Kastamonu Cide

cide.genel.4
Kastamonu Cide

Kastamonu ilinin, Karadeniz kıyısındaki doğal güzellikleriyle ünlü bir ilçesidir. Kafa dinlemek için ideal bir yerdir. Sadece “Gideros koyunu” görmek için bile buralara gidilebilir. Ancak, ben Temmuz 2018 tarihinde buraya gittiğimde, Cide merkezinin de gayet güzel olduğunu gördüm, özellikle sahil bandındaki yürüyüş yolunda yürüyün, akşam sahil kesiminde kurulan tezgahları gezin, alışveriş yapın, ama özellikle ve mutlaka Tuğ Tepesine çıkın, tüm çevrenin muhteşem manzarası izleyin.

Kastamonu Cide
Kastamonu Cide

 

ULAŞIM

Cide-İstanbul arası uzaklık: 513 km. Cide-Kastamonu arası uzaklık: Şenpazar üzerinden: 131 km. Doğanyurt-İnebolu üzerinden ise: 180 km.

Cide-Ankara arası uzaklık: 320 km. dir. Cide-İzmir arası uzaklık: 900 km. Cide-Bartın arası uzaklık: 90 km. Cide-İnebolu arası uzaklık: 100 km. Ben Cide’ye Amasra üzerinden gittim. İlçe merkezinde uzun bir sahil şeridi vardır. Merkeze ulaşıncaya kadar uzun süre, sahilden gidiliyor, bakımlı ve güzel yürüyüş yolları, piknik alanları, halkın oturması için sahilde güzel oturma yerleri yapılmıştır.

Bartın-Cide kara yolu ve Cide-Sinop kara yolu: maalesef berbat. Belki de, Cide’nin doğal güzelliklerinin korunmasının en büyük nedeni: bu yollarının kötü olması ve buraya insanların akın etmemiş olması.

cide.milli park.1
Kastamonu Cide

Amasra’ya kadar giderseniz, mutlaka buraya da uğrayın. Amasra-Cide arası uzaklık: 74  km. dir. Ama önce: sizin için iki durak önerebilirim. İlk durak: 14 km. de: Çakraz. Buranın büyük bir kumsalı var. Daha sonra ise: Akkonak ve Göçkün denilen yerleri geçeceksiniz. Ancak: bu yola aman dikkat, çünkü muhteşem virajlar var. İkinci durak olarak: yolun 34. km. de bulunan bir yer var. Burası: Akdeniz, Ege ve Karadeniz’de gezinen çoğu teknelerin yapıldığı yerdir. Zaten buraya yaklaştığınızda: ahşap kokusunu hissedeceksiniz.

cide.genel.2
Kastamonu Cide

TARİHÇE

Tarihi kaynaklar, yörede: MÖ. 1100-700 yılları arasında, Paflagonialıların egemenlik kurduklarını belirtiyor. Takip eden tarihi süreçte: yörede, Bizanslılar ve  daha sonra Danışmendler, Çobanlar ve Candaroğulları egemen olurlar. 1392 yılında, yöre, Osmanlıların egemenliğine girer. 1402 Ankara savaşından sonra, Sinop’ta yaşayan İsfendiyar Bey, yöreye hakim olur. 1461 yılında: Fatih Sultan Mehmet zamanında, yöre, kesin olarak Osmanlı toprakları içine alınır. Bu dönemde: eski bir iskele olan Cide’de: bir tersane de kurulur. Karağaç isimli, bu iskele: İpek Yolu üzerinde olup, önemini tarih boyunca sürdürür. Özellikle; Rusya ile Anadolu arasındaki ticaret bağlantısı, bu iskeleden sağlanır.

Kastamonu Cide

CİDE İSMİ

Büyük İskender’den sonraki dönemlerde, Roma devrinde, bir komutan adı olan “Cella de Cide” adından gelmektedir. Cide’de: “Cella de Cide” adına kesilen paralar bulunmuştur.

Kastamonu Cide

GENEL

İlçenin plajlarının uzunluğu 13 km. civarında olup, denize girmeye elverişlidir. Karadeniz’in en uzun plajlarından biridir. Ancak: deniz genel olarak dalgalıdır. Ancak: berraktır ve yüzmek için derinliği ve temizliği idealdir. Yukarıda da sözünü ettiğim gibi, sahil şeridi gerçekten çok uzun, kumsal var, bu uzun sahil şeridinde bir yerde çadırlar kurulmuş, bir yerde karavanlar yerleşmiştir. İlçe merkezine yaklaştıkça, nispeten daha düzenli evler görülüyor, restoranlar, balık restoranları vardır.

