Fransa Aix-en-Provence

Fransa Aix-en-Provence

 

Çok fazla özellikleri olmayan bir yer, tek özelliği: Marsilya şehrine çok yakın olması. Marsilya ile bu şehir arasındaki uzaklık, topu topu 25 km.

Yani: Marsilya şehrinin kalabalığından, gürültüsünden kaçmak isteyenler, bu minik, çekici ve coşkulu yerleşim yerine geliyorlar.

Ama, buranın bir diğer özelliği kaplıcalarıdır. Öte yandan, yine bu şehrin en büyük özelliği: burada bulunan 4 üniversite nedeniyle, genç nüfusun yoğunluğudur.

Evet: Akdeniz ikliminin egemen olduğu, yani sıcak iklim şartlarının hüküm sürdüğü bu şehir: Galya bölgesinde, Romalılar tarafından ilk kurulan şehirdir. Romalılar, buradaki yerleşim yerini, MÖ.126 yılında “Sextiae” ismiyle kurmuşlardır.

Zamanla: iklimin elverişli olması nedeniyle, burada zeytin üretimi başlatılmış ve gelişen dönemle birlikte, bölge, Fransa’nın zeytin üretim merkezi haline gelmiştir. Burada: sofra zeytini yanında, zeytinyağı yapımında kullanılan zeytinler üretilir ve muhteşem lezzetli zeytin ezmeleri yapılır.

Burada: ayrıca, gezinirken: yöreye has bir tatlı türü olan “calisson” tatmalısınız. Bu tatlı: portakal, badem ve şekerlendirilmiş kavundan yapılıyor.

 

Peki: şehirde gezilecek yerler, aktiviteler var mı?

Öncelikle: şehrin tam merkezinde, buranın en büyük özelliğini yansıtan bir cadde bulunuyor. Cadde: çınar ağaçlarının oluşturduğu bir tünel gibi uzanıyor ve bu çınar ağaçlarının oluşturduğu kemer altından yürüyebilirsiniz.

Ayrıca: bu caddenin ortasında, yosun kaplı çeşmede, 34 derece sıcaklıkta çıkan kaplıca suyunu görebilirsiniz.

Fransa Aix-en-Provence
Fransa Aix-en-Provence

Evet, bu caddenin ismi “Cours Marabeau” caddesidir. Cadde: at arabalarının geçebilmesi için, gayet geniş olarak, 17’nci yüzyılda yapılmıştır.

Caddenin kıyısında ise, görkemli konaklar ve şık binalar bulunuyor. Bu binaların girişlerinde bulunan kafelerde, şehir sakinleri oturup sohbet ediyorlar. Günümüzde de bulvar boyunca birçok restoran ve kafe bulunuyor.

Giriş kısmı için son bir not: yazının başında da belirttiğim gibi, Marsilya şehrine gelip te zamanınız varsa, burayı ziyaret ederek, sessiz ve sakin bir gün geçirebilirsiniz. Bunun dışında, burayı ziyaret edeceklerin büyük çoğunluğunun, burada Üniversite eğitimine giden gençler olacağı kesindir, çünkü, turistik açıdan, burası ziyaretçilerine çok fazla imkanlar sunmamaktadır.

Burada: bol miktarda ki, 200 civarında bulunduğu söyleniyor, havuz ve çeşme görebilirsiniz.

Fransa Aix-en-Provence

GEZİLECEK YERLER

Fransa Aix-en-Provence

TOWN CENTRE

Entremont Oppidum

Burada: mağaza, depo ve atölyeler yanında: büyük bir tapınak yapısı bulunmuştur. 1946 yılında yapılan kazılarda: buranın, Cello-Ligurya kabilesi tarafından, MÖ.1’nci yüzyılın başlarından itibaren yerleşim yeri olarak kullanıldığı anlaşılmıştır.

Kazılarda: bir savunma sitesinin izleri bulunmuştur. Burada bulunanları görmek isterseniz “Granet Müzesi”ni ziyaret etmeniz gerekir. Özellikle: heykel ve kabartmalar muhteşem güzelliktedir.

Thermes Sextius

19’ncu yüzyılda, burada: Roma döneminden kalma “Sextius kaplıcaları” bulunmuştur. Yeni termal kompleksin girişinde, bu döneme ait bir termal havuz görülür.

