Rusya Soçi

Rusya Soçi

Şehir: Rusya’nın güneyinde: Karadeniz kıyısındaki bir tatil şehridir. Ancak, aynı zamanda önemli bir ticaret merkezidir. Şehrin turizm yönü o kadar öne çıkıyor ki, Rusya Federasyonu Devlet Başkanının yazlık konutu bile, bu şehirde bulunmaktadır.

Yani: burası, Rus zenginlerin yazlıklarının bulunduğu bir yer olarak önem kazanıyor. Ama, Devlet Başkanının bu şehre karşı olan özel ilgisi sonucu: şehre, yoğun şekilde yatırımlar akıyor ve şehir yakın zamanlardan günümüze kadar olan süreçte, tam bir inşaat alanı haline gelmiştir.

Öte yandan, tatil yanında, şehirdeki spa tesislerinin ve kaynak sularının şifalı olması da, turist çekim alanı olmasını etkiliyor.

Her yıl milyonlarca insan gerek tatil ve gerekse şifalı sulardan yararlanmak üzere, buraya geliyorlar.

1961 yılından sonra deniz kıyı şeridi olan 140 km. lik alanda kurulan spa tesisleri; 1902 yılından sonra büyük gelişme gösteren şehrin gelişimini iyice hızlandırmıştır.

Giriş kısmı için son bir not

Bu şehir, genellikle ve özellikle bizim erkekler tarafından: yoğun tercih edilen bir yer olarak biliniyor ve şehrin birçok eğlence mekanında: Soçili kızlar ve Türk erkekleri görülebilmektedir.

Yani: buranın turistik yerlerinden öte, burayı ziyaret edenler: genellikle gece hayatını yaşamaya gidenlerdir. Zaten: buraya yapılan toplu turların hemen hemen hepsi: acenta ve bayi gezileri, yani erkeklerin kendi başlarına katıldıkları geziler olarak dikkati çekiyor.

Bunun yanında: ben yine de sizlere, şehrin gece hayatı dışındaki gündüzleri yaşanabilecek, gezilebilecek yerleri hakkında bilgi vermek istiyorum ki; gerçekten bu şehir Karadeniz kıyısındaki plajları, ılıman iklimi, spa kaynakları, şifalı içmeleri, çamur banyoları ve kaplıcaları ile de ilgi çekiyor.

Hatta

Bu ılıman iklim bölgesinin hemen yakınlarında, bu kez, tam bir kayak cenneti bulunuyor. Evet: Soçi ve yakın çevresi, gerçekten çok yönlü bir yer ve en büyük özelliği: ülkemizden buraya ulaşmanın kolay olması, öte yandan burada fiyatların da uygun olması, Avrupa’da bir ülkeye gittiğinizde, burada yaşayacağınız hayat için, en azından 4-5 misli paralar ayırmak, ödemek zorunda kalacaksınız.

Öte yandan: Ruslara gelince, tatil yapmak istediklerinde, bunlar Soçi yerine, Antalya’yı tercih etmektedirler.

Çünkü: Soçi’de tatil yapmak onlara pahalı geliyormuş, Soçi’ye gidiş-geliş uçak bileti parasına, Antalya’da bir hafta uçak ve konaklama dahil tatil yapabildiklerini öğrendim.

Rusya Soçi

TARİH

Soçi şehrinin tarihi denilince: ayrıntıya girmeye gerek kalmadan söylenebilecek birkaç cümle vardır. Burada, bir zamanlar yerli halk olarak “Ubıhlar” denilen bir ulus yaşıyormuş.

Bunlar: yörenin diğer bölgelerinde yaşayan Çerkezler gibi: bu topraklardan çıkarılarak daha güneye, gerek dağlara ve gerekse Osmanlı topraklarına zorla sürülmüşlerdir.

Bu insanların bölgeden sürülerek uzaklaştırılmasının ardından ise: 1897 yılından sonra: Ruslar tarafından, burada Soçi şehri kurularak yerleşime açılmıştır.

Evet, tarih konusunda daha ayrıntıya girmek istemiyorum, bilinen tek gerçek, burada bir zamanlar “Ubıhlar” denilen bir ulusun yaşadığı, Rusların bölgeye gelmesiyle bu insanların topraklarından başka yerlere sürgün edildiği veya imha edilerek yok edildikleridir.

Şehrin tarihi geçmişinde en büyük olay budur.

Rusya Soçi

ULAŞIM

Sochi havaalanı, Rusya ülkesinin en işlek 8’nci havaalanı olarak bilinmektedir. Şehir merkezine 30 km. uzaklıkta; Adler kasabasındadır. Burada Adler kasabası önemli çünkü 2014 Kış Olimpiyatları, orada yapılacaktır.

Buraya, 40 civarında havayolu şirketi, charter uçuşları yapmaktadırlar. 2012 yılında, havaalanının saatlik yolcu kapasitesi 2500 yolcu iken, Olimpiyatlar öncesinde bu kapasite, saatlik 3800 yolcuya çıkarılacaktır.

Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşım için çeşitli alternatifler bulunmaktadır. Taksi düşünülebilir, taksiler resmi kontrollüdür ve güvenilirdir.

Ayrıca: toplu taşıma araçları da düşünülebilir. Soci ve Adler arasındaki karayolunda, yerel otobüsler çalışmaktadırlar. Özellikle Olimpiyatlar döneminde: olimpiyat katılımcıları ve misafirler için, toplam 1300 otobüsün görev yapacağı belirtiliyor.

Evet: İstanbul-Soçi şehri arasında hava ulaşımı yapılmaktadır. 938 km. lik bu uzaklık: uçakla 1 saat 45 dakika sürmektedir ki, Soçi şehrinin tercih edilmesinin en büyük nedenlerinden birisi de bu yakınlığıdır. İstanbul-Soçi arasında: İstanbul’dan iki havayolu şirketi haftanın 5 günü sefer düzenlemektedirler.

Trabzon-Soci arasında ise, 12 saat süren bir deniz yolculuğu hattı bulunmaktadır. Ancak, özellikle kış döneminde Karadeniz’in çok dalgalı olması nedeniyle, bu deniz yolculuğunun keyifsiz olduğu söyleniyor.

Hatta, aynı dönemde vapurların çalışıp-çalışmayacakları bile son anda değişen kararlarla etkileniyormuş. Sonuç olarak: Trabzon-Soçi arasında sefer yapan vapurlar, genellikle Mayıs-Ekim ayları arasında sefer düzenliyorlar.

Öte yandan: Trabzon-Soçi şehri arasında haftanın iki günü olan uçak seferlerinin de bulunduğunu öğrendim.

Havayolu mesafesi: 289 km. dir ve uçak yolculuğu 1 saat sürmektedir. Karayolu mesafesi ise, 578 km. dir. Karayolu ile yolculuk tercih edenler, 8 saatten daha uzun süreli bir yolculuğu kabullenmek durumundadırlar.

Soçi-Moskova arasındaki uçak yolculuğunun da 2.5 saat sürdüğünü belirtmek isterim. Moskova-Soçi arasındaki tren yolculuğu ise, yaklaşık 30 saat sürüyormuş. Bilet fiyatları, 150-215 dolar arasında değişiyormuş.

Rusya Soçi Prometheus efsanesi

PROMETHEUS EFSANESİ

Bu yörede sıkça anlatılan bir efsaneden söz etmek istiyorum. Efsaneye göre: “Olymposlular ve Titanlar: kendi aralarında yaptıkları savaşın ardından; Olymposlular savaşı kazanınca: evreni kendi aralarında paylaşırlar.

Daha sonra: ölümsüzlerle ölümlü insanlar “Mekone” denilen yerde toplanırlar. Ölümlüler tarafından kesilen her kurbandaki, tanrıların payı: bu toplantıda saptanmaya çalışılır. Ancak: Prometheus: bu toplantıda ölümlülerden yana olur.

Hatta: kurnazlığını gösterip, büyük öküzü keserek ikiye ayırır bir yana etini koyar, üzerini işkembeyle örter. Diğer yana ise kemiklerini koyar ve üstünü yağla kaplar.

Bu durumda seçici Zeus: kötü tarafı seçerse, aslan payı ölümlü insanların olacaktır.

Aksi olursa, bu kez, üstünlük tanrılarda yani ölümsüzlerde kalacaktır. Seçici Zeus: önüne konan paylardan iştah verici, yağlı olanı seçer ve yağın altındaki kemikleri fark edince Prometheus’a çok öfkelenir ve bir daha etlerini pişirmesinler diye, ölümlülerden ateşi saklar.

Ancak: kurnaz Prometheus bir kez daha Zeus’u kandırır ve Olympos’a çıkar, orada güneşin alev alev yanan tekerleğinden bir kıvılcım çalar ve bunu bir rezene kabı içine koyarak, insanlara götürür verir.

Bunun üzerine, Zeus: Prometheus’u bir dağa zincirler ve ona korkunç bir ceza verir. Her gün, bir kartal gelir ve Prometheus’un karaciğerini yiyormuş.

O gece, yeniden karaciğer oluşuyor ve yeniden oluşan karaciğer, ertesi günü kartalın yeni yemeği oluyormuş.

Bu bitmek tükenmek bilmeyen bir işkence imiş.

Ancak: Prometheus: bu işkenceler karşısında sakinliğini korumuş, çünkü insanlığın bilgi ile ateşi büyütüp, onu kurtaracaklarına inanıyormuş.

Rusya Soçi Olimpiyat Oyunları
Rusya Soçi Olimpiyat Oyunları

OLİMPİYAT OYUNLARI

2014 yılındaki Kış Olimpiyat Oyunları: Eylül 2014 tarihinde, Soçi şehrindeki Adler bölgesinde “Krasnaya Polyana” isimli küçük bir kasabada yapılmıştır.

Bu oyunlar: Rusya’da ilk kez, bu şehirde düzenlenmiş olması nedeniyle önemlidir.

Çünkü: Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin’in bu şehre karşı büyük bir sevgisinin olduğu, devletin bütün imkanlarının buraya yönlendirildiği ve Rusya’nın populitesinin artması için, bu Olimpiyatları almak için büyük gayret sarf ettiği söyleniyor.

Kasaba: deniz seviyesinden 538 metre yüksekliktedir. Karadeniz kıyısından ise, 39 km içeridedir.

Soçi havaalanı ve Adler bölgesiyle arasında modern karayolu bulunmaktadır. Buranın en büyük özelliği: popüler bir “kayak” ve “snowboard” merkezi olmasıdır. Özellikle: nemli hava olması nedeniyle, kayak alanlarının üstü iyi kar örtüsüyle kaplanmaktadır.

Yani: pist dışında da, arazide kayak yapılabilecek alanlar oluşmaktadır. Oyunların yapıldığı başlıca kayak merkezi ise: “Alpica-Service” denilen ve kasabaya 12 km. uzaklıkta, Esto-Sadok köyüne ise 8 km. uzaklıkta bir yerdedir.

Soçi’de Olimpiyatlar için 11 spor tesisi yapılmıştır. Tesisler: dağ ve kıyı şeridi olmak üzere, iki yerde kümelenmiş bulunuyorlar.

Aralarındaki 48 km. lik uzaklık: iki kümeyi birbirine bağlayan 8500 kişi kapasiteli demiryolu hattı ile sağlanıyor. Bu yolculuk, yaklaşık 1 saat sürüyor.

Ancak: gerek kayak merkezi ve gerekse pistler: Soçi Milli Parkı ve Kafkasya doğal biyosfer rezervine yakın olması nedeniyle: çevreciler tarafından protesto edilmiştir. Yine de; 2014 Kış Olimpiyat Oyunları: burada yapılmıştır.

Evet, Olimpiyat oyunlarının burada yapılacak olmasının bizimle olan yakın ilgisine gelince: spor tesislerinin yapılışında çok miktarda Türk işçisinin çalışmış olmasıdır. Son bir not: sırf kış olimpiyatları değil, 2018 yılında Rusya’da yapılan FIFA Dünya Kupası futbol maçlarının bir kısmı da: Soçi şehrinde yapılmıştır.

Rusya Soçi

İKLİM

Şehirde, subtropikal nemli iklim hüküm sürmektedir. Deniz, bölgenin ikliminde önemli bir yer tutar. Deniz: havayı, yaz aylarında ısıtır, kışın ise serinletir. Dağlar ise: soğuk kuzey rüzgarlarına kalkan görevi yapar ve kıyıyı korur.

Kış mevsiminde, yağışlar, yalnızca yağmur şeklinde görülür. Yazlar: sıcak ve nemlidir. Kışın: nadiren don ve kar görülür. Bu şehri ziyaret etmek isterseniz: özellikle deniz suyunun ısındığı: Temmuz-Ağustos aylarını tercih etmelisiniz.

Deniz önemli değil derseniz: Ocak-Şubat ayları hariç, bu şehri yılın her ayında ziyaret edebilirsiniz.

