Muğla Marmaris

Muğla Marmaris

 

Türkiye’nin en güzel turizm beldelerinden biri Marmaris. Mutlaka gidip görülmesi gereken, yeşil ve mavi renklerinin buluştuğu, cennet gibi bir yer. Yurt dışından milyonlarca insanın gelip yaşadığı bu güzellikleri, bizlerde, sizlerde yaşamalısınız. 

ULAŞIM

Evet: bulunduğunuz yerden, bir şekilde Marmaris’e ulaşmanız mümkün. Marmaris; tanınan ve bilinen bir yer olması nedeniyle; gerek karayolu ve gerekse havayolu ile buraya rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Elbette, özel aracınız ile de. Marmaris’in belli başlı merkezlere uzaklıkları şöyle:

Muğla: 56 km., Bodrum: 173 km., Dalaman: 88 km., Datça: 75 km., Gökova: 32 km. Karayolu ulaşımında; Muğla’dan çıktıktan sonra Gökova sapağını geçtiğinizde, Marmaris’in meşhur ağaçlıklı yolu na giriyorsunuz. Burada ki asırlık okaliptus ağaçlarının altındaki asfalt yolda araba sürmenin keyfi bir başka. Bu arada: Marmaris’e ana merkezlerin uzaklıkları ise şöyle: Ankara: 678 km., İstanbul: 836 km., Antalya: 369 km. ve İzmir: 281 km.

Havayolu ile de buraya gelmek mümkün. Uçakla gelecekler için, en yakın havaalanı: Dalaman. Dalaman buraya 90 km. uzaklıkta. Bodrum-Milas havaalanı ise, 140 km. uzaklıkta. İzmir Adnan Menderes Havaalanı: 284 km. uzaklıkta. alaman havaalanından, Marmaris şehir merkezine, otobüs seferleri var. Ayrıca: taksilerle de ulaşmak mümkün.

Muğla Marmaris Genel

GENEL

Evet: ülkemizin en büyük turizm merkezlerinden biri. Marmaris: gerek merkezi ve gerekse çevresiyle, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. İklim uygun, nem oranı düşük, turistik tesisler muhteşem. Çevrede: gerek eğlence, gerek tarihi antik kalıntı ve gerekse deniz, güneş ve sukünet arayanlar için her türlü ortam mevcut.

Bu da Marmaris’in bu kadar revaçta olmasına neden oluyor. Ayrıca: burada, diğer sayfiye yerlerinde olduğu gibi, çok sayıda yazlık konut var. Bu nedenle: yaz başlangıcında, doğal olarak buranın nüfusu, birden yükseliyor.

Marmaris’te kalenin de bulunduğu, eski kent: bir alışveriş merkezi gibidir. Araç trafiğine kapalı, üstü tentelerle örtülü sokaklara sıralanmış dükkanlar ve tezgahlar, çok renkli bir görüntü oluşturur. Alışveriş niyetiniz olmasa bile, bu sokaklarda dolaşmaktan keyif alacaksınız.

Muğla Marmaris Çam balı

Marmaris’te geleneksel ürünlerin satıldığı pazar yeri ararsanız: her Perşembe günü, Marmaris Belediyesinin modern Pazar binasında kurulan pazara gitmelisiniz. Ayrıca: İçmeler’de Çarşamba, Armutalan’da Perşembe, Beldibin’de ise Pazar günleri, geleneksel pazarlar kuruluyor ve gerek yerli halkın ve gerekse turistlerin büyük ilgisini görüyor.

Çam Balı

Muğla Marmaris Rodos Gezisi

Evet, bu pazar yerlerinde: Marmaris’in ünlü çam balı, yöresel el işi halı-kilim-dokuma ürünleri, her çeşit baharat ve şifalı otlar, hediyelikler, meyve-sebze satılıyor. Marmaris’te ne satın alalım diye düşünürseniz; hiç düşünmeden, buraya özgü, “çam balı” alın derim.

Gerçekten; çarşı içinde de, yalnızca “bal ve bal ürünleri” satan dükkanlar var. Bunlarda: her türlü bal ve bal ürünleri (polen gibi) bulmanız mümkün. Marmaris gezinizi tamamlarken, yanınızda mutlaka şehir içinden alacağınız “çam balı” bulunmalı. Yollardan yani karayolu üzerindeki seyyar satıcılardan almanızı önermiyorum.

Çünkü: bunların sahte veya karışık çıkma olasılığı çok yüksek. Size tattırdıkları ile, almak istediğinizde paketleyip verdikleri birbirinden farklı. ( Marmaris’li bir bal satıcısından aldığım bir ipucu: balın iyi olup olmadığını denerken, almak istediğiniz balı, bir kürdan/kibrit parçasına bulaştırın, akışkanlığına bakın, akışkanlığı fazla ise, balın kalitesi düşük, akışkanlığı yavaş ise, kalitesi yüksektir.

Diğer bir yöntem ise: yine bir toplu iğnenin ucunu bala batırın ve çakmak ile yakın: çıtır çıtır yandığında biliniz ki şekerlenmiştir, aksi halde gerçek baldır. Şehir içindeki satıcılarda ise, böyle bir olasılık yok. Paranızın karşılığını, tam olarak alabileceksiniz.

Rodos Gezisi:
Marmaris’e gelmişken: bir gününüzü de Rodos’a ayırabilirsiniz. Türk vatandaşları için, günü birlik Rodos turlarında, yurtdışı çıkış harcı ödenmesi gerekmiyor. Ancak: yanınızda elbette pasaport bulunması gerekiyor.

Yazın, her gün Marmaris Marinadan, Rodos’a hareket eden katamaran tipi tekneler var. Marmaris’ten Rodos’a, saat: 09.00 ve 16.00 da seferler var. Bu seferlerin karşılıkları ise: yine bu saatlere yakın. Yani: 08.00 ve 16.30 da. (Yine de, bu saatleri, gitmeden önce lütfen teyit edin)

Muğla Marmaris Tarihi

TARİH

Tarih sahnesinde, bu bölge, Karyalı’ların yaşadıkları ve uzun süre egemenlik sürdürdükleri bir yer olarak tanınır. Takip eden dönemde: çeşitli medeniyetler, bölgede egemenlik kurarlar.

Bugün, Marmaris’te kentleşme: kale çevresinde gelişmiş ve yaygınlaşmıştır. Beldibi ve Armutalan sırtlarından, denize ve İçmelere kadar, çok geniş bir alana yapılan Marmaris’te ; Kale, İskele ve Marina ile sınırlandırılmış bölümü, tarihi kent merkezi olarak adlandırılıyor.

Bu bölgedeki tarihi yapılar: 16-20 nci yüzyıllar arasındaki dönemlere tarihlenir. Yani: Osmanlı dönemine ait. Kale çevresindeki tarihi yapılar olduğu gibi korunmuş ve restore edilmiş.

Büyük bölümü: bar ve alışveriş merkezi olarak kullanılıyor. Konut kullanımı da var, ama çok az. Sokaklar: dar, ahşap yapılar çıkmalı, tıpkı diğer Osmanlı kentlerinde olduğu gibi.

Marmaris’in çevre yerleşimlerinde de, çok sayıda antik yerleşim kalıntısı görmek mümkün. Bunları gezmekten hoşlananlar için; ayrıntılı bölge anlatımlarında o yörede görebileceğiniz antik kalıntıları anlattım.

Burada: genelde insanlar ayrıntılı tarih okumak istemiyor. Genel olarak değerlendirmek gerekirse: Marmaris’te geçmişte, antik çağlarda, bulunduğu yer itibarı ile, Kyria bölgesinin önemli yerleşimlerinden biri olmasa da (Milet, Efes, Didim, Bergama gibi) bu çevrede de, nispeten küçük olsa da, yerleşimler olmuş.

Marmaris İsmi

Bu arada: Marmaris adı nereden gelmiş? Belki merak edenler olabilir. Fazla ayrıntıya girmeden, Marmaris adı şöyle oluşmuş: “

Şehir, bugün bulunduğu tepede, ilk yerleşimcileri olan Türkmen’ler tarafından, Bizans döneminde, “Mermer Şehri “ ismiyle kurulur. Menteşoğulları Beyliğinin egemenliği döneminde, mermer ticaretinde, altın çağ yaşanır. Bu dönemde, mermer ticaretinde muhteşem zenginleşen, bu liman kentinin adı: “Mermeris” olur.

Mermeris ismi: Yunancada “Marmaras”, İtalyancada “Marmarice/Marmaris”, İngilizcede “Marmorice” olarak geçer. Bölge; I. Dünya Savaşından sonraki İtalyan işgali altında kalınca; özellikle “Marmaris” ismi sıkça kullanılır ve daha sonraki Cumhuriyet döneminde de bu ismin kullanılmasına devam edilir.

Başka bir rivayet daha var. Bu da bizden: “Kanuni Sultan Süleyman; kendi yaptırdığı ve halen Marmaris’te görülen kaleyi beğenmez ve kalenin mimarını astırır. Bu nedenle, Marmaris isminin “Mimaras” dan geldiği de rivayet edilmekte.

Yozgat’ın Boğazlıyan kazası aklıma geldi. Oranın da belki biliyorsunuz dur, Ermenilere zulüm yaptı diye, Kaymakam’ı asılmış. İlçenin adı da, bu yüzden: Boğazlıyan. Bu arada: Kanuni Sultan Süleyman dönemini anlatan televizyon dizisi, insanların bu döneme olan ilgilerini üst düzeye çıkardı.

Gerçekten, Kanuni’nin en büyük düşü, Rodos adasını almaktı ve bunun için her türlü hazırlık ve girişimler yapılmış, bu kale de bunlardan biri.

Evet: Marmaris’in içinde ve çevresindeki gezilecek yerleri, görebildiğim ve gidebildiğim ölçüde anlatmaya çalışacağım. Buyurun geziye.

MARMARİS İÇİNDE GEZİLECEK YERLER

 

Muğla Marmaris Kalesi

 

Muğla Marmaris Kalesi

MARMARİS KALESİ VE MÜZE

 

Marmaris Limanının arkasında, denize hakim bir konumda, yarımada üzerine inşa edilmiştir. Yat limanının arkasında yüksek bir noktadadır. Kaleye günümüzde, mahalle arasında, dar ve basamaklı bir sokaktan geçilerek çıkılmaktadır. Bu sokağın girişinde ise Hafza Sultan Kervansarayı vardır.

Kale hakkındaki ilk bilgiler, MÖ 490-425 yılları arasında yaşamış Halikarnasoslu tarihçi Heredot tarafından verilmiştir. Heredot, kalenin ilk olarak MÖ 3 binli yıllarda yapıldığını yazmıştır.

Bu kale, MÖ 334 yılında, Marmaris’i işgal eden İskender tarafından onarılmıştır. Bu dönemde, bir Karia kenti olan Physkos yani günümüzdeki Marmaris, Ege denizi ve Akdeniz arasında bir geçiş noktasıdır. Kentin limanı ise Rodos ve Mısır’a açılan ticaret yollarının üstünde, stratejik bir konumdadır.

“Bahriye Kitabı” yazarı Piri Reis, Marmaris Limanını ayrıntılarıyla anlattığı yazılarında ve çizdiği haritalarda, Marmaris Kalesinden söz etmez. Yani, Marmaris kalesi, 1494-1520 yılları arasında yoktur.

Marmaris Kalesi hakkında bir diğer kayıt ise Evliya Çelebi’ye aittir.

Marmaris kalesi ve Evliya Çelebi

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde, bu kale hakkında tutulan notlar bulunmaktadır. Bunlara göre, 17’nci yüzyılda Marmaris ve çevresini gezen Evliya Çelebi “1522 yılında Rodos seferi öncesinde, Kanuni Sultan Süleyman’ın buraya bir kale yapılması için emir verdiği ve kalenin sefer sırasında askeri üs olarak kullanıldığını” yazmıştır.

Devamında ise “kalenin ana kaya üzerine, 4 tabyalı olarak inşa edildiğini” yazar. Ayrıca “düzgün taşlardan oyulmuş, 400 ayak uzunluğunda duvarı bulunduğu, giriş kapısı üstünde de bir kitabe içinde dizdar, imam, kayyum ve nöbetçiler için birer oda bulunduğunu” belirtir.

