Amerika Niagara Şelalesi

Amerika Niagara Şelalesi

Amerika Niagara Şelalesi; Buffalo şehri yakınındadır.

Yolculuk-Ulaşım

Bulunduğunuz yerden, Buffalo şehrine, araç kiralayarak veya uçak ile rahatlıkla gidebilirsiniz. Ben araç kiralayarak gittim.

Yolculuk zor değil, sadece Amerika’nın bu bölgesinde iklim şartları sürekli değişebiliyor.

Haziran-Temmuz aylarında bile, yolda giderken birden fırtına, tipi, muhteşem bir yağmur yağışı ve sis ile karşılaşabiliyorsunuz.

Bu durumda, inanın, bir metre önünüzü göremiyorsunuz ve yapmanız gereken tek şey, otoyollarda çok miktarda bulunan ilk otoparka kendinizi atmaktır.

Bu da mümkün değilse, dörtlü sinyallerinizi yakıp, yolun en kıyısına arabanızı çekip beklemek, çünkü ilerlemeniz mümkün olmayacaktır.

Bunun tek çaresi, otoyollarda, otoparklara girdiğinizde, orada bulunan alışveriş ve diğer kahve, kahvaltı, tuvalet ihtiyaçlarının karşılanması için yapılan tesislerde bulunan televizyonlardan, bulunduğunuz ve gitmeyi planladığınız bölgelerin hava şartlarını takip etmektir.

Bu televizyonlardan herhangi bir anormal hava şartı olması durumunda, mutlaka bilgi veriyorlar. Bunları takip ederseniz, gitmeyi planladığınız bölgede bir fırtına uyarısı alırsanız, sakın gitmeyin, uyarılar bitinceye kadar bekleyin veya yolunuzu değiştirin.

Biraz önce de söylediğim gibi, böyle bir fırtına esnasında ilerleme şansınız kesinlikle yok.

Buffalo kenti

Rahat bir yolculuktan sonra Buffalo kentine geldim. Bu kent, Amerika ile Kanada arasında sınır olan, Niagara nehri kıyısındadır.

Dikkatimi çeken şu oldu, kentten birkaç kez geçmeme rağmen, asla yoğun bir insan sıklığı göremedim.

Halbuki, bu kent; New York eyaletinin ikinci büyük kentidir.

Kent, 19 ve 20’nci yüzyılların başlarından kalma, mimari değeri yüksek binalarla dolu ama dedim ya, insan yok.

Sokaklar ıssız. Hoş Amerika’da çoğu yerde, ıssız sokaklarla veya ıssız şehirlerle karşılaşma şansınız yüksektir.

Amerikalı bizde ki gibi sokaklarda dolaşmıyor. Hafta içi günlerde iş ve ev arasında ve sadece hafta sonlarında ev dışında bulunuyor.

Yani, belli başlı kentler hariç, yoğun kalabalıklar göremezsiniz.

Neyse, bu ıssız kentte bir otoparkta arabayı durdurup biraz dolaşmak istedim, o kadar ıssız ki, sonra vazgeçtim, boş sokaklar ve caddelerde dolaşmak pek keyifli olmayacaktı.

Niagara Şelalesi Yolu

Kent ile Niagara Şelalesi arasındaki yolda, bol miktarda otel var. Daha önce internetten rezervasyon yaptırdığın oteli bir süre aradım.

Yolda bir kaç Amerikalıya oteli sordum. İlginç ve güzel olan şu ki; Amerika da Amerikalılar, yabancılara yardımcı olmayı çok seviyorlar.

Bir yer sordunuz mu, üşenmeden uzun uzun gideceğiniz yeri anlayıncaya kadar size anlatıyorlar, bu yüzden çekinmeden sorun.

Güzel bir otelde, iki büyük yataklı oda fiyatı, geceliği 150 dolardır.

Buranın otellerinde, odalarda genellikle iki tane büyük boy yatak var.

Yani iki kişinin rahatlıkla yatabileceği büyüklükte yataklar var. Oteller çok temizdir. En ilgimi çeken yönü, normal bir otelde en alt katta, kapalı yüzme havuzu bulunmasıydı. Bulunduğum otelde kalabalık vardı, sebebini sordum “Otelde büyük bir briç turnuvası” yapılıyormuş.

Evet, otelin büyük bir salonunu, masa ve sandalyeleri oldukça güzel bir şekilde dizayn etmişler, kapılarda birçok yazılar, çizelgeler ve güzel bir organizasyon.

Evet otelde kahvaltı açık büfe, ancak ücrete dahil değil, isterseniz kahvaltı salonuna inebilirsiniz, ücreti kişi başı 7 dolardır.

Kahvaltıdan sonra arabaya binip Niagara Şelalesine doğru hareket ettim.