Evet, şehirde ortalama yaz sıcaklığı 26.5 derece, deniz suyu sıcaklığı 24.5 derecedir. Kış aylarındaki ortalama sıcaklık ise 8 derece civarındadır.

İNSANLAR

Şehirde yaşayan halkın dağılımı şu şekildedir: % 70 Rus, % 20 Ermeni, % 3 Ukraynalı, % 2’si  Gürcü’dür.

PARA

Rus şehri Soçi’de “ruble” kullanılıyor. Madeni para olarak, Rublenin bir küçüğü ise “Kapik” dir. 1 Ruble= 0.095 TL. dir. 100 TL = 1.052 Ruble ( Bu oranların değiştiğini unutmamak gerek.)

Rusya Soçi Maden Suyu Kaynakları ve SPA Tesisleri

MADEN SUYU KAYNAKLARI VE SPA TESİSLERİ

Şehir topraklarında akan nehir vadileri: Macesta, Agoura ve Hotsa bölgelerinde, zengin maden suyu kaynakları bulunmaktadır.

Bunlar: antik dönemden bu yana bir spa merkezi olarak kullanılmışlardır. Buralardaki suyun en büyük özelliği, en iyi “klorür sodyum su” olmasıdır.

Bu su: Matsesty bölgesindedir. Burada: 1902 yılında, ilk banyo tesisi hizmete açılmıştır. İlk SPA otel tesisi ise, Kafkas Rivierası bölgesinde, yani Soçi şehrinde 1909 yılında açılmış olup, ilaveten: laboratuvarlar, bir konser salonu, kumarhane, restoran, kafe, okuma salonu gibi yerler de bulunmaktadır.

Günümüzde, Soçhi bölgesinde: 50’den fazla maden suyu kaynağı ve içmece bulunmaktadır. En yaygın olarak ise “hidrojen sülfit ve bromlu su” kullanılmaktadır. Bunlar: büyük ölçüde birçok hastalık için söylenenlere göre, iyi geliyormuş.

Rusya Soçi

ALIŞVERİŞ

Soçi şehrinde alışveriş denince akla gelen başlıca alışveriş mekanları şunlardır: Central Market: Burası, taze meyve ve sebze pazarıdır. Burada özellikle “nibles churchkhela” yani “taze nar suyu” içmeden ayrılmayın.

Art Salon: Burası gelişmiş bir sanat topluluğuna sahiptir ve burada: tahta oyma objeler, resimler, simgeler ve seramik öğeler satılmaktadır.

Peterson Süpermarket: Şehirde ihtiyaç duyabileceğiniz her şeyi bu süpermarkette bulabilirsiniz. Peki: şehre özgü bir hediyelik var mı derseniz: buraya has özel bir hediyelik obje veya nesne yok.

Rusya Soçi Gece Hayatı
Rusya Soçi Gece Hayatı

GECE HAYATI-EĞLENCE

Soçhi şehrinde: dans ve eğlence dünyasına atılmak için birçok gece kulübü bulunuyor. Bunlar arasında öne çıkanlar hakkında kısaca söz etmek istiyorum. Adler bölgesinde “Voyage” isimli gece kulübü tercih edilebilir. Ayrıca “X-Taz” da iyi bir seçim olacaktır.

Bu bölgedeki bir diğer kulüp: Plazma olacaktır. Şehir merkezinde: “Saint-Tropez” isimli gece kulübü düşünülebilir. Yine şehir merkezindeki “Oskar” güzel yemekleri ve geniş içecek seçenekleriyle öne çıkıyor.

Yazının baş kısımlarında da söylediğim gibi: özellikle Türkler, buraya gece yani eğlence hayatı için gidiyorlar. Çünkü: bu şehirde gerçekten çok canlı bir eğlence hayatı vardır.

Rusya Soçi

TURİZM

Şehirdeki başlıca turizm etkinlikleri: plajlar, sıcak iklim ve maden suyu ile yoğunlaşmıştır. Şehrin hemen batısındaki “Colchis Virgin” ormanları: UNESCO tarafından, Kafkas Devlet Biyosfer Rezervi olarak “Dünya Mirası” ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır.

Şehir: yaz aylarında, tedavi ve dinlenme için gelenlere hitap eden, 227 farklı ve yaklaşık 70 bin yatak kapasiteli oteller ve turistik merkezlerle doludur.

Bu yüzden, şehre, yıl boyunca yaklaşık 50 bin ziyaretçi gelir. Şehir gerçekten yalnızca seks turizmi için düşünülmemeli, Karadeniz kıyısındaki bu şehirde: deniz kıyısındaki plajlar ve kumsallar yanında, harika bir iklim ve spa yani kaplıca tesisleri bulunuyor ki, bunlar da değerlendirilmeli diye düşünüyorum.

Rusya Soçi

GEZİLECEK YERLER

MİCHAEL ARCHANGEL ANITI

Bu şahıs: şehrin koruyucu azizidir. Anıt: Esplanade caddesi üzerindedir. 2006 yılında buraya dikilen anıt: 7 metre uzunluğundadır ve bronzdan yapılmıştır. Bulunduğu kaide ise: kırmızı granit ve 24 metre betonarme bir kolon şeklindedir.

ALTIN POST ANITI

Altın post denilince, elbette bunun hikayesini bilen biliyor, bilmeyenler için, kısa bir açıklama yapmak gerekirse: bir bir Yunan efsanesine dayanmaktadır. Yunan mitolojisinde: Teselya kralının ikinci kez evlenince: oğlu Phriksos ve kızı Hele: kendilerinden nefret eden üvey annelerinin hışmından kurtulmak için: öz annelerinin kendilerine hediye ettiği “altın postu” uçan bir koçun sırtına bindirirler ve kendileri de üzerine çıkarak: Teselya’dan kaçarlar.

Ancak: yolculuk sırasında: Helle: Çanakkale boğazı üzerinde; denize düşer ve boğularak ölür. (Helle’nin düştüğü denize, daha sonraki dönemde, Yunanlılar tarafından “Helle denizi” denilmektedir.

Kardeşi Phriksos ise: Karadeniz’in doğu ucundaki Kolkhis ( günümüzdeki Gürcistan) e ulaşarak canını kurtarır. Kolkis kralı: Phriksos’a çok iyi davranır. Kızı Khalkiope ile evlendirir. Phriksos: kendisini ölümden kurtaran yolculuğu yaptıran koçunu: adak olarak tanrılar kralı Zeus için kurban eder.

Postunu ise: Kolkhis’te, bir ejderhanın nöbet tuttuğu bir koruluğa asar. Bu sırada: Teselya kralı ölür, yerine oğlu Aison geçer. Ama bir süre sonra: Pelias: Aison’u devirir ve tahta geçer. Aison’un oğlu İason: büyür ve Pelias’ın karşısına çıkıp, babasının tahtını geri isteyince: Pelias korkar ve genç adamdan kurtulmak için: kendisine bir öneride bulunur.

“ altın postu getirirse, krallığı ona bırakacağına söz verir ve İason bu anlaşmayı kabul eder, kısa süre sonra Yunanistan’ın dört bir yanından topladığı 50 yiğit insan ile, hızlı anlamına gelen “Argo” gemisiyle yola çıkar.

Bu kahramanlar: pek çok macera yaşadıktan sonra Kolkhis’e ulaşırlar ve kraldan altın postu isterler, ancak kral altın postu bunlara vermek istemez. Bunun için, 3 şart öne sürer.

Bunlar: “ İason: ateş püskürten iki korkunç boğayı çifte koşarak bir tarla sürecektir. Bu tarlaya, bir ejderhanın dişlerini ekecek ve sonunda her ektiği diş için topraktan fışkıran zırhlı savaşçıları yenecektir.”

Bu istekler zor olsa da, kralın küçük kızı Medeia, güçlü bir büyücüdür ve İason’a aşık olur. Medeia: büyü ve sihirler ile bu güç görevi başarması için İason’a yardımcı olur ve İason: altın postu ve Medeia’,yı da alarak Argo gemisiyle kaçar.

Bu efsanenin anısına: 2008 yılında, Sanat Müzesi yanında, bu anıt açılmıştır. Anıt: 5 ton ağırlığındadır.

Zarif sütunlar arasında: korkunç bir ejderha tarafından korunan, altın dökümlü-gerilmiş koyun derisi bulunmaktadır. Efsaneyi anlatırken sözünü ettiğim “Medeia” da: bu şehirde önemli bir simgedir.

Rusya Soçi Amfibius su parkı

AMFİBİUS-SU PARKI

Burası, Rusya ülkesindeki en büyük su parklarından birisidir. Aquapark alanı içinde, her yaştan insan için ilginç gelebilecek 15 farklı su kaydırağı bulunmaktadır. Su kaydırakları: en fazla 15 metreden, keskin dönüşler yaparak ve ziyaretçilerine büyük heyecanlar yaşatırlar.

Park alanında ayrıca 4 tane yüzme havuzu bulunmaktadır. Ana havuz, 120 cm derinliğinde ve varil şeklindedir. Tüm havuzlarda, çok iyi temizleme sistemleri bulunduğu söyleniyor.

Rusya Soçi Macesta Anıtı

MACESTA ANITI

Bu heykel: dünyaca ünlü “Macesta” nın kişisel portresidir ve aynı zamanda, şehrin en bilinen ve tanınan sembollerinin başında gelir. Söylenenlere göre: bölgedeki sıcak su kaynaklarının yüzeye çıkmasında yardımı olmuştur.

Anıt: 1967 yılında, Soçhili heykeltıraş Gusleva tarafından yapılmıştır. Heykel: mimar Serdyukov tarafından yapılan yere: uyumlu olarak monte edilmiştir.

Rusya Soçi State Circus
Rusya Soçi State Circus

SOCHİ STATE CİRCUS

Parlamento sokakta bulunan, bu sabit sirk: 19 Mayıs 1971 tarihinde kurulmuştur.

Sirkin bulunduğu yapı ise: SSCB Devlet ödülü sahibi Shvartsbreyna başkanlığındaki bir gurup mimar tarafından yapılmıştır. 1992 yılından bu yana: Soçhi Sirki: uluslar arası sirk yarışmalarında birçok ödül kazanmış ve sirk dünyası yıllıklarına adını yazdırmıştır.

Salon 2000 kişi kapasitelidir. Onarım için: Kasım 2013 tarihine kadar kapalı olan bu sirki: şehri ziyaret ettiğinizde, açık bulunduğunda mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.

Rusya Soçi Adler Sochi Utrishskiy Dolphinarium
Rusya Soçi Adler Sochi Utrishskiy Dolphinarium

ADLER SOCHİ UTRİSHSKİY DOLPHİNARİUM

Burası: yunuslar üzerine araştırmaların yapıldığı bir enstitü olarak bilinir. 1984 yılında açılmıştır. Eğlence tesisleri ise, 1997 yılında açılmıştır. Burada: 20 metre çapındaki ve 6 metre derinliğindeki havuzda: 1000 seyirci kapasiteli bölümde: balinalar ve yunuslar: 45-50 dakika süren gösteriler yapıyorlar.

13 yıldan bu yana: tesiste yapılan gösteriler 2 milyondan fazla kişi tarafından izlenmiştir. Evet: yaklaşık 1 ton ağırlığındaki bir deniz aslanının su da yaptığı kıvrak hareketler ilgi çekiyor.

Hatta: Karadeniz’e özgü: şişe burunlu yunuslar: büyük sanatçı edasıyla resim çiziyorlar ve bunlar Dolphinarium alışveriş merkezinde, ziyaretçiler tarafından büyük talep görüyor.

OCEANARİUM SOCHİ DİSCOVERY WORLD AQUARİUM

Burası: Rusya’nın en büyük ve dünyanın sayılı büyük akvaryumlarından birisi olarak bilinir. 17 Eylül 2009 tarihinde ziyarete açılmıştır. Her gün, saat: 10.00-18.00 arasında ziyarete açıktır. Lobiden bilet satın alarak girebiliyorsunuz.

Biletler ne kadar derseniz: yetişkinler 500 ovmak, 4-12 yaş arası çocuklar 250 ruble, fotoğraf ve video çekimi: 100 ovmaktır. Akvaryum tasarımı: 6000 metre karelik bir alanda: 5 milyon su kapasitesi bulunan 30 tank ile yapılmıştır.

Bunlarda: 200’den fazla farklı türlerde deniz ve tatlı su canlısı: toplam 4 bin tane bulunmaktadır. Ayrıca: yine burada 24 metre karelik bir akrilik pencere alanı ve 44 metrelik bir akrilik tünel bulunur.

Burada: dalış meraklıları için dalış yapmak mümkündür. 3000 deniz canlısı arasındaki bu dalış, yaklaşık 30 dakika sürüyor ve ücret olarak 3000 ruble ödeniyor.

Evet, şehir ziyaretçilerinin burayı mutlaka görmelerini öneriyorum. Yapıya girdiğinizde, ilk olarak tatlı su balıklarının bulunduğu akvaryumlar görülüyor.