Burada bir söylentiden söz etmek gerekir. Bu söylenti aynı zamanda, yöreye Marmaris isminin verilmesiyle de bağlantılıdır. Ne kadar doğru ne kadar yanlış bilinmez, ancak efsane şöyledir “Kanuni Sultan Süleyman Rodos’u aldıktan sonra kalenin yapıldığı yere gelir, karaya çıkar ancak mimarın çizdiği projeyi ve kaleyi beğenmez.

Bu sırada mimara hitaben “ya mimar bu kale azdır” der. “Mimar azdır” diye diye bu deyim günümüze “Marmaris” olarak gelmiş ve yörenin ismi olmuştur.

Kalenin büyük bölümü, 1’nci Dünya Savaşı sırasında, körfeze giren Fransız savaş gemisi tarafından top atışına tutularak yıkılmıştır. Çünkü 1913 yılında bir Alman gemisi, Fransızlardan kaçarak Marmaris limanına sığınır, Fransızlar gemiyi ister ama gemi Osmanlılar tarafından verilmez.

Bunun üzerine Fransızlar sahil şeridine mayın döşerler. Osmanlı askerleri bu mayınları etkisiz hale getirir, buna kızan Fransızlar, kaleyi top atışına tutarlar.

Kalenin içi ise, Cumhuriyet dönemi öncesinden itibaren iskan edilmeye başlanır ve 1970’li yıllarda yeni iskan izni verilmez, kalede mevcut 18 konut ise kamulaştırılarak yıkılır. Günümüzde kalenin uzunluğu 120 metre ve genişliği 10 metredir. Kalenin içinde 18 oda, 1 çeşme ve 1 ark bulunmaktadır ve ziyaretçiler tarafından gezilmektedir.

1980-1990 yılları arasında ise kale restore edilir.

Muğla Marmaris Müzesi

 

Muğla Marmaris Müzesi

Müze

1991 yılında ise, kalenin içinde “Marmaris Müzesi” ziyarete açılmıştır.

Kalenin giriş bölümü, iç bahçeye açılır. Avluda sağ ve sol yanda bulunan merdivenler ile surlara çıkılır. Müzede 7 tane kapalı alan bulunmaktadır. Bahçeden giriş sağlanan iki kapalı mekan: Arkeoloji Salonu olarak düzenlenmiştir.

Bu salonlarda ve bahçede: çevreden toplanan taş eserler, amforalar ve Kinidos, Burgaz, Hisarönü kazılarında bulunan eserler sergilenmektedir.

Sağda görülecek olan ilk salon “Knidos Salonu” dur. Datça Knidos antik kentine ait olan eserler burada sergilenmektedir.

Sonraki salonda da çeşitli buluntular sergileniyor. Bunlar arasında dikkati çekenler: pişmiş topraktan yapılmış kandiller, figürinler şişeler, çeşitli kaplar, cam eserler, ok uçları, sikkeler ve süs eşyaları bulunmaktadır.

Etnografya Salonunda ise, Osmanlı dönemi sonlarına tarihlenen günlük yaşamla ilgili objeler sergileniyor. Bunlar: halı, kilim, bakır mutfak eşyaları, mobilyalar, silahlar ve süs eşyalarıdır. Kapalı mekanların diğerleri ise, sanat galerisi, büro ve depo olarak kullanılmaktadır.

Muğla Marmaris Havza Sultan Kervansarayı

 

Muğla Marmaris Havza Sultan Kervansarayı

HAVZA SULTAN KERVANSARAYI

Kaleye çıkan yolun dar ve basamaklı sokağın hemen başındadır. Üzerindeki kitabeye göre, yapı 1545 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından annesi adına yaptırılmıştır. Bu Osmanlı dönemi yapısının yapılış amacı: Rodos seferi sırasında konaklamaktır.

Kervansaray, iki katlı ve dikdörtgen planlıdır. Üzeri kemerle örtülüdür. Kervansaray yapısında bir büyük ve yedi küçük oda vardır. Ayrıca bir de hamam bulunur. Alt kat dükkanlar, üst kat ise konaklamak için düzenlenmiştir.

Günümüzde, özel mülkiyete ait olan yapı, kafe ve bar olarak işletilmektedir. Kervansarayda hat sanatının en güzel örneklerinden birisi olan mermer kitabe görülmeye değerdir. Bu kitabede yazılı olanlardan anlaşıldığına göre, burayı Sultan Süleyman kendisi yaptırmıştır ve annesine herhangi bir atıf yoktur.

Muğla Marmaris Jinan Bahçesi

 

Muğla Marmaris Jinan Bahçesi

JİNAN BAHÇESİ

Marmaris kalesinin hemen aşağısındadır. Atatürk Caddesi üzerinde Kaymakamlık konutu önündeki park, Jinan Bahçesi olarak düzenlenmiştir. Çin’de de Marmaris Bahçesi düzenlenmiştir.

Marmaris’in Çin Halk Cumhuriyetinin Shandog Eyaletindeki kardeş şehri Jinan şehrinin adını taşıyan bu bahçe, Asya stili çardak benzeri pagoda ve havuz düzenlemeleriyle oluşturulmuştur.

Park alanında “Jinan” anısına 3 metre yükseklikte mermer bir anıt vardır. Havuz 194 metre karedir, yeşil alan 283 metre kare ve yürüyüş alanı ise 314 metre karedir. Bahçede bir de lokanta bulunmaktadır.

BEDESTEN

İlçe merkezinde Tepe Mahallesinde çarşı içindedir. Bedesten 2000 yılında, aslına uygun olarak restore edilmiştir. Ortasındaki avluda, üç katlı, yekpare mermer havuz bulunur. 32 dükkan, nargile ve Türk kahvesiyle, her kesimden ziyaretçinin buluştuğu bir yer olarak tanınır.

Ancak son aldığım bir habere göre, deprem riski nedeniyle, Bedesten, Marmaris Belediyesi tarafından mühürlenerek kapatılmıştır.

Muğla Marmaris İbrahim Ağa Camii

 

Muğla Marmaris İbrahim Ağa Camii

İBRAHİM AĞA CAMİİ

Kemeraltı Mahallesindedir.

Mengenlizade İbrahim Ağa tarafından, 1789 yılında yaptırılmıştır. 1800-1849 yılları arasında Marmaris’i ziyaret eden İngilizler, seyir defterine “Marmaris kalesinin” bakımsızlığını yazmışlar, ancak caminin mimarisini beğendiklerini not etmişlerdir. Caminin üzerinde bulunan büyük kubbe, mimari açıdan dikkat çeker. Caminin iç tasarımı ise oldukça sadedir.

Muğla Marmaris Sarı Ana Türbesi

SARI ANA TÜRBESİ

İlçe merkezinde, Sarıca Ana Mahallesindedir. Kaleye yakın bir yamaçta Değirmen Çayı kenarındadır. Marmaris’e kuzeydoğudan, kuşbakışı bakan bir konumdadır. Yanında yeni bir cami vardır.

Kanuni Sultan Süleyman, Rodos seferine çıkmadan önce Sarı Ana’yı ziyaret etmiştir. Çünki kendisi kehanetleriyle ünlüydü. Kanuni, Sarı Ana’dan olumlu kehanet alınca, Rodos’u kuşatır. Ayrıca, yine bir söylentiye göre, Rodos seferine hazırlanan Osmanlı ordusunun bütün askerleri, Sarı Ana’nın tek ineğinin sütü ile kahvaltı yapmıştır.

Buradaki Mevlevihanenin kesin yapım tarihi bilinmiyor. Yapının 16’nci yüzyılda kurulduğu ve Sultan II Mahmut zamanında, yani 1836 yılında onarıldığı biliniyor. Günümüzde, Mevlevihanenin yerine, Sarı Ana Camii ve Türbesi yapılmıştır.

Türbedeki kitabe, Mevlevihanenin giriş kapısından sökülerek buraya getirilmiştir. Onarıma ait bu kitabede Mevlevihanenin adı “Haşim Dede Tekkesi” olarak geçer.

1986 yılında bu yapı yıkılarak, sekizgen tuğla örgülü türbe ve yeni bir cami yapılmıştır. Eski türbenin kitabesi, yeni türbenin üzerine yerleştirilmiştir. Mevlevihaneye ait su kuyusu ve hazire, halen mevcuttur.

Muğla Marmaris İyilik Kayalığı

 

Muğla Marmaris İyilik Kayalığı

İYİLİK KAYALIĞI ARKEOLOJİ PARKI

İlçe merkezinde, bir tepe eteği “İyilik Kayalığı” olarak düzenlenmiştir. 2004 yılından önce bu bölge araçların park edildiği bir alan olarak kullanılıyordu. Ayrıca alanın hemen yanında ruhsatsız bir kahve de buranın parka dönüştürülmesi sırasında yıkılarak park önü açılmıştır. Park alanı 2100 metre karedir.

Park alanında, MÖ 4’ncü yüzyıl ile MS 4’ncü yüzyıllar arasına ait objeler sergilenmektedir. Ele geçen pek çok buluntu ve özellikle mezar buluntuları, ilk şekilleriyle sergileniyor. Özellikle, 1999 yılında özel bir mülkte bulunan Roma dönemine ait lahit parkta görülmeye değer eserler arasındadır.

Alan, 1’nci derece Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Muğla Marmaris Blue Port Avm

 

Muğla Marmaris Blue Port Avm

BLUE PORT ALIŞVERİŞ MERKEZİ

Marmaris ilçe merkezindeki tek AVM’dir. Girişi Siteler yolu üzerindedir. Deniz sahilindedir. Alışveriş merkezi içinde, birçok ünlü mağaza ve restoran bulunmaktadır. Üst katta ise fast-food bölümü vardır. Marmaris tatilinde, uygun fiyatlı bir şeyler yemek isteyenler burayı tercih ederler. Yani, genellikle yemek için tercih ediliyor. Özellikle terastaki manzara mutlaka görülmelidir. Merkezin önünde bulunan havuzda zaman zaman su şovları yapılmaktadır.

Muğla Marmaris İskele ve Yat Limanı

 

Muğla Marmaris İskele ve Yat Limanı

İSKELE VE YAT LİMANI ÇEVRESİ

Buradaki Netsel Marina; Güney Ege bölgesinin en büyük ve modern yat limanı. 720 yat kapasiteli. Yatlara, her türlü servis veriliyor. Marina ile çarşı arasındaki rıhtımda ise, Mavi Yolculuk ve günübirlik gezi tekneleri bağlanıyor. Marina ve Çarşı arasında ise, Mavi yolculuk ve günübirlik teknelerin bağlantı yeri olan “Belediye Rıhtımı” bulunmaktadır.

Muğla Marmaris Barlar Sokağı

BARLAR SOKAĞI

Yat Limanından, Değirmençayı Deresini takip ederek içeri yöneldiğinizde, barlar sokağına çıkarsınız. Burada: her türlü müzik zevkine hitap eden barlar; sağlı-sollu sıralanıyor. Eğlence, sabahın ilk ışıklarına kadar sürüyor. Rıhtıma paralel ve dik inen sokak, Marmaris’in gece yaşamının en renkli noktalarını oluşturuyor. Müziğin ve eğlencenin her türü var.

Muğla Marmaris Günnücek

GÜNNÜCEK

Muğla Marmaris Günnücek

Burada yazın sıcaktan bunalırsanız: Netsel Marina’yı geçip, “Günnücek” piknik alanına gidebilirsiniz. Burada: yazın suyu çok azalan bir dere var. Piknik alanı: Orman İdaresi tarafından düzenlenmiş.

Plaj ve kamp alanından yararlanabilirsiniz. Ayrıca: nesli tükenmekte olan, özel bir ağaç “Güllük” ağaçlarını göreceksiniz. Bunların gölgesinde piknik yapabilirsiniz.

Güllük ağacı; evet, bu ağaç önemli. Niye? Çünkü: yalnızca ülkemizde yetişiyor. Yok olma tehlikesi var. Bulunduğu ortama, çok fazla oksijen vermesiyle de biliniyor. Dünya’da ise, yalnızca Anadolu’nun belli yörelerinde (Marmaris, Köyceğiz, Fethiye, Milas) yetişiyor.