Sextius Termal Tesisleri

Romalılar zamanından bu yana, bölgenin altında doğal termal su kaynakları bulunmaktadır. Termal tesisler “Aix” bölgesinin merkezindedir. Antik Roma dönemine ait bir sitenin içine inşa edilmiştir. Biraz önce söylediğim gibi, hemen girişte, Roma dönemine ait bir termal havuz görülür. Mevcut binalar ise: ultra-modern ve mükemmel konfor sunmaktadırlar.

Kaplıca suyu: 34 derece sıcaklıkta çıkar. Tesislerde: Hidro masaj, jet masajı, jet duşları, aktif havuzlar ve termal çamur kürleri bölümleri bulunmaktadır. Bu tedaviler: enerji dengeleme, selülit ve çeşitli güzellik terapilerinde kullanılır. Evet, burayı ziyaret etmek isteyenler, 3 yıldızlı bir otelde konaklayabilirler.

Vendome Pavilion

Burası, güzel bir Fransız bahçesidir. Vendome Dükü tarafından, 1665 yılında yaptırılmıştır. Bahçe içindeki yapı: günümüzde bölgesel mobilya, resim ve 18’nci yüzyıldan kalma kumaşlara ve goblenlere ait güzel bir koleksiyonu, izleyenlere sunmaktadır.

Fransa Aix-en-Provence

Atelier de Cezanne

Ünlü ressam Cezanne’nin resimlerini yaptığı atölyedir. Atölyede: ziyaretçilere filimler izletilerek, görsel ve işitsel bilgi verilir. Burada ayrıca, sanatçının: kişisel eşyaları ve paleti sergilenmektedir.

Paul Cezanne

1839 yılında, Aix şehrinde doğmuştur. O: Pissaro, Monet ve Renoir ile birlikte İsviçre Akademisinde çalışmıştır. 1886 yılından sonraki dönemde, ünü giderek büyümüştür.

Şehir merkezinin hemen yakınlarındaki “St. Victorie dağı”: kendisine ve Picasso’ya ilham kaynağı olmuş, lavanta tarlalarının resimleri buradan esinlenerek yapılmıştır. Eğer siz de Haziran-Temmuz aylarında bölgeyi ziyaret ederseniz, burada, yine lavanta tarlalarını görebilirsiniz.

Montagne Saint-Victoire

Aix merkezinin, 14 km. doğusunda ise, ünlü ressam Cezanne’nin; ünlü manzara resimlerinin pek çoğu, bu müzede sergilenmektedir.

VİLLENEUVE

1590 yılı ile 17’nci yüzyıl arasında, burada önemli yapılaşma görülür, ama bu yapılar, zengin bezemeli cepheleri olan konaklar olarak öne çıkmaktadırlar.

Fransa Aix-en-Provence

ESKİ ŞEHİR BÖLGESİ

Fransa Aix-en-Provence

Saint Sauveur Cathedrale

Burası: söylenenlere göre: Apollon Tapınağı üzerine inşa edilmiştir. Yapılış tarihi olarak: 5 ile 18’nci yüzyıllar arasındaki dönemden söz ediliyor. Bu yüzyıllar süren yapım tekniği, yapının çeşitli yerlerindeki farklılıklardan hissedilmektedir.

Yapının güney bölümü, sağ tarafında bulunan Romanesk kapı: bir Roma dönemi duvarına bitişiktir. Kuzeyde, sol bölümde bulunan, zengin oymalı Gotik kapının: 15-16’ncı yüzyıllarda yapıldığı biliniyor. Kule ise: 1323-1425 yılları arasında inşa edilmiştir.

Katedral yapısının, küçük Romanesk avlusu (Cloitre Saint-Sauveur); katedralden d aha fazla ilgi çekicidir. Çünkü, burada konserler düzenlenmektedir. Avlunun hemen arasındaki “Palais de I’Ancien Archeveche” de ise, operalar sahnelenir.

Katedral içinde, Fransız bir başyapıt resim görebilirsiniz. Buisson Ardent ve Nicolas Froment tarafından, Kral Rene için, 1476 yılında yapılan bu resim: lateral panel üzerindedir.

Yapının kapısının kanatları: 16’ncı yüzyıl başında: Jean Guiramand tarafından, ceviz ağacından oyulmuştur.

Katedralin hemen bitişiğinde: Başpiskopos eski sarayı bulunuyor. Yapı: 1650-1730 yılları arasında yapılmıştır. Kapısı ise, heykeltıraş Toro yapımıdır.