Gölet üzerindeki köprüden ilerleyerek, yağmur ormanlarının içinde akan şelaleyi göreceksiniz. Açık sularda: yine Amazonlar, Avustralya ve Ekvator bölgesinden getirilen 100 farklı tatlı su canlısını görebiliyorsunuz.

Bunlar arasında özellikle: piranhalar, discus, gurami balıkları ilgi çekiyor. Daha sonra: 44 metrelik akrilik tünel var. Bu tünelden geçerken, üç tarafınızın sularla çevrili olması ve bu sularda gezinen deniz canlıları, değişik bir ortam yaratıyor.

Cam arkasında: görünüşte kırılgan (aslında camın kalınlığı 17 cm. dir) olan su yaşamında: güzel bitkiler, resifler ve kayalar, aniden yavaş yavaş yaklaşan köpek balıkları görülüyor. Son olarak: burada “temalı cafe”, “balık besleme” bölümü ve “hediyelik eşya mağazası” da bulunuyor.

SOCHİ SANAT MÜZESİ

Şehir merkezinde, Ave Resort adresinde: bir eğitim ve kültür merkezi olarak bilinmektedir. Müzenin bulunduğu yapı: 1936 yılında, Zholtovsky tarafından tasarlanmıştır ve mimari yapıt olarak, Rusya Federasyonunda, öneme sahiptir.

Müze sergi bölümünde: Rus, Sovyet ve yabancı sanatçılara ait, 3000 civarında: resim, heykel, çizim, dekoratif ve el sanatları ürünleri sergilenmektedir.

Rusya Soçi Loosky Tapınağı
Rusya Soçi Loosky Tapınağı

BİZANS KİLİSESİ KALINTILARI-LOOSKY TAPINAĞI

Burası: Sochi şehrinin Lazarev ilçesinde bulunan bir ortaçağ dönemi kalıntısıdır. Karadeniz kıyısından 1.5 km. uzaklıktadır. 1987-1997 yılları arasında burada yapılan arkeolojik çalışmalara göre: ilk tapınak inşaatı, 10-11’nci yüzyıllardan kalmadır.

15 ve 16’ncı yüzyıllarda ise, burası bir kale haline getirilmiştir. Günümüzde görülen tapınak kalıntısının “Bizans” dönemine ait olduğu düşünülüyor.

MARİNE STATİON-LİMAN

Burası: şehrin limanında bulunan bir istasyon olarak bilinmektedir. Yapı: 1955 yılında inşa edilmiştir. 2 katlıdır ve L şeklindedir. Binanın merkezinde: sivri bir kule bulunmaktadır ki, bu kule paslanmaz çelikten yapılmıştır.

Bu 3 katmanlı kulenin yüksekliği, 71 metredir. Üzerinde: heykeller bulunur. Bunlar: dört mevsimde, dört ana yönü işaret ederler. Hemen limanın önünde ise, Navigasyon tanrıçasına adanmış bir havuz bulunmaktadır.

Rusya Soçi Tren İstasyonu

SOÇİ TREN İSTASYONU

Bu yapı da, şehirdeki diğer bir kısım yapı gibi “Federal anıt” olarak ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Bina: 10 Eylül 1952 tarihinde hizmete açılmıştır. 3 katlıdır ve 3 avlu ile 55 metre yüksekliğinde bir katlı kuleye sahiptir.

ST SERGİUS CATHEDRAL

Burası bir “Ermeni” dini yapısıdır. 1993 yılında kutsanmış ve ibadete açılmıştır. Çan kulesi ise, 2004 yılında yapılmıştır.

SOCHİ MİLLİ PARKI

Burası, Bakanlar Kurulu kararı ile, 1983 yılında, milli park olarak ilan edilmiştir. Karadeniz kıyısındaki park alanında: eğlence, eğitim ve bilimsel amaçlı çalışmalar yapılmaktadır. Rusya’nın ilk milli parklarından birisidir.

Park alanı: nehir vadileri ve dağlarla kaplıdır. Karadeniz ise, park alanında dar bir şerit halinde kıyıda uzanır.

Söylenenlere göre: park alanında 40 nehir ve dere bulunuyormuş ve bunların tümü Karadeniz’e akıyor. Park alanı, ilginizi çekerse, 28 farklı yürüyüş yolu barındırıyor.

AKHUN DAĞI VE GÖZLEM KULESİ

Akhun dağının deniz seviyesinden 500 metre yükseklikteki zirvesinde: bir gözlem kulesi bulunuyor. 1932 yılında yapılan bu gözlem yani seyir kulesinde: hediyelik eşya satan yerler ve kafeteryalar bulunuyor.

Buraya çıkarsanız: gerek Adler, gerek Soçi ve gerekse Kafkas sıradağlarının muhteşem panoramasını izleyebilirsiniz.

Ukrayna Kiev

Ukrayna Kiev

İşte, Kiev şehrine gezmeye veya başka bir amaçla gidecek ziyaretçiler için: gayet ayrıntılı, tek bir başlık altında her türlü özelliği yansıtan, muhteşem bir yazı. Gitmeden veya karar vermeden önce; bu yazının bir çıktısını, yazıcınızdan aldığınızda ve biraz zaman ayırıp incelediğinizde: Kiev şehrinin tüm özelliklerini, bir çırpıda okuyup, öğrenme şansınız olacak. Şimdiden, Kiev şehrinde, güzel tatiller.

Evet: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı forsunda bulunan, 16 yıldızdan biri de: tarihteki tek Yahudi Türk devleti ya da İmparatorluğu olan “Hazarya” ya, yani “Hazar İmparatorluğu” na aittir.

İşte, bu Türklerin kurduğu, bugün, Ukrayna isimli ülkenin sınırları içinde kalan “Kiev” kentinin adı: Türkçedir. Yani o dönemin, Hazar İmparatorluğunun Türkçesi. Kiev şehrini kuran Türkler: şehre, nehir kıyısındaki yerleşim yeri yada nehir kıyısındaki ev anlamında “Kiev” demişler. Bu arada: bu şehir, Çernobil nedeniyle, kanser vakalarının çok  sık görüldüğü bir şehir olarak da öne çıkıyor.

Özellikle, bizim ülkeden, bu şehre gidişlerde, belli bir amaç bulunduğu kesin. Daha açıkçası: yalnızca, kadınlar için Kiev şehrine gitmek durumunda iseniz, hiç tavsiye etmem. Avrupa’nın en fazla “aids” vakasının kaydedildiği şehir olarak biliniyor. Burada: tarihi kalıntılar, objelerde bulamasınız. Müzelerin tümünü, yalnızca bir günde gezebilirsiniz.

Ukrayna Kiev Vize

VİZE

Ukrayna’ya giriş için vize gerekmiyor. Sadece nüfus cüzdanı veya pasaport ile ülkeye girebilirsiniz, ilaveten 50 TL. yurt dışı çıkış harcı ödemeniz yeterlidir.

Ukrayna Kiev Ulaşım

ULAŞIM

İstanbul’dan uçağa bindiğinizde, yaklaşık 2 saatlik bir yolculuktan sonra, Kiev’e varıyorsunuz. Uluslar arası hava alanı “Borispole” indiğiniz andan itibaren: şehrin, güzel kızları, karşınıza çıkıyor. Ayrıca: yeşil üniformaları ile, çevrede gezen polisleri görünce, askerleri andırdıkları için, askeri bir hava alanına inmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi.

Daha sonra, hava alanından, şehir merkezine, yaklaşık 40 km. lik bir yolculuk yapmanız gerekiyor. Bu yolculuk sırasında: çevrenize baktığınızda, gerçekten, muhteşem yeşil bir şehre geldiğinizi hemen hissedeceksiniz. Çünkü: devasa ağaçların bulunduğu, muhteşem yeşillikli parklar göreceksiniz.

Bu arada, çok önemli bir konudan söz etmek istiyorum. Girişte: yani ülkeye girişte, bir form doldurmanız gerekiyor. “İmigration Formu” denen bu form; tamamen formalite. Otelde kalmayıp, kiralık evde kalacaksanız, kalacağınız yerin tam adresini de forma yazmanız gerekli, onun dışında bir sorun yok. Yalnız: bu formu; size önerim, uçakta doldurun, uçaktan indikten sonra hava alanında bu formu doldurmak için zaman kaybetmeyin. Ayrıca: ülkeye girerken, yanınızda 3000 Amerikan Dolarından fazla para varsa, deklare etmeniz gerekiyor.

Hava alanından şehre doğru olan bölge:

Tam bir inşaat sahası gibi. Çok katlı konutlar yapılıyor. Ama, bu konutların metrekaresinin 1000 dolar olduğunu duyduğunuzda, kesinlikle şaşıracağınıza inanacaksınız. Çünkü: bu şehir, en üst düzey zenginlik ve en alt düzey fakirliğin bir arada bulunduğu bir yer.

Bu arada: otele girdiğinizde, pasaportunu isteyecekler. Otellerde: turistlerin pasaportu, otele giriş yapılan gün alınarak, seyahat sonunda geri veriliyor. Bu süreç içinde: kimlik olarak, otelin kartı veya anahtarının kullanılması öneriliyor. Herhangi bir kontrol sırasında, bu kartı veya anahtarı göstermeniz yetiyor.

Ukrayna Kiev Para

PARA

Ukrayna’da kullanılan para birimi: Grivnası. (UAH) Madeni paralar: 1,2,5,10,25 ve 50 kopiykas.

 

Yani: paraları gayet değersiz. Yaşam, gayet ucuz. Fakat: elbette, yabancılar ve şehirde yaşayan küçük bir azınlık için yaşam ucuz. Döviz büroları ve yetkili bankalarda: rahatlıkla para bozdurabilirsiniz.

Bu arada: kredi kartı kullanımı konusunda dikkatli olmanızı öneriyorum. Lüks mağazalarda, gözünüzün önünde kullanılmak kaydı ile, kredi kartınızı verebilirsiniz. Yoksa: kredi kartınızın bilgilerinin kopyalanması olasılığına karşı, kredi kartınızı sakın kimseye vermeyin.

Ukrayna Kiev Dil

DİL

Şehirde, Ukraynaca dili konuşuluyor. Ama: halkın büyük çoğunluğu, aynı zamanda Rusça biliyor ve konuşuyor.

Ancak: burada elbette ilk geldiğinizde, görüntü bakımından ilginç bir durumla karşılaşacaksınız. Kiril alfabesiyle yazılı tabelalar size yabancı gelecek.

Ama şunu kesinlikle bilmeniz gerekir ki, en az orta derecede İngilizceniz yoksa, bu şehirde, kesinlikle çok sıkıntı çekebilirsiniz. Yani: mutlaka belli bir seviyede İngilizce bilmeniz gerekiyor.

Ukrayna Kiev İklim

İKLİM

Şehirde, dört mevsimin yaşandığı, tipik kara iklimi var. Yani: iklim serttir. Ocak-Şubat aylarında, sıcaklık, çoğunlukla sıfırın altında geçiyor. Ancak, Kiev’e gelmenin en iyi mevsimi: yaz. Yazın ortalama sıcaklık: + 20 derecedir.

Kışın ise, tam tersine – 20 derecedir. En düşük sıcaklık ise, – 30 dereceye kadar  düşüyor. Ancak, kışın onca kar yağışına rağmen: trafik kilitlenmiyor, caddeler tertemiz kalıyor. Onun dışında, yaz günlerinde bu şehre gittiğinizde: uçaktan indiğinizde, yoğun bir nem ve sıcaklık ile de karşılaşabiliyorsunuz.

Ukrayna Kiev Genel
Ukrayna Kiev

   

GENEL

3.5 milyonluk nüfusu ile, Ukrayna’nın başkentidir. Ama: bu rakama bakıp ta, nüfusun yüksekliği sizi şaşırmasın. Ukrayna ülkesinin genelde nüfusu azalıyor. Bölgede: en fazla mülteci kabul eden ülke olmasına rağmen, bağımsızlığını kazandığında, 52 milyon olan ülke nüfusu, günümüzde, 47 milyona gerilemiş durumda. Araştırmalara göre: 2050 yılında, ülke nüfusunun 35 milyona gerileyeceği sanılıyormuş.

Ukrayna Kiev

Şehirde gezerken: bolca düğünlere rastlayacaksınız. Gelin ve damat göreceksiniz. Başkentin hemen her yerinde: hafta sonları, yeni evlenen çiftlere rastlayacaksınız. Onlara: aileleri ve arkadaşları eşlik ediyorlar. Şehrin parkları ve tarihi mekanları: yeni evli çiftlerle doluyor, fotoğraf çektiriyorlar, evlilik fotoğraflarını stüdyoda değil, açık alanlarda çektirmeyi tercih ediyorlar. Bu parklar konusunda, yeri gelmişken bir şey söylemek istiyorum. Parklar o kadar muhteşem ki, gördüğünüzde, park mı-orman mı şeklinde, kesinlikle bir çelişki yaşayacaksınız.

