İspanya Sevilla Genel

İspanya Sevilla Genel

 

İspanya Sevilla Genel; Evet, Sevilla şehri: İspanya ülkesinde, İber yarımadasının güneybatı bölümünde, Endülüs özerk bölgesinin merkezi ve ayrıca en büyük şehridir.

Önce şehrin genel özelliklerinden söz etmek istiyorum.

Nüfus olarak: İspanya’nın dördüncü büyük şehridir.

Şehir, uzun yıllardır Katolik piskoposluk merkezidir.

Sevilla yeşillik ve özellikle portakal ağaçlarının yoğun olduğu bir şehirdir. Bir şey söylemeden geçmek istemiyorum “sokaklarda göreceğiniz portakal ağaçlarındaki portakalları sakın yemeyin, çünkü bunlar son derece ekşidir”

Şehir: Guadalquvir nehrinin kıyısındadır, daha doğrusu doğu yakasındadır.

Bu nehrin ismi uzun olduğundan her seferinde ismini yazmaktansa, nehir olarak söz etmek sanırım daha uygun olacaktır. Yani, yazı içinde nehir kelimesi kullandığımda, bu nehirden söz etmek istediğimi bilmelisiniz.

Bu nehir yüzlerce yıl öncesinden bölgenin yapısını etkileyen bir durumdadır. Romalılar bu nehre: “Betis” ve Araplar ise “Betik Vahd-Al-Khabir” ismini vermişlerdir. Yani, biraz önce söylediğim gibi, bu nehir, şehrin tarihinde önemli bir rol üstlenmiştir.

Şehir

Atlas okyanusundan 88 km. içeridedir. Başkent Madrid şehrinin 550 km. güneybatısındadır.

Yüzlerce yıl boyunca, farklı kültürel katmanların (Roma, Vizigot, Berberi, Gotik, Rönesans, Barok gibi) birbiri üzerine oturması nedeniyle, farklı tarihi alanlarda, farklı tarzlar oluşmuştur.

Ama yine de son derece derli-toplu görünür. Bu alanlar birbirlerine yürüme mesafesindedir.

Evet: Sevilla şehri, İspanya iç savaşının devam ettiği 1936-1939 yılları arasındaki süreçte, sürekli olarak milliyetçilerin elinde kaldığından ve bölgede çatışma yaşanmadığından, şehirdeki birçok mimari yapı ve anıt ayakta kalarak günümüze sağlam olarak ulaşmıştır.

FLAMENKO


İspanya Sevilla Genel;  şehrinin en önemli özelliklerinden birisi de Flamenko kültürüdür. Çünkü, şehir, Flamenko dansının merkezidir. Ama bunun yanında, yine şehre özgü bir dans türü olan “Sevillano” yine bu bölgede yaygındır.

Flamenko dansı Sevilla şehrinde izlenir. Ancak: Flamenko seyredeceğiniz mekanı dikkatli seçmeniz gerekiyor. Çünkü, birçok bar-taverna tarzı mekanda Flamenko gösterileri sergileniyor ve masanızda içkinizi yudumlarken, gösteriyi izleme imkanı buluyorsunuz.

Hatta: şehirdeki birçok Flamenko barı, giriş ücreti almazlar. İçkiye normalden biraz daha fazla ödemek suretiyle, girişi ücretsiz Flamenko barları bulmak mümkündür.

Ancak, İspanyollar gerçek Flamenko’nun böyle turistik hale getirilmesinden rahatsızdırlar. Ayrıca: Flamenko’yu sanat olarak yapan sanatçılar da, bu tür taverna-bar gibi yerlerde bulunmuyorlar.

Şehirde, Flamenko izleyebileceğiz yerler şunlar olabilir.


“Museo del Baile Flamenco” sanata adanmış ve her Cuma ve Cumartesi akşamları, ziyaretçilerine Flamenko dansları sunulan bir müzedir. Müze binası: 18’nci yüzyıldan kalmadır. Müzede: Flamenko sanat ve fotoğraf sergileri ve dans-gitar ve şarkı dersleri verilmektedir.

Flamenko izlemek isterseniz: “El Arenal” de düşünülebilir. Kültür Merkezi: gerçek Flamenko izlemek için en iyi noktalardan birisidir. Giriş ücretleri: öğrenciler ve çocuklar için 9 Euro, yetişkinler için: 13 Euro’dur.

Katedralin önünden kıvrılan “Alleyways” bölgesinde: Santa Maria la Blanca yakınlarında, Levies sokakta bulunan “La Carboneria” her gece, ücretsiz olarak Flamenko gösterileri sunmaktadır. Bence, tek adres burasıdır. Giriş ücretsizdir. İçecekler hesaplıdır. Gösteri: saat: 23.00 de başlıyor, 23.30 da kısa bir ara ve sonra yine başlayan gösteri, saat: 24.00’de biter.

Son olarak:

Şehirde Flamenko şovu izlemek isterseniz: “Casa de la Memorial de Al-Andulas” seçmelisiniz. Burası: Santa Cruz bölgesindeki bir kültür merkezidir ve çeşitli Flamenko yarışmalarında ödül kazanmış sanatçıları izlemek mümkündür.

Gösteriler: bir 18’nci yüzyıl Yahudi evinin arka bahçesinde yapılmaktadır. Konuklar için, sınırlı sayıda yer var ve gösteriler tiyatroda imiş gibi, sessizce izleniyor.

Fotoğraf: ancak gösterilerin sonunda, izin verildiğinde çekilebilmektedir. Bu gösterileri izleme ücreti, kişi başı 14 Euro’dur. Gitar, şarkı ve dansın ritim senfonisini bir arada yaşamak istiyorsanız, burayı tercih etmelisiniz.

 

SEVİLLA İNSANLARI


İspanya Sevilla Genel; Mitolojiye göre: tüm İspanyollar arasında, Endülüslüler hem en tutkunları ve hem de en tasasızlarıdır. Ancak, diğer Endülüs şehirleri gibi Sevilla’da, turizmden olumlu yönde etkilenmesinin yanında, çalışan bir şehir olarak bilinir.

Çünkü Endülüs bölgesinin başkentidir ve Güney İspanya’nın politik, idari ve hizmet merkezidir. Ayrıca, büyük bir Üniversiteye de sahiptir ki, bu üniversite şehrin kültürel yapısını büyük oranda etkiler.

Şehirde, gençler için başlıca yer: “Plaza del Salvador” meydanıdır. Gündüz saatlerinde de güzel olmasına rağmen, bu meydan esas olarak, her gece saat: 22.00’de dolar ve meydanda adım atacak yer bulunmaz.

Her milletten insan bulabileceğiniz meydanda, tanışmak için yanlarına gidip “hola” demeniz yetiyor. Bu arada: Sevilla şehrinde bildiğiniz gibi “İspanyolca” konuşuluyor ama diğer şehirlerdeki İspanyollar gibi, burada da, şehirliler “İngilizce” konuşmayı sevmiyorlar ve tercih etmiyorlar, kullanmıyorlar. Siz, bence birkaç kelime İspanyolca ve vücut dili kullanmalısınız.

