İzmir Menemen

İzmir Menemen

Menemen denilince, malum güzel ilçemiz Menemen yanında, yaz aylarının çok tercih edilen bir yemek türü olan Menemen’de gündeme geliyor. Umarım, yemek olarak düşünülen Menemen aradığınızda, bu satırlar karşınıza çıkmaz. Ama, yine de bu ilçemizin turizm yönü hakkında yazılan bu yazıyı okuyun, belki ilginizi çekebilir.

ULAŞIM

İlçe: İzmir-Afyon-Bandırma demir yolu üzerindedir. Kara yolu düşünüldüğünde ise: Menemen ilçesi: İzmir-Bergama-Çanakkale kara yolu üzerindedir. İzmir il merkezine uzaklık: 33 km. dir.

İzmir Menemen

TARİH

İlçenin: MÖ.1000 yıllarında, günümüzdeki Yahşeli köyü civarında, kurulduğu sanılıyor. Ancak, MÖ.263-241 yılları arasında, ilçe merkezi, Asarlık köyü yakınlarına taşınmıştır. Anadolu Beylikleri döneminde ise, bugünkü yerine taşınmıştır.

Tarihi süreç içinde, bölgede: İonyalılar ve Frigyalılar egemen olmuşlardır. Daha sonra, Lidyalılar bölgeye gelirler. MÖ.546 yılında, Lidyalıların yenilmesiyle, Persler bölgede egemenliği ele geçirirler. MÖ.334 yılında, İskender tarafından Pers istilası bitirilir. İskender’in yenmesiyle, Persler’de bölgede biter ve Bergama krallığı dönemi başlar. MÖ.64 yılında, Romalılar bölgeyi ele geçirirler. Daha sonra ise, Bizanslılar.

1084 yılında, Selçuklular tarafından, Menemen bölgesi ele geçirilir. Germiyanoğulları Beylerinden, Saruhan Bey; 1313 yıllarında bölgeyi ele geçirir.

Osmanlılar: Yıldırım Beyazıt ile, bölgede egemenliği alırlar. Ancak, 1342 yılındaki yenilgiyle biten Ankara savaşı sonrasında: bölgede, yeniden Saruhan Beyliği kurulur. Ancak, Mehmet Çelebi, Saruhan Bey’i öldürterek, bir asırdır devam eden Saruhan Beyliğine son verir. Menemen ve çevresi, yeniden Osmanlı imparatorluğunun egemenliğine girer.

1425 yılında, Sultan II. Murat tarafından, Menemen ve yöresi, kesin olarak Osmanlılara bağlanır. 1850 yılında, Manisa’dan ayrılıp, İzmir’e bağlanır. Derken, 1919 yılında, Yunanlıların işgali görülür. Üç yıldan fazla süren işgal, 1922 yılında bitirilir. Bu işgal sırasında: özellikle Kaymakam Kemal Bey’in Yunanlılar tarafından şehit edilmesi tarihin sayfalarına bir acı anı olarak geçer.

Menemen isminin kaynağı: Bizans egemenliği sırasında: şehre “Maınemenau” adının verildiği söylenir. Zaman içinde bu isim, değişerek “Menemen” ismini alır. Yalnız: şehrin isminin değiştirilmeden 400 yıl önce, sürekli olarak “Melemen” olarak söylenir olduğudur. Evliya Çelebi, 1671 yılında geldiği şehirde, şehir adını “Melemen” şeklinde yazmıştır.

GENEL

İlçe merkezinin denizden yüksekliği: 20 metredir. İklim: Akdeniz ikliminin, Ege bölgesinde görülen karakteristik özellikleri görülür. Kışları ılık ve yağışlı, yazları ise sıcak ve kuraktır. İlçe ekonomisi: tarıma dayalıdır. Özellikle: kavun ve çilek üretimi yaygındır. İhracata yönelik: deri ve deri ürünlerinin üretildiği önemli bir merkezdir.

İzmir Menemen Kubilay

KUBİLAY OLAYI

23 Aralık 1930 tarihinde, sabahın ilk saatlerinde: Derviş Mehmet isimli bir yobaz ve beraberindeki silahlı 6 kişiyle birlikte, Manisa’dan, Menemen ilçesine gelirler.

Menemen Müftü Camisine girerler ve üzerinde dini ibareler bulunan bir bayrakla, camide bulunanlar ve merakla cami önünde toplananları: kendileriyle birlikte, şeriat istemek üzere, hareket etmeye davet ederler.

