Viyana Tarih

Viyana Tarih

İLK KURULUŞ

Viyana şehrinin ilk kuruluşu: MÖ.500 yıllarında, Galya bölgesinden göçen Keltler tarafından sağlanmıştır.

TAKİP EDEN DÖNEMLER

Roma imparatorluğu döneminde: doğu sınırlarını savunmak için buralara gelen Romalı askerler, garnizonlarını, günümüzdeki İç kentte “Hoher Markt” bölgesinde kurarlar.

MS.280 yılında, Roma İmparatoru Probus, Viyana ormanlarının eteklerinde üzüm bağları kurar ve gelecek nesillerin minnettarlığını kazanır. Zaten, günümüzde, buradaki yani Heiligenstand bölgesindeki bir sokağa, imparatorun ismi, yani “Probusgasse” sokağı ismi verilir.

Hun İmparatoru Atilla; 453 yılında, şehre yaklaşır. Fakat, şehri ele geçiremeden ölür. Daha sonraki 600 yıl boyunca: şehri işgal etmek için uğraşan kavimler şunlar: Gotlar, Franklar, Avarlar, Slavlar, Macarlar. Sonunda: Frank kralı şehirdeki Hıristiyanlara destek verir. Kentin ilk kilisesi: 740 yılında, Ruprechtskirche kurulur. Takip eden dönemde, iki kilise daha yapılır. Bunlar: Maria am Gestade ve Peterskirche kiliseleridir.

1156 yılında

Roma İmparatorluğu tarafından, Babenbergler’e, Avusturya Dukalığı bağışlanır. İlk dük: II. Heinrich Jasomirgott olur. Bu dük: hükümdarlık sarayını: günümüzdeki “Platz am Hof” civarında kurar. Böylece: Viyana’da “Altın Çağ” başlar. Sanat, ticaret ve işçilikte yaşanan büyük başarılar, birçok tüccarın buraya gelmesine neden olur.

Evet, tarihi süreci incelemeye devam ediyorum. Haçlılar tarih sahnesine çıktıklarında, Viyana, haçlılar tarafından yerleşim ve konaklama yeri olarak kullanılır. Kudüs şehrine giden rahipler: Schottenstift Manastırını kurarlar.

Viyana Tarih

1469 yılında, Viyana’nın piskoposluk olabilmesi için Roma’nın onayı alınır. 15.yüzyıl: tamamen sorunsuz geçer. Macarlar, 1485 yılında, beş yıl süreyle, şehri kuşatırlar. 1529 yılında ise, bu kez, Osmanlılar, Viyana şehrini kuşatırlar. 18 gün boyunca, kenti felce uğratırlar. Kenar mahalleler ele geçirilir. Ancak: İnere Stadt bölgesi, saldırılara dayanır ve Osmanlı kuvvetleri geri çekilmek zorunda kalırlar.

1577 yılında, şehirde

Protestan ibadeti yasaklanır. 1679 yılında, şiddetli bir veba salgını, şehri perişan eder. 1683 yılında, yeniden Osmanlı kuşatması görülür. Savoy Prensi Eugene: Osmanlılara karşı zafer kazanmasının ardından sahip olduğu servet ile: günümüzün ünlü “Belvedere Sarayı” nı yaptırır. Aslında: bir Fransız olan prens; Paris’te doğmasına rağmen, 1683 yılında, Osmanlılara karşı sürdürülen savaşa  destek vermek üzere, Viyana şehrine gelir. Sonraki, 30 yıl boyunca: Avusturyalıların yanında, gerek Osmanlılara ve gerekse Fransızlara karşı savaşır. 1697 yılında, Başkomutan olur.

Evet, takip eden süreçte

Viyana’da, bir imparatoriçe egemenliği ele geçirir. İmparatoriçe Maria Theresa. Bu şahıs: dindar, sıcak ve duygusal yapısı ile, şehirliler üzerinde etkili olur. Müzik başta olmak üzere, her türlü sanatın hamisi olur. Konserler ve operaların sergilenmesini sağlar. Dönemin etkili müzik ustaları: genç Joseph Haydn ve 6 yaşındaki Wolfgang Amadeus Mozart. Sonraki yıllarda: şehir, bu müzisyenler sayesinde, “Müziğin Şehri” olarak ün kazanır.