Eczacılıkta, parfüm ve kozmetik sanayinde kullanılan sığla yağı, bu ağaçtan elde ediliyor. Sığla yağı: esmer gri renkli, bal kıvamında, hoş kokulu ve acımsı tadı olan bir madde. Bileşiminde: uçucu yağ, reçine ve sinnamik asit bulunuyor.

Yara iyileştirici, asalak öldürücü ve balgam söktürücü özellikleri var. Merhem ya da yakı halinde bazı deri hastalıklarının tedavisinde de kullanılıyor. Mısır’da ise, antik dönemde, mumyalama işlerinde kullanılmış.

 

Marmaris Çevresi

Marmaris Çevresi

 

 

Marmaris Çevresi

 BELDİBİ

Marmaris çevresi ilk görülecek yer, Marmaris ilçesine girerken, sağda, vadi boyunca uzanan bir yerleşim yeridir. Merkeze 1 km uzaklıktadır.  1995’li yıllara kadar ormancılık ve sebzecilikle geçinen belde köy, hızla gelişerek konut alanına dönüşmüştür. Tüm Marmaris çevresinde olduğu gibi, burası da ormanlık tepelerle çevrilidir.

 

Marmaris Çevresi Physkos antik kenti

 Physkos-Filyos

Marmaris çevresindeki bu antik yer, Beldibi bitişiğinde Asar Tepesindedir.

Physkos Karia dilinde “Doğakenti” demektir. En büyük özelliği, bu kentin “Marmaris” in eski ismi olduğu söyleniyor.

Marmaris Ovasında, Marmaris koyuna yakın bir tepede kurulan yerleşim, geçmiş dönemlerin günümüzde yaşayan tek yerleşim birimi olarak önem kazanmaktadır. Kent diğer Karia kentleri gibi, sarp dağ tepelerine ve yamaçlarına kurulmuştur. Kent, kendi adına para basacak kadar önem kazanmıştır.

Burası küçük bir köy olmakla birlikte, Rodos devletinin Efes gibi Asya’daki önemli kentlerle ticaretini bu limandan sağlaması önemini arttırmıştır. Yani, Karia bölgesinin önemli bir liman kentidir. Efes şehrinin Doğu Akdeniz’e açılan limanı olarak kullanılmıştır.

Phsykos, Rodos devleti zayıflayınca önemini kaybetmiştir.

Menteşe Beyliğinin de yerel ticaret limanı olmuştur. Limanı, Osmanlılar, Rodos’a karşı askeri deniz üssü olarak kullanmışlardır. Liman olarak tekrar canlanması, turizm sayesinde olurken, askeri işlevi Karaağaç Koyu (Aksaz Deniz Üssü) almıştır.

Günümüzde, antik kentin Akrapol sur duvarları günümüze ulaşmıştır. Başkaca kalıntı yoktur. Çünkü liman kıyısındaki bir kent olması nedeniyle, buradaki kalıntılar deniz yoluyla taşınarak başka yerlerde kullanılmıştır.

 

Physkos antik kenti Armutalan
 

 

ARMUTALAN

Marmaris çevresi; Armutalan Marmaris ilçe merkeze 2 km uzaklıktadır. Bu yüzden ulaşımı oldukça kolaydır.

İsmini, bir zamanlar burada oldukça bol olan “Armut” ağaçlarından almıştır.

Beldenin çevresi ormanlarla çevrilidir. İyi bir çevre düzenlemesi vardır.

Burada: otel, lokanta, oyun ve spor salonları ve eğlence yerleri bulunmaktadır. Ayrıca: burada yürümek, bisiklete binmek, köpekle gezinti yapmak için gerekli alan ve parkur düzenlemeleri yapılmıştır. Kaya tırmanışı meraklıları için ise, uygun kayalık alanlar vardır.

 

Marmaris Çevresi Milli Parkı
 

 

GÜNNÜCEK MİLLİ PARKI-PİKNİK ALANI

Marmaris çevresi Günücek Milli Parkı, Sarıana mahallesinde Mustafa Münir Elgin Bulvarındadır. Yani Marmaris ilçe merkezine 2 km uzaklıkta Netsel Marina’nın ilerisindedir.

Piknik alanı: Orman İdaresi tarafından düzenlenmiştir. Günlük kişi kapasitesi 3000 bin kişidir.

1996 yılında “Milli Park” olarak ilan edilmiştir. 300 dönümlük park alanında: sincap, kedi, yaban eşeği ve 50 tür kuş bulunmaktadır. Yaban domuzu da görülür.

Burada, dünyada benzeri çok az görülen Sığla yani Günnük ağaçlarının bulunduğu “Günlük ormanı” vardır. Yerel halk, Sığla ağacına Günnük Ağacı derler. Sığla ağacı kıyı bölgelerinde görülür.

Bu ağaçların yapraklarında elde edilen sığla yağı, ilaç ve parfümeri sanayiinde kullanılmaktadır.

Burada piknik ve yürüyüş yapabilirsiniz. Çünkü parkın içinde ahşap yürüyüş yolları vardır. Ayrıca: gölet, piknik ve kamp alanları ve anıt ağaçlar bulunur.

Ayrıca yine burada yazın suları iyice azalan bir dere bulunmaktadır. Deniz kıyısında ise küçük bir plajı vardır.

Ayrıca: piknik alanında plaj ve kamp alanı vardır.

 

Marmaris Çevresi İçmeler
 

 

İÇMELER

Marmaris çevresi İçmeler, Marmaris ilçe merkezine 8 km uzaklıktadır.

Marmaris merkezden sonra turizmin en fazla geliştiği koy “İçmeler” dir. İçmelerde turizmin gelişmesinin başlıca nedeni Marmaris’e yakınlığıdır.

Koyun ilk yerleşim yeri: kıyıdan içeride, ovanın etrafını çevreleyen dağa birleştiği yerde kurulan Gölenye köyüdür. Köy, kıyıdan içeride kurulmuş, ortasından Gölenye deresi ve Kocadere’nin geçtiği Gölenye ovası tarıma ayrılmıştır.

1969 yılında koyun kuzeyinde yapılan bir motel, 1980’li yılların başına kadar Marmaris’in en tanınmış konaklama tesisi olmuştur.

1981 yılında Marmaris-İçmeler karayolunun tamamlanmasıyla, koyun kuzeyinde Pamucak mevkiinin 1987 yılında turizm merkezi ilan edilmesiyle burada konaklama tesislerinin yapımına başlanmıştır.

Daha sonra Turizmin boş bulunduğu ovada, 1982 yılından itibaren hızlı bir gelişme görülür ve ismini güneyde Mesozoik kalkerleri ve ovanın kontakt noktasından çıkan kaynaktan alan (içme) İçmelerde turizm hızla gelişmiştir.

İçmeler, küçük bir köy iken “turizm köyü” şeklinde ovada yeniden kurulmuş ve bütün ovayı kaplamıştır.

Evet, içmeler, aileler arasında popüler bir tatil beldesidir.

Burada çok sayıda otel bulunmaktadır. Ancak çevre düzenlemesi oldukça güzeldir ve yeşili ve çiçeği bol yürüyüş yolları da vardır. Plajı ise geniştir.

Her türlü su sporunun yapılabildiği geniş ve kaba kum körfezi ile dramatik çam kaplı dağların barınağında yuva yapar. Sular sığ ve sakin olduğundan özellikle çocukların denize girmesi için güvenli bir yerdir.

“İçmeler” ismi: önceleri burada bulunan şifalı içmelerden gelir. “Hazım” sistemine iyi geldiği söylenen bu içmeler, günümüzde mevcut değildir. 

Beldenin girişinde bir park vardır. Bu park botanik bahçesi gibidir.

İçmeler beldesini ortadan ikiye bölen dere, düzenleme yapılarak güzelleştirilmiştir.

Derenin iki yakasında: hediyelik eşya satıcıları, elişi sergi tezgahları bulunmaktadır.

Günümüzde: İçmeler beldesi, kıyıyı içeriden izleyen karayolu boyunca yapılan konaklama tesisleriyle Marmaris ilçe merkeziyle birleşmiş durumdadır.

 

Marmaris Çevresi Taşhan
 

 

TAŞHAN VE KEMERLİ KÖPRÜ

Marmaris çevresi, Taşhan ve Kemerli köprü, ilçe merkezine yaklaşık 10 km uzaklıkta İskele başı semtindedir.

Taşhan ve Kemerli köprü, 1552 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır.

1993 yılındaki selde yıkılmıştır.

 

 

HALICI AHMET URAY ETNOĞRAFYA VE ARKEOLOJİ MÜZESİ

Marmaris çevresi, Halıcı Ahmet Uray Müzesi, Çamlık köyü Taşhan Mevkiindedir.

Marmaris’te özel bir Etnografya ve Arkeoloji Müzesi bulunuyor.

Müze: Marmaris-Muğla karayolu üzerinde, Marmaris ilçe merkezine 10 km uzaklıktadır. 2019 yılında ziyarete açılmıştır.

3000 metre karelik kapalı alanda açılan müzede sergilenen eserler: aynı zamanda bir koleksiyoner olan turizmci ve halıcı Ahmet Utkay’a aittir. Ahmet Utkay: 1966 yılında ilçeye gelmiş, ticarete atılmış, eğitim ve kültüre değer veren birisi olarak tanınmaktadır.

Müzeyi ise 2005 yılında kurmuştur. Müzede 3500 parça arkeolojik ve etnografik eser sergileniyor. Bu eserlerin çoğunluğu Osmanlı dönemine ait: ibrik, halı, kilim, çini soba, takı, antik sütun başı gibi objelerdir.

İki bölümlü müzenin arkeoloji bölümünde değişik tarihi dönemlere ve uygarlıklara ait tarihi çanak, çömlek, testi, heykel, para, sikke gibi her türlü arkeolojik eserler, etnografya bölümünde ise, Utkay’ın 50 yıldır köy köy gezerek bir araya getirdiği halı, kilim, ahşap tavan oymaları, mermer musluk başlıkları, silahlar ve yöresel kıyafetler sergileniyor.

Gelelim işin en ilginç yanına. Müze için kot farkı nedeniyle yıkım kararı verilmiştir. Urkay tarafından gerekli düzeltmeler yapılmasına rağmen, bürokratik engeller sürdürülünce, Ahmet Urkay müzeyi memleketi olan Denizli’ye Karahayıt bölgesine taşımıştır. Yani, yukarıda birkaç satır ile tanıtmaya çalıştığım müze, günümüzde yok.

 

Marmaris Çevresi Karacasöğüt Koyu
 

KARACASÖĞÜT VE KARACASÖĞÜT KOYU

Marmaris-Muğla karayolunun 11’nci kilometresindeki Karacasöğüt yol ayırımından sapıp, çamlar arasında uzanan yol izlendiğinde, eşsiz Gökova sahillerine varılıyor. İlçe merkezine toplam uzunluk 24 km dir. Ormanlık alan ile deniz arasındaki bir koydur.

Buradaki deniz temiz ve dibi kum ve yosunludur. Karacasöğüt limanı mavi yolculuk teknelerinin önemli uğrak yerlerinden birisidir. Burada küçük bir marina ve 50 yatlık bir iskele bulunmaktadır. Ayrıca yelken okulu ve tesisler vardır.

 

Karacasöğüt Şelalesi

Karacasöğüt şelalesi ve Karacain mağarası için Karacasöğüt’ten Okluk koyuna giderken 2-3 km sonra sağa ayrılmak gerekir. Şelale 25 metreden dökülüyor. Altında doğal bir havuz bulunuyor.

 

Karacain Mağarası

İki bölümden oluşmaktadır. Bunlar: Somalıkaya Düdeni ve Suçıktı bölümüdür.

Somalıkaya Düdeni’nin ana giriş noktalarından biri de buradadır. Mağaranın galerilerine sadece lastik bot ile girilebiliyor. Mağaranın uzunluğu 421 metredir. Mağara içinde 2 göl vardır. Evet, mağara amatör gezginler için uygun değil, mutlaka rehber alınmalı, uygun teçhizatla girilmelidir.

