele Meydanındadır. Karşıyaka’nın simgesidir.

Anıt ilk olarak 1973 yılında Cumhuriyetin ilanının 50’nci yılı anısına yapılmıştır. Anıt, 1970’li yılların ilk Kadın Hakları Anıtıdır. Düzenlenen ulusal bir yarışmada birincilik ödülü alarak uygulanan tasarım, Mimar Erkal Güngören ve Heykeltıraş Tamer Başoğlu’na aittir.

Tasarımda: kadınların savaşta ve barışta, gelecek nesillerin yetiştirilmesinde, siyasette, bilimde, sanatta ve ekonomide çok önemli ve değerli olduğunun simgelenmesi amaçlanmıştır.

Çevresindeki alanda, ışınsal bir düzende yerden başlayarak bir araya gelen ve artan eğimle göğe yükselen düşey elemanların oluşturduğu anıt, çiğnenmekte olan kadın haklarının Atatürk ve kurduğu Cumhuriyet ile yüceltmeye başladığını simgelemektedir.

Anıtı önemli kılan bir  diğer ayrıntı ise inşa sürecinde yaşanan maddi sıkıntıların aşılması için çeşitli kişi ve kurumların yardımda bulunması, hatta okullarda başlatılan kampanyalar sayesinde ilkokul çocuklarının biriktirdikleri harçlıkları ile anıtın inşasına katkıda bulunmalarıdır.

Ancak, bu anıt 12 Haziran 2017 tarihinde yıktırılmıştır.

Dönemin Belediye Başkanı anıtın çürük olduğunu ve aynısının daha büyüğünü yapacağını iddia etmiştir.

Anıtın yerine:

2018 yılında boyu 41.7 metre yükseklikte yeni bir anıt yapılmıştır. Anıt 3 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm: anıta doğru merkezi bir karakterde tasarlanan ve çiçek tarhları ile sonlanan zemin düzenlemesidir.

İkinci bölüm: zeminden eğrisel bir formda başlayıp daha sonra dik bir şekilde 27 metre yükselen plaklardan oluşur. Üçüncü bölüm: 3.80 metre kotunda konumlanan ve 1.40 metre yüksekliğinde bronz kuşaktan oluşmaktadır.

Zemin düzenlemesi ve yükselen plaklarla: kadın haklarının Osmanlı döneminden Cumhuriyete doğru gelişimi, sosyal, kültürel ve siyasi hayatta kadının yükselişi sembolize edilir.

Bronz kuşakta: Cumhuriyetin kuruluşu ve reformların gerçekleşmesinde en önemli paya sahip Atatürk, merkezi konumda yer alır.

Ayrıca: Zübeyde Hanım, ayakta mermi taşıyan bir kadın, kucağında çocuk taşıyan diz çökmüş bir kadın, elinde zeytin dalı tutan bir çocuk ve ayrıca bilim ve teknolojiyi sembolize eden makine ve fabrika figürleri bulunur.

Ayrıca kadınlara verilen seçme-seçilme hakkını hatırlatmak için bir oy sandığı ve oy vermek üzere sırada bekleyen kadınlar kompozisyonu da bronz kuşakta bulunuyor.

İzmir Karşıyaka Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı

 

Anıtın alt kısmında ise: Cumhuriyet tarihine yön veren kadınların ölümsüzleştirildiği “Kadına Saygı Müzesi” bulunmaktadır.

110 metre karelik alanda oluşturulmuş bu müzede yaklaşık 100 kadının hikayeleri anlatılmaktadır.

Son bir not

Anıt, İngiltere’de 25 Ekim 2018 günü düzenlenen Uluslararası “Property Awards” yarışmasında iki büyük ödüle layık görülmüştür.

1972 yılında anıtı yapan Prof. Tamer Başoğlu, yenileme çalışmasını birlikte yürüttükleri Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ile birlikte aldı. Ödüller: En iyi çok amaçlı kullanım alanı ve en iyi kamu hizmeti ödülleridir.

 

ALİBEY HAMAMI

Bahariye Mahallesi 1671 Sokaktadır.

Kitabesi yoktur, bu yüzden ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Ancak muhtemelen 19’ncu yüzyıl başlarında yapılmıştır.

Halen 1’nci derece Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Hamamın en büyük özelliği, suyunun Yamanlar dağından geliyor olmasıdır.