Öğle saatlerine kadar, kendileriyle birlikte olmayanların ise, arkalarından gelecek 70 bin kişilik Halife Ordusu tarafından, kılıçtan geçirilerek öldürüleceklerini söyler. Tabii, kasabaya “Halife Ordusunun” geleceği söylentisi, yerel halkı korkutur.

Olaylar: ilçede bulunan askeri birlikte duyulur. Bunun üzerine: Alay Komutanı: yedek subay Kubilay’ı, bir manga askerle birlikte, olay yerine gönderir.

Kubilay: 1906 yılında, Adana-Kozan’da dünyaya gelir. Ancak, ekonomik zorluklar nedeniyle, daha sonraki tarihlerde İzmir’e göç ederler. Kubilay ise: 1926 yılında, Bursa Öğretmen Okulunu bitirir ve aynı yıl, Aydın ilinde öğretmen olarak göreve başlar.

Daha sonra ise, Menemen’e gelerek, Zafer İlkokulunda, öğretmen olarak görev yapar. Daha Sonra ise: Menemen’deki askeri birlikte, yedek subay olarak askerlik hizmetini yapmaktadır.

Kubilay: askerlerle birlikte olay yerine gider. Ancak, söylenenlere göre: askerlerin silahlarında kuru-sıkı mermi bulunmaktadır. Ayrıca, silahlarda süngü takılıdır.

Kubilay: askerleri, meydanın girişine bırakarak, göstericilerden “teslim olmalarını” ister. Ancak, aynı anda, guruptan ateş açılır ve Kubilay yaralanarak yere düşer. Askerler de ateş açarlar, ancak mermiler, kuru-sıkı olduğu için gurubu etkilemez.

Hatta: guruptakiler, kuru-sıkı mermiden haberdar olmadıkları için, kurşunların kendilerini etkilemediğini ve mehdi olduklarını düşünür ve haykırırlar.

Kubilay, yaralı halde, cami avlusuna sığınır. Derviş Mehmet ve arkadaşları ise, peşinden camiye girerler. Derviş Mehmet; çantasından çıkardığı, testere ağızlı bağ bıçağı ile: 24 yaşındaki, yaralı yedek subay Kubilay’ın başını keser ve kesik başı: yeşil bayrağın sopasına takar.

Bu sırada: olay yerine: bekçi Hasan gelir. Ateş açar ve guruptan birini yaralar. Ancak, gurup tarafından ateş açılarak, o da öldürülür. Arkadaşının yardımına koşan, bekçi Şevki de, guruptan açılan ateş sonucu öldürülür.

Tüm bunlar olduktan sonra: daha büyük bir askeri birlik olay yerine yetişir ve “teslim ol” çağrısı yapar. Ancak, olay çatışmaya dönüşür ve askeri birlik ateş açar. Derviş Mehmet ve bir kısım gösterici ölür ve bazıları ise kaçar.

Kubilay olayı: Şeyh Sait isyanı sonrasında, genç Türkiye Cumhuriyetinin yaşadığı, ikinci irtica olayıdır. Devlet, olaya sert tepki gösterir. 31 Aralık 1930 tarihinde, Menemen ilçesi ve Manisa ile Balıkesir il merkezlerinde, sıkıyönetim ilan edilir.

Evet, göstericilerden kaçanlar yakalanır. 105 sanık, 15 Ocak 1931 tarihinden itibaren, Divan-ı Harp’te yargılanmaya başlanırlar. 29 Ocak 1931 tarihinde, mahkeme, 36 kişiyi idam cezasına çarptırır. Bunlardan: 28 sanık: 3 Şubat 1931 günü Menemen’de idam edilirler.

Olayın ardından, Menemen’de, devrim şehidi iki bekçi ve Kubilay adına, anıt dikilir. Anıtın üzerinde şöyle yazar: “ İnandılar, dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçileriyiz.”

NE YENİR.NE İÇİLİR

Menemen ilçesinde olup ta “Menemen” yememek olur mu hiç. Elbette olmaz, burada menemen yemelisiniz. Ayrıca: Meydan Pide’de: nefis döner ve her türlü pide lezzetle tatmanızı bekliyor. Menemen’de: yayık ayranı meşhur. Yol üzerinde, sağda, hemen garaja gelmeden “Meşhur Ramo” bu yayık ayranını içebileceğiniz en güzel yer. Mutlaka deneyin. Ayrıca: buradan, koyun yoğurdu satın alabilirsiniz.

