Yunanistan Samothraki adası

samot.1
Yunanistan Samothraki adası

 

Yunanistan Samothraki adası; Evet, adanın bizim dilimizdeki adı: Semadirek.

Yunan anakarasına çok yakın, Ege’nin en kuzeyinde. Saroz körfezi açıklarında bir ada. Gökçeada’nın karşısında duruyor.

Hava koşullarının iyi olması durumunda; Kaz dağları görülebiliyor. Keşan’dan Alexandrapoli, yalnızca 60 km. uzaklıkta.

Keşan demişken, Keşan civarındaki yaşlılar tarafından anlatılan bir söylenti var. Belki ilginizi çekebilir.

Yaşlılar: bu adanın “inlediğini” iddia ediyorlar. Bu iddiaya göre: adadan tuhaf sesler geldiği zaman; Keşan’da hava bozuyormuş.

Bunun da bilimsel olarak açıklaması, sanırım, rüzgar belirli bir yönden estiği zaman, dalgaların adanın altındaki su altı mağaralarında ses çıkarttıkları veya rüzgarın adanın kayalık yapısından dolayı çıkarttığı seslerin, Keşan’a kadar ulaşması olarak söylenebilir.

Son bir şey: Enezden batı yönünde bakılınca, bu güzel ada silüeti: uyuyan bir kızı andırdığı için “uyuyan güzel” olarak bu ada adlandırılıyormuş.

samot.havaalanı
Yunanistan Samothraki adası Ulaşım

ULAŞIM

Havaalanı var. Şehir merkezine 7 km. uzaklıkta. Selanik bağlantılı uçak seferleri var.

samot.3
Yunanistan Samothraki adası Genel Özellikleri

GENEL ÖZELLİKLERİ

Kayalık uçurumların sahil şeridini çizdiği Samothraki adası, diğer adaların tersine, demir atacak doğal limanlar açısından, zayıftır. Daha çok dağlık bir yapısı vardır. Adanın içlerinde: Ege’nin 1610 metre ile en yüksek zirvesi olan “Fengari Dağı” manzarası hakimdir. Doğu bölümü vahşi. Yerleşim batıda kurulmuş.

Chora şehir merkezi, biraz yukarıda. Liman: Kamariotissa. Küçük bir liman. İyi işaretlenmiş uzun bir burnun hemen kuzeyinde. Küçük balıkçı motorları var. Kuzeyde: Loutra’da yeni açılmış küçük bir marina daha var.

samot.genel.5
Yunanistan Samothraki adası

Adanın yüzölçümü: 178 km. karedir. Uzunluğu ise: 17 km. dir. Nüfus: 2723 kişi, ana sanayisi: balıkçılık ve turizmdir. Turizm açısından: Yunan ana karasına yakın olduğu için daha çok Yunanlılar tarafından tercih ediliyor.

Bunun yanında: bu adaya “hippy” türleri daha çok geliyor. Ancak: özellikle bir zamanlar buraya gelen Almanlar; tesislerin daha yeni ve güzel olması nedeniyle, bizim Antalya’ya yönelince, buradaki tavernalar ve pansiyonlar birden boşalmış.

Bunun üzerine, buradaki Yunanlılar: Türk turistleri buraya çekmek adına, bazı olumlu girişimlerde bulunuyorlar. (örneğin: buraları tanıtan Türkçe broşürler bastırıyorlar gibi)

Ayrıca: adada, fiyatların daha ucuz olduğunu, lokantalarda kazık yeme ihtimalinin çok az olduğunu bilmek güzel bir duygu. Ama, işte en büyük sorun; vize alma.

Homeros’a göre: tanrı Poseidon: Truva savaşını suyun ilerisine bakarak buradan izlemiştir. Bunun dışında: antik dünyada, herhangi bir siyasi öneme sahip devlet değildi.

Günümüzde, burası: diğer adalara birkaç feribot hattıyla bağlı olan unutulmuş adalardan biridir. Güçlü, doğal savunma olanaklarıyla, antik çağlarda önemli bir ada olan Samothraki, Hıristiyanlığın yayılmasıyla, önemini yitirmiştir.

Adanın elması ünlü. Çok keskin bir kokuya sahip olan bu elmalardan bir sepet alıp uyuyacağınız odaya koyduğunuzda, keskin kokusu yüzünden uyumak imkansız oluyormuş. O derece güzel kokarmış bu elmalar.

samot.4.liman
Yunanistan Samothraki adası Gezilecek Yerler

GEZİLECEK YERLER

samot.kilise.1
Yunanistan Samothraki adası Khora kasabası

KHORA KASABASI

Merkez “Khora Kasabası”, korsan kuvvetlerinin görüş alanından uzakta kurulmuş yerleşimlerin, klasik bir örneğidir. Adanın 5 km. içerisinde, geçen gemilerin göremeyeceği bir vadide inşa edilmiştir. Kullanılan evlerin çoğu ortaçağdan kalma.

samot.lighthouse of alexandroupoli.1
Yunanistan Samothraki adası Kuzey Sahili-Palopoli kasabası

KUZEY SAHİLİ-PALOPOLİ KASABASI 

Tunç Çağının sonlarında, kuzey sahilinde, daha sonra denizcilerin koruyucu azizleri olan “Kastor” ve “Polluks”a adanan, bir dini ibaret merkezi gelişmiştir.