Cite Comtale

Burası: sakin bir yürüyüş yeri ve aynı zamanda, yaya alışveriş alanıdır.

Fransa Aix-en-Provence

Saat Kulesi

Burası: yerel yönetimin, yani kasabanın sembolü eski çan kulesidir. Roma dönemine ait bir yapının temelleri üzerine, 1510 yılında yapılmıştır. 1661 yılında, buraya bazı evler ilave edilmiştir.

Rue Gaston de Saporta

Burası, eski bir sokak olup, burada 17 ve 18’nci yüzyıllardan kalma, özellikle 4 muhteşem konak ilgi çekmektedir.

Town Hall

Kulenin dibinde, 14’ncü yüzyılda, İtalyan stilinde inşa edilmiştir.

Fransa Aix-en-Provence

MAZARİN MAHALLESİ

Burası: Başpiskopos Mazarin’in kardinal kardeşi tarafından, 17’nci yüzyılda tasarlanmıştır. Bu iki ana cadde ekseni çevresinde, bölgenin lüks konutları yerleştirilmiştir.

Arbaud Müzesi

Bölgede bulunan 18’nci yüzyıl yapımı konaklardan birinde: Arbaud denilen şahıs tarafından, 1910 yılında şehre miras bırakılan çok sayıda “el yazması” ve “resim” bu müzede sergileniyor.

Hotel de Caumont

Marques isimli Ulusal Denetim Ofisi Başkanı tarafından, 1715-1742 yılları arasında inşa ettirilmiştir. Günümüzde, müzik ve dans okulu olarak kullanılmaktadır.

Dört Yunuslar Havuzu

Bölgenin merkezindedir. 1667 yılında, heykeltıraş Jean-Claude Rambot tarafından yapılmıştır. Havuzun ilgi çeken yönü: 4 yunus ve dalgalardır. Barok sanatının önemli bir örneği olarak izlenmektedir.

COURS MİRABEAU ÇEVRESİ

Şehrin tüm geçmişine ait kalıntıları görmek isterseniz, burada yürümeniz gerekir. Eski surların yerine, 17’nci yüzyılda bir yol inşa edilmiştir. Bu yol üzerinde, şık evler bulunur. Bu evler: zengin bezemeli cephelere ve gizli bahçelere sahip olağanüstü bir mimariye sahiptir.

Hotel d’Arbaud-Jouques

Cadde üzerindeki bu bina: 1700 yılında yapılmıştır ve kesme taşlardan yapılan cephesinin güzelliği ile, cadde üzerindeki en güzel yapı olarak ilgi çeker.

Fransa Mont-St-Michel

Fransa Mont-St-Michel

Buralardan yolu geçen veya Paris şehrine gezmeye giden ve zamanı olan gezginlere, mutlaka buraya gitmelerini ve muhteşem güzelliği görmelerini öneriyorum.

Evet: Mont-St-Michel: Burası: Normandiya ile Britanya arasındaki sınırda bulunan bir adadır. 9’ncu yüzyıldan sonra, burada yerleşim görülür. Tamamı kesme taşlardan yapılmış evler inşa edilir ve bu evler, kayalığın tepe noktasına doğru uzanırken, en tepeye kilise oturtulur ve kilisenin çan kulesi de gündeme geldiğinde, kaya parçasının yani adanın muhteşem bir manzarası ortaya çıkar.

Buraya ulaşmak için, Paris’ten trene binebilirsiniz. Yolculuk, gidiş-geliş toplam 6 saat sürmektedir ve Paris şehrinde, buraya tur düzenleyen seyahat acentaları bulunmaktadır.

Evet, kilise deniz seviyesinden, yaklaşık 80 metre yükseklikte inşa edilmiştir ve çan kulesi de eklenince, gerçekten muhteşem bir görüntü ortaya çıkıyor. Zaten adanın en yüksek noktası, deniz seviyesinden 92 metre yüksekliktedir.

Sonuçta burada bulunan “Merveille de I’Occident” denilen yer, tam bir “Batı Dünyası Harikası” olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle: Mont Saint-Michel adası ve körfezi: 1979 yılında, UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası” listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Ada, her yıl yaklaşık 3 milyon civarında turist tarafından ziyaret edilmektedir.

