Kayseri Akkışla

Kayseri Akkışla

Akkışla, tarih meraklıları için bir hazine barındırıyor, bu hazine “Kululu Kalesi” buralara yolunuz düşerse, mutlaka Kululu kalesini ziyaret edin, tabii buradan çıkarılan bütün kalıntılar Kayseri Müzesinde sergileniyor, sonrasında Kayseri Müzesine de gitmeniz şart.

ULAŞIM

Akkışla, bağlı bulunduğu il merkezi olan Kayseri’ye 80 km uzaklıktadır. Akkışla, Sarıoğlan arası uzaklık: 21 km. Akkışla, Sivas arası uzaklık: 70 km.

TARİHİ

Yörenin ismi önceleri “Conalı” dır. Sonra “Kuzu güdenli” olarak değiştirilmiştir. Daha sonra ise kurulduğu yere göre kuzeydeki kayaların beyazlığından “Ak” ve kış aylarında hayvanların dışarıda kışlamasına müsait olması nedeniyle de “Kışla” kelimesi birleştirilmiş ve yöreye “Akkışla” ismi verilmiştir. 1954 yılında nahiye, 1987 yılında ilçe olmuştur.

Kayseri Akkışla

GENEL

İlçe il merkezi olan Kayseri ilinin doğusundadır. İlçenin doğusunda Hınzır dağı vardır. Bu dağlar, vadilerle yarılmıştır. İlçenin rakımı ortalama 1370 metredir. İlçe sınırlarından Acısu akarsuyu geçer ve Kızılırmak’a ulaşır.

İlçede, ova, göl ve gölet yoktur. Yörede karasal iklim hakimdir, buna göre yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı geçer.

Hakim bitki örtüsü bozkırdır. İlçe halkının büyük kısmı veya yakınları yurt dışında bulunmaktadır. Bu yüzden, her yıl Haziran ve Temmuz aylarında yurt dışında çalışanların buraya gelmesiyle ilçenin sosyal hayatı canlanır.

Kayseri Akkışla

GEZİLECEK YERLER

Kayseri Akkışla Kululu Kalesi

KULULU KALESİ

İlçe merkezine bağlı dağlık bir bölgededir. Kayseri’nin 78 km kuzey doğusundadır.

Kululu’yu çeviren dağlardan en yükseği, güneybatıda bulunan 1527 metre yükseklikteki “Kaletepe” denilen kayalık dağdır. Kaletepe: yumurta biçimindedir. Yaklaşık 100 metre uzunluğunda, 25 metre genişliğindedir. Güneyden kuzeye doğru hafifçe alçalır

Tabal harabeleri: Sitadelin üzerindeki ana kayaya kurulmuştur.

Sitadelin güney ucunda: MS 2’nci yüzyıla tarihlenen Tümülüs bulunur.

Kululu Kaletepe Stadelinde: 1967 yılında kazı ve yüzey araştırmaları yapılır.

Bilimsel çalışmalar sonucunda: yerleşkenin en erken Geç Hitit medeniyetine ait olduğu, sonrasında Helenistik ve Roma dönemlerinde de yoğun olarak iskan gördüğü anlaşılmıştır.

Geç Hitit dönemine ait yapı kalıntılarının büyük ölçüde, sonraki dönemlerde tahrip edilmiş olduğu görülür.

Kayseri Akkışla Kululu Kalesi

Kalenin kitabesi yoktur. Yani, ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı net olarak bilinmez.

Ancak günümüze kadar gelen duvar kalıntılarından kalenin Helenistik dönemde yani MÖ 33 ile MS 20 yılları arasında yapıldığı, daha sonra Romalılar tarafından da uzun süre kullanıldığı tahmin edilmektedir.

Bugün, kaleye ait bazı duvar kalıntılarından başka herhangi bir iz yoktur.