Karacasöğüt köyünün yaklaşık 2 km güneydoğusunda, Altınsivrisi Tepesinde Euthena antik kent kalıntıları bulunmaktadır.

 

Okluk Koyu

Karacasöğüt’ün Okluk Koyunda, 1989 yılında Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından yazlık konut yaptırılmıştır. Köşk, 16 dönemlik arazide kurulu, 4 oda ve 1 salondan oluşmaktadır. Turgut Özal, yapıldıktan sonra 4 yıl boyunca yaz tatillerinde burayı kullanmıştır.

Turgut Özal, 1993 yılında vefat edince konukevi boş kaldı. Ancak, bu konukevi nedeniyle, uzun yıllar bölge “Sıkı koruma” statüsüne alınmış ve girişler yasaklanmıştır.

Ancak bölge “Genel Koruma” statüsüne sokulmuş ve Jandarma karakolu kurulmuştur. Ardından koy tatilcilere ve teknelere açılmıştır.

Zaten yazlık konut, Özal’dan sonraki hiçbir Cumhurbaşkanı tarafından kullanılmamıştır. Ancak koyda, hala Jandarma askerleri devriye geziyorlar.

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine bağlı iki görevli, köşkün arazisinde görev yapmaktadır.

 

Marmaris Çevresi Euthene antik kenti
 

 

Euthene antik kenti

Euthene antik kentine ait kalıntılar, Karacasögüt yakınlarındadır. Burada tepeye yaklaştıkça Nekropol alanı, sur kalıntıları, kaya mezarları ve sarnıçlar görülür. Tepede ise, antik döneme ait bir tapınak izleri bulunmaktadır.

 

Marmaris Çevresi Yalancı Boğaz
 

 

YALANCI BOĞAZ

Marmaris çevresi, Yalancı Boğaz, Marmaris ilçe merkezine 11 km uzaklıktadır.

Marmaris ilçe merkezinden bakınca bir boğaz gibi görünen yere, halk “Yalancı Boğaz” ismini vermiştir.

Marmaris ilçe merkezine 8 km uzaklıktadır.

Burada 800 metre uzunluğunda, doğal bir set, “Nimara/Cennet” adasını karaya bağlar. Bu set: Yat Limanı ve çekek yeri olarak hizmet veren işletmeleri barındırmaktadır.

Efsaneye göre: bir gemi kaptanı, fırtınalı havada, burayı körfeze açılan boğaz zannedip gemisini karaya oturtmuş ve daha sonra buraya “Yalancı Boğaz” ismi verilmiştir.

Buranın en büyük özelliklerinden birisi de, ağaç yapımı gulet tekne yapım yerleri yani tersanelerinin bulunmasıdır.

 

AKTAŞ

Sahilden, Yalancı Boğaz’a giderken yolun 3’ncü kilometresinde, ufak bir yerleşim alanıdır. Adını, deniz kıyısındaki yüksek ve ak bir kayadan almıştır. Kuzey yönü, ormanlık tepelerle çevrilidir. Gürültüden uzak, sakin bir beldedir. Plajın kumu ise ince kumdur. Marmaris şehir gece manzarasının en güzel görüntüsü buradan alınıyor. Kalınabilecek bir  kaç motel vardır.

 

Marmaris Çevresi Cennet Adası
 

 

CENNET ADASI/NİMARA YARIMADASI/YILDIZ ADASI

Marmaris çevresi, Cennet adası ilçe merkezine 12 km uzaklıktadır.

Marmaris’in karşısında boylu boyunca “Cennet Adası” yani “Nimara Yarımadası” uzanır. Yani ada olarak isimlendirilmesine rağmen aslında bir yarımadadır.

Buraya günübirlik tekne turlarıyla gidilmektedir. Ancak Marmaris merkezine 8 km uzaklıktaki Yalancı Boğaz’a kadar araba ile gidip, oradan yürüyerek de buraya ulaşmak mümkündür.

Cennet adasının hemen önünde küçük Bedir Adası bulunur.

Marmaris merkezden kalkan teknelerin yanaştığı iskele çevresinde, çardak lokantaları ve kafeler bulunuyor.

 

Adada patika yollar, şehir kalabalığından uzak ve doğa ile baş başa olmak isteyenler için ideal yürüyüş güzergahları oluşturmaktadır. Manzara çok güzeldir.

Yarımadanın en yüksek tepesinde antik kent kalıntıları vardır. Ancak bu antik kente yol yoktur. Ulaşım patika yollardan olmaktadır. Ancak bu antik kenti görmek isterseniz yaklaşık 1.5 saatlik bir yürüyüş yapmanız gerekir.

 

Marmaris Çevresi Nimara Mağarası
 

 

Nimara Mağarası

Nimara Mağarası: Cennet adasındadır.

Ancak, mağarayı bulmak oldukça zordur, mağarayı bulmak için mutlaka bir rehber bulunmalıdır. Mağaraya önce tırmanarak ve sonrasında ise çalılıklar arasında güçlükle yürüyerek ulaşılır. Ancak mağara galerisinin oldukça geniş ve göz alıcı sarkıt ve dikitleri, bu zahmeti çekmeye değerdir.

Mağaranın 20 bin yıllık olduğu söyleniyor. Ancak sanırım bu biraz abartılıdır. Bu mağaranın antik dönemdeki kullanım durumu, tepede bulunan antik kent ile bağlantılıdır.

Evet, yaz aylarında mağaranın dışarısı fazlaca sıcak iken, mağaranın içi serin olmaktadır. Tavan bölümünden, içeriye serin sular damlıyor.

 

Marmaris Çevresi Çubucak Orman Kampı
 

 

ÇUBUCAK ORMAN KAMPI-TABİAT PARKI

Marmaris-Datça kara yolunda 21’ncü kilometrede Hisarönü körfezi kıyısındadır.

Temiz havalı, nispeten serin ve denizi pırıl pırıl bu koylar, arabasıyla Datça’ya gidenler için uğranılacak güzel yerlerdir.

Burada orman içi kamp ve karavan alanı bulunmaktadır. Çadır ve karavan ile kamp yapabilirsiniz. Aynı zamanda günübirlik giriş içinde uygundur.

Orman içinde olmakla birlikte 1000 metre kıyı şeridi vardır.

Kamp alanında: günlük ihtiyaçlarınızın pek çoğunu karşılayabilir, spor, eğlence aktivitelerine yönelik etkinliklere katılabilirsiniz. Kamp alanında bir kafeterya bulunuyor.

Ancak sezonda çok kalabalık olduğunu unutmamak gerekir. Çadırlar oldukça yakın yani dip dibe kuruluyor. Kamp alanının önündeki deniz de duyduğuma göre taşlık imiş. Ha bir de, sivrisinek ordusunu unutmamak gerekir, oldukça rahatsız edicilerdir.

 

Marmaris Çevresi Osmaniye Köyü
 

 

OSMANİYE KÖYÜ

Marmaris çevresi Osmaniye köyü, Marmaris ilçe merkezine 21 km uzaklıktadır.

Bozburun yarımadasının iç kısımlarda kurulan üç köyden birisidir.

Yarımadanın kuzey kısmında ve doğu yarısındadır.

Osmaniye köyü 12 mahalleden oluşur. Bunlardan 11 tanesi, Yarımadanın en yüksek dağı olan Palamut dağının kuzeydoğuya ve güneye doğru alçalan yamaçlarındadır. Osmaniye köyünün “Kumlubük Mahallesi” ise, aynı isimli koyda, kıyıdan içeride kurulmuştur.

 

Marmaris Çevresi Bal Evi
 

 

Marmaris Bal evi

Osmaniye köyündedir.

Marmaris’in en özel yanlarından birisi de çam balıdır. Çünkü bütün yarımadayı saran yemyeşil çam ormanları bulunmaktadır. Bu yüzden çam balı, Marmaris için çok önemlidir. Özellikle Marmaris Osmaniye köyünde elde edilen çam balı, muhteşem lezzettedir.

Osmaniye, aslında yörede turizmden en az olumlu etkilenen yerdir, ancak Osmaniye’de yoğun çam balı üretimi yapılmaktadır.

 

Marmaris Çevresi Bal Evi
 

Sadece bu kıyılarda üretilen bu balı tatmak ve tarihini öğrenmek istiyorsanız, bu küçük müzeyi ziyaret etmelisiniz.

Burada balın öyküsü mutlaka ilginizi çekecektir. Burada: meşhur çam balı ile birlikte çiçek balı, harnup (keçiboynuzu) balı ve arı sütü de satılıyor. Ayrıca: özel çam balı, propolis, arı sütü, polen karışımı yaptırabilir, yoğurtlu ballı tatlıdan tadabilirsiniz. Hatta ballı gazoz deneyebilirsiniz.

 

Marmaris Çevresi Turunç
 

 

TURUNÇ

Marmaris çevresi Turunç, Bozburun yarımadasının doğusundadır. Eski bir balıkçı kasabasıdır.

Marmaris ilçe merkezine 25 km uzaklıktadır. İçmelerden sonra Marmaris’in en popüler tatil beldesidir.

Buraya: sakin bir tatil beldesi olan İçmelerden, dağların çevresinden kıvrılan dik ve dolambaçlı bir yol ile ulaşılır. Ayrıca deniz yolu ile de ulaşılmaktadır.

Denizden 500 metre içeride Osmaniye köyünün bir mahallesi olarak kurulan Turunç, 1987 yılında Dereyüzü ve Asarcık mahalleleriyle birlikte köy olmuştur. Kıyıda turizmle başlayan yapılaşma, iç kısımlara genişleyerek Turunç’un ilk kuruluş yeriyle birleşmiştir.

Marmaris-Turunç karayolunun 1990 yılında asfalt olmasıyla burada da turizm hızla gelişmiştir. Turunç ovasının çevresi kireçtaşından oluşan tepelerle bütünüyle çevrilidir ve ortasından Zümbüllü dere akar.

Yerleşme ilk olarak ovanın batısındaki dağın eteğinde başlar.

1986 yılında, Osmaniye köyünün bir mahallesi olan Turunç, köyden ayrılmış ve 3 mahalleli müstakil bir köy olmuştur.

Turunç, mükemmel mavi denize ve doğal bir limana sahiptir. Turunç koyu, denizin berraklığı ve plajın temizliği ile “Mavi Bayrak” almaya hak kazanmıştır. Plaj kumlu değil çakıl taşlıdır.

Turunç evleri, koyun etrafında kümelenmiştir.

Suyu, kumu, çevresi ve denizi temiz bölgede doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz.

Ayrıca: safari turlarına ve su altı dalışlarına katılabilirsiniz.

Buradaki konaklama birimleri, bazı iyi mutfaklı özelliklere sahiptir ve genellikle aile tarafından işletilen küçük oteller bulunmaktadır.

Ana cadde, birkaç müzikli bara sahip ve acil ihtiyaçların karşılanacağı sayıda mağaza bulunmaktadır.

 

Marmaris Çevresi Kumlubük
 

Kumlubük Mahallesi

Buraya Turunç bölgesine 6 km uzaklıktadır. Turunç’tan sonra gelen sahil kasabasıdır. Marmaris ilçe merkezinden deniz yolu ile de ulaşılmaktadır.  Koyun güney tarafındadır.

Kumlubük, Turkuaz renkli sularıyla ünlüdür. Bu yüzden bölgenin en gözde plajlarından birisidir. Koyda sahil uzunluğu yaklaşık 2 km dir.

Burada oldukça güzel bir kumsal ve balıkçı lokantaları bulunmaktadır. Bu balık restoranları oldukça ünlüdür.

Koyun arka bölümlerinde ise konaklama tesisleri bulunur. Bu yüzden koyda oldukça fazla kişi bulunmaktadır. Oteller, hem denize yakın ve hem de dağ yamaçlarında yapılmıştır.

 

Mağara

Kumlubük sahilinden, güneydoğu yönünde yapılan yürüyüşlerde bir mağara ile karşılaşılır. Bu mağaranın, muhtemelen günümüzden 5 bin yıl önce yerleşime sahip olduğu sanılmaktadır. Mağaranın girişi 4 metre yüksekliktedir. İçinde: galeriler, sarkıtlar ve dikitler bulunur.