Daha sonra, imparatoriçenin oğlu II. Joseph başa geçer. Ancak: devrimci dalga hızla yayılmaktadır. Köylülerin, Protestanların ve Yahudilerin hayatlarının düzenlenmesi için, çeşitli reformlar yapılır. Ancak, yine de Fransızlarla aralarında çekişmeler bitmez. 1810 yılında, İmparator Franz, kızı Marie Louise’i, düşmanı Napoleon’a vermekten çekinmez. Bunun sonucunda, Viyanalılar huzurlu bir yaşama sahip olurlar.

1848 yılında: Viyana, Avrupa çapında yayılan bir devrim dalgasına kapılır. İmparator Ferdinand: tacı ve tahtı terk eder. Yerine, yeğeni Franz Joseph geçer. 1873 yılında, şehirde, “Dünya Fuarı” düzenlenir. Sigmund Freud, Üniversite de yüksek bir konuma getirilir. Adolf Hitler: ciddiyet eksikliğinden nefret edip, şehri terk eder.

1914-1918 yıllarında süregelen “Dünya Savaşı”: Viyana şehrini ekonomik ve sosyal bir yıkımla baş başa bırakır. Avusturya İmparatorluğu: Çekoslovakya, Macaristan, Polonya, Romanya ve Yugoslavya gibi ülkelerde bulunan bir kısım toprağını kaybeder.

13 Mart 1938 tarihinde, kendisini kurtarıcı olarak gören şehirliler tarafından, Hitler ve Nazi birliklerinin geçit töreni alkışlanmaktadır. Şehirde yaşayan 180 000 Yahudi için ise, bu bir ölüm sebebidir. Evet, Savaştan sonra, şehir 4 bölgeye ayrılır. İnere Stant: Amerikalılar, Ruslar, İngilizler ve Fransızlardan oluşan bir gurubun yönetimine bırakılır.

1955 yılında, Viyana şehrinin tarafsızlığı onaylanır. Şehirde: Uluslar arası Atom Enerjisi Kurumu ve OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) kurulur.

1995 yılında, Avusturya, Avrupa Birliğine girer. Şehir, böylece, bir kez daha Avrupa’da aktif rol oynamaya başlar.

İspanya Jean

İspanya Jean

Endülüs bölgesindeki belki de en az ilgi çeken yerlerden biridir. İspanyolca şehrin ismi “xaen” dir. Arapça ismi ise “jayyan” dır. Yani “kervanların kavşağı” dır.

İspanya Jean

Jean şehri: zeytin üretiminin merkezidir. Yörede, binlerce yıldır: “Olea Auropea” nın yani Avrupa zeytininin merkezidir. Öbür yandan: Dünyanın zeytinyağı başkenti olarak kabul edilir. Zeytinyağı: sivil halk tarafından “sıvı altın” olarak değerlendirilir.

İspanya Jean

ULAŞIM

Şehrin kendi havaalanı yoktur. En yakın havaalanı ise, 99 km. uzaklıkta, Granada şehrindedir.

NE YENİR

Jean bölgesinde büyük oranda zeytinyağı üretilmektedir. Jean eyaletinde yerel lezzetlerden tatmak isterseniz: “kavrulmuş ızgara veya güveç” yemelisiniz. Bunlar: kuzu, keçi, sığır ve domuz etinden yapılmaktadır.

JEAN ÜNİVERSİTESİ

Günümüzde, üniversite bünyesinde 20 bin civarında öğrenci eğitim görmektedir. Ayrıca, üniversitenin Erasmus programı bünyesindeki büyük orandaki yabancı öğrenci nüfusu ilgi çekmektedir.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIMI

Şehirde, 26 hatta ulaşım hizmeti veren otobüsler bulunmaktadır ve otobüsler sarı renkleriyle dikkat çekerler. Şehir içi ulaşımda ayrıca tramvay hatları kullanılmaktadır.

