Bursa Orhangazi

Bursa Orhangazi

Orhangazi, Bursa arası uzaklık: 45 km. Orhangazi, Gemlik arası uzaklık: 19 km. Orhangazi, İznik arası uzaklık: 41 km. Orhangazi, Gebze arası uzaklık: 58 km. Orhangazi, Yalova arası uzaklık: 29 km. Orhangazi, İstanbul arası uzaklık: 124 km.

Bursa Orhangazi

 

TARİHİ

Yörenin en eski bilinen sahipleri Bitinyalılardır. MÖ 74 yılında ise bölgede Romalılar hakimdir. 365 yılında, Orhangazi büyüyerek kent olur. 395 yılında ise, Bizans hakimiyeti vardır. Bu dönemde kentin ismi “Basilinapolis” dir ve bu kent, günümüzde şehrin bulunduğu alanda kurulmuştur. 1085-1097 yılları arasında Anadolu Selçuklu devleti ve 1024-1261 yılları arasında ise İznik Bizans İmparatorluğu egemenliği görülür. Eski Orhangazi yerleşimi, göle daha yakın bir yerdedir.

1332 yılında bölge Orhan Bey tarafından fetih edilir. 1362 yılında, 2’nci Osmanlı Padişahı Orhan Bey tarafından burada yerleşim yeri kurulur. Orhan Bey: bu yerleşim yerinde kendi adına bir cami ve hamam yaptırır, civardaki Türk aşiretlerini buraya toplar. Pazarköy adını alan bu yerleşim, o sıralarda İznik’e bağlıdır. 1879 yılında Pazarköy, bucak olur. 1880’lerde Kafkasya ve Rumeli’den gelen muhacirler buraya yerleşirler.

1893 yılında ise Bursa iline bağlı bir ilçe merkezi olur. Pazarköy’ün ismi, 1913 yılında kurucusu Orhanbey’e istinaden “Orhangazi” yapılır. 20 Eylül 1919 tarihinde, Yunanlılar tarafından yapılan işgal sırasında, Orhangazi tamamen yakılır. Çünkü Yunan işgalinde halkının yurtseverliği nedeniyle düşmanın içeri sokulmasına bir hayli engel olmuşlardır. 10 Eylül 1922 tarihinde ise Orhangazi düşmandan kurtarılır. Ancak kasaba tamamen yakıldığı için, ilçe merkezi bir süre Gürleye taşınır.

1951-1974 yılları arasında, eski Yugoslavya, Arnavutluk, Bulgaristan ve Makedonya’dan gelen Pomaklar, ilçe merkezinde Hürriyet mahallesini oluştururlar. Trabzon başta olmak üzere, Doğu Karadeniz bölgesinden de göçler gelir. Takip eden süreçte, özellikle Bursa-Yalova karayolunun öneminin artmasıyla, ilçe son yıllarda hızla gelişim gösterir ve kenarındaki ovanın verimliliği de bu gelişimi hızlandırır.

Bursa Orhangazi

 

GENEL

İlçede ekonominin bir kolu tarıma dayalıdır. İlçede önemli oranda zeytin üretilmektedir. Ayrıca ilçede 50 adet ruhsatlı balık teknesi vardır ve ruhsatlı su ürünleri avcılığı yapılmaktadır.

ORHANGAZİ MESLEK YÜKSEK OKULU

Bursa Uludağ Üniversitesine bağlıdır. Belediyeye ait binada faaliyet sürdürmektedir. İlçede 2 öğrenci yurdu (kız-erkek) vardır. Yeniköy semtinde, okul için yeni bir bina yapılmaktadır.

Bursa Orhangazi Zeytin Festivali

 

ZEYTİN FESTİVALİ

Her yıl geleneksel olarak Kasım ayının ilk günlerinde İlçe merkezinde zeytin festivali düzenlenir.

Bursa Orhangazi Gedelek Turşu Festivali

 

ORHANGAZİ GEDELEK TURŞU FESTİVALİ

Geleneksel festival her yıl Ağustos ayı sonunda yapılır.

NE YENİR-NE SATIN ALINIR

Buraya yolunuz düşerse mutlaka İnegöl köfte yiyin, yol kenarındaki zeytincilerden kuru sele zeytin satın alın, Gedelekten ise turşu satın alın.

Bursa Orhangazi

 

GEZİLECEK YERLER

Bursa Orhangazi Tarihi Hamam

 

ORHANGAZİ TARİHİ HAMAM

Orhangazi ilçesinde 1330 yılında Osmanlı Sultanı Orhan Bey tarafından yaptırılan cami ve hamamdan, hamam günümüze ulaşmış, ancak camiden bir eser yoktur. Cami, 1922 yılındaki işgalde Yunanlılar tarafından yakılarak yok edilmiştir. Caminin minaresi, 1935 yılına kadar sağlam kalmış iken, o dönemin belediyesi tarafından yıkılarak açık alan (Cumhuriyet alanı) yaptırılmıştır.

1993 yılında Cumhuriyet alanının düzenlemesi sırasında, anılan caminin temelleri bulunmuştur. Buna göre, cami 17.50 x 22.50 metre boyutlarında, üzeri kubbeli bir yapıdır. Yok olan caminin yanında bulunan tarihi hamam, Selçuklu ve Osmanlı mimarisi izlerini taşır. Hamam: Orhangazi tarafından yaptırılan külliyeye ait bir yapıdır.

Ancak son derece küçük bir örnektir. İşgal yıllarında cami gibi hamam da tahrip edilmiştir. Hamamın halen içinde bulunan karşılıklı iki kurna, Orhan Bey dönemine aittir. Hatta 1975 yılına kadar faaliyetini sürdürmüştür. Bugün ise, anıt olarak tescil edilerek komuta altına alınmıştır.

Bursa Orhangazi Nadir Piknik Alanı

 

NADİR PİKNİK ALANI

Hamzalı yolu üzerinde çam ve meşe ağaçlarıyla kaplı, doğal su kaynağı bulunan bir mesire alanıdır. 2005 yılında hizmete kazandırılmıştır aynı zamanda Orhangazi ilçesinin suyu buradan karşılanır. Orhangazi Belediyesi tarafından düzenlenmiştir. Yaz aylarında oldukça kalabalık olur.

