Erzincan İliç

Erzincan İliç

Erzincan İliç: İl merkezine 116 km uzaklıktadır. İsmi Ermenice göl demek olan “liç” veya “lic” kelimesinden gelir.

Doğu Ekspresi burada mola vermektedir.

Tulum peyniri ile ünlüdür. Kısmen aracılık ta yapılmaktadır. İlçenin hemen yanı başında bir baraj bulunuyor. (Bağıştaş 1 Barajı)

İliç ilçesinin ismiyle ilgili bir gerçek olay var. Belediye eski başkanlarından İsmail Erarslan, ilçenin adını değiştirmek istemiştir. Sebebi ise oldukça ilginçtir. Refah Partili Başkan İliç’in adının Sovyetler Birliği Komünist Lideri Vladimir İlyiç Lenin’in kine benzemesinden rahatsız olmuştur. Erzincan’ın Refahiye, Kemaliye gibi ilçe isimlerini göstererek İliç’in isminin de “Hilaliye” olarak değiştirilmesini ister. Belediye Başkanı bu arzusunu yerine getiremeden, bir zabıta tarafından vurularak öldürülür.

İliç ilçesinin en önemli özelliklerinden birisi, ülkemizin ikinci en büyük altın madeni yataklarının burada olmasıdır. Bu altın madeni cevheri işletme hakkı, Kanadalı Alacer Gold ve Çalık Holding Ortaklığı isimli bir şirkette bulunmaktadır. Bu şirketin birçok Amerikalı ve Kanadalı çalışanı, ilçede arazi araçlarıyla dolaşmaktadır. Öte yandan, yakın geçmişte Kaz dağlarında olduğu gibi, burada da altın, siyanür yöntemiyle aranıyormuş, duyduğuma göre atık depolama alanları yani siyanür havuzları varmış, (Sabırlı köyüne 1 kilometreden daha yakın) doğa, tabiat bir yana, elbette buranın insanı, bu altın madeni nedeniyle ekonomik yönden oldukça ferahlamış durumda imiş. Nüfusa oranla dikkat çekici sayıda oteller bulunuyor. Evet, Kaz dağları’ndaki siyanürle altın aranması çok dikkat çekti, çünkü doğa katliamı yapıldı, burada belki doğa katliamı yapılmamış olabilir ama ileriye dönük olarak doğal kaynaklarla ilgili büyük sıkıntıların çıkacağı gerçektir. Özellikle, eğitim bir tepenin ortasında siyanürlü altın madeni ve hemen ovanın başlangıcında bir baraj inşaatı, bu barajın sularıyla sulanacak tarım ürünlerinin masamıza geldiğini düşünmek bile istemiyorum.

Neyse bizim işimiz turizm, gelelim ilçenin tarihi ve turistik mekanlarına.

TARİHİ

İlçe 1938 yılı öncesinde Kuruçay köyü olarak bilinen bir kasabaya bağlıydı. Fakat 1938 yılında demiryolu buradan geçince ilçe merkezi, İliç’e alınmıştır. İlk yerleşim yeri, Karataş Mahallesi olarak bilinen ilçenin üst kısımları olmasına rağmen, zamanla Karasu ırmağına doğru genişlemiştir.

 

GEZİLECEK YERLER

 

SAATLİ ÇEŞME

İlçenin en önemli tarihi eseridir. 1937 yılı yapımıdır. Bir zamanlar Behçet Kemal Çağlar şöyle söylemiştir “İliçte bir çeşme var, altından su, üstünden zaman akar gider”. Rivayet odur ki çeşmenin suyundan içen herkes er ya da geç birgün mutlaka İliç’e geri dönmektedir.

 

AYDINLIK KANYON

İliç ilçesinin kuzey doğusunda Atma köyünden ulaşılır. Burası halk arasında “Aydınlık kanyon” olarak isimlendirilir. Bölgeye İliç’ten tekne ile ulaşmak ve kanyonda tekne ile dolaşmak mümkündür. Kanyonda: Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılmış ama günümüzde kullanılmayan demiryolu tünelleri, köprüler, sarp kayalıklar ve uçurumlar vardır. Kanyonda tekne gezisi yanında yürüyüş te yapmak mümkündür. Atma köyünden itibaren tünellerin içinden, köprülerin üzerinden geçilerek bir yürüyüş yapılabilir.

 

KURUÇAY HÜKÜMET KONAĞI

Kuruçay, Kemaliye ilçesine bağlı bir bucak iken, 1938 yılında demiryolunun İliç ilçesinden geçmesiyle ilçe merkezi İliç’e taşınmış ve burası İliç’e bağlı bir köy konumuna gelmiştir. Kuruçay’da az da olsa Osmanlı dönemine ait eski tarihsel doku vardır. Eski hükümet konağı en önemli tarihi binadır. Kuruçay’dan 1 kilometre ileride bulunan Kalebaşı denilen kalenin merdiven taşları, Kuruçay Hükümet Konağı yapımında kullanılmıştır.