cide.uğurlu yalısı.1
Kastamonu Cide

Deniz kıyısında, çok büyük bir otel hemen dikkatinizi çekecektir. Turistik tesisler: kasaba mahallesinde, limana yakın alanda bulunur. Toplam yatak kapasitesi: 640 civarındadır. Ancak, burada en çok ilgimi çeken “Kastamonu Üniversitesi Misafirhanesi Oteli” oldu. Pırıl pırıl bir tesis, personel mükemmel, özellikle yemekler harika, buraya yolunuz düşerse, mutlaka bu tesise uğrayın ve özellikle “mantı” yiyin. İnanın bahçede sunulan servis muhteşem, söylediğim gibi, tesisin yönetimini kutlamak gerek. Sakin bir yerdir. Çok hareketli değildir. Son bir not: Cide ilçesinde, sahil yolu ile merkez arasında, yol kenarında, 3-4 yerde mezarlık gördüm. Deniz kıyısında mezarlıklar, ilginçti.

cide.genel.3
Kastamonu Cide

İKLİM

Cide’ye gidilmesi gereken en uygun iklim: Temmuz’dur. Özellikle: yağmurlu mevsimde gitmemelisiniz. Çünkü: yağmur yağdığında,  dağlardan gelen çamurlu sular, denize akıyor ve deniz 3-4 gün boyunca, çamurla kaplanıyor. Temmuz 2018 tarihinde burada bulunduğu 2 günlük sürede, çok kuvvetli bir rüzgar vardı, hatta fırtına benzeri denebilir, biz dışarıdan gelen birisi olarak çok olumsuz etkilendik, ama Cideliler sanki bu duruma alışkın gibi olumsuz tepki vermeyip hayatlarını sürdürüyorlardı.

cide.genel.6
Kastamonu Cide

SULTAN KAYIKLARI

Osmanlı imparatorluğu döneminde, padişahları taşıyan Sultan Kayıkları, Cide de halen yapılıyor. 30 metre uzunluğunda, 2.5 metre genişliğinde ve tamamen aslına uygun yapılan sultan kayıklarında, en ince ayrıntılar bile dikkate alınıyor. Tamamı ahşap ve ağırlıklı olarak: meşe, çam ve kestane kullanılıyor.

rıfat ılgaz

RIFAT ILGAZ

Cide ilçesinde, 1911 yılında doğan Rıfat Ilgaz, 1993 yılında İstanbul’da vefat etti. Türk edebiyatının ünlü ismi: “Hababam Sınıfı” romanıyla tanınıyor. Şair, romancı ve öykü yazarı. İstanbul’da bulunan mezarının, Cide de yapılacak bir anıt mezara nakli için çalışmalar sürdürülüyormuş. Her yıl, Temmuz ayında “Rıfat Ilgaz Sarı Yazma Kültür ve Sanat Festivali” düzenleniyor.

cide.kuyu kebabı.1

NE YENİR

En başta: Kuyu kebabıdır. Ancak, ben bunu duyunca “kuyu kebabı” yemek istedim, hayır, ilçe merkezinde kuyu kebabı yok, yol üzerinde bazı tesislerde olduğu söylendi, yani ben tadına bakmadım. Bunun dışında: karma, köy böreği, armut tatlısı, ceviz helvası (cidella) , kuyruklu dolma, kestane hoşafı geliyor. Tüm bunları tatma imkanım olmadı ama özellikle ceviz helvası satın aldım, gerçekten güzel bir lezzettir. Ceviz helvası, özellikle evde yapılan yani özel imalat olanı tercih edin. Bunun bir ilginç yanı var, çok lezzetli olmasına rağmen çok sert, yani ne kesiliyor, ne kırılıyor, ne ısırılıyor, püf noktası: sert bıçak, önce suyla ıslatın ve o an ceviz helvasını kesmeye çalışın, biraz zor oluyor ama inanın lezzeti muhteşemdir. Bir de bu yöreye has “kestane balı” var. Süzme kestane balı kilosu 120 TL civarındadır, umarım orijinalini bulup satın alabilirsiniz, fazla tüketmeyin, günde sadece 1 kaşık. Tabii burası deniz kıyısı, balık yok mu diyenler olacaktır. Malum, benim bulunduğum sezon, balık sezonu değildi, bu yüzden bilmiyorum ama sonuçta liman bölgesinde özellikle bir tekne de balık restoranı işleten karı-koca işletmecileri çok övdüler, gidemedim ama sanırım balık düşünenler liman da ki balık restoranlarını değerlendirirler.

cide.sarı yazma.1

NE SATIN ALINIR

Sarı yazma, kestane balı, ceviz helvası (500 gr kutular, 25 TL.), sarımsak, içinde hiç şeker olmayan elma pekmezi (kendileri için yapıyorlar, pek satan olmuyor, ben tadına baktım, gerçekten lezzetli, içine hiç şeker katılmaması da ilginç) satın alabilirsiniz.