Kale çevresinde ise: Geç Hitit dönemine ait heykeller ve hiyeroglif yazılı kitabeler bulunmaktadır. Ayrıca: heykeller, çanak-çömlek, damga ve silindir mühürler gibi eserler bulunmuştur.

Bunlar, yörede Hitit döneminden itibaren yerleşim bulunduğunu kanıtlamaktadır. Hatta sarp kayalık üstünde kurulu olan kalede, hiyeroglifli yazıtlarla birlikte, bir sarayın varlığına işaret eden taştan oyulmuş çok sayıda insan, aslan ve sfenks yontusu bulunmuştur. Bunlardan ayakta duran 3 metre yüksekliğindeki bir erkek yontusu oldukça dikkat çekicidir.

Kayseri Akkışla Kululu Kalesi

Günümüzde Kayseri Müzesinde sergilenen bu yontu, tek bir andezit bloktan oyulmuştur. Büyük olasılıkla MÖ 8’nci yüzyılın ikinci yarısı ve daha çok da son çeyreğinde yaşamış olan Tabal kralının yontusudur.

Başsız olan figür, içte ayak bileklerine kadar inen, kısa kollu bir elbise ve bunun üstüne, kenarları koridorlu ve püsküllü bir manto giymiştir. Özellikle mantolarda kumaş kıvrımlarının belirtilmiş olması, yontu sanatında ilk kez karşılaşılan önemli bir yeniliktir. Kırık başın, Malatya ve İvriz yontularına benzer tarzda ve sakallı olduğu söylenebilir.

Kayseri Akkışla Kululu Kalesi

Yani: bu buluntular: bölgesel Tabal krallığı ile ilgilidir. Kalıntılara geçmeden önce, burada kurulan Tabal krallığından biraz söz etmekte yarar var. Tuzhisar kasabasının merkezinde halen kalıntıları bulunan hisar: MÖ 1200-800 yılları arasında Tabal krallığından kalma “gözetleme kulesidir.

Anadolu’da hüküm süren Etiler: MÖ 1200 yılında Medlerin ve Perslerin istilasına uğrar ve yıkılırlar. İstiladan sonra dağılan Etiler, Kululu köyünde Tabal krallığını kurarlar ve burayı kendilerine başkent yaparlar.

Bu krallık, 24 prenslik merkezinden oluşuyordu. Tabal krallığını, önemli merkezlerini istila ve saldırılardan haberdar etmek için, şehrin yakınına gözetleme kulesi yapmışlardır. Kasabadaki hisar kalıntısı, bu gözetleme kulelerinden birinin kalıntısıdır. Kule temelleri: köyün içinde Çatalpınar mevkiinde ve su deposu yanındadır.

Evet: Nevşehir, Niğde ve Kayseri civarına kadar genişleyen Tabal krallığının başkenti Kululu’dur. Tabal krallığı: MÖ 7’nci yüzyılın başlarında, İskit ve Kimmerlerin, Anadolu’yu istilası sırasında İskit ve Kimmerlere karışarak tarih sahnesinden silinmişlerdir. Bu Geç Hitit krallığının tarih sahnesinden silinmesiyle, Hiyeroglif yazı da unutulmuştur.

Kululu bölgesi; 1940 yılında Bünyan Kaymakamı bir teftiş sırasında Akkışla bucağına bağlı Alevkışla köyünde, Hacı Hüseyin oğlu Hacı’nın evinde hiyeroglifli anıtı (Kululu’da bulunan mezar stelleri; bulunma sırasına göre numaralandırılmıştır) görmesi ve müzeye yollaması ile tanımıştır.

1967 yılında, Kululu yerleşiminde ilk kazı çalışmaları yapılır. Geç Hitit, Helenistik ve Roma yapı katları bulunur. Kululu’da: Hiyeroglif yazılı anıtlar ve kurşun rulo levhalar, küçük heykeller ve sfenksler gibi ilginç buluntular ortaya çıkar.