İspanya Jean

JEAN FİESTAS

Jean Kutsal Haftası kutlamaları, ülke içinde çok ünlüdür. İspanyanın her yerinden, bu kutlamaları ve insanların oluşturduğu alayı izlemek üzere, şehre ziyaretçiler gelir.

TARİH

Bölgede: Roma ve öncesi döneme ait: Yunanlı deniz tüccarlarıyla bağlantıyı ortaya koyan bir kısım bulgu ele geçirilmiştir.
Ancak: yöre, Mağribi döneminde “Andulus” yöresinin kilit merkeziyken, 1246 yılında, kral III. Fernando’nun ordusu tarafından yeniden düzenlenmiş ve yine de, takip eden dönemde büyük bir ekonomik düşüş yaşanmıştır.

1 Nisan 1938 tarihinde şehir, İspanyol iç savaşı sırasında, Naziler tarafından bombalanmıştır.

İspanya Jean

GEZİLECEK YERLER

SANTA CATALİNA KALESİ

Kale: 8’nci yüzyılda yapılan bir Magribi kalesinin büyütülüp genişletilmesiyle oluşturulmuştur. İlk yapılışı: Nasrid kralı İbn-el Ahmar dönemine rastlamaktadır.

Kalede: Hanibal kulesi olarak bilinen ve Kartacalı Hanibal tarafından yapıldığı söylenen bir yer var. Kastilya kralı Ferdinand III: 1246 yılında şehri ele geçirince, tepenin doğu ucunda bulunan yere yeni kale olarak isimlendirilen bir yapı başlatarak, kalenin mimari yapısında bir dönüşüm ve değişim başlatmıştır. Bu değişim: Alfonso X dönemine kadar sürdürülmüştür.

19’ncu yüzyıla gelindiğinde, Napolyon ile yapılan savaşta: kale: barut deposu, ahırlar, hastane, ofis, mutfak ve topçu platformu olarak kullanılmıştır. Tepenin üzerinde anıtsal olarak dikilmiş bir haç görülüyor. Haçın dibinde, kayaya oyulmuş bir şiir yazılıdır. Zaten şehrin bu görkemli kalesine ulaşmak isterseniz, yürüyerek 1.5 saat boyunca bir yokuşu tırmanmanız gerekiyor. Çünkü, kale şehrin tepelerinde bir kayalık üstüne yapılmıştır.

Günümüzde orijinal kaleden yalnızca, tepenin batı yönündeki birkaç kalıntı kalmıştır.
Evet, şehrin en muhteşem manzarasını buradan izleyebilirsiniz. Kale üzerindeki “Mirador de la Cruz” bölgesi, olağanüstü bir görüş noktasıdır. Alacakaranlıkta bakıldığında, kale yapısı, ufukta harika bir görüntü oluşturmaktadır.
Kale: günümüzde “Parador” oteli olarak kullanılmaktadır.

İspanya Jean
İspanya Jean

JEAN KATEDRALİ

Giriş ücretlidir, giriş ücreti, büyükler için 5 Euro, çocuklar için 1.5 Euro’dur.
Şehirde, Santa Maria meydanında bulunan katedral: İspanyol belediye binası ve piskoposluk sarayının hemen karşısındadır.
Katedral: 1249 yılında, burada bulunan bir caminin yıkılması üzerine: Ferdinand III emriyle aynı alana yapılmıştır. Ancak, 200 yıllık süreç içinde süren inşaat, zaman zaman duraklamış ve yeniden başlamıştır. Dolayısı ile, birçok mimar yapıda görev yapmışsa da en önemlileri mimar Andres de Vandelvira’dır.
Evet, katedralin büyük bölümü bu mimar zamanında yapılmış ve yapı, 1724 yılında kutsanmıştır. Yapının ön cephesindeki heykeller: Eufrasio Lopez de Rojas tarafından tasarlanmıştır. İç kısımda 17 şapel bulunmaktadır.
Yapının ikiz kulelerinin yüksekliği 60 metredir.
Katedralde ilginç bir kalıntı bulunmaktadır. Söylenenlere göre: İsa’nın yüzünü yıkarken, Saint Veronica tarafından kullanılan kutsal bir kap ve İsa’nın son olarak terini sildiği mendil burada bulunmaktadır. Bu dini eserler, katedral içindeki bir müzede sergilenmektedir.
Katedral yapısı, UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası” listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

İspanya Jean

MUSEO PROVİNCİAL DE BELLAS ARTES

Burası, şehrin güzel sanatlar müzesidir. Giriş ücretlidir, giriş ücreti 1.5 Euro’dur.
Müzede, İber bölgesinin nesnelerine ait dünyanın en iyi kalıcı sergilerinden biri sunulmaktadır. Aslında müze iki bölümden oluşmaktadır. Bir bölüm güzel sanatlara, diğer bölüm arkeolojiye ayrılmıştır.

