Karadağ Sveti Stefan

Karadağ Sveti Stefan

Karadağ ülkesinin turizm açısından en değerli bu mekanı, gerçekten görülmeye değerdir. Uzaktan (maalesef yanına yaklaşmak mümkün değil) bütün turlar, bu güzel adanın uzaktan muhteşem güzel fotoğraflarını çekmek için kısa molalar veriyorlar.

Hatta: bu molalar sırasında, otobüsten inince, yolun karşı kıyısına geçmek tam bir macera, çünkü yol çok işlek ve bu sırada karşıdan karşıya geçmek neredeyse imkansız oluyor.

Neyse, sayın tur görevlileri, bu güzelliği gördüğünüzde başınız dönüyor ve sizlere hiçbir şey söylemiyorlar. Veya, bir iki kelime, bu adanın Singapurlu bir işadamı tarafından satın alındığı (hayır, kiralama) ve otele dönüştürüldüğü gibi kısa bir bilgi veriliyor. Merak edenler için, ben aşağıda ayrıntılı bilgi vereceğim.

Evet önce: buraya ismini veren Aziz Stephen’den söz etmek istiyorum. Kendisi halen Rusya dahil tüm Slavlar tarafından kullanılan kril alfabesinin yaratıcısıdır. Ayrıca Hıristiyanlıkta ilk şehit olarak kabul edilen kişidir.

Karadağ Sveti Stefan
Karadağ Sveti Stefan
Karadağ Sveti Stefan

 

Tarihçe

Sveti Stefan ile ilgili ilk kayıtlar, 1442 yılında deniz kıyısında bir kale olarak görülür. Efsaneye göre: Sveti Stefan adasına 1442 yılında bir kale inşa edilir ve adanın çevresi, adada yaşayan ailelerin Osmanlı ve korsan saldırılarından korunması için duvarlarla çevrilir. Kalenin ön kapısı üzerindeki balkon “Pastrovici” mahkemesi tarafından “adalet yeri” olarak kullanıldı ve anlaşmazlıklar burada çözüldü.

4’nci Osmanlı-Venedik savaşı sırasında, adada bulunan kasaba yakılıp yıkılır. Adadaki yönetici Pastrovici, 1539 yılında Barbaros Hayrettin Paşa’nın Kotor şehrini kuşatması sırasında yine bu bölgede Jaz denen yere demirlemiş Osmanlı gemilerini yağlamamış ve yakılıp yıkılan kasabayı yeniden tahkim etmiştir.

15’nci yüzyılda, ada, korsanlar için bir sığınak olmuştur. 1800’lü yıllarda, adada 400 kişinin yaşadığı bir köy bulunduğu bilinmektedir.

Adada bulunan Praskvica Manastırı: efsaneye göre 1050 yılında kurulmuş bir Sırp Ortodoks manastırıdır. Manastırla ilgili ilk yazılı belge 1307 yılında görülür. Manastırın 4 kilisesi vardır.

Bunlardan bir tanesi, II. Dünya savaşında komünistler tarafından tahrip edilmiştir ve daha sonra kumarhaneye dönüştürülmüştür. Adada halen Aziz Stephen (Novak Cokoviç’in düğünü burada yapılmıştır) kilisesi bulunmaktadır.

Adadaki köylüler ise, ana karaya taşınmıştır.

1934-1936 yılları arasında inşa edilen Villa Milocer: Sırbistan Karadorjeviç ailesinden Kraliçe Marija Karadorjeviç’in; 1900-1961 yılları arasında kullandığı yazlık evdir.

Burası: 2008-2009 yılları arasında Sveti Stefan’ın tatil beldelerinin bir parçası olmuştur. Dünyanın en güzel küçük plajlarından biri olan “Queens plajı” buraya yakındır.

Zamanla: ada dünyanın yüksek profilli elitlerinin uğrak yeri olmuştur. Bunlar arasında ismi bilinenler: Elizabeth Taylor, Sophia Loren, Prenses Margaret, Orson Welles, Carlo Ponti gibi ünlüler sayılabilir.

Ancak: Yugoslavya döneminde ünlenen ve Adriyatik Bahçesi olarak tanımlanan bu ada: 1990’larda Yugoslavya’nın dağılmasının ardından, cazibesini kaybetti.

Karadağ hükümeti, adanın eski cazibesini kazanması için, uluslar arası teklifler topladı. Bunlar arasında en uygun teklifi veren “Aman Resorts” ile 2007 yılında anlaşma imzalandı. 30 yıllık kiralama şartı olan tesis, yenilenerek 2009 yılında hizmete açıldı.

Karadağ Sveti Stefan
Karadağ Sveti Stefan
Karadağ Sveti Stefan

 

Önemi

Ada, “Lonely Planet” tarafından, dünya çevresindeki en göz alıcı 10 yerden biri olarak seçilmiştir. Adayı, ana karaya bağlayan yoldaki köprünün kıyısında bulunan villa: “Amerikan Bilimler Akademisi” tarafından, 2006 yılında “Five Stars Elmas” ödülüne layık görüldü.

 

Güncel

Burası: günümüzde Karadağ Budva Belediyesine bağlıdır. Budva şehrinin güneyinde 10 km uzaklıktadır. Mesafe uzun gibi görünse de buraya birçok kişi Kotor şehrinden yürüyerek gidiyormuş.

Arabayla buraya ulaşmak için 15 dakika yeterlidir. Hani, niye buraya gidelim derseniz, adanın kuzeyinde halka açık bir plaj var.

Adriyatik denizi kıyısında küçük bir adacıktır ve günümüzde adada bulunan tesisler, 5 yıldızlı otel olarak kullanılmaktadır. Daha önce bir ada olan burası, şimdi dar bir geçitle ana karaya bağlıdır.

Adanın Adriyatik denizi kıyısında 2 km uzunluğunda bir sahil şeridi vardır.

Yeniden düzenlenen tesisin cazibesinin artmasındaki en büyük etken: 2014 yılında ünlü Sırp tenisçi Novak Djokoviç’in düğününün burada yapılmış olmasıdır.

Bir zamanlar küçük bir ücret karşılığı adayı ziyaret etmek mümkün iken, günümüzde böyle bir durum söz konusu değildir. Birçok turist, adanın güzel manzarasını sunan, ana yol boyunca yer alan manzara noktalarında durup fotoğraf çektirmektedir.

Merak edenler için, öğrendiğime göre, adada bir gecelik konaklama ücreti 800 Eurodur. Adanın kuzeyinde, Aman Resort’un bir parçası olan sahilde şezlong kirası 80 Eurodur. Adanın güney plajı ise, ücretsizdir. İki şezlong ve bir güneş şemsiyesi kiralamak için 15 Euro ödemeniz gerekir.