 

ALTINTAŞ KÖYÜ

Bu köyde, Romalılar ve daha sonraki dönemlere ait çok sayıda kalıntı bulunmaktadır.

 

POLAT KRATER GÖLÜ

İlçenin kuzeydoğusunda, kükürtlü suyu olan ve çevresinde birçok farklı kuş türünün barındığı bir yerdir. Yakınında Boyalık ve Hasanova köyleri bulunur. Kuş foto safarisi, kamp ve doğa turizmi yapılabilir. Gölün kükürtlü suyunun ne gibi sağlık yararları olduğu bilinmiyor.

Erzincan tanıtımı.

Kemah tanıtımı.

Kemaliye tanıtımı.

Sivas Ulaş

Sivas Ulaş

İlçe merkezine bağlı bir köyde, iki tane muhteşem güzel yapı var. Buralara yolunuz düşerse, bu yapıları ve içlerinde bulunan muhteşem süslemeleri mutlaka görün.

ULAŞIM

Ulaş, Sivas arası uzaklık: 37 km. İlçe doğu transit yolu üzerindedir. Ulaş, Gürün arası uzaklık: 99 km. Ulaş, Kangal arası uzaklık: 52 km.

TARİHİ

Yörede ilk yerleşim, Selçuklu döneminde olmuştur. İlçe girişinde yaptırılan Selçuk Hanı kalıntılarından anlaşıldığına göre, yöre, Selçuklu döneminde önemli bir ticaret merkezidir. İlçenin tarihi geçmişinde yine önemli bir olay: Cumhuriyet döneminde yurt dışından gelen soydaşlarımız burada iskan edilmiştir. Yörede 1968 yılında Belediye kurulmuş, 1990 yılında ilçe olmuştur.

GENEL

İç Anadolu bölgesinin doğu kısmındadır. Arazi geniş ve düzdür. Rakımı ortalama 1350 metredir. Bölgede: tarıma elverişli, düz ve kubasar ovası vardır. Yörede karasal iklim hakimdir, buna göre kışlar soğuk ve sert, yazlar ise kurak ve sıcak geçer.

İlçe topraklarında 11 tane göl vardır. Bostankaya ve Ulaş gölü en büyük göllerdir. İlçe merkezinde Tuz gölü bulunur.

Bu göl, yaz döneminde kurur ve beyaz bir görüntü ortaya çıkarken yapılan düzenleme ile Tecer deresi buraya yönlendirilmiş, göl canlı hale getirilmiştir. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı, ilçenin hemen kuzeyinden, doğu-batı doğrultusunda geçer.

ULAŞ KÜLTÜR FESTİVALİ

Ulaş gölü parkında her yıl Haziran ayı içerisinde 1 gün süreli olarak yapılmaktadır. Festivalde, yerel ve ulusal sanatçıların sahne aldığı konserler düzenleniyor ve ata sporu olarak kabul gören cirit oynanıyor.

GEZİLECEK YERLER

Sivas Ulaş Gölü

ULAŞ GÖLÜ

İlçe merkezinde Esentepe bölgesindedir.

Ulaş gölü kıyısında piknik alanı bulunmaktadır. Buradaki mesire alanı yöre ve yakın çevreden gelenler tarafından yoğun olarak kullanılmaktadır. Gölde balık tutmak da mümkündür.

ŞEYHLERDİYAR (ŞEYH MEHMET DEDE) TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı Gümüştepe (Şeyh Derdiyar) köyündedir. İlçe merkezine 10 km uzaklıktadır.

Gümüşpınar köyünün yörede bilinen ismi “Karacalar Tekkesi” dir. Çünkü, günümüzden 150-200 yıl kadar önce, birkaç kişi gelerek bu köye yerleşir ve bu göçmenler nedeniyle köye Karacalar Tekkesi ismi verilmiştir.

Yine köye “Şeyhler Diyarı” ismi de verilmektedir. Çünkü, tarihi süreç içinde, burada bir medrese yapılmış ve çevresindeki 12 köyün geliri, medrese ihtiyaçları için gelir olarak ayrılmıştır. Bu medreseden mezun olan alimlerin çokluğu nedeniyle köye Şeyhler Diyarı ismi verildiği söyleniyor.