Evet biraz önce söylediğim gibi, Sevillalı’lar, nehir kıyısında veya sokak ortalarında buluşurlar. Kısa sürede, köşe başlarında 100 kişi toplandığını görebilirsiniz.

Saat: gece yarısı 2-3’e kadar sokakta içki içilir ve sonra herkes kendi arkadaş gurubu ile kafasına göre bir bara veya diskoya gider. Zaten diskolar, her gece saat: 02.00’den sonra kalabalıklaşırlar.

Turistik olan restoran, bar ve diskolardan uzak durmak ve asıl İspanyol mekanlarına gitmek isterseniz: nehrin karşı tarafındaki “Triana” bölgesine gitmelisiniz. Çünkü, burası genelde çalışan kesimin oturduğu semttir. Asıl yerliler ile birlikte aynı tapas barlarına takılıp, aynı diskolara gidebilirsiniz.

 

HAVA DURUMU-SEVİLLA ŞEHRİNİ ZİYARET ZAMANI


Sevilla şehrine uygun bir mevsimde gitmeniz çok önemlidir.

Haziran-Eylül ayları arasındaki dönemde, sıcak güneş kendini gösterir. Hiç yağmur yağmaz. Temmuz-Ağustos ayları ise çok sıcaktır. Günlük sıcaklık 40 dereceyi geçer, gece ise 18 derece civarındadır.

İlk yağmurlar: Eylül sonu Ekim başında başlar. Kışın burayı ziyaret edecekseniz, gündüzün kazak ve akşam ceket yeterlidir.

Günlük sıcaklıkların aylara göre dağılımı şöyledir: Ocak:15-Şubat:18-Mart:21-Nisan:24-Mayıs:27-Haziran:32-Temmuz:36-Ağustos:38-Eylül:32-Ekim:26-Kasım:20-Aralık:16.

Sonuç olarak: Sevilla şehrine, özellikle Temmuz-Ağustos aylarında sakın gitmeyin, çünkü bir yandan sıcak öte yandan nem, insanı bunaltıyor.

Şehri en iyi ziyaret zamanı nedir?

Sevilla şehrini ziyaret etmek için en uygun zaman: İlkbahar dönemi ve özellikle “Nisan” ayıdır. Ama, şehri sakin bir zamanda ziyaret etmeyi düşünürseniz, bu kez “Nisan” ayında gitmemenizi öneririm.
Nisan ayı içinde, şehirde büyük kutlamalar gerçekleştirilir. Bu kutlamaların ilki: Semana Santa olarak bilinen “Kutsal Hafta” kutlamalarıdır. Ardından ise, Paskalya Pazarı kutlamaları yapılır.

Semana Santa kutlamalarında, nazarenos olarak isimlendirilen tövbekarlar: sivri başlıklı ve engizisyon cüppeli kıyafetleriyle, gece-gündüz mahalleler arasında dolaşırlar.

Bu bir haftalık kutlamaların ardından, şehirde “Feria de Abril” olarak isimlendirilen “Nisan Fuarı” düzenlenir. Bu fuar: şehir merkezinde, nehrin karşı kıyısında, bu amaç için ayrılmış olan fuar alanında gerçekleştirilir. Fırfırlı Flamenko elbiseleri giymiş kadınlar, toplu halde fuar alanına giderler. Siz de bu dönemde şehri ziyaret ediyorsanız, fuar alanına mutlaka gitmelisiniz.

 

ULAŞIM


İspanya Sevilla Genel; Evet, gelelim şehre ulaşmaya. Elbette şehre ulaşmanın çeşitli yolları var. Havayolu, tiren yolu ve karayolu.

 

SEVİLLA ULUSLAR ARASI HAVAALANI


Sevilla havaalanı, orta ölçekli bir havaalanıdır. Şehir merkezine, 25-30 dakika uzaklıktadır. Havaalanı ile şehir merkezi arasında, bir otobüs servisi bulunuyor. “Especial Aeropuerto” isimli bu otobüs servisi: havayolu ile şehre gelen ziyaretçilerin, 2.40 Euro’ya şehir merkezine ulaşımını sağlıyor.

Ama taksi kullanmak isterseniz, bunun maliyeti de, yaklaşık 18-21 Euro arasındadır. Ama, taksiler fazla bagajlar için 1-2 Euro fazladan talep edebilirler.

 

TREN ULAŞIMI


Sevilla şehrinde “Santa Justa” tren istasyonu var. Bu istasyon, şehir merkezinin doğu ucundadır. 1991 yılında tamamlanan istasyondan, hızlı trenler de hareket ediyorlar ve muhteşem bir hızla giden bu trenler İspanya ülkesinin birçok yerine kısa sürede ulaşımı sağlıyorlar.

Örneğin, bu hızlı trenler ile: Sevilla-Cordoba arasındaki uzaklık, 1 saatte alınabiliyor. Sevilla-Madrid arasındaki uzaklık ise, 3 saat civarındadır. Ancak, normal trenleri tercih ederseniz ki, bunlar da nispeten konforludur, Sevilla-Barselona arasındaki yolu, 11 saat civarında alabilirsiniz.

Sizler, yani ülkemizden bu şehri ziyarete gidecek ziyaretçiler, doğrudan uçak olmadığından büyük olasılıkla, İspanya’nın başka bir şehrine gidecek ve oradan, tren veya otobüs ile Sevilla şehrine ulaşacaksınız ki tren öneririm.

 

OTOBÜS ULAŞIMI

İspanya Sevilla Genel; İspanya ülkesinde, otobüs servisleri, inanılmaz dakik ve konforludur. Otobüsler düzenli olarak çalışacak şekilde planlanırlar.

Şehirde: nehir kıyısındaki “Plaza de Armas” bölgesinde otogar bulunuyor. Diğer otogar ise; Üniversite yakınlarında Santa Cruz semtinde “Prado de San Sebastian” otogarıdır.

Son olarak: Sevilla şehriyle birkaç şehir arasındaki otobüs yolculuklarının ne kadar zaman aldığından söz etmek istiyorum.

Sevilla-El Rocio arasındaki yolculuk: yaklaşık 35-50 dakika sürmektedir. Sevilla-Cordoba arasındaki yolculuk: 2 saat sürer. Sevilla-Granada arasındaki yolculuk: 3 saat ve Sevilla-Malaga arasındaki yolculuk: 1 saat civarında sürer.

Sevilla şehrinin yakınlardaki diğer şehirlere olan uzaklığını kilometre olarak da vermek istiyorum. Çünkü: araba kiralayarak buraya ulaşmak isteyenler olabilir.