NE SATIN ALINIR

Menemen ilçesinde: çanak, çömlek, testi, saksı, renkli seramik ürünleri ve sepetçilik meşhur. Meşhur menemen testi ve sepetleri: İzmir-Çanakkale otoyolunun üzerinde kurulmuş, derme-çatma satış yerlerinde sergileniyor.

Arzu ederseniz, satın alabilirsiniz. Bunun dışında: Yıldız Mandıradan: peynir, yoğurt, ayran gibi Menemen’e özel, süt ürünlerinden satın alabilirsiniz.

GEZİLECEK YERLER

İzmir Menemen Taşhan

TAŞHAN

Bölgede bulunan en önemli tarih miraslarındandır. Türk-İslam mimarisinin özelliklerini taşır.

Kitabesi olmadığından, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Ancak: Taşhan’ın yapımında çalıştığı bilinen ve Taşhan bitişiğinde türbesi bulunan Şıh Kamil’in: 1600’lü yıllarda yaşadığı bilinmektedir.

Yani, Taşhan’ın da, 1600’lü yıllarda yapıldığı düşünülmektedir. Yani: Sultan I. Ahmet (1603-1617) veya Genç Osman (1618-1622) dönemlerinde.

Yapının mimari özellikleri: kare planlı, simetrik, moloz taş ve tuğlalardan yapılmıştır. 2 katlıdır. Üst katta: 24 konaklama odası, alt katta ise ahır ve depolar bulunmaktadır.

Avlu kare şeklinde olup, avlunun dört tarafında, tabanları granit taştan yapılmış, tuğla kemer ve çapraz tonozlardan oluşan revaklar var. Girişin hemen sağında, üst kata: 13 basamaklı bir merdivenle çıkılıyor.

İzmir Menemen Karagöl

KARAGÖL

Yamanlar dağında, zirveye yakın bölümdedir. Uzun ve virajlı yollar: buraya pikniğe gitmeyi düşünenler için, göze alınması gereken sıkıntılar. Virajlar ve yokuşlardan bıkacak olanlar, buraya gitmeyi düşünmesinler. Deniz seviyesinden, 1000 metre yüksekliktedir.

Krater gölüdür. Çevresi, çam ormanlarıyla kaplıdır. Burada, piknik yapmak mümkün. Orman işletmesi tarafından, gölün doğu kesimindeki düzlüğe: masalar koyulmuş, oturma yerleri ve çeşmeler ile güzel bir piknik alanı yaratılmış.

Gölde alabalık bulunuyor, olta balıkçılığı yapabilirsiniz. Ancak, krater gölü olması nedeniyle, derinliği oldukça fazladır. Özellikle: çobanlar ve göl çevresinde oturanlar, gölün dibinin olmadığına inanırlar. Bu yüzden: buraya giderseniz, kesinlikle yüzmek gibi bir düşünceniz olmasın.

İzmir Menemen Larissa

LARİSSA

İlçenin kuzeyinde, Gediz nehrine, 2 km. uzaklıktaki, Buruncuk köyünün üst kısmındaki dağ üzerinde kuruludur.

Biraz zahmetli bir tırmanıştan sonra, çok güzel ve estetik görünümlü duvar, yapı ve sarnıç kalıntılarının bulunduğu, antik kent ile karşılaşırsınız.

MÖ.1200 yıllarında kurulan şehir: MÖ.800 yılları sonunda, Yunanlıların egemenliğine girmiştir. Lydia ve Pers dönemlerinden sonra ise, Peleponnesses savaşlarında, tümüyle yıkılarak, tarih sahnesinden silinmiştir. Daha sonra yeniden inşa edilen kent, Galatlar tarafından yağmalanmıştır.

Ünlü coğrafya yazarı Strabon: “Larissalılarla ilgili, ortak bir özellik var. Toprakları, nehirlerin getirdiği alivyonlarla oluşmuştur. İşte, bu nedenle: bu kentlerin adı, Luwi dilinde “Lar-assa-isse” ögelerinden türetilmiştir ki bu kelime kum kenti anlamına gelir.”

Buruncuk köyü yakınlarındaki Larissa antik kenti de: eskiden deniz girintisi iken, Gediz nehri tarafından, kum dolgusu yığılarak oluşturulan bereketli Menemen ovasının yanı başındadır.

Belli aralıklarla burada yapılan kazılarda: surlarla çevrili ve Bizans öncesinden kalma bir kent kalıntısı ortaya çıkarılmıştır. Bu kent kalıntısının: birçok yerinde: su sarnıçları ve dehlizler var. Ayrıca, üç saray kalıntısı bulunmuştur.