 

Marmaris Çevresi Amos
 

Amos

Turunç’tan yürüyerek 1 saat, Kumlubük’den ise yarım saat uzaklıkta “Asarcık Tepe” dedir. Kumlubük merkezinin kuzeyindedir.

 

Önemi

“Amos” kelimesi, Helenistik dilde “Ana Tanrıça Tapınağı” anlamına gelmektedir. Öte yandan yerleşim alanının ismi Helence’de “kum” anlamına gelir. Helenistik dönemde “Samnaios” ismi ile anılan Tanrı Apollon bu kentin baş tanrısı sayılır.

 

Kent kalıntıları

Kent, Helenistik dönemden, Bizans dönemine kadar sürekli yerleşim görmüştür. Antik kent “Hisar Burnu” isimli bir tepe üzerinde kurulmuştur. Bu tepe, kara ve deniz trafiğini takip etmek için oldukça uygun bir konumdadır.

Kentin kurulu olduğu tepenin çevresinde, çokgen ve yer yer düzenli sıralar oluşturan teknikte örülmüş sur duvarları bulunmaktadır. Bu sur duvarlarının yüksekliği yaklaşık 4 metre ve kalınlığı ise 2 metredir.

Helenistik döneme ait sur duvarlarının kuleleri ve kuzey kapısı, oldukça iyi korunarak günümüze ulaşmıştır. Sur duvarlarıyla çevrili alan içinde: tiyatro, tapınak, yapı terasları ile anıtlara ait heykel kaideleri bulunmaktadır.

Sur duvarlarının dışındaki tepe alt yamaçlarında ise, değişik tiplerde bölgeye özgü mezar anıtları görülür.

 

Amos Tiyatrosu

Tiyatro yapısı, antik kentten günümüze sağlam olarak gelebilmiştir. Tiyatronun 1300 kişilik olduğu tahmin edilmektedir. Amos, Rodos Peraiası yani karşı yakası içinde, Sedir adası ve Kastrobos ile birlikte tiyatrosu olan üç yerleşim yerinden birisidir.

Buradaki tiyatro, benzerlerine nazaran daha küçüktür. Tek kademeli tiyatro, denizden 88 metre yukarıda kurulmuştur. Amos tiyatrosu, diğerlerinden daha iyi durumdadır ve kazı çalışması yapılmamıştır.

Ancak, günümüzde tiyatronun oturma yerleri 5.18 metre yükseklikteki yan duvar ve sahne evinin üç odası ayırt edilmektedir. Orkestrası ise, oldukça iyi korunmuştur.

Sahne binası, 3 bölümden oluşur. Orkestra ile iki parça halinde, her törenden önce yapılan Dionysos’a kurban sunma işlevini tasvir eden bir altar bulunmaktadır.

Oturma sıraları düz yapılmıştır ve 20 tanedir. Sahne binasının boyutları; 20 ve 40 ayak boyutlarında olacak şekilde dikdörtgendir. Sahne binasının yüksekliği ise, 14 ayaktır.

 

Diğer Buluntular ve Yazıtlar

Tepenin kuzey yamacındaki küçük bir terasta, 1948 yılında MÖ 3’ncü yüzyıl sonları ile 2’nci yüzyıl başlarına tarihlenen 3 tane arazi kiralama kontratı içeren yazıtlar bulunmuştur.

Kentte bulunan yazıtlardan, MÖ 2’nci yüzyıl başlarında kentte Rhodos yönetimi tarafından tarımsal bir organizasyon başlatıldığı anlaşılmaktadır.

Yine bu kira kontratlarından anlaşıldığına göre, Amos halkı kendi topraklarını Rodoslulara kiralamışlardır.

Ayrıca kiranın ödenmesi konusunda talimatlar, kefil bulunması ve arazinin geliştirilmesi gibi şartlar yazılıdır. Kiracı, en az bir kulübe inşa etmek, bir bağ yetiştirmek, incir ağaçları dikmek ve tahıl yetiştirilecek alan oluşturmak zorundadır.

Bunların yerine getirilmemesi halinde para cezası öngörülmüştür. Yazıtta, kiracı tarafından yapılmaması gerekenlere de yer verilmiştir. Cezai işlemi, arazideki ağaçların kesilmesi ve halka ait alana taşınması, araziye ölü gömülmesi halinde de geçerlidir.

Ayrıca yine bu yazıtlarda, Amos halkının Apollon’a “Apollo Sarnios” adıyla tapındığı anlaşılmaktadır. Bölgenin başlıca tarım ürünleri arasında üzüm ve incir bulunduğu görülür. Bununla birlikte, belli oranda da tahıl yetiştirilmektedir.

Amosun tipik bir Karia kenti olduğu günümüze ulaşan kalıntılarla birlikte inanç geleneği ile de desteklenmektedir.

 

Tapınak

Dolayısı ile, kent surları içinde “Apolon” a ait bir tapınak bulunmaktadır. Akropol batısında Apollon Tapınağına ait kalıntılar görülebilir.

Nekropol

Kentin nekropolü ise, kuzeydeki küçük koyun yamaçlarına doğru yayılmıştır.

 

Marmaris Çevresi Bayır Köyü
 

BAYIR KÖYÜ

Marmaris çevresi Bayır köyü, Marmaris ilçe merkezine 26 km uzaklıktadır.

Bozburun yarımadasının iç kısmında, dağların yamaçlarında kurulmuştur. Ancak bu köyün Çiftlik Mahallesi kıyıdadır.

Bayır köyünün en büyük özelliği: anıt ağaç yani tarihi çınar ağacıdır.

Bu dev çınar ağacının yaklaşık 2 bin yıllık olduğu söyleniyor. Anıtsal çınar ağacı köyün sembolüdür.

Burada: köy meydanında bulunan tarihi çınar ağacının altındaki açık kahvehanelerden birinde biraz oturup bir çay veya köpüklü ayran içmenizi öneririm. Hatta, gözleme de yiyebilirsiniz.

Anıt ağacın çevresindeki dükkanlardan: köye has kavrulmuş yer fıstığı, çam balı ve keçiboynuzu pekmezi satın alabilirsiniz.

Evet, bu çınar ağacı çok özeldir. Efsanelere göre: çınar ağacının çevresinde bir tur atmak, ömrü uzatırmış.

Evliya Çelebi tarafından bu bölge şöyle tarif edilmiştir “Geçit vermez, her türlü vahşi hayvanın yaşadığı dağlar”

Burası televizyonda izlenen “Saklıköy” isimli diziye ev sahipliği yapmasıyla da tanınır.

Son bir not: Bayır köyü, tüm yakın çevreye ve hatta Muğla merkeze kadar birçok yere kendine özgü bal üretip gönderiyor.

 

Marmaris Çevresi Eski Yağhane Müzesi
 

Eski Yağhane Müzesi

Yörenin şifa kaynağı zeytin, defne ve kekik yağlarının çıkarıldığı atölye “Eski Yağhane” ismiyle bir müzeye dönüştürülmüştür. Giriş ücretsizdir.

 

Marmaris Çevresi Eski Yağhane Müzesi
 

Müzede: 1930’lardan yakın zaman öncesine kadar olan süreçteki bütün üretim araçları sergileniyor. Hatta: 1942 yılında taş sistemden ahşap burgulu ezme sistemine geçilen dönemdeki üretim aracı da ilgi çekiyor.

Ayrıca: burada görülen bazı mektuplara göre, köyden Amerika’ya zeytinyağı gönderildiği anlaşılıyor. Bu konu, 1968 yılına tarihlenen bir mektupta açıkça görülmektedir. Bunların dışında, müzede: giysiler ve daha pek çok malzeme sergilenmektedir.

 

Çiftlik Mahallesi ve Çiftlik Koyu

Bayır köyü bölgesinin en yüksekteki köylerinden birisidir. Bir tarafta Çiftlik koyuna, bir taraftan Turgut ve Selimiye plajlarına, yaklaşık 10 dakika uzaklıktadır. Ancak Marmaris merkezden buraya ulaşmak için 2 saatlik bir yolculuk yapmak gerekir.

Bayır’dan Söğüt’e giderken: asfalt yol üzerinde yaklaşık 1 km sonra Çiftlik ayırımı vardır. Ayrımdan sonra Çiftlik koyuna doğru iniş başlar. Bir yanda Çiftlik koyu, arkanızı döndüğünüzde ise Hisarönü körfezi görülmektedir.

Burada her taraf çepeçevre çam ormanıdır.

Koya indiğinizde ise, pırıl pırıl ve tertemiz bir deniz bulunmaktadır. 10 metre derinlikte deniz içindeki taşları saymak mümkündür. Ancak deniz sığ değildir yani orta derecede çabuk derinleşen bir kıyı yapısı vardır. Bu durum özellikle çocuklu aileler için sorun yaratabilir.

Evet, ulaşımın sıkıntılı olması nedeniyle buraya genellikle sadece günübirlik tekne turları uğramaktadır.

Çiftlik koyunda, iri kumlu plaj bulunmaktadır.

Çiftlik koyunun girişinde küçük bir ada bulunmaktadır. Bu ada özel mülkiyete aittir ve izin almadan girmek yasaktır. Ada 2000 yılında satışa konulmuş ve banka borcu nedeniyle icra gelmiş ve ardından satışa çıkarılmış ve ünlü bir iş adamı tarafından satın alınmıştır.

Ada sahile 500 metre uzaklıktadır. Üstünde, 30 yıl önce yapılan bir konut, iskele ve helikopter pisti bulunmaktadır.

Adanın güney cephesi Rodos adasını, batı cephesi ise Çiftlik koyunun mavi ve yeşil denizini görmektedir. Evet bu ada olması nedeniyle koyda dalga olmuyor.

Çiftlik köyü: genellikle jeep türü araçlarla yapılan safarilerde tercih edilmektedir.

 

Gebekse

Çiftlik koyunun uç noktasında: Gebekse koyu: dalmak veya yüzmek için tercih edilmektedir. Ancak buraya tekneyle gidilmektedir.

Koyun uç kısmında bir kiliseye ait olduğu düşünülen tarihi kalıntılar bulunmaktadır.

Burası daha çok, Mavi yolculuk tekneleri tarafından tercih edilmektedir.

Küçük bir kumsal ve bir çardak lokantası bulunmaktadır.

 

Katranlı Çengirek-Keçibükü Mağarası

Bayır ve Söğüt arasında kalan bölgede, Çengirek isimli ilginç bir mağara bulunduğu söyleniyor.

“Armelya” olarak anılan bölgedeki mağara, resmi kayıtlarda mevcut değildir.

Yöredeki köylülerin söylediklerine göre, mağara duvarlarında hangi döneme ait olduğu bilinmeyen duvar yazıları ve girişinde sunak olduğu düşünülen kalıntılar varmış.

 

Syma

 “Syma” isminin kelime anlamı, Luwi ve Karya dillerinde “kutsal/güzel pınar” demektir.

Truva’yı kuşatan Akha ordularının hekimi Podaleirios; Kria kralının kızı Syrna ile evlendikten sonra Kria kralı, onlara Bozburun yarımadasını hediye etmiştir. Podaleirios da burada kurduğu kentlerden birine eşi “Syrna” nın ismini vermiştir.

Günümüzde: Bayır köyünün 2 km kuzeydoğusundaki Yoncaağız Tepesi üzerindeki kalıntıların bu kente ait olduğu tahmin edilmektedir.

Syma yerleşim yeri: Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı döneminde yerleşim yeri olarak kullanılmıştır.

Ancak Helenistik dönemde, kent “Asklepios Mabedi” ile ünlenmiştir. Ancak resmi arkeolojik kazı çalışmaları yapılmadığından mabedin yeri kesin olarak bilinmemektedir.

Muhtemelen günümüzde Bayır köyü merkezinde, caminin bulunduğu alanda, antik kente ait, Sağlık Tanrısı Asklepios’a adanmış bir tapınak bulunduğu tahmin edilmektedir.