Fransa Mont-St-Michel

Gel-git

Adanın çevresindeki koyda, gel-git büyük önem taşıyor. Çünkü: sular geldiğinde ki saniyede 1 metrelik bir hızla gelmektedir, yaklaşık 12.20 metrelik bir su yüksekliği sağlanıyor. Yüksek gel-git: 36 ile 48 saatte bir gerçekleşiyor.

Bahar gel-gitleri sırasında: deniz, kıyıdan 15 km. uzağa gidiyor ve çok hızlı bir şekilde tekrar geri gelebiliyor. Evet, adanın en büyük özelliği, bu muhteşem görsellik yanında, Avrupa’nın en hızlı gel-git olaylarının yaşandığı yer olmasıdır.

Buraya yolunuz düşer de giderseniz, sabah saatlerinde gördüğünüz kumsalın, öğleden sonra saatlerinde deniz tarafından doldurulduğunu ve kaya bloğunun adaya dönüştüğünü görebiliyorsunuz.

Fransa Mont-St-Michel
Fransa Mont-St-Michel
Fransa Mont-St-Michel

GEZİLECEK YERLER

Adada yapılacak gezi için: öncelikle demir parmaklıklar ile güçlendirilmiş; “Kral kapısı” yani “Boulevard kapısı” denilen yerden giriliyor. Daha sonra “Grande Rue” veya ana cadde karşınıza çıkıyor. Bu ana cadde üzerinde: müzeler, alışveriş mağazaları ve 15 ile 16’ncı yüzyıllardan kalma evler göreceksiniz.

Yine bu ana cadde üzerindeki “St-Pierre kilisesi” balıkçıların koruyucu azizi adına adanmış ve 15-16’ncı yüzyıllarda yapılmış bir yapıdır.

Yürümeye devam ettiğinizde: “Grande Degre” denilen yere ulaşıyorsunuz. Surlara doğru ilerlerken, Abbey kilisesini görebilirsiniz. Daha sonra ise, körfezin güzel ve eşsiz manzarası karşınıza çıkıyor.

Evet: tepenin eteklerinden en üst noktaya doğru uzanan evler ve en tepe noktada kilise-manastır görülüyor. Sokakların tümü, kesme taştan ve iki kişinin ancak geçebileceği genişlikte yapılmıştır.

Sokakların kalabalık olduğunu unutmayın, yani bu muhteşem güzelliği gezmek biraz zahmetli de olsa, inanın değecektir. Gücünüz yeterse, kilisenin sarmal merdivenine tırmanarak, bölgenin muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz.

Bu arada: kaya üstündeki yerleşimi gezebileceğiniz gibi: kayanın bulunduğu alanda da gezebilir ve fotoğraf çekebilirsiniz, ancak burada muhteşem bir balçık var ve kaymadan yürümek pek mümkün değil.

Ayrıca: gel-git olaylarını da takip etmek gerekir. Eskiden: gel-git olayları takip edilmediğinden, buraya ulaşmaya çalışanlar, 15 km. uzaklıktan, yarım saat içinde kıyıya ulaşan denizin 15 metreye varan derinliğinden olumsuz etkileniyorlarmış.

Abbey bölgesini gezmek isterseniz: yıl içinde sürekli açık olduğunu bilmelisiniz. Yalnızca: 1 Ocak, 1 Mayıs ve 25 Aralık tarihlerinde kapalıdır. Rehberli turlar eşliğinde gezilebilir.

Manastırın girişinde giriş bileti almanız gerekiyor. Bilet ücretleri, yetişkinler 9 Euro, öğrenciler 5.5 Euro’dur. Ancak: AB üyesi olan ve olmayanlar için ayrı bilet ücreti alınıyor.

Fransa Mont-St-Michel Merveille De I’Occident Abbey
Fransa Mont-St-Michel
Fransa Mont-St-Michel

 

 

MERVEİLLE DE I’OCCİDENT-ABBEY

Bu muhteşem manastır: denizdeki bir kayanın üzerinde dik yamaçlara doğru yükselmektedir.
Dağın: su üzerinde kalan granit kısımların çevresindeki koylar çamurla dolduğundan, burası ada görünümünü kaybetmiştir.

Bu arada, terasların oluşturulduğu bu granit blokların, buraya 40 km. uzaktan getirildiği söyleniyor.

Yalnızca: gel-git esnasında, burası ada görünümünü alır. İlkbahar ve Sonbahar mevsimlerinde: deniz, 15 kilometrelik bir mesafede, hızla ilerler ve manastırın bulunduğu kaya parçası ada haline gelir.

