Trabzon Çaykara Lustra Yaylası

Trabzon Çaykara Lustra Yaylası

Huzur, sessizlik, yeşil ve tertemiz bir hava. İşte: Lustra yaylası.

ULAŞIM

Yaylaönü köyü, Çaykara’nın 29 km. uzağındadır. Uzungöl’ün 8 km. güney batısındadır.

Trabzon Çaykara Lustra Yaylası

GENEL

Evet, burası bir yayla. Trabzon-Çaykara-Yaylaönü köyünün bir yaylası. Yaylayı daha iyi anlayabilmek için, köy ile ilgili kısaca bilgi vermek istiyorum. Çünkü, sonuçta, yaylada yaşayanlar, bu köyün insanları.

Köy, deniz seviyesinden: 1750 metre yüksekte kurulmuş, bir dağ köyü. Bağlı olduğu ilçenin en yüksek köylerinden biri. Köy halkının kökeni: Orta Asya Türklerine dayanıyor. Köyün ilk kuruluşu; 591 yıl öncesine kadar uzanıyor.

Köylüler, temelde aynı akrabalardan oluşmuşlar. Buraya ilk yerleştiklerinde, özellikle yaz aylarını serin geçirebilecekleri yer aramışlar ve bugünkü Yaylaönü köyüne (o zamanki adıyla, Haros) gelip yerleşmişler.

Köyün % 40 bölümü, meyilli-sarp bir arazi üzerinde ve dağınık bir şekilde kümelenen evlerden oluşuyor. Evler, yayla evi özelliğinde. Evlerin çevresi, çayırlarla çevrili ve adeta bir yayla yerleşimini andırıyor.

Köyde, 80 hane mevcut olup, bunun ancak 30 hanesi, sürekli yerleşim halindedir. Tek geçim kaynakları: hayvancılık.

Köyün en belirgin özelliği: çetin yaşam şartları. Bir dağ köyü olması nedeniyle, kısmen dışa kapalı olan Yaylaönü: köylülerini birlik ve beraberliğe sevk etmiştir. Yaylaönü köylüleri, ihtiyar meclisinin alacağı kararlar doğrultusunda, hep birlikte yayla ve mezralara çıkar ve inerler. Bu durumun aksi davrananlar cezalandırılır.

Trabzon Çaykara Lustra Yaylası

Evet, bu köyün 2 yaylası vardır. Köyün girişinde bulunan: Lustra Yaylası ve Şekersu Yaylası. Ayrıca: 4 km. uzaklıkta : Kudi yaylası da vardır.

Burada: yaz aylarının en sıcak günlerinde, serin bir hava ile karşılaşabilirsiniz. Ayrıca: her yan yemyeşil, muhteşem bir doğa manzarası sizi bekliyor. Ayrıca: yayla yerleşimini görebilir ve yaylada yaşayan bu insanlarla sohbet edebilirsiniz.

Trabzon Çaykara hakkındaki gezi yazım için  Çaykara

Trabzon Arsin

Trabzon Arsin

Arsin, Trabzon il merkezine çok yakın. Deniz kıyısında, şirin ve yeşillikler içinde bir yerleşim yeri.

ULAŞIM

Trabzon’a 20 km. uzaklıkta. Trabzon ile arasında Yomra ilçesi var. Diğer yanında ise: Araklı.

Trabzon Arsin

TARİHİ

İlçe, burada yakın çevredeki diğer yerleşim birimleri gibi, Orta çağdan bu yana iskan olduğu düşünülen bir yer. Ama: herhangi bir antik kalıntı yok. Bölgenin genelinde olduğu üzere, 1461 yılında, Fatih Sultan Mehmet, burayı da Osmanlı topraklarına katıyor. Daha sonra ise, Rus işgali. Daha sonra, işgalden kurtuluş.

Arsin, kelime olarak: “temiz” ve “arınmış” anlamına geliyor. Bu kelimelerin temelinde ise, buranın plajları, ilçenin kıyılarındaki kumsalların temizliği ifade edilmek istenmiş.

Trabzon Arsin

GENEL

İlçe merkezi sahil kesiminde ve hafif meyilli bir arazi üzerinde kurulmuş. Karadeniz kıyında: 7 km. lik sahil şeridi var.

İklim özellikleri olarak: yazları serin, kışları ılık bir yapı hakim. Yani: ılıman iklim hakim. Bölgenin yüksek kesimleri ve vadiler; özellikle sonbahar ve yaz mevsimi başlangıcında, sürekli sisli.

