Ankara Next Level Alışveriş Merkezi

Ankara Next Level Alışveriş Merkezi

Ankara’da bulunan onlarca alışveriş merkezi arasında bir konuda farklılıkları olduğunu belirterek öne çıkmak istiyorlar. Farklılık şu: burası yalnızca bir alışveriş merkezi değil, aynı zamanda ofis ve aynı zamanda rezidans olarak yapılmış.

Yani: insanlar burada gerek ofiste çalışma ortamı bulabilecekler, gerek Rezidans bölümünde günlük yaşamlarını sürdürecekler ve gerekse alışveriş bölümünde: alışverişlerini yapacaklar.

Düşününce ilginç geliyor. Ama: ben burada ofis veya rezidans edinmeyi veya daha doğrusu edinebilmeyi düşünmeden, düşünemeden (elbette ekonomik gereklilikler nedeniyle) burayı bir gezmek, görmek istedim.

Öyle ya: herkes burada ofis veya rezidans edinemez veya kiralayamazlar, ama herkesin buradan alışveriş yapmaya hakkı yok mu diye düşündüm,

Evet burası büyük olasılıkla belirli bir ekonomik gelir seviyesinin üstünde olmayanların burada, ne ofis edinebilmesi, ne rezidans edinebilmesi mümkün değil, bunları geçin alışveriş yapması da mümkün değil, çünkü burada marka satılıyor, ama yüksek fiyata satılıyor.

Böyle olunca elbette akla gelen şu: hani Avrupa’da bazı yerler hakkında da, şöyle yorumlar yapıyordum, benim yazıları okuyanlar hatırlayacaklardır: örneğin ……. şehrine gittiniz, ……. Sokağı veya caddeyi gördünüz, bu cadde/sokakta bulunan mağazalar marka ürünlerini çok yüksek ücretlerle, müşterilere sunuyorlar, gidin, görün alışveriş yapmasanız da, gidin-görün, bir dolanın diyorum.

Evet: işte, Ankara şehrimizin ülkemiz standartlarında en yüksek düzeyde bulunan Alışveriş Merkezlerinden biri olan “Next Level” alışveriş merkezini de, gidin-görün, alışveriş yapmasanız da bir kere de olsa gidin-görün.

Çünkü: sanırım Ankara’nın üst düzey ekonomik geliri olan şahısları için düzenlenen bu alışveriş merkezi: ne de olsa, birçok insan için istihdam sağlamış durumda.

Merak etmiyorum da değil: Ankara’nın üst düzey yaşam tarzını benimseyenler, sanırım marka alışverişlerini: İstanbul veya Avrupa’nın birçok şehirlerine rahatlıkla giderek yapmıyorlar mı?

Çünkü: bu alışveriş merkezinde gördüğüm birçok mağazanın, Avrupa’da orijinal satış yerleri var ve bunlara ulaşım o kadar rahat ki, artık ülkemizde belli bir kesim: sanırım alışveriş yapmayı düşündüğünde, uçağa atlıyor ve kısa sürede, İstanbul veya Avrupa’nın birçok ünlü alışveriş merkezlerine rahatlıkla ulaşabiliyor. Bu giriş bölümünden sonra: gelelim şehrimizin bu yeni alışveriş merkezi hakkında bilgiler vermeye.

Ankara Next Level Alışveriş Merkezi

YERİ

Yeri konusunda olumlu konuşmak pek mümkün değil. Ankara’yı tanıyanlar için: Söğütözü-Ulusoy Terminali-Vatan Bilgisayar ve hemen karşısındaki Hastanenin hemen arkası/yanı denebilir. Ankara’yı bilmeyenler için: Eskişehir-Konya devlet karayolları kesişim noktasında demek uygun. Nasıl ulaşabilirsiniz?

Buraya giden mutlaka toplu taşıtlar bulunmaktadır ancak ben kendi özel aracımla gittim. Bu nedenle: toplu taşım araçlarının hangisinin buraya nereden kalkıp, nasıl ulaştığını söylemek mümkün değil, ama bir şekilde: Söğütözü Ulusoy Terminali önü veya yakınlarında inerseniz, 150-200 metre yürüyerek buraya ulaşabilirsiniz.

OTOPARK

Alışveriş merkezi denilince, ilk olarak, elbette akla otopark geliyor.