Zemin katta. İspanya İber sanatının en önemli koleksiyonlarından biri bulunur. Bu koleksiyonda: doğu Akdeniz bölgesinin ithal nesneleri, heykeller, mezar hazineleri bulunmaktadır. Üst kat ise güzel sanatlara ayrılmıştır. Jean ilinin sanatçılarının eserleri yoğunluktadır.

Müzede, ayrıca: 14 ve 20’nci yüzyıllar arasındaki döneme ait heykel ve resimler bulunmaktadır. Ama, MÖ.5’nci yüzyıldan kalan heykel koleksiyonu muhteşemdir. Bu heykellerin oluşturduğu koleksiyon: 1970’li yıllarda tesadüfen bulunmuştur.

MONASTERİO SANTA CLARA

12’nci yüzyılda yapılmış bu manastır, hala rahipler tarafından iskan edilmektedir. Manastır, yalnızca kilisenin ibadet saatlerinde ziyarete açıktır.

İspanya Jean

PALACİO DE VİLLADOMPARDO-BANOS ARABES

Giriş ücretsizdir.
Burası: 16’ncı yüzyılda yapılmış bir malikanede bulunan, Popüler Sanat ve Gümrük Müzesidir. Saray: 1592 yılında, Peru eski valisi Fernando de Torres’in emriyle yapılmıştır.
Sarayın altında: 10’ncu yüzyılda yapılmış “Arap banyoları” gizlidir. Ama, İspanya’daki en iyi korunarak günümüze ulaşmış örneklerin başında gelir. Bu banyolar, muhtemelen önceden burada bulunan Roma banyolarının kalıntılarının üstüne kasten inşa edilmiştir. Çünkü: bölgedeki sıcak su kaynaklarından yararlanılmıştır.

Bu hamam: 1917 yılında, İspanya ülkesinin milli anıtı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Bunlara: “Ali banyoları” denilir. Şehrin en önemli tarihi kalıntılarıdır. Bu banyolar: yalnızca kişisel hijyen için değil, aynı zamanda sosyal hayat için de önemli yer tutmuştur. Kırmızı ve beyaz kemer, soğuk oda ve sıcak odalar ile mermer lobi bulunur. Yani, 4 farklı odada yapılandırılmıştır.

Odaların duvarları arasında, düzenlenen sıcak hava kanalları sistemi yoluyla ısı geçirilir. Sıcak odanın bitişiğinde, kazanlar bulunur. Odanın zeminindeki buhar ve sıcak hava: küçük tuğla sütunlar arasındaki sistem tarafından sirküle edilmektedir.

Evet, burayı ziyaret ederseniz, camla kaplı zemin üzerinde gezinerek, aşağıdaki kalıntıları rahatlıkla görebilirsiniz.

Saray bölümünde ise, 3 oda korunmaktadır. Bu odalarda, yukarıda sözünü ettiğim gibi, müze olarak kullanılmaktadır. Yapı, 1931 yılında İspanya ülkesi tarihsel anıtı olarak tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

SANTA DOMİNGO KRALİYET MANASTIRI

Jean Üniversitesinin merkezi olarak kullanılmaktadır. Etkileyici bir görünüm sunmaktadır.

