Kosova Prizren

Kosova Prizren

Şehir: UNESCO Dünya Mirası Listesine adaydır.

Buraya vizesiz gitmek mümkündür.

Kosova ülkesinde başkent Priştine’den sonra ikinci büyük şehirdir. Buraya ulaşmak için Priştine hava alanı kullanılabilir, aradaki mesafe yaklaşık 1 saattir. Hava alanı ile Prizen şehri arasındaki uzaklık 80 km. dir.

Şehir Üsküp şehrinin 55 km kuzeybatısında ve açık denizle irtibatı sağlayan İskenderiye (Shkoder) şehrinin 125 km doğusundadır.

Ülkede kullanılan para birimi “Euro” dur, ancak özellikle belirtmek isterim ki, her türlü alışverişte mutlaka pazarlık yapın, örneğin taksi kullanırsanız 30 dakikalık bir yolculuk için en fazla 20 Euro vermeniz yeterlidir.

Şehir oldukça hareketlidir. Köprüleri ve tarihi dokusuyla, ünlü Şar dağlarının eteğinde, hem Arnavutluk a, hem de Makedonya ya sınırı olan bu güzel şehir ve çevresi Priştine ye göre daha fazla yeşile, nehirlere ve dağlara sahiptir.

Kosova Prizren

Şehrin tam ortasından “Akdere” (Bistriça Nehri) geçiyor.

Osmanlı döneminde burası Rumeli Beylerbeyliğinin merkeziymiş. Çünkü Adriyatik denizi kıyılarına ve Balkan yarımadasına giden yollar bu kasaba üzerinden geçiyormuş, dolayısıyla ticari açıdan çok hareketli ve canlı bir yermiş.

Aynı zamanda Balkanlar da Müslümanlığın yapılmasında büyük payı olan ünlü Türkmen devrîsi Sarı Saltuk a atfedilen türbeler de burada bulunuyor. Ona duyulan saygının ve sevginin bir nişanesi olarak, birçok bölgede ona atfedilen mezarlar bulunuyor.  

Şehirde nüfusun büyük çoğunluğu Arnavut tur. Ayrıca Boşnak ve Türkler de yaşıyor. Sırp ve Hırvatların çoğu ise savaş sonrasında şehri terk etmişlerdir. Sokaktaki her kez Türkçe biliyor.

Kosova Prizren

Kültürel açıdan şehrin en önemli değerlerinden biri tarihi Lumbardhi Sineması. Lumbardhi, Prizzen den geçen nehrin Arnavutça ismi. Boşnakçası Bistrica ve Türkçesi ise Akdere. Burada her şeyin üç ismi var.

Şehrin tarihi geçmişine baktığımızda, 3’ncü Osmanlı Padişahı Sultan I. Murat’ın burada şehit düştüğü görülür. 1389 yılında, Osmanlı ve Balkan ülkeleri arasında yapılan 1’nci Kosova savaşında, her iki ordunun komutanları savaş meydanında ölürler.

Sırp prensi Lazar, savaş sırasında, Osmanlı Padişahı I. Murat ise, savaş sonunda savaş meydanını gezerken yaralı bir Sırp prensi tarafından öldürülür. Padişah I. Murat’ın iç organları, Kosova ovasındaki türbede gömülüdür.

Yıllar sonra, Yugoslav hükümeti türbenin hemen karşısında bulunan ve Sırp Prensi Lazar’ın öldüğü yer olarak kabul edilen Gazimestan’da yüksek ve ihtişamlı bir anıt yaptırdı. Her yıl bu anıtta toplanan Sırplar, Kosova savaşını anıyorlar.

1989 yılında, Sırp milliyetçisi Slobadan Miloseviç, ülkenin her yanından toplanan 1 milyon Sırp ile bu meydanda büyük bir gösteri yapmıştır. Hatta bu konuşmanın Yuğoslavya ülkesinin dağılmasının başlangıcı kabul edilir.

Giriş için son bir not, Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlığı burada konuşlanmıştır.