Sevilla-Huelva arasındaki uzaklık; 91 km. Sevilla-Cadiz arasındaki uzaklık: 123 km. Sevilla-Malaga arasındaki uzaklık: 209 km. Sevilla-Cordoba arasındaki uzaklık: 143 km. Sevilla-Osasuna arasındaki uzaklık: 92 km. Sevilla-Carmona arasındaki uzaklık: 32 km. Sevilla-Camas arasındaki uzaklık: 5 km. Sevilla-Granada arasındaki uzaklık: 259 km. Sevilla-Almeria arasındaki uzaklık: 409 km. Sevilla-Estepa arasındaki uzaklık: 112 km.

İspanya Sevilla Genel

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

Sevilla, yürüyerek keşfetmek için ideal bir yerdir. Tarihi merkez: büyük oranda yayaların yürüyüşü için ayrılan, ideal dar ve dolambaçlı sokaklardan oluşur. Bu sokakları ve geçitleri dolaşmak, şehri tanımanın en iyi yoludur. Ama tek seçenek değildir. Sevilla şehrinde ulaşım için çeşitli alternatifler vardır.

OTOBÜS

Sevilla şehri, büyük bir toplu taşıma sistemine sahiptir. Otobüsler sık çalışır. Ancak, akşam saat 23.00’de normal seferler biter ve gece otobüsleri çalışmaya başlar. Gece otobüsleri, gece saat: 02.00’ye kadar çalışırlar, ancak farklı güzergahlar kullanırlar.

Otobüsler için: şehir içindeki bir çok haber standında satılan otobüs biniş kartı ( bu kartın ismi: Bonobus ) satın alabilirsiniz. Doldurulabilir özellik taşıyan bu kartlar, (depozito) 1.5 Euro dur ve her bir otobüs binişi: 1.30 Euro’dur.

Turistlere yönelik olarak kullanılan: 3 günlük sınırsız seyahat imkanı sunan kart için 10 Euro ödemeniz gerekir.

Evet, şehrin tarihi merkezine ulaşmanın en hızlı ve etkili yolu, otobüstür.

 

METRO

Sevilla şehir metrosu; 2009 yılında hizmete girmiştir. Metro şehir içinde, 18 km. boyunca, ters “U” şeklinde dolanıyor. Metro: her gün saat: 06.30 ile 23.00 arasında çalışmaktadır. Cuma ve Cumartesi günleri ise, metro, gece saat: 02.00’ye kadar çalışmaktadır.

Ancak özellikle akşam saatlerinde metro istasyonlarında gasp olaylarına karşı tedbirli olmanızı öneririm. Özellikle sakin istasyonlar tehlikelidir.
Metro biletleri: her biniş için 1.30 Euro’dur.

 

TAKSİ

Şehir içinde, taksilere kolayca ulaşabilirsiniz. Çoğu kişi, hız ve rahatlık için, geceleri taksi kullanmayı tercih ederler. Taksilerin tepesinde lisans numarası yazılıdır.
Evet, şehirde, merkezdeki cadde ve meydanlarda rahatlıkla taksi bulabilirsiniz. Ayrıca, otelde iseniz telefon ile de taksi çağırılabilir.

 

BİLETLER

İspanya Sevilla Genel; Şehir içi ulaşım araçlarını kullanmak için, toplu taşıma kartı türü kartlar da satın alabilirsiniz.

Örneğin: “Sevilla Kart” olabilir. Bu kart ile birlikte, bir de Sevilla şehir haritası verilmektedir. Bu kart: 1 günlük 50 Euro, 2 günlük 60 Euro ve 3 günlük 65 Euro’dur.

Bu kartı: turizm ofislerinden, havaalanı, tren istasyonu, seyahat acenteleri, ulusal ve uluslar arası tur operatörlerinden satın alabilirsiniz.

Bu fiyatları görünce şaşırmamak mümkün değil. Ama: bu kart ile: Real Alcazar’da rehberli gezi, gezi otobüslerinde sınırsız kullanım, tekne gezintisi, müze ve anıtlar için ücretsiz giriş, toplu taşıma araçlarında (tramvay hariç) sınırsız kullanım ücretsizdir.

Ayrıca, yine bu kart: gerek yetişkinler ve gerekse çocuklar için, şehir içindeki çeşitli restoranlar, dükkanlar, gösteri ve eğlence merkezlerinde önemli indirimler sağlamaktadır. Yani, en geniş kapsamlı kart budur.

 

BİSİKLET

Sevilla şehrinde, şehir gezisi için en uygun yollardan birisi de bisiklet kiralamaktır. Çünkü: şehrin her yerinde, otomatik bisiklet kiralama sistemi bulunmaktadır. Günlük: 10 Euro ödeyerek herhangi bir bisiklet kiralayabilirsiniz.

Eğer yalnızca 1 saat bisiklet kullanacaksanız: 1 Euro ödemelisiniz. Fazladan kullandığınız her saat için: ilaveten 2 Euro ödemeniz gerekir.

Evet, Sevilla bisiklet severler için bir cennettir. Çünkü: bisiklet yolları, tüm şehri kaplıyor.

İspanya Sevilla Genel

TARİHİ

Sevilla şehri: MÖ.2’nci yüzyılda, Romalılar tarafından inşa edilmiştir.

Bu dönemde, şehir “Baetica” eyaletinin bir şehri, yani “Hispalis” olarak bilinmektedir. Öte yandan, efsaneye göre: Sevilla şehri “Hercules” tarafından kurulmuş ve kökeni “Tartessian” medeniyetine kadar gitmektedir.

461 yılında, Romalılar zayıflayınca, şehir, Vandallar ve Vizigotlar tarafından ele geçirilir.

711 yılında ise: bu kez, bölgede Müslüman orduları görülür. Kuzey Afrikadan gelen Endülüs Emevileri şehri alırlar.
Bu dönemde: gerek Abbasi hanedanı ve gerekse Murabit ve Muvahhid dönemlerinde, şehir, bir ticaret ve kültür merkezi haline gelir. Muvahhidler döneminde, başkent olarak seçilir.

1248 yılına gelindiğinde: şehir, Kastilya kralı Fernando III tarafından ele geçirilir. Çünkü: Kastilya kraliçesi İsabella ile Aragonlu Ferdinand evlendiğinde: o döneme kadar dağınık durumda olan krallıklar birleştirilir, İspanyollar tüm topraklarını geri alırlar.

Bölgede:

Müslüman yönetimine son verilince, çok sayıda Magripli ve Yahudi, şehirden sürülürler. Bu durum: şehir ekonomisine büyük darbe vurur.

Takip eden süreçte ise: Kristof Kolomb, İspanya kraliçesi İsabella’dan aldığı destek ile, yola çıkıp Hindistan’a varmak yerine tesadüfen Amerika kıtasını bulur. Yeni kıtadan taşınan tüm zenginliklerin İspanya’ya akıtılmasında Sevilla çok önemli bir merkez ve zengin bir liman kenti olur.