Kazılar sırasında ele geçirilen eserlerin bir bölümü ise, İsveçliler tarafından çalınmış ve günümüzde Stockholm Müzesinde sergilenmektedir.

Bazı sütun başlıkları ve buluntular ise, İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergileniyor. Yine de, şehrin büyük kısmı, günümüzde toprak ve kayalarla örtülüdür. Özellikle, tepeye giden 1 km. lik yol görülmeye değer.

İzmir Menemen Temnos (Görece Kalesi)

TEMNOS (GÖRECE KALESİ)

Bu kalenin yıkıntıları: Hasanlar ve Görece köylerinin arasındaki hudut bölgesinde görülebiliyor. Ancak, günümüze kadar, burada herhangi bir resmi arkeolojik kazı yapılmamıştır. Evet, kale hakkında mevcut bilgiler şunlardır.

Bölge: I. Attales zamanında, Bergama krallığına katılır. Roma imparatoru Tiberius devrinde ise, büyük bir deprem yaşanır. Daha sonra: MS.17’nci yüzyılda, Temnos şehrinin sikkeleri basılmaya devam edilse de, şehir, gittikçe önemini kaybetmiştir. Bu tarihten sonra, tarihi kaynaklarda, şehre ait herhangi bir bilgiye rastlanmaz.

LEUKEY

Maltepe köyü yakınlarındadır. Yörenin en büyük höyüğünün bulunduğu tepenin güney kısmında: kalıntılar bulunmaktadır. Bu kalıntıların: Pers kralı Keyhaenus’a isyan eden, General Tahas tarafından kurulan, Leukey şehrinin kalıntıları olduğu düşünülmektedir. Buradaki resmi arkeoloji kazıları sürdürülmekte olup, kazılarda elde edilen buluntular açıklanmamıştır.

Bergama tanıtımı.

İzmir tanıtımı.

 

 

Yunanistan Larissa

Yunanistan Larissa

Yunanistan Larissa ; Yunanistan’ın Teselya bölgesinin en büyük şehridir. Larissa-Atina arasındaki uzaklık 355 km ve Larissa-Selanik arasındaki uzaklık 150 km. dir. Şehrin isminin anlamı, Yunancada “kale” demektir. Burada genellikle Kıbrıs’tan göç eden Rumlar yaşar ve “Kıbrıs’ın Türkler tarafından işgal edildiği” hakkında bir dernek kurarak propaganda yapmaktadırlar.

Şehir nüfusu 130.000 kişidir. Yunanistan’ın dördüncü büyük şehridir. Deniz kıyısına uzaklık 60 km. dir. Şehir tam bir kahve şehri olarak tanınmaktadır. Çünkü 1674 tane kafe bulunduğu söyleniyor.

Tarihi süreç incelendiğinde, Larissa yöresinin atlarının meşhur olduğu görülür. MÖ.5’nci yüzyılda darp edilen sikkelerde, gururlu ve güçlü Larissa atı resmedilmiştir. Atlar, şehre büyük ekonomik faydalar getirmiştir ve Larissa şehrinin sembolü olmuştur.

 

NE YENİR-NE İÇİLİR

Teselya mutfağının en lezzetli yemekleri burada tadılabilir. Et yemekleri çok çeşitlidir. En iyi Yunan peynirleri ve şarap koleksiyonu burada bulunabilir. Özellikle bir tür kırmızı şarap olan “Rapsani” şarabı, Yunanistan’ın birçok yerinde bulunmasına rağmen, esas üretildiği yer Güney Olimpos dağı eteklerindeki bir dağ köyüdür. Bunu tatmanız öneririm.

 

ALIŞVERİŞ MERKEZİ

Pantheon Plaza: Büyük bir alışveriş merkezidir.

Gaea Yaşam Merkezi: Bir alışveriş merkezidir.

Süpermarketler: Lidl ve Galaxias’dan her türlü alışveriş yapılabilir.

 

TURİZM

Turistik yönü zengin olmayan küçük ve sıkıcı bir şehirdir. Yani buraya özel olarak gitmeyin, yolunuz düşerse birkaç saatliğine uğrayabilirsiniz. Şehri tanımanın en iyi yolu yürüyüştür. Zaten şehir merkezinin % 70’i yayalara ayrılmıştır.

Yunanistan Larissa Gezi Planı

Gezi planı

Larissa Antik tiyatrosunu ziyaret edin.