Ancak, tapınaktan günümüze herhangi bir kalıntı kalmamıştır. Son dönemde yapılan kazılarda, cami yakınlarında Asklepios’un sembolü olan “Yılanlı Taş” bulunmuştur.

Ancak tapınağı yeri net olarak bilinmiyor. Yılanlı Taş, günümüzde caminin girişinde görülebilmektedir.

Syma şehrinin Akropolü ise, günümüzdeki köyün 2 km kuzeydoğusunda, Yocaağız Tepesindedir.

Akropolis’e bugün de, Bayır köyü içinden antik taşlı yolu kullanarak gitmek mümkündür. Bu yolculuk yaklaşık 30 dakika sürer.

Akropolis’de: antik dönemdeki kente ait bir kısım kent suru, mezar kapak taşları ve yapı kalıntıları görülebilir.

Antik kente ait bir kısım taş ise, günümüzdeki Bayır mezarlığındadır.

 

Marmaris Çevresi Bördübet Koyu
 

BÖRDÜBET KOYU-AMAZON KOYU

Marmaris çevresi Bördübet koyu ilçe merkezine 28 km uzaklıktadır.

Bördübet İngiliz askerlerinin koyduğu bir isimdir. “bird the bed” yani “kuş yatağı” anlamına gelen kelime, zamanla “Bördübet” e dönüşmüştür.

Çevredeki en güzel ve bakir koylardan birisidir.

Orman ve denizin birleştiği yerdir.

Burada “Kız kumu plajı” ve “Bayır köyü” vardır.

Sadece bir kamping ve butik otel vardır.

Koy ve çevresi, 1. Derece doğal Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır, her türlü yapılaşma yasaktır.

 

Marmaris Çevresi Aksaz

AKSAZ

 

Marmaris çevresi Aksaz, Marmaris ilçe merkezine 29 km uzaklıktadır. Aksaz; yerli ve yabancı turistlerin pek bilmediği bir yerdir.

Çünkü burası bir askeri bölgedir ve bu yüzden giriş kontrollü yapılmaktadır. Yani yabancıların buraya girmesi kesinlikle yasaktır, bölgeye sadece askeri personel ve aileleri sokulmaktadır.

Buranın biraz ilerisinde ise, yine askeri bir kamp alanı (Aksaz kampı) bulunmaktadır.

Evet: muhteşem güzel çam ağaçlarının arasından ilerleyen yol bitiminde, Aksaz koyunda yeşil ve mavinin birleştiği yerde, askeri tesisler bulunuyor. Yol virajlı, iniş ve çıkışlıdır.

 

Marmaris Çevresi Turgut Köyü
 

TURGUT KÖYÜ

Marmaris çevresi, Turgut köyü, Marmaris ilçe merkezine 33 km uzaklıktadır.

Turgut köyü ve Marmaris arasındaki ulaşım: Orhaniye ve Hisarönü üzerinden sağlanmaktadır. Yolun uzunluğu 33 km dir.

Turgut Köyü: komşu Orhaniye ve Selimiye köyleri arasında, üç yanı tepelerle çevrili, deniz seviyesinde bir ova üzerinde kuruludur. Deniz kıyısından 1 km içeridedir.

Çünkü: Turgut Bükünde yerleşmeye ve tarıma uygun olmayan kıyı boş bırakılmış ve köy merkezi kıyıdan içeride kurulmuştur. Değirmenyanı mahallesi, güneyde Delikyol limanının iç kısmında kuruludur.

Roma ve Bizans dönemlerinde köyün adı “Ella” dır. Cumhuriyetin ilanından sonra ise “Turgut” ismini almıştır.

Çevresi bölgenin karakteristik ağacı olan “Kızılçam” ile kaplıdır.

Köyün bahçeleri: zeytin, portakal, mandalina, limon, badem, incir, ceviz, dut, nar, avokado, muz ve okaliptüs ağaçlarıyla doludur.

Marmaris’in kırsal mahallesi, doğayla iç içe zaman geçirmek isteyenler tarafından tercih edilmektedir.

Turgut Vadisi: eskiden denizmiş ve zamanla alüvyonlarla dolmuştur.

Çünkü bir derenin denize döküldüğü Turgut Köyü kıyısı sazlık olduğundan turizmde talep görmemiştir. Kıyıda 1 otel ve 2 lokanta bulunmaktadır.

Günümüzde, kıyıdan 3 kilometre uzaklıktaki kuyularda, midye kabukları görülmektedir.

Turgut köyü: şelaleleri, plajı, narenciye bahçeleri ve el dokuması halılarıyla ünlüdür. Ayrıca, birçok doğal ve tarihi zenginlik barındırıyor.

Evet: köy, Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

 

Koy

Köy merkezine 2 kilometre uzaklıkta koy ve plaj bulunmaktadır. Bu koyda: Bizans döneminden kaldığı düşünülen bir kilise ve üç odalı hamam kalıntısı bulunmaktadır. Sahilin sağ yanında ise, deniz börülcesi yetişmektedir.

 

Marmaris Çevresi Turgut Şelalesi
 

Turgut Şelalesi

Turgut köyüne ise 15 dakikalık bir yürüyüş mesafesindedir.

Bölgenin en çok ziyaret edilen mesire alanıdır.

Şelale: vadi boyunca sık bir bitki örtüsü içinden akan derenin, 5-6 metre yükseklikten sularının dökülmesiyle oluşur ki, yaz aylarında derenin suları iyice azalmaktadır.

Şelalenin çevresinde: çam ve amber kokulu sığla ağaçları bulunmaktadır.

Şelalenin döküldüğü yerde bir gölcük bulunmaktadır. Gölcüğün derinliği 2-3 metre arasında değişir. Bu gölcükte yüzmek mümkündür.

Şelalenin hemen yakınında çardak lokantaları bulunmaktadır.

Şelalenin çevresi aynı zamanda “Kaplan Kelebekleri” nin üreme alanıdır.

Turgut köyünden, şelaleye doğru giden yolun üzerinde, sağ taraftaki yamaçta, piramidal görünümlü bir anıt mezar bulunmaktadır. Mezarın alçak girişi çökmüştür. MÖ 4 veya 3’ncü yüzyıla ait bir yazıttan anlaşıldığına göre, mezar “Diagoras” isimli bir savaşçıya aittir.

 

Hydas antik kenti

Köyün güneydoğusunda 3 km uzaklıkta, denize dik inen dağların üzerinde kurulu bir yerleşim yeriymiş.

Hydas şehrini kuranların Minos-Miken kültürünü benimsemiş göçmenler olduğu tahmin edilmektedir.

Ege ve Akdeniz arasındaki ticaret yollarını kontrol etmesi açısından önemli bir konumdadır.

Bozburun yarımadasında varlıkları bilinen ancak bugüne kadar literatürde sadece yarısı bulunan 18 tane kale yerleşiminden sadece birisidir.

 

Turgut Kalesi

Hydas Akropolü: Turgut Kalesi olarak da bilinmektedir. Akropol, köy yakınlarında yaklaşık 300 metrelik bir tepede bulunmaktadır. Kalenin 300 metre yakınına kadar araçla çıkılabiliyor. Kalan bölümde ise yürümek gerekiyor.

Kalenin duvarları kısmen yıkılmıştır. Buradaki kalıntılar arasında: kent kapıları, kale duvarları ve sarnıç görülebilir.

Kalenin üstünden: Orhaniye ve Hisarönü koylarının muhteşem güzel manzarası izlenmektedir.

 

Marmaris Çevresi Çağ Baba Türbesi
 

Çağ Baba Türbesi

Marmaris çevresi, Çağ Baba türbesi, Turgut Mahallesine hakim bir noktada, kayaların üzerinde bulunmaktadır ve geniş bir alanı yüksekten görmektedir. Buraya ulaşmak için yaklaşık 10 dakikalık bir tırmanış yapmak gereklidir.

Turgutköy’de bulunan bu piramit tipi mezar yerel halk arasında: “Çağ Baba Türbesi” olarak tanınmaktadır. Ziyaretçiler burada dua edip adaklar adamışlardır.

Eskiden yörede askere giden gençler, mezar içinden alınan bir avuç toprağı askerlikleri boyunca yanlarında taşıyor, askerden sağ salim gelirlerse toprak tekrar mezara dökülüyormuş.

Çocuğu olmayanlar, hastalıkları olanlar buraya gelerek “Çağ Baba” diye seslenerek yardım bekliyorlarmış.

Bazı günler, caminin yanında festival havası ortamında yemekler yapılıyor, kurbanlar kesiliyor ve bu yemekler, anıt mezarın yanına çıkılarak insanlara sunuluyormuş.

 

Marmaris Çevresi Çağ Baba Türbesi
 

Ancak arkeologlar tarafından yakın zaman önce yapılan araştırma sonucuna göre: buranın MÖ 3’ncü yüzyılda Savaşçı Diagoras ve eşi Aristomakha’ya ait bir pirimit mezar olduğu öğrenilmiştir.

Bu piramit mezar, ülkemizde tekdir.

Yapının yüksekliği 6 metredir. İç boyutu ise 3 metre karedir. Tavanı kubbe şeklindedir. Bu yapı tipi ile, Bodrum’dan bulup Londra British Museum’a kaçırılan Mousoleum’a  benzetilmektedir.

Piramit mezarın yazıtında şunlar yazılıdır.” Siz beyaz dişli hayvanlar, her zaman size öngörülen yerde kalın. Çünkü ben en yukarıda her şeyi gözetleyeceğim ki hiçbir korkak adam gelip de mezara zarar vermesin.

Çünkü bu savaşta ölen “Diagoras” isimli bir adamın ve örnek çocuklar yetiştirmesiyle kocasına sadakat anlayışıyla herkesten üstün, babasının Aristomakha olarak isimlendirdiği tanrılarla kıyaslanası karısının mezarıdır.”

 

Marmaris Çevresi Çağ Baba Türbesi
 

Evet, bu yazıtı okuduktan sonra, mezarda defineciler tarafından yapılan kaçak kazılar sonucu verilen hasarı görüyorsunuz, defineciler mezarın sadece taban kısmını kazmakla kalmamış, kapısının iç tarafında bulunan bazı taşları da almışlar ve duvarına zarar vermişlerdir. Şaşırmamak elde değil.

 

Marmaris Çevresi Bozukkale
 

BOZUKKALE-LORYMA

Marmaris çevresi Bozukkale, Marmaris ilçe merkezine 54 km uzaklıktadır.

Bozburun yarımadasının en güneyinde, Karaburun’u geçince Değirmenburnu ile Kaleburnu arasında kalır. Loryma antik kenti, Asar tepe üzerindedir. Bozburun merkeze yürüyerek 45 dakika uzaklıktadır.

Bu koy, denizciler arasında “Bozuk Bükü” olarak da isimlendirilir. Serçe limanından buraya sadece küçük teknelerle ulaşılmaktadır. 

Eski ismi “Loryma” dır. Karia döneminde, MÖ 10’ncu yüzyılda Rodos Peraiasının yani karşı yakasının merkezi olan Loryma kenti burada kurulmuştur.

Ancak ayrıntılı ve yeterli bilgi yoktur.

Luwi ve Karia dillerinde kelime anlamı “Kum Halkı” demektir. Yani, antik dönemde yörede yaşayanlara “Kum Halkı” deniliyordu.

Burada az sayıda kalıntı bulunmaktadır.

Ancak kentin kurulduğu tarih ve kent ile ilgili hiçbir bilgi yoktur. Sadece ilk çağ yazarlarından bazıları tarafından, Rodos’un karşısında bir “Karşıyaka” ülkesi olarak ismi geçmektedir.

Ünlü coğrafyacı yazar Strabon ise, burası hakkında “Karia’da Physkos’dan sonra gelen, engebeli bir kıyı şeridi” olarak söz etmiştir.

Yine yazar Stephanos, “Rodos’da Loryma isminde bir liman olduğundan” söz eder. Sonuç olarak; Loryme şehri hiçbir zaman önemli bir şehir olmamıştır.

