Sakarya Adapazarı

Sakarya Adapazarı

Aman dikkat, Adapazarı denilince, bu süreçte, bir de Sakarya karşımıza çıkıyor. Sakarya, bu bölgede bulunan bir il. Adapazarı ise, bu ilin, merkezinde bulunan bir ilçe statüsünde. Özellikle, 1999 yılındaki depremde, büyük hasar gören şehir, o an bulunduğu yerden daha farklı bir alanda, yeniden kurulmaya başlanmıştır.

Günümüzde, her ne kadar eski ve yeni yerleşim yerleri birlikte kullanılıyor olsa da, deprem olan bölgede, herhangi bir yeni yapılaşmaya izin verilmiyor. Yeni yapılaşmalar, yeni tespit edilen şehir bölgesinde yapılabiliyor.

 

Sakarya Adapazarı

ULAŞIM

Adapazarı, merkezi bir konumdadır. Ankara-İstanbul karayolu üzerinde bulunmaktadır. Adapazarı-İstanbul arası uzaklık: 148 km. Adapazarı-Ankara arası uzaklık: 306 kilometredir. Adapazarı-Bursa arası uzaklık: 158 km. Adapazarı-Bilecek arası uzaklık: 102 km. Adapazarı-Bolu arası uzaklık: 114 km. Adapazarı-Zonguldak arası uzaklık: 179 kilometredir.

Sakarya Adapazarı

TARİHİ

Tarihi süreç incelendiğinde, bölgede ilk yerleşimcilerin: Bitinyalılar ve ardından Bizanslılar olduğu görülmektedir. 1324 yılında, Orhan Gazi tarafından, Bizanslılardan alınan yerleşim birimlerine: “Ada Karyesi” yani “Adaköy” ismi verilmiştir.

Bugün şehrin bulunduğu yerde, zamanında 12 aile tarafından kurulan köy: 16.yüzyılda nahiye e 18.yüzyılda kaza büyümeye devam etmiştir. 1868 yılında, Adapazarı Belediyesi adıyla, Belediye teşkilatı kurulmuştur. 1877-78 yılları arasında ise, Osmanlı-Rus harbi sonrasında, bölgeye Kafkaslar ve Balkanlardan yoğun göçmen gelmiştir.

I. Dünya Savaşında, Yunanlılar tarafından, şehir 3 kere işgal edilir. Ancak, 1921 yılında, işgalden kurtarılır. 1940 ve 1950 yıllarında, bu kez, Karadeniz sahillerinden, Bulgaristan ve Yunanistan’dan, buraya, büyük göçler olur.

Nüfusu yoğunlaşan şehir, 17 Haziran 1954 tarihinde, vilayet olur.

Bölgenin tarihinde: 17 Ağustos 1999 tarihindeki deprem, elbette büyük önem taşımaktadır. Çünkü, bu deprem: Adapazarı’nda, büyük can ve mal kaybına neden olmuştur. Resmi kayıtlara göre: 4000’e yakın insan ölmüştür. Deprem yaşanan şehirde, zemin 3 metre kazıldığında su çıkıyormuş. Bu ortamda, koca bir şehir kuruluşuna nasıl izin verilir, anlamak mümkün değil.

Sakarya Adapazarı

GENEL

İl topraklarının: % 34 dağlar ve % 22 yaylalardan oluşuyor. İl topraklarının % 51’de tarım faaliyetleri sürdürülmektedir. Özellikle: fındık üretimi oldukça fazladır.

Bölgede: iklim olarak, Marmara bölgesi iklimi ve Karadeniz bölgesi iklimleri birlikte görülüyor. Yani, rutubetli bir hava ve ılıman iklim var. Kışlar: bol yağışlı ve az soğuk, yazlar ise sıcak geçiyor. Yağmur sürekli yağar veya yağma ihtimali vardır. Yağdığında ise, muhteşem ıslanırsınız.

Bölge: doğal bitki örtüsü yönünden oldukça zengindir.

Ekonomik faktörler değerlendirildiğinde ise, bölgede, büyük otomotiv endüstrisi bulunmaktadır. Ayrıca, şeker, ipek, yağ ve kereste endüstrisi de gelişmiştir.

Şehir merkezinde, şehre yeni gelenler için, mutlaka bir “Çar caddesi” gezisi gereklidir. Sonra Barlar Sokağına gidebilirsiniz. Çünkü, burası da, dünyanın alkol olmayan ilk ve tek barlar sokağı olsa gerek. Kafelerde oturup, rahatlıkla sigara tüttürebilirsiniz.

