İstanbul Sabiha Gökçen Hava alanı

İstanbul Sabiha Gökçen Hava alanı

SABİHA GÖKÇEN ULUSLAR ARASI HAVA ALANI

Sabiha Gökçen: dünyanın ilk kadın savaş pilotudur. Hava alanı ise: bölgenin gelecekte bir teknoloji üssüne dönüşmesine öncülük edecek bir tesis. Son yıllarda: İstanbul’da Atatürk Hava alanının yükünün bir kısmının buraya kaydırılması için, yoğun çalışmalar yapılmakta. Hava alanı, yeni yapılan çalışmalar ile gerek konfor ve gerekse hizmeti kalitesi ve alanın genişliği açısından, gelişme gösteriyor.

Tesis: Pendik’te. İstanbul Anadolu Yakası Pendik/Kurtköy’de bulunuyor. Kadıköy-Hava alanı arası uzaklık: 40 km. Pendik-Hava alanı arası uzaklık ise: 12 km. Taksim-Hava alanı arası uzaklık ise: 50 km. TEM Otoyoluna bağlı 1.5 km. lik bağlantısıyla, ulaşım açısından da son derece rahat bir trafiğe sahip. Uçakların varış saatlerine bağlı olarak, Hava alanı ile Taksim arasında bağlantılı: Havaş Servis araçları bulunuyor. Pendik tren istasyonunun hava alanına uzaklığı: 14 km. dir. Bunun dışında, ulaşım için belediye otobüsleri ve taksiler kullanılabilir.

İstanbul Sabiha Gökçen Hava alanı

Yıllık yolcu kapasitesi: 3 milyon yolcu. CIP ve VIP salonları bulunuyor. Gümrüksüz satış mağazaları, bar ve kafeler, pub ve restoranlar var. Ayrıca: PTT, banka, araba kiralama ofisleri bulunuyor. Dış hatlar terminalinde: 3 hol var. İkisi A ve B gidiş salonu, biri ise geliş salonu olarak kullanılıyor. Her gidiş salonunda 11 er adet check-in bankosu ve 4 adet uçağa biniş kapısı, geliş bölümünde 12 adet pasaport bankosu bulunuyor. İç hatlar terminali: yıllık 500 bin yolcu kapasiteli. Burada da, kafeteryalar ve ofisler bulunuyor.

Evet: 31 Ekim 2009 tarihinden itibaren yeni terminal kapılarını açtı. Yıllık yolcu kapasitesi: 25 milyon kişi. Hazırlık çalışmalarında: eskicilerden toplanan ve ağırlıkları 20 kg. olsun diye, içleri atık malzeme ile doldurulan bavullar: check-in kontuarlarına verilip, etiketlendikleri ülkelere, kentlere doğru yola çıkıp çıkmadıkları gözlendi. 12-14 yaşındaki çocuklar: ellerine verilen boarding kartları ile, terminal içinde bırakılıp, uçakların park pozisyonunda olduğu varsayılan gate’lere, yani çıkış kapılarına ulaşıp ulaşamayacakları araştırıldı. Bu çocuklar sayesinde, hava alanı içinde yönlendirme panolarının doğru yapılıp yapılmadığı test edildi. Yani, sizler terminali kullanmadan önce, benzer birçok test ile büyük yapı, büyük bir sınav verdi.

Terminal binası: 320 bin metrekare. 112 check-in kontuarı var. 8 geniş veya 16 orta gövdeli uçak için körük hazırlanmış. 5 bin metrekarelik restoran-kafe bölümünde: güzel ve seçkin markaların tesisleri bulunuyor. Duty free alanı ise, 4.500 metre kare. Burada da, seçkin markaların mağazaları var. Otopark: 4 katlı ve 4718 araç ile 72 otobüs kapasiteli. Hava alanı oteli: 128 odalı.

HAVAŞ ve İETT Otobüsleri: 4.Levent, Kadıköy ve Bostancı’dan buraya sefer yapıyor. 2013 yılında, Marmaray ile metro gelmesi için de gerekli planlama yapılmış. Özellikle metro gelince, sanırım kırmızı ışıkta durmadan buraya rahatlıkla ulaşma imkanı olacak.

Çünkü: insanlar yakın zamana kadar burayı kullanmaktan imtina ediyorlardı. Ulaşım ve hava alanındaki tesislerin yeterli konforu olmaması nedeniyle. Ama sanırım son hali ile, bu çelişkileri giderecek ve insanların rahatlıkla kullanabilecekleri bir tesis haline gelecek. Gerçekten, yeni hali ile gayet güzel. Evet, Sabiha Gökçen hava alanının son halini anlatmaya devam ediyorum.

Sabiha Gökçen hava alanının yeni terminali, estetik bir çarpıcılığa sahip değil. Tabii, bu çirkin anlamına gelmiyor. Dış ve iç hatları, aynı çatı altında toplayan yeni terminal: ciddi bir rahatlık sunacak. Uçaklara alınan çiftli köprüler, yürüyen merdivenler ve bantlar, dünyada kendini kanıtlamış büyük firmalardan alınmış. Hepsinde, yüksek kalite seçilmiş.

Giriş holünde, gate’lere giden koridorlardaki tavan seviyesi düşük, bu sıkıntı bir mekan oluşmasına neden olmuş. Aynı şekilde, gelişte köprüden çıktıktan sonraki hollerde de, düşük tavan seviyesi, insanın ruhunu sıkıyor.

Giriş katında: pasaport bankolarının bulunduğu yerin mimarisi; işin başında dar olarak planlanmış. Bu yüzden, duty free alanı ile içiçe geçmiş. Uzayan kuyruklarda, bu bölüm bence sorun yaratır. Pasaport bölümüne: çatıdan doğal ışık taşınmış. Bu büyük rahatlık yaratmış, çünkü pasaport bölümleri, hava alanlarının en sıkıntılı yerleri.

Bina içindeki taşların kalitesi çok yüksek. Ancak: parlak malzeme, kaygan görünüyor. Umarım insanlar kayarak düşmezler. Özellikle: sıvı malzemeyle temizlenen yerlere, mutlaka uyarıcı levhalar konulmalı.

Üst katlardaki lounge’lerin yerleri mükemmel. Apron manzaralı özel salonlar, sanırım çok tutacak. İyi döşendiğinde, büyük beğeni kazanacağı kesin.

Otopark katları yer altında. Hava alanına girişle birlikte, terminal hemen önünüze çıkıyor. Otoparkın, üstü açık katı, özellikle tur otobüsleri için iyi bir park alanı yaratmış.