Antik kent. Burası, ayrıca, güçlü öte dünya kültürünün de yuvasıymış. Büyük İskender’in babası Makedonyalı Philippos gibi, pek çok kişi buraya kabul edilmek için, adaya seyahat etmişler.

samot.tapınak.1
Yunanistan Samothraki adası Sanctuary Tanrılar Mabedi

SANCTUARY (BÜYÜK) TANRILAR MABEDİ

Merkezin kalıntıları, Paleopoli kasabasının yanındaki “Büyük Tanrılar Mabedi”, günümüzde doğu Ege’nin en önemli arkeolojik sit alanlarından biridir. Helen dini törenleri yapılan bir mabet. Burada: büyük dev stilinde inşa edilmiş antik duvar göreceksiniz.

Gizemli ayinlerin aksine, burada köleler ve özgür insanlar, burada açıkta ibadet yaparlarmış. Büyük Tanrılardan biri de, başkan olarak burada kalırmış.

Büyük bir kısmı, Helenistik döneme ait olan kalıntılar, kalın bitki örtüsü altındadır. Böylece, bu alanı, kendi başınıza gezebilirsiniz.

samot.nikeheykeli.en güzeli.
Yunanistan Samothraki adası Arsinoion Rotonda

ARSİNOİON ROTONDA

Adanın en ilgi çekici yerleri arasında: 3’ncü yüzyılda, Mısır kraliçesi Arsinoe için Thasos’tan getirtilen mermerlerle inşa edilen “Arsinoion Rotonda” bulunuyor. Burası, bir zamanlar 20 metre çapıyla, dünyanın en büyük dairesel binasıydı.

Arkeologlar, şimdi Paris’teki Louvre Müzesinde sergilenen ve MÖ.190 yılında yapıldığı düşünülen “Samothraki’nin Kanatlı Zafer Tanrıça”sını, tiyatronun üzerindeki tepede; 1863 yılında bulmuşlar. (heykelin başı yok, parçalar halinde kalıntılar bulunmuş ve çalınarak kaçırılmış)

Paros mermeri, 328 cm. boyunda. Yunan tanrıçası Nike temsil eden bu heykel, bir gemi kadırgasının kıvrık puruvasına benzeyen bir kaidenin üzerinde duruyor ve tanrıça Nike’nin gökyüzünden muzaffer bir şekilde donanmasına doğru alçaldığını gösteriyor.

Çok sayıda eksikleri ve ciddi hasarı olmasına rağmen, heykel, Helenistik dönemden kalan en önemli başyapıtlardan biridir. Kafasının ve kollarının kaybolması üzücü olsa da, birçok kişi, bu eksiklikleri, heykelin doğaüstü havasını artırdığını düşünüyor.

Form ve hareketin eşsiz bir ustalık ile ele alındığı bu naturalist heykeldeki en dikkat çekici noktalardan birisi ise, heykeldeki kumaş elbisede açıkça görülen işçilik.

Evet: niye bu kadar ayrıntılı anlattım. Heykeli görme şansınız yok çünkü çalınmış ve Paris’e götürülmüş. Keşke; bütün antik kalıntılar, bulundukları yerlerde sergilenseler, sonuçta, bu heykel, buraya ait ve burada yapıldığı belli ve buraya gelen insanların, burada bu heykeli de görmeleri gerekmez mi?

Yoksa, sırf bu heykeli görmek için elbette kimse Paris’e kadar gidemeyecek. Neyse biz gezimize devam edelim. Bu arada: bugün Rolls-Royce arabalarının logosu bu heykel.

Ayrıca, 1930 yılında tasarlanan ilk FIFA Dünya Kupasının ödül kupası da bu heykele dayalı bir tasarım.

Alanda bulunan küçük müzede: müzisyen ve dansçı kızların oymalı Temenos Frizinin de aralarında bulunduğu; pek çok buluntu görülebilir.

THERMA SU KAYNAĞI

Adanın kuzey kıyısındaki “Therma”, romatizmadan kısırlığa kadar, çeşitli hastalıklara iyi geldiği söylenen, güzel bir sıcak su kaynağıdır.

samot.fengari dağı.1
Yunanistan Samothraki adası Fengari Yanardağı

FENGARİ DAĞI

Aynı zamanda, tıpkı Poseidon gibi, Anadolu kıyılarını seyredebileceğiniz Fengari Dağına yapılan, 3 saatlik yürüyüşlerin de başlangıç noktasıdır.

Bu dağ üzerinde birkaç köy var. Profitis İlias, batıdaki dağ köylerinden biri.

Buraya yolunuz düşerse: köyün meşhur lokantası: Vrahos’da güzel bir yemek yiyebilirsiniz. Domuz ve keçi etinin tadına bakmak için, Atina’dan gelen müdavimleri var. Alman turistler de yoğunlukta.

samot.fengari dağı.göletler.2
Yunanistan Samothraki adası

Yunan adaları genel özellikleri hakkındaki yazım.

Yunan adaları gezi planı hakkındaki yazım.