Bursa Orhangazi Karsak Deresi Köprüsü

 

KARSAK DERESİ KÖPRÜSÜ

En az 2000 yıllık olduğu tahmin edilen bu köprü, Karsak Mahallesi altında bulunmuştur. Köprü, Orhangazi ilçesinden gelip Gemlik’te denize dökülen Karsak deresi üzerindedir. Köprü şu anda yoğun bir orman tabakası içinde bulunmaktadır, yani ulaşım oldukça zordur, sanırım bir zaman sonra burayı turizme açarlar ve ziyaretçilerin gidip görme şansı olur.

Bursa Orhangazi Gürle Köyü (Eski Köy)

 

GÜRLE KÖYÜ (ESKİ KÖY)

Gürle köyü, İznik gölü kıyısında dağlara doğru bir yamaçta kurulmuştur. Karadeniz’i aratmayacak ölçüde yoğun yeşillikler içindedir. Cenevizlilerden itibaren bilinen bu köy, adını o dönemde İtalyanca “mercan” anlamına gelen “Corolla” dan almıştır. Bizans döneminde, burada “Krollo kalesi” varmış. Orhan Gazi, bu kaleyi fetih ettikten sonra, Osmanlıların kuruluş yıllarında Gürle kazası, Bursa-İznik yolu üzerinde önemli bir konaklama yeri olarak kullanılmıştır.

Ayrıca, yine burada Orhan Gazi tarafından, cami, hamam ve handan oluşan bir külliye yaptırılmıştır. Ancak: zaman içinde burası yani Eski köy, önemini kaybeder ve 2 km uzaklıkta “Yeni Gürle Köyü” kurulur. Yeni Gürle köyü, ticaretin geliştiği bir merkez olur ve Eski Gürle köyü: dut ağaçları, enginar tarlaları, zeytinlikler, sokakları ve mimarisi ile görsel bir şölen havasına kavuşur.

Köyde eski bir kilise kalıntısı vardır. Kilise 1882 yılında Yunanistan’dan gelip Gürle köyü yakınında iskan edilen Gayrimüslim Gürle köyünü kuran Ermeniler tarafından yapılmıştır. Kilisenin örtüsü, günümüzde tamamen yıkılmış durumdadır, sadece duvarları görülür.

Temellerine göre kilisenin 31.50 x 13 metre ebatlarında olduğu anlaşılır. Yapının duvarları tuğla ve moloz taşla örülmüş, içinde bir sütun kaidesi vardır. Günümüzde yapının içi: evsizler tarafından işgal edilmiş, ikamet için kullanılmaktadır. Yine Gürle köyünde, eski bir manastır günümüzde hamam olarak kullanılmaktadır.

Bursa Orhangazi Akharem (Eski Köy)

 

AKHAREM (ESKİ KÖY)

Akharem köyü, ilçe merkezine 10 km uzaklıktadır. Köyün bu ismi almasının sebebi, bir Osmanlı saray ağasının mülkü olmasıdır. 8’nci yüzyılda Bursa şehir sicillerinde köy İznik’e bağlı olarak gösterilmektedir. Köyde ana geçim kaynağı zeytinciliktir. Köyün turistik yönü, tarihi Osmanlı evleri bulunmasıdır.

Bursa Orhangazi Sölöz Mahallesi

 

SÖLÖZ MAHALLESİ

İlçe merkezine bağlı belde, İznik gölünün güney kıyısında, göle 1.5 km uzaklıkta, ilçe merkezine ise 16 km uzaklıktadır. Kasabanın antik coğrafyadaki ismi “Pthapolis” dir. Eski Yunan kaynaklarına göre, Argonotlar’dan Thassos tarafından kurulmuştur. Argonotlar, bu bölgeye geldiklerinde bir mola sırasında, Thassos’un yakın dostu olan Soleis, ümitsiz bir aşk sonucu, kendini Kocadereye atmış ve yaşamına son vermiştir.

Bu nedenle, Kocadere’ye “Soleis” ismi verilmiştir. Thassos’da, derenin kenarında “Pthapolis” ismiyle bir kent kurmuştur. Pthapolis ismi “Apollon yurdu” demektir. Köyde: kuruluşun ardından Soleis’in kardeşleri bırakılmıştır. Günümüzdeki beldenin isminin, Soloeis çayının hemen kıyısında kurulu olması nedeniyle buradan geldiği düşünülmektedir. Osmanlı döneminde kasabanın ismi “Müslüman Sölüz” dür. Sultan Orhangazi, kasabada bir mescit yaptırmıştır. Kurtuluş savaşı sırasında, kasaba kısmen yakılmıştır.

1945 yılında bölgede arkeolojik yüzey araştırmaları yapılmış ve yerleşmenin Kalkaolitik çağa kadar uzandığı anlaşılmıştır. Araştırmada, çok eski yerleşim yeri kalıntısı ve köyün bulunduğu alanda bir höyüğe rastlanmıştır. Köyün içinden geçen derenin civarındaki höyüğün tarihi, taş devrine kadar iner.

Bursa Orhangazi Gedelek Köyü

 

GEDELEK KÖYÜ

Gedelek köyü, yeşillikler içinde şirin bir yerdir. İlçe merkezine 6 km uzaklıktadır.

Gedelek köyünün en önemli özelliği turşuculuktur. Burada turşuculuk sektör haline gelmiş, iç piyasa dışında yurt dışına ihracat da yapılmaktadır. Diğer önemli geçim kaynağı zeytinciliktir.

Köyde, üst kesimde çıkan Pınarbaşı suyu önemlidir. Bu su ile, turşu üretimi yapılır, kalan kısmı ile bahçeler sulanır ve suyun kaynağı çevresindeki yeşil alan, piknik yeri olarak kullanılır. Suyun başında tarihi büyük çınar ağaçları bulunur. Bölgede bulunan Dede Bayırı ve Karşı Bayır denen iki tepede ise, iki ermiş dedenin yattığı rivayet edilir.