 

GÜNÜMÜZE KALAN KALINTILAR

Çevreye yayılmış durumdaki kent surları parçaları ve bazı mezar taşları görülür. Bunlarla birlikte Akropol üzerinde ve yamaçlarda yapılan yüzey araştırmalarında, Eski çağlara ait kalıntılar bulunmuştur. Bunlar düşünüldüğünde, yöredeki yerleşimin MÖ 2000’li yıllara kadar gittiği düşünülür.

Deniz kıyısından Akropol’e çıkışta, yamaçta sur duvarları ve dikdörtgen planlı burç kalıntıları görülebilir.

Ayrıca: kayalara oyulmuş yazıtlardan, şehrin Rodos’a has bir tanrı olan “Zeus Atabyrios” a adandığı öğrenilmiştir. Ancak şehirde, bir mabet olup olmadığı bilinmemektedir.

Ancak: Asar tepesinden çevrenin muhteşem güzel manzarasını izleyebilirsiniz.

Bozukkale körfezi, oldukça korunaklı bir koydur. Bozburun yarımadasında liman olmaya en uygun olan Loryma koyu, arkasının dağlık oluşu nedeniyle hinderland ile bağlılık sağlanamamış ve tarihi dönemlerin askeri deniz üssü olarak kalmıştır.

Tarihi süreçte, coğrafi konumu ve liman girişinin darlığı nedeniyle, MÖ 395 yılındaki Peleponnes Deniz Savaşlarında bu liman Atina gemileri tarafından kullanılmıştır.

MÖ 395 yılında, Atinalı kumandan Karor: Knidos savaşından önce gemilerini burada toplamıştır. Takip eden süreçte, MÖ 305 yılında Antigonos’un oğlu Demetrios’da Rodos’a karşı yapılan saldırı hazırlıkları için bu limanı seçmiştir.

Ayrıca: İngiliz deniz haritalarında buraya “Oplosika Bükü” ismi verilmektedir, yani eskiden burada kıyıda bir tersane bulunmaktadır.

Ege denizinde seyreden bütün yatlar, Bozukkale körfezini durak yeri olarak kullanırlar. Koyda, günümüzde mavi yolculuk teknelerine ve yatlara hizmet veren 3 lokanta bulunmaktadır.

Loryma antik kentinin kalıntıları ise, koyun giriş noktasında, körfeze hakim konumdaki tepenin üstünde makilikler arasındadır.

Günümüze ulaşan en önemli kalıntı: kaledir.

 

Kale

Koya hakim, oldukça geniş alana dağılmış kalıntılardan, günümüze ulaşan en etkileyici yapı Burunbaşı üzerinde bulunan iyi korunmuş kaledir. Kalenin uzunluğu 120 metre ve genişliği 10 metredir. Kalenin duvarları ise 3 metre kalınlığındadır.

Körfez girişini korumak için yapılmış kale, iyi durumda ve ziyarete açıktır.

Peki neden “Bozukkale” ismi verilmiştir?

Muhtemelen, kalenin bir yanının eksik olması nedeniyle bu ismin verildiği düşünülmektedir.

Karşılıklı surlarla, dikdörtgen şeklinde uzanan kalenin 9 tane dikdörtgen kulesi vardır. Burçlar yıkılmış olmasına rağmen, 9 burçtan köşedekilerin yuvarlak plan düzeninde oldukları anlaşılmaktadır.

Günümüzde, kuzeydeki çıkma kule görülebilir.

Kaleye çıkarsanız, koyda, muhteşem bir manzara izlemek mümkündür. Hatta: 20 km uzaktaki Rodos adası da görülebilir.

Akvaryum Koyu

Marmaris çevresi Akvaryum koyu: Zeytin adasındadır. Buraya sadece tekneler ile gidilebiliyor.

İlginç bir yapısı olan koy: görüntü olarak travertenleri andırıyor. Koyda bulunan beyaz kayalar, tamamen doğal bir oluşumdur. Uzmanlar, bu durumun oluşmasında suda bulunan yüksek minarellerin etkili olduğunu söylüyorlar.

Çünkü, Akvaryum koyu doğal yeraltı sularının aktığı bir yerdir. Bitki örtüsü de bu durumdan etkilenmiştir.

Bozburun yarımadasında yüzmek için en çok tercih edilen yerlerin başında gelir. Konaklama seçeneği yoktur, bu yüzden sadece günübirlik geziler için tercih edilmektedir.

Suyu biraz soğuk ve deniz oldukça berraktır. Koyda 300 çeşit balık bulunduğu söyleniyor. Bu yüzden şnolkerle dalış yapılması tercih ediliyor.

 

Marmaris Çevresi Kameriye Adası
Kameriye-Kamelya Adası-Camelia Adası

Marmaris çevresi, Kameriye adası, Bozburun-Selimiye arasındadır. Selimiye köyünün 2 km uzağında Hisarönü körfezindedir. Buraya ulaşım sadece Selimiye köyünden tekne ile sağlanmaktadır.  Zaten günübirlik tekne turlarının genelde ilk durakları burası oluyor.

Adada bugün sadece yabani keçiler ve eşekler bulunuyor, yani günümüzde adada insan yerleşimi yoktur. Tekneler adaya yaklaştığında, özellikle eşek kıyıya iniyor, bir kayanın üstündeki su kabına, teknelerden içmesi için su konuluyor.

Adanın çeşitli yerlerinde, eski Rum evi kalıntıları görülmektedir. Muhtemelen 1923 yılındaki mübadeleden sonra ada boşaltılmıştır.

Burada: oldukça eski olduğu düşünülen bir Bizans dönemine ait manastır bulunmaktadır. Manastırın MS 1 veya 2’nci yüzyıldan kaldığı düşünülüyor.

Günümüzde bu manastırın sadece duvarları kalmıştır. Ancak manastırın içinde bir Hz İsa freski bulunmaktadır. Ancak son olarak bu freskteki İsa’nın gözlerinin oyulduğunu duydum.

Ancak bitişiğindeki bölgede özel bir alan bulunmaktadır. Burada: manastıra ait, üç renkli bir mozaikten oluşan mozaik panel bulunmaktadır. Beyaz, siyah ve pembe renkli yuvarlak taşlardan işlenmiş mozaikler oldukça güzeldir. Keşiş ve inananların dua etmek için kilisenin içine ve dışına sığması sağlanmıştır.

 

Marmaris Çevresi Kameriye Adası Manastır
 

Evet, manastırın yanındaki bu mozaik panoyu mutlaka görün. Zemine döşenen bu tür döşemeye “Miatra” denir.

Manastır yapısının hemen yanında yüzlerce yıllık olmasına rağmen, hala meyve veren bir zeytin ağacı bulunmaktadır. Bu zeytin ağacının kiliseden daha eski olduğu söyleniyor.

Ziyaretçiler bu zeytin ağacına dilek dileyerek bez parçaları asarlar. Sadece bez parçalarımı hayır, ziyaretçiler ne bulurlarsa asmışlar. Örneğin: tuvalet kağıdı, peçete, kurdele ve benzeri.

 Kameriye adası, 1995 yılında 1’nci derece doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Adanın çevresindeki deniz oldukça temiz ve berraktır. Bu yüzden özellikle dalış turizmi için tercih edilmektedir. Adanın doğu kıyısında ise plaj bölümü vardır.

 

Marmaris Çevresi Bozburun
 

BOZBURUN

Marmaris çevresi Bozburun, Marmaris ilçe merkezine 55 km uzaklıktadır.

Yolculuk yaklaşık 50 dakika sürmektedir. Marmaris-Datça karayolunu kullanarak buraya ulaşabilirsiniz. Hisarönü köyünün hemen yanı başındadır. Ayrıca: İçmeler-Bayır üzerinden, güneye yönelerek de buraya ulaşmak mümkündür.

 

Marmaris Çevresi Bozburun
 

Bozburun Datça yarımadasına paralel uzanmaktadır.

Tam karşısında, Symi isimli Yunan adası vardır.

Tarihi süreç içinde, buranın ismi: Daraçya, Karya Kersonessos, Rodos Peraiası ve Trakheia olarak anılmıştır.

Anadolu’nun yerli kavimlerinden olan Karyalılarla yerleşime açılan yarımada, ilk olarak MÖ 12’nci yüzyıldan itibaren Batı Anadolu kıyılarını etkisi altına alan göç olaylarından etkilenmiştir.

Yarımada Rodos’a yakınlığıyla adanın anakarası olarak yani Rodos Peraiası yani “Karşıyakası” olarak bilinen kent: bir zamanlar oldukça büyükmüş ve Atina vergi mükelleflerinden biriymiş ve MÖ 5’nci yüzyılda burada kent, kendi adına sikke bastırmıştır.

 

Marmaris Çevresi Bozburun
 

14 ve 15’nci yüzyıllarda Orta Anadolu’da Moğol istilasından kaçan Boz Obası Türkmenlerinden bir gurup buraya yerleşince, bölge de Bozburun olarak anılmaya başlanır.

BOZBURUN VE SÜNGERCİLİK

Bozburun, aynı zamanda Türkiye’nin başlıca bir süngerci köyüdür.

Kayalıktır, verimli toprakları yoktur zaten bu yüzden “Bozburun” ismi verilmiştir.

Zaten tarihi süreçteki isimlerinden birisi olan “Trakheia” da, kelime olarak “taşlık/kayalık” demektir. Güney bölümde kireçtaşlarından oluşan arızalı topoğrafya vardır.

 

Marmaris Çevresi Bozburun
 

Yarımada dağlık olduğu için, iç kısımlar yerleşim birimleri için uygun değildir. Bayırköy yerinde Syma, Taşlıca köyü yakınlarında Phoiniks, Asardibi mevkiinde Kasara denen yerleşimler iç kısımlarda kurulmuştur.

Syma İncedere koyu, Phoiniks Bozuk kaya, Kasara Serçe koyu ile kıyıyla bağlantı kurmuştur. Kıyıda bulunan yerleşim birimleri, sadece gemilerin açık deniz rüzgarlarından korunarak demirlemesine uygun koylar değil, güvenlik nedeniyle bu koydaki hakim tepeyi yerleşim alanı olarak seçmişlerdir.

Doğu kıyılarında bilinen üç yerleşim yerinden Loryma, Amos ve Physcos bu şekilde bir koya hakim alçak bir tepe üzerinde kurulmuştur.

 

Marmaris Çevresi Bozburun Gulet Yapımı
 

Yarımadanın doğusunda, yüksek kıyılar denize dik bir şekilde iner ve rüzgarlara karşı korunaklı az sayıda koy bulunmaktadır. Doğu kıyılarının yerleşime en uygun koyu, güneyde açık deniz rüzgarlarına karşı gemilerin demirleyeceği, günümüzdeki ismiyle Bozuk Limandır.

Koyun güneybatısındaki yüksek tepe, çevreyi gören kale yapmaya uygun konumuyla Loryma kentinin kuruluş alanı olmuştur.

Bu koy Rodos’a yakınlığı, çok sayıda geminin barınmasına uygun genişliği ve arkasının dağlık oluşundan dolayı, güvenlik sağlamış, stratejik açıdan tarihsel süreç içinde askeri deniz üssü olarak kullanılmıştır.

Koyun eski ismi “Oplothiki” yani Helence anlamı “askeri alan, silah deposu” dur. Arsenal isimleri de bunu yansıtmaktadır.

Yarımadada yaşayan Rumlar, 1923 yılında Yunanistan’daki Türlerle mübadele edilince, yarımada bütünüyle Türk kültürünün etkisi altına girmiştir.

Bu dönemdeki Rumca isimler Türkçe isimlerle değiştirilmiştir. Rena-Hisarönü, Alexi-Osmaniye, Kirvasil-Orhaniye, Losta-Selimiye, İlia-Turgut olarak değiştirilmiştir.

 

Marmaris Çevresi Bozburun Gulet Yapımı
 

Gelelim günümüze

Büyüleyici bir ortama sahiptir ve aynı zamanda çam, çiçek ve kekik balı ile ünlüdür. Zeytinyağı üretimi de oldukça yaygındır. Nane, kekik ve adaçayı bitki olarak da toplanmaktadır. Özellikle Türk turistler tarafından huzurlu atmosferi nedeniyle tercih edilmektedir.