Ankara Forum Alışveriş Merkezi

Ankara Forum Alışveriş Merkezi

Ziyaretimde en çok dikkatimi çeken: alışveriş merkezinin otoparkının köşesine yapılan devasa bir özel okul binası oldu. O kadar büyük ki, alışveriş merkezinin uzaktan görülen o ilginç mimari ön cephesi artık görülmez olmuş.

Hatta; alışveriş merkezinin otoparkı girişi, hemen özel okulun arkasında küçücük bir yol gibi kalmış, yani dikkat etmezseniz alışveriş merkezinin otopark girişini kaçırmak mümkün, küçücük bir giriş.

Alışveriş merkezinin kapısında oldukça uygun ve olumlu Hes ve ateş kontrolü yapılıyor. İçeriye girdiğimde ise, birçok mağazanın kapandığını ve içeride ıssız ve sessiz bir ortam olduğunu gördüm.

Evet biz: gelelim Forum Alışveriş Merkezine.

Ankara Forum Alışveriş Merkezi

ULAŞIM

Nerede? Ankara’nın kuzeyinde, Keçiören ilçesinin Ovacık denilen bir bölgesinde bulunuyor. Tabii: bu adresle anlamak zor. Ankara’nın şehre giriş noktası denebilir.

Uzak: bayağı uzak. Nereden gidebilirsiniz? Etlik istikametine ilerliyorsunuz. Etlik caddesinde ilerlediğinizde; Gülhane Hastanesinin yan kısmından geçip devam ettiğinizde bir kavşağa geleceksiniz.

Havuzu ile dikkat çeken bu kavşakta, her hangi bir yöne dönmeyin ve doğru devam edin. Yani: Etlik caddesinde ilerlemeye devam ediyorsunuz.

Yozgat Bulvarı tabelasını göreceksiniz. Evet, “Yozgat Bulvarı” tabelasını takiben ilerlediğinizde, yaklaşık 5 km. herhangi bir yöne sapmadan, bütün kavşaklarda doğruca ilerlediğinizde, Forum Alışveriş Merkezine varacaksınız.

Zaten: buraya yaklaştığınızda, tepeden rampa aşağıya inerken, alışveriş merkezi, sol ilerinizde, tüm ihtişamı ile görünecek. (Giriş kısmında da söz ettiğim gibi, bu satırları önceleri yazdım, şimdi önde büyük bir özel okul bütün görüntüyü kapatmıştır.)

Ulaşım denilince, buraya özel arabanız dışında elbette gelmeniz mümkün. Ama özel arabanız ile gidecekseniz, unutmamanız gereken bir şey var.

Etlik kavşağından sonra özellikle trafikte daha yoğun dikkat göstermeniz şart, yani trafik ışıklarına değil, arabalara ve yayalara bakın. Işıkları kimsenin taktığı yok. Yani, burada araba kullanmak güç ve tehlikeli, aman dikkatli araç kullanın.

Aşağıda yazacağım yerlerden, aynı numaralı belediye ve halk otobüslerinin son durakları: Forum Alışveriş Merkezi.

Belediye/halk Otobüsleri: 261 (Etlik-Kasalar-Bakanlık), 262 (Etlik-Atakule), 263 (Etlik-Aşağı Eğlence-Bakanlık), 264 (Etlik-Kızılay Ekspres), 265 (Etlik-Aşağı Eğlence-Bakanlık), 267 (Etlik-Beşevler-Bakanlık), 284 (Etlik-Esertepe-Bakanlık) Yalnız: otobüs ile gitmeyi düşünenler, buraya Kızılay’dan ulaşmak için, muhtemelen 1 saat yolculuk süresini göze almaları gerek.

3000 araçlık, açık otopark alanı var. Yani: otopark problem olmuyor. Aslında, otopark dolu da olsa, hemen yandaki büyük bulvarın kenarlarına da birçok araç park edilmiş.

Ankara Forum Alışveriş Merkezi

GENEL

İnşaat çalışmaları: Ekim 2006 tarihinde başlamış ve Ekim 2008 tarihinde tamamlanarak, alışveriş merkezi hizmete açılmıştır. 170 bin metre karelik alana kurulu. Bu alanda: 80 bin metre karelik kiralanabilir alan var. Yaklaşık: 2500 kişi çalışıyor.

Ankara Forum Alışveriş Merkezi

MİMARİ

Yapı: iki katlı. Alışveriş, eğlence ve yaşam merkezi olarak tasarlanmış. İçinde bulunan sokaklar: sanki bir dış mekan hissi uyandırıyor. Bina: dört blok olarak tasarlanmış.

Bloklar arasındaki geçiş yolları var. Bu yolların üstü: cam benzeri saydam malzeme ile döşenmiş. Bu dört blok: alışveriş merkezi, hipermarket, yapı market ve sinema bloğu.

Ankara Forum Alışveriş Merkezi

Alışveriş merkezinin: ortak dolaşım alanlarında, galeri boşlukları oluşturulmuş. Bu alanlarda gün ışığından fazlaca yararlanılmış. Doğal ışık efektleri yaratılmış.

Ön giriş noktalarının biri: 35 metrelik kule, diğeri ise cam kubbe ile simgeleştirilmiş. Arka giriş, iki blok arası tekstil örtü ile kapatılmış.