Burada, yani Next Level alışveriş merkezinin otoparkında: kapalı otoparkında ücret alınmıyor. Kapalı otopark güzel, her araç park yerinde “kırmızı/yeşil” ışıklandırma yapılmış, araba varsa kırmızı, yoksa yeşil ışık yanıyor. Tepedeki bu ışıklara bakarak, boş araç park yeri bulmanız kolaylaştırılmış.

Güzel bir uygulama. Ayrıca: alışveriş merkezinde, arabanızı bıraktığınız yerin harf ve rakam kodunu mutlaka bir yerlere not etmenizi öneririm, sonuçta, dönüşte arabanızı uzunca bir süre aramak zorunda kalmayın. Otopark alanından alışveriş merkezine geçiş kolay ve pratik.

Evet: yine basında söylenenlere göre: buraya 500 milyon liralık bir yatırım yapılmış. Gerçekten büyük para, yani bu kadar para harcanmış ise, mutlaka diğerlerinden farklı bir şeyler olsa gerek diye düşünmemek mümkün değil.

Biraz sayısal bilgi vermek gerekirse: projenin arsa alanı: 20 bin metre karedir ve bu alanda, inşaat alanı 190 bin m. Karedir. Binada: büyüklükleri 98-158 metre kare arasında değişen 40 adet süit daire ve büyüklükleri: 148-248 metre kare arasında değişen 65 adet rezidans daire bulunuyormuş.

Ofis bölümünde ise: 30 kat ve 133 ofis bulunuyormuş. Ofis bölümünde: ayna efekti yaratan cephe tasarımı ilgi çekiyor. Rezidans binasında ise: cam cepheler ve teraslar öne çıkıyor. Yani: yapının özel peyzajı: 7.500 metre karelik bir bölüm oluşturuyor. 23 Ekim 2013 tarihinde açılışı yapılan, bu alışveriş merkezini, hep birlikte gezelim.

AÇILIŞ-KAPANIŞ SAATLERİ

Next Level: diğer alışveriş merkezleri gibi: saat: 10.00-22.00 arasında açık bulunuyor. Ancak: restoran ve kafeterya bölümlerinin olduğu Podyum Katının, hafta içi: 10.00-23.59 ve hafta sonu: 10.00-02.00 arasında açık bulunduğu belirtiliyor.

Hafta sonu, değişik bir kafeterya ortamı düşünenler için ilginç olabilir, elbette fiyatlar yani menü fiyatları önemli, denemek gerek.

Ankara Next Level Alışveriş Merkezi
Ankara Next Level Alışveriş Merkezi

 

ALIŞVERİŞ BÖLÜMÜ

Aslında: burası hakkında yazılanları okumadan: alışveriş merkezine girdiğimde, dikkatli gözlerle çevreyi incelerken: merkezin tavanında, camlı bölümde, suların bulunduğunu gördüm ve şaşırdım, acaba yağmur suyumu diyerek, ama sonradan incelediğimde, bu suların: bir konsept sonucu “şeffaf tabanlı süs havuzu” olarak yapıldığını öğrendim.

İlginç: geldi, çünkü: dünyanın birçok yerinde, birçok alışveriş merkezi gördüm, böylesini ilk kez görüyorum. Evet: tepenizde, camlı bir bölüm var, buranın gün ışığından yararlanılmak için yapıldığını düşündüm, ama aynı zamanda, burada sular bulunuyor, bu suları da, suyun hafif dalgalanması ve hareketi ile sezebiliyorsunuz.

Umarım, güneşli bir günde, güneş ışığının bu suyun içinden süzülerek, alışveriş merkezinin içinde gezen ziyaretçilerin üzerine değişik bir şekilde düşecektir, ilginç. Bunun dışında: oturma yerleri ilgimi çekti.

Katların bir bölümünde: gayet rahat ve konforlu koltuklardan oluşan, yuvarlak oturma bölümleri oluşturulmuş. Buraya oturunca, tüm yorgunluğun gideceği kesin, ama bu tertemiz koltuklar bir süre sonra, ne hale gelir bilinmez, bakalım bekleyip göreceğiz, ama şu an bu oturma bölümleri gayet rahat ve keyifli.