Aslında: burası ilk yapıldığında, kumların üzerinde yürüyerek buraya gelen hacılar için, bu durum tehlike yaratıyormuş, çünkü burayı yani adayı anakaraya bağlayan yol: 1874 yılında yapılmıştır.

Gelelim, bu muhteşem manastırın yapılış hikayesine

709 yılında yakınlardaki Avranches şehrinin piskoposu: bir rüya görür ve rüyasında “St Michael” kendisinden bir kilise yaptırmasını ister.

Bunun üzerine, piskopos: bir zamanlar “Kelt” mezarlığı olan ve “Mont-Tobme” olarak bilinen bu araziye: küçük bir kilise yaptırır. Günümüzde, St. Michael’in altın heykeli, kilise kulesinin tepesinde, tüm adaya bakar konumda bulunmaktadır.

966 yılında ise, bu kez Normandiya Dükü, kaya üzerinde bir Romanesk kilise yaptırır. 11’nci yüzyıla gelindiğinde, kaya tepe üzerinde, Romanesk manastır yükselir. 1017 yılında, Benedikten keşişleri, kahverengi granit bloklarla desteklenen platform üzerine, düz çatılı manastırı inşa etmeye başlarlar.

İlk manastır binaları yine aynı dönemde, kuzey duvarı karşısına inşa edilir. 12’nci yüzyıla gelindiğinde, Romanesk manastır binaları, batı ve güneye doğru uzanmaya devam eder. 13’ncü yüzyılda ise, Fransa kralı Philipp Augustus tarafından yapılan bağış ile, manastırın yemekhane bölümü tamamlanır.

14’ncü yüzyılda, “Yüz yıl savaşları” sırasında, İngiliz saldırılarından korunmak için, manastır çevresine büyük bir set çekilir ve hatta toplar yerleştirilir. 15’nci yüzyılda, 1421 yılında, manastır-kilise restorasyon geçirir.

Fransız Devrimi ve imparatorluk günlerinde ise, burası bir hapishane olarak kullanılır. 19’ncü yüzyılın sonunda ise yeniden restore edilir ve Hıristiyanların “hac yeri” olarak kullanılır.
Manastırın 1000 yıl kutlamaları ise, 1966 yılında yapılmıştır.

Evet: buraya yolunuz düşerse: 1 saat süren rehberli bir tura katılabilirsiniz. Bu tur ile: en üst terastan koyun muhteşem bir manzarasını izleyebilirsiniz. Ayrıca: manastır binasının 3 katını gezebilirsiniz.

En üst katta: kilise, manastır, yemekhane bulunuyor.

Orta katta: “Salle des Chevaliers” yani “Şövalyeler Salonu” ve Salle des Hotes” yani “Konuk Salonu” görülüyor.

En alt katta: depo ve imarethane görülüyor.

Fransa Mont-St-Michel Manastır Kilisesi
Fransa Mont-St-Michel
Fransa Mont-St-Michel

Manastır Kilisesi

Kilisenin koro bölümü ilgi çeker.
Arkadlı avlunun deniz tarafındaki muhteşem sütunlarını görmelisiniz.

Fransa Mont-St-Michel Archeoscope Museum

Archeoscope Museum

Bu muhteşem anıt ve kutsal yerin tarihini ve inşaat aşamalarını öğrenmek isterseniz, bu müzeyi ziyaret etmeniz gerekir.

Tarih Museum

Burada: eski silahlar, tablolar, heykeller ve saatlerden oluşan bir koleksiyon sergileniyor.

Fransa Nimes

Fransa Nimes

Fransa’da geziye gidip, Roma kültürüne, kalıntılarına, tarihi kalıntılara merakı olanların, burayı mutlaka ziyaret etmelerini öneririm.

Roma imparatoru Augustus: Mısır’da Cleopatra ve Antonius’a karşı yaptığı savaşta kazandığı zaferler üzerine, bu şehri kurarak gazilerine armağan eder. Ancak, şehrin kuruluşu: 6’ncı yüzyıla kadar uzanmaktadır.

Bu dönemde, buraya yerleşen “Volcae Arecomici” isimli “Kelt kabilesi” görülür ve bunlar bölgede bir sığınak inşa ederler. MÖ.120 yıllarında ise, bu kere, bölgede Roma lejyonları görülür.