Meteora görülmelidir.

Eski şehir (kale) ve Aziz Achilleas Kilisesi,

Postane meydanında bir fincan kahve keyfini çıkarın.

Frourio (kale) tepesinde meyhanelerde lezzetli tatları deneyin.

Bir yürüyüşe çıkın ve Alcazar Park ve Estetik Grove bölgelerinde rahatlayın.

Arkeoloji Müzesi görülmelidir,

Neopolis meydanında, kafelerde eğlenin.

Alışveriş yapmak için Kouma Street’e gidin.

Yunanistan Larissa Gezilecek Yerler

GEZİLECEK YERLER

Neapoli Meydanı

Larissa şehri, özellikle şehir merkezindeki meydanları ile ünlüdür. Neapoli meydanı, aynı zamanda Larissalılar için de çok tercih edilen bir yerdir. Burada birçok kafeterya, gıda mağazaları ve barlar bulunmaktadır.

Yunanistan Larissa Akropol
Yunanistan Larissa Akropol

     

Akropol

Burası neolitik dönemden beri bir yerleşim yeridir. Klasik dönemde, Bizans imparatorluğunun ilk yıllarında, Larissa kalesi burada kurulmuştur.

Yunanistan Larissa Antik Yunan Tiyatrosu
Yunanistan Larissa Antik Yunan Tiyatrosu

     

Antik Yunan Tiyatrosu

Akropol tepesinin güney kanadında: antik tiyatro kalıntıları görülür. MÖ.3’ncü yüzyılda, Makedonya kralı Philiph tarafından yaptırılmıştır. Tiyatronun içine girmek mümkün değil, sadece dışarıdan görülebiliyor.

 

Aziz Achilleios Kilisesi-Larissa Katedrali

Bir tepenin kenarında, Pineios nehrinin kıyısındadır. Agios Achilleios şehrin koruyucu azizidir. Mezarı katedralin içindedir.

Azize ait emanetler, 330 yılında Bulgaristan imparatoru tarafından buradan çalınmış, 1980 yılında ise geri alınmıştır.

Kendisi MS.3’ncü yüzyılda yaşamış ve pagan tapınaklarını yıkarak kiliseler kurarak ünlü olmuştur. Birinci İznik konsülüne kayıtlı 318 kişiden biridir.

 

Türk Pazarı

15’nci yüzyıl yapılarının arasındadır.

Yunanistan Larissa Arkeoloji Müzesi
Yunanistan Larissa Arkeoloji Müzesi

 

Larissa Arkeoloji Müzesi

Mplana meydanında, eski cami de yer alan müzede, Neolitik dönemden Ortaçağ dönemine kadar klasik Yunan ve Roma eserleri sergileniyor.

Cami 19’ncu yüzyılda yapılmıştır ve1923 yılındaki mübadele öncesine kadar kullanılmıştır. Günümüzde ise, şehirdeki bazı camiler kullanılmasına rağmen, bu cami kullanılmayıp müze yapılmıştır.

Camide 1939-1941 yılları arasında küçük bir arkeoloji sergisi varken, Naziler tarafından 1941-1944 yılları arasındaki dönemde talan edilmiştir. 1941-1955-1957 yıllarında ise, bu kere deprem binayı tahrip etmiştir. Günümüzde caminin sadece tek odasında bir sergi bulunuyor ve çoğu zaman içeriye girmek mümkün olmuyor.

Yunanistan Larissa Georgios Schwartz Konağı

Georgios Schwartz Konağı

3 katlı bina, Yunanistan’ın en önemli yapılarından birisidir. 1787 yılında yapılmıştır ve zengin resim dekorasyonuna sahiptir. 1965 yılında Yunan devleti tarafından satın alınan konak, bu tarihe kadar bir kooperatifin merkezi olarak kullanılmıştır.

18’nci yüzyılın geleneksel mimarisinin tipik örneğidir. Konağın içindeki en ilginç süslemeler: ahşap lambri üzerindeki tüm alanları kapsayan freskler, duvar resimleri, geometrik ve bitkisel motifler ve manzaralardır.

 

Hipokrat Mezarı

Tyrnavos yolunda, büyük bilim adamının ve Tıbbın babasının mezarı 1826 yılında keşfedilmiştir.

Yunanistan Larissa Alkazar Parkı

  

Alkazar Parkı

Pinios nehri boyunca uzanır.

Yunanistan ülkesi gezi planı.

Atina şehri tanıtımı.