Ne satın alınır

Şadırvan meydanından bölgenin ve insanın kültürünü yansıtan el işlemeli çantalar ve beyaz renkli geleneksel Arnavut şapkalarından satın alabilirsiniz.

Ne yenir

Burada: özellikle pleskavica, fliya yani fulya böreği ve Boşnak böreği yemenizi öneririm. Özellikle Boşnak böreğini mutlaka tatmalısınız. Bistriça nehri kıyısında, 1967 yılından beri hizmet veren “Te Syla Alhambra” da, mutlaka pleskavica yani kaşarlı köfte yemelisiniz.

Prince Coffee Shop denen kafede ise trileçe deneyin. Şehirde salata istediğinizde, salatalar: doğranmış domates, biber ve salatalığın üzerine peynir rendelenmiş olarak getiriyorlar.

Son bir öneri, Sinan Paşa camisine giderken “Beska” restoran bulunuyor, burada fiyatlar çok ucuz ve yemekler doyurucu ve caziptir.

Kosova Prizren

GEZİLECEK YERLER

Kosova Prizren Kalesi

Prizren Kalesi

Bizans döneminde yapılmıştır. Osmanlı döneminde de kullanılmıştır. 600 metre yüksekliktedir. Tarihi kalenin içinde: cezaevi, ahır ve tarihi dönemlerde askerlerin kaleyi korumak ve zaman geçirmeleri için yapılmış odalar bulunuyor.

Kalede 1969 yılında başlatılan arkeolojik kazı çalışmaları sonucunda, Ortaçağ sonrası döneme ve Osmanlı dönemine ait eserler ortaya çıkarılmıştır. Yüzyıllardır çeşitli hükümdarlıklara ev sahipliği yapan kalenin restorasyon çalışmaları sürekli devam ettirilmektedir. Son olarak 2008 yılında restorasyon yapılmıştır.

Kaleye yürüyerek çıkılıyor, oldukça dik bir yokuş olmasına rağmen, inanın zahmete değer, mutlaka çıkın, çünkü şehrin harika manzarasını izlemek için en iyi yer olarak kabul edilmektedir. Kaleye doğru yürürken, şehrin Kosova savaşında uğradığı ağır yıkımları görebilirsiniz. Yanmış ya da yıkılmış binalar görülüyor. Kalenin burcu üzerinde Osmanlıdan kalma bir top sergileniyor.

Sinema

1952 yılında tarihi taş köprünün hemen yanında açıldı. Lumbardhi kapalı ve açık hava sineması 2014 yılında ise sivil toplum inisiyatifi ile yıkılmaktan kurtarıldı, korundu ve yenilendi. Tarihi sinema her yıl birçok büyük etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Bunların başında ise: Dokufest ve bu yıl 30’ncu düzenlenen Prizren Zambağı Müzik Festivali geliyor.

Kosova Prizren Sinan Paşa Camisi

Sinan Paşa Camisi

1615 yılında yaptırılmıştır. Osmanlı döneminde, Arnavut olan Vezir Kaptan-ı Derya Sinan Paşa tarafından kale altında kalan bölgeye yaptırılmıştır. Süslemeleri ve kullanılan malzemeler dikkat çekmektedir. Caminin minaresi 43 metre yüksekliktedir ve Balkanların en uzun minaresi olarak bilinir.

2’nci dünya savaşı yıllarında kapalı kalmış, depo olarak kullanılmış, daha sonra, 1952 yılında restore edilerek yeniden ibadete açılmıştır. Cami uzunca bir süre TİKA tarafından restore edilmiş, avlusunda bir kafe bulunuyor. Ayrıca, bu cami, Kosova genelinde Türkçe vaaz verilen tek cami olarak da önem taşıyor.

Kırık Cami

1455 yılında Osmanlı Devletinin Prizren şehrini ele geçirmesinden sonra Fatih Sultan Mehmet’in komutanı tarafından inşa edilmiştir ve aynı zamanda Namazgah olarak da bilinir. Burası Fatih Sultan Mehmet’in namaz kıldığı yer olarak biliniyor.