Bursa Orhangazi Katırlı Dağı-Gürle Dağı

 

KATIRLI DAĞI-GÜRLE DAĞI

Katırlı dağının en yüksek tepesi Gürle tepesidir ve 1283 metre yüksekliktedir. İznik gölü kıyısında yükselir. İznik gölünün tüm kıyıları, bir bütün olarak görülebilir. Ayrıca, Gürle dağı, trakking ve dağ sporları için elverişlidir. Ayrıca yine burada yamaç paraşütü yapılır.

Bursa Orhangazi Ilıpınar Höyüğü

 

ILIPINAR HÖYÜĞÜ

İlçe merkezine bağlı Topselvi köyünde, ilçe merkezine 1.5-2 km uzaklıktadır. İznik gölünün 2 km batısındadır.

Yerleşim alanının çapı 250 metre, yüksekliği 3 ile 10 metre arasında değişmektedir. Alanın toplam büyüklüğü ise 2.5 hektardır. Burada ilk kazılar 1948 yılında yapılmıştır. Burada yapılan kazılarda; geçmişi MÖ 5400 yıllarına dayanan; dünyanın en eski eşyaları ve mezarları tespit edilmiştir. 1987-1995 yılları arasında yapılan ikinci dönem kazılarında da : ilk yerleşim düzeni ve kullanılan aletler ve eşyalar bulunmuştur. Höyükte yapılan kazılarda: tepenin en üstünden ama toprağa kadar 10 tabaka tespit edilmiştir.

1’nci tabaka: MS 6’nci yüzyıl sonu ile MS 7’nci yüzyıl başına tarihlenen ve höyüğün her tarafına kaplayan mezarlık tabakasıdır. Bu mezarlığın, Orhangazi’deki Bizans dönemi yerleşkesine ait olduğu düşünülmektedir. Burada yaklaşık 200 mezar çıkarılmıştır. 3’ncü tabaka: Tunç çağı sonuna tarihlenir, silo ve çöp çukurları bulunur. Aynı dönemde burada bulunan mimari yapılar, Bizans mezarlığı nedeniyle yok edilmiştir.

4’ncü tabaka, yine eski bir mezarlık tabakasıdır. Burada 40 mezar bulunmuş ve mezarlarda hocker biçiminde yatırılmış ölülerin yanında, mezar hediyesi olarak konmuş kap ve bakır nesneler bulunmuştur. Bu mezarlar, MÖ 4 bin yılı sonlarına tarihlenmektedir. 5’nci tabaka, büyük çöp çukurları, çanak çömlek parçaları bulunur. 6’ncı tabaka, MÖ 5 bin yılının ikinci yarısına tarihlenir. 6’ncı tabaka, yangın geçirmiş kerpiç tabakadır. MÖ 5 bin yılının ilk yarısına denk gelir. 10’ncu tabaka: Hacılar ve Fikirtepe kültürünün olduğu son Neolitik çağ tabakasıdır. MÖ 6 binli dönemin sonuna tarihlenir.

Bursa Orhangazi İznik Gölü

 

İZNİK GÖLÜ

İznik gölünün yüzde 51’lik bölümü, ilçe sınırları içindedir. Yani gölün batısı Orhangazi ilçesi ve doğusu ise İznik ilçesiyle çevrilidir. Göl: doğu batı yönünde 32 km uzunluktadır. Genişliği ise 20 km dir. Gölün en derin yeri 65 metredir. Suyu tatlıdır. Denizden 85 metre yükseklikte olan gölün batısından bir kanal ile Gemlik körfezine akan bir dere bulunur.

Gölde: yayın, kerevit ve sazan avcılığı yapılır. Göl suyu ile, İznik ve Orhangazi ovaları sulanır. Göl çevresinde: doğal güzellikler mesire/piknik yeri olarak kullanılır. Çünkü yoğun yapılaşma yoktur.

Bursa Orhangazi Keramet Köyü

 

KERAMET KÖYÜ

Yalova istikametinden Ilıca’ya Bursa kara yolu kullanılarak gidilir. Orhangazi’ye gelindiğinde şehir merkezindeki ışıklardan sola doğru İznik istikametine dönülür, bu güzergah takip edilerek yol üzerindeki Keramet köyü geçildikten sonra Ilıca’ya ulaşılır. İlçe merkezine 18 km uzaklıktaki Keramet köyünde, doğal ılıca vardır. Doğal bir havuz görüntüsündeki Ilıcada kayaların arasından devamlı kaynayan su bulunur.

Sodalı olarak bilinen bu suyun içinde bulunan mineraller, cilt ve deri hastalıklarına iyi gelir. Ilıca, doğal Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Çünkü: İznik gölü ve Ilıca arasında sadece 200 metre uzaklık vardır ve bu özelliği nedeniyle, Ilıca koruma altına alınmıştır. Buraya giderseniz, gerek kaynak suyunu kullanabilir ve gerekse İznik gölü manzarasını izleyebilirsiniz.

Bursa tanıtımı.

Gemlik tanıtımı.

İznik tanıtımı.

Yalova tanıtımı.

 

Bursa Keles

Bursa Keles

Bursa Keles; Keles, Bursa il merkezi arası uzaklık: 45 km. Keles, Tavşanlı arası uzaklık: 63 km. Keles, Domaniç arası uzaklık: 68 km.

TARİHİ

Keles isminin kökeniyle ilgili iki iddia bulunmaktadır.

Birincisi: ismin “Kilise” kelimesinden türetildiğidir. Keles isimli yerlerin çoğunda: Bizans dönemine kadar geri giden eski bir kilisenin bulunuyor olmasıdır.

İkincisi: Philippson’un Anadolu haritasında ise Keles “Kelles” olarak isimlendirilmiştir. Bu ipucu Bizans yazılı kaynaklarında sık sık görülen “Kellia” nın burası olduğunu işaret eder.

Her iki olasılık ta mümkündür.