Ankara Forum Alışveriş Merkezi

Mimari cephe efektleri: Türk mimari unsurları olan: kemer ve alaturka kiremit gibi unsurlar kullanılmış. Cephelerinde: mermer ve traverten gibi doğal taşlar kullanılmış.

Ankara Forum Alışveriş Merkezi

FORUM KART UYGULAMASI

Türkiye’de yalnızca burada kullanılabilen bir kat yapılmış. “Forum Kart”. Taksitli alışverişlerde ilave üç taksit imkanı ve tüm alışverişlerinizde % 10 indirim imkanı sağlayan bir kart. Yalnız unutmayın, bu kartın, bu söylediğim özellikleri, yalnızca burada yani Forum Alışveriş Merkezi içindeki mağazalarda geçerli.

Bu kart daha sonra sanırım tutmadı. Kart başlangıçta yoğun reklam kampanyası ile piyasaya sokulmaya çalışıldı ise, de sonradan karttan herhangi bir haber çıkmadı.

Ankara Forum Alışveriş Merkezi

GEZİ

Otoparkta aracınızı bıraktıktan veya toplu ulaşım aracı ile gittiyseniz indikten sonra: önce en sağdaki büyük yapı market bölümünü gezmelisiniz. Burada, ilginizi çekebilecek bir şeyler bulabilirsiniz.

Özellikle: bahçe ve çiçek konusunda çok seçenek var. Oradan, yani dışarıdan yürüyerek, alışveriş merkezinin ana binasına girmeden önce, çocuklar için tam bir eğlence merkezinin önünden geçeceksiniz.

Çocuklu ailelerin, buraya zaman ayırmaması mümkün değil, fiyatlar cazip ve uygun. Sonra devam ettiğinizde, Alışveriş merkezinin ana binasına gireceksiniz.  Kapıdan girerken, rutin kontrol.

Dedektörlerden geçerken, aynı zamanda elinize bir şeyler tutuşturuyorlar, bunlar reklam ilanları. Alışveriş Merkezi yönetimi muhteşem çalışıyor.

Çarşambaları, “Çarşamba Pazarı” adı altında, uygun fiyatlı ürünlerin satıldığı etkinlik  düzenleniyormuş. Hatta, bu pazardan alışveriş yapanların, bedava bir kısım etkinliğe ( örneğin, go-kart arabaları ile gezinti) daha katılmalarının mümkün olduğunu öğrendim.

Pink Sinemada, ilk seans: kamu çalışanları ve öğrenciler için ücretsiz. Cuma günleri ise, açık arttırma günleri adı altında bir etkinlik var, bunda da, bazı ürünler, değeri 1 TL. den açık arttırmaya çıkarılarak satışa konuyormuş.

Tabii bu etkinliklerin uygulanma tarihleri var, siz gittiğinizde, bunları göremezseniz, lütfen şaşırmayın. Uzun bir zaman sonra giderseniz, etkinliklerin bitmesi ihtimali yüksek. (Pandemi nedeniyle sinemalar uzun süreli kapalıdır.)

İçeri girdiğinizde, söylediğim gibi: yapı 2 katlı. Katlar arasında yürüyen merdivenler rahat, katlar içinde gezinti rahat, sıkılmadan gezinmek mümkün, yorulduğunuzda dinlenmeniz için, ahşap koltuklar da var.

Mücevher, Kafe, Elektronik, Sağlık/Güzellik, Telekominikasyon, Hizmet, Sinema, Ayakkabı, Çanta, Eğlence, Büyük Mağazacılık, Optik, Moda, Spor giyim, Saat/Aksesuar, Hipermarket, Yiyecek/İçecek, Kitap, Müzik, Oyuncak, Ev Tekstil, Banka, Kuaför, Mutfak Aksesuar, Dekorasyon alanlarında, birçok marka mal ve hizmetlerini sunuyor.

Üst katta, bir bölümde: yemek yerleri ve hemen aynı yerde, sinema var.

Ankara Forum Alışveriş Merkezi

Özellikle: burada açılan Bauhaus ve Media Markt mağazaları, muhteşem boyutlu büyüklükleriyle dikkati çekiyor.

Media Markt: en uygun ve düşük fiyatlı ürünleri satma iddiası ile sektöre girmiş. Buradan satın aldığınız ürünü, başka bir yerde daha ucuza bulduğunuzda, aradaki farkı ödüyorlar.

Hala ödüyorlar mı bilmiyorum ama ben Forum Alışveriş Merkezinde, burası ile hemen alt katında bulunan yine aynı tür elektronik ürünleri satan bir mağazadaki fiyatların farklılığını gördüm, aşağıdaki mağazada yaklaşık yüzde on beş daha ucuzdu.

Amaç: reklam değil, yani bu firmanın reklamını yapmak değil. Ama: bu uygulama gerçekten, müşterilerin yararına düşünülerek yapılmış bir uygulama, bu yüzden yazma gereği hissettim.

Alışveriş merkezinin telefon numarası: 5671000. Aslında kapanış saati: 22.00.