Hamam yapısı: kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılmıştır. Arazi konumundan ötürü yamuk bir planı vardır. Soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir.
Soyunmalık yamuk dikdörtgen şeklinde olup 20’nci yüzyılda yeniden yapılmıştır. Ilıklık iki bölümden meydana gelmiş, üzeri kubbe ve basık tonozla örtülmüştür.
İlk giriş kısmında: geniş meydan dinlenme alanları vardır. Daha ferahtır. Bu meydan denen yer, yazın serin, kışın sıcaktır. Hamam duvarları 80 cm kalınlığındadır.
Hamamın göbek taşının tam üstünde, doğal ışık alan camlı kubbe bulunur. Osmanlı döneminden beri, bu kubbe taşına yatıldığında, insan vücudundaki kötü enerjinin çekildiği iddia edilmektedir.
Son bir not

Alibey hamamı ile ilgili anlatılan bir efsane var. “Alibey hamamı büyük bir yeraltı deresinin üzerine kurulmuştur. Bu dere, Yamanlar dağından çıkıp, Alibey hamamının altından geçip, Karşıyaka iskelesinin yanından, epeyce uzağından denize dökülürmüş.

Suyu öyle güzelmiş ki, sabunu köpük köpür, yıkanan her şeyi tertemiz yaparmış. Yıllardır bu derenin suyu hiç tükenmemiştir. Hamamda da bu derenin suyu kullanılırmış.”

İzmir Karşıyaka Bombacı Ali Çavuş Heykeli

BOMBACI ALİ ÇAVUŞ HEYKELİ

Anıt: Bahariye Mahallesinde Alaybey İstasyonu yanında bulunuyor.

Ali Çavuş, 1843 yılında Manastır Lara köyünde doğmuştur. Uzun boylu, geniş omuzlu aslan gibi bir Osmanlı gencidir. Çeşitli cephelerde askerlik görevini tamamladıktan sonra köyüne dönmüş, eşiyle birlikte çiftçilik yaparak hayatını idame ettirmiştir.

Ali Çavuş: 1877-1878 yıllarında Osmanlı-Rus harbi öncesinde askere alınır. Çatışmalar devam ederken, Anadolu’daki askeri birliklere geçer. Bu arada: ailesi de Karşıyaka’ya göç eder ve günümüzdeki Bahariye Mahallesine yerleşirler. Bu sırada: Doğu Anadolu’da görevini tamamlayan Bombacı Ali Çavuş ve birliği, Batıya geçer ve Yunan işgal ordusunun Anadolu’dan atılmasını sağlayan birliğe katılır.

Bombacı Ali Çavuş: Menemen ve Karşıyaka’nın işgalcilerden kurtarılmasında büyük kahramanlıklar gösterir. 9 Eylül 1922 tarihinde, Karşıyaka’ya ilk sancağı Ali Çavuş diker.

Savaş sonrasında, kendisine tahsis edilen köşkte oturmaz, Bahariye Mahallesinde, aile yadigarı evde oturmayı tercih eder. Ölene kadar da hep asker kıyafetleriyle dolaşır. Bir iddiaya göre ise, bu asker kıyafetleriyle gömülmüştür.

Heykelin: 9 Eylül 1995 yılında açılışı yapılmıştır.

İzmir Karşıyaka İnsan Hakları Anıtı

İNSAN HAKLARI ANITI

Anıt: Karşıyaka-Bostanlı yolu üzerinde, Karşıyaka Nikah Dairesinin yanında, Aksoy Park içi yolundadır.

1992 yılında heykeltıraş Bihrat Mavitan tarafından yapılmıştır.

Anıt: en yüksek yeri 15 metre yüksekliğinde, renklendirilmiş brüt beton ve kaynakla bağlanmış çelik levhalardan oluşur.

Anıt: demokrasiyi simgeleyen üç elamandan oluşmaktadır. En büyük elaman: insan haklarına açılan kapıdır. Bu kapının içerisinden insan haklarına ulaşacak bir yol geçer ve sonsuzluğa gider. Toplumun bu yolla yapılacak ilerlemenin beklentisi sembolize edilmektedir.

Parkın girişinden başlayan metal yol: ortada bir fıskıyeli havuzla başlar. Su çevreden ortaya doğru fışkırarak bir mekan oluşturur ve bu su ortası yırtık yolda uzanmaktadır. Metal yol, yırtıklı su bitiminde yükselerek uzar ve daralan bir perspektif içinde kapıyı keserek devam eder.