Burada köyün içindeki cami avlusunda bir türbe bulunmaktadır. Türbenin Şeyh Mehmet isimli birine ait olduğu söyleniyor. Ancak türbenin ne zaman yapıldığı bilinmez. Şeyh Mehmet’in bu köyde çobanlık yaptığı, burada öldüğü ve sağlığında çeşitli kerametler sahibi olduğu anlatılıyor. Yine söylenenlere göre, bu türbe yapısı: Yavuz Sultan Selim döneminde türbe, medrese ve çeşme olarak yaptırılmıştır. Türbe haricinde, medresenin taşları, ev yapımında kullanılmıştır.

ACIYURT KÖYÜ CAMİİ

İlçe merkezine bağlı Acıyurt köyündedir.

İlçe merkezine 27 km uzaklıktadır. Kitabesi yoktur. Muhtemelen 19’ncu yüzyılda Kara Papak Türklerinin halk kahramanı Mihrali Bey’in kardeşi Ali Bey tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Köyde anlatılanlara göre: Mihrali Bey ve kardeşi Ali Bey camiyi yaptırdıktan sonra, subay oldukları için ordu ile birlikte Yemen’e giderler ve orada şehit düşerler.

Sivas Ulaş Acıyurt Köyü Camii

Caminin çevresi taş duvarlarla çevrili bir bahçe içindedir. Duvarları taş örgülüdür. Çatının bir kısmı kiremit, bir kısmı ise saçla kaplıdır. Dış duvarları 1 metre kalınlığındadır. Caminin içinde ahşap işlemeciliği ve boya süslemeleri oldukça güzeldir. Ana gövdelerde ardıç ağacı kullanılmıştır.

Özellikle, ahşap minberde kök boya ile yapılmış süslemeler dikkat çeker. Tavanda yine kök boyalarla yapılan Osmanlı motifleri süslemeleri görülmeye değerdir. Kimyasal boya kullanılmamıştır.

İşlemelerin karanfil olduğu düşünülüyor. Minaresi: kuzeybatı tarafındadır. Kısa minare taştan yapılmıştır. Cami, 1993 yılında tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

ACIYURT-MİHRALİ BEY KONAĞI

İlçe merkezine bağlı Acıyurt köyündedir.

Konağın sahibi Kara Papak kökenli halk kahramanı olan Mihrali Bey: Gürcistan Tiflis doğumludur. 1877-1878  Osmanlı Rus savaşında büyük kahramanlık göstermiş ve daha sonra devlet tarafından maiyetiyle birlikte buraya yerleştirilmiştir.

Caminin tanıtımında anlattığım gibi, Mihrali bey; Sultan Abdülhamit’in emriyle 40’nci Hamidiye Süvari Alayını kurmuş, Yemen’de çıkan isyanı bastırmak için Sivas Valisi Reşit Paşa’nın Padişaha telkinlerinin ardından 500 adamı ile Yemen’e gitmiştir. Yemen’de İngiliz ve Araplarla mücadele etmiş ve şehit olmuştur. Mezar yeri bilinmemektedir.

Mihrali Bey: o dönemde 1889 yılında köyün 5 km batısındaki mezrada, bu konağı yaptırmıştır. 1933 yılında, oğlu konağın batısında kendisi için bir konak daha yaptırmıştır. Konak: söylenenlere göre, bir konak olmakla birlikte, aynı zamanda bir kültür merkezi işlevi görmüştür. Burada: halk ozanları şiir ve türküler söyler, güreşler tutulur, at yarışları yapılırmış. Zemin katta, haremlik, depo ve kiler bulunur. Özellikle tavan süslemeleri, nadir tavanlardan birisidir. Kalem işinde, renklerin uyumu, ustanın ahşabı işlemesinde incelikleri görülmeye değerdir. 1995 yılına kadar burada yaşam sürmüş, daha sonra sahiplerinin başka yere göçmeleri nedeniyle konak boş kalmıştır.

Sivas Ulaş Mihrabibey Konağı

Konak: 2004-2006 yılları arasında restore edilerek ziyarete açılmıştır.

Sivas hakkındaki gezi yazım için Sivas

Manisa Köprübaşı

Manisa Köprübaşı


Burası, Demirköprü barajı ile önem kazanan bir yöremizdir. Bunun dışında, yörenin herhangi bir turizm yatırımı, turizm faaliyeti bulunmamaktadır. Yani, gezecek-görecek tarihi ve doğal güzellikleri var mı derseniz, yaptığım araştırmada ve gittiğimde, Demirköprü barajının yarattığı doğal güzellik dışında, herhangi bir gezilecek-görülecek yer bulamadım.

Bu yüzden, buraya yolu düşen gezginlere: Demirköprü barajı güzelliklerini görmelerini ve özellikle buradaki alabalık çiftliklerinde, kendilerine güzel bir alabalık ziyafeti çekmelerini öneririm.