Daha önce yıkılmış halde iken Ankara Büyükşehir Belediyesi sponsorluğunda, Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlığı tarafından onarılmıştır.

Emin Paşa Camisi

Sancak Beyi Emin Paşa tarafından, 1831 yılında merkeze yaptırılmıştır. Osmanlı döneminden günümüze kalan en güzel eserlerden birisidir. Caminin 200 yıllık eski Sofu Sinan Camisinden esinlenilerek yapıldığı görülmektedir.

Emin Paşa’nın mezarı da caminin haziresindedir.

Kosova Prizren Gazi Mehmet Paşa Camisi ve Hamamı

Gazi Mehmet Paşa Camisi ve Hamamı

Halk arasında “Bayrak Camisi” diye de bilinir. İşkodra Sancak Beyi Dulkadiroğulları Beyliğinden Gazi Mehmet Paşa tarafından 1563-1574 yılları arasında yaptırılmıştır. Bu yapılar: bir kubbeli cami, bir medrese, bir kütüphane, bir mektep, kendisi için bir türbe ve büyük bir çifte hamamdır.

Bu yapıların birçoğu günümüzde hala ayaktadır. Medrese 1947 yılına kadar faaliyetini sürdürmüştür. Kütüphane: tıp, matematik, din ve tarih üzerine pek çok yazma barındırır.

Hamam, Balkanların en büyük hamamı olarak bilinmektedir. 1954 yılında kültürel miras olarak ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Günümüzde, hamam yapısı çeşitli fotoğraf sergileri ve konserler için kullanılmaktadır.

Prizren Ligi

Bu binada: 1878 yılında 300 Arnavut delegenin katılımıyla “Arnavut Birliği Genel Kurulu” burada toplanmış ve Arnavut toprakları tamamen kurtuluncaya kadar mücadeleye devam kararı alınmıştır. Bu kararların orijinal nüshaları, hala burada korunmaktadır. Bina, Balkanlarda 5 ayrı ülkede yaşayan Arnavutlar için ortak bir merkez olarak kabul edilmektedir.

Kosova Prizren Taş Köprü

Taş Köprü

Şehrin ortasından geçen Bistriça nehri üzerinde, Sinan Paşa camisinin karşısında bulunan köprü, üç gözlü olarak kesme taştan yapılmıştır. Kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Muhtemelen 15’nci yüzyıl sonunda yapıldığı tahmin edilmektedir.

1979 yılında sel felaketi nedeniyle yıkılan köprü, 1982 yılında şehir için önemi büyük olduğundan aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiştir. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından köprünün ışıklandırılması yapılmıştır.

Kosova Prizren Şadırvan

Şadırvan

Şehrin en önemli meydanı olan “Şadırvan meydanı” nda bulunan çeşme: restoranlar, kafe ve hediyelik eşya dükkanlarının yanındadır. Burası şehrin en hareketli yeridir.

Kosova Prizren Şadırvan

Şadırvan çeşmesi, dini hoşgörüyü temsil etmesi açısından önem taşımaktadır. Şadırvan meydanı 2013 yılında UNESCO tarafından restore edilmiştir. Şadırvan da su içmeyi unutmayın, söylenenlere göre, Şadırvan’da su için bu şehre bir daha gelirmiş.

Kosova Prizren Katedral

Katedral

Şehir merkezindeki katedral, Arnavut kökenli Azize Rahibe Teresa’nın adını taşıyor. Katedral, Rahibe Teresa’nın doğumunun yüzüncü yıldönümü olan 26 Ağustos 2010 tarihinde ibadete açıldı.

ŞEHİR YAKINLARINDA GEZİLECEK YERLER

Kosova Prizren Sultan I Murat Türbesi

Sultan I. Murat Türbesi

Priştine-Mitroviça kara yolu üzerinde şehir merkezine 6 km uzaklıktadır. 1389 yılında yapılan I. Kosova savaşında şehit olan Sultan I. Murat’ın türbesinde iç organları gömülüdür. Türbenin bakımını, yüzyıllardır Buharalı bir aile yapıyor.