Yükselen metal yolun yüksekliği noktadan en uca kadar olan mesafenin izdüşümünde uzun havuz oluşur.

İzmir Karşıyaka Durmuş Yaşar Köşkü

DURMUŞ YAŞAR KÖŞKÜ

Köşk, Çamlık caddesinin girişinde, Cemal Gürsel Bulvarı 1743 Caddenin kesiştiği noktadadır.

1914 yılında İzmirli Aliotti Ailesi tarafından yaptırılmıştır. Aliottiler, 1938 yılında köşkü Durmuş Yaşar’a satmışlardır.

Yapısal incelemede: yapının mimarının yapıyı tasarlarken, Roma dönemi İon düzeni anıtsal tapınaklarından esinlendiği görülür. Köşk 3 katlıdır. 678 metre kare kapalı alana sahiptir. Birbirine komşu, iki ayrı bloktan oluşur.

Öndeki blokta, bir üçgen çatı ile sonlanan iki kat vardır. Arka blokta ise, üç kat ve bir teras bulunur. Cephesi asimetrik tasarımlıdır. Bazı çiçek motifleriyle süslüdür. Binanın içinde ise, çiçek motifleri ve tavan kartuşları gibi bir takım dekoratif unsurlara yer verilmiştir.

İzmir Karşıyaka Durmuş Yaşar Köşkü
Dönemin özgün yapılarından olan köşk,

1985 yılında tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Durmuş Yaşar ve eşi Hikmet Yaşar’ın vefatlarının ardından, Yaşar Topluluğunun kurucusu ve onursal başkanı Selçuk Yaşar ve ailesi köşkte ikamet etmeye başlamıştır. Ancak aile 1990’lı yıllarda başka yere taşınmıştır.

Zaman içinde doğal şartların da etkisiyle deformasyona uğrayan ve bazı alanları yıpranan köşk, işlevini yitirmeye başlamış olan tüm ahşap, taş, tuğla ve taşıyıcı elamanları, özüne uygun malzeme ve teknikle yenilenmiştir. 1992 yılında başlayan restorasyon 2016 yılında tamamlanmıştır. Yapının: eğitim, kültür ve sanat amaçlı kullanılması düşünülmektedir.

 

LOCHNER KÖŞKÜ (EPİKMEN KÖŞKÜ)

Bostanlı Donanmacı mahallesinde, Cemal Gürsel Bulvarında, Dolmuş durağı karşısında, parkın yanındadır.

İzmir Karşıyaka Lochner Köşkü

 

Lochner ailesi mensubu, banker Ludwig Lochner: 1798 yılında Franfurt’tan şehre gelmiştir. Köşk: Amadee Lochner tarafından yaptırılmıştır. Köşkü, 1980 yılına kadar Epikman ailesi kullanmıştır. Köşk: iki katlıdır. Dikdörtgen planlıdır.

İkinci katta Fransız üsluplu pencereler ve sokağa hakim ahşap bir cumba bulunur. Ön cephe, tuğla kemerleri ve muhtelif geometrik şekillerle süslüdür. Köşeleri dönüşümlü tuğla ve taş süslemeleriyle vurgulanan yapı, günümüzde “Ana okulu” olarak kullanılmaktadır.

İzmir Karşıyaka Panetti Köşkü

PANETTİ KÖŞKÜ

Cemal Gürsel Bulvarı, 1741 sokak kesişimindedir.

1930’larda Karşıyakalı İtalyan ailelerinden “Armando Penetti” (1884-1970) tarafından yaptırılmıştır. Köşk yaptırılırken: Kuzey İtalya’nın Veneto ve Emilia bölgelerindeki villaları model alınarak yapılmıştır. Arazi: İplikçizadeler’den satın alınmıştır.

1926 yılında, Armando Panetti, inşaat faaliyetlerini daha iyi takip edebilmek için, bahçede küçük bir ev yapmış, kendisi ve ailesini İrene adını verdiği villadan buraya taşımıştır. Ailesiyle birlikte 3 yıl kadar burada yaşamıştır.

Köşkün yapımına dair tüm tasarımlar, iç mekan süslemeleri gibi ayrıntılar, bizzat Armando Panetti tarafından yapılmıştır. Malzeme ve mobilyaların büyük bir kısmı da İtalya ve Avrupa’dan getirtilmiş ve İtalyan işçilerin çalıştırılmasına da izin verilmiştir.

