Erzurum Tortum

Erzurum Tortum

Tortum, Erzurum arası uzaklık: 57 km. Tortum, Narman arası uzaklık: 43 km. Tortum, Uzundere arası uzaklık: 45 km. Tortum, Artvin arası uzaklık: 120 km.

TARİHİ

Bölge 1458 yılında Akkoyunlular ve 1467 yılında ise Osmanlı egemenliğine girer. Bölge Gürcüler ve Osmanlılar arasında sık sık el değiştirir. 1549 yılında ise kesin Osmanlı egemenliğine girer. 19’ncu yüzyılda İspir kazasına bağlı bir mahiyedir. Osmanlı kaynaklarında yörenin ismi “Sengistan” yani “dağlık, taşlık yer” demektir. Yerleşim merkezi önceleri Tortumkale mahallesi olarak tanınır. Daha sonra Nihah mahallesi olur. Tortum ismini, aynı isimle anılan çaydan alır.

Erzurum Tortum

GENEL

İlçe Erzurum ilinin kuzeyinde, Karadeniz bölgesindedir. Dar ve uzun bir vadide kurulmuştur. Arazi yapısı oldukça dağlıktır. Rakımı ortalama 1450 metredir. Yörede Karadeniz iklimi hakimdir. Yüksek kesimlerde ise karasal iklim hakimdir. Tortum çayı özellikle rafting organizasyonları için yoğun tercih edilmektedir. Bölgede yaşayanların geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.

NE YENİR

Yörede “Çağ Kebabı” denen (eski ismi Bico) ve keçi ile koyun etinden yapılan bir tür et yemeği oldukça meşhurdur. Bu yemek türü Kafkas kültürüne has bir lezzettir.

GEZİLECEK YERLER

HINÇER KALESİ

İlçe merkezine bağlı 1.5 km uzaklıktaki Bahçeli Mahallesindedir.

Kale yüksek bir kayalık alan üzerinde inşa edildiği için patika bir yoldan geçilerek ulaşılır. Kalenin bulunduğu alan tamamen ormanlıktır. Kalenin giriş kapısının bulunduğu alandaki duvarlar yıkılmıştır. Sur duvarlarında yer yer pencere açıklıkları bulunur. Kale ulaşılması güç bir kayalık arazi üzerinde kurulduğundan dolayı, kalenin beden duvarlarının büyük bir kısmı sağlam olarak günümüze ulaşmıştır. Kalenin yıkık olan duvarları ise iklim şartlarından dolayı tahrip olmuştur. Kalede malzeme olarak moloz taş kullanılmıştır.

Erzurum Tortum Zökün Gölü

ZÖKÜN GÖLÜ

İlçe merkezine 2 km uzaklıktaki Söğütlü Mahallesindedir. Burada yüzen adalar var.

 

NİHAH KALESİ

İlçe merkezine 5 km uzaklıktaki Kalealtı mahallesindedir.

Küçük çaplı bir Ortaçağ dönemi kalesidir. Kale yapımında düzgün kesme taş ve kireçli harç kullanılmıştır. Günümüzde, sadece iç kale bölümü ayaktadır.

Erzurum Tortum Kireçli Köprü

KİREÇLİ KÖPRÜ

İlçe merkezine bağlı 18 km uzaklıktaki Pehlivanlı Beldesi Derekapı Mahallesi Güvütkapı mevkiindedir.

Dumlu çayı üzerindedir. Kitabesi yoktur. Bu yüzden ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmez. Burada hassas bir durum var. Köprünün yakınında herhangi bir yerleşim yeri mevcut değildir. Ancak kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda Dumlu çayını aşan bu köprünün güney tarafında, prehistorik yerleşim izleri tespit edilmiştir. Yani, bu köprünün prehistorik yerleşim yerine geçişi sağlayan ve temelleri oldukça eski dönemlere uzanan bir kalıntı olduğu anlaşılmaktadır. Köprünün Bizans devrinden kalmış olabileceği ifade edilir. Prehistorik yerleşim yerinde Urartulara, Romalılara, Bizanslılara ait olabileceği tahmin edilen mağara yerleşimi, kayaya oyulmuş 3-4 metre derinlikte bir kuyu, tapınma nişi, burasının eskiden beri kullanıldığını gösteren önemli kalıntılardır.