Kentin hemen ortasından: Dinyeper Nehri geçiyor. Bu nehir: kışın donuyor ve ortaya çıkan manzara, insana keyif veriyor. Nehir buz tuttuğunda, üstünde balık tutan insanlar görebiliyorsunuz. Bu arada nehir üzerindeki köprü, dikkatli baktığınızda size bir şeyler anımsatabilir, düşünün “İstanbul, Boğaziçi köprüsünün küçük bir benzeri” olabilir mi? Ayrıca, şehirde “Kiev Üniversitesi” var. Sovyetler Birliği döneminde, birçok bilim adamı yetiştirmiş.

Kiev

Çok değerli tarihi ve kültürel anıtlar bulunan bir şehir. Bu şehirde: herkes, kendisi için ilginç gelebilecek bir şeyler bulabilecektir. Sanat ve Kiev mimarisi: dünyanın hazinelerinden biri olarak değerlendirilmektedir. Birçok ünlü sanatçı, şair ve yazar: bu şehrin eşsiz güzelliğinden etkilenmiştir.

Kiev: zengin kültürel yaşamı ile de öne çıkar.  Tiyatro severlerin: çok sayıda tiyatroda, çeşitli tiyatro oyunlarını sergilenirken izleyebilirler. Yakın geçmişte yenilenen Kiev Opera Binasında: geniş bale ve opera repertuarı sunuluyor. Ivan Franko Tiyatrosunda: Ukrayna dramaları, komedi ve müzikaller izleyebilirsiniz. Bunun dışında: çeşitli sergiler, müze ve sanat galerileri bulunuyor.

Ekonomik özellikler ele alındığında

Ukrayna’nın en büyük kenti olan Kiev’in, önde gelen bir sanayi ve ticaret merkezi olduğunu görebilirsiniz. Kiev’deki başlıca endüstriler: gıda işleme (özellikle; şeker pancarı işleme), Metalurji, makine imalatı, makine aletleri, demir yolu araçları, kimyasallar, yapı malzemeleri ve tekstil.

Şehirde ev bulmak çok zor. Kiralar inanılmaz pahalı. Evlerde: kaç oda varsa, o söyleniyor, salon kültürleri yok. 2 oda bir ev için, aylık verilen kira, ortalama: 600-800 Amerikan doları arasındadır. Salon olmadığı için, evlerde, mutfaklarda oturulur. Apartmanlar: çok eski ve yıpranmıştır. Apartmanların dış kapılarını açmak için, anahtar yok. Bunun yerine: kapılarda, kod sistemleri var. Kodu doğru girdiğinizde, kapı açılır.

Şehirde yaşam kolaydır. İnsanlar, birbirlerini umursamazlar. Irkçılık biraz fazladır. Özellikle: meydanlarda gezerken, “dayak yeme ihtimaliniz “ var. Bunu duyunca, kesinlikle sıkıldığınızın farkındayım. Ama gerçekten, sürekli dikkatli bulunmanızda yarar var. Şehrin genelinde: sarımsak kokusunu andıran bir koku hissederseniz de şaşırmayın. Bu koku, özellikle metroda ve apartmanlarda daha yoğundur. Ancak: apartman ve asansörlerinde: “zemin kat” anlayışı yok. Katlar: 1 ve ötesi olarak sıralanıyor. Otelde kalırken, dikkatinize.

Bulunduğunuz yerde, karşıya geçmek için, trafik ışığı olmamasına rağmen, karşıya geçmek için teşebbüs ettiğinizde, araçlar duruyor ve size yol veriyor. Bu uygulamayı: en son Amerika’da görmüştüm. Muhteşem bir anlayış, keşke bizim sürücülerimiz de, bu derece hassas olsalar, önemli olan insan canı değimli?

Bu doğal kentin eski sokaklarında: geçmişin ruhunu ve eşsiz güzelliğini hissedebileceğiniz yürüyüşler yapabilirsiniz.

Ukrayna Kiev

TARİH SÜREÇ

Şehir, tarih boyunca: Doğu Avrupa ve Batı Rusya’nın, en önemli kentlerinden biri olmuş. Kuruluşu: 1500 yıl öncesine kadar dayanıyor. Doğudan gelen baharat ve ipek yolları: Karadeniz’in kuzeyinden, Kiev üzerinden, Avrupa’ya ulaşmış. Bu nedenle: şehir, kısa sürede zenginleşmiş. 10.yüzyılda, bugünkü Rusya toprakları üzerindeki ilk Rus devleti; Prens Yaroslav tarafından kurulmuş ve Kiev Prensliği olarak isimlendirilmiş.

Bu prenslik, zamanla, çevresindeki küçük şehir devletleri ve diğer prenslikleri de kontrolü altına almış ve bölgedeki en büyük güç haline gelmiş.

Kievlilerin, Hıristiyanlıkla tanışması da, bu döneme rastlıyor. Kiev prensinin oğlu, Viladimir, Kırım yarımadasında, İstanbul’dan gelen rahiplerle tanışır ve onları Kiev’e davet eder ve böylece, Hıristiyanlık, Kiev Prensliğinin resmi dini haline gelir. 1019 yılında: prens akıllı Yaroslav: tahta çıkar-çıkmaz, büyük bir enerji ve çaba ile, şehir için kültürel ve eğitimsel devrim çalışmaları başlatır. 1037 yılında: Saint Sofia katedralinin inşasına başlanır. Prens akıllı Yaroslav’ın ölümünden sonra ise: Kiev tahtı için, iç savaş başlar. Şehir, farklı prensliklere bölünür ve Tatar-Moğol saldırılarında, kolayca avlanırlar. 1240 yılında, Kiev şehri, neredeyse, tamamen yıkılır.

Sonraki dönemde ise,

Osmanlı imparatorluğunun kontrolü altına girer ve daha sonra ise, bölgede güçlenen Rus Çarlığı, buraya hakim olur. 1811 yılında, büyük bir yangın sonrasında yok olan şehir, yeniden yenilenir. Kentin yeniden kuruluşu, bu tarihte ciddi olarak başlar. 20.yüzyıl başında: Kiev, yeniden Avrupa’nın en büyük şehirlerinden biri haline gelir.

1917 yılındaki Kızıl Ordu devriminden sonra ise, Moskova ve St. Petersburg’dan sonra, üçüncü ve en stratejik şehir konumuna gelir. II. Dünya Savaşında, şehir, çok fazla tahribata uğrar. Nazi Almanya’sı tarafından işgal edilen, şehirde, halkın büyük bölümü idam edilir. İdam edilenler arasında: çok sayıda, Ukraynalı vatansever de bulunur. 24 Ağustos 1991 tarihinde ise, Ukrayna’nın bağımsızlık hareketi, Kiev şehrinde ilan edilir. 1997 yılında, Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra ise, Ukrayna’nın başkenti olur.

Ukrayna Kiev

KENTİN KURULUŞ EFSANESİ

Dinyeper Nehrinin kenarında, hemen arkada, içinde dört kişi bulunan bir anıt tekne göreceksiniz. Efsaneye göre: dört kardeş, buraya gelmişler ve burada bir kent kurmuşlar. Kardeşlerin isimleri: kinin, shchek, khoriv ve kız kardeşleri lybid.

En büyük kardeşin ismi: Kinin. Bu yüzden, şehre “Kiev” ismi verilmiş. Tabii bu arada: Kiev şehrinin kuruluşunun, Hazar Türkleri tarafından gerçekleştirildiği de, birçok tarihi kaynaklarda öne çıkarılıyor.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIMI

Şehirde metrolar bulunuyor. Kiev Metrosu: dünyanın en büyük metrolarından biridir. Çok derine inşa edilmiştir. Ayrıca: tramvay, troleybüs gibi vasıtalar kullanılarak, ulaşım sağlanabiliyor.

Taksiler: Taksiler, bizdeki gibi değil. Yolda, elinizi kaldırdığınızda, herhangi bir araç durup, sizi alabilecektir. Bütün araçlar, taksicilik yapabiliyorlar. Diğer ülkelere nazaran, taksi fiyatları çok ucuz. Türkiye’ye kıyaslamak gerekiyorsa: dolmuş fiyatına taksi çevirmek mümkün.

Gene de, şehre ilk kez geliyorsanız, hava alanından şehre geçerken, fiyat konusunda dikkatli olmalısınız. Çünkü: taksiciler, turist görünce sapıtıyorlar ve aşırı fiyat talep ediyorlar, binmeden önce mutlaka pazarlık yapın. Çünkü: asla taksimetre açmıyorlar ve muhteşem kazıklıyorlar.

Metro: Avrupa’nın en alçak, ikinci metrosuna sahiptir. Savaş anında, sığınak olarak kullanılabilecek 3 hat ve bunlara bağlı kanallar var. Bazen, metronun merdivenlerinden, dakikalarca, aşağılara inmek durumunda kalıyorsunuz. Bu 3 hat, şöyle sıralanıyor.

Mavi hat: Dinyeper kıyısından Geroiv Dnipradan başlayıp, Dibidska’da bitiyor. 11 istasyon, şehri, kuzeyden güneye geçiyor. Kırmızı hat: şehrin batısından doğusuna uzanıyor. Akademmisteçko’dan Lisova’ya kadar, 18 istasyon. Diğer hat, mor hat: doğu-batı arasında çalışıyor.

Sirets hattından, Borispilska’ya kadar 13 istasyon. Mavi ve kırmızı hat: Kresçatik istasyonunda kesişiyor. Mor ve kırmızı hat: Teatralnaya’da kesişiyor. Ulaşım için, ayrıca troleybüsler ve bizdeki gibi dolmuş-minibüsler de belli hatlarda çalışıyor. Metro jetonu: 1 grivna karşılığında 4 jeton alabiliyorsunuz. 1 dolar, daha önce söylediğim gibi; 5 grivna.

Ukrayna Kiev İnsanlar

İNSANLAR

Şehrin insanlarından söz açılınca: burada göreceğiniz kızların, bayanların güzelliği kesinlikle ve öncelikle dikkatinizi çekecektir.

Zengini ve fakiri, düzeni ve düzensizliği, güzeli ve çirkini bir arada barındırması ile, İstanbul’u andıran bir şehir. İnsanları: sabah saat 11.00’de, ellerinde biralar ile, sokaklarda dolaşıyorlar. Saat: 02.00’den sonra ise, şehirde, ayık insan bulmak zor. Zamanında: maruz kaldıkları, Rus etkisinden oldukça büyük oranda etkilenmişler. Ama, yine de şirin bir Avrupa şehri havasındadır.

Basit bir memur: aylık 150 Amerikan Doları maaş alıyor. 400 dolar alanlar ise, kalbur-üstü kişi sayılıyorlar. Ama, şehirde: 300.000 Amerikan dolarına satılan evler de var. Yani: bir yandan, kara para da var.

Şehirde: Schevchenko adını  taşıyan, birçok cadde, meydan ve park var. Ama, bu milli şairleri Schevchenko. Yani: futbolseverlerin tanıdığı kişi değil.

Bu şehirde: iki tür insan yaşıyor. Yoksulluğun korkunç hüznü ve kederiyle insanın içine donuk donuk bakanlar, ya da cıvıl cıvıl bir neşeyi her zaman gülümsemesinde ve yüzünde taşıyanlar.

Kentin ücra bölümlerinde: iki göz oda olan daracık dairelerde yaşayan milyonlarca insan var. Ruhları ve bedenleri hapseden bu evler, gerçekten korkunç. Sovyetler döneminde dikilmiş toplu konut yapımlarında yapılan milyonlarca sevimsiz apartman var. Milyonlarca hantal beton, milyonlarca leş gibi asansör. İnsanları: sefaletten ve baskılar altında ömür tüketmiş, hala da tüketiyorlar.

Nüfusun % 99’u okur-yazar. Toplam nüfusun: % 43’ü erkek. Burada yaşayan insanlar, şaşırtıcı derecede, birbirlerine benziyorlar. Yabancılardan, genel olarak hoşlanmazlar. Yazının genel bölümünde de söz ettiğim gibi: özellikle, meydanlarda ve akşam saatlerinde, park, bahçe ve sakin yerlerde bulunmamanızı öneriyorum. Nüfusun büyük bölümünün kadın olması, çoğu işte, kadınların çalışması sonucunu doğuruyor. Rus kadınlarına göre: daha iridirler, ilgili ve bakımlıdırlar.

Şehir insanları: İngilizce bilirler, ama konuşmayı sevmezler ve Rusça konuşmayı tercih ederler.

Ukrayna Kiev

KONAKLAMA

Kiev şehrindeki, lüks oteller: Faraon Hotel (şehir merkezine fazla uzak değildir, Dinyeper nehri üzerindedir), Hyatt Regency Kiev Otel (şehrin alışveriş merkezlerine çok yakındır, ayrıca birçok devlet dairesine, büyük iş ve eğlence merkezlerine, tiyatrolara, restoranlara ve dükkanlara yakındır).