1929 yılında Armando Panetti, ana binaya taşınmış ve arka bahçedeki evi, yeni evlenmiş olan baldızı Policarpina’ya bırakmıştır.

İzmir Karşıyaka Panetti Köşkü
İnşaatın bitmesinden sonra,

bu köşkte Flavia adında bir kızları, Silvio Armando ve Amelia adında da ikizleri doğmuştur. Armando Antonio Panetti’nin 1970 yılındaki ölümünden sonra, eşi 1979 yılına kadar bu köşkte yaşamış, 2004 yılında ise ev satışa çıkarılmıştır.

Evet, köşk 2 katlıdır. Ana girişi zemin kattadır ve cumbalı bir penceresi vardır. İkinci girişi ise, doğu tarafındaki oval pencereli, kulevari ek bölümdendir.

Girişin üzerinde sekizgen bir pavilyon bulunur. Panetti köşkü, asimetrik teraslar, ahşap kümbetler ve saçaklar, kırmızı tuğlalar, fayanslar, bordürler ve çiçek motifleriyle boyanmış süslemeler gibi farklı cephe unsurlarına  sahiptir.

İki Dünya savaşı arası döneme ait “Art Deco” tarzından etkilenmeler gösteren bina, günümüzde ana okulu olarak kullanılmaktadır. Köşkün varisleri ise, bahçenin arka kısmındaki evde oturmaktadırlar.

 

VAN DER ZEE KÖŞKÜ

Cemal Gürsel Caddesindedir.

Ünlü Türk dostu “Heinrich Van Der Zee” tarafından yaptırılmıştır. Köşkün yapım tarihi net olarak bilinmez, ama muhtemelen 1900’lerin başında yapılmış olmalıdır. Başlangıçta, verandaya bakan geniş yemek odası ve iki yatak odasından oluşan, küçük bir köy evi iken, daha sonra, bir yanına dört oda daha yapılarak genişletilmiştir. Ev, denizi tam karşıdan görmekteydi. Van der Zee’ler, deniz ticareti yapıyor ve aynı zamanda Konsolos olarak da görev yapıyorlardı.

İzmir Karşıyaka Van Der Zee Köşkü

 

Yani, burası bir dönem “Hollanda konsolosluğu” olarak da kullanılmıştır. Taş ve tuğla kullanılarak yapılan köşk, tek kattan ve bodrumdan oluşur.

Köşkün girişinde ahşaptan üçgen bir alınlık, dört tane ahşap sütunla desteklenen saçakları ahşap işlemeleriyle süslü bir verandası vardır.

Yapının bir zamanlar oldukça geniş bir bahçesi vardı ve bu bahçe içinde tenis kortu bulunuyordu. Ancak günümüzde bahçede şu anda bir lokanta bulunmaktadır.

İzmir Karşıyaka Bilim Müzesi

BİLİM MÜZESİ

Yalı Mahallesi, Caher Dudayev Bulvarı üzerindedir.

11 Mart 2009 yılında hizmete açılmıştır. Müze Pazar günleri hariç her gün ziyarete açıktır. Giriş ücretsizdir. Ege bölgesinin ilk bilim müzesidir. Müzede 43 tane öğrenme istasyonu, 100’e yakın deney düzeneği ve 15 interaktif kiosk bulunur.

Müze: her yaştan insana ama özellikle 12-15 yaş aralığındaki çocuklara, bilimin temel prensiplerini, bilim ve teknolojinin günlük yaşantımızdaki önemini göstermeyi amaçlar. Müze ziyaretleri: alanında uzman rehberler eşliğinde, guruplar halinde ve randevulu olarak yapılmaktadır.

İzmir Karşıyaka Evrensel Çocuk Müzesi ve Eğitim Kampüsü

EVRENSEL ÇOCUK MÜZESİ VE EĞİTİM KAMPÜSÜ

Mavişehir, Yalı, Ahmet Kemal Baysak Bulvarı üzerindedir. Giriş ücreti 10 TL. dir. Giriş sırasında, eğer bir etkinliğe (örneğin dinazor atölyesine) katılmak isterseniz, 5 TL daha ödemek gerekiyor.