Sarı yazma

Cide’de “sarı yazma” çok meşhurdur. Cideli kadınların kıyafetinde en belirgin nokta: sarı yazmadır. Kadınların; baş örtüsü olarak kullandıkları sarı renkli bu yazma sembol haline gelmiştir. Fabrikasyon üretim dışında: Başköy isimli köyde, doğal ahşap baskı kalıplar ile, hala sarı yazma üretilmektedir. Öte yandan: hani yazma tamam da, sarı yoğunlukta değil, birçok renk var. Siz de: akşam saatlerinde sahilde kurulan tezgahlardan sarı yazma veya sarı bulamazsanız, renkli buraya has yazmalardan kendiniz ve yakınlarınız için hediyelik satın alabilirsiniz. Bu arada: Cide’de yılın belli zamanlarında “Sarı yazma festivali” yapılıyor.

cide.genel.en başa.1
Kastamonu Cide

GEZİLECEK YERLER

RIFAT ILGAZ EVİ

Bu ev: Rıfat Ilgaz’ın babasının doğup büyüdüğü ve kendisinin çocukluğunun geçtiği bir yer. Cide Belediyesi tarafından restore edilerek ziyarete açılmış. Evde: İstanbul’dan getirilen: çalışmam masası, kalemler, yatak, radyo, gözlük, takım elbise ve kitap gibi kişisel eşyalar sergileniyor.

Kastamonu Cide Tuğ Tepesi
Kastamonu Cide Tuğ Tepesi

 

TUĞ TEPESİ

Cide-İnebolu yolu üzerindedir. Burada Cide Belediyesi tarafından yaptırılmış muhteşem güzel bir sosyal tesis var, herkese açıktır, bence Cide ziyaretçileri mutlaka zaman ayırın ve buraya gidin. İlçe merkezine 5-10 dakika uzaklıktadır. Buraya gittiğinizde, uygun bir otopark var, aracınızı bırakın ve tesise girin, muhteşem panoramik 360 derece çevreyi görebileceğiniz bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Yaz döneminde camları da açıyorlar, manzara ile iç içe oluyorsunuz. Bu panoramik manzara eşliğinde, buraya özgü, özellikle önereceğim (ancak ustası her gün saat: 18.00’de fırını kapatıp ayrılıyor) kaşarlı ve kuşbaşılı pide yemenizdir. Hatta, eğer varsa yemekten sonra “ıslak kek” isteyin, o da çok güzel bir lezzettir. Ancak, bir sıkıntıdan söz etmeden geçmek istemiyorum, tesis güzel, yemekler güzel ancak servis biraz sıkıntılıydı. Tesisin müdürü bir bayan, kendisi dahil koşuşturan gelen kalabalıklara hizmet etmeye çalışan 2 garson daha var, yani bu güzellikler, servisin yavaş olması nedeniyle biraz sıkıntı yaratıyor, umarım bu da en kısa zamanda çözülür, çünkü bu garsonların gün boyu, bütün gün gelen yoğun kalabalıklara hizmet ettikleri ve aşırı yorulduklarını öğrendim.

CİDE BELEDİYESİ IRMAK İÇİ DİNLENME TESİSİ

Burası da: Cide-Amasra kara yolu üzerinde, ilçe merkezine 7-8 km uzaklıkta, soldadır. Ana yoldan kısa süre ayrılıp, buraya ulaşıyorsunuz. Yine, burada da Belediyenin yaptığı bir sosyal tesis var. Bina, boş kullanılmıyor ama binanın önünde, derenin kıyısında, ağaçların altında piknik masaları yerleştirilmiş. Sıcak yaz gününde Cideliler burada piknik yapıyorlar, hazır mangallar var, yanınıza yiyeceklerinizi alın ve bence, buraya da bir süre uğrayın, güzelliği tadınız. Ancak tesis var, hani çay içeriz demeyin, çünkü çay yok, çayı kendiniz yapmanız gerekiyor. (Burada cep telefonu çekmiyor.)

cide.gideros koyu.3
Kastamonu Cide Gideros Koyu

GİDEROS KOYU

Amasra istikametinden Cide’ye gelirken, Cide’ye 11 km. kala, ana yoldan sola aşağıya doğru sapmak gerekiyor. Burada yol güzel, merak etmeyin ve sapın, çünkü aşağıda güzel bir manzara sizi bekliyor. Kestane, meşe, kayın, şimşir ve çam ağaçlarından oluşan, yemyeşil bir örtü ile çevrilmiş bir alandır. Cide ile Kurucaşile burunları arasında, burnun arkasına saklanmış bir güzelliktir. Ana yoldan sapıp aşağıya indiğinizde, araç park yeri vardır. Buraya arabanızı rahatlıkla park edin ve yolun sonundaki restorana gidin.