İlçede: geçim kaynağı olarak: tarım ve balıkçılık öne çıkıyor. Tarım olarak: mısır, kuru fasulye, patates, lahana, patlıcan, biber, domates ve salatalık öne çıkıyor. Balıkçılık değerlendirildiğinde ise: denizden, mezgit, kefal, istavrit, hamsi, kalkan ve Yanbolu deresinde ise, doğal ortamda yetişen alabalık, bıyıklı sazan türü balıklar avlanıyor.

NE YENİR

Arsin ilçesinde, özellikle alabalık yemenizi öneriyorum. Çünkü: özellikle Yanbolu deresinin yukarı kesimlerinden yakalanan kırmızı benekli alabalık muhteşem bir lezzet.

Trabzon Arsin

TURİZM

Arsin ilçesinde: turizm denince, antik kalıntı beklememek gerek. Burada: doğal güzellikler, doğal plajlar öne çıkıyor. Özellikle: sahil boyunda yapılmış birçok turistik tesis var. Bunlarda: kamping için uygun alanlar bulmakta mümkün.

YANBOLU

İlçenin bütün turistik tesisleri burada konuşlandırılmış. Burada: Yanbolu deresi, denize dökülüyor.

Trabzon Arsin Santa Harabeleri

SANTA HARABELERİ

Dumanlı köyü sınırları içindedir. Bu yüzden: buraya Dumanlı harabeleri de deniliyor. Buraya ulaşmak için: Yanbolu deresi boyunca, yaklaşık 55 km. olan yolun 15. km. si stabilize ve diğer kısmı ise topraktır. Yani: zor bir ulaşım. Yaz mevsimi haricinde, araç trafiği yok.

Bir zamanların: madenci kasabası. Havzada mevcut: demir, kurşun ve kurşunla birlikte çıkarılan gümüş madenleri işletilmiş. Madenlerin verimli işletildiği: 16-18.yüzyıllar arasında, bölge önemli ölçüde gelişmiş ve ekonomik refaha kavuşmuş. Ancak: 19. yüzyıl başından itibaren madenler kapatılmaya başlanmış. Bunun üzerine: bölge de, tarım ve hayvancılık yapılmaya başlanmış.

1923 nüfus mübadelesi sonucu, boşaltılmış. Mübadele ile boşalan bölgedeki arazi ve binaları; hazineden satın alan çevre köylüleri yerleşmiş.

Kıyıdan 50 km. içeride, 1600 metre yüksekliktedir. Çevresi: çeşitli yükseltilerle çevrilmiştir. Bölgeye giriş, yalnızca kuzey kısımdandır. Bölge: dışa kapalı, kendi içinde su kaynağı ve tarıma elverişli bahçeleri ile öne çıkıyor.

3 yamaç üzerinde, 7 mahalle kurulmuş. İlk yerleşimcilerinin orta çağda olduğu düşünülen, bu yöre, eski bir Rum şehri. 19.yüzyılda, en parlak  dönemini yaşamış. Toplam nüfus: 5000 kişiye kadar ulaşmış.

Merkez mahallede: 8 kilise varmış. Ayrıca: birçok okul bulunuyormuş. Kiliselerden, günümüze yalnızca 5 tanesi ulaşmış. Rum taş işçiliğinin güzel örneklerini oluşturan evlerden ise, yalnızca 300 tanesi günümüze ulaşmış. Burada: demircilik ve gümüşçülük yapılmış. Ayrıca: kiremitcilik, taşçılık, terzilik te görülmüş.

Bugün, köyün bulunduğu yer, yayla olarak kullanılıyor. Köyde: yıl boyunca ikamet eden, yalnızca bir aile kalmış.

Santa çevresinde: büyük çoğunluğu, 19.yüzyıla ait, sanatsal değere sahip, birçok anıtsal dini ve sivil mimari yapı bulunuyor. Bunlar: taş ve ahşap malzeme kullanılarak inşa edilmiş. Zamanınız olursa, buraya gitmenizi öneriyorum. Fethiye’de ki Rum köyü gibi bir yer.

Ama özellikle: evlerin tümünün manzarasının bulunması ve yeşillikler içinde yerleşimleri, mimari açıdan mükemmel. İlginizi çekebilir. Ama, kesinlikle yolunun berbat olduğunu mutlaka göze almanız gerekiyor. Rezalet bir yol var.

Trabzon Çarşıbaşı

Trabzon Çarşıbaşı

Güzel bir sahil, masmavi deniz, harika doğa yani, yaylaları ve doğal güzelliklerinin öne çıktığı bir ilçemiz.

