Nevşehir Gülşehir

Nevşehir Gülşehir

Gülşehir, Nevşehir arası uzaklık 20 km. Gülşehir, Hacıbektaş arası uzaklık: 27 km. Gülşehir, Kırşehir arası uzaklık: 75 km.

TARİHİ

İlçenin antik dönemdeki ismi “Zoropassos” dur. Osmanlı Sadrazamı Kara vezir Mehmet Seyyid Paşa, o dönemde 30 haneli bir küçük belde olan buraya bir külliye yaptırmıştır. Ayrıca: yine Silahtar Mehmet Paşa tarafından, buraya “Gülşehir” ismi verilmiştir. Eski ismi ise “Arapsun” dur. İlçe 1954 yılında Nevşehir iline bağlanmıştır.

Nevşehir Gülşehir

GENEL

İlçe Kızılırmak’ın güney kenarındadır. Doğusunda Avanos, kuzeyinde Hacıbektaş, Batısında Kırşehir ve Aksaray, güneyinde ise Acıgöl ve Nevşehir merkez ilçesi vardır.

Nevşehir Gülşehir Meslek Yüksek Okulu

GÜLŞEHİR MESLEK YÜKSEKOKULU

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesine bağlı olarak 2009 yılında kurulmuştur. 2017-2018 yılındaki öğrenci sayısı 1100 olmuştur. Kul 2948 metre karelik kapalı alana sahiptir.

GEZİLECEK YERLER

Nevşehir Gülşehir Karavezir Külliyesi

KARAVEZİR KÜLLİYESİ

Karavezir Silahtar Seyit Mehmet Paşa, aslen Gülşehirlidir. 1735 yılında doğmuş ve küçük yaşlarda İstanbul’a giderek Saraydaki dayısı Aşçıbaşı Süleyman Ağa’nın yanında Helvahane’ye sığınmıştır.

Sonra Baltacılar Ocağına kaydedilmiş, burada gösterdiği başarı nedimeyle Hazine odası ikinci yazıcılığına tayin edilmiştir. Bu arada Abdülhamit’in dikkatini çekmiştir. Abdülhamit Padişah olunca, bir yıl sonra Silahtarlığa getirilmiş, çok zeki ve çalışkan olduğundan gerek sarayda ve gerekse dışarıda nüfus ve kudretini göstermiştir.

Silahtar Seyit Paşa, 1779 yılında Sultan Abdülhamit tarafından Sadrazam yapılır. 18 ay 17 gün süren Sadrazamlığı sırasında birçok hayırlı hizmetlerde bulunmuştur.

Evet, kısaca bir hayat hikayesinden sonra gelelim külliyeye

Külliye: cami, medrese, hamam, mektep ve 8 tane çeşmeden oluşur. Kitabelere bakıldığında cami ve çeşmenin 1779 yılında, Medresenin ise 1780 yılında yapıldığı görülür.

Nevşehir Gülşehir Karavezir Külliyesi Camii

Cami

1778-1779 yılları arasında yaptırılmıştır. Mimarı Ebubekir Veledi Halil Efendi’dir.

Kurşunlu cami olarak da bilinir. Osmanlı mimarisinin karakteristik özelliklerini taşıyan cami, iki renkli kesme taştan yapılmıştır. Kare planlıdır. Ana mekanı kaplayan 11 metre çapındaki kubbe, dört kemer üzerine oturtulmuştur.

Giriş kapısı çerçevesinin üzerinde profilli barok üslupta mermer kitabe vardır. Yeşil zemin üzerine, altın yaldızla işlenmiş madalyon şeklinde I. Abdülhamid’in tuğrası bulunur. Tuğranın yan taraflarında siyah, yeşil, mavi renkte yağlı boya ile boyanmış birer demet çiçek görülür.

Duvar kalınlığı 1.45 metre ölçüsündedir. Sarı, kırmızı ve beyaz taşlardan yapılmıştır. Caminin ilk yapıldığı döneme ait küçük bir şadırvanı varken, 1895 tarihinde bu şadırvan yıkılarak bunun yerine büyük bir şadırvan yapılmıştır. Bu şadırvan da 1968 yılında dış duvarlarda yapılan onarım sırasında değiştirilerek günümüzdeki hale getirilmiştir.

