Mersin Mezitli

Mersin Mezitli


Mezitli, Mersin il merkezinin, batıdaki ucudur. Ben burada, Mezitli hakkında merkezdeki durumuna bakarak bilgiler vermek yanında ( çünkü: bu bilgiler, Mersin il merkezini tanıtan yazımda verilmiştir), Mezitli ilçesinin il merkezi dışındaki bölgesinde bulunan, tarihi ve turistik güzelliklerinden söz etmek istiyorum.

Burada, genellikle Mersinliler ve üniversite öğrencileri oturuyorlar. Mersin’de, siteleriyle meşhur bir yer olarak öne çıkıyor. Burada insandan çok site görebilirsiniz. Biraz insan yüzü görmek isterseniz, Pozcu bölgesine geçmeniz gerekir.

TARİH

Ünlü gezgin Evliya Çelebi’nin yazılarına göre: Mezitli ismi: Seyyah Metizoğlu isimli bir şahıs nedeniyle, buraya verilmiştir. Çünkü: Tarsus bölgesinden gelerek buraya yerleşen Mezid oğulları, tarihte bilinmektedirler. Mezitli yöresine ilk muhtarlık mührü ise: 17’nci yüzyılda verilir.

Yani, buradaki yoğun yerleşim hakkında yazılı kaynaklar, 17’nci yüzyıldan söz etmektedirler. Özellikle: 19’ncu yüzyılın sonlarında, Mersin ilinin canlanmasıyla, bölge şekillenmeye ve gelişmeye başlar.

Konya ovasından ve Ankara’dan gelen kervanlar, getirdikleri ürünleri, Mezitli’de, eski Mısır ve Kıbrıs adasından gelen gemilere satarlar ve ürünler değiş-tokuş edilir.

1968 yılına gelindiğinde ise, Mezitli’nin kasaba statüsüne kavuştuğu görülür. Belediye kurulur ve günümüzde, Mersin ilinin önemli bir ticaret ve alışveriş merkezi haline gelir.

GENEL

Mezitli: Mersin ilinin 10 km. batısında bulunmaktadır. Bölgedeki arazilerin büyük bölümü: dağ, yayla ve dalgalı araziden oluşmaktadır. Dağ ve deniz arasında kalan kıyı şeridi, batıya gittikçe daralmaktadır.

Yılın, en az 300 günü, güneşli geçmektedir. Yıllık sıcaklık ortalaması yüksektir. Bu yüzden, yörede turizm sezonu yüksektir.

NE YENİR

Buraya yolunuz düşerse, mutlaka, buraya has “lagos balığı” yemelisiniz. Lagos balığının, şiş, tava ve ızgarası yapılıyor.

NE SATIN ALINIR

Buraya yolunuz düşerse ve ilginiz çekerse: iğne oyası, kıl çuval dokuması ürünleri satın alabilirsiniz.

GEZİLECEK YERLER

Mersin Mezitli Soli-Viranşehir (Soloı-Polpeıpolis)

SOLİ-VİRANŞEHİR (SOLOI-POLPEIPOLİS)

İlçe merkezine 2 km. uzaklıkta, deniz kıyısındadır.
Soloi antik kenti: MÖ.7’nci yüzyılda, Rodoslu koloniciler tarafından kurulmuştur. Soloi isminin anlamı güneştir. MÖ.521-483 yılları arasında, Kilikya bölgesini ele geçiren Persler, bu kenti, liman olarak kullanmışlardır. Hatta: kent adına sikke basılmıştır.

Atina/Pers savaşlarında, bölgeyi ele geçiren Atinalılar, bir süre Soloi kentini yönetim merkezi olarak kullanmışlar, ancak savaş sonunda yapılan barış anlaşması ile, Soloi kenti, Perslere geri bırakılmıştır. MÖ.333 yılında ise, bu kez, Makedonyalı İskender, şehri ele geçirir. Büyük İskender, şehirdeki bir tapınağa, bir miktar para bırakmıştır.
Evet, antik dönemlerde, Mısır ve Kıbrıs adası ile büyük ticari ilişkiler geliştiren şehir, bu ticaret sonucu çok zenginleşmiştir.