Mamuşa Kasabası

Anadolu Tokat civarından getirilen Türk ahalisi, bu kasabaya yerleştirilmiştir. Sultan II Mahmut’un isminden hareketle buraya Mahmut Şah ismi verişmiş ve zamanla Mamuşa’ya dönüşmüştür. Buraya yolunuz düşerse, eski tarihli minare ve üzerine asılmış not dikkatinizi çekecektir.

Kosova Gjakova

Kosova Priştine

Kosova Priştine

 

Kosova Priştine;

Şehir: Balkanlarda, Kosova Cumhuriyetinin başkentidir. Bu şehri gezmek isteyen ziyaretçiler için: bu şehirde tarihi eser yok denecek kadar azdır.

Çünkü: Yugoslavya’nın dağılmasının ardından, burada özellikle Sırplar tarafından büyük katliamlar yapılmış ve NATO tarafından müdahale edildiğinde ise, yine bombardıman sonucunda birçok tarihi ve eski yapı, yıkılarak yok olmuştur.

Halen: şehrin imar faaliyetleri, mevcut tesislerin restorasyon çalışmaları sürdürülmektedir. Yani, burada zorlukları aşarak yaşamlarını yeniden şekillendirmek isteyen insanları göreceksiniz.

Evet: Vietnam’dan sonra en büyük askeri kamp, Amerikalılar tarafından burada kurulmuştur. Şehrin merkezinde, Amerikan Başkanı Bill Clinton’un bir heykelini göreceksiniz.

Kosovalılar: onu manevi liderleri olarak görüyorlar, onun her yıl doğum gününü kutluyorlar.

Şehir coğrafi konum olarak

Ülkenin kuzeydoğu kesiminde ve Golyak dağlarının alt kısmında: tarihi Kosova ovasının üstünde bulunmaktadır.

Ama, aslında şehir daha yüksek alanda kurulu eski şehir ile, ovada kurulu yeni şehir diye iki bölümden oluşmaktadır. Ovada kurulu yeni şehir: Yugoslav yani Tito döneminde yapılan büyük blok apartmanlarla doludur.

Yeni şehir bölümü, savaşın ardından aldığı büyük göçlerle düzensiz ve gecekondu tipi evlerle dolmuştur. Savaştan önce, şehrin 200 bin kişilik nüfusu varken, savaşın ardından, bu nüfusun 50 bin kişilik Sırp bölümü şehri terk etmiş, ancak bu kez Arnavut ve Türkler, kırsal alandan şehre göçmüşler ve şehrin nüfusu 600 binlere kadar çıkmıştır.

ULAŞIM

Kosova Priştine;

Şehir: güneyde Prizren ve Makedonya’nın başkenti Üsküp ile komşudur. Kuzeyde ise: Mitroviça ve Podiyeva şehirleri bulunmaktadır. Üsküp-Kosova arasındaki uzaklık 80 km.dir. Bu yolculuk 4 saat sürer.

Şehirdeki havaalanı “Adem Jashari Uluslar arası Havaalanı” olarak bilinmektedir ve şehir merkezinin 18 km. güneybatısında bulunmaktadır.

Adem Jashari, Arnavutların “Che Guevera” sı olarak nitelendirilir. Kosova kurtuluş ordusunun kurucusu ve komutanlarından olan Jashari, Kosova’nın bağımsızlığının sembol isimlerinden birisidir.

Kosova’nın ilk Cumhurbaşkanı İbrahim Rugova da, Jashari’ye “Kosova’nın Kahramanı” unvanını vermiştir.

Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşım yaklaşık 30 dakika sürer ve taksi tercih ederseniz 20 dakikalık yolculuk için 20-25 Euro ödemeniz gerekir. Ama şehir merkezinden havaalanına gelirken, taksi için aynı yola: 15 Euro ödeniyor.

İstanbul-Priştine arasındaki uçak yolculuğu, yaklaşık 1.5 saat sürmektedir.

Otobüs tercih ederseniz, 3 Euro ücret karşılığında şehir merkezine, Grand Hotel bölgesine ulaşabilirsiniz.