İspanya ve Yeni Dünya arasındaki ticareti düzenlemek üzere, 1503 yılında, şehirde, Ticaret Odası kurulur. Bu durum, yaklaşık 200 yıl boyunca devam eder. Şehirdeki darphanede, Yeni Dünyadan gelen altın ve gümüş kullanılarak, bol miktarda para basılır.

1588 yılında, şehir 150 binlere varan nüfusu ile, İspanya ülkesinin en kalabalık ve zengin şehirlerinden biri olarak önem kazanır.

Ancak, bu zenginlik uzun sürmez. Çünkü, bu zenginlik, sömürgelerden sağlanan kazançlara dayanmaktadır. Sömürge imparatorluğu: 17’nci yüzyılda sarsılmaya başlayınca, ticarette gerileme görülür. Ancak, yine de kültürel yapı gelişimini sürdürür.

İspanyolların övünç kaynağı olan; ressam Velazquez, Zurbaran, Murillo ve heykeltıraş Montanes ve şair Herrera gibi sanatçılar, bu şehirden yetişirler. Hatta: Cervantes isimli yazarın, tüm dünyada en fazla okur tarafından okunan eseri olan “Don Kişot” u, Sevilla hapishanesinde tasarladığı bilinmektedir.

18’nci yüzyıla gelindiğinde: şehirde, sınırlı ekonomik kalkınma sağlanır.

19’ncu yüzyıldaki Fransız istilası, devrimler ve iç savaş: tüm gelişimleri durdurur. 1847 yılında ilk kez yapılan “Nisan Panayırı”, 1929 yılında yapılan “İber-Amerika sergisi” sonucu, şehirde yeniden canlanma yaşanır. Liman genişler, sanayi ve ticaret yatırımları artar. Özellikle: 1992 yılında, şehirde düzenlenen “Expo 92” dünya fuarı: şehirdeki alt yapının tamamen düzenlenmesini ve restore edilmesini sağlayarak, gelişimin hızlanmasını sağlamıştır.

EĞLENCE-GECE HAYATI


Sevilla şehrinde çok sayıda bar bulunmaktadır. Katedral çevresinde: ideal ve sessiz barlar ve kafeteryalar bulunmaktadır.

Özellikle: yaz aylarında “Isla Cartuja” bölgesine gidip, İspanyol gece hayatını görebilirsiniz. Çünkü, burada çok sayıda açık hava diskoteği bulunuyor. Özellikle yaz günlerinde aşırı sıcak nedeniyle kapalı yerlere girmek mümkün değildir.

Santa Cruz semti ve Argote de Molina sokağı: gecenin ilk saatlerindeki eğlenceler için önerilir.

Betis ve Yonca sokakları: buralarda gece boyunca çeşitli etkinlikler düzenlenen bar ve diskolar bulunur.

Julio Cesar ve Adriano sokakları: buralarda da eğlencenin doruğa çıktığı bar ve kulüpler bulunmaktadır.

Evet, diğer eğlence mekanları şunlardır

Los Gallos


Plaza de Santa Cruz bölgesindedir. Flamenko dünyasının yıldızlarını burada görebilirsiniz.

Tablaos de Flamenko


Flamenko gösterilerinin ağırlıklı olduğu bir mekandır.

El Patio Sevillano


Paseo de Cristobal Colon bölgesindedir. Burada: Flamenko, klasik İspanyol dansı, İspanyolca şarkı ve bölgesel dans gösterileri izleyebilirsiniz.

 

NE SATIN ALINIR


Sevilla şehrinde: çok güzel eserler bulabilirsiniz. Özellikle: tabak ve İspanyol fayansları satın alabilirsiniz. Ayrıca: el sanatları, giyim, deri eşyalar, hediyelikler vb. satın alabilirsiniz. Gerek kendiniz ve gerekse yakınlarınız için hediyelik olarak: birçok alternatif bulunuyor.

Uygun fiyatlı hediyelik eşya satın almanız için önerebileceğim yer: San Esteban kilisesinin hemen yanında bulunan mekandır. Burada: yöreye özgü magnet ve anahtarlıkların fiyatları, 1.5 ile 2 Euro arasında değişmektedir.

Triana:

Burası, seramik pazarıdır. Burada bulunan satıcılardan, otantik fayans satın alabilirsiniz. Ayrıca: özel tasarım plakalar ve karolar da olabilir. Çünkü: bu bölgede çok sayıda fayans fabrikası bulunmaktadır. Bu bölgede, yani nehrin öte yanında: birkaç butik alanı da bulunuyor.

La Campana ve Tetuan ve Sierpes bölgelerinin çevrelerindeki tarihi merkezlerin sokaklarında bulup satın alabileceğiniz ürünler: seramik, gitar, Flamenko kostümleri, nakışlar.

Özellikle: Noel döneminde, şehir tam bir alışveriş yeri haline gelir, birçok fuarlar düzenlenir.

Bunun dışında: şehirde, tüm büyük uluslar arası ve İspanyol giyim markaları (örneğin: şehirde Zara’nın dört mağazası bulunmaktadır) bulup satın alabilirsiniz.

Katedral çevresindeki, Santa Cruz alanındaki dolambaçlı sokaklar ve geçitlerde: İspanyolca ve Endülüs temalı “t-şört” ve küçük kız çocukları için, ucuz “Flamenko elbiseleri” bulup satın alabilirsiniz.

Corte İngles, İspanya’da, Amerikan tarzı giysi satan mağazalar zinciridir.

Tüm bunların yanında, ikinci el bit pazarı görmek isterseniz: Plaza del Duque ve Plaza de la Magdalena bölgelerindeki açık hava pazarlarına gitmelisiniz. Buralarda: deri giysiler, takılar vs. bulabilirsiniz.

Şehrin geleneksel açık hava alışveriş pazarı ise, Perşembe günleri “Feria” sokakta kurulur. Eğer antika meraklısı iseniz, burada antika eşya bulup satın alabilirsiniz.

Diğer alışveriş mekanları olarak ise: özellikle “Cabeza del Rey Don Pedro” caddesi ve bitişik sokaklarında, antika dükkanları ve çağdaş sanat resimleri satılan galeriler bulmak mümkündür. Antika fuarı: her yıl, yılda bir kez olmak üzere “Plaza de Armas” tren istasyonunun yanında düzenleniyormuş.

 

ALIŞVERİŞ YERLERİ

Bershka


Genç nesil arasında popülerdir.

 

Toro de Fuego


Hernando Colon bölgesindedir. Burada: çok sayıda ve zevkli “t-şört” bulup satın alabilirsiniz. Bunların baskı ve kumaş kalitesi yüksektir. Fiyatlar ise, muhtemelen 15-16 Euro civarındadır.

Blanco


İspanya ve Avrupa’daki genç kadınlar için popülerdir. Trendy ve özgür tasarımları, renkli ve rahat kıyafetleri: uygun fiyatlıdır.