Roma dönemi gelince, bu kez, yöredeki korsan egemenliği, bu şehri de etkilemiştir. Ermeni kralı Tigranes: yine bu dönemde kenti yağmalamış, halkını göçe zorlamıştır. Böylece: Kilikya bölgesinde yaşanan: yağmacılık, esir ticareti ve kargaşa dolu korsanlık dönemi içinde, Soli şehri de kendisini bulmuştur.

MÖ.64 yılında, Pompeius isimli general, yöredeki korsan hükümranlığını gidermek üzere görevlendirilir. Bütün Akdeniz’i korsanlardan temizleyen general, son olarak Soloi şehrine gelir ve burayı da korsanlardan temizler. Bunun üzerine, korsanlara karşı kazandığı zaferlerin anısına, şehre “Pompeipolis” ismi verilir ve yine aynı adı taşıyan general tarafından, şehir yeniden imar edilir.

İmparator Hadrianus: MS.130 yıllarında, Anadolu’ya yaptığı gezi sırasında, Roma eyaleti olan Kilikya bölgesine kadar gelmiş, Soli şehrine, liman çalışmaları için para yardımında bulunmuştur.

Soli şehrinde yaşadığı söylenen ünlüler şunlardır: Filozof Chrysippos, ünlü komedi şairi Philemenos, matematikçi ve astronom Aratos, Cicero ve Strabon’un arkadaşı Athenodoros, ünlü heykeltıraş Milan.

Bizans döneminde ise, şehrin piskoposluk merkezi olduğu görülür. Ancak, 527 yılında meydana gelen deprem, kentin tamamen yıkılıp yok olmasına neden olur.

Bundan sonraki dönemlerde, şehir, yeniden inşa edilmeye çalışılsa da, yoğunlaşan Arap akınları, şehrin yeniden eski görkemine ulaşmasını engeller ve şehir terk edilir ve bu kez, şehre “Viranşehir” ismi verilir.

Antik dönemde: Soli şehri: Yunan dilinin bozuk konuşulması, çekirdeksiz narları, şehir yakınlarındaki Liparis çayının suyunun yağlı olması ve bu yağlı suya giren insanların şifa bulması ile ünlü olmuştur.

Evet, günümüzde Soli antik şehrinin çevresi, yerleşim alanları ile dolmuştur. Burayı ziyaret ederseniz görebilecekleriniz şunlardır: liman, sütunlu cadde, Roma hamamı, tiyatro, şehir duvarları, su kemerleri ve diğer bir kısım yapı kalıntısıdır.

Burada: deniz kapısından başlayan ve dağ kapısına kadar ilerleyen sütunlu caddede: 200 korint başlıklı sütundan, 41 tanesi ayakta kalarak günümüze ulaşmıştır. Bunlardan, 33 tanesi başlıklı olup, başlıklar aslan ve insan kabartmaları ile süslenmiştir. Sütunlar, kalkerden yapılmıştır.

Yapılış tarihleri olarak, MS.2 ve 3’ncü yüzyıllar düşünülmektedir. Ayrıca, bazı sütunların yazıtlarından, caddeye bakan konsolların, Roma imparatorlarının ya da üst düzey yöneticilerin heykellerini taşıdıkları anlaşılmaktadır. Son dönemlerde yapılan kazılarda, bu heykellerin bir kısmı bulunmuştur.

Şehirdeki arkeolojik kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkarılan eserler: Mersin Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir. Ayrıca: Rusya-Petersburg Müzesinde, yine buradan çalınarak kaçırıldığı sanılan “Altın ve gümüş” çeşitli objeler sergilenmektedir.