Bu prehistorik yerleşimden başka yakınında herhangi bir yerleşim merkezi olmaması, köprünün tarihinin çok eskilere kadar inebileceğini gösterir. Ancak bugün görülen kalıntılar, köprünün Bizans dönemine tarihlenmesine sebep olmaktadır. Bizans döneminde, beyaz harçlı dolgu malzemesi kullanılmasından dolayı, köprüye Kireçli köprü ismi verilmiştir.

Kesme taştan ve tek gözlü bir köprüdür. 7-8 metre açıklığa sahiptir. Göz oldukça geniş ve sivri kemerlidir. Köprünün yaklaşık 1600 metre uzağına başka bir köprü inşa edilmiş olup, mevcut köprü araç trafiğine kapatılmıştır.

Erzurum Tortum Kalesi

TORTUM KALESİ

İlçenin 20 km batısında Tortumkale Köyündedir.  

Kale köyün doğusunda bulunan kayalıklar üzerinde kurulmuştur. Kalenin kapıları yıkıldığından kitabeleri yoktur. Evliye Çelebi, bu kalenin Mameroz isminde Gürcü Padişah tarafından yapıldığını yazmıştır. Ayrıca kaleyi şöyle anlatmıştır.” Bir yüksek pusta üzerinde, dört köşe bir binadır. Bir demir kapısı vardır. Kale içinde 18 kadar ev ile Süleyman Han’ın bir küçük camii ve ambarı vardır. Şirin binalardır ki adetleri 700’e varır. Yedi mahallesi ve yedi mescidi, iki hamamı, iki hanı ve on sibyan mektebi, yetmiş kadar da her esnaftan dükkanı vardır. Destan, imaret ve medrese gibi şeyler yoktur. Her evinde bağ ve bahçesi çoktur. Şehir, Erzurum’a iki konak olduğundan tüccar meyvelerini sandıklarla Erzurum’a taşırlar. “

Erzurum Tortum Kalesi

Bölge İbn-i Bibi’ye Konya Selçuklularından Alaeddin Keykubat zamanında 1282 yılında Gürcistan tarafından fethedilen ve civardaki Hah ve Nihah(Tortum) kaleleri Türklerin hakimiyeti altına girmiştir.

Kale İranlılar tarafından büyük bir ilave yapılarak genişletilmiştir. İç ve dış kale, Kuzey tarafından halen sağlamlığını korumaktadır.

Kalenin kuzey eteğinde bahçelerin içinde bir de hamam vardır. Soğukluğu, külhanı ve bir soyunma yeri ile iki halveti bulunan hamamın kubbesi yer yer çökmüştür.

Kalenin doğudan görünüşü “Ehrami” şeklindedir. Kale içinde: bey ve dizdar daireleri, savunma burçları, silah ve erzak ambarları günümüzde kısmen ayaktadır. Burada bir de tuğladan yapılmış sarnıç harabesi vardır. Dış kaleden, çaya gizli bir yol vardır ancak buraya ihtiyaç su deposu halinde kışın yağmurlardan dolan bir de sarnıç yapılmıştır. Kalenin burçlarından ve diğer tesislerin damlalarından akan yağmur suları, önce en yüksekteki sarnıcı, ondan sonra daha aşağıdaki sarnıçları doldurur. Her sarnıçtan diğerine dolunca, kendi kendine akacak gizli su yolları vardır.

Erzurum Tortum Kalesi

Günümüzde: iç ve dış kalenin duvarlarının burçları hala sağlamdır. Fakat kalenin diğer yerleri, bütün kaleler gibi, halkın taş ocağı haline gelmiştir. Halk taşlarını, ardıç ağaçlarını ve su künklerini çıkarmak için kaleyi oldukça fazla tahrip etmiştir. İç ve dış kalelerin kapılarının taşları da söküldüğü için hiçbir yerinde kitabe yoktur.