Restoran dedim de öyle çok lüks bir yer aramayın, tahta masa ve tahta sandalyeler ama manzara muhteşemdir. Restorandan başka zaten alternatif yok, yol restoranda bitiyor. Burada bir şeyler içip manzaranın güzelliğini tadınız. (1 maden suyu 2 TL.) Muhteşem deniz kokusu ve incir kokusunu hissedin, restoran denizle birleşik, aşağıya denizin kıyısına inebilirsiniz, ancak burada kayaların üzeri yosunlu, yani kayalara basıp gezmeyi düşünmeyin, ben Temmuz 2018 ayında burayı ziyaret ettiğimde, kısa süre önce, bir turist, kayalarda gezinirken ayağı kaymış, düşüp kolunu kırmıştır.

Evet, şimdi Gideros koyu ile ilgili ayrıntılı bilgi: Burası Türkiye’nin en güzel koylarından birisidir. Cide ilçe merkezine 11 km uzaklıktadır. Koyun denize açılan ağzı 130 metre, koyun çapı ise 514 metredir. Koyun adı bir Ceneviz sözcüğü olan “Kytoros” dan gelir. İsmi Cenevizlilerden gelen Gideros koyunun çevresi: şimşir, kestane, kayın, meşe ve çam ağaçlarıyla örtülüdür.

Yansıması halinde, bu ağaçların renkleri koyu kaplayan suyun üzerinde izlenir. Homeros yorumcularından Eustathius: Gideros’la ilgili bir deyişten söz eder. “Carry bozwood to Gideros” (Tereciye tere satmak). Bu deyişin benzeri, İngiltere’de “Carry coals to Newcastle” olarak kullanılmaktadır. Bu deyiş, aynı zamanda Gideros’daki şimşir ağaçlarının bolluğunu ifade eder.

Gideros’a Homeros’un metinlerinde de rastlanılır. Homeros, İlyada adlı eserinde, MÖ 12’nci yüzyılda geçen Troya savaşını anlatırken, Batı Karadeniz sahil şeridinde kurulan Paflogonya’dan bahseder ve bu krallığın, Bartın, Amasra, Kurucaşile, Gideros ve Cide’yi içene aldığını belirtir.

Evet, Gideros koyu, eskiden korsanların saklanma yeriymiş. Tarihin ilk coğrafyacısı Strabon: koya ilk yerleşenlerin Amazonlar olduğunu söyler. Rıfat Ilgaz’ın eserlerinde bahsettiği Cenevizlilerden kalma toplar, hala kayaların üzerinde durmaktadır.

cide.gideros koyu.1
Kastamonu Cide Gideros Koyu
Kastamonu Cide Gideros Koyu
Kastamonu Cide Gideros Koyu

      

Burada: iki balıkçı lokantası ve sadece birkaç ev vardır. Bu balıkçı lokantalarının müdavimleri: salata ve balık yiyebilmek için, Ankara-İstanbul gibi yerlerden geliyorlar. Ancak, bu balıkçı lokantaları, sanırım Cide’ye yakın bölümde, ben bunları görmedim.

Son bir not: Gideros koyunda, küçük motorlu sandallarla geziler düzenleniyor, siz de bir motorlu sandal kiralayarak koyda gezinti yapabilirsiniz.

ÇOBAN KALESİ

Güble ve Gilivri arasında bulunur. Denizden: 50-60 metre yükseklikte, tabii bir kayanın üzerinde yapılmıştır. Romalılar döneminde yapılmış ve Osmanlılar döneminde onarım görmüştür.

TİMLE KALESİ

Uğurlu (Timle) köyündedir. Deniz seviyesinden, 100 metre yükseklikte olan doğal bir tepe üzerine kurulmuştur. Kalenin yapılış amaçlarından birinin de: önündeki sahilinden, gemilerle karaya çıkabilme imkanının bulunmasının kontrolüdür.

Bizans dönemine aittir. Osmanlılar tarafından, bu kale, Osmanlı-Rus savaşında kullanılmıştır. Bu kale, şu anda tahrip olmuş ve kalıntıları, restore edilmeyi bekliyor.

GAZALLI KALESİ

Köseli köyünde, bir burun üzerine kurulmuştur. Bizans  dönemine aittir.

OKÇU KALESİ

Okçular köyünde bulunur. Batıdan doğuya doğru uzanan, doğal bir kayanın üzerine kurulmuştur. Kalenin tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmemektedir.

cide.genel.3
Kastamonu Cide Çayyaka Plajı

ÇAYYAKA PLAJI

Karadeniz kıyıları, koy bakımından Ege ve Akdeniz kadar zengin değil. Ama özellikle Cide kıyılarında, irili-ufaklı, birbirinden güzel ve denize girmeye elverişli, pek çok koy var. Ancak: bunların bir kısmına araba ile gitmek mümkün değil. Örneğin: Kazalı Altı Plajına; gitmek isterseniz, ancak patikadan yürüyerek inebilirsiniz. Veya tekneyle ulaşmak mümkün. Plaj zaten, bu yüzden pek bozulmamış.

cide.sahil.1
Kastamonu Cide Çayyaka Plajı

Bunun yanında: Karadeniz plajları, doğal güzelliklerinin yanı sıra, alışılmamış manzaralar ve kaya yapıları gösteriyor. Tıpkı, Cide’nin doğusundaki, Çayyaka Plajında olduğu gibi. Yeşil renklerin hakim olduğu kayalar, değişik bir görünüm sunuyor. Plajın hemen karşısında ise, büyük kayalıklar yükseliyor.

cide.çayyaka plajı.1
Kastamonu Cide Ilgarini Mağarası

ILGARİNİ MAĞARASI

Cide’ye 36 km. uzaklıkta, Sorkun yaylasındadır. Yaylaya kadar araçla gidip, daha sonra yaklaşık 2 saatlik bir yürüyüş ile bu mağaraya ulaşabilirsiniz. Yani; yolculuk bayağı zahmetli. Tercih sizin.