ULAŞIM

Trabzon il merkezinin, 34 km. batısındadır. 22 km. doğusunda Akçaabat, 9 km. batısında ise Vakfıkebir bulunuyor. Karadeniz Sahil Otoyolu üzerinde bulunuyor.

TARİHİ

Çarşıbaşı’nın eski ismi: İskefiye. Bu isim: 1962 yılında değiştirilmiş. Vakfıkebir’de kurulan pazara gidecek olan insanlar: burada  konaklarlarmış. Bu yüzden, buraya; Pazarönü’de denildiği olurmuş.

Yörenin tarihi geçmişi incelendiğinde: Miletliler, Persler, Pont krallığı, Romalılar, Bizanslılar ve sonuçta, Fatih Sultan Mehmet’in yöreyi tümüyle fethetmesi sonucu Osmanlılar görülür.

Sultan II. Mahmut zamanında, denizden Rus baskınını önlemek, ülke savunmasını güçlendirmek amacı ile, Trabzon kıyılarına top tabyaları yerleştirilir. Bunlardan biri de, Çarşıbaşı’na kurulur. Tanzimat sonrasında, Trabzon il olunca, Çarşıbaşı’da, Vakfıkebir’e bağlanır. 1944 yılında Bucak olmuş, 1954 yılında Belediyesi kurulmuş ve 1991 yılında ise, İlçe olmuştur.

Trabzon Çarşıbaşı

GENEL

İlçe: Trabzon-Giresun sahil yolu üzerinde bulunuyor. Arazi yapısı, genellikle dağınık ve eğimlidir.

İlçede, Karadeniz ikliminin temel özellikleri görülür. Yazlar genellikle orta sıcaklıkta, kışlar ise ılık geçer. Bütün mevsimler: düzenli ve yağışlı geçer. Yoros burnuna kadar günlük-güneşlik olan hava, burun geçildikten sonra tamamen ve birden değişir. Bunun tersi de olabilir.

KEŞAN DOKUMACILIĞI

Çarşıbaşı ilçesinde, Keşan dokumacılığının tarihi: 15-16.yüzyıllara kadar gider. Kavaklı köyünde, 1900’lü yıllarda, birkaç ailenin dokuma işi ile ilgilendiği biliniyor. Ama, bu aileler, bir sanat ve gelir kaynağı olarak görülen bu dokumacılık faaliyetlerini, çevreden bir sır gibi gizlerler. Dokumayı bilen aileler, bunu başka kişilere öğretmek istemezler.

Ama, zamanla diğer köylerde ve ilçe merkezinde de, dokuma yapılan yerler ve tezgah sayıları artar.

1997 yılında, Çarşıbaşı Kaymakamlığının yaptığı araştırmada, 191 dokuma ustası ve 43 dokuma tezgahı tespit edilmiştir. Günümüzde de, dokumacılık köylerde ve ilçe merkezindeki mahallelerde, evlerde kurulan tezgahlarda sürdürülmektedir. Bu dokuma ürünlerinden satın alabilir, kendiniz için veya hediyelik olarak, mutlaka bu dokuma ürünlerini görün.

Çünkü: bu Keşan dokuması ürünlerin: kendilerine has desenleri var. Bu desenler: batik tarzda boyanarak veriliyor, yani hiçbir kumaş ve dokuma, örme ürünlerinde, bu desenleri görmek, bulmak mümkün değil. Tam bir el sanatı olan Keşan ve peştemaller: zengin renk armonisi taşıyorlar. Keşandan yapılan ürünler şunlar: gömlek, etek, çanta, örtüler, şapkalar, çocuk kıyafetleri. Bunlardan satın alabilirsiniz.

TURİZM

İlçede, turizm tesisi bulunmamaktadır. Sosyal tesis olarak: halk plajı var. Bunun dışında: arkeolojik eserler, yok denecek kadar az. Buna karşılık: burada sizi bekleyen: tabii yeşillikler, sahil, yaylalar. Özellikle: Kaldırım Yaylası şenlikleri, burada düzenlenen yayla şenliklerine en güzel örnek.

Bu şenliklerde: vatandaşlar horonu ile, kemençesi ile güzel bir beraberlik oluşturuyorlar. Siz de, bu birlikteliklerin içine katılabilirsiniz.

NE YENİR

Bu yörede, kara lahana ve kara lahanadan yapılan yemek çeşitleri öne çıkıyor. Özellikle: Kara lahana yığması, taze ve kuru ısırgan yemekleri, keşkek ve hamsi tava. Buraya yolunuz düşerse, mutlaka tatmanızı önereceğim yemek çeşitleri bunlar. Yanında: buraya has fasulye turşusu ve mısır ekmeği mutlaka bulunsun.