Sakarya Adapazarı Üniversitesi

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ

Sakarya Üniversitesi, 3 Temmuz 1992 tarihinde kurulmuştur. Üniversite bünyesindeki fakülteler: Fen-Edebiyat, Mühendislik, İlahiyat, Eğitim, Teknik Eğitim, İktisadi ve İdari Bilimler, Güzel Sanatlar ve Tıp. Enstitüler ise: Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri Enstitüleri. Bunların dışında: Devlet Konservatuarı var.

Sakarya Adapazarı

NE YENİR. NE İÇİLİR

Adapazarı şehir merkezinde, mutlaka tatmanızı önereceğim lezzetler şunlar: ıslama köfte, boza ve Boşnak böreği. Kazımpaşa köftecisinde: ıslama köftesi yemelisiniz. 1912 yılından bu yana hizmet veren bu köftecide: köfte yanında turşu ve soğan veriliyor.

İçecek olarak ise, şıra denemelisiniz. Tüm bunları beğenmeseniz, her köşe başında bulunan tavuk dönercileri deneyebilirsiniz. Burası, Türkiye’nin belki de tavuk döner en çok tüketilen bir beldesidir.

Kabak

Tüm bunları söyledim de: elbette, Adapazarı yöresinde söylemeden geçmem gereken bir husus daha var: patates ve kabak.

GEZİLECEK YERLER

Sakarya Adapazarı Orhan Camisi

ORHAN CAMİSİ

Şehir merkezindedir. Orhan Gazi tarafından yaptırılmıştır. Yapım tarihi olarak: 1323-1325 yılları arası düşünülmektedir. Ancak, zamanla hasar görüp yıkılınca, II. Abdülhamit döneminde yeniden yaptırılmıştır.

Sakarya Adapazarı Sakarya Müzesi

SAKARYA MÜZESİ

İlçe merkezindedir. 1910-1915 yılları arasında 5 katlı olarak inşa edilmiştir.

Bu binada: 1922 yılında, Atatürk ve annesi buluşmuş ve 3 gün kalmıştır. Yapı: 1983 yılında kamulaştırılmış ve dış görünümü, aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiş ve müze olarak hizmete sokulmuştur.

Müzede: 207 adet eser sergileniyor. Bunlardan: 167 tanesi Etnoğrafik ve 40 tanesi arkeolojiktir. Ayrıca: Büyük önder Atatürk’e ait, 103 eser sergileniyor. Sergilenen diğer eserler arasında: yassı el baltaları, gözyaşı şişeleri, pişmiş toprak kaplar ve koku şişeleri, madeni ve cam eşyalar var.

Müzenin bahçesinde ise, Roma ve Bizans dönemlerine ait mimari parçalar, mezar taşları, sunaklar,  pişmiş toprak erzak küpü, yazıtlı taşlar ve sütun kaideleri sergileniyor.

DEPREM MÜZESİ

Şehir merkezinde, Cumhuriyet Mahallesi, Kavaklar caddesindedir. Burada: sergi stantları, kafeterya ve sinevizyon salonu bulunuyor. Burada: şehirde meydana gelen 1967 ve 1999 yılı depremlerine ait, fotoğraflar, yapay deprem yaratan elektronik bir stant, inşaat malzemeleri ve depremle ilgili diğer bir kısım obje sergileniyor.

Zaten bina: tamamen: fotoğraf, tablo, resim ve bu tür malzemelerin sergilenebileceği bir sanat galerisi şeklinde dizayn edilmiş. Bu müzenin yapılış nedeninin: bölgenin birinci derece deprem kuşağı olması nedeniyle, ziyaretçiler üzerinde deprem olgusunun sürekli canlı tutulmasının sağlanması imiş. Müze: 2004 yılında ziyarete açılmış.

Sakarya Adapazarı Orhon Kapısı

ORHON KAPISI

Tarihi ipek yolunun geçtiği tahmin e dilen yerde, Mimar Sinan tarafından yaptırılmıştır. Bugün, yalnızca ana gövdesi görülmektedir. Kemer, 1905 yılında, aslına uygun olarak: Vecihi Orhon tarafından onarılmıştır. Bu yüzden, bu kemere, günümüzde “Orhon kemeri” veya “Vecihi kapısı” denilmektedir.

JUSTİNİANUS KÖPRÜSÜ

Şehir merkezinde, Beşköprü mevkindedir. Günümüze kadar sağlam olarak gelmiş köprünün, Bizans imparatoru Justinianus döneminde yani 527-565 yılları arasında yaptırıldığı sanılıyor. Bizans döneminin en ünlü mimari anıtlarından biridir.