Medrese

Caminin tam karşısında bulunan medrese 1778-1779 yılları arasında yapılmıştır. Mimari Ebubekir Veledi Halil Efendidir.

Medresenin giriş kapısı üzerinde kitabe vardır. Osmanlı mimarisindeki açık avlulu medreseler gurubuna girer. Medresenin 12 hücresi ve bir dershanesi vardır. Güneyindeki oldukça gösterişli mermer bir kapıdan avluya girilir.

Avlunun kuzey ve doğusundaki odalarla birlikte “L” biçimindedir. Avlunun çevresi: yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanmış sütunların oluşturduğu bir revakla çevrilidir. Revakların arkasındaki odaların içlerinde ocak ve dolap nişleri bulunur.

Hücrelerin üstü kubbelerle örtülmüştür. Sadece güneydeki en büyük hücre diğerlerinden farklıdır ve içinde beş adet niş vardır. Medrese; 1933-1962 yılları arasında hapishane olarak kullanılmıştır. 1962 yılından sonra ise kütüphane olarak kullanılmaya devam edilmektedir. 1960 yılında tamir ettirilmiştir.

Nevşehir Gülşehir Karavezir Külliyesi Hamam

Hamam

1778 yılında yaptırılmıştır. Mimar Ebubekir Veledi Halil Efendi’dir. Hamam: Klasik Osmanlı hamamlarında olduğu gibi üç kısımdan oluşur. Bunlar: Soyunmalık, Ilıklık, Sıcaklıktır. Yapı malzemesi olarak gri renkte kesme taş kullanılmıştır. Hamamın bozulan taşları, 1963 yılındaki onarım sırasında değiştirilmiştir. Hamam, günümüzde halen kullanılmaktadır.

Çeşmeler

Vakfiyede 8 çeşmeden söz edilir. Bunlardan günümüze gelenler: Beyler, Sipahi, Bayraktar ve Başçeşmedir. Çeşmeler yol kenarına yapılmış olup, yola bakan yüzlerde birer lüleleri vardır. Başçeşme: Külliyenin bir parçasıdır. Yan kanatlardan duvarlara bağlanır, bir meydan çeşmesi niteliğindedir. 1779 yılında yapılmıştır.

Nevşehir Gülşehir Açık Saray Ören Yeri

AÇIK SARAY ÖREN YERİ

İlçe merkezine 3 km uzaklıktadır. Gülşehir-Nevşehir kara yolu üzerindedir.

Nevşehir Gülşehir Açık Saray Ören Yeri

Gülşehir’in simgesi olan “mantar kaya” oluşumları burada görülebilmektedir. Bu mantar kayaların Kapadokya bölgesinde başka yerde örneği yoktur. Tüf kayalar içine oyulmuş birçok mekan bulunur.

Bunlar: ilk çağlardan kalma: çok katlı yeraltı şehirleri ve mağaralarla birlikte, Boğalı kilise, manastır, tavla (at damı), küçük saray (çok katlı yerleşim alanı), dört sütunlu manastır, beşik tonozlu yapı, 12 sütunlu kilise ve merdivenli meskendir.

Nevşehir Gülşehir Açık Saray Ören Yeri

Bu mekanların birçoğu çok amaçlı mekanlardır, mutfak ve ahırları vardır. Bir kısmında ana salona göre ikincil konumda küçük bir kilise bulunur. Alanların çoğunda bugüne kadar kısmen işlemeli yüksek cepheleri vardır.

Bunlar çok katlı yapı izlenimi verseler de çoğu alan orijinalde zemin kotunda açılmış mekanlardır. Bu alanlar, yoğun olarak 10 ve 11’nci yüzyılda açılmış ve kullanılmıştır.

Ordu ile doğrudan ya da dolaylı yollardan ilişkili ve dönemin büyük arazi sahibi ailelere ev sahipliği yapmış olduğu düşünülmektedir.