Ankara Forum Alışveriş Merkezi

SONUÇ

Forum Alışveriş Merkezi, açılış aşamasında, burayı yapan ilgililer tarafından birçok iddialı açıklamalar geldi. Duyduğuma göre de: kiralar bir hayli yüksek imiş.

Ama: sonuçta, şehir dışında bulunması büyük bir dezavantaj. Bir de: sanırım: Panora, Real, Cepa gibi yerlerdeki müşteri profilini toplayabilir mi bilmiyorum?

Ankara Forum Alışveriş Merkezi

Sonuçta: alışveriş merkezleri: çok sayıda ve çeşitli kültür guruplarına aynı anda, aynı mekanda hitap eden yerler.

Malum, artık günümüzde insanlar alışveriş merkezlerine yalnızca alışveriş yapmak için gitmiyorlar. Buralar, aynı zamanda sosyal birer mekan olmuş durumdalar. İnsanlar, evli çiftler, sevgililer, yalnız bayanlar, genç kızlar, genç erkekler, tüm bu profil; alışveriş yanında, bu merkezlere: zaman geçirmek, eğlence olanaklarını kullanmak ve gezinmek için de gidiyorlar.

Yani: konsept yalnızca alışveriş değil. Bu durumda: insanların hoş bir ortamda, kendini güvende ve rahat hissederek bulunabiliyor olması şart.

Ankara Forum Alışveriş Merkezi

Neyse;  Forum Alışveriş Merkezi; gerçekten çok büyük.

Buradaki alışveriş mekanlarında bulabileceğiniz çeşit bolluğunu, başka yerde bulma şansınız olduğunu sanmıyorum.

En azından, Bauhaus alışveriş merkezindeki çeşit bolluğu, diğer mağazalarından daha fazla, bunu biliyorum.

Bazı markaların: indirimli ürünler satan mağazaları da var. (outlet) Büyük olasılıkla, zaten insanların bu kadar uzun yolu göze alıp ta buraya gitmelerinin bence en büyük nedeni: birçok markanın, buradaki mağazalarında, uygun fiyat sunmaları.

Yani, fiyatların uygun olduğunu düşünüyorum.

Ama elbette uygunluğun ölçüsü ne derseniz, yani ne kadar ucuz, çok mu ucuz diye sorarsanız, bu sorunuza yanıt veremem, çünkü tercih edilecek ürüne bağlı, araştırmanıza bağlı, ama genel kanı, burası ucuz bir alışveriş mekanı.

Ankara Forum Alışveriş Merkezi

Yani: tek bir çatı altında, aradığınız her türlü malı bulabileceğiniz ve nispeten fiyatları uygun ( bir çok malın Qutlet Mağazası kurulmuş) fiyata bulabilirsiniz.

Ama dedim ya, buraya gitmek istiyorsanız, biraz fazla zaman ayırın. Örneğin: en az: 5 veya 6 saat.

Ankara Forum Alışveriş Merkezi

Gezip: alışveriş yapabilir, yemek bölümünde bir şeyler atıştırabilirsiniz. Kafelerde oturup, yorgunluk atabilirsiniz.

Özellikle: teras bölümünü öneririm.

Orada, muhteşem manzara eşliğinde mola vermelisiniz.

Ama, sanırım yemek yerlerinin gerek çeşit ve gerekse marka olarak yeterli olduğunu düşünemiyorum.

Diğer alışveriş merkezlerinde daha çok seçenek var. Burada, toplasanız, sanırım on civarında, yiyecek servis eden yer var.

Yani, pek çeşit yok. Ama temiz, görevliler sürekli temizlik yapıyor ve de yemek, yiyecek kokusu yok. Bu güzel. Sinemaya girmedim, içini bilmiyorum.

İşte, Forum Alışveriş Merkezi. Sekiz ayda, gerçekten bazı değişiklikler olmuş. Bu değişiklikleri, insana verilen değer olarak düşünüyor.

İyi geziler.

Konya Çumra

Konya Çumra


Çatal Höyük’deki tarih ve medeniyet yanında, tüm Batılıların sahiplendiği Yunan tarih ve medeniyeti, bebek kalır. Buyurun, tek cümle ile buranın özelliği bu.

ULAŞIM

Çumra-Konya arası uzaklık: 44 km. Konya-Karaman demir yolu üzerindedir.

Konya Çumra

TARİHİ

İlçenin tarihi çok eskilere gitmez. 1894 yılında yapımına başlanan ve 1913 yılında bitirilen İstanbul-Bağdat demir yolu yapımı sırasında, Çumra’nın bulunduğu yere, bir istasyon yapılır ve bu istasyon binası, Çumra’ya yapılan ilk bina olarak öne çıkar.

1936 ve 1950 yıllarında, Balkanlardan Anadolu’ya gelen göçmen aileleri, Çumra’ya yerleştirilmişlerdir. Takip eden yıllarda da Hadim, Bozkır, Ermenek gibi İlçeler ve yakın köy ve kasabalardan gelen göçlerle, İlçe gittikçe büyümüş ve bu günkü halini almıştır. Yörede Selçuklu egemenliği bilinmesine rağmen, her hangi bir esere rastlanılmamıştır.