Ancak yine resmi bir kaynakta, Keles isminin anlamı olarak farklı bir yorum yapılmıştır. Şöyle ki, bilinen en eksi Türk lügatı olan Divanü Lugat-it Türk’te “Keles” adına rastlanmaz. Ancak yine yapılan araştırmalara göre, Çağatayca sözlüklerinde “Keles” kelimesinin anlamı “bir tür kertenkele” olarak verilir. Keles’in halen Kazak dilinde bir kertenkele türünün, Çağatay Türkçesinde ise bir sincap türünün adı olarak kullanıldığı iddia edilmektedir.

Keles ilçe merkezinde yapılan çeşitli bina harfiyatlarında, antik dönemlere ait mermer mimari malzemeler açığa çıkmıştır. Hem ilçe merkezinde bulunan çok sayıda antik döneme ait mermer mimari malzeme, hem de çok geniş bir alana yapılan nekropol sahası, Keles ilçe merkezinin antik bir yerleşimin üzerine kurulduğunu gösteren kanıtlardır. Buna istinaden, yukarıda söz ettiğim gibi, “Kellia” kentinin burada olması mümkündür.

Hatta burada kullanılan mimari malzeme, ilçe merkezinin 2 km kuzeyinde bulunan ve Akçaalan olarak isimlendirilen bölgedeki taş ocağından getirilmiş olmalıdır. İlçe gerek Osmanlı döneminde ve gerekse sonrasında önemli bir düşman işgali görmemiştir. Ancak 8 Temmuz 1920 tarihinde Bursa merkezi işgal eden Yunanlılar, bir yıl sonra yani 10 Temmuz 1921 tarihinde bölgeden kaçmak zorunda kalırlar. Bu işgal sırasında, Yunanlılar Keles ilçesinde sadece bir karakol açmışlardır.

Yunanlıların Keles’e asker göndermemelerinin en büyük sebebi, dağ yöresindeki milis kuvvetlerini sindirmek ve özellikle Bursa şehrinin Ankara ile olan haberleşme bağlantısını kesmektir. Çünkü, işgal süresince, Bursa’nın Ankara ile olan haberleşmesi, Tavşanlı ve Kütahya üzerinden, dağ milisleri yolu ile sağlanmıştır.

Bursa Keles

 

GENEL

İlçe topraklarının tamamı, Ege bölgesi sınırları içerisindedir. İlçe: etrafı Uludağ, Dümen dağı ve Sorgun Dağları ile çevrili, vadilerle parçalanmış çanak içinde yer almaktadır. İlçe merkezinin de bulunduğu vadinin tam ortasından “Keles Deresi” geçer. Günümüzde modern ilçe derenin çevresindeki düzlüklerden başlayarak yamaç boyunca yükselerek yayılır.

İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 1050 metredir. İlçede yaşayanların başlıca ekonomik etkinlikleri, tarım, hayvancılık ve orman ürünlerinin işlenmesidir. Ancak arazinin dağlık ve engebeli olması, tarımda verimliliği düşürür. İlçe topraklarının yüzde 57’lik bölümü ormanlarla kaplı olduğu için, orman ürünlerinin istihsali de önemli bir geçim kaynağıdır. İklim olarak burada sert bir karasal iklim hakimdir. Kışın yağış genellikle kar şeklindedir.

GELENEKSEL KELES KOCAYAYLA ŞÖLENİ

Her yıl Haziran ayında düzenlenir. Oldukça eski bir geçmişi olan bu şölen, Osmanlıların son dönemlerine kadar yaşatılmıştır. Ancak Kurtuluş Savaşı yıllarında ara verilmiş ve daha sonra 1966 yılında tekrar başlatılmıştır. Bu şölen: yağlı güreşler, kiraz ve çilek teşvik yarışmaları, halk oyunları gösterileri ve çeşitli konserlerle sürdürülür. Temsili “gelin alayı” merasimi yapılır.

Bursa Keles

 

GEZİLECEK YERLER

Bursa Keles Camisi

 

KELES CAMİSİ

İlçe merkezinde günümüzde Yeni Caminin bulunduğu yerde eskiden Hüdavendigar Camisi ve Sıbyan Mektebi varmış. Bu camiye, Sultan I. Murat Hüdavendigar’ın oğlu Yakup Çelebi’nin, Mudanya’da zeytinlik vakfı vardır. Zeytinlikten elde edilen gelir, camiye harcanıyordu. Ancak 1870 yılında çıkan bir yangın sonucunda, cami zarar görür ve daha sonra tamir edilerek 1970 yılına kadar kullanılırsa da, 1970 yılında yıkılıp yerine yeni cami yapılır.

Bursa Keles Kocayayla

KOCAYAYLA

İlçe merkezinin 4 km güneydoğusunda, oldukça büyük bir yayla alanıdır. Türkiye’nin en büyük yaylalarından biridir. Bursa il merkezinin en ünlü piknik ve mesire yeridir. Yaylanın çevresi: karaçam ağaçlarıyla örtülüdür. Ayrıca yayla içinde meşe, gürgen, çam, kavak ve erik ağaçları bulunur. Deniz seviyesinden yüksekliği 1200 metredir. Gerek Keles Belediyesi ve gerekse Orman İşletmeleri tarafından yaylada: spor alanları, masalar, banklar, ocak, restoran, kır kahvesi, büfe, oyun parkı ve tuvalet yaptırılmıştır.

Bursa Keles Kocayayla

Yukarıda söz ettiğim gibi, Kocayayla da her yıl “Kocayayla Şenlikleri” düzenlenmektedir. Ayrıca yine Kocayayla’da izci kampları, çim kayağı, güreş ve futbol takımlarının çalışmaları sürdürülür. Ancak, burada günümüzde herhangi bir kamp yeri veya tesis yoktur, umarım bir zaman sonra buraya tesisler yapılır. Sonuç, her yıl yaz mevsiminde Kocayayla, yaklaşık 200 bin kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

Bursa Keles Ana Sultan Türbesi

ANA SULTAN TÜRBESİ

Türbe, İlçe merkezine bağlı Küçükkovacık köyündedir. Ana sultan, ulu bir kadındır. Kendisinin Savcı Bey’in hanımı (Ertuğrul Gazi’nin gelini, Osman Gazi’nin yengesi) “Avna Hatun” olduğuna inanılır. Rivayete göre, Savcı Bey, genç yaşta kaybettiği eşinin anısına bir türbe yaptırır, sancağını türbeye astırır ve her yıl bu türbenin başında onun hayrına yemek dağıtırmış.