Şelaleler, Buffalo kentine, yaklaşık 20 dakika mesafede. Yol üstünde, Niagara nehri üzerinden geçilen köprü ilginç, şelalelerin gözlemlendiği yer aslında bir ada. Bu yüzden köprülerden geçilerek gidiliyor.

Köprülerden geçerken çok küçük miktarda geçiş parası ödeyeceksiniz. Sonra, yol boyunca uzaktan, büyük bir buhar-sis benzeri bir duman görüyorsunuz. Ufka doğru yükselen bir duman, elbette yaklaştıkça anlıyorsunuz ki, gökyüzüne doğru yükselen bu duman, su bulutu, şelaleden yükselen su bulutu.

Nigara Kasabası

Arabanızı otoparka bırakıyorsunuz, Otopark, her zaman olduğu gibi, paralı, en kötüsü 10 dolar.

Otoparkın hemen yanında, büyük bir bina, giriş zemin ve birinci katı elbette hediyelik eşya satışı için dizayn edilmiş, girmemek olmaz, giriyorsunuz.

Amerika Niagara Şelalesi ile ilgili akla hayale gelmeyecek türden hediyelik eşyalar satılıyor. Birkaç Niagara resmi olan kupa veya tişört alabilirsiniz, fiyatlar makul. Bu binanın karşısında Hard Rock Cafe bile var.

Amerika Niagara Şelalesi

Eyalet Parkı

Sonra, Eyalet Parkına giriyorsunuz ve uzaktan su bulutunun görüldüğü istikamette yürüdüğünüzde, kısa bir süre sonra, birçok insanın kıyısında bulunan parmaklıklardan izlediği muhteşem bir şelale ile karşılaşıyorsunuz.

Gerek akıntısı ve gerekse aktığı yerde oluşan büyük su bulutu, muhteşem bir görüntü. Hemen karşıda, Kanada ülkesi şehri, büyük ve modern yapılı binaları ile, Kanada şehri de muhteşem görünüyor.

İlerde ise, Kanada ile Amerika’yı birbirine bağlayan bir köprü. Rainbow isimli köprü. Bu köprü üzerinden kanada ya geçme şansınız var, pasaportunuzu gösterip Kanada’ya geçiyor ve oradaki gümrüksüz mağazalardan alışveriş yapma şansınız oluyor. Ben geçmeyi denemedim, ama sorduğuma göre günübirlik karşıdan karşıya geçmek mümkünmüş.

Amerika Niagara Şelalesi
Biz yine şelaleye dönelim.

Amerika Niagara Şelalesi ile ilgili bir kısım genel bilgi vermek gerekirse, Şelale, bir zamanlar bulunduğu yerden, 12 km. daha ileride imiş. Zamanla aktığı yerdeki taşları aşındıra aşındıra bugünkü yerine gelmiş.

1950 yılında, Amerikalılar, gerek turistlerin daha rahat bir ortamda şelaleyi izlemeleri ve gerekse şelalenin aşındırma özelliği nedeniyle daha geriye gitmesini engellemek için, şelalenin akıntı bölümünü kaya blokları ile desteklemişler ve aşındırma özelliğini bitirmişler.

Ayrıca, gece ışıklandırması düzeni kurarak, şelalenin gece muhteşem bir görüntüye kavuşmasını sağlamışlar. Evet, şelale, Erie gölünden çıkarak, Ontario gölüne dökülüyormuş, 56 km. uzunluğundaki Niagara nehri, bu iki göl arasındaki 99 metrelik yükselti farkı nedeniyle, Niagara şelalesini oluşturuyormuş. Niagara’nın yerli dilindeki ismi “Gök gürültüsü” imiş.

Horseshoe Falls 54 metre yükseklikten, Amerikan Falls ise 53 metre yükseklikten akıyormuş. Şelaleden dakikada akan su debisi ise, dakikada 336 bin metre küp imiş. Aynı zamanda, bölgenin en büyük hidroelektrik santralı da, bu nehir üzerinde imiş.

Dilek tutma

Evet, yüksek bölümden şelaleyi izleyin, resimler çekin. Cebinizdeki bozukluklardan bir kısmını, dilek tutarak, şelaleye atın, bakarsınız tutar, ama adet yerini bulsun.

Amerika Niagara Şelalesi

Şelalenin alt bölümleri

Aşağıya baktığınızda, şelalenin hemen döküldüğü yerde pek yakın olmasa da, bir kısım bot, gemi karışımı teknelerin, turistleri gezdirdiğini göreceksiniz. Ayrıca, bir kısım insanın da, üzerlerinde yağmurluklar ile, şelalenin göle düştüğü yerin gerisinde, aşağıya kadar indiklerini göreceksiniz.