Yaklaşık olarak MÖ 8’nci yüzyıla ait olup buluntular bugün Kayseri Müzesinde sergilenmektedir.

Kululu 1 Steli

1935 yılında bir evde bulunmuştur. Üç tarafı Luvi hiyeroglifleriyle yazılmıştır. 6 satırlık yazıt: kendini Tuwati’nin hizmetkarı olarak tanıtan Ruwa isimli bir kişiye aittir. Tuwati kralı Wasusarma’nın babasıdır. MÖ 8’nci yüzyıl ortalarında, hüküm sürmüştür.

Kululu 2 Steli

1945 yılında Kullulu’da Bossert tarafından bulunmuştur.

Bu stelin’de üç tarafında Luvi hiyeroglifleri vardır. MÖ 8’nci yüzyıl ortalarına tarihlenen stel, Panuni adında bir prense adanmış abidedir.

Kululu 3 Steli

1967 yılında Kululu’da bir evin duvarında kullanılmış olarak bulunmuştur. Üstü yuvarlatılmış kireçtaşından olan stelin ön ve sol yüzünde, 4 satırlık bir yazıt bulunur.

Kululu 4 Steli

1983 yılında bulunmuştur. Bir stelin üst parçasıdır ve her yüzünde yazıt vardır. Kululu 1 gibi, bu da Ruwa’ya ait bir mezar taşıdır ve Tuwati’nin hükümdarlık dönemi olan MÖ 8’nci yüzyıla aittir.

Kululu 5 Steli

1977 yılında Kayseri Müzesi tarafından, Kululu’lu bir köylüden satın alınmıştır. Üç yüzünde, 8 satırlık yazıt vardır. Bu yazıt, bazı yapıların inşaatına ait bir kitabedir. MÖ 8’nci yüzyıla tarihlenir. Yazıt: Çiftlik ve Kululu 2 stelleriyle benzerlik gösterir.

Kayseri Akkışla Uğurlu Kale ve Nekropol Alanı

UĞURLU KALE VE NEKROPOL ALANI

Kale ilçe merkezine bağlı Uğurlu köyünün yaklaşık 2 km doğusundadır.

Kale, savunma amaçlı olarak kayalık bir tepe üzerine inşa edilmiştir. İçerisinde ana kaya oyularak büyük bir sarnıç yapılmıştır. Kalenin çapı yaklaşık 125 metredir. Yüzeyde: Frig, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait seramik parçaları vardır. Kalenin yaklaşık 75 metre kuzeydoğusunda, tarım arazisi üzerinde bulunan yaklaşık 25 metrelik kayalık tepede yer yer bulunan basit kaya mezarları, kaçak kazılar sonucu açığa çıkarılmış ve tahrip edilmiştir.

AKKIŞLA MESCİT

İlçe merkezine bağlı Şen mahallesindedir.

Yapı: 1955 yılında yapılmıştır. Kare planlıdır, avlusuz ve minaresizdir. Yapının arka ve yan cepheleri çamur sıvalıdır. Girişi taş kemerlidir. Mescidin ahşap tavanının iki büyük ahşap kolon taşır, kırma çatışı kiremitlidir. 1990 yılında onarım görmüştür.

AKKIŞLA MERKEZ CAMİSİ

İlçe merkezine bağlı Cumhuriyet Mahallesindedir.

Cami dikdörtgen planlıdır. Mihraba dik, iki sıra ahşap sütun dizisiyle üç bölüme ayrılmıştır. Mihrap ve minber orijinal değildir. Sonradan seramikle kaplanmıştır. Camide mihrap yönünde iki, doğu ve batı yönünde iki olmak üzere, toplam dört mazgal pencere bulunur. Caminin kuzey yönünün üst katında, kadınlar mahfili vardır. Güneydoğu köşede, 1996 yılında yapılmış bir minare bulunur.

Kayseri Kocasinan hakkındaki gezi yazım için Kocasinan