Bu gelenek Küçükkovacık köyü sakinleri tarafından 700 yıldır yaşatılmış ve halen sürdürülmektedir. Türbe, bahçe içinde ve iki odadan oluşur. Girişe göre soldaki odada: Avna Hatun’un, sağdaki odada ise, erkek kardeşi veya oğlunun defnedildiği rivayet edilir.

Türbenin yanında bir çeşme vardır. Çeşmenin bilinen en eski hamisi Hüdavendigar Vakfı tahsildarı Hüseyin Ağa’dır. Bu şahıs tarafından yaptırılan çeşmenin kitabesi vardır. Çeşmenin yapılış tarihi, 1747-1748 yıllarıdır.

Bursa Keles Gelemiç Gavurini Mağarası

 

GELEMİÇ GAVURİNİ MAĞARASI

İlçe merkezine bağlı Gelemiç köyündedir. Kocasu (Atranos) nehrinin Keles ilçesi sınırları içerisinde aktığı, kayalık ve çok sert bir vadiye “Kayalı Dere Kanyonu” denir. Bu kanyon, Kocakovacık köyü altından başlar, Gelemiç köyü arazisine kadar uzanır. Aslında ilk anda, kanyon içine girilmez bir intiba bıraksa da, içerisine girildiğinde ziyaretçileri muhteşem bir ortam beklemektedir.

Bu sert kanyonun, her iki yakası, heybetli kayalardan oluşur ve tam ortasında Kocasu nehri akar. Nehir boyunca yürünecek bir yol güzergahı vardır. Nehir boyunca yapılacak yürüyüşten sonra, sola doğru yaklaşık 30 dakikalık bir tırmanış vardır. Bu tırmanış sonunda Gavurini Mağarasına ulaşılır. 3 bölümlü mağaranın içi, sarkıt ve dikitlerle doludur.

Bursa Keles Gelemiç Gavurini Mağarası

Bu üç bölümü bir galeri birleştirir. Mağara girişinde bulunan ana bölüm, Bizans döneminde ön kısmı bir duvar ile kapatılmış ve mağara bir yerleşim yerine dönüştürülmüştür. Bu bölümde bir sarnıç bulunur.

KELES BÖLGESİNDEKİ ANTİK YERLEŞİM ALANLARI

Bursa Keles Baraklı Köyü

 

Baraklı Köyü

Dağlık Bursa’nın önemli yerleşim yerlerinden birisidir. Keles ilçe merkezine yaklaşık 7 km uzaklıktadır. Harabeler: köyün yaklaşık 1 km kuzeybatısındaki Asartepe’dedir. Köy içindeki evlerde, devşirme olarak kullanılmış birçok antik kalıntı görülür. Ayrıca yine alanda, apsis temelleri görülen bir kilise kalıntısı bulunmaktadır. Bu kiliseye ait, yüzeyde kilisenin giriş bölümü, narteks kısmına ait duvar temelleri ve kapı eşiğine ait mermer bloklar görülür.

Temeller değerlendirildiğinde kilisenin 15 x 17 metre ölçülerinde olduğu anlaşılmaktadır. Kilisenin çevresinde ise, mermer mimari bloklar (sütunlar, sütun kaideleri ve işlenmiş mermer blokları) görülür. Çok iyi durumda korunarak günümüze ulaşmış bu mermer blokların, MS 1’nci yüzyıla ait oldukları tahmin edilmektedir. Yine aynı alanda, Roma dönemine ait olduğu düşünülen çok sayıda yazılı taş ve stel bulunur.

Yazılı taşlar arasında bir tanesinde “Bretos Lejyonu” yazısı görülür. Üzerinde yazı ve işaretler bulunan bu stel ve sunaklar, Bizans döneminde burada bir kilise ve daha önce de bir tapınak olduğunu kanıtlamaktadır. Asartepe’de bulunan birçok mermer eser, köylüler tarafından taşınarak Baraklı köyüne getirilmiştir.

Bunlar arasında, üzerinde bir Zeus kabartması bulunan adak levhası görülmeye değerdir. Ayrıca üzerinde “büyülü sepet” bulunan bir sunak vardır. Bu sunak üzerindeki yazıttan yola çıkılarak, burada Asklepios ve Hygieia adına yapılmış bir tapınak varlığından söz edilebilir.

Bursa Keles Pelitören

 

Pelitören

Pelitören, ilçenin kuzeydoğusunda 10 km uzaklıkta bulunan Gelemiç köyünün bir mahallesidir. Burada, kaçak kazılarda ortaya çıkarılmış, duvar kalıntıları ve çok sayıda mimari malzeme bulunur.

Özellikle üzerinde haç motifi bulunan sütun başlıkları nedeniyle, buradaki yapı kalıntısının bir kilise olduğu tahmin edilmektedir. Sütun başlıkları ve taş bloklar üzerinde kısmen korunan sıva kalıntıları görülür ki bunlar muhtemelen freskolardır.

Boyalıca

İlçenin en uzak köyü olan Düvenli köyü, ilçe merkezine 37 km uzaklıktadır. Köyün 10 km kadar batısında Boyalıca vardır. Burada kaçak kazılar sonucunda oldukça tahrip edilmiş bir yapı kalıntısı vardır. Bu yapı kalıntısı, muhtemelen farklı yapı evreleri veya iç içe farklı yapılar şeklinde yorumlanır.

Bu kalıntılarda, yerli taş ile birlikte yoğun olarak mermer de kullanılmıştır. Özellikle Bizans dönemine ait mermerden kolosal taşıyıcı elemanların sayısı oldukça fazladır. Yerli taşın kesildiği taş ocakları yakın çevrede bulunur. Ancak mermerin nereden getirildiği meçhuldür.