Erzurum Tortum Haho Hanuli (Meryem Ana) Kilisesi-Taç camii

HAHO HANULİ (MERYEM ANA) KİLİSESİ-TAŞ CAMİ

İlçe merkezine bağlı 34 km uzaklıktaki Bağbaşı (köyün eski adı Haho) köyündedir.

Manastır, günümüzde Haho çayının solunda, tarıma elverişli düzlükte, 300 metre kuzeydoğusundaki kalesiyle korunaklı bir yerde kurulmuştur. Meryem Ana kilisesi olarak da bilinir. Eser Bagratlı Kralı 3’ncü David tarafından 976-1001 yılları arasında yaptırılmıştır. Manastırı oluşturan yapılar, bu kilisenin çevresinde yer almıştır.

Erzurum Tortum Haho Hanuli (Meryem Ana) Kilisesi-Taç camii

Manastır kısa sürede seçkin din adamlarının yetiştirildiği ve küçük el sanatları için önemli bir merkez haline gelmiştir. Çok büyük bir sanatsal değer taşıyan ve günümüzde Tiflis Devlet Sanat Müzesinde korunan “Hahuli Triptiği” nin ortasındaki Meryem İkonu da Haho Manastırında yapılmıştır.

Kilise, kapalı Yunan haçı ile bazilika planının birleştirilmesiyle meydana gelmiş kendine özgü bir yapıdır. Manastır, sonradan eklenen batı ve güneyindeki bölümler hariç, yaklaşık 27 x 16 metre boyutlarındadır. Oldukça düzgün, kaliteli kesme taşlarla yapılan kilisenin üst örtüsü kırma çatılıdır. Kilise, halen farklı renklerde karolarla kaplı konik tepeli bir kubbeye sahiptir. Burası Gürcü kiliselerinden farklı kılan yarım kabartmalarıdır. Kilisenin içerisindeki kabartmalarda aslan, boğa, kartal, grifon gibi figürlere geniş ölçüde yer verilmiştir. Dış kısmında: pençeleri arasında tavşan tutan bir taş kartal heykeli bulunur. İç kısımda: bir ejderha yer alır ve Yunus Peygamberi çağrıştıran bir balık bulunur. Alandaki kiliselerde bulunan freskler iyi durumda değildir. İç mekanın duvarları ve özellikle apsis İncil’den alınma sahneleri içeren Hz İsa ve Meryem’i tasvir eden freskolar görülebilir.  

Erzurum Tortum Haho Hanuli (Meryem Ana) Kilisesi-Taç camii

1556 yılında burada üretilen bir el yazmasından manastırın, halen işlevini sürdürdüğü tespit edilmiştir.

Yapının içerisine, uzun kenarların ortasındaki yuvarlak kemerli bir kapıdan giriliyor. Bölgenin Türklerini denetimi altına geçmesinden sonra Haho Manastırı kilisesi camiye çevrilir. Bu zamandan sonra Taş Camii adını almıştır. Ancak, 20’nci yüzyılın başında Rus işgali sırasında yapı kısa süreliğine tekrar “Kilise” yapılmıştır. Rusların çekilmesinden sonra yine cami olmuştur. 1981 yılında tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Manastırdan günümüze 3 metreye ulaşan çevre duvarları içinde bir kilise ile birlikte, iki şapel ve çevre duvarı dışında altı şapel daha ulaşmıştır.

Evet günümüzde burası özellikle Gürcü turistler tarafından yoğun ziyaret edilmektedir. Ancak sonradan camiye çevrilen kilisenin duvarlarında çiçekler açmış, toprak damlı olduğu için dam yeşile bürünmüş görülüyor. Ayrıca kemerli taş duvarların arasında pencere açmak için örülen duvar maalesef görenleri oldukça şaşırtıyor. Düzgün ve kaliteli kesme taşlar sökülerek kendi yapacakları yapılarda kullanılmak üzere götürülmüştür. Öte yandan, definecilerin kilise çevresini delik deşik etmeleri de bu rezilliklerin cabasıdır.

EZİNİZ KALESİ

İlçe merkezine bağlı 60 km uzaklıktaki Uzunkavak köyündedir.

