Yunanistan Atina Tarih

Yunanistan Atina Tarih
 
 

İsterseniz: Atina şehrinin tarihine, şehrin kuruluş öyküsü ile başlayalım. Her ne kadar “mit” yani bir efsane olsa da, bunun gerçekçiliği pek tartışılmıyor ve şehrin kuruluş efsanesi olarak kabul ediliyor.

Antik dönemde: Bilgelik Tanrıçası Athena ile Denizler Tanrısı Poseidon arasında, bir yarışma düzenlenir. Yarışmanın amacı: hangisinin ölümlülere yani insanlara, daha yararlı bir hediye verecektir.

Hakem: Atina şehrinin yarı insan- yarı yılan olan kralı: Kekrops. Yani: Kekrops, Atina şehrinin ilk kralıdır.

Şehre; önce Poseidon gelir ve Akropolis kayalıklarına, çatallı mızrağını vurur ve kayalıktan tuzlu su çıkmaya başlar. Daha sonra, Athena gelir. Athene, Akropolis kayalıklarına vurur ve kayalıktan “zeytin ağacı” çıkar. Hakem: zeytin ağacının, ölümlüler için daha değerli olduğuna karar verir ve Tanrıça Athena, şehrin özel koruyucusu olarak seçilir.

Zaten, günümüzde de, gerek Akropolis ve gerekse Atina’nın birçok yerinde, binlerce zeytin ağacı görülmektedir, hatta saçma-sapan yerlerde bile zeytin ağaçlarının çıktığı görülmektedir.

Bunun dışında

Yunanistan Atina Tarih; Şarap Tanrısı Dionysos tarafından, şehre “asma ağacı” hediye edilir. Böylece: şarap, ticaret ve yaşam, Atina şehrinin ayrılmaz bir parçası haline gelir.

Evet, antik kaynaklarda yazılı bu hikayeden sonra, Atina şehrinin yazılı kaynaklardaki tarihi geçmişine bakalım.

Atina şehri bölgesindeki ilk yerleşim: MÖ.3000 yıllarında, Mikenler tarafından yapılmıştır. Doğu Akdeniz ve Ege kıyılarında, büyük bir uygarlık sürdüren Mikenler, bu dönemde, Akropolis üzerinde büyük bir saray yaparlar. Ancak: devam eden tarihi süreçte, 10 yıl süren Truva savaşları, Miken uygarlığının zayıflamasına neden olur.

MÖ.1100 yıllarına gelindiğinde, kuzeyden Yunanistan ülkesine giren Dor savaşçıları: demir mızrak ve kalkanlarıyla, Tunç çağı silahları kuşanmış ve zayıflamış olan Miken savaşçılarını yenerler ve bölgeyi ele geçirirler. Böylece, burada, karanlık çağ diye isimlendirilen ve MÖ.1100-750 yılları arasındaki dönemi kapsayan, karanlık çağ yaşanır. Bu dönem hakkında, herhangi bir bilgi yok. Ancak, bölgedeki  tüm saray ve büyük yapıların talan edildiği ve yıkıldığı biliniyor.

Takip eden süreçte: bölgede şehir devletlerinin kurulduğu görülür. Ancak, Atina şehir devleti, bu dönem de, çok ta önem kazanan bir değilmiş.

Attika yarımadasında

Yunanistan Atina Tarih: Doğal kaynak ve verimli alanlara sahip olan tüm bölgeyi kaplar. Bunların yanında: Lavrion bölgesindeki gümüş yatakları ve İmittos ve özellikle Pendelli dağlarındaki mermer yatakları, sonradan görüleceği üzere, bölgenin imarında büyük rol oynayan etkenler olarak öne çıkar.

Evet, Pire ve Porto Rafi bölgesindeki doğal limanlar da, Atina şehir devletinin, bölgede zamanla büyük bir güç olarak öne çıkmasının en büyük nedenlerinin başında gelir. Sanat ve ticaret hızla gelişir. Bölgede üretilen: şarap ve zeytinyağları, İtalya, Mısır ve Anadolu’ya ihraç edilir.

Özellikle, bölgede “Pers” tehdidi, şehir devletleri için ortak bir sorun haline gelince, Atinalılar bundan bir şekilde yararlanırlar. O dönemde, Atina şehrinin belediye başkanı Perikles.

Perikles: şehir devletlerinin ilgililerini toplar ve hazinelerinin saklanması için bölgedeki en güvenilir yerin, Akropolis olduğu konusunda onları ikna eder. Bunun üzerine, çevredeki şehir devletleri, hazinelerini Akropolise gönderirler.

Ancak, Perikles, bu altınları kullanarak, şehri güzelleştirmeye  başlar. Özellikle: Agora’yı yaptırır. Mimarlar ve sanatçılar şehre akın eder. Bu arada: Atina Okulu’nu kurarlar ve böylece, şehre bilginler de gelmeye başlarlar.