El Corte İngles


Plaza del Duque bölgesindedir. Ana binada, giyim ağırlıklı birkaç kat bulunuyor. Tarihi merkezin dışında ise, Nervion Plaza var. Bu mağaza zincirinde fiyatlar, pek uygun sayılmaz.

Massimo Dutti


Erkek ve kadın moda giyim mağazalar zinciridir. Tasarımları resmi ama oldukça şık ve kentsel, kozmopolit detayları ile mükemmel kumaşlar kullanılmaktadır.

Alışveriş denilince: şehirdeki birkaç süpermarketten de söz etmek istiyorum. Ancak, bunların “Pazar” günleri kapalı bulunduğunu unutmayın.

Mas ve Dia


Bu iki popüler market: El Corte İngles içindedir. Burada: birçok şeyi, ucuz fiyatla bulup satın alabilirsiniz. Ayrıca: Dia markette: bir sürü, kendine ait indirimli markaların ürünlerini bulmak mümkündür.

 

Torre Sevilla AVM-Centro Comercial Bonito

Alışveriş merkezinden ayrı, binanın 19 katını kaplayan bir otel var. Açık hava alışveriş merkezidir. Dikkat burada Prime Mark mağazası bulunuyor.

 

Lagoh Sevilla:

Çok büyük bir alışveriş merkezidir. Zara ve HM gibi büyük markaların mağazaları, süper büyük bir Prime Mark var. Primor kozmetik ve parfüm mağazası var. Ancak satılan parfümler orijinal değilmiş. Her türden dükkan, her türlü yiyecek yiyebileceğiniz restoran ve tüm alışveriş merkezini çevreleyen bir göl var. İskele tipi teras bulunuyor.

 

El Duque, Sierpes, Tetuan:

Burası bir yaya bölgesidir. Büyük moda ve aksesuar markalarının yerleri, Sevilla şehir merkezindedir. Alışveriş merkezi: kuyumcular, büyük ulusal ve uluslararası mağazalar, estetik ve güzellik mağazaları, Mango, Zara, HM, Stradivarius, Mary Puz, Calzedonia, Bershka, Massimo Dutti, Sephora, Yves Rocher gibi kozmetik ve telefon satış mağazaları var.

 

Nervion, Triano, Los Remedios:

Nervion: Merkeze tramvay ve metro ile bağlantılıdır İhtiyacınız olan her şeyi bulabileceğiniz çok uluslu büyük markalara ve alışveriş merkezlerine sahiptir. Mağazalar: Luis Montoto ve Lus de Morales gibi caddelerde yoğunlaşır. 

Triana: Seramikler ve Triana pazarının lezzetleri bulunur.

Los Remedios: Bu semtte, özellikle yayalara ayrılmış, Calle Asuncion da birçok moda ve aksesuar mağazası vardır. Ayrıca mobilya ve dekor ürünleri satılmaktadır. 

 

İspanya Sevilla Genel

NE YENİR-NE İÇİLİR


Sevilla şehrinde, musluk suyu kullanılabilmektedir. En başta bunu belirttikten sonra, gelelim, şehrin en önemli yiyecek kültürüne.

Sevilla şehrinde “tapas” iyi bilinir ve hatta tapas’ın doğduğu yer olarak bilinir. Tabii bunun sonucunda, bu şehirde, yüzlerce tapas çeşidi bulmak mümkündür.

Tapas’ın yanında ekmek verilmiyor. Kraker benzeri bir yiyecek gelebilir, fakat onun içinde ayrı para ödemeniz gerekir. Kişi başına ortalama 2-3 Euro ödeyerek lezzetli bir tapas yiyebilirsiniz.

Şehir merkezinde, katedral çevresinde, birçok harika tapas yiyebileceğiniz yerler bulunmaktadır. Bunun dışında: güzel tapas yemeniz için önerebileceğim yerler: Plaza Cristo de Burgos bölgesinde bulunan “Taberna Coloniales” dir.

Bölümleri büyük ve yiyecekleri çok iyi olan bu mekan, rahat bir yerdir. Buraya yolunuz düşerse, ev yapımı tatlılardan tatmayı unutmayın.
Yine tapas yenebilecek güzel yerlere öneriler:

Santa Cruz bölgesinde: Buralarda, çok sayıda lezzetli tapas bulabileceğiniz yerler var. Örnek olarak: Bar Giralda, Modesto, Las Terasa, Casa Robles.

Triana bölgesinde: El Kiosco de las Flores, Bodeguita Sanlucar de, Casa Cuesta olabilir.

Santa Catalina bölgesinde: El Rinconcillo, El Bacalao, Quitapesares.

Favori tapas türleri ise şunlardır


1. Tortilla espanola-patatesli omlet,
2. Pulpo gallgeo-ahtapot galiçya,
3. Aceıtunas-zeytinli,
4. Patatas bravas-baharatlı patates,
5. Quesso manchego-koyun sütü peynirli.

Castilleja ve yakınındaki kasabada ise: tortes, kek, tatlılar ve özellikle ekmek tatlısı, pestinos ve ganotes gibi ev yapımı tatlılar bulup tadabilirsiniz.

 

YEMEK KÜLTÜRÜ-YEMEK MEKANLARI


Sevilla şehrinin en ünlü yemekleri: Flamenko yumurta, börekler, sote, enginar, Fried-Balık dolmasıdır.

Tatlı olarak ise: özellikle şehir manastırında yapılmış enfes tatlıları tatmanızı öneririm. San Laendro bölgesinde: şekerlendirilmiş yumurta sarısı tatlısı deneyin.

Evet, Sevilla şehrinin tipik yemeklerini tatmak için en uygun yer: tarihi merkez ve nehrin öte yanı, Triana bölgesidir.

Eğer sıcak yaz aylarında Sevilla şehrine giderseniz: çok lezzetli ve serinletici “Gazpacho” yani “ağırlıklı olarak domates ile yapılan soğuk çorba” tatmanızı özellikle öneririm.

 

NE İÇİLİR

Sangria:

Tarihi 2000 yıl önce, Romalılar İber yarımadasından geçtiler ve yol boyunca üzüm bağları diktiler. O zamanlar su içmek için güvensiz kabul edildiğinden, herhangi bir bakteriyi öldürmek için alkolle takviye edilmesi yaygındı.

İlk Sangria, muhtemelen şarap, su, bitki ve baharat karışımlarıyla sulandırılmıştır. Günümüz Sangriasında ise, genellikle meyve ve diğer alkolleri içeren bir şarap kokteylidir. Ancak karmaşık bir içecektir ve birçok insan içinde ne olması gerektiği konusunda farklı fikirler üretirler.

 

Cerveza-Bira

Damıtılmış alkollü bir içecektir. Arpa taneleri veya fermente edilmiş nişasta içeren diğer tahıllardan yapılır. Maya ile sudan ibarettir. Genellikle sarı altın renginde, siyaha ve kırmızımsı kahverengiye kadar değişik tonlarda, kehribar rengine sahiptir. Alkol derecesi, yüzde 3-9 arasındadır.