Mağaranın tabii kemerli girişi var. Sonra:  mağara içeride, iki kola ayrılıyor. Girişteki yıkıntıların, Bizans döneminden kalma, köy yıkıntıları olduğu sanılıyor. Sağ taraftaki düz yolda, bir su sarnıcı var. Zamanla tahribata uğramış odaların bulunduğu bu bölüme: avizeli salon deniyor.

Sol taraftaki bölüm ise: giriş seviyesine göre, 250 metre aşağıya inen bir yol takip ediyor. Bu haliyle, dünyanın, en derin 4. mağarası olduğu söyleniyor.

Virajlarla aşağıya inen yolun sonundaki  düzlükte: bir adet kilise ve 7 tane mezar kalıntısı var. Fakat bu kalıntılar, gerek zamanla ve gerekse define avcıları tarafından tahrip edilmiş. Bu seviyeden sonra, daha aşağılara inebilmek için, teknik malzemeler gerekiyor. Ulaşılabilen yere kadar mağaranın uzunluğu: 858 metre.

VALLA KANYONU

Cide-Pınarbaşı arasında, 12 km. boyunca uzanıyor. Yan duvarlarındaki sarp ve yüksek kayalar, yer yer: 800-1200 metreye kadar ulaşabiliyor. Bu kanyon: Küre dağları içindeki en büyük kanyon. Kanyonun teçhizatsız geçilmesi mümkün değil. Ancak: kanyonun yanına araçla ulaşabilir ve yukarıdan seyredebilirsiniz.

Şenpazar tanıtımı.

İnebolu tanıtımı.

Amasra tanıtımı.

Kastamonu tanıtımı.

 

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı: Eski ismi İsfendiyar Dağlarıdır. Bunlar: Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından, Avrupa’nın öncelikli korunması gereken orman alanları olarak belirlenerek koruma altına alınmıştır. Çünkü: Küre Dağları Milli Parkı içinde, 637 bitki çeşidinden 33 tanesi, 132 memeli hayvan cinsinden 40 tanesi, 454 kuş türünden 129 tanesi nesli yok olma tehlikesi altında bulunduğundan, koruma altına alınmıştır.

Küre Dağları Milli Parkı içinde: öne çıkan doğal güzellikler: Valla Kanyonu, Çatak Kanyonu, Ilıca Şelalesi, Ilgarini mağarası ve Horma kanyonudur.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

HORMA KANYONU-AMBAR GÖLÜ

Kanyon: Küre Dağları Milli Park alanı içindedir. Pınarbaşı’ndan Ilıca Şelalesine giden yol üzerinde ilerlerken, şelaleye gelmeden önce, Milli Park kapısından içeri girmek gerekiyor. Daha sonra, yolu takip ederek Hormo kanyonuna ulaşılıyor. Kanyon, Pınarbaşı ilçe merkezine 5 km uzaklıkta, Ilıca köyü yakınındadır. Burayı her yıl yaklaşık 60 bin kişinin ziyaret ettiği belirtiliyor.

“Horma” kelimesinin anlamı “duvar” demektir. Kanyonun çevresinin duvar gibi olması nedeniyle bu isim verilmiştir.

Eski zamanlarda, bu bölgede yaşayan insanlar, kayaları oyarak su kanalları açmışlar ve bu kanallardaki suyu, su ile çalışan un değirmenlerine aktarmışlardır.

Özellikle, çıkış noktasındaki doğal havuz ilgi çeker ve bir anlamda Fethiye Ölüdeniz’e benzetilmektedir.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

Halen Kanyonda tadilat çalışmaları yürütülüyor, yürüyüş yapılan ahşap balkonlar ve yürüyüş yolları yenileniyormuş. Kanyonun ilk etabında bulunan ve 10 yıl önce yapılan, yaklaşık 450 metrelik ahşap yürüyüş yolu yeniden yapılıyormuş. Ayrıca: seyir terası, çocuk parkı, yöresel satış yerleri, kır lokantası, kır bahçesi, mescit, turizm danışma ofisi, kamelyalar ve ziyaretçi otoparkı yapılacakmış.