ŞEHİR YAKINLARINDA GEZİLECEK YERLER

ALCALA REAL

Şehir merkezine 60 km. uzaklıktadır. Bu kale: 150 yıldır, Granada ve Kastilya krallıkları arasındaki sınırı belirlemiştir. Site: defansif konut veya dini amaçlar için farklı muhafazaları ile klasik bir Müslüman kenti modelini göstermektedir.
Buraya yolunuz düşerse, kale dışında görmenizi önereceğim yer: “Abbatial Priory kilise” sidir. Yapı, 1530 yılında yapılmıştır. Kasabanın eski sokaklarına doğru girerseniz: geleneksel mimari örnekleri yanı sıra, “Abbatial sarayı” nı görebilirsiniz.

PARQUE NATURAL DE CAZORLA

Burası, günümüzde Jean Eyaletinin beşte birini oluşturmaktadır. Geçmişte ise, General Franco ve arkadaşları, burayı gözde atış arazisi olarak kullanmışlardır.
Günümüzde, yine av sporuyla uğraşan kişiler tarafından burası ziyaret edilse de, bu özelliği pek yaygın olarak kullanılmıyor, yani av yapılmıyor.

İspanya Jerez de la Frontera

İspanya Jerez de la Frontera

Jerez mükemmel bir Endülüs şehridir. Endülüs döneminde şehrin ismi: Şeriş.

Şehir: Fino (sek) şehrinin vatanıdır.

Gitano Flamenko kültüründe Sevilla’dan sonra ikinci sırada gelir ve bugün halen boğa güreşi arenalarında varlığını sürdüren, at üstünde boğa güreşinin doğduğu yerdir.

Ilıman üzüm bağlarından elde edilen üzümlerden üretilen sertleştirilmiş sek beyaz şarapları Jerez’i Endülüs’ün lider konumundaki üç şeri üreticisi şehrinden biri haline getirmiştir. Şeri ticareti hanedanlarını da son derece zenginleştirmiştir.

Bu zenginlik, şehrin merkezindeki anıtlar ve büyük evlerde yansıtılmaktadır. Ancak, 1990 yılında, şarap krizinden sonra, şehirde sanayi tabanının genişletilmesi için arayışlara girilmiştir. Yine de, 2012 yılı itibarı ile Time Dergisinde verilen bir habere göre: İspanya’nın en borçlu şehri olarak seçilmiştir.

Bunun dışında, bölgede sığır yetiştiriciliği ve at yetiştiriciliği önem kazanmaktadır.

Jerez şehri bölgesinde: Subtropikal Akdeniz iklimi egemendir ve buna bağlı olarak: kışlar çok hafif ve yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak geçer. Yıllık ortalama sıcaklık 24 derece civarındadır.

Bununla birlikte şehir merkezi ziyaretçilerine birkaç mimari harika da sunmaktadır.

İspanya Jerez de la Frontera

TARİHİ

Jerez bölgesinde Fenikelilerden bu yana insan yerleşimi vardır. Romalılar buraya Xeres, Magribilire Scheris ismini vermişlerdir. Her iki isim de Jerez den (İspanyolca Şeri) ve şeriden türetilmiştir.
Antik dönemde: günümüzdeki şehrin kırsal alanında, merkeze yaklaşık 11 km. uzaklıkta “Asta Regia” isimli ve Roma döneminde kurulmuş bir yerleşim yeri bulunmuştur. Şehir, Roma imparatorluğunun çöküşünden sonra Vizigotlar ve Vandallar tarafından işgal edilmiştir.

711 yılında, Araplar bölgeyi ele geçirirler. Muhavidder, 12 ve 13’ncü yüzyıllarda, Jerez savunma sistemini kurarlar ve eski şehir mevcut sokak düzeni ayarlanarak büyük bir gelişim gösterir.
1231 yılına gelindiğinde ise, Jerez Battle komutasındaki Hıristiyan askeri güçleri, şehri ele geçirirler.

1264 yılında Granada’nın fethi ve 1492 yılında Amerika’nın keşfi sonucunda: ticaret ve limanlara yakınlığı nedeniyle, şehir, Sevilla ve Cadiz’den sonra Endülüs bölgesinin en zengin şehirlerinden biri haline gelir.

Bu arada, 7’nci yüzyılda büyük bir sosyal, ekonomik ve siyasi çöküş olmasına rağmen, şehir gelişimini sürdürmüş ve özellikle şarap endüstrisi büyümüştür.