RESTORANLAR


Sevillalılar büyük restoranların müdavimleri değildirler. Yine de şehirde, tüm İspanyol Endülüs spesiyallerinin sunulduğu restoranlar bulabilirsiniz.

Arenal bölgesinde: kızarmış balık mekanları bulunuyor.

Şehirdeki restoranların mutfakları, genellikle akşam saat: 20.30’dan önce açılmazlar. Yani, yemek saatinizi buna göre ayarlamalısınız.

Yemek mekanları hakkındaki önerilerim

Rodilla


Öğle yemeği için burayı önerebilirim. Çünkü, burada tapas tipinde sandviçler var. Bu sandviç yanında, taze sıkılmış meyve suları ve harika kahve “Con Leche” tadabilirsiniz. Evet, Rodilla: ucuz ve aynı zamanda büyük bir seçenek olabilir.

Los Coloniales


Şehirdeki en ünlü restoranlardan biridir ve mutlaka gitmenizi öneririm.

El Cordobes


Alcazar yakınlarındaki “Santa Maria La Balanca” sokağındadır. İspanyanın en kaliteli yemeklerini, burada makul bir fiyata tadabilirsiniz. Özellikle: günün menüsünü (Menu del Dia) ve paella ve tortillo denemelisiniz.

Kafeler-Pastaneler

Sevilla şehrinde, birçok kafe ve pastane bulunuyor.
Katedralin karşısında: lezzetli çikolata ve kahve bulabileceğiniz “Cafe de İndias” bulunuyor. Burası: bir kahve dükkanıdır.

Caddedeki pastanede ise, çikolata satılıyor.

Evet: Cafe de İndias, Starbucks ve diğer bayilikler: şehrin son zamanlarında sayılarını arttırmışlardır.

Ama yöreye has, zincir dışında bir kahve dükkanı arıyorsanız: Calle Sierpes sonundaki “La Campana” önerebilirim.

Santa Maria la Blanca caddesinde, çok hoş kafeler bulabilirsiniz. Bu cadde üzerinde, aynı zamanda bir şeyler yemek için uygun yerler de var ki, ben örneğin: külahta balık, churro, paella yemenizi öneririm. Bu cadde, gerçekten her bütçeye uygun yani uygun fiyatlı mekanlar içeriyor.

Evet, tüm bunların yanında, bir şeyler içmek isterseniz

Cerveceria la İnternacional


Burası: Plaza Nueva bölgesine bir dakika yürüyüş uzaklığında, Calle Barcelona’dadır. İspanya’nın en iyi “bira” dükkanıdır. Burada: 250’den fazla bira türü ve harika tapaslar tadabilirsiniz.

BARLAR


Tüm kentin sokaklarında, çeşitli lezzetleri tadabileceğiniz barlar bulunmaktadır. Bu barlarda, her türlü tapas bulabileceğiniz gibi, buraya has bir şarap türü olan “Rıoja” tadabilirsiniz.

Pedelquivir ve El Faro de Triano bölgelerinde, nehir kıyısında, güzel manzaralı barlar bulunmaktadır.

Yonca bölgesinde: yaz aylarında çok canlı açık hava barlar dizisi bulabilirsiniz.
Triana, Betis ve bunlara yakın sokaklarda: yine nehir manzaralı barlar görebilirsiniz.
La Macarena bölgesinde de birçok bar var.

 

ŞEHİRDE KUTLANAN FESTİVALLER


Endülüs bölgesinde tutku ile festivaller düzenlenmektedir. Sevilla şehri de, bu bölgenin başkenti olarak, en önemli kutlamalardan bazılarına ev sahipliği yapmaktadır.

Semena Santa (Paskalya Haftası)


Şehrin en ünlü kutlamasıdır. İlk olarak, 14’ncü yüzyılda kutlanmaya başlamıştır. Kutlamalar 7 gün sürer ve 57 tarikat kutlamalara katılır.

Paskalya sırasında: gerek Sevilla şehrinde ve gerekse İspanya’nın diğer birçok şehir ve kasabasında yapılan sokak geçit törenlerinde: bir “nazareno” ile karşılaşabilirsiniz.

Bunlar: kafalarına kukuleta takarlar ve cüppe giyerler. Bu kıyafetleri üzerine: İsa’nın çarmıha gerildiği sahneler görülen desenler vardır. Ayakları çıplaktır.

Kendilerine bando eşlik eder. Taşıdıkları “pasos” denilen tabut sehpası, zengin süslemeler ile süslenir. Ayrıca: ellerinde “bakire Meryem” heykelleri taşırlar. Böyle bir törene rastlayan yabancı ziyaretçiler, öncelikle ürkerler ve korkarlar.

Ancak, unutmamak gerekir ki, bu bir gelenektir ve uzun yıllardır sürdürülmektedir. Yazının başında da belirttiğim gibi, 14’ncü yüzyıldan bu yana sürdürülmektedir.

Evet, özellikle Amerika’daki “Ku Klax” klanından kopyalanan bu kostümler; bir anlamda, katılan şahısların Engizisyon kimliklerini saklamakta kullanılır.

Hatta çoğu kez, paçavralar içinde, çıplak ayaklı, insan boyundaki haçları taşıyan, zincire vurulmuş ve tövbekar olarak isimlendirilen bu insanların tören kıyafetleri ve hareket tarzları gerçekten korkunçtur.

Ama, biraz önce söylediğim gibi, bu törenler, şehirdeki erkekler, kadınlar ve hatta çocukların katıldığı bir mahalle etkinliğidir.


Biraz da bu geçit törenlerinin yapılışından söz etmek istiyorum:

Geçit törenlerine katılanlar, kendi yerel kiliselerinden-katedrale kadar olan yolda, sokak ve caddeleri takip ederler. Ancak, kiliseleri, katedrale ne kadar uzaksa, yürüyüş o kadar uzun sürer ve bazen 12 saate kadar sürdüğü bile görülür.

Bu yürüyüş sırasında, özellikle “tabut sehpaları” çok ağır olabilmektedir. Bu yüzden, taşıyıcılar sürekli değişir ve ağırlığı dengelemek için, sallanarak yürürler.

Tören yürüyüşü ve katılanlar her ne kadar korkutucu olsalar da, özellikle haftanın zirvesi olan “Aziz Cuma” sabahında, tam bir kutlama havası hakim olur.

Törenin en haşmetli bölümü ise, bu Cuma günü öncesinde, Perşembe günü yapılır. Biraz önce söylediğim gibi, törenin zirve anı: Cuma günü, saat: 18.00 civarında, katedrale ulaşılan andır.

Bu anda: mücevherlerle süslü elbiseler içinde, çiçeklerle süslenmiş ve mumlarla aydınlatılmış tabut sehpası üzerinde taşınan “Bakire Meryem” görüldüğünde, törene katılanlar muhteşem etkilenirler, evet inanılmaz bir mistik ortam yaratılıyor.