Yani, burayı ziyaret etmek isteyenler, önce kanyonun açık olup olmadığını araştırmalıdırlar. (Kaymakamlık: 03667712141 ve Belediye Başkanlığı: 03667712242)

Evet kanyonun uzunluğu, yaklaşık 3.5 km. dir. Giriş ücreti yok. Otopark sorunu yok.

Kanyonun ortasından: Zara çayı geçiyor. Bunun suları daha sonra Ilıca şelalesini oluşturuyor. Zara çayının sularının kayalardan geçerken kayalardaki kireci aşındırarak oluşturduğu derin kazan ve kuyular, gerçekten muhteşem görünüyor.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

Yürüyüş yolları

Doğa ile iç içe olan kanyonda, yürüyüş mesafesi oldukça uzundur, (ahşap yürüyüş yolu 3 km. uzunluğunda, yan yana 3 kişi geçebiliyor) yapılan çalışmalar ile yürüyüş yolunun Ilıca şelalesine kadar ulaşması hedefleniyormuş. Mevcut yürüyüş yolunun yapımında, 2016 yılında 3 yıl, 30 kişi çalışmış ve yürüyüş yolunu kayalara sabitlemek için yaklaşık 50 cm boyunda 260 bin cıvata kullanılmış. Kayalar delinerek, yürüyüş yolu için platform oluşturulmuş. Yürüyüş yolunun ahşapları ve korkulukları yerleştirildikten sonra, bölgenin üst kısımlarına çelikten tel yapılarak kaya parçalarının yürüyüş yoluna düşmesi engellenmiş.

3 km uzunluğundaki mevcut yürüyüş yolunda ilerlerken, zaman zaman kanyonun tabanından 50-60 metre kadar yüksekliğe çıkılıyor. Bu bölümdeki ahşap yürüyüş yolu: demir kazıklarla sabitlenmiştir.

Yürüyüş yolu başlangıçta 630 metre rakımda iken, sonunda 450 metre rakıma iniliyor.

Evet 2 saatlik yürüyüş yolu, her ne kadar muhteşem bir doğa ile içiçe güzel anlar geçirmenizi sağlasa da, oldukça zor, sonuna kadar gitmek oldukça zahmetli, özellikle korkuluklar çok da sağlam değil, hatta yükseklik korkusu olanların kesinlikle yürüyüş yollarını kullanmasını tavsiye etmiyorum. Daha da önemlisi, bu kanyonu geçmek isteyenlerin yanına mutlaka yerel bir rehber almalarıdır.

Peki yürüyüş haricinde ne yapılabilir? Horma kanyonu, trekking için oldukça elverişlidir. Ayrıca, doğa fotoğrafçılığı da yapılabilir. Hiçbir şey yapmaz iseniz, oturup kanyonu izleyin, kuş seslerini dinleyin.

Dönüşte karnı acıkanlar için kanyon girişinde mangal yapan büfeler ve gözleme yapan kadınlar bulunuyor.

Son bir not: Pınarbaşı Belediyesi tarafından, her yıl 1-4 Ağustos tarihlerinde, Kanyon ve Doğa Sporları Festivali düzenleniyor.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

ILICA ŞELALESİ

Şelale: Pınarbaşı ilçe merkezinden yaklaşık 11 km uzaklıktadır. Ilıca köyü sınırlarında bulunur.

Buraya araç ile ulaşmak mümkün, daha sonra patika yolda 15 dakikalık bir yürüyüş ile şelaleye ulaşılıyor.

Otopark 5 TL. ve ayrıca yine Ilıca Şelalesine giriş 5 TL. ücretlidir.

Ilıca şelalesi, yaklaşık 10 metre yükseklikten dökülüyor. Suyun döküldüğü yerde, doğal bir havuz oluşmuştur. Şelalenin en önemli özelliği: oluşan bu havuzun çevresinde çok sayıda ağaç ve bitki örtüsü bulunmasıdır.

Bulunduğu rakım, 450 metredir. Suyun sıcaklığı, genelde 21 derecedir.

Eğer, şelalenin akmadan önceki üst kısımlarına gitmek isterseniz: akarsuyun yıllarca akması ile kayaların aşınması sonucu kayalarda oluşan çukurlar ve oyukların güzelliğini görebilirsiniz.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı
Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

VALLA KANYONU

Horma kanyonundan 14 km uzaklıktadır.

Pınarbaşı ilçe merkezine ise 26 km uzaklıktadır. Muratbaşı köyü sınırları içinde bulunan Valla mahallesine kadar yol stabilize olarak gider, daha sonra kanyona kadar olan 1.5 km lik (20 dakika sürüyor) mesafe ise, orman içi patika yoldur. Yani, ulaşım oldukça zahmetlidir. Özellikle kendi aracınız ile değil, kiralık araç ile gitmeniz önerilir.

Valla kanyonu: dünyanın en derin 2’nci kanyonudur. Yer yer derinliği 1000 metreyi bulur. (Dünyanın en derin kanyonu, Amerika Arizona kanyonudur.)

