Makedonya Üsküp Matka Kanyonu

Makedonya Üsküp Matka Kanyonu

Kanyon, Makedonya ülkesinde, başkent Üsküp şehrinin 15 km güneybatısındadır. Üsküp şehir merkezinde, ana otobüs terminalinden otobüse binerek buraya ulaşabilirsiniz. Yolculuk 30 dakika sürüyor. Kanyona giriş ücretsizdir.

Arabaların duruş yerinden itibaren, kanyona yaklaşık 10 dakikalık yürüyüş gerekiyor. Bunları yazma sebebim: bazı turlarda burası ekstra olarak sunuluyor, siz kendi başınıza buraya gitmeye kalkarsanız, gidiş dönüş sadece 6 Euro bilet parası ödeyerek buraya gidebilirsiniz.

Makedonya Üsküp Matka Kanyonu

Üsküp şehrine yakın olması nedeniyle Makedonlar ve turistler tarafından yoğun olarak ziyaret ediliyor. Ben burayı ziyaret ettiğimde barajdan sonraki bölümde, muhteşem nehirde uluslar arası kano yarışları yapılıyordu.

Makedonya Üsküp Matka Kanyonu
Makedonya Üsküp Matka Kanyonu
Makedonya Üsküp Matka Kanyonu

 

Kanyon içinde bir göl bulunuyor.

Bu göl: Makedonya ülkesinin en eski yapay gölüdür. Gölün oluşmasını sağlayan baraj: Treska nehri üzerine 1938 yılında elektrik sağlamak için inşa edilmiştir. Treska nehri: Vardar nehrinin koludur. 132 km uzunluktadır. Buradan sonra Vardar nehrine varıncaya kadar 85 km daha yolculuk yapıyor.

Nehrin üzerindeki barajın ismi: St Andrea barajıdır. Gölün uzunluğu 6 km dir.

Kanyonda: 11 tane mağara vardır. Bunların uzunlukları: 20 ile 176 metre arasında değişir. Ayrıca 35 metre derinliğe ulaşan bir de su altı mağarası bulunuyor.

Kanyon: çok çeşitli bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapar. Özellikle burada çok sayıda kelebek göreceksiniz. Söylenenlere göre, burada 77 çeşit yerli kelebek türü bulunuyormuş.

Yine kanyonda, gözünüzü korkutmak gibi olmasın ancak, Avrupa’nın en zehirli türü olan bir yılan türü (Viper) bulunuyormuş. Ancak, yürüyüş parkurunda böyle bir tehlike yok, parkurda size sadece kelebekler eşlik ediyorlar.

Matka kanyonunda: 1939 yılında kurulmuş otel ve restoran bulunuyor. Otel: geniş ve iki katlı bir dağ evine benziyor ve 10 oda var. Geniş pencereli otel yerel geleneksel tarzda dekore edilmiştir.

Kanyonda, birkaç tane manastır da bulunuyor.

Makedonya Üsküp Matka Kanyonu
Makedonya Üsküp Matka Kanyonu

YÜRÜYÜŞ YOLU

Barajdan itibaren, sadece gölün ve üstündeki dağların muhteşem manzarasını sunan uçurumlara oyulmuş bir yoldan yürüyerek kanyonda yürüyüş yapabilirsiniz. Bu yürüyüş yolu: toplamda 10 km dir. Tüm yol boyu yürüyüş ve geri dönüş yaklaşık 5-6 saat sürer.

Turistik turlarda, burada yaklaşık 20 dakikalık bir yürüyüş molası veriliyor, bence çok da ilerilere gitmek gerekmez diye düşünüyorum, özellikle çıkarken hafif bir rampa var, yani biraz yorucu oluyor.

Makedonya Üsküp Matka Kanyonu

ST ANDREW KİLİSESİ

Gölün kıyısındadır.

Kilise: 1388-1389 yılları arasında inşa edilmiştir. Günümüzde de ülkede, haç şekli olan tek kilisedir. Girişin üstünde, kiliseyi koruyan dört şövalye tasvir eden bir fresk görülür.

Kilisenin kurucusu, Sırp Kral Volkashin’in oğlu Kral Marko’dur (Prilep Krale Marko). Bu muhteşem mimariyi yaratan, en iyi fresk ressamları ve işçileri, bu zor şartlarda buraya kadar getiren gerçekten muhteşem bir güç olsa gerek. Kral Marco, günümüzdeki kilisede çalışması için şehrin ve dönemin en iyi ressamı olan Prilep’i buraya gönderir.

Treska nehri kanyonunda yer alan bu kilisenin, konumu nedeniyle bir zamanlar ne kadar zor şartlarda inşa edildiğini anlamak zor değildir. Çünkü kiliseye giden yol: sarp dağlarla çevrili ve nehir boyunca birçok keskin viraj barındırır.