Otobüsler, her iki saatte bir hareket etmektedirler. Evet, uçak yanında, şehre trenle ulaşmak veya şehirden trenle ayrılmak isterseniz: tren istasyonu, şehir merkezinin 7 km. batısındadır.

Fushee Kosove tren istasyonuna ulaşmak için bir minibüse binmeniz gerekir. 5-10 dakikalık bu yolculuk için 0.40 Euro ödemeniz gerekir. Yürüyerek de tren istasyonuna gidebilirsiniz.

TARİH

Kosova Priştine;

Şehirdeki ilk yerleşim hakkındaki bilgiler: 15. yüzyıla dayanmaktadır. Bu dönemde: şehrin 16 km. yakınında bulunan Ulpiana bölgesinde, Romalılar tarafından bir şehir kurulduğu bilinmektedir.

Ancak, bu şehir daha sonraki süreçte tamamen yok olmuştur. Takip eden dönemde ise, şehir Roma İmparatoru I.Justinian tarafından yeniden kurulmuştur. Bu tarihi şehrin üzerinde, günümüzde: “Liplan” şehri bulunmaktadır.

Roma imparatorluğunun ardından, şehir, Balkanlarda ticaret yolları üzerinde bulunan konumu nedeniyle önemini korumuştur.

Şehrin, Sırbistan topraklarında bulunduğu dönemde; 1200’lü yılların sonu ve 1300’lü yılların başındaki dönemde: II. Stefan Uroş Milutin döneminde: refah seviyesi hızla yükselmiştir. Sırt yönetimi: 1389 yılındaki I. Kosova savaşına kadar devam etmiştir. Savaşın ardından: bölge Osmanlı topraklarına katılmıştır.

1870’li yıllarda ise

Balkanlarda gelişen özgürlük hareketleri sonucu: Priştine de Osmanlı idaresine karşı isyanlar olmuş ve 20. yüzyılın başındaki I ve II. Balkan Savaşlarının ardından, Sırp ordusu, Priştine şehrini ele geçirmiştir.

I. Dünya savaşının ardından ise, şehir: Yugoslavya devletinin bir parçası haline gelmiştir. Bu dönemde: şehirde yaşayan binlerce Müslüman ve Türk: Anadolu topraklarına göç etmek zorunda bırakılmıştır. II. Dünya savaşında İtalyanlar tarafından işgal edilen şehir: 1946 yılında Kosova özerk bölgesinin başkenti olmuştur.

Bu dönemde: dağlık bölgelerden şehir merkezine göç sonucu: şehir nüfusu hızla artmış ve şehirde yaşayan Arnavut azınlık sayısı hızla yükselmiştir.

Takip eden 1998-1999 yılları arasındaki iç savaş döneminde: bölgede, Sırplar tarafından başlatılan ayırımcılık: Priştine şehrinde sıkıyönetim ilan edilmesiyle başlayan gerginlik: 24 Mart 1999 tarihinde NATO güçlerinin başlattıkları harekat sonucu: şehirdeki birçok yer bombalanmıştır.

İKLİM

Şehirde, tipik okyanus iklimi hüküm sürmekte olup, buna bağlı olarak yazlar sıcak ve kışlar ise karlı ve soğuk geçer.

İNSANLAR

Priştine şehrinde: Arnavutlar, Türkler, Boşnaklar ve Sırplar yaşamaktadırlar. Burası: Avrupa tarzı Batı kültürünün egemen olduğu, Balkan ve Müslüman bir şehir görüntüsü sunmaktadır.

Evet: 2011 yılı nüfus sayısına göre: şehirde 198.897 kişi yaşamaktadır. Bunların: 194.452 kişi Arnavut, 2156 kişi Türk, 430 kişi Sırp’tır. Halkın büyük bölümünün Arnavut olması nedeniyle, şehirde Kosova bayrağı kadar Arnavut bayrağı da dalgalanıyor.

Ancak: Avrupa Birliği: Piriştina’nın Arnavutluk ülkesine ilhak etmesine izin vermiyor. Yani, işler karışık.