Mersin Mezitli Fındıkpınarı Kalesi

FINDIKPINARI KALESİ

İlçenin yaklaşık 40 km. kuzeyinde, Fındıkpınar yaylasındadır.
Yaylanın hemen yanında: duvarları ana kaya üzerine oyularak yapılmış bir kale kalıntısı bulunuyor.

Bu kalenin duvarları: taş ve tuğlalarla örülmüştür ve kayalar üzerinde yükselmektedir. Doğu tarafında, taştan yapılmış bir kule ve daha kuzeyde, yuvarlak bir burç görülüyor. Evet, orta çağ dönemine tarihlenen bu kalenin : bir garnizon kalesi olarak kullanıldığı düşünülmektedir.

Mersin Mezitli Kaleburnu-Cemili Köyü Kalesi

KALEBURNU-CEMİLİ KÖYÜ KALESİ

İlçe merkezinin 20 km. kuzeyinde, Fındıkpınarı yolu üzerinde, Kaleburnu köyünün girişindedir.
Kale, yüksek bir tepe üzerindedir. Eteklerinde yapılan yüzey araştırmalarında: Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait seramik parçaları bulunmuştur. Ayrıntılı, arkeolojik çalışmalar yapılmamıştır. Yapıda, iç ve dış sur bulunmaktadır. Surların ve burçların bir kısmı, günümüze kadar ayakta kalabilmiştir.

Mersin Mezitli Kuzucubelen Kalesi

KUZUCUBELEN KALESİ

İlçe merkezinin 24 km. kuzeyinde, Fındıkpınarı kara yolu üzerindedir.
Buranın bir gözetleme kalesi olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Uçurumun dibindeki yüksek platoya hakim konumdadır. Yöre insanı tarafından, burası, Taş kale olarak bilinmektedir.

Yapı: 2 katlı ve dikdörtgen planlıdır. Orta çağ mimarisinin tipik özellikleri görülmektedir. Kapı girişinde, ahşap bir seyyar merdiven kullanıldığı düşünülmektedir. Gözetleme delikleri, kapılara göre daha küçük yapılmıştır. Daha üst seviyelerdeki tek giriş, kuzeybatıdadır.

Bu yapının: Roma ve Bizans dönemlerinde kullanıldığı düşünülmektedir. Kale yapısında günümüzde, kilise, sarnıç ve manastır olduğu düşünülen bir yapının kalıntıları görülmektedir.

Mersin Mezitli Tece Kalesi

TECE KALESİ

İlçe merkezine bağlı, Tece kasabasının 4 km. kuzeyindedir.
Yapım yılı olarak, Orta çağ dönemi düşünülmektedir. Dikdörtgen planlı kale yapısının çevre duvarlarında bulunan kale burçları yer yer yıkılmıştır. Kuzey ve güney duvarları ise, yok olmuştur. Dış duvarlarda kesme blok taşlar, iç duvarlarda ise düz kesme taşlar ve moloz taşlar kullanılmıştır.

Duvarlarda mazgal pencereleri bulunmaktadır. Merdiven izlerinden, kalenin üç katlı olduğu tahmin edilmektedir. Ancak, ikinci katın kuzey bölümü ve üçüncü kat, yok olmuştur. Ancak, dış duvarlar değerlendirildiğinde, belki de, kale yapısının 4 kat olabileceği değerlendirilmektedir. Kalenin çevresinde çeşitli lahit kalıntıları görülebilmektedir.

BAŞNALAR KALESİ

İlçe merkezine bağlı, İnsu köyünün batısında, Kuzucubelen köyünün kuzeydoğusunda, Değirmençay yolu üzerinde, ilçe merkezine 14 km. uzaklıktadır.
Kale: 800 metre rakımlı bir tepe üzerindedir.

Yapının, Kilikya döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Kısmen sağlam olarak günümüze gelebilmiştir. Yapım yılı olarak: MS. 10 veya 12’nci yüzyıllar arasındaki bir dönem düşünülmektedir.

Mersin şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

Please follow and like us:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.