Premier Palace Hotel (şehrin tam merkezindedir), Radisson SAS Hotel (şehrin kalbindedir, otel kreschatik caddesine yürüme mesafesindedir), Dnipro Hotel (şehrin merkezindedir), Domus Hotel (eski şehir ve modern Avrupa tasarımını birleştiren bir yapısı var), Impressa Hotel, Lybid Hotel (merkeze çok yakındır).

Natsionalny Hotel (kentin tarihsel bir bölgesinde bulunuyor), Podol Plaza Hotel, President Hotel (şehir merkezindedir, ancak şehir merkezinin gürültüsünden kaçmak için ideal bir yer), Riviera Hotel (şehir sermayesinin merkezinde, Podol bölgesinde bulunuyor), Rus Hotel (şehrin en popüler otellerinden biridir), Vozdvizhensky Hotel (1997 yılında inşa edilmiştir, eski şehrin kalbinde bulunmaktadır.)

Evet: otellerin fiyatları: biraz şaşırtıcı derecede yüksek. Gecelik 100 dolar civarında. Ben size, genellikle otelden ziyade, şehir merkezinde, ev kiralayabilirsiniz. Bu evler: her türlü özellikleri olan konutlar. Fiyatları da, otellerden çok daha uygun. Bu evlerle ilgili bir örnek vermek istiyorum. Örneğin: Krasnaya Armeiskaya caddesi üzerinde, 3 odalı bir konutun günlük kirası: 250 Dolar.

Ukrayna Kiev Eğlence Hayatı

EĞLENCE HAYATI

Farklı müzik tarzları ve gece mekanları: değişik tür eğlenceler için ortam yaratıyor. Kendinizi çılgın dans ritimlerine kaptırabilir, konukseverlik ve sıcaklık bulabilirsiniz. Hangi kulüp, sizin için hoş olabilir, seçmekte zorlanacağınız kesin. Ben yine de, birkaç kulüpten söz etmek istiyorum.

Androgyne: Sıra dışı show programları var. Ama: daha çok gaylar tarafından tercih ediliyor, bilginize.

Bumerang Disco: Aralık 2002  tarihinde açılmıştır. 3 salonu ve yazlık terası bulunuyor. Aydınlık iç mekanlar, geniş ve yuvarlak dans pisti ve çılgın show programları sunuluyor. Bunların en başında ise, baştan çıkartıcı striptiz keyfi öne çıkıyor.

Caribbean Club: Şubat 1998 tarihinde açılmıştır. Temelde: Karayip mutfağının uzmanlaştığı bir restoran var. Ama daha sonra: canlı müzik olunca, misafirler oturamadı ve dans etmeye başladılar. Latino ritimlerinin büyüleyici sesleri eşliğinde, dans edenler, ortamı şenlendiriyor.

Yani, tesis kuruluşundan bir süre sonra: dans pisti ile, restoranı olan bir dans kulübü haline gelmiştir. Burada: özel partiler, düzenli olarak gerçekleştiriliyor. Tüm show programları: çeşitli yarışmalar, pratik şakalar, profesyonel dansçı ve diğer şaşırtıcı olaylar, canlı performanslar ile sunuluyor.

Magma Club: Buranın temel ayırt edici özelliği: dekorasyonu ve ışık etkileridir. Kulüp, yer altında, kara yolunun altında bulunuyor. Burada, misafirler için başka güzel sürprizler de var. Burası zaten, tamamıyla misafirler ve gençler için tasarlanmış. Aynı zamanda, bar bölümünde: bira, şarap, konyak, likör, alkolsüz içecekler ve benzeri gibi içecekler de bulabiliyorsunuz.

Evet, gece kulüplerinin yanında, Kiev’de meraklıları için: Casino ortamları da bulunuyor. Kumar ruhu, her zaman insanlar için cazip olmuştur. Onlar şanslarını denemek isterler. Bu nedenle: Kiev şehrinde, casinolar, bu amaçların yürütülmesi için, mükemmel ortam sunuyorlar. Aslına bakarsanız, her köşe başında kumarhane var. Kollu makinalarla dolu kumarhanelerde, rahatlıkla şansınızı deneyebilirsiniz. Yine de şehirdeki casinolardan birkaçı:

Avalon

Ukrayna’da, en saygın ve en büyük kumar kuruluşlarından biridir. Mükemmel çalışanları var. Her gün, saat: 18.00-06.00 arasında hizmet verilmektedir.

Gabriela

Şehrin  tam merkezindedir. Krechhatik caddesinde. Dniprol Hotel içinde. Oyun oynayanlar: ücretsiz elit içecekleri tadabilirler. Casino’da: canlı müzik eşliğinde dans eden kızlar var. Çeşitli yarışmalar düzenleniyor ve  kazananlara para ödülleri veriliyor. Ayrıca: ziyafet masasında, arzu ettiğiniz yemekleri yiyebiliyorsunuz. Dinlenme ihtiyacı hissedildiğinde, bar ve kulüpte mola vermek mümkün.

Son olarak gidenlere önereceğim kulüpler

Arena, 112 ve Shooters. Alkole bu kadar düşkün bir milletin en büyük eğlence anlayışı: diskotekler. Kiev şehrinde: yüzlerce diskotek var. En gözde olanları ise biraz önce sözünü ettiğim gibi: Arena City, Sound Planet, Kaif, Tsar, Acur, Shooters. Yalnız: ben Shooters kulübüne gitmedim. Duyduğuma göre: Türkleri almıyorlarmış. Bilemiyorum, tercih sizin, denemeyi size bırakıyorum. Arena ise: güzel bir yer. Altında casino var. Şehrin kalburüstü insanları takılıyor.

Evet, kulüplere :girişlerde kontrol yapılıyor ve kılık-kıyafeti uygun olmayanlar, mekanlara sokulmuyor, kapıdan geri çevriliyorlar. Diskolarda: özellikle, farklı kokteyller göze çarpıyor. Fiyatları oldukça ucuzdur.

Bir bardak: shot votka için verilen ücret: 7 grivnadır. Ortalama kokteyl fiyatları: genellikle, 25-30 grivna civarındadır. Şöyle düşünebilirsiniz, diskoda, bir gecelik eğlencenin bedeli: 25 Amerikan doları civarındadır.

Eğlence denince, Kiev şehrinde herkes tarafından bilinen bir yer daha var. River Palace. River Place: nehir üstünde, büyük bir tekne. 3 katlı. Bir katı kumarhane, bir katı restoran ve bir katı da disko. Ama, ailecek gidilebilecek bir yer değil.

Ukrayna Kiev

NE YENİR-RESTORANLAR

Kiev’de, birçok ülke yemek kültürünü bulabilirsiniz. İtalyan, Fransız, Amerikan, Japon, Çin, Kafkasya, Rusya ve hatta sözde Sovyet mutfağı sizin hizmetinizdedir. Özellikle: Kiev’de yaşayan insanlar: çok iyi “tavuk” yemekleri yaparlar. Bunun yanında: denemenizi önereceğim yemek-içecekler: Ukrayna kızıl birası, meyveli düşük alkol içeren gazoz benzeri votkalar ve son olarak lezzetli çorbalar. Kızıl bira: Obolon birası.

Yine, birkaç restorandan söz etmek istiyorum:

Avalon

Burası bir balık restoranı. Menüde: daha çok balık yemekleri var. Karidesten, istiridyeye kadar tüm deniz mahsullerini bulmak mümkün. Ancak, yemeklerde, özellikle domuz eti üzerine kurulu spesiyaller çok yaygın. Lüks bir restoran.

Ukrayna Kiev

Fast Food yemek tarzını tercih edenler için

McDonalt’s var. 1997 yılından beri, Kiev’de bulunuyor. Şehirde, bir düzineden fazla, McDonalts restoranı bulunuyor. Burada: tanıdığınız lezzetler var. Tercih edebilirsiniz.

İlla ki, Türk restoranı-lokantası diyenler için ise: “Gurme” isimli Türk lokantasını öneriyorum. Yemekleri güzel ve fiyatları uygun. McDonalts restoranlarındaki fiyatlar, bizden daha uygun, yaklaşık % 10 daha ucuz. Ama biraz önce de söylediğim gibi: Kievliler, domuz eti yemeği çok seviyorlar.

Su satın almak istediğinizde: özellikle, gazlı olmayanı istediğinizi söyleyin. Çünkü: su denildiğinde, genellikle maden suyu veriyorlar. Bunun dışında: bizim mantıya benzer, ama daha büyüğü: içi patatesli, peynirli, kıymalı olanlar var. Ama kıymalı olana dikkat, çünkü kullanılan kıyma, domuz eti.

Ukrayna Kiev Alışveriş

ALIŞVERİŞ

Marketlerde: kasaya geldiğinizde, poşet için, para isteniyor. Alkol fiyatları ucuz. 1 litre votka için: 5 dolar vermek yetiyor. Sigaralarda ucuz. En pahalı sigara: 7 grivnadır. (yani 1 Amerikan dolarından, biraz fazla) Yiyecekler gayet ucuz. Ancak: domuz eti, diğer etlere göre çok daha fazla tüketiliyor ve daha pahalıdır.

Kiev şehrindeki süpermarketler: 1990’lı yılların sonundan itibaren: şehirde hızla yayılmaya başlamıştır. Bugün şehirde yaklaşık 50 civarında süpermarket bulunuyor. Bunlardan birkaçından söz etmek istiyorum:

Billa Süpermarket

İlk mağazaları, 2000 yılında açıldı. Klasik Avrupa tarzında bir süpermarkettir. Geniş bir ürün yelpazesi ile karşılaşacaksınız.

Furshet Süpermarket

Gıda ve diğer alanlarda, 25.000 çeşit ürün var. Meyve, sebze, ekmek, et, dondurulmuş gıdalar, baharat ve çeşniler bulmanız mümkün. Ayrıca: ev gereçleri ve evcil hayvan maması satılıyor.

Mega Market

Burada bulabileceğiniz malzemeler: yiyecek, ekmek, kek, süt, ev eşyaları, meyve, sebze, konserve ürünler, bebek gıdaları, et ve balık çeşitleri. Ayrıca: çamaşır ve temizlik malzemeleri, kağıt ürünleri, kişisel ihtiyaçlar, reçetesiz ilaçlar. Burada: bira, şarap ve içki de satılıyor. Yani: bu süpermarketin bunları satmak için lisansı var.

Süpermarketlerin yanında

Hediyelik eşyaların satıldığı yerler de var. Bunların birkaçından da söz etmek istiyorum.

Amber Evi

Semyi Sosninykh caddesindedir. Kehribar birçok özellikleri olan doğal bir madde. Özellikle: çağ ağaçlarının ürettiği reçinenin, toprak altında, milyonlarca yıl beklemesinden sonra oluşması, bu maddenin üst düzeyde değerli olmasının baş nedeni.

Çeşitli sanatçıların: amber ile yarattıkları, orijinal eserleri burada görmek mümkün. Sanatçıların tuvalleri: amber, kaya kristali, serpantin, kobalt mavisi, lacivert taşı, jasper, florit ve mermer ile süslü. Amber evi: bu zengin koleksiyonun yanında: bir kısım küçük eserleri de görebileceğiniz bir yer olarak öne çıkıyor.

Andreevsky Spusk

Burası: ünlü Andreevsky kilisesinden başlayıp, Dinyeper nehrine inen bir mahaldir. Bugün bu caddede: birçok hediyelik eşya satan dükkanlar ve küçük sanat galerileri var. Bu galerilerde: suluboya resim, heykel ve modern Ukraynalı sanatçılar tarafından uygulanan sanat eserleri satılıyor. Burası: tarihi bir sokak. Rus kültürünün tanınır sembolleri, burada satılıyor. (özellikle: Matreshka) Özellikle: burada, tılsım olarak değerlendirilen, küçük nazarlık benzeri objeler bulabilirsiniz.

Bunların dışında

Lenin ve Stalin heykelcikleri, portreleri, kırmızı T-shirtler satın alabilirsiniz. Ayrıca: tespih, tütsü, özel portreler satılıyor. Ukrayna’nın geleneksel sanat ve el yapım işleri olan: dokuma kilim, nakış, dantel bulmak mümkün. Ahşap ve parke kutular, boyalı paskalya yumurtaları, oyma amber ve yarı değerli taşlar da satılıyor. Dikkatinizi çekmek istiyorum, pazarlık mümkün. Beğendiğiniz bir objeyi satın almadan önce, mutlaka pazarlık yapın.

Fial

Bosco galeridedir. Burası: Ukrayna mücevher firmasına ait. 1993 yılında kurulmuştur. Firma, çeşitli uluslar arası kuyumculuk fuarlarında ödüller almış mallarını: burada pazarlıyor. Elbette, fiyatlar çok pahalı.

Interio

Burada: Avrupalı üreticilerin hediyelik eşyaları satılıyor. Zengin koleksiyonda: cam, porselen, metal ve deri mallar var. Şık vazolar, lambalar, güzel resimler, heykeller, klasik yazı malzemeleri, dekoratif biblolar.