Bunun dışında: yani bu oturma bölümlerinin dışında ( 2 yerde bu oturma guruplarını gördüm) oturup dinlenebilmek için bir bank veya başkaca düzen yok. Bunların dışında oturup dinlenmek isteyenler, yakınlarını bekleyenler: bölümlerin ortasındaki boşluğun çevresindeki sert zemine oturarak zaman geçiriyorlar.

Temizlik: güzel, her katta temizlik görevlileri, ellerinde paspaslar ile yerleri temizliyorlar, temizlik konusunda hassas olduklarını düşünüyorum, gayet güzel.

145 tane olduğu söylenen alışveriş yerleri: evet, buranın konsepti “aranan her şeyin bulunabilmesi” tabii buna bakında: süpermarketten tutun, elektronik zincir markete ve birçok diğer alışveriş mekanlarına ulaşmak mümkün. Ama: alışveriş mekanlarının hemen hemen hepsi: dünya çapında ünlü zincir markaların şube mağazaları olarak dikkatimi çekti.

Hatta: burada bulunan 20 markanın, Türkiye’de ilk defa, Türk tüketicilere doğrudan ulaşacağı söyleniyor, ama elbette: yurt dışından ithal bu mağazaların sattığı ürünlerin fiyatları da yüksek, yani alışveriş yapacak veya yapmayı düşünenlerin, belli bir ekonomik seviyenin üstünde olmalarının gerektiği kesin.

Ankara Next Level Alışveriş Merkezi

 

YEMEK

Yemek bölümü: podyum katında: yine diğer alışveriş merkezlerinde olduğu gibi, Ankara ve dünyanın önemli zincir markalarının fast-food birimleriyle donatılmış.

Kafe-Restoran olarak da; önemli dünya marka zincirlerinin kafe-restoranlarını burada bulmak mümkün. Ama: ben, burayı ziyaret ettiğimde, üst katta: balkon bölümüne çıktım, sanırım burayı sigara içenler için ayırmışlar, ama aynı zamanda burada çay içmek ve aperatif bir şeyler yemek te mümkün, ancak: sigara içenler için ayrılmış bu bölümde, masalara sigara tablası konulmaması sanırım ilgililerin gözünden kaçmış önemli bir eksiklik, işin ilginç yanı, burada bir temizlik görevlisinin “a buraya sigara tablası konulmamış” demesi de ayrıca ilginç idi.

SİNEMA

Alışveriş merkezinde, kendine ait müstakil bölümde bir sinema bulunduğu söyleniyor ama ben göremedim. Görenlerin yorumlarını bekliyorum, burada okurlarla paylaşalım. Sanırım 3 bin m. karelik müstakil alanı bulunduğu söylenen sinema henüz açılmamış.

TUVALETLER

Burada, diğer alışveriş merkezlerinden farklı olarak: “Aile Tuvaleti” adı altında özel bölümler ayrılmış. Sanırım: buralar, özellikle çocuklu aileler tarafından kullanılacaktır. Yani: diğerlerinde görmedim, iyi düşünülmüş bir uygulama diyorum.

Diğer tuvaletlere gelince: gayet modern ve şık, lavabolar zarif yapılmış ve tuvaletler temiz, yenilikten mi olsa gerek, bilmiyorum, zamanla kullanıla kullanıla, bu temizlik duygusu devam eder mi zaman gösterecek, yoksa şu an için tuvaletler gayet temiz ve güzel.

Sonuç: değişik bir konsept, ofis ve rezidans bölümleri hakkında bir şeyler yazmam söz konusu değil, zaten okurlarım da sanırım o konularla pek ilgilenmezler, o konularla ilgilenenler bu satırları okumazlar. Benim veya okurlarımın büyük yoğunluğunun amacı: alışveriş ve sinema ve fast-food yerleri hakkında bilgi edinmek.

Alışveriş bölümünde, marka ürünler satılıyor, yani fiyatlar ucuz değil, mağazaların açılışından birkaç gün geçmesine rağmen “indirim” etiketleri konulmuş, galiba “önce arttırım, sonra indirim” mi olsa gerek, çünkü indirimli fiyatlar bile yüksek, takdir ziyaretçilerde. Sinemayı görmedim, görünce düşüncelerimi yazarım, fast-food bölümü de diğerlerinden çok farklı değil.