Konya Çumra

GENEL

İlçe ismini, bir rivayete göre: çamurdan almıştır. Diğer bir rivayete göre ise, “cümleniz beraber olun” deyişindeki “cümle” kelimesinden almaktadır. İlçenin denizden yüksekliği 1013 metredir. Ova üzerinde kuruludur. Ova daha çok: çoraklık ve sıcağa dayanıklı bitkilerle kaplıdır.

Yaygın bir yerleşime sahiptir. Yalnızca, çarşı merkezinin bir bölümünde dikey yapılaşma vardır. Onun dışında, çoğunlukla eski ve iki katlı binalar mevcuttur. Mahalleler ise, genelde tek ve iki katlı bahçeli evlerden oluşur. Konya İl Merkezine yakın olması nedeniyle, ilçe merkezindeki işletmeler, il merkezindeki işletmelerle rekabet edememektedirler.

Maddi imkanları yerinde olan aileler, Konya’ ya göç etmektedirler. Bu nedenle, ilçede yatırımlar da olmamaktadır.

Bunun sonucunda, ilçede sosyal yaşam olumsuz yönde etkilenmekte, halk gündüzleri ve boş zamanlarında kahvehanelerde bulunmakta, karanlıktan sonra ise sokaklar tamamen boşalmaktadır.

Konya Çumra

İlçe halkının büyük kısmı: tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Yaz aylarında: 4000 civarında tarım işçisi, başka il ve ilçelerde, Çumra’ya gelirler.

Çumra’nın ilkleri

Cumhuriyet tarihinin ilk mahalle düzenlemesi yapıldı. Osmanlı döneminde, ilk tapu kadastro işlemleri burada yapılmış. Çumra sulama birliği, Türkiye’nin en büyük sulama birliği.

Kuru fasulye

İlçe, ülkemizin önemli bir kuru fasulye üretim bölgesidir. Ülkemizin kuru fasulye üretiminin: yüzde 10-15 kadarı, yalnızca Çumra tarafından karşılanmaktadır. Bunun yanında: Çumra’nın kavunu da öne çıkmaktadır. Ancak: bu yöreden geçerseniz, mutlaka kuru fasulye almayı ihmal etmeyin. Çumra’dan kuru fasulye alınır.

Meslek Yüksek Okulu

Selçuk Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu, 1992 yılından bu yana Çumra’da bulunuyor.

GEZİLECEK YERLER

Konya Çumra Sırçalı Mesire Yeri

SIRÇALI MESİRE YERİ

Merkeze yakın. Araçlar için geniş bir park yeri ayrılmış. Güzel bir şelale, gezinti yolları ve piknik alanları ve çocuklar için oyun parkları var. Burada: lokantalar da var. Bu lokantalarda: ızgara çeşitleri (pirzola, kuşbaşı) ve canlı alabalık bulabilirsiniz.

Konya Çumra Apa Barajı

APA BARAJI

İlçenin 35 km. güneyinde, Çarşamba Çayı üzerinde ve Apa kasabasındadır. Apa ismi, çok eski bir isim. 3000 yıl önce, Tunç-bronz çağında Anadolu topraklarında yaşamış olan Luvi’lerin dilinde, “Apa” sözcüğü, “su” anlamına geliyor.

1957-1962 yılları arasında, sulama ve taşkınlardan koruma amacıyla inşa edilmiştir. Baraj gölü kıyısında: DSİ ve Selçuk Üniversitesi tesisleri ve piknik alanları bulunuyor. Gölde sazan ve tatlı su levreği balıkları tutulabiliyor. Olta balıkçılığına meraklı iseniz, şartlar uygun.

Konya Çumra Çatal Höyük
Konya Çumra Çatal Höyük
Konya Çumra Çatal Höyük
Konya Çumra Çatal Höyük

         

ÇATAL HÖYÜK

10 bin nüfusa sahip ilk yerleşim yeri. Dünyada insanlar, ilk kez burada ticaret yaptılar. Hayvanlar ilk kez burada evcilleştirildiler. İlk kez, toprak kapları ve bakırı kullandılar. İnsanlar ilk mühürlü mülkiyet kavramını yaşadılar. Takı, ziynet eşyası ilk kez Çatal Höyük’te yapıldı.

İlk antik bank kuruldu. Resim ve heykel sanatı, ilk olarak yapılmaya başlandı. Sanat ve dokumacılık yapıldı. Tarım teknikleri ilk kez kullanıldı. İlk fırın yapılarak kullanıldı.

2012 yılına gelindiğinde: UNESCO Dünya Kültür Mirası sözleşmesinin imzalanmasının 40’ncı yıl dönümünde: 121 üye ülkeden uzmanın katılımı ile Rusya-St. Petersburg şehrinde yapılan toplantıda: ülkemizden 11’nci eser olarak “Çatal höyük” Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilmiştir.

Bu konuda emeği geçenleri, ülkem adına kutluyorum ve başarılı çalışmalarının artarak sürmesini gönülden diliyorum. Çünkü: Unesco Dünya Kültür Mirası Listesinde, halen 936 eser mevcut iken, ülkemizden bu listede yalnızca 11 eser bulunması, bence büyük bir eksiklik ve yılların ihmalidir.

Evet: Çatal höyük, neden Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilmiştir?