Nevşehir Gülşehir Açık Saray Ören Yeri

MS 960-965 yılları arasında Bizans İmparatoru Nikephoros Phokas’ın orduları tarafından kullanıldığına ilişkin izler bulunmaktadır.

Nevşehir Gülşehir Açık Saray Ören Yeri

Ayrıca: Roma dönemi kaya mezarları, 9 ve 10’ncu yüzyıllara tarihlenen kaya kiliseleri vardır. Bu bölgede 9 alan ve 13 bağımsız kilise tespit edilmiştir. Ancak bu kiliseler genel olarak küçük ve ikincil durumdadır.

Özellikle civarda sıkça rastlanan yemekhaneler burada yoktur. Bu kiliselerde genellikle ortada bir avlu bulunur. Böylece kaya kütlesinin üç yanına açılmıştır. Yapıların merkezlerinde ise bir veya iki büyük salon bulunur ki, bunların önemli konukların ağırlanması için kullanıldığı düşünülür.

Ayrıca Çat Vadisini de içine alan 7 km uzunluğunda bir parkur bulunmaktadır. Bu yüzden, ören yeri, günümüzde genellikle trekking için tercih ediliyor.
Nevşehir Gülşehir Hacı Bektaş-ı Veli Mescidi

HACI BEKTAŞ VELİ MESCİDİ

Açık Saray ören yerindedir.

13’ncü yüzyılda Anadolu’ya gelen Hacı Bektaş Veli tarafından kullanıldığı düşünülen mescit ve içerisindeki mihrap, ilk günkü özelliğini korumaktadır. Yani orijinal şekliyle günümüze ulaşmıştır. Mescitte bulunan mihrap, o dönemin mimarisini andırmaktadır. Bu mihrap dikdörtgen bir çerçeve içine alınmıştır.

Nevşehir Gülşehir Hacı Bektaş-ı Veli Mescidi

12 nişlidir. İstiridye kabuğu tipi böyle nişler devrinin özelliği olduğu gibi, 12 imama ve Türklerin 12 boyu ile alakası olan özelliktedir. Mescidin planı karedir. Batı kesiminde yüksekçe nişler bulunur.

Nevşehir Gülşehir Aziz Jean Kilisesi

AZİZ JEAN KİLİSESİ

İlçenin girişindedir. Hemen kenarda bulunan bir peribacasının içi oyularak yapılmıştır.

Kilise apsisinde yer alan yazıya göre 25 Nisan 1212 yılına tarihlenmektedir.  Kilise 2 katlıdır.

Kilisenin alt katında: şarap mahzenleri, mezarlar, su kanalı ve görevlilere ait mekanlar bulunur. Bu kattaki kilise: tek apsisli ve haç planlıdır. Merkezi kubbesi çökmüştür. Süsleme olarak: ana kaya üzerine kırmızı boya ile çeşitli hayvan resimleri ve geometrik süslemeler ve haç tasvirleri bulunur.

Nevşehir Gülşehir Aziz Jean Kilisesi

Alt kiliseden üst kiliseye, kayaya oyulmuş merdivenlerle ulaşılıyor. Orijinal kaya oyma merdivenler yıkılmıştır, bu yüzden yenileme sırasında üst kiliseye çıkışı sağlamak için demirden merdiven yapılmıştır.

Nevşehir Gülşehir Aziz Jean Kilisesi

Kilisenin üst katında: İncil’den alınmış sahnelerle süslenmiş başka bir kilise bulunur. Üst kattaki kilise: tek apsisli ve beşik tonozludur. Ana apsisteki resimler iyi korunamamış, diğer yerlerdeki resimler iyi durumdadır. Kilise, siyah bir is tabakası ile kaplıdır.

Bunun sebebinin aydınlatma amacıyla kullanılan kandillerden çıkan istir. Ayrıca kaya bloğunda erozyon nedeniyle meydana gelen incelme sonucunda oluşan çatlak ve deliklerden sızan sular da resimlerin bir kısmını tahrip etmiştir.

Ayrıca elbette insanlar tarafından da resimlere zarar verilmiştir.

 Nevşehir Göreme hakkındaki gezi yazım için  Göreme