Milain Limited

Buranın koleksiyonunda: eşsiz her türlü hediyelik eşyalar bulunuyor. Karasal küreler, yazı malzemeleri, navigasyon ve meteoroloji cihazları bulmak mümkün. Ayrıca: gemi maketleri de var.

Kiev Takı Fabrikası

Globus alışveriş merkezindedir. Ukrayna’nın tüm takıları, burada üretilmektedir. Altın ve gümüş takı üretiminde, lider bir yer. Takı fabrikasında: 3500 çeşit takı bulmak mümkün. Böyle geniş bir koleksiyondan: mutlaka kendinize uygun bir şeyler bulabilirsiniz. Özellikle: bayanların mutlaka gitmesini önereceğim bir yer.

Kiev şehrinde, alışveriş yapılabilecek diğer alışveriş merkezleri şunlardır.

City Merkezi:

Kreshchatik caddesindedir. 1500 metre karelik bir alanda, yaklaşık 40 farklı mağaza ve butiğin bulunduğu bir yer. Burada: Fransa ve İtalyan butikleri görebilirsiniz. Ayrıca: çocuklar için de, çeşitli koleksiyonların sergilendiği mağazalar var. Evet, burası tanınmış markaların, mallarını bulabileceğiniz bir tekstil ve ayakkabı merkezi.

Globus

Kare Nezalezhnosti bölgesindedir. Burada: Kiev şehrinin mimari harikalarından birini görebilirsiniz. 2002 yılında inşa edilmiştir. Alışveriş alanı: çok katlı, cam kapılar, yürüyen merdivenler, kafe, bar ve restoranlar ile tam bir bütün oluşturuyor. Kiev şehrinde, giysi satın alabileceğiniz en iyi yer, burasıdır. En iyi giyim mağazalarını burada bulabilirsiniz. Ayrıca: çeşitli ayakkabı mağazaları, iç çamaşırı ve aksesuar mağazaları var. Alışveriş için gezerken yorulursanız, buradaki sayısız kafe ve restoranlarda dinlenebilirsiniz. Örneğin: merkezi havuzun hemen çevresinde bulunan kafelerde oturabilirsiniz ki, mutlaka burada küçük bir mola vermenizi öneririm.

Mandarin Plaza

Basseynaya caddesindedir. 7 katlı bir binadır. Şehir merkezine oldukça yakın olması büyük avantaj. Merkezde: her türlü ve çeşit mal sunan, çok sayıda mağaza bulunuyor. Butikler, yüksek moda tasarım ürünleri, ünlü markaların son koleksiyonları. Çocuklar için ise: vitamin bar, bilgisayar oyunları, karaoke bulunan bir bölüm bulunuyor. Merkezin 4 kat altında: her türlü müzik cd.ni bulabileceğiniz bir merkez var.

Ukrayna Kiev Gezilecek Yerler

GEZİLECER YERLER-GEZİ PLANI

Kiev, iki yakadan oluşuyor. Arada: Dinyeper nehri var. Hayat, genelde sağ tarafta daha hızlı. Şehrin sol tarafı, aynı İstanbul-Anadolu yakasında olduğu gibi, daha çok yerleşim amaçlı. Şehrin merkezi: insanlar rahat gezsinler diye, trafiğe kapatılıyor. Ulaşım, çok ucuz, metro, otobüs, minibüs, tramvay var. Ancak: şehirde, genelde trafik sorunu var. Aceleniz varsa, mutlaka metro kullanın.

İstanbul için, Taksim Meydanı ne ise, Kiev içinde: Özgürlük Meydanı aynı anlamı taşıyor. Özellikle hafta sonlarında: bütün şehir halkı, buraya akın ediyorlar. Çevre  havuzlarla dolu. Çimenlerde oturanları görebilirsiniz. Havuzlar, heykeller, gezinenler, evet, burası gerçekten güzel bir yer. Şehirdeki gezinize, Özgürlük Meydanından başlayın.

Ukrayna Kiev Maydan Nezalejnosti

MAYDAN NEZALEJNOSTİ (İSTİKLAL/BAĞIMSIZLIK MEYDANI)

Evet, burası şehrin merkezi. Bir zamanlar, burası ormanlık bir yermiş. Yani: 10.yüzyıla kadar, burası “Yüksek Koru” diye isimlendiriliyormuş. Kiev şehrinin inşasında, ev yapımında kullanılmak üzere, inşaatlar için ağaçlar kesilince, kocaman ve boş bir alan ortaya çıkmış ve burası oluşmuş. Burası uzun süre: Kiev şehrinin girişinde, hayvanların otladığı ve Kiev’e gelen elçi, tüccar ve kervanların beklediği bir ova olarak kullanılmış.

Bu aradaki ismi ise “Keçi Ovası”.13.yüzyıl sonlarında ise; buraya, şehir surlarının inşasına karar verilmiş. 13.yüzyıl sonlarında, büyük surlar inşa edilmiş ve eski tarihi şehre giriş imkanı veren 3 kapıdan biri olan “Lyadskie” girişi, buraya inşa edilmiş. 1833 yılında ise: meydandaki surlar gibi, giriş kapısı da yıkılmış. 19.yüzyılda, Krestatik caddesinin ana cadde statüsüne sokulmasından sonra, meydan da, Kiev şehrinin ana meydanı haline gelmiş.

Heykeller ve çeşmelerle dolu, turuncu devrim sırasındaki gösteriler ve toplantıların merkezi burasıymış. 1991 yılında, Ukrayna’nın, Sovyetler birliğinden ayrılması için yapılan gösteriler ve toplantılar, aylarca bu meydanda düzenlenmiş ve sonunda, meydandaki Ukrayna halkının isteği gerçekleşmiş. Ukrayna: Rusya’dan ve Beyaz Rusya’dan ayrılmış. Daha sonraki dönemde ise; 2004 yılında, Başkanlık seçiminden sonra, yine Ukrayna halkı bu meydanda toplanmış ve seçim sonuçlarını protesto etmişler, ama aylarca süren bir protesto. Dünyaca ünlü “Turuncu Devrim” bu meydanda yapılmış. Bu yüzden; dünya üzerinde, yakın tarihin yazıldığı ender alanlardan biri burası.

Günümüzde, özellikle

Güneşli havanın tadını çıkarmak isteyenler, burayı hafta sonlarında dolduruyorlar. Yazın: bu meydanda: etkinlikler ve konserler düzenleniyor. Meydana sahneler yapılıyor, Kievli sanatçılar, burada konserler düzenliyorlar. Ama konserlerden sonra, çevreye muhteşem bir alkol kokusu siniyor. Çünkü: şehir gençleri; aşırı boyutlarda içki ve sigara tüketiyorlar.

Meydan: çok iyi düşünülüp-taşınılarak yapılmış. Yerin hemen altında: dev bir alışveriş merkezi var. Meydanın orta yerinde, Kiev şehrinin kurucularının heykelleri var. Şehrin giriş kapılarından biri, sembolik olarak, bu meydanda bulunuyor.

Evet, gezimize devam ediyoruz.

Ukrayna Kiev Kresçatnik Caddesi

KRESÇATNİK CADDESİ

Burası: Kiev’in ana caddesidir.

Meydandan sonra: 8 şeritli bir bulvar var. Burası: özellikle yaz döneminde, yaz etkinlikleri nedeniyle araç trafiğine kapalı. Özellikle: hafta sonlarında, bunun sonucunda, ortaya güzel bir gezinti yolu çıkıyor. İnsanlar: caddelerde yürümenin keyfini çıkarıyorlar. Burası: şehrin, en önemli caddesi. Uzunluğu: 1.2 km. Burası: şehrin, en ünlü caddesi, eskiden şehrin giriş caddesiymiş.

Buradaki yapılaşma, 18.yüzyıl sonlarında başlamış. Cadde: kestane ağaçlarıyla çevrili, dünyaca ünlü mağazalar, kafeler ve restoranlar dolu, zarif bir cadde. Zara, Mango, Lui Vittino, Gucci ve Mc.Donalts restoranları var. Bu cadde üzerinde gezerken: Mc.Donalt restoranında mola verebilirsiniz. Daha sonra: “Şato” isimli restoranı deneyin derim. Burada: sunulan biraları kendileri üretiyorlar. En güzeli: altın renkli olanı. Biranın yanında: şam fıstığı getiriyorlar. Bunun yanında: borç çorbaları, dana biftekleri çok güzel.

Ukrayna Kiev

Caddenin başlangıç noktasında: Pazar, bitiş noktasında ise: biraz önce sözünü ettiğim Özgürlük Meydanı var.

Evet: bu şehirde, görülmeye değer pek çok yer var. Tarihi kiliseler ve yemyeşil, uçsuz-bucaksız parklar dolu.

Şehri gezerken: Ayasofya Katedrali göreceksiniz.

Ukrayna Kiev Svetoya Soşya Katedrali

SVETOYA SOŞYA (AYASOFYA ) KATEDRALİ

Bu katedral: 1037 yılında, Prens Yaroslav tarafından, şehrin gücünü göstermek için yaptırılmış. Üstelik, prens, burayı yaptırmadan önce, İstanbul’a yaptığı bir ziyaretten çok etkilenmiş ve bu katedrali yaptırmış. Kulelerin üstü: altın kaplama, temeli 11. yüzyılda atılmış, 13 altın kaplama kubbesi ve 11. yüzyıldan kalma, mozaik ve freskleriyle ünlü.

Şehrin: en eski ve ayaktaki kilisesidir. 1037 yılında, Prens Yaroslav tarafından; rakip kabile olan Peçeneklerle yapılan savaşın kazanılması anısına inşa edilmiştir. O dönemlerde: bütün büyükelçilik resepsiyonları, prenslerin taç giyme törenleri, anlaşmaların imzalanması, burada yapılırmış. Şehrin, ilk okulu ve kütüphanesi de, Ayasofya kilisesinde kurulmuştur.

Ukrayna Kiev

Tatarların şehri istilası sırasında, katedral büyük hasar görür, birçok kez yanar ve yeniden inşa edilir. 1707 yılında, Ayasofya katedrali olarak, yeniden inşa edilir. Ukrayna barok ve tipik armut biçimli kubbe ile süslüdür. Günümüzdeki katedral binası: 17.-18. ve 19.yüzyıl yapımlarını birleştirmektedir. Bina gövdesi: beyaz, soğan biçimindeki kubbeleri yeşil. Merkez kubbe, diğerlerinden daha büyük ve yaldızlı. Ukrayna’da, UNESCO tarafından, dünya mirası listesine dahil edilen ilk yapı.

Aziz Sofya katedrali

Kiev Prenslerinin mezar yeridir. Katedralin içinde: Yaroslav Mudry ve oğlu Vsevolod ve Vladimir Monomakh gömülüdür.

Katedralin iç süslemelerinde: mozaik ve freskler;  11.yüzyıl, Bizans ustalarının eserleridir. Harika freskler, sütun ve tonozlar yapıyı süslüyor. Yapının içinde, orta kesimde, büyük mozaik “Virgin Maria” resmi ile süslenmiş. Mozaik: 6 metre yüksekliğinde ve farklı renk ve tonlarda yapılmış. Diğer bazı fresklerde ise: İncil’de konu edinilen bir kısım olayın temsili olarak işlenmiştir. Bunun dışında: katedralin içinde: Yaroslav Mudry aile üyelerinin portrelerini görmek mümkün. Çan kulesi: İstanbul’da, Bizans İmparatoru Konstantin tarafından, Prens Olga onuruna düzenlenen, sahneleri resmeden, resimlerle süslenmiş. Burada: palyaçolar, müzisyenler, dansçılar, hayvan eğitmenleri ve araba yarışmaları resmedilmiş.

Sovyet devriminden sonra, hükümet, katedrali yıkmaya ve bir tür parka dönüştürmeye karar vermiş. Ama çok sayıda tarihçi ve bilim adamının çabası ile, korunabilmiş. Yine de, 1934 yılında, hükümet, binaya el koymuş ve müzeye dönüştürmüş. 1980’lerin sonunda, politik durum değişmeye başlayınca, bu sefer de zaman içinde bu binayı kullanmış bütün mezhepler, hak iddia etmeye başlamışlar. Paylaşım sorunu çıkmış. Bugün, Ukrayna Hıristiyanlık müzesi olarak kullanılıyor.

Ukrayna Kiev

Meydanın ortasında, bir heykel var. Birçok devlet töreni: katedralin önünde bulunan, bu meydanda yapılıyor. Hemen önünde: 1645 yılında, Osmanlı ve Litvanyalılarla savaşıp, Ukrayna ve Rusya’nın birleşmesini sağlayan, Boğdan Hmelnitsky’nin heykeli var.

Meydanın bir diğer ucunda: Aziz Mikail manastırı var.