Çünkü: Çatal höyük, Dünya Kültür Mirası Sözleşmesinin temel şartlarını karşılamakta, otantikliğini korumakta ve evrensel seçkin değerlere sahiptir. Karara esas olan raporda: tarihi MÖ 7400 yıllarına kadar uzanan, Konya sınırları içindeki Çatal Höyük’ün: insanlığın bir aşamasının eşsiz tanıklığını teşkil ettiği, döneme has bir yerleşim tarzıyla, toplum anlayışı ve eşitlik ideallerine dayanan bir kentsel plana sahip olduğu vurgulanmıştır.

Ayrıntıya girmeden önce: Çatal höyük hakkında, sizlere ön bilgi vermek istiyorum. Burası: günümüzden binlerce yıl önce: günümüzdeki bozkır görüntüsünden çok farklı olarak: yeşillik, sulak, bitki ve hayvan dünyası açısından zengin ve tüm bu özellikleri nedeniyle yaşam için çok elverişli bir bölge olarak önem kazanıyor.

Neolitik dönemde, insanlığın, avcı toplayıcı toplumdan, yerleşik düzene geçiş evresini yaşadıkları yerdir. Buna benzer yani eşdeğer yerler, özellikle Güneydoğu Anadolu bölgemizde bulunmasına rağmen, buranın, Orta Anadolu bölgesinde bulunması ilgi çekicidir.

Ayrıca: Çatal höyük bölgesinin bağlayıcı bir halka olduğu düşünülmektedir. Çünkü: 12 bin yıl önce, Güneydoğu Anadolu bölgesinde başlayan yerleşik düzen, 7 bin yıl önce, buraya ve daha sonra Göller bölgesine ve Ege kıyılarına kadar uzanmıştır.

Çünkü: Ege kıyılarındaki medeniyetler, 3-4 bin yıllıktır. Çünkü: burada, komşu yerleşimlerden farklı olarak, üstün bir sanat anlayışı göze çarpmaktadır. Tüm bunların sonucu olarak: Çatal höyük: o dönemde yaşayan insanların günlük hayatları ve kullandıkları eşyalar hakkında, günümüze ayrıntılı bilgiler yansıtmaktadır.

Özellikle: o dönemde, insanlar: Kybele ana tanrıça ve benzeri kadın figürlerine tapmaktadırlar. Kybele: ilginç görüntüsü ile önem kazanmakta olup, halen Anadolu Medeniyetleri Müzesinde, burada bulunan, muhteşem güzel bir Kybele heykeli sergilenmektedir.

Evet, Çatal höyük: Konya ilinin Çumra ilçesinin, 10 km. doğusunda bulunuyor. Farklı yükseklikte, 2 tepe üzerinde. Bu iki yükselti nedeniyle, çatal sıfatını almıştır.

Günümüze kadar olan süreçte: 9000 yıllık insanlık tarihi kalıntıları: esrarengiz duvar resimleri, sanatsal silahlar, hayret verici şekiller. Hayvanların evcilleştirilmesinin, ziynet eşyası, takı, resim ve heykel sanatı ile dokumacılık ilk kez burada yapılmıştır.

Toprak kaplar ve bakır, ilk kez burada kullanılmıştır. Neolitik devre ait ilerlemiş bir medeniyetin burada başlayıp, dünyada yayıldığı tahmin ediliyor.

Ülkemizdeki en zengin arkeolojik alanlardan biri olan Çatal höyük bölgesindeki ilk kazı çalışmaları: 1958 yılında, J. Melleart tarafından yapılmış ve bölge keşfedilmiştir. Yüksek tepenin batı yamaçlarında yapılan çalışmalar sonucu: 13 yapı katı ortaya çıkarılmıştır.

En erken yerleşim: MÖ. 5500 yıllarına tarihlenir. Bu kazı çalışmalarında ortaya çıkan eserler: dünya sanatı, Anadolu tarihi açısından öyle muhteşemdi ki, herkesi çok heyecanlandırdı.

İlk yerleşme: ilk ev mimarisi ve ilk kutsal yapılara ait özgün buluntular ile, insanlık tarihine ışık tutan bir merkezdir. Son derece gelişmiş bir sosyal yapıya sahip Çatal Höyük’te, kadının toplum içindeki önemli yeri ise, başka bir ilgi odağı olmuştur.

Bölgedeki yapılarda kullanılan malzeme: kerpiç, ağaç ve kamıştır. İlk yapıların, MÖ 6700 yıllarında yapıldığı tahmin edilmektedir. 1050 yıllık zaman dilimi içinde, şehrin yıkıldıkça birbiri üzerine inşa edilen 9 kattan oluştuğu, bu yerleşim birimlerinin ilk dönemlerinde 1000’den fazla konut ve 5-6 bin kişiyi bulan nüfusu ile, Yakın Doğu’nun bilinen en büyük köy ya da kasabalarından biri olduğu  düşünülmektedir.

Çok büyük bir yerleşim yeri olan Çatal höyükte yaşayan Çatal Höyük’lüler, çok özel insanlardı. Zengin bir sanat dünyası vardı. Duvar resimleri, özellikle ilgi çekiyordu. Bazı evlerde: onlarca kat duvar resmi ve inanılmaz sayıda figürün (tanrı ve özellikle tanrıça figürleri) bulunuyordu ve bir anda, Çatal höyük çok meşhur oldu.