Roma döneminde, 2’nci yüzyılda şehirdeki refah ve zenginlik üst düzeylere ulaşır. Ancak, ardından istilalar ve 5’nci yüzyıldaki Vizigotların gelişleri ile, şehrin refah düzeyi düşer ve hızla gerilemeye başlar.

Evet, Nimes: Avrupa’nın en eski şehirlerinden birisidir. Aynı zamanda, Roma tanrısı Nemausus adına kurulmuş bir “Bahar şehri” olarak da bilinir. Nüfus 148.000 kişidir.

Buraya havayolu ile ulaşmak isterseniz, şehrin havaalanı şehir merkezine 10 dakika uzaklıktadır. Havaalanında otobüsler, araba kiralama hizmeti ve taksiler bulunmaktadır. Otobüs ile şehir merkezine ulaşım, tek bilet bedeli olan 4.5 Euro’dur. Taksi ile şehir merkezine 25 Euro ücret ödeyerek ulaşabilirsiniz.

Fransa Nimes
Fransa Nimes
Fransa Nimes
Fransa Nimes

GEZİLECEK YERLER

Fransa Nimes Katedral
Fransa Nimes Katedral

KATEDRAL

Katedral: Roma imparatoru Augustus döneminde yapılan bir tapınak üzerine inşa edilmiştir. Mimari stil olarak Romanesk ve Gotik hakimdir. Yapı, ilk olarak 1096 yılında inşa edilmiş olmasına rağmen, zaman içinde, yüzyıllar boyunca birçok kez değiştirilmiştir.

Üst firizde bulunan heykel: Romanesk heykellerin önemli bir örneği olarak kabul edilmektedir.

Fransa Nimes Les Arenas
Fransa Nimes Les Arenas
Fransa Nimes Les Arenas

ROMA ANFİTEATRE-LES ARENAS

Place des Arenes bölgesindedir. Giriş ücretlidir, yetişkinler: 7.90 Euro’dur.
34 katmanda bulunan: 23.000 seyirci kapasiteli, burada gladyatör savaşları yapılmıştır. Bu koltuk katmanlarında, sosyal rütbelerine göre, Romalılar, gladyatör ve hayvanlar arasındaki mücadeleleri izlediler.

Yapının uzunluğu 133 metre, genişliği 101 metredir. Dış cephe, 60 açıklıkla ayrılmıştır. Yükseklik 21 metredir. Yapı içinde çok sayıda merdiven ve dairesel galeriler görülür.

Takip eden süreçte: 5’nci yüzyılda istilacı Vizigotlar’ın sığınma yeri, Ortaçağ döneminde yoksulların toplu ikametgahı ve günümüzde de boğa güreşi yapılan bir yer olarak kullanılmaktadır.

Evet, bir dönem, Ortaçağda, burası bir kale haline getirilmiş ve insanlar sığınmıştır. Hatta: iç kısımda, 19’ncu yüzyılda özel evler yapılmıştır. 1809 yılında ise: bu evler, şapeller ve anıtlar, ilk görünüm verilmesi için yıkılmıştır.

Her yıl Eylül ayında, burada boğa güreşleri düzenlenmektedir. Günümüzde, 10.000 seyirci oturma kapasitesi bulunmaktadır. Evet, gösteriler yıl boyunca devam ettirilmektedir.

Fransa Nimes La Masion Carree
Fransa Nimes La Maison Carree

LA MAİSON CARREE

Giriş ücretlidir, giriş ücreti: 4.60 Euro’dur.

Burası: güney Fransa’da en iyi korunarak günümüze ulaşmış bir Roma tapınağıdır. Tapınak ismi belki dikkatinizi çekmiştir, eski Fransızcada, herhangi bir dikdörtgen “carre” veya “kare” olarak nitelendirilirdi.

MÖ.1’nci yüzyıldan kalmadır. Tapınakta, sütunlar üzerindeki zarif Korint başlıkları dikkati çeker. Yapı: 2.80 metre yükseklikte bir podyum üzerinde kurulmuştur. Ölçüleri: 13.55 x 26.40 metredir. Yapının kapı bölümünün genişliği 3.27 metre ve yüksekliği 6.87 metredir.

Tarihi süreç içinde, tapınağın kullanım şekilleri şunlardır: tapınak, Belediye binası, ikametgah, ahır, kilise.

Günümüzde, 1823 yılında kurulan küçük bir müze bulunmaktadır.