Ukrayna Kiev St Michaels Cathetral

ST. MİCHAEL’S CATHERDAR (GOLDEN KUBBELİ) AZİZ MİCHAEL CATHEDRAL

Altın kubbeli katedral: 1108 yılında, Pres Yaroslav’ın torunu tarafından yaptırılmıştır. Eski Rus mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Manastır yapısının kulesinin birinde saat var. İçi orijinal; dışı ise, 1716 yıllarında yapılmış, 1760 yılında kule eklenmiştir. 1930’lu yıllarda, Sovyet Bolşevik Devriminde yıkılmış ve Ukrayna bağımsızlığını kazandıktan sonra, yeniden yapılmıştır.

Ukrayna Kiev Taras Şevçenko

TARAS ŞEVÇENKO (OPERA BİNASI) 

18.yüzyıl sonu ile 19.yüzyıl başlarında, şehirde, opera büyük önem taşıyordu. Bina: 1867 yılında yapılmış. Avrupa’nın birçok yerinden gelen sanatçılar, burada konserler veriyorlardı. Ama, bu  konserler, açık havada yapılıyordu. 1896 bir yangın sonucu, opera binası tamamen yanar. Çok sayıda kostüm ve müzik arşivi yok olur.

Sonunda: 1901 yılında: bu opera binası yeniden yapılmış. Evet, burada halen dünyaca ünlü sanatçılar ağırlanıyor.

Ukrayna ulusal senfoni orkestrası: Kiev Şlarmonisi, brok mimari tarzını, günümüze kadar korumuş. Ses akustiği mükemmel bir yer.

Ukrayna Kiev Podol-Kardeşlik Tepesi

PODOL-KARDEŞLİK TEPESİ

1905 yılında inşa edilen, Füniküler’e yürüyerek ulaşabilirsiniz. Burası: Kiev’in en eski merkezi “Padol” ile, “Mihaylivskaya Meydanı” arasında çalışan, bir çeşit teleferik. Buraya çıkış için, kişi başına: 0.5 gvinya ödemeniz gerekiyor.

Şehrin en güzel manzaralarının görülebileceği yer. Dinyeper nehrinin: sağ ve sol tarafında, eski ve yeni şehri görebilirsiniz. Hemen sağ yanda ise: Prens Viladimir’in bir heykeli bulunuyor.

Şehri en güzel görebileceğiniz yer burası. Şehrin: yemyeşil manzarası büyüleyici. Ünlü Alman Edebiyatçı Göthe; “içinde parklar olan şehirler gördüm, ama parkın içinde şehri ilk kez görüyorum “demiş. Evet, bu şehir gerçekten yemyeşil. Özellikle: bu tepeden baktığınızda, bu yeşilliği göreceksiniz.

Kiev Belediyesi: park şehri olarak ün kazanan şehrin, bu ününü kaybetmemesi için, önemli kararlar almış. Yaşlı ağaçları kesebilmek için, bizzat Belediye Başkanından, özel izin almak gerekiyormuş. İzinsiz kesenler için: çok büyük para cezaları uygulanıyormuş.

Ukrayna Kiev Savaş Müzesi

SAVAŞ MÜZESİ

Çok geniş bir alana yayılmıştır. Burada: Anavatan heykeli bulunuyor. Bu heykelin ağırlığı: 500 ton. Yüksekliği ise, 102 metre. Hemen dikkatinizi çekecektir. Sağ elinde: 12 ton ağırlığında, kılıcı ve sol elinde ise, eski Sovyetler Birliğini temsil eden kalkanı ile, yeşillikler arasında, bütün heybetiyle duran “Rodina Mal “ heykelini görebilirsiniz.

Evet, bu heykelin bulunduğu yerde, 20 hektarlık bir alan üzerinde: Nazi işgaline karşı yapılan savunmaya ithaf edilmiş olan “Savaş Tarihi Müzesi” bulunuyor.

Hemen yanındaki kapalı alanda ise:  I ve özellikle II. Dünya Savaşına ait, canlandırma heykeller, resimler, gazete kupürleri, savaşta ölen tanınmış komutan ve askerlerin isimleri ve bazılarının resimleri sergileniyor. Açık hava kısmında: ölümsüz ateş, II. Dünya savaşında kullanılan silah envanteri ve vatan ana heykeliyle, zafer gününde, tören yürüyüşünün yapıldığı toplu-bataryalı yürüyüş yolu bulunuyor.

ANDRESKİ SPUSK (ANDREİ YOKUŞU)

Burada: hafta sonları, bölgede yaşayan ressamlar tarafından tezgahlar kuruluş, tablolar satılıyor. Ahşap tezgahlar var. Burada, ne ararsanız bulmak mümkün. Ama, özellikle, ressamların tablolarını bulabilirsiniz. Resimler çok güzel. Mutlaka beğenip alacağınız bir resim olacaktır. Pazarlık yapmayı sakın unutmayın.

Bunların dışında: daha aşağılara inildikçe, başka turistik eşya satıcıları bulacaksınız. Yerel kıyafetler satılıyor, geleneksel Ukraynalı bayan kıyafetleri, özellikle, bolca satılıyor. Bunlar: el işi. Üzerinde: keten gömlek, başta geleneksel bir bant var. Fiyatları pahalı, gömlek, yüz yıllık antika değeri taşıyor. Bunları satın almak için, en az 100 doları gözden çıkarmak şart. Bunların dışında: tahtadan yapılan objeler satılıyor. Bu arada, elbette, bol miktarda matruşka.

Eskiden, Çar Tepesinden aşağı inen bu caddede: esnaf ve sanatkarlar, mallarını satarlarmış ve buradan, aşağıdaki semt, şehrin en fakir semtlerinden biriymiş. Ama, bugün, bu semt: şehrin en zengin ve en güzel yerlerinden biri olmuş. Şehir: bir zamanlar, yönetim merkezi olan üst şehir ve halkın yaşadığı alt şehir olarak ikiye ayrılırmış. Liman: Eskipazarlar, balıkçılar çarşısı ve evler ve dar sokaklar: mutlaka görülmeye değer yerler. Yani, buraya mutlaka gelin ve yokuştan aşağıya doğru inerken, bölgeyi gezin.

Yokuşun ortasında: bir kilise var. Pazar günü, burada bulunuyor iseniz, bu kiliseyi gezmenizi öneririm, ilginizi çekebilir.

Ukrayna Kiev Tekne Gezintisi

TEKNE GEZİSİ

Dinyeper nehrinde, mutlaka tekne gezisine katılın. Dinyeper nehri: Rusya’dan doğuyor ve ardından, Karadeniz’e dökülüyor. Uzunluğu: 2100 km. Sıcak yaz günlerinde, nehir kıyısında, bütün Kievliler, güneşin ve suyun tadını çıkarıyorlar. Bu yüzden, nehir, şehir için çok önemli.

Nehrin: 980 km.lik bölümü, Ukrayna sınırları içinden geçiyor. Nehrin üzerinde, tur yapan çok sayıda tekneye rastlamak mümkün. Yol boyunca: yan yana yükselen, tarihi ve modern binaları izlemek çok keyifli, tepeler ormanlarla kaplı. Şehre yakıştırılan isimlerden biri de, “Altın kubbeli şehir”. Bunun sebebi: her yerde karşınıza çıkan, katedral ve kiliselerin, altın renkli çatıları.

Dinyeper nehri, gerçekten bu şehir insanının yaşamında önemli bir yere sahip. Burada: kıyıda, kumsaldan denize girer gibi, nehre giriyorlar, yüzüyorlar, güneşleniyorlar. Şehirde: özellikle, yaz ayları çok sıcak geçiyor. Haziran aylarında, sıcaklık: 30-35 derece civarına kadar çıkıyor.

Nehrin ortasında: bir ada var. Turhan Adası.

TURHAN ADASI

Adanın kıyıları: çok güzel. Nehrin suyu gayet temiz. Bu adanın kıyılarından: nehre girip, yüzüyorlar. Adanın kıyıları: tamamen kumla doldurulmuş ve plaj yapılmış. Deniz olmayan bu kentte: tam anlamı ile, adanın kıyılarında, kumsal oluşturulmuş. İnsanlar: burada, yüzme dışında, sandala biniyorlar, sandal gezileri yapıyorlar. Kıyılarda: bol sandal var, hepsi kiralık, guruplar halinde ve çok küçük ücretler ödeyerek, sandal kiralayabilirsiniz. Adada. Spor yapan insanlar göreceksiniz, spor alanları oluşturulmuş. Burada: yani adada, açık hava spor merkezi var.

HYDROPARK

Burası: Dinyeper nehrinin ortasındaki adada kurulu. Burada: ziyaretçiler için, plajlar, restoranlar, spor sahaları, çocuklar için çeşitli roller bollar bulmak mümkün. Her türlü eğlence yürütülüyor. Açık havada: benzersiz spor yapma imkanı var. Bunun dışında: ilkbahar ve yaz aylarında, özellikle sıra dışı sergiler yapılıyor. Örneğin: kum heykel yarışması, düzenli bir şekilde, sürekli yapılıyor. Kiev kültürel yaşamında: dünyanın birçok yerinden gelen heykeltıraşlar tarafından, bu kumdan heykel yarışması, çok tercih ediliyor. Ayrıca: burada, çeşitli müzik konserleri ve festivallerde yapılıyor.

Ama: nehir ortasında bulunan bu adada, son yıllarda, sık sık seller gelir olmuş. Venedik benzeri bir yer haline gelmiş. Park: betonarme bir köprü ile, (144 metre uzunluğunda) şehrin kara bölümüne bağlanmış. Bu köprüden: Dinyeper nehrinin sularını seyretmek, mutlaka ilginizi çekecektir.

Parkta bulunan plajlar,

Özellikle su kanalları ve diğer olanaklar, küçük çocuklar için çok ilgi çekici oluyor. Ziyaretçiler: bir tekne gezisine çıkabiliyorlar. Bu tekne gezisinde: nehir boyunca akış, manzaralar ve romantik bir atmosfer bulabilirsiniz. Hatta: nehir üzerinde, su kayağı yapma imkanı bile yaratılmış. Bütün bunların üzerine: yorulduğunuzda, parkta: bir bar veya bir restoranda, yorgunluk atabilirsiniz. Akşam, ise bir diskoya gidebilirsiniz. Gece kulüpleri, neon ışıklarını yaktıklarında, akşam, burası bambaşka bir havaya bürünüyor.

Ukrayna Kiev Pirigova Köyü

PİRİGOVA KÖYÜ

Avrupa’nın en büyük açık hava müzelerinden biridir. İçinde: Ukrayna’daki 6 bölgeye ait insanların gerçekte yaşamış olduğu, 100-350 yıl arasında, geçmişe sahip yöresel evler ve yöresel köyler bulunan bir müze.

Geleneksel Ukrayna köy yaşamı, burada tanıtılıyor. Kapıdan, ücret ödeyerek, bu komplekse giriyorsunuz. Yel değirmenleri var. Yine, hasırdan yapılmış bebek ve kuklalar satılıyor. Geleneksel köy yaşamını görmek için: buraya gidebilirsiniz. Şehirden, fazla uzak değil. Tamamen orijinal haliyle muhafaza edilen, 16. ve 17.yüzyıldan kalma, orijinal evler, okul, kilise ve yel değirmenleri var. 16. yüzyılda, Ukrayna’nın neye benzediğini, burada görmek mümkün.

Ukrayna Kiev Prigova köyü

Park: Ukrayna’nın, 14. yüzyıldan, 20.yüzyıl başlarına kadar olan Etnoğrafik ve tarihi özelliklerini yansıtıyor. Muhteşem yeşil alanlar var. Bu alan üzerine kurulmuş evler, yel değirmenleri var. Özellikle, burası, hafta sonlarında, doğa ile iç içe olmayı düşleyen, yeni evliler, kentliler ve turistler için, bulunmaz bir kaçış noktasıdır.

Evlerin içine girince: mutfakta kap-kacaktan, koltuk ve yataklara kadar, hatta el işi nevresimlere kadar, her şeyi orijinal halinde görebileceksiniz. Yine: hediyelik eşyaların satıldığı, mekanlar bulunuyor.

16 ve 19. yüzyılda, el sanatları nasıldı, hatta biraz daha eskiye dayalı nostaljik bir şeyler almak isterseniz, bu köy içindeki dükkanlardan alışveriş yapabilirsiniz. Topuz alabilirsiniz, topuz bu ülkede iktidar sembolü. Özellikle: işli-baskılı gömlekler var. Ama, fiyatları biraz pahalı. Yoksa, bu gömlekler gerçekten çok güzel. Ama, dediğim gibi, fiyatları pahalı.

Ukrayna Kiev Kievo-Pecherskaya Lavra Manastırı

KİEVO-PECHERSKAYA LAVRA MANASTIRI

Rusya’daki ilk Ortodoks manastırı olarak: 1051 yılında inşa edilmiştir. Dinyeper nehrinin sağ kıyısında, yüksek  tepeler üzerinde, altın yaldızlı kulübesiyle hemen göze batıyor. Söylentiye göre: Havari Andreas: havarilerine, vaaz verirken, şöyle der “Bu tepeler üzerinde, büyük şehri ve kutsal Tanrının yücelmesini sağlayacak bir çok kilise olacaktır.”