Ancak, bu zor ören yerinin: 1960’lı yılların teknolojisiyle kazılmasında zorlanılıyordu ve tüm tabakaları korumak çok zordu.

Geçmişte: ülkemize gelen özellikle yabancı ziyaretçilere: Türkiye’nin en önemli ören yerlerinden biri olarak Çatal höyük gösterilmesine rağmen, insanların burayı ziyaret etmesi önerilmezdi.

Çünkü: Anadolu Medeniyetleri Müzesinde buradan çıkarılan muhteşem koleksiyonlar sergilenmesine rağmen, burada, yani Çatal höyük yöresinde, insanların görebileceği herhangi bir etkinlik veya kalıntı bulunmuyordu. Ancak: 1960’lı yıllardan, 1990’lı yıllara kadar unutulan Çatal höyük, 1993 yılından itibaren yeniden kazılmaya başlandı.

Bu kazılarda: yine birçok buluntu ortaya çıkarıldı. Önce büyük bir çadır ve altındaki küçük çadır ile korunan bu buluntular: sergilenmeye ve korunmaya alındılar. Alanda, birçok güzel ve başarılı çalışmalar yapıldı ve hala devam eden çalışmalar sonucunda, yeni birçok buluntuların ortaya çıkarılacağı düşünülüyor.

Yani: artık bölgeye gidildiğinde, binlerce yıl öncesine ait buluntuları görebilirsiniz ve kesinlikle, bunlar ilginizi çekecektir.

Yine, konutların tümüyle tek katlı olarak, kerpiçten inşa edildiği, bitişik düzende, birbirlerine yapışık olduğu, sokak ya da geçidin olmadığı, bu yapılarda girişlerin çatıdaki delikten, aşağıya merdiven sarkıtılarak sağlandığı düşünülmektedir. (Bu ev tipi örneği: günümüzde, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde, hemen girişte sağ bölümde görülebilir.

Ancak: şu anda, müzede yeniden düzenleme çalışmaları sürdürüldüğünden, bu görüntü yok, sanırım yeni düzenleme sonucunda, bu görüntüyü yeniden ziyaretçilere sunarlar.)

Çatal höyük bölgesinde ortaya çıkarılan en önemli buluntulardan biri de: MÖ 6000 yılına tarihlenen dokuma parçasıdır. Dokumada kullanılan malzemenin: yün olması, hayvancılığın yan ürünlerinden olan yünün, dokuma amacıyla kullanılması da Çatal Höyük’teki ekonomik yapının gelişmişlik düzeyi açısından önemli bir göstergedir.

Evet, sonuç olarak: Çatal höyük yöresinde bulunan eserlerin büyük bölümü: Konya Arkeoloji Müzesi ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergileniyor.

Çatal höyük dünya kültür mirası listesine dahil edildi, peki, şimdi ne olacak?

İşte bu sorunun yanıtı: Unesco’nun dünya üzerinde birçok miras alanı bulunuyor. Öncelikle: Çatal Höyük’ün korunmasına yönelik bir takım projelerin geliştirilmesi ve bir yönetim planının oluşturulması sağlanacaktır.

Yani, buranın korunması için ciddi çalışmalar yapılacaktır. Yönetim planı, bu korunma çalışmalarını içerecek şekilde tanzim edilecektir.

Korunma yanında: bölgenin dünya üzerinde tanıtılmasına ve insanların burayı yoğun ziyaret etmesi yönünde çalışmalar yapılacaktır. Ancak: elbette bu ziyaretlerin belli ölçülerde ve yöreye zarar vermeden yürütülmesinin şart olduğu da kesindir.

Yani, ziyaretçi akınının dengelenmesi şarttır. Çünkü: Unesco raporunda da, turizmin bölgeyi olumsuz etkileyeceği özellikle belirtilmektedir.

Sizler; tarihi binlerce yıl öncelerine kadar giden ve muhteşem bir uygarlık kurulmuş olan, insanlık tarihinin bu ilk yerleşim yerlerinden biri olan bölgeyi: mutlaka ziyaret edin. Hatta: burası ile birlikte, Ankara-Anadolu Medeniyetleri Müzesini de görün, çünkü buradan çıkarılan muhteşem eserlerden oluşan büyük bir koleksiyon, günümüzde bu müzede sergileniyor.

Bu koleksiyonun en önemli eseri ise: o dönemde, kadına verilen önemi ifade eden ve müzenin en prestijli eserlerinden olan “Ana tanrıça Kybele” heykelidir. Bu heykel: günümüzden 9000 yıl önce yapılmış ve binlerce yıl, insanlar tarafından tapınılmıştır. Çatal Höyük’te, kadınlara ayrı bir önem ve değer verilmiş ve bu önem, UNESCO raporunda da özellikle şehirdeki adil yönetim olarak ifade edilmiştir.

Evet, tarih severler, Çatal höyük ve Anadolu Medeniyetleri Müzesindeki Çatal höyük koleksiyonu için mutlaka zaman ayırın.

Karaman tanıtımı.