Bence buranın en büyük farkı: Ankara’nın ekonomik refah seviyesi yüksek kesimine gerek ofis, gerek rezidans ve gerekse alışveriş olarak hitap etmek, takdir ziyaretçilerin.

Ankara Abidinpaşa

Ankara Abidinpaşa

Ankara’nın belli başlı semtlerinin geçmişten gelen, günümüzde pek bilinmeyen hikayelerini anlatmaya devam ediyoruz.

Ankara Hukuk Fakültesi ile Siyasal Bilgiler Fakültesinin arka taraflarını oluşturan yüksek yerlerin adı “Topraklık” idi.

İkinci kez, Ankara Valiliğine atanan Abidin Paşa: bu tepeye bir köşk yaptırdığında, Topraklığın bu bölümüne de “Abidinpaşa” adı verilmiş, Ankara’nın tanınmış işadamlarından ve bir dönem Kızılay 2’nci Başkanlığı yapmış olan Ahmet Hızat, Kemal Bağlum’a şu açıklamayı yapmıştır:

“Abidin Paşa’nın köşkünü, havadar olduğu nedeniyle Topraklık Mevkiine yaptırdığı, rivayetten ileri gitmez. Abidin Paşa’nın böyle uzak bir yerde kendisine köşk yaptırmasının gerçek sebebi, askerlerle iç içe bulunmak istememesinden kaynaklanırdı. Bunu eski ve yaşlı Ankaralıların hepsi bilir, ben de bunu babamdan duydum.”

Ahmet Hızal’ın belirttiği bu rivayet şudur: “Abidin Paşa kendisine bir köşk yaptırmaya karar verir. Rivayet ola ki, Ankara’nın dört tarafına yüksek yerlere ciğer astırmış, yıllardır kendi adıyla anılan tepelerdeki ciğerler en geç kokmuş ve bu tepelere 3 katlı köşkünü yaptırmıştır. Kanımızca bu tepelerin Elmadağ’a açık oluşu, havasının temiz ve serin tutmuştur.”

Abidin Paşa: Arnavutluk hanedanından Ahmet Dino’nun oğludur. Ressam Abidin Dino: Paşa’nın torunudur. Paşa hakkında en bilindik hikaye “konağın yerini seçmesiyle ilgili ciğer efsanesidir. Ancak Paşa’nın pek bilinmeyen en büyük özelliği Mevleviliği, çok dilliliğidir.

Mevlana’nın Mesnevi’sini çevirmeye kalkışmış, hatta ilk cildi şerhli olarak yayınlamıştır. Türkçe ve Arnavutçanın yanında, Arapça, Farsça, Fransızca bilirmiş ve Rumca şiirler yazarmış. Ankara’daki dokuz yıllık görev süresi sırasında, Elmadağ’dan su getirtmiş, en önemli icraatı budur. Taht-el Kale’de yani günümüzdeki “Hal’in” orada bu su, fiskiyelerle havalara fışkırtılırmış”

Evet, 2024 yılı başlarında aldığım bir habere göre, Ankara Çankaya Belediyesi bu tarihi köşkte bir müze açmış, ama yine duyduğuma göre giriş ücretleri oldukça yüksekmiş. Bir ara burayı ziyaret edip gezi yorumlarımı burada sizlerle paylaşacağım.

 Ankara Haymana hakkındaki gezi yazım için  Haymana

 

 

 

Ankara Cenabi Ahmet Paşa Cami

Ankara Cenabi Ahmet Paşa Cami

Ulus semtinde Ulucanlar caddesinde, Mimar Sinan meydanındadır.

Giriş kapısı üzerindeki yazıtta, Kanuni Sultan Süleyman döneminde, 1566 yılında, Anadolu Beyliği yapan, Cenabi Ahmet Paşa tarafından, Mimar Sinan’a yaptırıldığı yazılıdır. Klasik Osmanlı mimarisinin, Ankara’daki tek temsilcisidir.

Caminin pencereleri üzerindeki yazıtta: 1883 yılında, Abdülaziz Zadeeseyit El-Hac Ahmet ve 1887 yılında da, Ankara Valisi Ağabettin Paşa (1843-1908) tarafından, caminin onarımının yaptırıldığı yazılıdır.

