Maldivler Tarih

Maldivler Tarih

Maldivler Tarih;

Adalar, ortaçağ döneminde: dünya ticaretinde para birimi olarak kullanılan “deniz kabukları” nın bol miktarda bulunduğu bir yer olarak önem kazanmaktadır.

Adaların oluşumu: 50 milyon yıl önce, yerkabuğunun kabarması iledir. Hindistan ve Afrika civarında, okyanus altındaki volkanik dağların kırık parçaları da, atolleri meydana getirmiştir.

İlk yerleşimcilerin, bu adalara nasıl geldikleri meçhuldür. Ancak, büyük olasılıkla, bunların denizci oldukları ve deniz yolu ile buraya geldikleri kesindir. Tarihçiler, günümüzdeki araştırmalarında, adalardaki ilk yerleşimin 2500 yıl öncesine kadar gittiğini düşünürler. Sri Lanka üzerinden gelen göçmenler: MÖ.500 yılında, buraya yerleşmişlerdir. Bunlar adaya kendi kültürlerini de getirmişlerdir. Bunun sonucunda: adada, Budacı ve Hindu inançları ve mimari tarzına ait kalıntılar görülmektedir. Ancak, bunların bir kısmı ortaya çıkarılmıştır.

1150 yılında,

Maldivler ülkesinde, İslam dini kabul edilmiştir. Büyük olasılıkla, bu dönemde, Araplar, buranın insanını İslam ile tanıştırmış olmalıdırlar. Ancak, bölgede Arap kültürüne ait herhangi bir mimari kalıntı bulunmamaktadır.

Maldivlerde İslam’ın kabulü hakkında anlatılan bir efsane şöyledir: “Her ay: adada bulunan kızlar arasından, kura ile seçilen bir genç bir kız, deniz şeytanını yatıştırmak için, tapınakta kendisini krala sunmak zorundadır. Bu kız, ertesi gün ölü bulunur.

Bir gün: Faslı bir tüccar olan Abul Yusuf: kurban olarak seçilen ve ertesi günü tapınağa gidecek olan bir kızın evine konuk olur. Bu geleneği öğrendiğinde, dehşete düşer ve kızın kılığına girerek, o gece tapınağa gider. Sabah olduğunda ise: kız kılığındaki tüccar Yusuf’un halen sağ olduğu ve Kuran’dan ayetler okuduğu görülür. Gece boyunca: kral, kendisine İslam’dan çeşitli sorular sormuş ve aldığı cevaplardan çok etkilenmiştir. Bunun üzerine, kral Müslüman olmuş ve İslam’ı ülkenin resmi dini olarak ilan etmiştir. Aynı zamanda, kral ismi kullanılmaya başlanmış, ülkeyi yönetenlere “Sultan” denilmeye başlanmıştır.

1499 yılına gelindiğinde: Hint Okyanusunda, Portekiz sömürge dönemi başlar. O zamana kadar, dindar balıkçılar ve denizcilerden oluşan Maldivler halkı; Male adasına; özellikle bir ticaret merkezi haline gelmesi sonucu; Portekizli sömürgeciler tarafından göz koyulmuştur. Ayrıca: gemi ipi yapımında kullanılan Hindistan cevizi lifinin bol bulunması ve uluslararası para birimi olarak kullanılan deniz kabuklarının bolluğu da etkendir.

Bunun üzerine,

Portekizliler, bölgeyi işgal ederler. 1559 yılındaki işgal edilse de, 15 yıl sonra Maldivliler bağımsızlıklarına kavuşurlar. Bu bağımsızlık mücadelesinde: Ada başkanı ve tüccar bir babanın oğlu olan “Muhammed Thakurufaan” ın, önemli rolü bulunur. Maldivlerin ulusal kahramanı olarak kabul edilen bu kişi: 16’ncı yüzyılın ortalarında, kuzeydeki Utheem adasında yaşamıştır. Din ve savaşçılık konusunda eğitim alması için, Hindistan’a gönderilmiştir. Daha sonra, babasının gemilerinde kaptanlık yapmak üzere, yeniden Utheem adasına döner. Bu sırada: ada halkı, Portekizliler tarafından, İslam’dan uzaklaştırılarak, Hıristiyanlığa geçmeye zorlanmaktadırlar. Bunun üzerine, bir halk ayaklanması çıkarmak için, işgal altındaki adalardan birine, yanında küçük bir vatansever gurupla birlikte girer. Klasik bir gerilla taktiği olan vur-kaçla, Portekizlileri birçok kez uykularında öldürüp izini kaybettirir. Bunun üzerine, Portekizli işgalcilerin moralleri bozulur ve ada sakinlerine “Ya Hıristiyanlık Ya Ölüm” tercihin sunarlar ve verilen sürenin dolmasına 1 gün kala, yerel direnişçiler, Male ve diğer işgal altındaki adalara girerek, bağımsızlıklarını ilan ederler.