Kale, Uzunkavak köyünün kuzeyinde bulunan Eziniz Mevkiinde, tepenin uç noktasındadır. Kale, doğu-batı istikametinde yerleştirilmiştir. Sur duvarlarının genişliği ve yüksekliği yaklaşık olarak bölümleri büyük taşlarla yapılmış ve iç kısmı moloz taşlardan oluşmuştur. Kalenin kuzeyinde 3 tane burç, batısında ise bir burç bulunur. Kuzeyde bulunan burçlar, kısmen sağlandır. Batı cephesinde bulunan burcun büyük kısmı yıkılmıştır. Yapının güney duvarları düz duvar tekniğiyle yapılmıştır. Günümüzde kısmen yıkılmış olan kalıntılar yaklaşık olarak 2-3 metre yüksekliğindedir. Kaleye giriş batı cephesinde bulunan burcun yanından sağlanmaktadır.

Erzurum tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Erzurum Tekman

Erzurum Tekman

Tekman, Erzurum arası uzaklık: 152 km. Ancak Tekman-Erzurum arasında bir de kısa dağ (Palandöken dağında) yolu bulunuyor. Ancak bu dağ yolu özellikle Kış aylarında karla kapanıyor. Sürücülerin korkulu rüyası olan Erzurum-Tekman kara yolunda tünel yapılıyor. Tek tüp geçişe sahip olacak tünel yaklaşık 12.5 km uzunluğunda olacakmış. Tünel, Erzurum-Tekman arasındaki yolu 35 km kısaltacakmış, kış aylarında yaklaşık 4-5 ay kapalı kalan yolun açık kalmasını sağlayacakmış. Tekman, Hınıs arası uzaklık: 62 km. Tekman, Köprüköy arası uzaklık: 89 km.

TARİHİ

Tarihi süreçte yörenin ismi “Tatos” olarak bilinmiştir. 1517 yılında Osmanlı hakimiyeti görülür. 1800’lü yıllarda Erzurum Sancağına bağlı kaza statüsünde iken 1946 yılına kadar Hınıs ilçesine bağlı bir köy iken, aynı yıl ilçe olmuştur.

Erzurum Tekman

GENEL

Bağlı bulunduğu il merkezinin güneyindedir. Oldukça dağlık ve engebeli bir alana kurulmuştur. Rakımı ortalama 1800 metre civarındadır. Yayla ve meralar geniş yer kaplar. Orman yok denecek kadar azdır. Aras nehri, ilçe topraklarından geçer. Yörede karasal iklim hakimdir. Yazlar serin, kışlar oldukça soğuk ve uzun geçer. İlçede yaşayanların ekonomik etkinliği hayvancılığa bağlıdır. Çünkü ilçe toprakları tarıma elverişli değildir.

GEZİLECEK YERLER

GÜNDAMI KALE KALINTISI

İlçenin 7 km doğusundaki Gündamı Mahallesinin 2 km doğusundadır. Vadinin kuzey sırtına dayanan kalenin doğusu, batısı ve güneyi uçurumlarla çevrilidir. Kaleye ait sur duvarları tamamen tahrip olmuş sadece temel izleri bulunmaktadır. Girişi kuzey yönden bulunan kale, tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Kuzey tarafı surlarla çevrili olan kalenin mimari ve keramik verileri Orta Çağ’a aittir.

Erzurum Tekman Toptepe Köyü Camii

TOPTEPE KÖYÜ CAMİİ

İlçe merkezine bağlı 38 km uzaklıktaki Toptepe köyündedir.

Cami kare planlı ve tek kubbelidir. Kesme taş malzeme ile beden duvarları inşa edilmiştir. Giriş kapısı üzerinde kitabesi bulunur. Bu kitabeye göre, H.1289 yılına yapılmıştır. Kubbe yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanan sekiz adet sütun üzerine oturmaktadır. Kuzey cephesinde son cemaat yeri, kuzeydoğu cephesinde ise saç minare sonradan camiye eklenmiştir. Sivri kemer içine alınmış taş mihrap bulunur. Minberin köşk kısmı ise orijinaldir.

Erzurum Tekman Çimenözü (Hamzan-Hamzalar) Kaplıcaları

ÇİMENÖZÜ (HAMZAN-HAMZALAR) KAPLICALARI

Tekman ilçesi, termal kaynaklar bakımından büyük bir potansiyele sahiptir. İlçe merkezine bağlı 65 km uzaklıktaki Çimenözü köyündedir.