Böylece, ticari yönden gelişen şehir, dünyanın önemli bilim ve kültür merkezlerinden biri haline gelir. Çünkü: birçok hazine ve ayak işlerinde kullanılan köleler, şehrin önde gelenleri tarafından, sadece felsefe ve sanat la uğraşılmasına fırsat yaratır.

Ancak, yine de bu  dönemde ortaya çıktığı söylenen demokrasi olayında: Atina şehrinin kadınları, yabancılar ve köleler oy veremiyorlardı ve oy veren miktar, halkın yaklaşık % 20’ sini oluşturuyordu.

MÖ.5’nci yüzyıla gelindiğinde

Yunanistan Atina Tarih: Atina savaşçı güçleri, ülkeyi işgal etmeye gelen Pers ordusunu yenerek, bölgeden uzaklaştırır.

Daha sonra ise: İonya (Anadolu) sahilindeki Yunan şehirlerinde, Anadolu Pers egemenliğine karşı olan ayaklanmaları destekler.

MÖ.498 yılında: Yunan güçleriyle destekli İonya ordusu, Anadolu topraklarında Sardes isimli Pers kentini yakıp-yıkınca, Persler, Atina şehrinden intikam almak için, MÖ. 490 yılında: tekrar, Yunanistan topraklarına girerler.

Atina şehrinin 45 km. kuzey doğusundaki “Marathon” düzlüğünde yapılan savaş, yine Atinalılar tarafından kazanılır.

Bu savaşta, zafer haberini Atina şehrine bildirmek üzere, 45 km. koşan asker, şehre vardığında,  zafer haberini verir ve yorgunluktan ölür. Askerin bu başarısı ve gücü, günümüzde “Marathon” yarışlarının doğmasına neden olmuştur.

MÖ.480 yıllarında

Persler, bu kez, Darius’un oğlu Xerxes idaresinde, Atinalıları yenerler ve şehri işgal ederek, Akropolisi yakıp-yıkarlar. MÖ.479 yılında ise, Sparta şehir devleti, bölgede en büyük güç olarak öne çıkar, Persleri, bölgeden atar.

MÖ.432-404 yılları arasında ise, bu kez: Atina ve Sparta şehir devletleri, kendi aralarında, Peloponnesos savaşları yaparlar.

MÖ.146 yılında, Romalılar, ülkeyi ele geçirirler. Ancak, Atinalılar, MÖ. 86 yılında, Anadolu’da ayaklanan Pontos Kralı Mithradates’i destekleyince, buna kızan Romalılar, Atina şehrini yakarak yok ederler.

MS.110 yılında: Romalılar şehri yeniden inşa etme faaliyetlerine girişirler. Özellikle, Roma imparatoru Julius Caesar tarafından, Atina Agorasının doğusundaki Roma Agorası, Hadrian tarafından ise Hadrianus kitaplığı yaptırılır. Ancak, 267 yılında, bu kez, kuzeyden gelen Heruliler tarafından, Atina şehri yeniden yağmalanır ve yakılır-yıkılır.

330 yılına gelindiğinde: Roma imparatorluğu ikiye bölünür. Bu dönemde: İstanbul, Bizans imparatorluğunun başkenti olarak hızla gelişir. Atina ise, 200 yıllık bir süreç boyunca: eğitim ve kültür merkezi olarak, bölgede ayrı bir yere oturur.

530 yılında: dindir bir Hıristiyan olan Bizans İmparatoru İustinianos, Atina şehrindeki bütün felsefe okullarını kapattırır. Böylece, 1000 yıllık bir gelenek biter ve Atina, diğer sıradan şehirlerden farksız hale gelir.

1204 yılında

Hıristiyan Bizans topraklarına karşı  düzenlenen, haçlı seferleri görülür. 1311 yılına kadar, şehir, Fransız haçlıları tarafından yönetilir.

1456 yılında: bu kez, bölgede Osmanlılar görülür. Akropolis, bir Osmanlı kasabası haline gelir ve şehirde birçok cami yapılır. Ancak, bu dönemde inşa edilen dört büyük camiden, sadece “Roma Agorası” bölgesinde bulunan “Fethiye Camisi” günümüze kadar ayakta gelebilmiştir. Halbuki, Osmanlılar, yöredeki kiliselere asla dokunmamışlar, bu ibadet yerlerine saygı göstererek, yıkmamışlardır.

1687 yılında: Osmanlı-Venedik savaşları ve savaştan galip ayrılan Venedikliler, Atina şehrini işgal ederler. 1688 yılında ise, veba salgını nedeniyle, Venedikliler şehirden kaçarlar ve 5 ay süren salgın, Atinalıların şehri terk etmesine neden olur. Böylece, şehir 3 yıl süresince boş ve ıssız kalır.