Aynı yörede bulunan beş Bizans köprüsünden biri olması nedeniyle, köprü “Beş köprü” olarak isimlendirilmiştir. Kesme taştan yapılan köprünün uzunluğu: 430 metredir. 9 kemerden oluşmaktadır. Kemer açıklıkları: 6.50 metredir. En büyük orta kemerin uzunluğu ise: 23 metredir.

Takip eden dönemde, köprüde restorasyon yapılmış. Ancak, restorasyon adı altında, köprü bayağı yenilenmiş, yani orijinal görünümünü kaybetmiş. Eskiden, Sakarya ırmağının bir kolu,  bu köprünün ayaklarının altından geçermiş. Sapanca gölünün sularını, Sakarya nehrine aktaran “Çark deresi” (Melas) üzerinde yapılmıştır.

Ama, daha sonraki dönemlerde derenin yatağı değiştirilmiş ve bu köprünün altındaki bölüm, kuruyarak tarla olmuş.

Günümüzde, köprü üstünden: Adapazarı-Arifiye demir yolu geçiyor. Aldığım bilgilere göre, köprünün altından yeniden bir su kanalı geçirilmesi için çalışmalar yapılıyormuş.

Sakarya Adapazarı Poyrazlar Gölü

POYRAZLAR GÖLÜ

Sakarya ırmağının yanındadır. Gölün diğer bir ismi ise,  Teke gölüdür. Sakarya ırmağı taştığında, fazla suları, Kapaklı Boğazından, bu göle boşaltılıyor. Genel olarak, Poyrazlar gölü, bu şekilde beslenmektedir. Evet, derin bir göl. Yalnızca, güney kıyıları sığ ve sazlık-bataklıktır. Gölde, tatlı su balıkları var.

Bu yüzden: olta balıkçılığı yapmak isteyenler tarafından tercih ediliyor. Bunun yanında: piknik yapmaya da uygun. Bu özellikleri nedeniyle, tercih ediliyor. Milli Park olarak belirlenen bu bölgeye ücret ödeyerek giriliyor.

Araç ile girmek isterseniz, ilave ücret ödemek gerekiyor. Piknik masaları, çocuk oyun aletleri, kameriyeler, iskeleler var.

Dibinin bataklık olması nedeniyle, gölde yüzmek yasak. Göl çevresinde, kalmak için uygun yer de yok. Günübirlik geziler için uygun.

Sakarya Adapazarı Kuzuluk Kaplıcaları

KUZULUK KAPLICALARI

Kuzuluk kasabasındadır. Bölgede, gayet güzel tesisler yapılmış. Merkezde: lokanta, eğlence merkezi, kafeterya ve alış-veriş merkezi bulunuyor.

Ayrıca, büyük bir otel kompleksi var. Ayrıca: Türkiye’nin en büyük devre mülk kompleksi buradadır. Toplam 1470 daire bulunmakta ve bu kaplıca evlerinde, sınırsız sosyal imkanlar sunulmaktadır.

Kaplıca suları, içme suyu olarak kullanıldığında, hazmı kolaylaştırıcı özellik taşıyor. Banyo olarak kullanıldığında ise: romatizma, siyatik ve mafsal ağrılarına iyi geliyor. Ayrıca: kronik bel ağrıları, spor yaralanmaları, nörolojik rahatsızlıklar, stres ortamlarına da iyi gelmektedir.

Suyun, kaynaktan çıktığı sıcaklık: 80 derecedir.

Sakarya Adapazarı Harman Tepe Kalesi

HARMAN TEPE KALESİ

Harman tepe köyü bölgesinde, doğal bir tepe üzerine kurulmuştur. Özellikle yağışlı havalarda, kaleye ulaşım çok zor. Gitmeye niyetlenirseniz, bunu mutlaka düşünün. Çünkü: kalenin çevresindeki alan sulak ve bataklık.

Kalenin Bizans döneminde, 12-13.yüzyıllarda yapıldığı tahmin ediliyor. Sakarya nehri boyunca, birbirini gören, gözetleme kulesi niteliğindeki savunma yapılarından biridir. Ancak, bu kale dizilerinden, günümüze en sağlam olarak ulaşanların başındadır.