Eğer bu geçit törenini izlemek isterseniz, törene hürmeten “şort” ve “tişört” giymemeniz istenir. Turizm ofisleri “hermandad alayı” olarak isimlendirilen tören geçit alayının rotasını ve zaman çizelgesini, her şehir ve kasaba için ayrı ayrı yayınlar.

Feria de Abril (Nisan Fuarı)

Sevilla şehrinde portakal ağaçları çiçeklendiğinde kutlamalar başlar. Fuar, ilk olarak bir tarım ve hayvancılık fuarı olarak 19’ncu yüzyıl ortalarında kutlanmaya başlamıştır. Esas amacı: Endülüs bölgesinin kırsal kesimindeki bir kutlamadır.

Kutlamalar sırasında; şehir ışıklandırılır, küçük fenerler tanzim edilir. Şehrin erkekleri: renkli elbiseler, kısa ceketler ve botlar giyerler. Şehrin kadınları ise, yine yöresel kıyafetler giyerler.

İspanya Sevilla Genel

KISA BİR ŞEHİR TURU İÇİN ÖNCELİK ÖNERİLERİM

Şehirde, elbette kalacağınız zaman önemli ama, bence durumunuz uygunsa yürüyerek veya bisiklet kiralayarak gezmenizi öneririm.

Katedralin bulunduğu “Avenida de la Constitucion” bitiminde bulunan “Plaza Nueva” ve “Plaza de San Fransısco” bölgeleri, Sevilla şehrinin en canlı yerleridir. Şehir hayatını görmek isterseniz, bu meydanlara zaman ayırmalısınız.

Hatta: “La Macerana” meydanındaki Parlamento binasının önündeki çimlere, siz de Sevillalılar gibi bir süre oturup mola verebilirsiniz.

Triana köprüsünden geçin, ama eşsiz mimariye sahip “Alamillo” yu da mutlaka görün. Triana bölgesinde: “Betic” caddesinde mutlaka bir tur atın.

Eski şehir yani tarihi merkez bölümünde. “Plaza Alfaffa” meydanı mutlaka hoşunuza gidecektir. Oradan katedrale dönmeye çalışırken ara sokaklara dalın ve kaybolun.

“Alameda de Hercules” bölgesini gezin.

Sevilla gezilecek yerler için yazım.

 

İspanya Jerez de la Frontera

İspanya Jerez de la Frontera

Jerez mükemmel bir Endülüs şehridir. Endülüs döneminde şehrin ismi: Şeriş.

Şehir: Fino (sek) şehrinin vatanıdır.

Gitano Flamenko kültüründe Sevilla’dan sonra ikinci sırada gelir ve bugün halen boğa güreşi arenalarında varlığını sürdüren, at üstünde boğa güreşinin doğduğu yerdir.

Ilıman üzüm bağlarından elde edilen üzümlerden üretilen sertleştirilmiş sek beyaz şarapları Jerez’i Endülüs’ün lider konumundaki üç şeri üreticisi şehrinden biri haline getirmiştir. Şeri ticareti hanedanlarını da son derece zenginleştirmiştir.

Bu zenginlik, şehrin merkezindeki anıtlar ve büyük evlerde yansıtılmaktadır. Ancak, 1990 yılında, şarap krizinden sonra, şehirde sanayi tabanının genişletilmesi için arayışlara girilmiştir. Yine de, 2012 yılı itibarı ile Time Dergisinde verilen bir habere göre: İspanya’nın en borçlu şehri olarak seçilmiştir.

Bunun dışında, bölgede sığır yetiştiriciliği ve at yetiştiriciliği önem kazanmaktadır.

Jerez şehri bölgesinde: Subtropikal Akdeniz iklimi egemendir ve buna bağlı olarak: kışlar çok hafif ve yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak geçer. Yıllık ortalama sıcaklık 24 derece civarındadır.

Bununla birlikte şehir merkezi ziyaretçilerine birkaç mimari harika da sunmaktadır.

İspanya Jerez de la Frontera

TARİHİ

Jerez bölgesinde Fenikelilerden bu yana insan yerleşimi vardır. Romalılar buraya Xeres, Magribilire Scheris ismini vermişlerdir. Her iki isim de Jerez den (İspanyolca Şeri) ve şeriden türetilmiştir.
Antik dönemde: günümüzdeki şehrin kırsal alanında, merkeze yaklaşık 11 km. uzaklıkta “Asta Regia” isimli ve Roma döneminde kurulmuş bir yerleşim yeri bulunmuştur. Şehir, Roma imparatorluğunun çöküşünden sonra Vizigotlar ve Vandallar tarafından işgal edilmiştir.

711 yılında, Araplar bölgeyi ele geçirirler. Muhavidder, 12 ve 13’ncü yüzyıllarda, Jerez savunma sistemini kurarlar ve eski şehir mevcut sokak düzeni ayarlanarak büyük bir gelişim gösterir.
1231 yılına gelindiğinde ise, Jerez Battle komutasındaki Hıristiyan askeri güçleri, şehri ele geçirirler.

1264 yılında Granada’nın fethi ve 1492 yılında Amerika’nın keşfi sonucunda: ticaret ve limanlara yakınlığı nedeniyle, şehir, Sevilla ve Cadiz’den sonra Endülüs bölgesinin en zengin şehirlerinden biri haline gelir.

Bu arada, 7’nci yüzyılda büyük bir sosyal, ekonomik ve siyasi çöküş olmasına rağmen, şehir gelişimini sürdürmüş ve özellikle şarap endüstrisi büyümüştür.

İspanya Jerez de la Frontera

AT FUARI

Şehirdeki Gonzales Hontoria Park içinde, her yıl Mayıs ayı içinde düzenlenmektedir. Fuar süresince: at binicileri: erkekler: geleneksel kısa ceketli takım elbiseler giyerken, kadınlar ise: Çingene elbiseleri giyerler.
Fuar süresince, ayrıca: sayısız sergiler, etkinlikler ve klasik at terbiyesi konusunda ulusal ve uluslar arası yarışmalar düzenlenir.

İspanya Jerez de la Frontera

ŞEHİRDE GEZİLECEK YERLER

İspanya Jerez de la Frontera

 

JEREZ DE LA FRONTERA ALCAZAR

Jerez şehrindeki “Alcazar” günümüzde bir park olarak kullanılmaktadır. Eski bir Magribi kalesi ve konutudur. 1931 yılında kültür mirası listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.
Buranın ilk yapılışının 11 nci yüzyıl olduğu düşünülüyor. 12’nci yüzyılda, Muvahidler tarafından yapılmış, yeni bir yapı ve konut ve ayrıca kale olarak kullanılmıştır.

Duvarları ile birlikte, çevresinin uzunluğu: 4000 metredir. İçinde bulunan sekizgen kule: Muvahhid mimari özellikleri taşımaktadır. Park içindeki cami: 1255 yılında kalenin Hıristiyanlar tarafından ele geçirilmesinin ardından kilise haline dönüştürülmüştür. Minare ise, çan kulesi yapılmıştır.