Maid Of The Mıst yani Sislerin kızı denilen ve teknelerin kalktığı bir iskele var. Buradan, yarım saatlik tekne turları, yağmurluk ve asansör bedeli olarak 10 dolar ödediğiniz takdirde, unutamayacağınız bir tekne turu yapabilirsiniz ki mutlaka yapın.

Buraya, gözlem kulesinden asansörle iniliyor. Gözlem kulesi denilince, bu kulenin en üst katından seyir terasına çıkıp, bölgeyi seyretmekte mümkün, çıkın. Ayrıca, aşağıya yani 55 metre aşağıya inip, iskeleden teknelere binmekte mümkün.

Herhangi bir tehlikesi yok. Sürücüleri yani kaptanları yeterince bilgili ve emniyetle tekneler sürülüyor, mutlaka binin. Ayrıca, tekne gezintisi sırasında, kaptanlar bölge ile bilgi veriyorlar.

Bu bilgiler yanında bölgede daha önceki yıllarda şelaleden düşenler, bunlardan ölenler ve yaşayanlar ile ilgili de hikayeler anlatıyorlar.

Gezi otobüsleri

Evet, tekneden sonra, tekrar yukarı çıktınız. Gezi otobüsleri göreceksiniz, park içinde turistleri gezdiren bu otobüslere küçük bir meblağ ile biniliyor ve yaklaşık 30-40  dakikalık bir tur yapıp, yine bindiğiniz yere geri getiriyorlar.

Mutlaka binin, Niagara nehrinin üst bölümlerine kadar gidiliyor, her yer yemyeşil bir güzellik. Park içinde, çeşitli hediyelik eşyaların satıldığı veya yemek yenebilecek yerler de var, bu gezi esnasında görebilirsiniz, isterseniz otobüsten inin, gezin, bir sonraki otobüse ücretsiz tekrar binip gezinize devam edebilirsiniz. Özellikle, nehrin kıyısına kadar yürüyerek inme şansınız var,

Burada yaşayacağınız en büyük duygu, suyun gücünü-kudretini hissedeceksiniz. Gerçekten korkunç bir güç, hediyelik eşya reyonlarında, bu suyun gücünü İsa’nın ilahi gücü ile birleştiren-çağrıştıran çeşitli hediyelik eşyalar ve yazılar gördüm.

Suyun gücü insanın gözünü korkutacak seviyede. Ayrıca, bu kadar bol suyun bulunmasına da özenmemek elde değil.

Evet, Niagara Şelalesi sadece şelale olarak değil bir Milli Park içinde yaratılmış bir gezi ve yaşam ortamı, buralara yakın olduğunuzda mutlaka gidin, görün.

Amerika hakkında genel bilgilerle ilgili yazım için Genel

Amerika Chicago şehri gezi yazım ile ilgili olarak Chicago Gezilecek yerler

Amerika Los Angeles şehri gezi yazım ile ilgili olarak Los Angeles

Kanada Toronto

Kanada Toronto

Şehir çok güvenli bir şehir olduğu için hangi saat olursa olsun korkmadan her sokakta yürüyebilir ve kaybolabilirsiniz.

Şehirde yollar Ontario gölüne dik ya da paralel ve hepsi birbirlerini dik kesiyor. Bu sayede nereye gittiğinizi çok kolay anlayabiliyor ve şehrin tadını korkmadan çıkarıyorsunuz.

İnsanlar yardımlaşmayı çok seviyor, bir sorunuz olduğunda çekinmeden sorup cevap alabilirsiniz.

ULAŞIM SİSTEMİ

Ulaşım sistemini anlamak oldukça kolay, metro ağı çok geniş ve kullanışlı tasarlanmıştır. Duraklar arası hep 4-5 dakika yürüyüş mesafesinde olduğundan metro yerine otobüs kullanmayı da seçebilirsiniz. Otobüsler ve tramvaylar metro istasyonları arasında gidip geldiğinden, yanlış bir otobüse bindiğinizde zamanınız varsa hiç sorun yaşamıyorsunuz.

Şehir içinde tramvaylar var. Otobüsler de sıklıkla görülüyor ve çok düzenli işliyorlar. Ancak metro her yerde. İnsanlar işlerinden çıkıyorlar ve binaların altındaki metro istasyonundan, hiç dışarı çıkmadan evlerine ulaşabiliyorlar. Tabii her binanın altında yok, ama çok yaygın. Metrolar yeni değil, ama eğer NY ile kıyaslarsanız çok yeni ve temiz.