ULAŞIM

İlçe, Salihli-Demirci kara yolu üzerindedir. Köprübaşı-Manisa arasındaki uzaklık: 120 km. Köprübaşı-Salihli arasındaki uzaklık: 51 km. Köprübaşı-Gördes arasındaki uzaklık: 35 km. Köprübaşı-Demirci arasındaki uzaklık: 50 km.

TARİH

1958 yılında, yörenin en büyük nehirlerinden olan “Gediz” üzerine, taşkınların kontrolü, enerji üretimi ve sulama amacıyla bir baraj kurulur. Demirköprü olarak isimlendirilen bu barajın göl alanında kalan “Borlu” kasabası halkı: bulundukları yerden ayrılmak zorunda kalırlar ve bunların bir kısmı: günümüzdeki “Köprübaşı” yöresine gelerek, buranın oluşumunun ilk temellerini atmışlardır.

Bu yıllarda: günümüzdeki demir köprünün bulunduğu yerde: 2 gözlü, beton bir köprü bulunduğu ve ilçenin isminin buradan geldiği söylenmektedir.

Yerleşim yeri, 1967 yılında Belediyelik, 1991 yılında ise ilçe olmuştur.

GENEL

İlçe arazisinin geneli, son derece engebelidir. Bu engebeli arazinin ortasındaki çanak gibi yerde, yerleşim yeri kurulmuştur.

Yörenin denizden yüksekliği: 250 metredir. Akdeniz iklimi egemendir. Buna bağlı olarak: yazları kurak ve sıcak, kışları ise ılık ve yağışlı geçmektedir.

Yörenin güneydoğusunda, bölgenin en büyük doğal özelliği olan “Demirköprü Barajı” bulunmaktadır. Baraj sahası içindeki ova, bölgenin en düz ve verimli arazilerindendir. Özellikle yaz aylarında, suların çekilmesiyle bu bölgede her türlü tarım yapılabilmektedir.

Yöre insanının en büyük ekonomik etkinliği tarımsal faaliyetlerdir. Genellikle: buğday, arpa, zeytin, haşhaş, çilek, üzüm ve tütün tarımı yapılmaktadır. Özellikle, son yıllarda çilek üretimi önem kazanmıştır. Son yıllarda, baraj gölünde, tatlı su balıkçılığı da öne çıkmaktadır.

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ KÖPRÜBAŞI MESLEK YÜKSEKOKULU

Okul, 1994 tarihinde kurulmuştur. İlk olarak, İşletme Yönetimi programı uygulanmış ve daha sonra: Harita Kadastro ve İşletme-II programları eklenmiştir.

Manisa Köprübaşı

GÜVEÇ YAPIMI

Salihli-Köprübaşı yolu üzerinde bulunan Gökeyüp kasabasında, yaygın şekilde güveç yapımı sürdürülmektedir. Güveç yapımının kadınlar tarafından sürdürülmesi de ilgi çekmektedir. Buraya yolunuz düşerse, güveç kabı almanızı öneririm.

KONAKLAMA

Köprübaşı Öğretmenevi Atatürk Mahallesi. Cumhuriyet Caddesi.no.15 236-5712411

Manisa Köprübaşı

GEZİLECEK YERLER

Köprübaşı ilçesinde, gezilecek yerler olarak yalnızca “Demirköprü barajı” bölgesini yazmak durumunda kaldım. Çünkü, burada iken, yaptığım bütün araştırmalara rağmen, gerek tarihi ve gerekse doğal herhangi bir güzellik olduğu hakkında bilgi edinemedim. Bu yüzden, buraya yolu düşenler, yalnızca Demirköprü Barajı bölgesinde, günübirlik piknik alanı olarak kullanılan yerleri gezip görebilirler.

Manisa Köprübaşı Demirköprü Barajı

          

DEMİRKÖPRÜ BARAJI

Salihli-Köprübaşı ilçeleri arasında, 20’nci km. dedir. Baraj, Gediz nehri üzerinde; 1954-1960 yılları arasında kurulmuştur. 1960 yılında, dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından açılışı yapılmıştır.

Baraj setinin akarsu yatağından yüksekliği: 74 metredir. Barajın gölet sahasında: alabalık üretim çiftlikleri kurulmuştur. Özellikle: Salihli-Demirci arasındaki karayolunda ilerlerken, bu alabalık çiftliklerini görmek mümkündür.

Bu yemyeşil ağaçlar arasında kalan alabalık çiftliklerinde, alabalık satışı yapılıyor ve ayrıca pişirilerek servis yapılıyor. Yani: buradan geçerken, mutlaka zaman ayırıp, kendinize güzel bir alabalık ziyafeti çekebilirsiniz.

Salihli tanıtımı.

Demirci tanıtımı.

Gördes tanıtımı.

Manisa tanıtımı.