1051 yılında: kutsal din adamı, Anthony: Far mağaralarının bir parçası olan Varangian mağarasına yerleşir. Bir kısım müridi: onu mağarada ziyaret ederler ve bazı yiyecek ve gerekli şeyler getirirler. Bir kısım müridi ise, onunla birlikte, mağaraya yerleşirler. Zamanla: sayıları, 12 olur. Mağarada: hücreleri ve tapınakları yapmaya başlarlar. Bu dönemde, birçok kişi, Anthony ziyaret etmeye devam ederler. Bunlar arasında: Kiev prensleri de bulunur.

Zamanla: keşişler, burada para toplamaya başlarlar. Anthony ise, inzivaya çekilir. Bu nedenle, 1057 yılında, yamaca doğru kazılan, uzak mağara ve yer altı hücresi oluşur. Anthony, orada 40 yıl geçirir. Daha sonra, bölgede, yer üstü manastır inşa edilir. Kısa bir süre sonra: rahipler gelir. Mağaralar ise, kardeşlik üyeleri için, bir mezar yeri olarak kullanılmaya başlanır. Anthony: 1073 yılında, mağaralardan birine gömülür. Bunlar, toplam 700 yıl boyunca, mezar yeri olarak kullanılır.

Daha sonraki süreçte: Assumption katedrali inşa edilir. İnşa: 15 yıl sürer. Yunun ve Rus: mimar ve ressamlar, katedralin inşasında, sanatlarını öne çıkarırlar. 13.yüzyılda: Superior Pechersky Manastırı yapılır. Bu manastır: bir ruhsal, sosyal,  kültürel ve eğitim merkezi olarak öne çıkar. Ayrıca: Doğu Slav topraklarının birleşmesinde, önemli rol oynar. Polonya, Ermenistan, Bizans, Bulgaristan ve diğer ülkeler tarafından da, onurlandırılır.

Lavra toprakları üzerinde

Zamanla, 23 tapınak daha inşa edilir. Ayrıca: 6 mağara bulunmaktadır. Birçok keşiş ve vaiz, Hıristiyan din adamı: Lavra ve mağaralarda gömülür kalır. 1917 Ekim devriminde: Lavra’da, birçok keşiş vurulur, hapsolur veya sürgüne gönderilir. Bölge: kamulaştırılır.

Dünya savaşı sırasında ise, Lavra: tahrip edilir. Günümüzde: Lavra kutsal alanı: Ortodoks Hıristiyanların haç merkezi olarak bilinmektedir. Yani, Rusya’nın Kudüs şehri gibi.

Şehirde görülmeye değer yerlerin başında geliyor. Bu dev kompleks içinde: yer altında ve yer üstünde, 30 kadar kilise var. O kadar büyük bir alan ki, Roma-Vatikan, buranın yarısı kadar. Burası, aynı zamanda, UNESCO tarafından, Dünya Kültür Mirası listesine dahil edilerek, koruma altına alınmış.

Mağaralar Manastırı: Larva manastırı, Kiev Rus devletinin, ilk ve en önemli, dini merkezi sayılıyor. Kuruluşu: 11. yüzyıla kadar dayanıyor. Tarih boyunca: manastırın kapladığı arazi, 27 hektarı bulmuş. Burası: alt ve üst olmak üzere, iki bölümden oluşuyor. Günümüzde: manastır içinde, 18 kilise var. 12 tanesi, yerin üzerinde taş yapı, 6 tanesi yerin altında, mağaralarda bulunuyor.

Bu mağaralar

Aynı zamanda, manastır içinde yaşamış azizlerin gömüldüğü birer mezarlık. Bu yüzden: dünyanın birçok yerinde, Ortodoks Hıristiyanlar, bu manastırı ziyaret ederek, bir çeşit “hacı” mertebesine ulaşıyorlar. Bu mezarlıklarda: birçok odacık var. Odalarda: çok eskilerde ölmüş din adamlarının mumyaları var. Cam tabutlar içindeler. Bayanlar: girişte, başörtüsü alıp, başlarını örtüyorlar. Elinizde mumlarla, karanlık ve dar koridorlarda dolaşabiliyorsunuz. Mutlaka zaman ayırın, Kiev şehrine gelip te burayı görmemek büyük bir eksiklik, mutlaka zaman ayırın.

Minyatürlerden ve kilise hazinelerinden oluşan koleksiyon ile, dünyanın her yerinden ziyaretçilere, ev sahipliği yapıyor. Larva Manastırı: II. Dünya Savaşında, tahrip olmaktan, rahiplerin, kilisenin bodrum katının bulunmadığı söylemeleri üzerine kurtulmuş. Mikro Minyatürler Müzesi: buraya, 3-5 kişilik guruplar halinde alıyorlar. İnanılmaz bir yer. Müzenin kurucusu, bütün eserlerin sahibi: Ukraynalı Mykkola Syadristy. Bütün eserleri, kendi elleriyle yapmış. İlk eserini: 1960’larda yapmış. Eserlerin pek çoğu: Guiness Rekorlar Kitabına girmiş. Müzede: eserlere, mercekle bakılıyor. Toplu iğne başına yerleştirilen; satranç takımı, saç telindeki gül, iğne deliğine yerleştirilmiş piramit ve kervan, saç telinin ucuna yazılmış isim ve soy isim. Lenin portresine yazılmış, eserini, ancak büyüteçle görebiliyorsunuz.

Ukrayna Kiev St Andrews Church

ST.ANDREW’S CHURCH

Kilise, 18.yüzyılda (1746-1761) yapılmıştır. Yapı tarzı: geleneksel Ukrayna stili: beş kubbeli, haç şeklindedir. Dekorasyonu çok zengindir. İçinde, 18.yüzyıldan kalma, çeşitli resimler bulunuyor. Bu resimlerde: ince mavi, beyaz, altın ve yeşil çizgiler hakim.

Ukrayna Kiev NBSP Golden Gate

NBSP GOLDEN GATE (ALTIN KAPISI)

Şehirde, günümüze kadar gelebilen, tek sur mimarlık örneğidir. 1017-1024 yılları arasında yapılmıştır. Kapı: bir anlamda, İstanbul’u anımsatıyor. Prens Yaroslav, o dönemde İstanbul’u ziyaret ettiğinde o kadar çok etkilenmiş ki; ülkesinin Bizans İmparatorluğu gibi güçlü olduğunu hissettirmek için, bu tür devasa yapılar yaptırmış.

Prens Yaroslav: o dönemde: çevre kabilelerden, Peçenekler ile sürekli çatışma halinde imiş. Ama sonunda bu kabileyi yok etmiş. Bu kabile üzerinde, nihai zafer kazanılınca, burası, yani Golden Gate sur kulesi kurulmuş.

Efsaneye göre

Prens Yaroslav, güçlü Peçenekler ile yapılan son savaştan önce: düşmanı yenmek için dua ederek, yalvarır ve başarı durumunda, kilise yapma sözü verir.  Savaş kazanılınca; sözünü unutmaz ve yaldızlı kubbesi ile, Golden Gate yaptırır. Golden Gate: Kievliler tarafından: gök kapısı olarak isimlendirildi. Çünkü: her sabah güneş, Golden Gate vurduğunda, Kiev vatandaşları, güneş ve Golden Gate’i: karanlık ve ölümden uzaklaşmanın bir sembolü olarak gördüler. Golden Gate ve Sur inşası bitirildikten sonra: çevrede bulunan göçebe kabileler, buraya saldırdılar, ancak asla kapısından, kente girmeyi başaramadılar.

Ukrayna Kiev

Golden Gate: 16-17.yüzyıllarda: kötü durumda olmasına rağmen, yine de, şehrin en başlıca giriş kapısı olarak kullanılmıştır. Bu durum: 18.yüzyıla kadar sürmüştür. 18.yüzyılın ortalarında ise, Golden Gate kalıntıları, toprak ile örtülmüştür. Kapının ikinci doğumu ise: 1832 yılında olur. Arkeologlar: eski sur kalıntısını keşfederler. Surlar restore edilir ve metal demir çitlerle çevrilir. 1970 yılında: kalıntıların korunması ve Golden Gate’in orijinal görünümlü bir yenisinin inşa edilmesi düşünülür.

Burada: günümüzde, sergi var. Sergide: silahlar, eski Kiev ile ilgili günlük yaşam nesneleri ve arkeolojik kazılar sırasında bu sahada bulunan objeler sergileniyor. Evet: Golden Gate; tamamen yenilerek, 1982 yılında, yani Kiev’in 1500 kuruluş yıldönümünde, ziyarete açılmıştır.

GALERİ PODOL (KİEV SANAT GALERİSİ)

Şehirde: Nizhni Val caddesinde, 19.yüzyıldan kalma Çeşitli sanat eserlerinin bulunduğu, Amerikalı ve Ukrayna ortak projesidir. En iyi Ukraynalı sanatçıların eserleri buradaki galeride sergileniyor. Burada: ayrıca, dışarıdan verilen siparişler üzerine, tablolar hazırlanıyor. Ofis ve çeşitli yapı duvarlarını süslemek için: çiçek, hayvan, dağ ve deniz manzaralı resimler hazırlanıyor. Bu ünlü galeri: Vasyl Lopata, Anatoliy Gaidamama, İlya Glasunov ve diğer sanatçıların eserleri var.

KİEV WAX ŞEKİLLER MÜZESİ

B.Khmelnitskogo caddesindedir. Burada: bal mumu heykeller var. Romalılar, ölü insanların yüzlerini, balmumu kalıplarla kaplarlarmış. Arkadaş ve yakınlarının portrelerini de, balmumundan yaparlarmış. Ortaçağ’da ise, balmumu heykeller, genellikle Roma ve Gotik kilise ve şapellerde yapılmıştır.

Londra’daki bal mumu müzesinin yaratıcısı, Madam Tussaud: buranın yapımcısı olan, Marie Grossholtz’un yanında çalışmış. Madan Tussaud: daha sonra, kocası ile birlikte, Londra’ya taşınmış, yerleşmiş ve orada bulunan bal mumu müzesini oluşturmuş. Günümüzde: bal mumu heykeller: ses ve müzik eşliğinde, çok daha canlı ve güzel ortamlarda sergileniyor.

Günümüzde: müze, sürekli büyüyerek gelişiyor. Yaklaşık 60 civarında, bal mumu heykel var. Doğu Avrupa’nın bu türden en iyi müzelerinin başında geliyor. Kiev şehrindeki gezinizde, buraya mutlaka zaman ayırın. Kesinlikle hoşunuza gidecek bir ortam göreceksiniz.

BOTANİCAL GARDEN OF UKRAİNİAN BİLİMLER AKADEMİSİ

Burası: Kiev şehrinin en güzel bahçesi. Bahçe değil, aynı zamanda, bir manastır var. 1936 yılında kurulmuştur. Yüzölçümü: 130 hektardır. 13.000 çeşit ağaç, çalılar, çiçekler ve diğer bitki türleri var. Dünya üzerindeki, birçok bitki türünü, burada görmeniz mümkün. Gül, manolya gibi iğne yapraklı ağaçlar, çiçekler, büyük miktarda bulunuyor.

Bunların dışında: burada, egzotik bitki türlerini de görebilirsiniz.

Bahçede: 1070-1077 yılları arasında, Prens Vsevolod tarafından kurulmuş, bir de manastır var. Vidubitsky manastırı. Merkez botanik bahçesi ve bitişiğindeki manastır: Kievliler için, ailecek bir dinlenme ve doğa, çevre güzelliğini yaşama,  zaman geçirme yeri olarak mükemmel bir ortam sunuyor.

KİEV ZOO

Kiev hayvanat bahçesi: 1908 yılında kurulmuştur. Özel bağışlarla finanse edilmektedir. 1970 yılında yapılan kuş bölümü: Avrupa’nın en büyüklerinden biri olarak kabul edilir. 1982 ve 1996 yılında, Kiev hayvanat bahçesi, yeni eklemeler, düzenlemelerle, gerçekten güzel bir hale getirildi.

Günümüzde: hayvanat bahçesi, şehrin merkezindedir. 40 hektarlık bir alana yapılmış. Hayvanat bahçesi sakinleri: rahat koşullarda yaşıyorlar. Yaklaşık 2000 civarında hayvan çeşidi barınıyor. Memeliler, kuşlar, yılanlar, balıklar ve böcekler. Ayrıca, bir çift fil var. Yaklaşık 130 tür ağaç ve çalı, hayvanat bahçesi topraklarını süslüyor.

Ukrayna Kiev Sirki

KİEV SİRKİ

Ploshad Pobeda semtindedir. Çocuklar için olduğu kadar, büyükler için de, hoşça vakit geçirilebilecek bir yer olarak öne çıkıyor. 1200 kişi oturma kapasitesine sahip bir yapı. Değişik hayvan gösterilerinden, ilizyonistlere, palyaçolardan, heyecan verici atraksiyon gösterilerine kadar, 2.5 saatlik bir program izlemek mümkün.