Özellikle, yaşlı Piriştinalılar, Türk olduğunuzu duyduğunda sevecen yaklaşıyorlar ama gençlerde, Türklere karşı bir antipati var.

ŞEHİR İÇİ TOPLU TAŞIMA

Şehirde taksiler nispeten ucuzdur ve bu yüzden, şehrin toplu taşım araçlarını sık kullanmanız gerekmez. Şehir içi otobüslerde bir biniş: 0.40 Euro’dur. Bunların biletlerini, otobüs içinden satın alabilirsiniz.

Bir aylık otobüs kartı almak isterseniz, bu kez 10 Euro ödemek gerekir.
Taksilere gelince: ilk açılış gündüz 1.5 Euro ve gece, yani saat 22.00’den sonra 2 Euro’dur. Kilometre başına ücret ise 0.60 Euro’dur.

KAFELER

Kosova Priştine;

Şehirde çok sayıda kafe bulunuyor. Kafelerde insanlar, bir içecek alıp, oturup gelip geçenleri seyrediyorlar. Söylenenlere göre: işsizlik nedeniyle, insanlar ya taksi şoförü oluyorlarmış ya da kafe açıyorlarmış. Daha da ilginç olanı: bu ülkede kapalı alanlarda sigara içmek yasak değildir.

Bu yüzden, kafelerde muhteşem bir sigara dumanı oluşuyor. Bu kafelerde, özellikle espresso içmenizi öneririm, tadı harikadır.

GECE HAYATI

Kosova Priştine;

Şehirde: birçok kafe, bar ve gece kulübü bulunmaktadır. Gece hayatı: şehrin doğu ucunda “Santea” bölgesinde hareketlidir. Bir anlamda, gece hayatının şehrin merkezindeki stadyumun çevresinde “Grand Hotel” in arkasında döndüğü söylenebilir.

Burada: öğrencilerin eğlendikleri mekanlar bulunmaktadır. Şehrin güneyinde ise “Rruga Garibaldi Pejton” denilen bölge de ilgi çekmektedir. “Sprey” isimli kulüp: şehrin en tercih edilen yeridir. Mekan yaklaşık 1500 kişiliktir ve 1000 metrekarelik bir alana sahiptir.

Bu arada: şehri ziyaret edipte casino da şansını denemek isteyenlerin Avrupa Casinoyu ziyaret etmeleri gerekir. Otobüs garajı yakınındaki bu casino’da: slot makinaları, poker, ücretsiz içki ve ücretsiz açık büfe hizmeti verilmektedir.

ALIŞVERİŞ

Şehri merkezi değil, doğu ve güney bölümlerindeki yollarda: birkaç mağaza ve hipermarket bulunmaktadır. Merkezde ise, derme-çatma tezgahlarda güneş gözlüğü, sigara ve kitap satıcılarını görebilirsiniz.

Merkezde, çarşıda ise: sahte giyim tasarımcıları, meyve ve sebze satıcıları, korsan CD ve sigara satıcılarının bulundu küçük ve modern bir Pazar yeri bulunmaktadır.

Priştine şehrinde: birkaç hediyelik eşya dükkanında: Hint ürünleri, küçük heykeller ve diğer bir kısım hediyelik eşyalar satılıyor. Ayrıca: kilim ve çeşitli giyim eşyaları ve el sanatı ürünleri de bulup satın alabilirsiniz.

Son bir not: Priştine şehrinde, özellikle “Arnavut telkari gümüş işleri” çok meşhurdur. Bunlardan satın almalısınız. Bu telkarileri: Garibaldi caddesi üzerinde Krenare Rugovica dükkanında bulabilirsiniz.

NE YENİR-NE İÇİLİR

Şehirde: Priştineliler genellikle evlerinde yemek yapmıyorlarmış. Bu yüzden, restoranlarda rahat koltuklar bulunuyor ve insanların bu koltuklara oturarak sanki evlerinde imiş gibi yemek yemeleri düşünülüyormuş.