İspanya Jerez de la Frontera

LA PLAZA DE LA ASUNCİON

Şehrin en güzel anıtsal meydanlarının başında gelmektedir. Meydanda: Mudejar ve Neoklasik mimari tarzda anıtlar bulunmaktadır. Hatta, üç farklı stil kullanıldığından, şehirdeki en harmonik karelerden biri olarak değerlendirilir.
Bu meydanda: eski Town Hall, Rönesans Town Hall ve San Dionisio, Gotik-Mudejar kilisesi bulunmaktadır.

İspanya Jerez de la Frontera

İspanya Jerez de la Frontera

JEREZ DE LA FRONTERA KATEDRALİ

Aynı zamanda “San Salvador Katedrali” de denir. 17’nci yüzyılda inşa edilmiştir. Mimari görünüm gotik tarzı yansıtmaktadır.

İspanya Jerez de la Frontera

JEREZ DE LA FRONTERA CHARTERHOUSE

Şehirde, bir manastırın içindedir. Mimari açıdan geç gotik özellikler göstermektedir. 17’nci yüzyılda tamamlanan yapı: İspanyol hükümeti tarafından, bir tarihi sanat anıtı olarak tescil edilmiştir.
Yapı: 1667 yılında neredeyse tamamen yenilenmiştir. 1810 yılına gelindiğinde ise, Peninsula savaşı sonucunda Fransız işgalciler tarafından kışla olarak kullanılmıştır. Bu dönemde çok hasar gören yapının büyük bölümü yıkılır. Keşişler, işgal bitiminde Cadiz şehrinden buraya döndüklerinde, tamamen ıssız bir manastır ile karşılaşırlar.
Takip eden süreçte: manastır restore edilmiş ve devlet koruması altına alınmıştır.

İspanya Jerez de la Frontera

JEREZ DE LA FRONTERA KİLİSESİ-SAN MARCOS

Gotik kilise yapısı: İspanya hükümeti tarafından kültür mirası kabul edilerek koruma altına alınmıştır. Kilise: 1264 yılında, şehri ele geçiren Kastilya kralı Alfonso tarafından yaptırılmıştır. Hatta, daha önce burada mevcut bir caminin üzerine yaptırıldığı söylenmektedir.

MUSEO ARQUEOLOGİCO MUNİCİPAL

Burası bir arkeoloji müzesidir. 18’nci yüzyıldan kalma bir binada bulunmaktadır.
Müzede: varlıklı kişiler tarafından bağışlanan koleksiyonlar birleştirilerek, 1873 yılından bu yana bulundurulmaktadır. Müze binası ise, 1935 yılında ziyarete açılmıştır. Koleksiyon içinde: son derece nadir olan “Korinth kask” bulunmaktadır ki, müzenin prestij eseridir, mutlaka görün. Bu kask: şehrin nehir tarafındaki “Guadaleta” bölgesinde bulunmuştur. Müzede ayrıca Roma seramikleri ve diğer buluntular sergilenmektedir.

İspanya Jerez de la Frontera Binicilik Okulu

REAL ESCUELA ANDALUZA DE ARTE ECUESTRE-BİNİCİLİK KRALİYET SANAT OKULU

Burada: Endülüs atı, klasik gelenekler korunarak, binicilik yarışmalarına hazırlanmaktadırlar. Okul: Avusturya-Viyana şehrinde bulunan binicilik okuluna benzemektedir. Burada, turistler için gösteriler yapılıyor.
Yapı: 19’ncu yüzyılın güzel bir mimarisi örneğidir.
Yalnızca Kraliyet Okulu arkasında bulunan “Horse Carriage Museum” ve Kraliyet okulunu ziyaret etmek için bilet satın alırsanız, müzeyi görebilir, görkemli arabaları izleyebilirsiniz.
Ayrıca, Perşembe sabahları okul atlarının binicileriyle klasik müzik eşliğinde yaptıkları gösteriyi izleyebilirsiniz.

İspanya Jerez de la Frontera

İspanya Jerez de la Frontera

CİRCUİTO DE JEREZ

Şehir merkezinin yakınlarındaki bu alan: bir yarış pistidir ve uzunluğu 4428 metredir. İspanyol mühendis Manuel Medina Lara tarafından yapılmıştır. 1985 yılında hizmete açılmıştır. Burada: Formula yarışları yapılmaktadır. Bu tarzda: İspanya Grand Prix, Avrupa Grand Prix ve İspanyol Motosiklet Grand Prix yarışları düzenlenmektedir. Ancak: yarış pistinin nispeten merkezi yerlere uzak konumu nedeniyle, Formula (F1) yarışları, 1991 yılından itibaren Barselona şehrine taşınmıştır. Zaten, 1997 yılında da, yarış sonundaki podyum kutlamaları sırasında Belediye Başkanının yarattığı bir kupa sunma skandalı sonucunda çıkan olay nedeniyle, geçici bir süre “Grand Prix” yarışları yasaklanmıştır.

İspanya Jerez de la Frontera

WİNE CELLARS

Jerez şehri yöresinde: Sherry ve Brandy üretilmektedir. Her iki ürün de, Solera ve Criadera olarak bilinen geleneksel yaşlanma yani bekletme işlemine tabii tutulmaktadır. Bu bekletmelerin yapıldığı, Jerez şarap mahzenleri: kiremit çatılı, yüksek ve geniş, ferah yapılardır. Sabit bir sıcaklık ve nem ortamı sağlayacak şekilde tasarlanmışlardır.

İspanya Jerez de la Frontera

ST MİCHAEL KİLİSESİ

1484 yılında yapımına başlanan kilise: Barok ve gotik unsurları birleştiren, mükemmel bir yapıdır. Hatta: Endülüs Rönesans mimarisinin en başarılı dekore edilmiş yapısıdır. Yapı: 1931 yılında, İspanya hükümeti tarafından koruma altına alınmıştır.

İspanya Jerez de la Frontera

SANTO DOMİNGO CONVENT

Antik kent duvarlarının dışında bulunmaktadır. Kral Alfonso X tarafından, 1264 yılında inşaatına başlanmıştır. İnşaat: 18’nci yüzyılda bitirilir. Evet, manastır yapısı, muhteşem gotik unsurları göstermektedir.

CENTRO ANDALUZ DE FLANENCO

Burası: şehirdeki Flamenco kültürünü canlı tutmaya adanmış bir kütüphane, arşiv, müze ve okul olarak kullanılmaktadır. Çünkü: Jerez şehri: Sevilla ve Cadiz şehirlerinin ardından, Flamenco kültürünün en yaygın olduğu yer olarak öne çıkmaktadır.
Burada: özellikle yaz mevsiminde, Flamenco tarihi üzerine, bir saatlik görsel-işitsel sunum yapılır.