Buradaki kaplıcanın ismi “Kiğı Hamzan Çermiği” dir. Kaynaklar, eski ismi Kiğı Hamzan ve yeni ismi Çimenözü denen yerleşim biriminin yaklaşık 500 metre kadar kuzeyindedir. Kaynaklar, Perisuyu ırmağının yukarı havza kesiminde, Elmalı çayının bir kolu olan Büyüksu deresinin oluşturduğu boğazdadır.

Termal kaynaklara kara yolu ile ulaşım vardır. Yolun küçük bir kısmı stabilize, kalan kısmı asfalttır. Bu yol özellikle kış döneminde kullanım dışı kalır, yani kaynakların en başlıca sorunu ulaşımdır. Termal kaynaklar, denizden 1940-1950 metre yükseklikte, başlıca dört yerden yüzeye çıkar. Sahadaki kaynak sularının sıcaklığı 44-58 derece arasındadır. Toplam debileri ise, saniyede 15 litredir. Termal sular, yaklaşık 1900 metre derinlikten tamamen doğal yollardan gelmektedir. Yani, sahada yapılacak sondaj çalışması ile daha yüksek sıcaklıkta su elde edilebilir. Kaynak sularının içeriği: kalsiyum, sodyum, klorür, magnezyum ve bikarbonattır.

Kaynaklardan Yararlanma

Kaynaklardan banyo yapmak suretiyle yararlanılır yani içmece yok. Kaynakların çevresinde herhangi bir tesis yoktur. Bazı kaynakların çevresi düzensiz bir şekilde taşlarla örülüdür. Bazı termal kaynak suları, toprak arklar ile havuzlara götürülür. Her türlü hijyenden uzak bu havuzlarda banyo yapılmaktadır.

Erzurum Tekman Çimenözü (Hamzan-Hamzalar) Kaplıcaları

Kadınlar bölümü

En kuzeydeki havuz: kadınlara aittir. Havuzun derinliği yaklaşık 1.5 metredir. Çevresi 1.5 metre yükseklikte taş duvarla örülerek kapatılmıştır. Havuzun boyutları 3 x 3 metredir. Süleyman Burnu sırtı yamacından çıkan kaynak suları, bir ark ile bu havuza taşınır. Kaynaktan 57 derece sıcaklıkta çıkan su, havuzda 44 derecedir. Bu havuzun hemen yanında bulunan ve 58 derece sıcaklıktaki su ise, hiç kullanılmadan doğrudan Büyüksu deresine katılır.

Erkekler bölümü

Havuzun güneyinde çeşitli yerlerden çıkan sular, travertenler içinde oluşmuş gölcüğe boşalır. Bu gölcük, çevresi açık olduğu için erkekler tarafından kullanılır. Bu gölcükteki suyun sıcaklığı 40 derecedir. Çünkü yani soğuk olmasının sebebi kaynak suyuna soğuk yeraltı sularının karışması ve kaynaklar ile gölcük arasındaki uzaklıktır. Gölcükten çıkan su ise, birkaç metre ileride düdene boşalır.

Evet, tüm bunların yanında, daha güneyde Eskiyayla deresi vadisinde de termal su kaynakları vardır. Burada da tesis yoktur. Bu kaynakların çevresi de ilkel bir şekilde, düzensiz taşlarla örülmüş, küçük gölcükler oluşturulmuştur. Dere suyu karıştığı için kaynak suları soğuktur. Termal kaynak suları, herhangi bir teknik analiz olmamasına rağmen, öğrenildiğine göre: romatizma, cilt ve kadın hastalıklarına iyi gelmektedir.