Yemek için göze çarpan mekanlardan herhangi birini denemek isterseniz: sıkça rastlanan qebabtoreleri yani köftecileri deneyebilirsiniz. Biraz daha ayrıntılı ve yanında şaraplı bir yemek düşünürseniz, bu kez: home restoran, the lounge, rings gibi yerleri düşünebilirsiniz.
İçmek için önerilere gelince: burada “peja” isimli bir bira bulunuyor. Bunu tadabilirsiniz.

       

GEZİLECEK YERLER

ESKİ PAZAR-TREGU İ VJETER

Şehrin en canlı bölgesi: doğu bölümünde “Rruga İlir Konusheci” bölgesindeki büyük pazardır. Pazarın büyük bölümü, 1950’li yıllarda tahrip olmasına rağmen, günümüzde de halen Balkan piyasalarının en tipik ticari hayatı ve atmosferi, burada yaşanmaktadır.

Pazarda: meyve-sebze, Arnavut bayrakları, sigara, mutfak eşyaları, araba parçaları, cep telefonları ve daha birçok ürün satılmaktadır. Satıcıların büyük bölümü: Almanca, İtalyanca, İngilizce biliyorlar.

AKADEMİ BİNASI

Saat kulesinin sağ yanında bulunan bu yapı: 19. yüzyıl Osmanlı konak mimarisi tarzında yapılmış bir yapıdır. Yakın geçmişte, yapıya: oldukça kötü ve çirkin bir cam kış bahçesi eklenmiştir.

Günümüzde: Bilim ve Sanat Akademisi tarafından kullanılan yapıyı gezmek isterseniz, avlunun çevresinde yürüyebilirsiniz.

ŞADIRVAN ÇEŞMESİ

UNESCO’nun desteğiyle 2013 yılında restore edilmiştir. Söylenenlere göre, bu çeşmeden su için “Prizen’e” mutlaka geri dönermiş.

YENİDOĞAN ANITI

Anıt: 17 Şubat 2008 tarihinde, Kosova’nın bağımsızlığının ilan edildiği gün açılmıştır. Burada: 99 ülkenin bayrağı bulunmaktadır.

GRAND HOTEL PİRİŞTİNA

1999 Kosova savaşı öncesinde Yugoslavya hükümetinin mülkü olan yapı: Rahibe Teresa bulvarı üzerindedir. Otel 5 yıldızlı olmasına rağmen: otel hakkında aldığım duyumlar pek olumlu değil, yani kötü bir otel olduğu söyleniyor.

KARDEŞLİK VE BİRLİK ANITI

15 metre yüksekliğindeki, bu 3 sütun: Arnavutlar-Sırplar-Karadağlılar olmak üzere, üç halkın “birlik ve kardeşlik” duygusunu ifade etmek için yapılmıştır.

Anıtın büyütülmüş alt ucu: dikenli tellerle çevrilidir ve burada bulunan yazıt üzerinde “1961” tarihi görülmektedir. Anıt: Yugoslavya için favori bir slogan olan “birlik ve kardeşlik” için dikilmiştir.

Kosova Priştine Milli Kütüphane

MİLLİ KÜTÜPHANE

İlginç mimarisiyle şehrin sembollerinden birisidir. Milli Kütüphane, Hırvat mimar Andrija Mutnjakoviç tarafından tasarlanmış, 1974 yılında başlayan inşaatı, 1982 yılında tamamlanmıştır. Uzay çağı teknolojisini yansıtan binanın, 16.500 metrekarelik dışında farklı boyutta, 99 adet beyaz cam kümbet ve tamamen metal balık ağı bulunmaktadır. 99 kubbe, insan beynini ve bu kurumdan bilgi alındığını temsil ediyor.

Ayrıca kubbeler, Arnavutların geleneksel takkesi olan “Pilis” simgeliyor. Binanın iç mimarisi, en az dışı kadar ilginçtir. Bina: 1990’ların başında, çok az olan Arnavut edebiyatının az sayıdaki eserinin korunduğu yer olarak bilinir.

Burada, ayrıca eski Priştine şehrine ait bazı fotoğraflar, 16.yüzyıldan kalma eski ve nadir kitaplar ve el yazmaları ve 5000 eser bulunmaktadır. Özellikle sınav dönemlerinde, Priştine Üniversitesi öğrencileri burayı dolduruyorlar.