Dinozor atölyesinde: mini bir film izletiliyor, silikon kalıba dinozor figürü yapılıyor. Alanda, 15 dinozor replikası ve fosil kazı alanında Paleontoloji adası, böcek replikaları, böcek otelleri bulunan Entomoloji adası, biyolojik gölet, sinevizyon salonu, küçültülmüş inşaat makineleri, piknik alanı, tiyatro sahnesi, restoran, büfe, hediyelik eşya ve fotoğrafçı dükkanı vardır.

Ayrıca çocuklara: yardımseverlik, dostluk, doğruluk, sorumluluk, sevgi, saygı ve hoşgörü gibi evrensel değerlerin anlatıldığı sergi alanlara bulunur.

İzmir Karşıyaka

Açık alan

Parkın açık alanında: dinozor ve böceklerin çeşitli hareketli ve sesli maketleri, astronot maketleri ve jeton karşılığında küçük vinç kullanma şansı bulunuyor. Jetonlar kafeteryadan temin ediliyor. Fosil kazı alanında, çocuklar ellerinde fırça ile dinozor fosillerini bulmaya çalışıyorlar. Açık alandaki figürlerin bir kısmı sesli ve hareketli bu yüzden ufak çocuklar ilk başta biraz ürküyorlar.

Kapalı alan

Kapalı alan içerisindeki alan eğitimleri, meslek alanları veya bu tarz etkileşimli faaliyetler görevli personel tarafından çocuklara sunuluyor. Ayrıca: kapalı alan içerisinde: küçük bir orman maket, kutup ayısı, panda, Bremen mızıkacıları ve meslekler hakkında bilgiler veriliyor. Atölyelerde etkinlik saatleri düzenleniyor, istediğiniz etkinliğe katılabilirsiniz. Ayrıca, burada kafe var, kafede keyifli bir mola verebilirsiniz.

İzmir Karşıyaka Haberleşme Müzesi

HABERLEŞME MÜZESİ

Örnekköy Mahallesinde Deniz Baykal Kültür Merkezi girişindedir.

Müze binası, özgün mimari yapısı ile dikkat çeker. 4 Şubat 2014 tarihinde ziyarete açılmıştır. Müze, bünyesinde bulunan 300 farklı parçayla, geçmişten günümüze haberleşme serüvenini gözler önüne serer.

İzmir Karşıyaka Haberleşme Müzesi

 

Çocuktan yetişkine her yaş gurubuna hitap eder. Müzede: manyetolu, çevirmeli ve tuşlu  telefonlar, mors, telgraf, teleks, kripto cihazı, telefon santralleri, operatör kulaklıkları, filatelik malzemeler, telefon kartları, sahra telsiz telefonu, radyolar, denizaltı radyo alıcı cihazları, ses kayıt cihazları, gemi içi haberleşme telefonları, antika güvercin yarışı hakem saati ve duvar telefonları görülebilir.

İzmir Karşıyaka St Helen Kilisesi

ST HELEN KİLİSESİ

Donanmacı Kilise sokağı olarak bilinen 1728 Sokaktadır.

Saint Helen, İsa’nın çarmıha gerildiği gerçek haçı bulundurmasından dolayı ünlenmiş, azize mertebesine erişmiştir. Kendisi Bizans İmparatoru Konstantin’in eşi (246-330) idi.

İlçedeki en eski Katolik kilisesidir. Kilise, 1904 yılında Fransız mimar Charles Pere tarafından Sultan II Abdülhamit’in izniyle inşa edilmiştir. Mimar Pere: 1854 yılında Fransa’da doğmuş ve 1929 yılında İzmir’de vefat etmiştir. İzmir’de: Konak saat kulesi, Alsancak Devlet Hastanesi acil servis binası ve köprü semtinde Ayşa Mayda Konağını inşa etmiştir. Kilisenin yapıldığı arsayı: Karşıyaka’nın ileri gelen İtalyan-Levanten ailelerinden Aliottiler bağışlamıştır.

 

İzmir Karşıyaka St Helen Kilisesi
Üçgen alınlıklı bir girişe sahiptir.

Orta mekanı yüksek, yan nefleri alçaktır. Aradaki yükseklik farkı nedeniyle, iç mekana ışık alan çözümleriyle tipik bir bazilikadır. İçteki nefleri, kolonları, ön cephesindeki üçgen alınlıklı giriş mekanı ve sivri kemerli pencereleriyle, Neo Gotik özellikler taşır.

Kilisenin iç dekorasyonunda da renkli vitraylar, St Joseph, St Polycarp, St Francois, St Antoine heykelleri ve Hz İsa’nın yaşamını anlatan sahnelerin yer aldığı gotik nitelikli panolar kullanılmıştır.