Erzurum Tekman Çimenözü (Hamzan-Hamzalar) Kaplıcaları

Yukarıda da söz ettiğim gibi, yörede konaklama tesisi yoktur. Yakın çevreden gelen ziyaretçiler burada günübirlik kalır ve dönerler. Termal kaynakların bulunduğu yerde küçük bir bina bulunur. Bu bina kaplıca olarak yapılmasına rağmen atıl kalmıştır. Hatta, binanın birçok yeri tahrip edilmiştir. Evet, yakınlardaki insanlar burayı yoğun kullanıyorlar, ama düzenli bir tesisleşme yok, yani ileride tesisleşme olursa, sanırım Erzurum yöresinin en meşhur kaplıcalarından birisi olmaya adaydır.

Erzurum tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Erzurum Şenkaya

Erzurum Şenkaya

Şenkaya, Erzurum arası uzaklık: 186 km. Şenkaya, Göle arası uzaklık: 46 km. Şenkaya, Olur arası uzaklık: 60 km. Şenkaya, Ardahan arası uzaklık: 90 km.

TARİHİ

Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Osmanlı hakimiyetine girmiştir. 93 Harbinden sonra (1877-1878) savaş tazminatı olarak Ruslara bırakılmıştır. 40 yıl süren bu dönemde, çok sayıda insan bölgeden Anadolu’ya göç etmiştir. 1’nci Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi ve Sarıkamış Harekatında, Şenkaya bölgesi, askeri harekat ve savaş alanı olmuştur. Sarıkamış felaketi ardından, Şenkaya ve köyleri, Ermeni çeteleri tarafından yapılan vahşet ve katliamlara sahne olur. Çok sayıda insanımız öldürülür. 1920’li yıllarda burası bir nahiyedir ve ismi “Örtülü” dür. Daha sonra Hüseyin Köycü denen kişinin katkılarıyla 1946 yılında ilçe olmuş ve ismi Şenkaya olarak değiştirilmiştir.

Erzurum Şenkaya

GENEL

Karadeniz Bölgesi ve Doğu Anadolu bölgesinin kesiştiği yerdedir. İlçe merkezi Soğanlı ve Allahüekber dağlarının eteklerine kurulmuş, çevresi orman ve dağlarla çevrilidir. Geniş mera ve çayırlık alanlar vardır. Doğu kesimi sarıçam ormanlarıyla kaplıdır. Türkiye’nin en çok okumuş insanı bulunan ilçelerinden birisidir. Yörede karasal iklim ile Doğu Karadeniz iklimi hakimdir. Burada yaşayanların başlıca ekonomik etkinlikleri tarım ve hayvancılıktır.

Erzurum Şenkaya Allahuekber Harekatı ve Şehitleri Anma Törenleri

ALLAHUEKBER HAREKATI VE ŞEHİTLERİ ANMA TÖRENLERİ

Allahuekber dağlarının yakınlarında gerçekleşen mücadeleler Sarıkamış Harekatı diye adlandırılmıştır. 25 Aralık sabahı Sarıkamış’a yürümek üzere Bardız’dan hareket edilmiştir. Daha sonra bitkin bir şekilde akşam Bardız geçidine ulaşılmıştır. Ancak Ruslar orada saldırmak için beklemekteydiler. 4 gün boyunca sarp dağlarda ilerleyen 25 bin kişilik ordu çok kayıp vermiş ve sadece 2 bin kişilik öncü kuvvet Bardız geçidine ulaşabilmiştir. Aynı günün gecesi 17 ve 29’ncu Tümenler, Soğanlı dağlarında gecelediği sırada, şiddetli tipi yüzünden yarıdan fazla kişi, burada donarak şehit olmuştur. Soğanlı mevkiinde ordunun yarısı şehit olunca Türk milletinin tarihinde acıları dinmeyecek bir kara gün yaşanmıştır.

Erzurum Şenkaya Allahuekber Harekatı ve Şehitleri Anma Törenleri

Evet, Sarıkamış Harekatının yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, Şenkaya ilçesinde Gaziler köyünde her yıl program düzenlenmektedir. Bu programlara yurdun birçok yerinden büyük katılımlar olur. Etkinliklerde: Allahuekber ve Soğanlı dağlarındaki çatışma ve kış şartlarında şehit olan 40 bin asker anılır. Gaziler köyünde toplanan kalabalıklar, Türk Bayrağı ve Mehteran Takımı eşliğinde Allahuekber Şehitlik meydanına yürürler.