Tazlaktepe

İlçe merkezinin güneyinde Ryndakos ırmağının aktığı düzlüklerdedir. İlçe merkezinin 13 km güneyinde bulunan tepenin bulunduğu konum hem Ryndakos’un aktığı vadinin en hakim noktası hem de Uludağ’ın en iyi görülebildiği yerdir. Dolayısı ile Keles vadisinin her noktasından görülebilen hakim bir noktadadır. Tepenin güney yamacı tatlı bir eğimli iken, kuzeyi oldukça diktir.

Tepe üzerinde, Roma dönemine ait seramik parçaları bulunur. Ancak bölgede yaşayan çiftçiler, kendi köylerine götürdükleri mimari parçaları, bu tepeden toprağın altından çıkardıklarını söylerler. Zaten tepenin yamacında, halen mimari malzemeler ve mermer heykel parçaları görülür.

Mermer buluntular arasında çok sayıda Yunanca yazıtlı olanlar da vardır. Bu yazıtlara göre: burada Zeus Kersoulosa ait bir tapınak, bir kehanet yeri ve bu tapınağa ait bir odeon bulunduğu anlaşılmaktadır. Özellikle kehanet merkezi önemlidir. Çünkü büyük olasılıkla Milattan önceki dönemlere tarihlenir.

Karaardıç Kalesi

Harmancık istikametinde vadiye giriş yapan yolun kontrolü için inşa edilmiştir. Kale ve mağaraların bulunduğu bölüm, günümüzde “Kervan Geçidi” olarak isimlendirilir. Kaleden, günümüze kuleler ve sur duvarlarının bir bölümü kalmıştır. İç bölümde bir sarnıç vardır. Kalenin güney yamacında, oldukça sarp bir noktada bulunan kaya kütlesine oyulmuş mağaralar görülür.

Mağaralar birbirine geçilebilen odalardan oluşur. Mağaraların içlerinde duvarlardaki sıva izlerinde, yer yer fresko izleri seçilir. Ancak bu freskolar, kaçak define arayıcıları tarafından tahrip edilmiştir. Mağaranın Hıristiyanlık döneminde kullanıldığı düşünülmektedir.

Kemaliye (Kızıl Kilise)

İlçe sınırları içinde bulunan tek tekfurluk merkezidir. Günümüzde Kemaliye olarak isimlendirilen kasabanın eski ismi “Kızılkilise” veya “Kızikse” dir. Köy: ilçe merkezine 17 km uzaklıkta ve Ryndakos’un hakim bir noktasındadır. Burada, geniş bir alanda, kiliseyi işaret edecek çeşitli mermer kalıntılar bulunmuştur.

Menteşe Köyü

İlçe merkezine bağlı Menteşe köyünde gerek çevresi ve gerekse nekropolleri ile yörede en fazla kültür varlığına sahip yerdir. Köy içindeki tek antik döneme ait mimari parça: bir mezara ait ince beyaz mermerden düzgün kesilmiş bir mimari parçadır. Mermer blok iki parçadan oluşur. Köylülerin ifadesine göre, bu mermer blokları, uzun süre önce, Menteşe Nekropol sahasından buraya getirilmiştir.

Bursa Keles Selahattin Buhari Mezarı

 

SELAHATTİN BUHARİ MEZARI

İlçe merkezine bağlı 13 km uzaklıktaki Dedeler köyünde “Şeyh Selahattin Seyfullah Buhari” adına yazılmış bir türbe ve türbenin batı yanında bir cami vardır. Köy ismini, Horasan erenlerinden olduğuna inanılan Selahattin Seyfullah (Dede) Buhari’den almıştır.

Caminin beden duvarlarının iç yüzünde bulunan 1946 tarihli kalem işi süslemeler, Cumhuriyetin kuruluş dönemi dini mimari süsleme anlayışını ortaya koyabilecek nitelik ve nicelikte örnekleri barındırır. Ancak mevcut yani eski caminin yıpranması ve cemaatin ihtiyaçlarına cevap verememesi üzerine, 1986 yılında bu caminin batı yanına, bugün kullanımda olan yeni cami inşa edilmiştir. Ancak yeni caminin yeni minaresi, eski caminin güneybatı köşesine yapılmıştır. Yeni cami hizmete girince, eski cami depo olarak kullanılmış atıl durumda kalmıştır.

Türbe ise, köyün güney ucundadır ve 1986 yılında yeni baştan betonarme olarak inşa edilmiştir. Batı duvarından girilen bir giriş holü ve buna kuzeyde eklenmiş kare planlı mezar odasından oluşmaktadır. İçeride bulunan iki ahşap sandukadan birinin Şeyh Selahaddin Buhariye’ye ve diğerinin ise eşine ait olduğuna inanılır. Türbe içinde eski yapıya ait bazı eşyalar koruma altına alınmıştır. Önceki türbe yapısının kapı üstünde kalan akantus yaprak motifleriyle taçlanmış alçı panoda, 1814-1815 tarihi okunmaktadır.

Alperen türbelerinde sık rastlanılan geyik boynuzları, hem türbede hem de camide bulunmaktadır. Türbenin güneydoğusunda eski köy mezarlığı, güneyinde bulunan vadinin karşı yakasında da “Dede Bahçesi” denin ve köylüler tarafından olduğu gibi boş bırakılan bir arazi bulunur.

Günümüzde, türbenin “Kült Eşyası” olarak kullanılan bir sunak vardır. Bu sunak yılan şeklindedir ve üzerinde mermerden yuvarlak bir masa tablası bulunur. Bu yatır, günümüzde de alternatif tıp kapsamında sağlık bulmak için birçok insan tarafından buranın ziyaret edilmesine sebep olmuştur. Burada antik çağın Sağlık Tanrısı Asklepios’a ait bir sunak bulunması, gerçekten ilginç bir durumdur.

Son bir not: Dedeler köyü sakinleri, köyde türbesi bulunan Selahaddin Buhari’ye hürmeten, 600 yıldır köydeki düğünlerde davul zurna çalınmasına izin vermiyorlar. Köyde yapılan düğünlerde mevlit okutuluyor. Müzikli düğünler ise, köyün dışındaki düğün salonunda yapılıyor.

Bursa tanıtımı.