Burasının ilk keşfedilmesiyle ilgili bir hikaye var. 1995 yılında İstanbul Teknik Üniversitesinden 4 genç, bu kanyonda kaybolurlar ve yapılan tüm aramalara rağmen bulunamazlar, ancak 14 gün sonra, Cide’den sağ olarak çıkarlar ve burayı vahşi bir cennet olarak tanımlarlar, bu durum basında yer alınca, Valla kanyonu Türkiye’nin gündemine oturur ve tanınır.

Valla kanyonu: Devrekani çayı ile Kanlıçay’ın birleştiği yerden başlar. Cide ilçesi istikametinde yaklaşık 12.5 km uzanır. Yürüdükten sonra, Cide ilçesine bağlı Loş vadisi Hamitli köyünden çıkılıyor.

Yan duvar kayalarının yüksekliği yer yer 800-1300 metre arasındadır. Su çokluğu, suyun debisi ve sifonların bulunması nedeniyle oldukça riskli bir kanyondur. Bu sifonlar bazen öldürücü olabiliyor. Teknik bilgi ve eğitim olmadan girilmemesi şarttır. Daha önce, daha az su seviyesinden geçilen kanyonun su seviyesi bir süre sonra birden daha yüksek olabiliyor, yani su seviyesi sürekli değişebiliyor. Bu da yeni sifonlar ve yeni riskler oluşturuyor. Giren kişilerin tecrübeli olması ve rehber kullanması gereklidir.

Yerel rehberlerin belirttiğine göre, kanyona girdikten sonra geri dönüş mümkün değildir, çünkü derinlik nedeniyle yanlardan giriş ve çıkış mümkün olmaz, tırmanma imkanı da yoktur. Kanyonu, 5-6 kişilik ekip, 2 günde geçebilir. Kanyonda: irili ufaklı yaklaşık 40 civarında şelale bulunuyor. Kayalar arasında girdaplar oluyor. Bunlar insanı, vakumlayarak içine çekiyor ve içinden çıkmak imkansızdır. Sel ve yağışlar nedeniyle, tabanda değişimler oluyor. Suyun altında görünmeyen kayalar olabiliyor.

Bu nedenle, kanyonda akla hayale gelmeyecek kadar çok doğal tuzak bulunduğu söyleniyor. Geri dönüşü olmayan kanyonun, yüzde 60 bölümü göletlerden yüzerek geçiliyor. Kanyonun üçte ikilik bölümünü geçtikten sonra Karanlık vadi başlıyor ve burayı tek başına geçmenin kesinlikle olanaksız olduğu söyleniyor.

Kastamonu Valiliği tarafından alınan karar gereğince, kanyona 3 kişiden az ekiple girmek yasaklandı. Valla Kanyonuna girmek isteyenlerin Pınarbaşı Kaymakamlığına müracaat edip izin almaları gerekiyor.

Anıl Bakar isimli bir genç dağcı bu kanyonda kaybolmuştur. Genç dağcının bedeninin suyun dibindeki mağaralarda olduğu tahmin ediliyor. Yine bir üniversite öğrencisi genç kız, seyir noktasından düşerek hayatını kaybetmiştir. Düşmesinin sebebi: ayağındaki terlikler ve ters rüzgarlar imiş, bu kazanın ardından, buraya seyir terası yapılmış.

Seyir platformunda: Anıl Bakar’ın resmi bulunuyor. 1992 yılında, 2 kayıp gezgini bulmak için kanyona giren Boğaziçi Üniversitesi mağara araştırma kulübü ekibi, gençlerin bulunmasından sonra kanyonu geçerek bitirmişlerdir.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

Seyir Terası

Öncelikle bilmeniz gerekir ki, seyir terası cam teras değil. Teras, metal üzerine ahşap terastır.

Profesyonel ekip olmadan, kanyonun içini gezmek mümkün değil, izin alınması gerekiyor. Ancak: burayı ziyaret ederseniz, mutlaka Seyir Terasını görmenizi öneririm.

Valla kanyonunda 2 farklı seyir terası vardır. Birinin yolu oldukça bozuk, ama manzarası o kadar güzel, yüksekliği baş döndürücü ve kesinlikle gidilmeye değer.

Diğer seyir terası ise, ormanlık arazide 20-25 dakika aşağıya doğru yürüyerek gidiliyor. Manzara açısından, bir önceki seyir terasından daha farklı yere bakıyor. Bunun manzarası da güzel.

Arabanızı otopark alanına park ettikten sonra, yaklaşık 1 km yürümek gerekiyor. Bu yolu az bir bahşiş vererek yardım alabileceğiniz yerel rehber kullanarak gidebilirsiniz.