1700 yılında, Osmanlılar

Yeniden şehri ele geçirirler. 1721 yılında, günümüze sadece kapısı sağlam olarak gelebilen “Medrese” yapılır. 1759 yılında ise, Monastiraki meydanındaki “Trizderaki” camisi inşa edilir.

1821 yılında: Peloponnesos bölgesindeki savaştan yenik ayrılan Osmanlılar, Atina şehrini terk ederler. Ancak, 1826 yılında, şehir, Osmanlılar tarafından yeniden ele geçirilir. Bunun üzerine, Atinalılar, Salamis adasına göç ederler ve Yunan bağımsızlık savaşı başlatılır.

1827 yılında: Osmanlı deniz güçleri, Navarin bölgesinde, İngiliz-Fransız-Rus birleşik donanmasına yenilince, 1930 yılında bu ülkelerle imzalanan anlaşma gereği, Osmanlılar yeniden bölgeden çekilirler ve Yunanistan, bağımsız bir ülke olarak siyaset sahnesine çıkar.

1833 yılında

Son Osmanlı birlikleri, Atina şehrini boşaltırlar. 1834 yılında, Atina, resmen Yunanistan ülkesinin başkenti olarak ilan edilir. Ancak, bu dönemde, Akropolis bölgesinin kuzeyindeki dağınık evlerde, sadece 4000 kişi yaşamaktadır ve şehir, bu haliyle köyden farksızdır.

Aynı dönemde: Almanya-Bavyera bölgesinden ülkeye kral olarak getirilen 18 yaşındaki Otto, kentte bulunan bir tane, iki katlı eve yerleşir ve uzun süre burada oturur.

Daha sonra ise, Alman mimarlara, bir saray yaptırır. Sarayın aşağı bölümü ise, geniş bir bahçe olarak (günümüzdeki Sintigma Meydanı) düzenletir. Bu dönemde, şehrin büyümesi hızlanır.

1863 yılında; Danimarkalı genç bir Prens olan I. George krallığa getirilir ve 1967 yılındaki askeri yönetime kadar, ülke, bu aile tarafından idare edilir.

1907 yılına gelindiğinde, şehrin nüfusu 200 000 civarında idi. Omania Meydanının açılması ve Atina-Pire demiryolunun yapılması ile, büyüme hızlandı.

1915 yılına gelindiğinde: Yunan siyasi tarihindeki en büyük hata olan, Anadolu’nun işgali hamlesi yapılır. Ama, Anadolu topraklarındaki Yunan macerası, daha önce de olduğu gibi, yine hüsranla sonuçlanır ve Anadolu topraklarında yarattıkları vahşeti geride bırakarak, Ege denizi sularına gömülürler.

1922-1923 yıllarına gelindiğinde, Anadolu topraklarında yaşadıkları macera sırasında yarattıkları vahşet, yıkım ve katliam nedeniyle; yüzlerce yıldır, birlikte, barış içinde yaşayan Türk-Rum toplumları, birbirinden kopar.

Anadolu topraklarındaki Rumlar Yunanistan ülkesine, Yunanistan ülkesindeki Türkler ise, Anadolu topraklarına, zorunlu göçe yani mübadeleye tabi tutulurlar. Ancak: Yunanistan ülkesine göçen Rumlar, özellikle Atina şehri çevresindeki varoşlara yerleşirler ve şehir nüfusu ve yapılaşması, dengesiz ve plansız şekilde, birden artar, yükselir.

1940-1941 yıllarında

2’nci Dünya Savaşı arifesinde; Yunan askeri güçleri, İtalyan ordusunun, ülke içinde ilerleyişini durdururlar. Bu başarı ve kahramanlık, her yıl “28 Ekim” tarihinde, Ulusal Bayram olarak kutlanır.

Ancak, Nisan 1941 tarihinde: Nazi Almanya’sı tarafından ülke işgal edilir. Almanlar, ülkenin birçok yerini ele geçirirler, bu arada, Atina şehri: Almanların müttefiki İtalyanlar tarafından işgal edilir.

1944 yılında, Almanlar ve İtalyanlar ülkeden geri çekilirler. Ancak, bu dönemde, Yunanistan tam bir yıkıla uğramıştır. Ülke: bağımsızlık hareketine katılanlar tarafından, çeşitli guruplara bölünmüştür. Böylece iç savaş çıkar. İç savaş; 1949 yılında, komünistlerin yenilgisiyle sonuçlanır. Ancak, siyasi istikrarsızlık sürmeye  devam eder.

1967 yılında; ülkede, askeri yönetim idareyi ele geçirir. Krallık rejimine son verilir. Kasım 1973 tarihinde ise, bu kez, askeri idare rejimi biter.

Ülke; 1981 yılında, Avrupa Birliğine katılır ve hızla gelişerek, günümüze gelir.

Atina şehri genel özellikleriyle ilgili yazım için.