Her ne kadar kilisenin Kral Marco tarafından kurulduğu söylense de, günümüzde kilisenin batı kesiminde, kilisenin Kral Volkashin ve Kraliçe Elena’nın oğlu Andreas tarafından kurulduğu yazılıdır. Ayrıca, yine bu yazıda, şifreli bir işaret görülür.

Kanyondaki yürüyüş yollarından birisi üzerindedir.

1938 yılında barajın inşasıyla kiliseye de asfalt yol yapılmıştır. Baraj, kiliseyle aynı ismi paylaşır.

Son bir not: kiliseyle ilgili anlatılan bir efsaneden söz etmek istiyorum: Savaştan sonra, 1389 yılında, Prens Andreash (kralın kardeşi) ve Kral Marco: Treska nehri kıyısındaki evlerine gidiyorlardı. Yorgun oldukları için, günümüzde, kilisenin bulunduğu yerdeki hana geldiler. Prens Andreash, hana girdi, kral Marco ise atlarla birlikte dışarıda kaldı.

Han’da: kralın kardeşi Prens Andreash öldürüldü. (efsanede, söylenenlere göre, kralın kardeşini öldürenlerin Türkler olduğu söylenir.) Bunu gören kral Marco, içerideki herkesi öldürdü. Kral, kardeşini öldüğü yere gömdü. Andreash (Andew)’ı hatırlamak ve onurlandırmak için, mezarın yakınlarına bir kilise yapılmasını emretti ve böylece, bu kilise ortaya çıktı.

Kilisenin yanında bir restoran ve küçük bir otel var.

Makedonya Üsküp Matka Kanyonu

ST NİCOLA KİLİSESİ

Gölün diğer tarafında, ormanlık bir tepeye tırmanılarak görülür. Küçük bir platoda, yapım tarihi kesin olarak bilinmiyor. Manastırın tüm ihtişamı, güzelliği görülmeye değerdir. Kilisenin ikonları 1645 yılında ve batı tarafı ise 1630 yılında süslenmiştir. Manastır 18’nci yüzyılda terk edilmiştir. 1897 yılında kilise yeniden canlandırıldı.

Ancak yaklaşık 30 dakika tırmanış gerekiyor. Yokuş yukarı tırmanmak gerçekten zor oluyor. Dağın tepesindeki manastıra ulaşınca hava birden değişir ve daha serin olur. Daha sonra tepeden aşağıya inip, gölde tekne gezintisi yapabilirsiniz.

Makedonya Üsküp Matka Kanyonu

VRELO MAĞARASI

Mağara tüm yıl boyunca ziyarete açıktır.

Mağaraya kısa bir tekne yolculuğu ile ulaşılıyor. Baraja yaklaşık 1.5 km uzaklıktadır.

Dünyanın en güzel olarak kabul edilen 77 doğal alanından birisidir. Mağarada çok sayıda yarasa bulunuyor. Mağara, Balkanların en derin ve Avrupa’nın ikinci en derin mağarasıdır. İnsan tarafından keşfedilmiş en derin 14’ncü mağaradır.

Uluslar arası bir dalış ekibi, mağarada 192 metre derinliğe ulaşmıştır. Çamurlu su ve kötü koşullar nedeniyle daha derine inememişlerdir. Bu yüzden, bazı uzmanlar, buranın dünyanın en derin mağarası olduğunu öne sürerler.

Mağara: New Wonders Projesinde listelenmiştir. Mağara gayet iyi düzenlenmiş, spot ışıklarıyla aydınlatılmıştır. İşaretlenmiş yollar kullanılarak mağara gezilebilir. Mağaranın ilk girişinde, bazen konser etkinlikleri düzenlenen “konser salonu” adında, bir yer var.

Konser salonunun sol yanında yazılı taşlar bulunuyor. Bu taşların üstünde bir işaret sistemi görülüyor ve bilim adamları, bu işaretlerin anlamlarını hala araştırıyorlar.

Mağaranın girişinde: sarkıt ve dikitler bulunan ve Suva denen bir zemin kısmı bulunuyor.

Mağaranın ortası “koni” olarak adlandırılan devasa bir sarkıtla süslenmiştir. Bu yüzden, Vrelo mağarasının bu bölümü “Koni Salonu” olarak tanımlanıyor.

Mağaranın sonunda iki göl var. Bunlardan küçük göl: 8 m uzunluğunda ve 15 metre derinliktedir. Kaya arkasına gizlenmiş büyük göl ise, 35 metre uzunluğunda, 10 metre genişliğinde ve 18 metre derinliktedir.

Büyük göl: “Rus plajı” olarak tanınıyor. Çünkü: Makedon havacılık kurumunda çalışan ve gölde ilk yıkananlar arasında bulunan Rus pilotları nedeniyle buraya böyle bir isim verilmiştir.