Nevşehir Derinkuyu Yeraltı Şehri

Nevşehir Derinkuyu Yeraltı Şehri

Nevşehir’e 20 km. uzaklıktadır.

1928 yılından sonra, su çıkarılan kuyuların çok derin olması nedeniyle, buraya Derinkuyu ismi verilmiş. İlçenin eski evlerinin altındaki mağaraların, bu yeraltı şehri ile bağlantılı olduğu düşünülüyor. Yani; İlçe, tamamen tüneller ile yer altından birbirine bağlantılı.

Kapadokya’daki sivil yaşamı en iyi yansıtan merkezler, yeraltı şehirleri. Bölgede; yeraltı şehirlerinin oluşmasındaki mantık ise, tamamen güvenlik. Kapadokya’nın kolay işlenebilen tüf arazisinin oyulması, kazılması ve yontulmasıyla meydana getirilmiş.

Dıştan belli olmayan, dar bir girişten giriliyor. Kentin katları, birbirine eğimli yada basamaklı dehlizlerle bağlanmış. En dikkati çeken unsur; tığraz denen, kocaman taş tekerlek gibi ve yeraltı şehirlerinin korunmasında kullanılan, kapı arkalarına yerleştirilmiş ve gerektiğinde kapıların kapatılmasını sağlayan taş kütleler. Duvarlarında, tarihlenmesine olanak verecek herhangi bir işaret yok.

Evet; Derinkuyu yeraltı şehri, Kaymaklı yeraltı şehrinden daha büyük. Burada; yeraltı yerleşmesini, savunma, havalandırma, üretim gibi unsurların bir arada yaşama katkısını görebilirsiniz. Büyüklük tam olarak bilinmemekte.

Günümüzde tespit edilen ölçüleri; 2500 metrekarelik alan içinde, 8 katlı (yalnız toplamda 12 veya 13 kat olduğu düşünülse de, ziyarete açık yani temizlenmiş olan 8 katı görülebiliyor) ve 85 metre derinliğe sahip, ancak 50 metre derinliğe kadar inilebiliyor. Bu ölçüleri ile, bölgenin en büyük yeraltı şehri.

İlk iki katta: mutfaklar, kiler, şarap depoları ve ağıl var.

Üç ve dördüncü katlarda: yaşama alanları, haç biçiminde büyük bir kilise, konferans salonu, misyonerler okulu, günah çıkarma yeri ve tüneller var. Bu tünellerin, çevredeki yeraltı şehirleriyle bağlantılı oldukları düşünülüyor.

Özellikle; üçüncü kattaki tünelin; 9 km. uzaklıktaki Kaymaklı yeraltı şehri ile bağlantılı olduğu sanılıyor. Bu tünelin boyutları; 2 metre genişliğinde ve 2 metre yüksekliğinde. Yani; yan yana 4 kişi yürüyebiliyor ve gerektiğinde hayvanların geçici içinde müsait boyutta.

Tarihin bu en eski metro sistemi, bu boyutlarıyla, sanırım hayvanlarla da ulaşımı sağlayabilecek şekilde düşünülmüş. Yani; yeraltı oluşumlarından bahsederken, yalnızca şehirler olarak değil, yeraltı yolları olarak da bahsetmek şart.

Dördüncü kat ve aşağısı; sığınma yerleri. Buradaki bazı odaların ise, zindan olarak kullanıldığı sanılıyor. Bu katlarda; taş kapılar, su kuyuları, sarnıç, su depoları, mezarlar ve havalandırma delikleri görülebilir. Toplamda, 52 havalandırma bacası var.