Kilisenin içindeki şapellerin birinde, Karşıyaka’nın Hollanda asıllı Levanten ailelerinden olan Van der Zee’lerin genç yaşta kaybettikleri evlatları Carol ve Vlademir anıtına ithaf edilen birer yazı bulunmaktadır.

Kilise, 1968 yılında restore edilmiştir. Halen, Cumartesi ve Pazar ayinlerine ev sahipliği yapmaktadır. Yine bu kilisede, Fransa’da Başbakanlık yapmış olan Edouard Balladur’un vaftiz edildiği söylenir.

İzmir Karşıyaka Opera İzmir

OPERA İZMİR

Mavişehir Mahallesindedir.

Türkiye’nin ilk opera binasıdır. Binanın projesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 2010 yılında bir yarışma düzenlenmiştir. 177 eserin katıldığı yarışmada Mehmet Kütükçüoğlu ekibi başarılı olmuştur.

Opera binasının ana salonda 1435 ve küçük salonda 437 kişi kapasiteli olması planlanmıştır. Ayrıca 350 kişilik açık performans alanı mevcuttur.

İzmir Karşıyaka Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka Spor Salonu

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK KARŞIYAKA SPOR SALONU

Mavişehir Cahar Dudayev Bulvarı üzerindedir.

Karşıyaka ilçesinde muhteşem bir spor sevgisi vardır. Karşıyaka Spor Kulübünün basketbol ve voleybol takımları, ayrıca Pınar Karşıyaka basketbol takımı ve Karşıyaka kadın voleybol takımı maçlarını burada oynarlar. 6500 seyirci kapasiteli salon, 17 Ekim 2002 tarihinde temeli atılmış ve 2005 Yaz Üniversite oyunlarına yetiştirilmiştir.

Üniversite oyunlarının ardından, salon Karşıyaka’ya devredilmiş, Karşıyaka Arena olan ismi 2016 yılında Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka Spor Salonu olarak değiştirilmiştir.

 

KARAGÖL MESİRE YERİ

İlçe merkezine 27 km uzaklıktadır.

Yamanlar dağında, 810 metre yükseklikteki bir krater gölünün çevresinde düzenlenmiş mesire yeridir. İçinde yüzen ördekler, yapraklarını suya kadar indiren söğüt ağaçları ile çevrili alanda, piknik yerleri bulunmaktadır. Karagöl’ün mitolojide de yeri vardır.

İzmirliler, Bayraklıya yerleşmeden önce Karagöl’ün bulunduğu yerde yaşarlarmış. Efsaneye göre “İzmirli olan Frigya kralı Tantalos: Smyrna’dan (İzmir) Magnesia’ya (Manisa) doğru uzanan Spillios Dağında: Frigya halkı ile birlikte yaşar ve Batı Anadolu’ya yayılan devleti yönetirmiş. Spillios dağı, çok verimli topraklara ve zengin maden yataklarına sahip bir yermiş.

Tanrıların sofrasına oturabilen tek insan olan Kral Tantalos: gün gelmiş Olimpos Dağı tanrılarının hışmına uğramış. Anadolu Tanrıçası Kibele’ye inandığı için, Hellen tanrılarını küçük gören ve onların güçlerini sınamaya kalkan Tantalos, büyük bir cezaya çarptırılır.

Spillios dağının bir yarığından atılarak ölüm tanrısı Hades’e gönderilir. Tantalos, burada Zeus tarafından ebedi açlık ve susuzluğa mahkum edilir.

Bu ceza dünyanın her köşesinde “Tantalos İşkencesi” olarak anılır. Hatta: İzmirli tarihçi Homeros da, Odysseia destanında, hemşerisi Tantalos’un çektiği acıları etkileyici biçimde anlatmıştır. Tantalos’un atıldığı yarık, daha sonra göl haline gelmiş ve bu göle “Tantalos Gölü” adı verilmiştir. Yamanlar dağındaki bu gölün günümüzdeki ismi “Karagöl” dür.

 

YAMANLAR DAĞI MESİRE YERİ

İlçe merkezine 25 km uzaklıktadır. Yamanlar dağındaki bu mesire yeri 1000 kişi kapasitelidir. Geceleme ve konaklama yapılabilir.

İzmir gezi planı hakkındaki yazım.

 

Please follow and like us:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.