Ankara Cenabi Ahmet Paşa Cami

Osmanlı mimarisinin, Ankara’da bulunan örneklerinden biridir. Ankara’nın en eski camilerinden biridir. 13.9 x 13.9 metre ebatlarında ve kare planlıdır. İbadet mekanı: merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Ankara’nın kesme taşından yapılmıştır. Son cemaat yeri: üç mermer sütunun taşıdığı, üç kubbe ile örtülüdür. Bunlardan, ortadaki kubbe: Osmanlı mimarisinde görüldüğü gibi, diğerlerinden daha yüksek ve geniştir.

Caminin giriş kapısı, beyaz mermer ve somakinlerin oluşturduğu stelaktitli bir bezeme ile süslenmiştir. İbadet mekanı, üç sıra halindeki, 32 pencere ile aydınlanır. Minber ve mihrap oldukça sadedir. Kubbenin iç kısmı ve etekleri, kalem işleriyle bezenmiştir.

Klasik Osmanlı mimarisinin tek kubbeli camilerinden olan, Cenabi Ahmet Paşa Cami’nin tamamı: kesme taştan yapılmıştır. Plan şemasında ve mekan konstrüksiyonunda, Sinan’ın cami mimarisine ve bilhassa tek kubbeli camilere getirdiği bir takım yenilikler gösterir. Meyilli bir arazi üzerine yapılmış olan eserin, kıble cephesi, kuzey cephe irtifatına göre daha fazladır.

Kuzey cephesindeki 4 mermer sütunlu ve 3 kubbeli son cemaat yeri, zeminden yüksekte olup, 3 büyük sivri kemerlidir. Mermer sütunlar üzerindeki sütun başlıkları, klasik Osmanlı sütun başlıkları halinde olup, büyük sivri kemerler, renkli taştan yapılarak, caminin cephe görüşü zenginleştirilmiştir.

Son cemaat yerinin orta kubbesi yanlardakilerden biraz daha geniş ve yüksektir. Sütunlar üzerindeki başlıklar, gergi demirleriyle birbirine bağlanmıştır. Orta kubbe, esas genişliğinden biraz daha az olduğundan, kubbe eteğinde kalan boşluklar, baklavalarla süslenmiştir. Yanlardaki küçük kubbelerin intikalleri ise pandantiflidir.

Son cemaat yerinin, orta bölümüne açılan, cümle kapısı, birbirine geçmiş geometrik şekillerle süslü taş bördürle çevrilmekte ve bir sıra palmetle nihayetlendirilmektedir. Portal nişinin iki yanını, 5 kenarlı ve üzerleri mukarnaslı iki yan niş süsler. Yay kemerli kapı üzerinde, Caminin 973. H. tarihli kitabesi var.

Portal nişinin üzeri, zengin stalaktifli olup, üstte sarkıt şeklinde 2 püskülle süslenmiştir. Kapının iki yanında, son cemaat yerine açılan, silmeli iki dikdörtgen pencere bulunuyor. Bu pencerelerin üzerleri, sivri kemer alınlıklı olup, pencereler arasına son cemaat yerinin mihrabiyeleri yerleştirilmiş.

İki kademe halinde yükselen, kesme taştan yapılmış beden duvarları üzerinde, pencereler sivri kemer alınlıklıdır.

Beden duvarları üzerindeki pencereler, doğu ve batı cephelerde, birinci sırada 5, kuzey ve güneyde 2’şerden 4 adettir. İkinci ve üçüncü sırada ise, kemerli ve içeri alçı şebekeli pencereler yer almaktadır.

Kare yılanın üzerinde yükselen kalın taş duvarlardan içte, köşelerdeki büyük tamponlarla kasnağa geçirilmekte olup, trompların içleri, tepe noktasında birleşen yivlerle donatılmıştır. Beden duvarları, trompları altında pahlı bir sitem, bütün kenarları dolaşır.

Kasnak altında, 8 küçük pandantiflerin üzerini çenber şeklinde ikinci bir silme çevirmektedir. Kubbe eteğinde küçük bir galeri yer almakta, kubbenin uzantısı şeklinde görülen kubbe kasnağında içleri alçı şebekeli ve renkli camlı 16 penceresi bulunmaktadır.