Tavşanlı tanıtımı.

Domaniç tanıtımı.

 

Bursa Harmancık

Bursa Harmancık

Bursa Harmancık; Harmancık ilçesinin, il merkezi Bursa’ya uzaklığı 96 km. dir. Harmancık-Tavşanlı arasındaki uzaklık: 42 km. Harmancık-Büyükorhan arasındaki uzaklık: 32 km. Harmancık-Orhaneli arasındaki uzaklık: 39 km.

TARİHİ

İlçe, Osmanlılar tarafından fetih edilene kadar Doğu Roma yani Bizans imparatorluğunun bir parçası olmuştur. 1261 yılından sonra Bizans’a bağlı bir tekfurluk tarafından yönetilmiştir. 1324-1325 yıllarında Adronos’un (Orhaneli) fethinden sonra Harmancık kurulmuştur. Tarihi Adronos kenti, Roma imparatoru Hadrianus tarafından kurulmuştur. Adronos kenti Harmancık sınırlarını içine alan bir kentti. Hadrianus bugünkü Orhaneliyi av mahalli olarak kullanmaktaydı. Buralara hamamlar inşa ettirdi.

Bu hamamların kalıntılarına bugün Harmancık sınırları içinde bulunan Ilıcaksu kaplıcalarının üst tarafından rastlamak mümkündür. Harmancık merkezine (Çardı) ilk Sipahiler sonra Habiboğulları daha sonra da Kara Veyisler Yörük cemaatleri yerleştirilmiştir. Osmanlı devletinin kuruluş zamanında Harmancık, küçük bir köy olarak Adranos’a yani Orhaneli’ye bağlıydı. Fakat Osmanlı döneminde zaman zaman kaza yapılmıştır. Daha sonraki dönemlerde Harmancık nahiye ve bucak olarak yönetilmiştir. Harmancık merkezine halk arasında “Çardı” denir.

Bu ismin, Harmancık’ı çevreleyen dört dere veya dört tepeden ileri geldiği söylenir. Yunan işgalleri sınasında yörenin namlı efeleri başta Alabardalı Kabakçı Salih Efe, Harmancıkakalanlı Canip Efe, Kıranışıklar Köyünden Topal Sadettin Efe ve diğer yerli efeler karşı koymuşlar ve adlarına Dağ Müfrezesi denmiştir. 6 Eylül 1922 tarihinde, Harmancık Yunan işgalinden kurtulmuştur.

Osmanlılar yöreyi ele geçirdiklerinde, yörenin tekfuru olan Mikhail Köse’nin mezarı: Harmancık-Tavşanlı arasında veya ilçe merkezinde Dede mevkiindedir. Bu konu hakkında çeşitli spekülasyonlar vardır. Bizans kaynaklarına göre, Mikhael Kosses, Hadrianoi Tekfurudur.

Geçmişte, yörenin ismi “Çardı” idi, nahiyenin tamamına Harmancık denilmekteydi. Bizans döneminden beri Adranos (Orhaneli) ilçesine bağlı Harmancık nahiyesi iken, 1987 yılında ilçe olmuştur.

Bursa Harmancık

 

GENEL

İlçe Uludağ’ın güneyinde yüksek yaylalar arasındadır. İlçenin çevresi çam ormanlarıyla çevrilidir. Rakım 650 metredir. Karasal iklim hakimdir. Buna bağlı olarak yazları çok sıcak, kışları ise serttir. Yağışlar kar ve yağmur şeklindedir. Halkın büyük çoğunluğu tarımla uğraşmaktadır.

Ticaret hayatı gelişmemiştir. 1994 yılına kadar yörede madencilik önemli bir gelir kaynağı olmuştur. Çünkü ilçe geniş krom yataklarına sahiptir. Ancak, Etibank 1994 yılında faaliyetlerine son vermiştir. Gedikören köyü civarındaki mermer ocakları da kapatılmış, işsizlik artmıştır.

Burada madencilikle ilgili bir ilk var, şöyle ki krom madeni dünya üzerinde ilk olarak 1848 yılında Lawrance Smith tarafından Harmancık yöresinde bulunmuştur. İlçe merkezinden her hafta Çarşamba günü Pazar kurulur.

Bursa Harmancık

 

PANAYIR

Her yıl Ağustos veya Eylül ayında, ilçe merkezinde 6 gün süreli panayır düzenlenir. Panayır 1947 yılından beri düzenlenmektedir. Panayır döneminde ilçeye büyük canlılık gelir.

Bursa Harmancık

 

GEZİLECEK YERLER

Bursa Harmancık Eko Turizm Tesisleri

 

EKO TURİZM TESİSLERİ

2015 yılında yapılan ve Harmancık Belediyesi tarafından işletilen bu tesisler, ilçe merkezine 500 metre uzaklıkta, hakim bir tepe üzerindedir.

Bursa Harmancık Eko Turizm Tesisleri

Burada: 14 bungalov ev, 1 restoran, macera parkı, paintball, dağ bisikleti ve doğu yürüyüşü parkurları bulunmaktadır. Tesis 12 ay boyunca hizmet vermektedir.

Bursa Harmancık Ilıcaksu Köyü

 

ILICAKSU KÖYÜ

Köyün ismi “Kocaköy” dür. Ancak kaplıcalar bulununca adı “Ilıcaksu” köyü olarak değiştirilmiştir. İlçe merkezine 15 km uzaklıktadır. Kaplıcalar hemen köyün girişindedir ve köylüler tarafından işletilmektedir. Tarihi Adronos kenti, Harmancık ilçesi sınırları içindedir. Bizans imparatoru Hadrianus, bugünkü Orhaneli ilçesini, av mahalli olarak kullanırmış.

Bursa Harmancık Ilıcaksu Köyü

Buralara: hamamlar inşa ettirir. Bu hamamların kalıntılarına bugün Harmancık sınırları içinde bulunan Ilıcaksu kaplıcalarının üst tarafında rastlamak mümkündür. Roma döneminden kalma, Ilıca kaplıcaları, Harmancık ilçe merkezine 10 km uzaklıktadır.