Bu olay: her yıl, ay takviminin 3’ncü ayının, ilk günü “Ulusal Gün” olarak kutlanır.

Evet, Portekiz işgalinin bitirilmesinin ardından: Sultan, ülkede çeşitli yargı ve yürütme reformları yapmıştır. Düzenli ordu kurulmuş, deniz kabukları yerine, ticarette madeni para kullanılmaya başlanmıştır. Bunun yanında, yabancı ülkelerle ticaretin geliştirilmesi için girişimlerde bulunulmuştur. Ancak, bu gelişen ticari durum, özellikle Hintli korsanların dikkatini çekmiştir.

1610 yılında, Hintli korsanlar, Male adasına baskın düzenleyerek Sultanı öldürürler. Ancak, daha sonra geri püskürtülürler.

Maldivler Tarih;

17’nci yüzyıla gelindiğinde:

Bu kez, Hint okyanusunda Flemenkler görülür. 1672 yılında, Maldivliler, onlarla iyi ilişkiler kurarlar. Daha sonraki dönemlerde, Hindistan üzerinden gelen işgal girişimleri ve saldırılar, Maldivler yönetiminin Fransızlarla kurduğu ilişkiler ile önlenmeye çalışılır.

18’nci yüzyılın sonlarına gelindiğinde: Hint okyanusundaki güç dengeleri İngilizler lehine değişmeye başlar. Sultanlar, bu kez İngilizlerle yakın ilişkiler kurarlar. 1835 yılında, ilk kez, İngilizler adada görülürler ve bölgenin deniz haritasını çizerler.

1887 yılında: Sultan, İngilizleri adadan uzaklaştırmak için çeşitli girişimlerde bulunur. İçişlerinde bağımsız ancak dış ilişkilerinde İngilizlere bağlı bir toplum konumuna gelirler.

1932 yılına gelindiğinde: yazılı Anayasa ilan edilir. 1935 yılında, Sultan Nuruddin İskender: Deniz ve Karanın Sultanı, 12.000 adanın Hakimi ve Maldivlerin Sultanı” olarak ilan edilir. Ancak, 1944 yılında, Sultan tahttan indirilir. 1945-1954 yılları arasında, ülkenin ilk Cumhurbaşkanı olarak “Emin Didi” seçilir. 1965 yılına gelindiğinde, bu kez, İngiltere’nin korumasını sarsan bağımsızlık görüşmeleri başlatılır. 11 Kasım 1968 tarihinde, İkinci Cumhuriyet kurulur ve bu gün, günümüzde de “Cumhuriyet Günü” olarak kutlanır.

Maldivler Tarih;

1979 yılında:

Ulusal referandumla, Gayyum, Cumhurbaşkanı seçilir. Bu dönemde: turizm gelirlerinde büyük artış yaşanır ve Maldivler, kalkınma dönemine girerler. 1988 yılında, Sri Lankalı, Tamil gerillaları yani teröristler: Maldivlerde, darbe girişiminde bulunurlar ve bu sıradaki çatışmalarda, birçok Maldivli hayatını kaybeder ve bir süre Hint askeri güçleri, Male şehrinde konuşlandırılırlar.

1998 yılına gelindiğinde ise, yeni bir Anayasa ilan edilerek, yeni bir dönem başlatılır. 2003 ve 2004 yıllarında, ülkede yine çeşitli gösterilerin düzenlendiği görülür. Bunun üzerine siyasal reformlar yapılır. 2004 yılı Aralık ayında: tsunami felaketi yaşanır. Bu felaket sırasında: 19 tatil köyü ve 50 ada, sular altında kalır. Dev dalgalar, 110 kişinin ölümüne ve binlerce Maldivlinin evsiz kalmasına neden olur.

Gelelim sonuca: özellikle son bölümlerde anlattıklarımı dinleyen okurlar, büyük olasılıkla, “ya ben burayı tatil cenneti olarak düşlüyordum, özellikle son yıllarda burada birçok terör eylemi, gösteri düzenlenmiş ve 2004 yılındaki tsunami bunların üzerine tuz-biber ekmiş. Ya, ben güzel bir tatili düşleyerek buraya gittiğimde, yine aynı şeyler olursa?” şeklinde duygulara kapılabilir.

Şunu unutmamak gerekir: Maldivli, şunun bilincinde dir “turist yani yabancı ziyaretçi kendi ülkesinin geleceği, ekmeğidir, bu ziyaretçi ürkütülür ve ülkeden uzaklaştırılırsa, Maldivli aç kalır” Bunun bilincindeler ve karışıklık anlarında, yabancı ziyaretçilerin etkilenmemesi için her türlü önlem alınıyor ama elbette doğal afetlere önlem almak mümkün değil, yine de içiniz rahat olarak bu ülkeye gidip güzel bir tatil yapabilirsiniz.