Kıble duvarı ortasında, beden duvarlarından hafif çıkıntı teşkil eden mihrabı, çok sade ve beyaz mermerden yapılmıştır. 5 kenarlı mihrap nişinin kademeli olarak daralmakta ve stalaktitlerle, niş köşe dolguları iki küçük rozetle süslenmektedir. Mihrap nişinin çevresi, iki sıra sade bordürle çevrilmekte ve mihrabın üst kenarında: bir sıra palmet yer almaktadır.

Mihrabın sağında, gene beyaz mermerden yapılmış minber bulunmaktadır. Mücessemliği yanında, Sinan’ın birçok eserinde görülen sadeliği ilk anda dikkati çekmektedir. Mutena bir sanat anlayışı içinde, kenar profillerden başka hiçbir dekoratif unsur göstermeyen minberin merdiven altı üçgen panosunun alt kısmı; küçük dikdörtgenler içine alınmış, 4 tane kırık sivri kemerli açıklıklarla ayrı bir güzellik kazandırılmış ve yeknesak görünüş yok edilmiştir. Hutbe yeri altında, iki açıklık bırakılmış olup, bunlardan alttaki sivri kemerli ve geçit teşkil etmekte, üstteki ise kırık sivri kemerli ve tezyini mahiyettedir.

Caminin kuzeybatı köşesinde, mermer sütunlu ve iki kat halinde teşkil olunmuş, müezzin mahfilinin, ikinci katının kenar korkulukları, ajurlu ve geometrik geçmeli olarak yapılmıştır. Caminin içi, alt sıra pencerelerin alınlıkları, ikinci sıra pencerelerin çevresi pandatifler ve kubbenin orta kısmı kalem işleriyle süslenmiştir.

Kubbe ortasında, orta göbekten çıkan ışınsal kollu motifler, kubbe eteğini çeviren bordüre kadar, kubbeyi adeta dilimlere ayırmaktadır. Kubbe eteğinde ve kasnaktaki pencerelerin çevresinde bulunan kalem işlerinde, mercan kırmızısı, lacivert, turuncu, sarı ve pek az yeşil renkler kullanılmıştır. Bu kalem işlerinde, sadece kubbe ortasındakiler orijinal olup, diğerleri sonraki tamirler esnasında yapılmıştır.

Orta göbek içerisinde, iç içe 5 bordür var. En ortadaki kırmızı bir zemin üzerine işlenmiş arabeskler bulunuyor. Bunu takiben, yan yana dizilmiş hatayilerden ikinci bir bordür ve en dışta, örgülü dar bordür, orta göbeği meydana getiriyor. Orta göbeğin çevresinde, uçları palmetli ışınlar, birer pencere atlayarak pencere üzerlerine kadar uzanıyor.

Örgülü küçük madalyonlar ve aralarındaki kartuşların teşkil ettiği ışınlar arası ikişer rozetle süslenmiştir. Caminin kıble yönündeki ikinci sıra pencereleri,renkli camlı altı şebekelerle kapatılmış olup, mihrabın tam üzerinde, yuvarlak bir alçı pencere bulunmaktadır.

TÜRBE: Caminin sol yanındaki küçük hazirede, Cenabi Ahmet Paşa’nın ve 18’nci yüzyıla ait “Azimi Türbesi” bulunmaktadır. Bu türbe de, 1566 yılında, Mimar Sinan tarafından yaptırılmıştır. 1813 ve 1940 yıllarında ise onarımı yapılmıştır.

Sekizgen bir planı olan türbe, Ankara kesme taşından yapılmıştır. Yer yer küfeki taşlardan da yararlanılmıştır. Kubbe, doğrudan doğruya kasnak olmadan, duvarlar üzerine oturtulmuştu. Türbe içinde, yalnızca Cenabi Ahmet Paşa’nın sandukası bulunmaktadır.

MİNARESİ

Son cemaatin, sağ tarafında, kesme taştan tek şerefeli, 16 köşeli minaresi bulunmaktadır. Kuzeybatı köşededir. Üst üste iki kademeli kaidesi ve kaideleri takiben renkli taştan üçgen satıhlara ayrılmış, papuç üzerinde yükselen minare gövdesi, 16 kenarlı olarak yapılmıştır. Beden duvarlarının her iki kademesi de silmelerle nihayetlendirilmektedir.