Kaplıca sularının: romatizma, egzama, kireçlenme, yara ve çıban, kadın hastalıkları ve göz hastalıklarına iyi geldiği iddia edilir. Ilıca kaplıcaları yöresi, yamaç paraşütü için de uygundur.

Bursa Harmancık Karaveyisoğlu Konakları

 

KARAVEYİSOĞLU KONAKLARI

Konak, Osmanlı devletinin yerel yönetimlerde birtakım ayrıcalıklar tanıdığı bir ailenin konutudur. 1700’lü yıllarda yapılmıştır. 1’nci derece Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Ancak Ekim 2004 tarihinde çıkan yangında büyük bölümü yanmıştır.

NALBANT KÖY-BAZİLİKA

Bursa Harmancık Cuma Camii

 

Cuma Cami

İlçe merkezine bağlı Nalbant Mahallesinde, Bizans döneminde kilise olarak kullanılan ve 1700’lü yıllarda camiye dönüştürülen Cuma camisi, bölge halkı için önemli bir ibadethanedir. Ancak Cuma camisi, defineciler tarafından talan edilmektedir.

Çünkü caminin içinde, Bizans dönemine ait mermer sütunlar, tarihi çeşmeler ve kilise binasının kalıntıları bulunmaktadır. Daha da kötü olana: camiyi definecilerden korumak isteyen köy sakinleri, caminin içinde ve çevresinde bulunan sütun, mermer ve duvarları, definecilerden korumak için betonla üstlerini kapatmaya çalışmış olmalarıdır. Elbette bu durum tarihi eserlerin tahrip olmasına sebep olmuştur.

Gelelim caminin mimari özelliklerine

Cami, kuzey-güney doğrultusunda, dikdörtgen planlı, ahşap çatılıdır. Son cemaat yeri iki katlıdır. İki sütun ve bir ahşap desteğe oturmaktadır. İbadet mekanı düz tavanlı olup tavanı taşıyan iki destek bulunmaktadır. Güney duvarı ekseninde yarım yuvarlak bir mihrap nişi, batısında da bir minber bulunur. Cami doğu ve batı duvarlarında birbirlerine eşit ikişer pencere, kuzeydeki giriş kapısı yanında birer pencere ile aydınlatılmaktadır.

Evet, caminin önemli bir özelliği de, Bursa dağ yöresinde bulunan Cuma camilerinin içinde ayakta kalıp hala kullanılan tek Cuma camisi olmasıdır. Bu camide hala, asırlardan beri sürüp gelen eski gelenek bozulmamış, civar köyler artık gelmese de iki mahalle Cuma ve bayram namazlarını toplanıp hala burada eda etmektedirler. Caminin önünde, camiyle yaşıt, belki camiden de daha yaşlı bir dut ve palamut ağacı bulunmaktadır. Bir de çeşme vardır.

Bursa Harmancık Nalbant Köyü Kara Dut

 

Kara dut

Günümüzden yaklaşık 20 yıl kadar önce, ihtiyarlıktan dolayı beli iyice kamburlaşan bu dutun altında, ona destek olan mermerden iki tane direk varmış. Ne yazık ki, ihtiyar dutun dayandığı bu direkler, hazine vardır diye düşününler tarafından alınmış ve dut ağacını yıkılmakla karşı karşıya bırakmıştır. Daha sonraki yıllarda, dut ağacına destek olmak için bir duvar örülmüştür. Kara dutun tarihi özellikleri dışında, kendine has özellikleri de bulunmaktadır.

Birinci olarak, bu dut, diğer dutlardan 1-2 ay daha geç yani Temmuz-Ağustos aylarında olur. Tadı normal dut tadında değildir, ekşimsiye yakın fakat oldukça güzel bir tadı vardır. Normal dutlar gibi olgunlaşınca dibine dökülmez, olgunlaşmış dutu, dalından biraz zorlanarak koparılır ve eller ve kollar kan içinde kalmış gibi kıpkırmızı dut boyası olur ve yıkanınca da zor çıkar. Diğer bir özellik, bu dut başka bir duta aşı yapıldığında tutmaz, tutturan çok nadirdir.

Bursa Harmancık Nalbant köyü Çeşme

 

Çeşme

Çeşme, meydanın ortasında bir harabe gibi durur. Çeşmenin baş kısmındaki taşlar oyularak çeşitli desenler verilmiş ve akarı da mermer oyularak yapılmıştır. Çeşmenin başının iki yanında, oyma işlemeciliğiyle Arapça olarak “Maşallah ve Bismillah” gibi kelimeler yazılıdır. Günümüzde bu tarihi çeşmenin yanına, betondan başka bir çeşme yapıldığını göreceksiniz.

Demir Kaynak Dede

Köy arazisi içinde bulunan Hoban Danişment köyü mezarlığındadır.

Anlatılana göre, bu dede, “Hoban Danışment köyünden Hobanlar sülalesinden ve ismi de Hoban olan bir kişiye aittir. Başka bir söylentiye göre ise, Horasan erlerinden bir zat imiş ve gelmiş buraya yerleşmiştir. Yine anlatılanlara ve isminden anlaşıldığına göre, bu dede, burada demircilik yapmış ve demirleri elleriyle yoğurarak şekil verdiği söylenir. Demirkaynak dedenin çevresinde birçok ardıç ağacı bulunuyor ve bu araçlar asla kesilmez ve en ufak bir parçası evin önünde dahi bulundurulmaz.

 ASAR TEPE

Gedikören köyü yakınlarında, çevreye hakim Televizyon vericilerinin olduğu bir yerdir. Gedikören köyü, ilçe merkezine 13 km uzaklıktadır. Eski ismi Gedikviran köyüdür. Köy yerinde bir antik yerleşim yeri vardır. Bu ören yeri, köyün batısında bulunan Asar Tepededir. Günümüzde ören yerinde bulunan Tv yansıtıcısı, elbette ören yerine zarar vermektedir. Buradan ayrıca muhteşem güzel bir manzara izlemek mümkündür.

Tavşanlı tanıtımı.

Büyükorhan tanıtımı.

Orhaneli tanıtımı.

Bursa tanıtımı.