Yapı: yöresel taşlarla yapılmıştır. Sur duvarlarının kalınlığı: 2 metre, yüksekliği: 10 metre civarındadır. Sur duvarlarında: 5 x 5 metre ebatlarında, 6 adet burç bulunmaktadır. Bu burçların üst kısımlarında, değişik yönlere bakan pencereler mazgal delikleri var. Kalenin ana giriş kapısı: güneydedir. Farklı yönlerde ve değişik ebatlarda, 5 adet kemerli giriş bulunuyor.

Günümüzde, kalenin içi: ağaç ve bitkilerle sarılmış durumda. Yine de, günümüze epeyce sağlam olarak gelebilmiş kale, görülmeye değer. Uygun bir havada, mutlaka gitmelisiniz.

Sakarya Karapürçek

Sakarya Karapürçek

Karapürçek, Adapazarı arası uzaklık 23 km dir. Karapürçek, Akyazı arası uzaklık 10 km. dir. Karapürçek, TEM otoyolu girişine 11 km uzaklıktadır.

TARİHİ

Karapürçek, Sakarya ilinin en eski nahiyesidir. Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte muhtemelen Bizans döneminde burada büyük bir yerleşim yeri bulunduğu tahmin edilmektedir. Karapürçek kelimesi, Rumca “Pıcak” kelimesinden türemiştir ve söylentilere göre Bizans döneminde “Karabıçaklı” adında üç kardeşin doğuda “Küçücek”, kuzeyde “Küçükkarapürçek” ve güneyde “Büyükkarapürçek” köylerini paylaşarak yerleştikleri söylenir. O dönemde, Karapürçek’in ismi “Büyükkarapürçek” olarak geçer.

İlçenin yerli halkı Türkmenlerden oluşur. Çeşitli göç hareketleri sonucu Kafkasya, Karadeniz ve Balkanlardan gelen soydaşlarımız ilçeye yerleşmiştir. 1967 yılında bölgede meydana gelen depremde, Osmanlılardan kalan tarihi yapılar yıkılmış veya büyük ölçüde tahrip olmuştur. Bu depremde, ilçe merkezinde bulunan yapıların da yüzde 80’i yıkılmış ve yeni deprem konutları yapılmıştır.

Sakarya Karapürçek

GENEL

İlçe Sakarya’nın güneydoğusunda Marmara bölgesindedir. İlçenin güneyi Dikmen ve Göktepe dağları ile çevrilidir. Doğu ve batısı ise engebeli arazidir. Kuzey kısmı ise tamamen ovalıktır ve tarıma son derece elverişlidir. İlçe merkezinin ortalama rakımı 155 metredir. İlçede Marmara ve Karadeniz iklimi özellikleri hakimdir ve bunlara bağlı olarak kışlar bol yağışlı ve az soğuk, yazları ise sıcak geçer. Doğal bitki örtüsü bakımından oldukça zengindir. İlçe topraklarının yüzde 65’i ormanlarla kaplıdır. İlçe ekonomisi genellikle tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında fındık gelir.

Sakarya Karapürçek

GEZİLECEK YERLER

Sakarya Karapürçek Mecidiye köyü şelalesi

MECİDİYE KÖYÜ ŞELALESİ

İlçe merkezine 30 km uzaklıkta Mecidiye köyündedir. Mecidiye köyü ile Ahmediye köyü arasındaki toprak yoldan ulaşım sağlanır, yani ulaşım oldukça güç ve sıkıntılıdır. Şelalenin çevresi sık ormanlarla çevrilidir. Eşsiz bir doğal güzellik bulunur. Burada piknik yapmak mümkündür. Burada yürüyüş parkurları da vardır.

Sakarya Sapanca hakkındaki gezi yazım için  Sapanca

Sakarya Söğütlü

Sakarya Söğütlü

İlçe Adapazarı-Karasu devlet karayolu üzerinde kurulmuştur. İlçenin girişi ve çıkışı arasındaki uzaklık sadece 3 km dir. Söğütlü, Adapazarı arası uzaklık: 17 km. Söğütlü, Ferizli arası uzaklık: 5 km. Söğütlü, Karasu arası uzaklık: 35 km.

TARİHİ

İlçe merkezinde Türklerin yerleşmesi, ilk olarak Osman Bey komutanlarından olan Konur Alp’in göçebe Türklere burayı kışlak olarak vermesiyle başlamıştır.

İlk yerleşim yeri, Soğucak köyünün ilçeye bakan kısmıdır. Bu bölgede oturan halk, ilçe içerisinden geçen ve o zamanlarda çevresi söğüt ağaçlarıyla kaplı ve berrak suyu olan derenin çevresinde birleşerek günümüzdeki Gündoğdu Mahallesini oluşturmuştur. Bu yerleşim yerine “Camicedit” ve “Orta Mahalle” ismini vermişlerdir. İlçenin isminin Söğütlü olması, bu derenin çevresinde bulunan söğüt ağaçları nedeniyledir.