Bozburun merkezinde, şirin ve ufak pansiyon ve restoranlar bulunmaktadır. Ama merkezin en büyük özel yapısı Merkez Camiidir. Ancak burada daha çok yat ve gulet tersaneleri vardır.

Hatta her evin bahçesinde bir marangoz atölyesi görebilirsiniz. Çünkü her bir bahçede tekne yapılıyor.

Bu teknelerin boyları çok değişiktir, 20-30 metre uzunlukta bile tekneler yapılmaktadır. Yani, günümüzde yöredeki gezilerde kullanılan motorlu guletler burada yapılmaktadır.

 

GULET

Buranın bir diğer özelliği: bir “gulet” ormanı olmasıdır.

Gulet ismi: Venedikli tüccarlardan gelen “Goleta” sözcüğünden çevrilmiştir.

Guletler: günümüzde kamarası bol olarak yapılıyor ve az salmalı olduğu için sığ koy ve adalara rahatlıkla yanaşabiliyor.

Evet, Gulet ormanında her boydan, ağırlıktan ve renkte guletler bulunuyor. Burada taşlama, matkap sesleri, vernik ve zımpara tozları yoğundur.

Ayrıca, günümüzde Bozburun’da “Su Ürünleri Kooperatifi” nin işlettiği 50 yat kapasiteli bir barınak bulunmaktadır.

Günümüzde Bozburun 2 Yunan adasına komşudur. Güneyde 17 km uzaklıkta Rodos adası ve batıda ise 7.5 km uzaklıkta Simi adası bulunmaktadır.

Yine günümüzde, Bozburun bölgesinin en güzel yeri “Doğu Rıhtımı” dır. Burada bazı evler ve oteller bulunuyor ve bunlara karadan ulaşım yoktur. Limandan teknelerle ulaşılabiliyor.

Son derece lüks, dünya jet sosyetesinin ziyaret ettiği korunaklı bu cennet köşesine, tanınmayan tekneler yanaştırılmıyor. Paparazzilerden uzak kalmak isteyen ünlüler, bu yazlık mekanı yoğun tercih ediyorlar.

 

Uluslararası Bozburun Gulet Festivali

Her yıl Ekim ayında yapılır. Festival kapsamında: Bozburun halkı guletlerini sergilerken bir taraftan da yarışlar düzenleniyor.

 

Tavşanbükü Koyu

Marmaris çevresi, Tavşanbükü koyu, Değirmenburnu doğusundaki koyun ortasında Tavşanbükü adası bulunmaktadır. Marmaris ilçe merkezine 35 km uzaklıktadır.

Koyun sadece batı ve doğu yönü girişe uygundur. Ancak ada ile kara arasındaki kısım oldukça sığdır. Burayı özellikle günübirlik gezi tekneleri yoğun ziyaret ederler.

Tavşanbükü mevkiindeki Hisarönü Körfezine hakim plaj “Mavi Bayraklı” dır. Plaj: 450 metre uzunluğunda ve 12 metre genişliktedir.

Tavşanbükü mevkiinde, şehir hayatından kaçarak elektriksiz, televizyonsuz yaşayan, kaynak suyu kullanan, küçükbaş hayvan yetiştiren ve adeta Robinson hayatı yaşayanlar bulunmaktadır. Koyun karşısındaki adaya kano ile gidip tavşanları besleyebilirsiniz.

 

Marmaris Çevresi Tavşan Adası
 

Tavşan Adası

Şu anda burada yeni bir yapılanma varmış. Çünkü bu ada: Türkiye’nin en iyi ve en pahalı otellerinden birinin sahibine aittir. Otelin yıldız konuklarının eğlencesi için buraya getirilen tavşanların günümüzde 150 civarında bulunduğu söyleniyor. Tekne ile adaya yanaşan ziyaretçiler tavşanları besliyorlar.

 

Marmaris Çevresi Ada Boğazı
 

Ada Boğazı

Marmaris çevresi, Ada boğazı, Bozburun bölgesinde bakir kalmış Adatepe mevkiindedir. Doğu tarafında Kızılada, batışa Kiseli Ada ve kuzeyinde kara bulunur. Her iki adann kuzey burunları ve kara sınırı arası sığdır.

Bozburun bölgesinin en ünlü koyudur.

 

Marmaris Çevresi Ada Boğazı
 

Burası masmavi denizi ve tertemiz sularıyla tercih edilmektedir. Hatta, buranın deniz suyunun “Maldivler” den farsız olduğu söyleniyor.

Ayrıca koyda sürekli bir tatlı esinti vardır. Güneşin her haline göre, deniz tüm renklerini sunar. Denizin dibi kumdur. Deniz oldukça sığdır.

 

Marmaris Çevresi Ada Boğazı
 

Adada ise, antik kalıntılar, keçiler ve tavşanlar bulunuyor.

Sonuç olarak, buranın tek kötü yanı, özellikle Pazar günleri, teknelerin aşırı kalabalık olarak yarattıkları trafik yoğunluğudur. Tekneler adeta buldukları yere demirliyorlar ve yüzecek yer kalmıyor.

 

Marmaris Çevresi Taşlıca Köyü
 

TAŞLICA KÖYÜ-PHOİNİKS ANTİK KENTİ

Marmaris çevresi Taşlıca köyü, ilçe merkezine 72 km uzaklıktadır.

Taşlıca köyü: Bozburun’da karayolu ile ulaşılan en uzak köydür. Yarımadanın güneyinde, iç kısımda, tepelik bir alanda kuruludur. Daha önce Aşağı Taşlıca ve Böğüş Mahalleleri varken, bunlar sonradan boşaltılmıştır.

 

Marmaris Çevresi Taşlıca Köyü
 

Söğüt köyünden 5 km uzaklıktadır ve yolu güzeldir.

Oldukça geniş bir alana yapılmıştır. Köyde kendiliğinden biten 7-8 çeşit incir vardır. Ayrıca dev harup ağaçları görülmektedir. Keçi peyniri de ünlüdür.

Köy: sürgün sonucu buraya gelmiş Tatarlar ile kurulmuştur. Köyün iklimi, Akdeniz iklimi etki alanı içindedir. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır.

 

Marmaris Çevresi Taşlıca Köyü
 

Köy merkezinin 4 km uzağında, Asar Tepesi üzerinde bir antik kentin kalıntıları bulunmaktadır. Bu antik kent yani Phoiniks (Phiniki) kenti: Bozburun yarımadasının güneyinde, en yüksek tepenin eteğinde kurulmuştur.

Kent, zaman içinde Feneket ve Fenaket adıyla da anılmış, son olarak Taşlıca köyü olarak isimlendirilmiştir. Feneket ismi ise, sadece Yeşilova körfezindeki bir adada kalmıştır.

Karya kenti olduğu düşünülen burada, şehir meydanı yani Agora ile bazı mezarlar sağlam olarak günümüze ulaşmıştır.

KÖYDEKİ ANTİK KENT KALINTILARI

Köy ile antik kent kalıntıları arasındaki patika yolda, önce antik dönem mezarlarıyla karşılaşılır. Agora ise, Taşlıca ile Asar Tepenin ortalarında, çukurdadır. Tepeye çıkarken ise, oldukça iyi durumdaki bir yapı kalıntısı ve ardından kentin ana nekropolisi yani mezarlığı ve mezarlar görülür.

Kentin Akropolisi ise, Asartepe’dedir. Asar Tepe’de kalıntılardan çok çevrenin muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz. 

Ayrıca, günümüzde görülen, taşların üst üste dizilmesiyle yapılan teras sistemi, muhtemelen Karyalılardan günümüze ulaşmıştır. Antik tarım teraslarının bulunduğu bölgeler, aynı zamanda burada Karya, Helenistik, Roma ve Selçuklu dönemlerinde yerleşim bulunduğunu kanıtlamaktadır.

 

Marmaris Çevresi Kırkkuyular
 

Kırkkuyular

Marmaris çevresi, Taşlıca köyünden, Serçe Limanına giden yol üzerinde “Kırkkuyular” mevkii bulunmaktadır. Burada bir zamanlar “Sindilli” adında bir Rum köyü bulunuyormuş. Zamanla şartlar elverişsiz olunca günümüzdeki Taşlıca köyünü kurmuşlardır.

Ancak Kırkkuyular mevkiinde hala Sindilli köyünden kalma taş evlerin yıkık dökük kalıntıları bulunmaktadır.

Burada bulunan Rumlardan kalma kuyular, su kıtlığı çekilen yörede yerleşimcilerin su ihtiyacını karşılamıştır. Burada günümüzde de elinde bidonları ile su dolduranları görebilirsiniz.

Rivayete göre, köyde 41 tane sarnıç varmış. Bu sarnıçlardan 40 tanesi bulunmuş ve bulunamayan 41’nci sarnıcın içi ise altın dolu imiş. Elbette bu 41’nci sarnıç bulunamamıştır.

 

Marmaris Çevresi Serçe koyu ve limanı
 

Serçe Koyu ve Limanı

Marmaris çevresi, Serçe koyu, Bozburun yarımadasında karadan gidilebilen son noktadır. Taşlıca köyüne 9 km uzaklıktadır. Buraya gitmeye niyetlenmeden önce şunu bilmeniz gerek, burası Selimiye köyünden yaklaşık 40 km uzaklıktadır yani karayolu ulaşımı oldukça sıkıntılıdır, çünkü yol gayet çetindir ve uçurum kenarları, dağ yollarıyla doludur.

Taşlıca köyünün içinden geçen yolu takip ederek Serçe koyuna ulaşmak mümkündür. Yolun sonu Serçe Limanına çıkıyor.

 

Marmaris Çevresi Serçe koyu ve limanı
 

Yüksek kayaların arasına gizlenmiş bir koydur. Bu yüksek kayaların arasında, nadir de olsa bodur meşeler ve yabani zeytinler bulunmaktadır. Koyun kuzey doğusunda, batıya uzanan kıyısı, baş taraftan sonra iyice yükselen tepelerle devam eder.

Özellikle Mavi Tur tekneleri tarafından burası tercih edilir. Burada denizden gelen teknelere hizmet veren bir kıyı lokantası bulunuyor.

Liman, en sert hava koşullarında teknelerin sığınabileceği bir yer olarak önem kazanmaktadır. Türkiye’nin en korunaklı limanı olduğu söylenmektedir. Burası oldukça sığ bir limandır. Bu limandan hemen aşağıda ise Rodos adası bulunmaktadır.

Koyda iki yönde bulunan limanlardan, kuzeyde bulunan “Serçe Limanı” ve güneyde bulunan ise “Akça Liman” dır. Koyun çevresi tepelerle çevrili olduğu için rüzgar almaz.

 

Marmaris Çevresi Serçe koyu ve limanı
 

Derin koy, güneye doğru alçalarak çakıl bir plaja bağlanır. Burada denizin dip görünümü oldukça güzeldir, su çok temiz ve soğuktur.

Evet, bu güzel yerde yüzmek bir başka keyiftir.

Bizans Gemi Batığı

Serçe Limanı denilince ilk akla gelen: liman civarında suyun altında bulunan bir Bizans dönemine ait batık gemidir. Bu batık 11’nci yüzyıla tarihlenmektedir ve batıktan çıkarılan eşyalar, günümüzde Bodrum Sualtı Müzesinde “Cam Batığı” bölümünde sergilenmektedir.

 

Marmaris Çevresi Kasara antik kenti
 

Kasara Antik Kenti

Marmaris çevresi, Kasara antik kenti, Marmaris-Datça arasında, Bozburun yarımadasının güney ucundaki Serçe Limanı körfezinin kenarındadır.

“Kasara Antik Kenti”; Karya dilinde “Büyük Güzel Köy” demektir.

Ancak burada herhangi bir arkeolojik araştırma yapılmamıştır. Öte yandan, antik tarihçi yazarlar da burası hakkında herhangi bir bilgi vermemişlerdir.

Bu yüzden, kent hakkında hiçbir bilgi yoktur. Sadece Helenistik ve Roma dönemlerine ait olduğu tahmin edilen birkaç duvar parçası görülmektedir.

 

Marmaris merkezi gezisi.

 

Marmaris-Datça karayolu gezisi,