Ardından 80 demir basamaklı merdivene tırmandığınızda, ahşap seyir terasına ulaşıyorsunuz. Yaklaşık 100 metre karelik bir alan, buradan 700-800 metre yükseklikten, Kastamonu dağ manzarasını izleyebilirsiniz. Ama gerçekten bu seyir terasına ulaşmak bile, oldukça zorlu bir yürüyüş gerektiriyor.

Bu kanyonda: sarp kayalıklar yanında kartal, akbaba, atmaca, doğan ve diğer birçok yabani hayvana rastlamak mümkündür.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

ILGARİNİ MAĞARASI

Pınarbaşı ilçe merkezine 36 km uzaklıktadır. Buraya ulaşmak için yolun uzun bir bölümünde araç kullanılıyor, ama Sorgun yaylasından itibaren, kayalık ve dik bir orman içi patika yoldan, yaya olarak 2 saat yürümek gerekiyor.

Mağaranın girişi ilginç, kemerli bir girişi var. İçeriye girildiğinde 2 yöne ayrılıyor. Girişte: Bizans dönemine ait olduğu sanılan bir köy kalıntısı görülüyor. Sağ yöndeki düz yoldan gidildiğinde ise: su sarnıcı görülüyor. Odalar ve sarkıtlar bulunduğundan, bu bölüm “Avizeli Salon” olarak isimlendiriliyor.

Sol yöndeki yoldan gidildiğinde ise, bulunulan zeminden 250 metre kadar aşağıya derinliğe iniliyor ve bu durum, mağaranın dünyanın en derin 4’ncü mağarası olmasını sağlıyor. Yolun başlangıcından daha aşağıya inildiğinde küçük bir düzlüğe ulaşılıyor.

Buradan inerken: taştan örülmüş ve viraj şeklindeki yolda, 40 kadar  dönüş vardır. Aşağıdaki düzlükte, kilise kalıntısı ve 7 adet mezarlar bulunuyor. Mezarlar: zaman içinde tahrip edilmiştir. Kafa, kol ve bacak kemikleri çevreye atılmış olarak görülür. Bundan sonra yola devam etmek için, teknik ekipman gerekir. Yani, mağaranın ulaşılabilen uzunluğu 859 metredir.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

ÇATAK KANYONU

Azdavay ilçe merkezine 7 km uzaklıktadır.

Bu yolun 6 km bölümü araçla ve kalan 300 metrelik bölümü orman içinden yürüyerek gidilebilir. Aracınızı otoparka bırakabilirsiniz. Otopark 50-60 kadar araç kapasitelidir. Bayram veya tatil günlerinde, otopark ta yer sıkıntısı olabiliyor, o durumda araçlar özensiz park ediyor.

Yollar sıkıntılı değil, büyük bölümü asfalt ve kalan bölümü yani yürüme yolu parke taş döşeli, yani engebelidir, yani çocuk arabası ile gidilmesi zordur.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

Çatak kanyonu, dünyanın 4’ncü en büyük kanyonudur.

Kanyon: Çatak köprüsünün 1-2 km aşağısından başlıyor. Nalbantoğlu köyünde kesintiye uğruyor ve İnönü’ye kadar tekrar kesintisiz devam ediyor.  

Kanyonu yürüyerek geçmek isteyenler 7 kilometre alanı yüzerek veya bot ile geçebilirler.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

 

Cam Teras

Cam seyir terası: 2017 yılında yapılmış ve ziyarete açılmıştır. 10 ton cam ağırlığı olan seyir terası yapımında: 25 ton metal kullanılmıştır. 60 tonluk ağırlığı taşıyabilecek kapasitede yapılan terasın, bu ağırlığı taşıması için, arka tarafında yaklaşık 900 tonluk beton ve çelik kullanılmıştır.

Kastamonu Küre Küre Dağları Milli Parkı

Cam seyir terası: kanyonun 450 metre yüksekliğinde bir yere kurulmuştur. Buradan, kilometrelerce uzayan kanyonu seyretmek mümkündür. Terasın boyu 33 metredir, genişliği 10 metredir, aynı anda üstünde 250 kişi bulunabilir. Terasın boy uzunluğunun 15 metrelik bölümü kanyon üzerindedir.

Girişler ücretli, giriş ücreti 3 TL. dir. Öğrenci 2 TL. dir.

Girişte galoş veriliyor, ayakkabılara galoş geçiriliyor. Bu galoş konusuna önem verilmesini diliyorum, çünkü cam teras, eğer galoş giyilmez ise, kısa zamanda çizilir ve aşağıdaki manzarayı sadece boşluktan seyredebiliriz. Yanınızda dürbün var ise, kanyon içindeki yaban hayvanlarını da izleyebilirsiniz.

Cam terasın hemen yanında, ahşap bir teras var, cam teras üzerindeki yakınlarınızın resmini, bu ahşap terastan çekebilirsiniz.

Terasın hemen yanında bir büfe var, burada çay, ayran, börek gibi şeyler satın alabilirsiniz. Tuvalet var.

Küre tanıtımı.

Kastamonu tanıtımı.