Bir başka söylentiye göre ise, Bilecik-Söğüt’ten gelenler yöreye Söğütlü ismini vermişlerdir. İlçe sakinleri 1877-1878 yıllarında Osmanlı-Rus harbi sırasında Anadolu’ya gelen göçmenlerdir. Kurtuluş Savaşı öncesinde burası da Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. Eski Karakol binası, Yunanlılar tarafından karargah olarak kullanılmıştır. 20 Haziran 1921 tarihinde Yunanlılar burayı terk ederek kaçmak zorunda kalmışlardır. 1956 yılında Belediye teşkilatı kurulmuştur. 1990 tarihinde ise Sakarya iline bağlı bir ilçe olmuştur.

Sakarya Söğütlü

GENEL

Geniş ve verimli bir ovada kurulmuştur. İlçenin rakımı ortalama 31 metredir. İklim olarak: Batı Karadeniz ve Doğu Marmara iklimlerinin karışımı ılık bir iklim hakimdir. Her mevsim yağış alır.

Bölgedeki tek doğal göl “Akgöl” dür. Bölgede sadece, Hendek ilçesi ile sınırı çizen Sakarya nehri vardır. Sakarya nehri, sürekli yatağını değiştirmiş ve bataklıklarla çevrili Söğütlü ovasında yerleşmeyi güçleştirmiştir.

Sakarya Söğütlü

TARIM, HAYVANCILIK VE SÜT FESTİVALİ

Her yıl Temmuz ayının üçüncü haftası düzenlenir. Festivalde, yağlı güreşler de yapılmaktadır.

Sakarya Söğütlü

GEZİLECEK YERLER

Sakarya Söğütlü Hasanfakı Göleti

HASANFAKI GÖLETİ

İlçe merkezine bağlı Hasanfakı köyündedir. İlçe merkezine 5 km uzaklıktadır. Sakarya ilinin en büyük göllerindendir. Gölet kıyısında piknik ve mesire alanları bulunmaktadır. Ayrıca balık avcılığı da yapılabilmektedir.

Sakarya Söğütlü Harmantepe Kalesi

SÖĞÜTLÜ-HARMANTEPE KALESİ

İlçe merkezine bağlı Harmantepe köyü yakınlarındadır. Buraya gelmek için, İlçe merkezinden ayrılan 2.5 km asfalt ve 2.5 km toprak yol geçmek gerekir.

Sakarya Söğütlü Harmantepe Kalesi

12 ile 13’ncü yüzyıllar arasında Bizanslılar tarafından yapılmıştır. Sakarya Nehrinin batı yakasını korumak için yapılmış bir karakol ve gözetleme kuleleridir. Taşkısığı gölünden çıkan akarsuyun kenarında küçük bir tepe üzerindedir. Aşağı Sakarya havzasında, günümüze kadar korunarak en iyi şekilde gelmiş kaledir. Kale: elips şeklinde yuvarlak planlıdır. Yöresel taşlardan yapılmıştır. Sur duvarlarının kalınlığı, 2 metre civarındadır. Surların yüksekliği ise 8-10 metre arasındadır. Kalede 6 burç bulunur. Bunların boyutları 5 x 5 metredir. Burçların alt kısmında, bağlantıyı sağlamak için: ahşap kalaslar, ızgara şeklinde yerleştirilmiştir. Zamanla bu kalaslar çürümüş yok olmuş ancak kalasların yerleştirildiği yuvarlak delikler halen görülebilmektedir. Burçların üst kısımlarında ise, değişik yönlere bakan mazgal delikleri bulunur. Kalenin içi günümüzde ağaç ve bitkilerle kaplanmıştır. Uzun zamandır tamir görmeyen kalenin surları, kapıları ve burçları yoğun şekilde tahrip olmuştur. 1992 yılında Kültür Varlığı olarak tescil edilmiş ve koruma altına alınmıştır.

KÜÇÜK AKGÖL

İlçe merkezine 6 km uzaklıkta Akgöl köyündedir. Harmantepe kalesi yakınlarında bulunan göl, orman içinde doğal güzelliğiyle öne çıkan bir göldür. Göl çevresinde piknik ve mesire alanları bulunmaktadır.

 Sakarya Sapanca hakkındaki gezi yazım için  Sapanca