İspanya Jerez de la Frontera

AT FUARI

Şehirdeki Gonzales Hontoria Park içinde, her yıl Mayıs ayı içinde düzenlenmektedir. Fuar süresince: at binicileri: erkekler: geleneksel kısa ceketli takım elbiseler giyerken, kadınlar ise: Çingene elbiseleri giyerler.
Fuar süresince, ayrıca: sayısız sergiler, etkinlikler ve klasik at terbiyesi konusunda ulusal ve uluslar arası yarışmalar düzenlenir.

İspanya Jerez de la Frontera

ŞEHİRDE GEZİLECEK YERLER

İspanya Jerez de la Frontera

 

JEREZ DE LA FRONTERA ALCAZAR

Jerez şehrindeki “Alcazar” günümüzde bir park olarak kullanılmaktadır. Eski bir Magribi kalesi ve konutudur. 1931 yılında kültür mirası listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.
Buranın ilk yapılışının 11 nci yüzyıl olduğu düşünülüyor. 12’nci yüzyılda, Muvahidler tarafından yapılmış, yeni bir yapı ve konut ve ayrıca kale olarak kullanılmıştır.

Duvarları ile birlikte, çevresinin uzunluğu: 4000 metredir. İçinde bulunan sekizgen kule: Muvahhid mimari özellikleri taşımaktadır. Park içindeki cami: 1255 yılında kalenin Hıristiyanlar tarafından ele geçirilmesinin ardından kilise haline dönüştürülmüştür. Minare ise, çan kulesi yapılmıştır.

İspanya Jerez de la Frontera

LA PLAZA DE LA ASUNCİON

Şehrin en güzel anıtsal meydanlarının başında gelmektedir. Meydanda: Mudejar ve Neoklasik mimari tarzda anıtlar bulunmaktadır. Hatta, üç farklı stil kullanıldığından, şehirdeki en harmonik karelerden biri olarak değerlendirilir.
Bu meydanda: eski Town Hall, Rönesans Town Hall ve San Dionisio, Gotik-Mudejar kilisesi bulunmaktadır.

İspanya Jerez de la Frontera
İspanya Jerez de la Frontera

JEREZ DE LA FRONTERA KATEDRALİ

Aynı zamanda “San Salvador Katedrali” de denir. 17’nci yüzyılda inşa edilmiştir. Mimari görünüm gotik tarzı yansıtmaktadır.

İspanya Jerez de la Frontera

JEREZ DE LA FRONTERA CHARTERHOUSE

Şehirde, bir manastırın içindedir. Mimari açıdan geç gotik özellikler göstermektedir. 17’nci yüzyılda tamamlanan yapı: İspanyol hükümeti tarafından, bir tarihi sanat anıtı olarak tescil edilmiştir.
Yapı: 1667 yılında neredeyse tamamen yenilenmiştir. 1810 yılına gelindiğinde ise, Peninsula savaşı sonucunda Fransız işgalciler tarafından kışla olarak kullanılmıştır. Bu dönemde çok hasar gören yapının büyük bölümü yıkılır. Keşişler, işgal bitiminde Cadiz şehrinden buraya döndüklerinde, tamamen ıssız bir manastır ile karşılaşırlar.
Takip eden süreçte: manastır restore edilmiş ve devlet koruması altına alınmıştır.

İspanya Jerez de la Frontera

JEREZ DE LA FRONTERA KİLİSESİ-SAN MARCOS

Gotik kilise yapısı: İspanya hükümeti tarafından kültür mirası kabul edilerek koruma altına alınmıştır. Kilise: 1264 yılında, şehri ele geçiren Kastilya kralı Alfonso tarafından yaptırılmıştır. Hatta, daha önce burada mevcut bir caminin üzerine yaptırıldığı söylenmektedir.

MUSEO ARQUEOLOGİCO MUNİCİPAL

Burası bir arkeoloji müzesidir. 18’nci yüzyıldan kalma bir binada bulunmaktadır.
Müzede: varlıklı kişiler tarafından bağışlanan koleksiyonlar birleştirilerek, 1873 yılından bu yana bulundurulmaktadır. Müze binası ise, 1935 yılında ziyarete açılmıştır. Koleksiyon içinde: son derece nadir olan “Korinth kask” bulunmaktadır ki, müzenin prestij eseridir, mutlaka görün. Bu kask: şehrin nehir tarafındaki “Guadaleta” bölgesinde bulunmuştur. Müzede ayrıca Roma seramikleri ve diğer buluntular sergilenmektedir.