Fransa Nimes Roma Şahir Kapıları

ROMA ŞEHİR KAPILARI

Bunlar “Porte Auguste” ve “Porte de France” olarak bilinirler. Augustus kapısının sadece kapı kasaları günümüze ulaşmıştır. Burası: antik şehrin ana giriş kapılarından birisidir.

Günümüzde, burada, yayalar için iki daha küçük yan pasajlardan geçilmektedir. Araçlar ise, iki merkezi kemer altından geçerler. İlk yapıldığında ise, kapı, iki kule ile çevrilidir. Günümüzde bulunmayan bu kulelerin yerleri, kattaki döşemelerden görülür.

Porte de France kapısı: burada, kör bir galeri ve tepesinde yarım daire kemerli bir çarşı bulunmaktadır. Antik dönemde, burası da, yarım daire şeklindeki kulelerle çevrilidir.

Fransa Nimes Musee Archeologique

MUSEE ARCHEOLOGİQUE

Müze, 17’nci yüzyıl yapısı bir Cizvit okulundadır.
Müzede: Roma döneminden kalma, önemli bir cam eserler koleksiyonu bulunmaktadır. Ayrıca: seramik, bronz, lambalar, tuvalet ve elbise aksesuarları ve çeşitli el sanatları faaliyetlerine ait öğeler de bulunmaktadır.

Fransa Nimes Musee Des Beaux-Arts De Nimes

MUSEE DES BEAUX-ARTS DE NİMES

Bu müze, şehrin güzel sanatlara ayrılmış müzesidir. Müze binası: 1907 yılında, mimar Max Raphel tarafından tasarlanmış ve son olarak 1987 yılında restore edilmiştir.

Müzede bulunan koleksiyonlar, 1824 yılından itibaren toplanmaya başlamış ve özellikle: resim ve modern resim üzerinedir. Toplam 3600 eser bulunduğu söyleniyor. Müzede eserleri bulunan sanatçılardan bazıları şunlardır: Rubens, Jacopo Bassano, Lelio Orsi.

Müzede, zemin katta: orta kısımda “Admetes of Düğün” denilen büyük bir Roma mozaiği bulunmaktadır. Bu mozaik, 19’ncu yüzyılda, şehir merkezindeki kapalı Pazar yeri yapımı sırasında bulunarak buraya getirilmiştir.

JARDİN DE LA FONTAİNE

Şehir merkezinin kuzeybatı ucunda, Mont Cavalier tepesinin yamaçlarında güzel bir park alanıdır. 18’nci yüzyıldan kalmadır. 18’nci yüzyılda, ilk yapıldığında, burası Avrupa’nın en büyük kamu bahçesi olarak önem kazanmıştır.

Park alanı içinde: av tanrıçası Diana’ya adanmış bir tapınak kalıntıları, eski Roma surlarının bir parçası olan sekizgen “Tour Magne” kulesi ve şehre adını veren “Nemausus” kaynağı bulunmaktadır.

Ayrıca: yeşil alanda, çok sayıda çam, selvi, şimşir ve yıl boyunca yeşil yapraklı defne bitkileri bulunmaktadır.

Fransa Nimes Temple De Diane

Temple De Diane

Burası, esrarengiz bir anıt olarak dikkat çekmektedir. Yapılan araştırmalara göre, bu tapınağın bir Roma imparatorluk tapınağı ile ilişkili olduğu sanılıyor, ama yine de kesin rolü bilinmemektedir.

Fransa Nimes Tour Magne

Tour Magne

Burası, Roma döneminde, şehrin en yüksek ve en prestijli kulesi olarak görülmektedir. Kule: sekizgen ve bir kaide üzerinde, 3 katlıdır. Ancak, günümüzde en üst kat yok olmuştur. Günümüzde kulenin yüksekliği 32 metredir. En üstünden, şehrin güzel bir manzarası izlenir.

Fransa Nimes Castellum
Fransa Nimes Castellum

CASTELLUM

Roma dünyası ve kültüründen, günümüze kalan nadir kalıntılardan birisi olarak görülmektedir. Bu yapı, şehir merkezine 50 km. uzaklıktan su getirmek için, MS.40-60 yılları arasında yapılmıştır. Nimes şehri varış noktasıdır.

Çapı: 5.90 metre, derinliği 1.40 metre kadardır. Yapı: kurşun borular, anıtlar, çeşmeler ile süslenerek şehrin farklı bölgelerine su ulaştırıyordu.