Ayrıca binaların altında niçin metro istasyonu olduğundan da bahsetmek istiyorum. Malum kışın Toronto’da hava oldukça soğuk. Böyle soğuk günlerde insanlar çok fazla dışarıya çıkmak zorunda kalmasınlar diye, resmen yer altı şehirleri kurulmuş. Mesela bulunduğunuz otelin altındaki geçitte bir yer altı alışveriş merkezi, devamında bir otopark, bir metro istasyonuna ve en sonunda da hiç yeryüzüne çıkmadan, şehir merkezindeki meşhur Eaton Center’a ulaşmanız mümkün olabilir.

Kanada Toronto

YEMEK

Kanada tüm dünya mutfakları açısından inanılmaz zengin ve Türkiye’deki yabancı mutfaklara kıyasla çok daha uygun fiyatlı bir ülke. Yani Kanada’nın yemek kültürü bir harika. Her kültürün,  her ülkenin mutfağını görmek mümkün. Örneğin mutlaka Japon restoranına gitmelisiniz. “Tepenyaki” yani Japon Ocak başı gibi bir şey, Türk ağız tadına ne kadar yakın ve ne kadar harika olduğunu göreceksiniz.

Sadece Japon değil, Hint ve diğer Asya mutfakları, hatta özlerseniz Türk yemeklerinin bile tadına bakabilirsiniz. Ya da bize yakın olan doğu mutfağının. Yani seçenekler sınırsız, sadece deneyin.

GENEL

Toronto şehri, New York’a benzeyen bir şehir. Sadece NY’dan daha sakin, daha az insanın olduğu, daha nefes alınabilir ve çok daha güvenilir. Kanada suç oranının en düşük olduğu ülkelerden biri olduğu için Toronto gibi büyük bir metropolde bile gönül rahatlığı ile dolaşabilirsiniz.

Dev alışveriş merkezlerinin, plazaların girişinde bile güvenlik görevlisi, X-Ray cihazları yok.

Kanada Toronto

TORONTO GEZİLECEK YERLER

Yonge Street üzerinde, güneye doğru, Harbourfront’a kadar yürüyün. Bu yol üzerinde şehrin en canlı ve önemli bölgelerini göreceksiniz ve genel bir şehir turunu yürüyerek tamamlamış olacaksınız. Bu yol üzerinde alışveriş için Dundas meydanında bir durup, ardından şehrin gökdelenlerle dolu finansal bölgesindeki hareketliliği görebilirsiniz.

Resimlerde çok ihtişamlı görülen binalar arasında öylece geçip gidebilmek ilginç bir duygudur. Yonge Street’in sonunda Harbourfront yönünü gösteren okları izleyerek Ontario Gölü’nün kıyısına ulaşıp, Harbourfrant Centre’daki sanatsal aktivitelere katılabilir, ya da sadece gölü izleyebilirsiniz.

Şehrin her yerinde karşınıza çıkabilecek Tim Hortons dükkanlarından pek çok Torontolunun yaptığı gibi sabah kahvenizi alabilirsiniz. Kanada’nın milli kahvecisine dönüşen Tim Hortons dükkanlarında kahvaltılık ya da atıştırmalık pek çok gıda da var. “Mapple Dip donutları” nı ve akçaağaç şuruplu ekmekten yapılan sandviçleri mutlaka deneyin. Unutmadan, Kanada İngilizcesi sözcüklerine dahi giren “Double Double” sözü, iki krema ve iki şeker anlamına gelir.

Toronto, dünyadaki küreselleşmenin bir sonucu olarak pek çok farklı milletten insanın bulunduğu tam bir kozmopolit şehir. Çin, Kore, İtalya, Portekiz, Polonya ve Yunan mahalleleri kopuk tarzları ile Kanada’da her kültürün karıştığını kanıtlıyor.

Poutine

Kanada’nın Fransızca konuşulan Quebec Eyaletinden tüm ülkeye yapılan Poutine, üzerine peynir eritilmiş ve gravy sosu dökülmüş patates kızartmasından başka bir şey değil, ancak tahmin ettiğinizden çok daha farklı bir lezzet. Bunu fast food restoranları yerine temiz görünen bir sokak satısından almanızı öneririm.

Hediyelik eşya mağazaları

Genelde zincir ve oldukça pahalı ama size Toronto’yu hatırlatacak, sevdiklerinizin içini ısıtacak küçük şeyler almadan da dönmek olmaz. Bu yüzden alışverişinizi Union Station’dan sizi CN Tower, Rogers Centre ve Ripley’s Aquarium gibi önemli mekanlara götürecek olan Skywalk tünelinde ilerlerken solunuzda kalan Goddar’s Souvenir Express hediyelik eşya dükkanından uygun fiyatlarla yapabileceğinizi vurgulamak isterim. Bu dükkan genç bir bayan tarafından işletiliyor.

Niagara Şelaleleri, Toronto şehrine 2 saat uzaklıktadır. Niagara şelalelerinin bulunduğu kasaba çok keyifli ve zaman harcanarak gezilmesi gereken bir yer.