
Van-Hakkari kara yolu üzerinde bulunuyor. Ulaşımı özellikle kış aylarında çok zor bir yer. Çünkü: gerçekten deniz seviyesinden bayağı yüksek bir yerde kurulu bir yer.
ULAŞIM
Başkale ilçe merkezinin, il merkezi olan Van şehrine uzaklığı: 120 km.
TARİHİ
Yöredeki ilk yerleşim: Partlar tarafından kurulmuştur. MS.3.yüzyılda ise, Sasaniler ve 6.yüzyılda, Bizanslılar, yörede hakimiyeti ele geçirirler.
Bölge: 645 yılında Arap işgaline uğrar ve 1100’lü yıllarda ise, bu kez Sökmenlilere bağlanırlar.
1245 yılında Moğol saldırısı ve 1386 yılında Timur’un ardından, Karakoyunlular ve 16.yüzyıl başlarında Safeviler görülüyor.
16.yüzyıl başlarında, Kanuni Sultan Süleyman tarafından, yöre, Osmanlı topraklarına katılır. Yörenin “Albak” ve “Elbak” olarak kullanılan ismi, Cumhuriyet döneminden sonra “Başkale” olarak değiştirilir.
Bu arada: 1915 tarihinde, işgal yıllarında Ruslar tarafından yakılıp-yıkılan Başkale: 22 Nisan 1918 tarihinde işgalden kurtarılır.
GENEL
İlçe, İspiriz dağı eteklerinde kurulmuştur. İlçe topraklarının büyük bölümü, dağlık ve engebelidir.
İlçe merkezinin, denizden yüksekliği: 2400 metre. Buraya gittiğimde, bir gece kaldım ve rahatsızlık hissetmedim. Ama genelde, buraya ilk kez gelenlerin, rakım çok yüksek olması nedeniyle, tansiyon problemi yaşadıkları ve ilk anlarda rahatsız olduklarını duydum.
Gerçekten, ilçe merkezinin rakımı çok yüksek. Alışkın olmayanlar için, başlangıçta sıkıntı yaratabiliyor.
Yörenin iklimi sert. Biraz önce de sözünü ettiğim gibi, kış zor geçiyor. Karla kaplı gün sayısı: 140 gün.
İlçede yaşayanların resmi geçim kaynağı: hayvancılıktır. Özellikle: koyun yetiştiriciliği öne çıkmaktadır. Gerek iç ve gerekse dış pazara: canlı hayvan satılır.
GEZİLECEK YERLER

ST.BARTHOLOMEUS KİLİSESİ
İlçe merkezine bağlı, Albayrak köyündedir. Kesin olarak bilinmese de, 3.yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Ancak, günümüze ulaşan kısmı, 7.yüzyılda yapılmıştır.
Kilise yapısının: Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan Aziz Bartholomeus’a adanmıştır.
Batı cephesinin ortasındaki anıtsal girişi görülmeye değer. Yapının tamamında düzgün kesme taş kullanılmış.
Portal girintisinin alınlığında: iki süvarinin, birbirleriyle mücadelesi, kabartma olarak tasvir edilmiştir. Bunun üzerindeki alınlıkta da: Tanrı ve Melek tasvirleri var. Burada: Tanrı, 6 melek tarafından taşınan bir taht üzerinde oturur konumdadır.
Tanrının omuzlarında güvercinler ve ayaklarının altında ise aslan figürleri bulunmaktadır.
YAMAÇ KALESİ:
İlçe merkezine bağlı Yamaç (Kunin) köyünün 400 m batısında bulunan kale, kuzey-güney uzantılı kayalığın üst kısmı ve doğu yamaçlarında bulunur. Deniz seviyesinden 2148 m yüksekte bulunan kale, Van-Hakkari yolunun yaklaşık 2 km batısındadır.
Yamaç kalesi ve kaya mezarlarından ilk olarak I. Colemergi söz eder. Kalede yakın zamanda yapılan bilimsel çalışmalarda kalenin bir planı çıkarılmış, ayrıca kaya mezarlarından kolay ulaşılan iki odalı kaya mezarının planı yayınlanmıştır.
Kalede günümüzde, sur duvarları, kaya mezarları ve kayalığın üzerinde duvarlara ait olabilecek temel izleri kalmıştır. Sur duvarları kayalığın doğu yamacındadır. 78 X 28 m ölçülerindeki duvarlar batı yönünde kayalığa dayanmaktadır. Duvarların kalınlığı yaklaşık 2 m dir. Harçsız şekilde yapılmış duvarlar 0.50 – 0.60 m genişliğinde, destek duvarlarıyla güçlendirilmiştir.
Yamaç kalesinde kaya mezarları, kayalığın dik ve sarp kısmını oluşturan doğu kısmındadır. Burada bulunan iki kaya mezarından alt kısımdaki iki odalı mezara, girişin kuzey yönüne açılmış kaya basamaklarıyla ulaşılır. Mezar girişinin önünde Urartu kaya mezarlarının tipik özelliği olan platform oluşturulmuştur. Bu platformun kuzeybatı duvarına açılmış dikdörtgen planlı kapı ile mezara girilir. Ana kapının iç kısmında, kapı aksamına ait olabilecek bazı izler mevcuttur. Mezarın birinci odası 4 x 2.64 m ölçülerinde dikdörtgen planlıdır. 2.45 m yüksekliğindeki odanın tavanı düzdür. Doğu duvarında pencere benzeri açıklık vardır.
Mezarın ikinci odasına ilk odanın batı duvarında bulunan kapıyla geçilir. Oda 3.40 x 3.60 m ölçülerindedir. Odanın kuzey ve güney duvarlarında ikişer niş bulunur. Batı duvarında ise dikdörtgen bir niş yapılmıştır.
Kaya mezarı II, yukarıda sözünü ettiğim mezarın üst kısmındadır. Kayalığın sarp yerinde olduğundan donanımsız girilmesi mümkün değildir. Mezara yakın zamanda Hakkari Dağcılık Federasyonundan bir gurup dağcı girmiştir. Onlardan alınan bilgiler ve çektikleri fotoğraflara göre mezar bir ana oda ve bu odadan ulaşılan üç ayrı odadan oluşmaktadır.
Yamaç kalesi, boyut olarak küçüklüğü, konum olarak izole bir yerde bulunması ve içerisinde kaya mezarı bulunması nedeniyle, aşiret merkezlerine benzemektedir. Bölgede günümüze kadar hiçbir Urartu yazıtı bulunmamıştır. Dolayısıyla bölgenin Urartu ordularının sefer yollarının uzağında son derece izole bir yerde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Kalenin içerisinde çok odalı kaya mezarı bulunması, kale sahiplerinin Urartu Krallığını tanıyan kişiler olduğunu gösterir. Bu durum Urartu kültürünün izole bölgelere kadar ulaştığını gösterebilir. Dolayısıyla Yamaç kalesi bölgede siyasi gücü olan ve bir şekilde krallıkla ilişki kuran yerel aşiret merkezlerinden birinin üssüdür.