İspanya Jerez de la Frontera Binicilik Okulu

REAL ESCUELA ANDALUZA DE ARTE ECUESTRE-BİNİCİLİK KRALİYET SANAT OKULU

Burada: Endülüs atı, klasik gelenekler korunarak, binicilik yarışmalarına hazırlanmaktadırlar. Okul: Avusturya-Viyana şehrinde bulunan binicilik okuluna benzemektedir. Burada, turistler için gösteriler yapılıyor.
Yapı: 19’ncu yüzyılın güzel bir mimarisi örneğidir.
Yalnızca Kraliyet Okulu arkasında bulunan “Horse Carriage Museum” ve Kraliyet okulunu ziyaret etmek için bilet satın alırsanız, müzeyi görebilir, görkemli arabaları izleyebilirsiniz.
Ayrıca, Perşembe sabahları okul atlarının binicileriyle klasik müzik eşliğinde yaptıkları gösteriyi izleyebilirsiniz.

İspanya Jerez de la Frontera
İspanya Jerez de la Frontera

CİRCUİTO DE JEREZ

Şehir merkezinin yakınlarındaki bu alan: bir yarış pistidir ve uzunluğu 4428 metredir. İspanyol mühendis Manuel Medina Lara tarafından yapılmıştır. 1985 yılında hizmete açılmıştır. Burada: Formula yarışları yapılmaktadır. Bu tarzda: İspanya Grand Prix, Avrupa Grand Prix ve İspanyol Motosiklet Grand Prix yarışları düzenlenmektedir. Ancak: yarış pistinin nispeten merkezi yerlere uzak konumu nedeniyle, Formula (F1) yarışları, 1991 yılından itibaren Barselona şehrine taşınmıştır. Zaten, 1997 yılında da, yarış sonundaki podyum kutlamaları sırasında Belediye Başkanının yarattığı bir kupa sunma skandalı sonucunda çıkan olay nedeniyle, geçici bir süre “Grand Prix” yarışları yasaklanmıştır.

İspanya Jerez de la Frontera

WİNE CELLARS

Jerez şehri yöresinde: Sherry ve Brandy üretilmektedir. Her iki ürün de, Solera ve Criadera olarak bilinen geleneksel yaşlanma yani bekletme işlemine tabii tutulmaktadır. Bu bekletmelerin yapıldığı, Jerez şarap mahzenleri: kiremit çatılı, yüksek ve geniş, ferah yapılardır. Sabit bir sıcaklık ve nem ortamı sağlayacak şekilde tasarlanmışlardır.

İspanya Jerez de la Frontera

ST MİCHAEL KİLİSESİ

1484 yılında yapımına başlanan kilise: Barok ve gotik unsurları birleştiren, mükemmel bir yapıdır. Hatta: Endülüs Rönesans mimarisinin en başarılı dekore edilmiş yapısıdır. Yapı: 1931 yılında, İspanya hükümeti tarafından koruma altına alınmıştır.

İspanya Jerez de la Frontera

SANTO DOMİNGO CONVENT

Antik kent duvarlarının dışında bulunmaktadır. Kral Alfonso X tarafından, 1264 yılında inşaatına başlanmıştır. İnşaat: 18’nci yüzyılda bitirilir. Evet, manastır yapısı, muhteşem gotik unsurları göstermektedir.

CENTRO ANDALUZ DE FLANENCO

Burası: şehirdeki Flamenco kültürünü canlı tutmaya adanmış bir kütüphane, arşiv, müze ve okul olarak kullanılmaktadır. Çünkü: Jerez şehri: Sevilla ve Cadiz şehirlerinin ardından, Flamenco kültürünün en yaygın olduğu yer olarak öne çıkmaktadır.
Burada: özellikle yaz mevsiminde, Flamenco tarihi üzerine, bir saatlik görsel-işitsel sunum yapılır.