Erzurum Şenkaya Allahuekber Harekatı ve Şehitleri Anma Törenleri

ALLAHUEKBER ŞEHİTLİĞİ (KOSOR BOĞAZI)

2010 yılında: Sarıkamış Şehitlerinin geçiş yerleri olan: Narman ilçesinin boğaz, Oltu ilçesinin çıkışı, Şenkaya ilçesinin Kosor boğazı ve Kaynak yaylasına birer anıt yaptırıldı.

Erzurum Şenkaya Allahuekber Şehitliği (Kosor Boğazı)

Bardız köyünde ise Allahuekber Şehitleri Meydanı bulunuyor.

Erzurum Şenkaya Bardız Kilimi

BARDIZ KİLİMİ

Çok eski tarihlerden beri dokunur ve Baldız Kilimi olarak tanınır. Kompozisyonlarda: bitki motifleri ve iri güller vardır. Ayrıca: ayetler, methiyeler, kuş, geyik, aslan figürleri göze çarpar. İstar adı verilen tezgahlarda dokunur. Bu yönü ile Osmanlı Saray kilimleri ile aynı özelliği taşır. Zira dokuma tekniği ile Osmanlı kilimlerinin tek benzeridir. Kilimler, ilkbahar aylarında koyunlardan kırkılarak elde edilen yünün eğirilmesinden elde edilen yün ip ile dokunur. Evet bence buralara yolunuz düşerse, bakın, görün satın alın, oldukça güzeller. Baldız kilime, Tebriz Kapı Kültür ve Sanat Çarşısında satışa sunulmaktadır.

Erzurum Şenkaya

GEZİLECEK YERLER

Erzurum Şenkaya Bardız Aslanpaşa Camii

BARDIZ ASLANPAŞA CAMİİ

Cami, Bardız köyünde orta yerde, kalenin arkasındadır. Cami, kitabesine göre, Sert Zade Molla Ali tarafından yapılmıştır. Banisi yani yaptıran ise Hassa Silahşörlerinden bir kişidir. Yapım tarihi 1748 yılıdır. Dıştan bir avlu ile çevrili cami, kareye yakın planlı ve tek kubbelidir. Düzgün kesme taştan yapılmıştır. Üst örtü yarım küre şeklinde kurşun malzemelidir. Minare, kuzey cephenin batı köşesindedir. Minarenin kaide kısmı tamamen kesme taştan yapılmıştır. Yukarı kısmı ise tuğladır. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında Rusların buraya yerleşmesi sırasında, cami kiliseye dönüştürülmüştür. Caminin kubbesinde asılı bulunan avize ve şamdanlar, Ruslardan kalmadır.

BARDIZ KALESİ

İlçe merkezine bağlı Bardız Bucağı yakınlarındaki Bardız Deresinde stratejik öneme sahip, sarp bir kayalık üzerindedir. Kitabesi yoktur. Ancak muhtemelen Orta Çağ döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir.

Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde “Bardız kalesine geldiğini ve yapının El-Melik İzz-üd-din yapısı olduğundan bahsetmektedir. Kalenin ya bizzat İzz ed-Dün Saltuk ya da onun büyük veziri Firaz Akay tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Günümüzde mevcut kalenin Saltukoğulları zamanında yapıldığı, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde tamirat gördüğü düşünülmektedir. Kale içten yaklaşık 150 x 75 metre boyutlarında, kare planlıdır. Kalenin sur duvarlarının büyük bir kısmı ayaktadır. Burçlar ve burçlar arasındaki kesme taştan yapılmış sur duvarları görülebilir. Sur ve burçlarda moloz ve kesme taş malzeme, iki ayrı renkte taş alternatif olarak kullanılmıştır. Giriş kapısının olduğu yani güney cephesinin sol köşesinde aşağıdan 5, yukarıdan 3 metre kadar aşağıda çıkıntı halinde, kırmızı bir taşa işlenmiş, üç halka halinde örüklü bir motif bulunmaktadır. Bu motif köydeki çeşmelerdeki motiflerin bir benzeridir. Kalenin taşları, köylüler tarafından sökülerek yapılarda devşirme malzeme olarak kullanılmıştır.

Erzurum tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.