ULUSAL ŞEHİTLER ANITI-VARREZAT E DESHMOREVE

Velania üstündeki Şehitler Parkı tepesi: Yugoslav döneminde, Dünya savaşında bölgenin kurtuluşu sırasında ölen partizanlar anısına oluşturulmuştur.

Anıt: topraktan çıkmış, birkaç somut kabuk ile çevrili: bir sopa üzerinde, bir metal küre şeklinde bir platformdan oluşmaktadır.

KOSOVA MÜZESİ

Müzenin bulunduğu koyu sarı boyalı villa tipi bina: 1898 yılında Avusturyalılar tarafından inşa edilmiş ve 1945-1975 yılları arasında Yugoslavya ordusunun idari merkeziyken, daha sonra Kosova Müzesine satılmıştır.

Müzede: özellikle 1960 yılında Priştine şehri yakınlarında Tjerrtorja bölgesinde bulunan “Neolitik” döneme ait “Tanrıça” heykeli ilgi çekmektedir.

Bu heykel: 2002 yılında Priştine şehrine dönmüştür. Bir taht üzerindeki tanrıça heykeli aynı zamanda şehir amblemidir ve Sitting Tanrıçasının 6000 yaşında olduğu söyleniyor.

Ayrıca: yine bir çok arkeolojik buluntular sergilenmektedir ve bunların sayısının 50 bin civarında bulunduğu söyleniyor.

Ancak: müzede bulunan antik döneme ait eserlerin büyük bölümünün, 1999 yılındaki iç savaş sırasında Sırplar tarafından çalınarak Belgrad Müzesine götürüldüğü bilinmektedir. Binanın önünde ise: iki büyük Yahudi mezar taşı bulunmaktadır.

Kosova Priştine Saat Kulesi-Clock Tower-Sahat Kulla

SAAT KULESİ-CLOCK TOWER-SAHAT KULLA

Osmanlı döneminde: her Pazar kasabasında, bir saat kulesi yapılması bir gelenek olmuştur. 19. yüzyılda: eski çarşı alanının merkezinde, kendi adını taşıyan caminin yanında inşa edilen, 26 metre yüksekliğindeki saat kulesi: Üsküp şehrindeki saat kulesine çok benzemektedir.

Kule: kumtaşı ve tuğla ile yapılmıştır. Saat kulesinde bulunan çan: Boğdan şehrinden buraya getirilmiştir. Üzerinde bulunan yazıta göre: “1764 yılında Moldova Rumen için yapıldığı” yazılıdır.

Ancak: 2001 yılında bu orijinal çan çalınmış, ardından NATO mensubu Fransız askerleri tarafından, saat mekanizması değiştirilerek elektrikli hale getirilmiştir.

KOCADİSHİ EVİ

Saat kulesinin 150 metre güneydoğusunda bulunan ev: Kocadishi ailesine aittir ve tipik bir Osmanlı yapısıdır.

Kosova Priştine Clinton&Billboard Heykeli
Kosova Priştine Clinton&Billboard Heykeli

 

CLİNTON&BİLLBOARD HEYKELİ

Kosova’nın en sevdiği kahraman olarak: bulvara bakan büyük bir pano üzerinde resmi yapılarak onurlandırılmıştır. Bunun hemen aşağısında ise: 3 metre yüksekliğinde bronz bir heykel bulunur ve bunlar 2009 yılında açılmıştır.

Amerikan Başkanı Bill Clinton: iç savaş sırasında, NATO’nun buraya müdahale etmesini sağlamış ve Kosovalıların Sırplar tarafından tamamen imha edilmelerini önlemiştir. Bu yüzden, seviliyor. Hatta, şehrin en büyük bulvarının ismi de “Bill Clinton” bulvarıdır.

KUTSAL RAHİBE TERESA KATEDRALİ

Bu Katolik dini yapı: 2007 yılında hizmete girmiştir. Arnavut rahibenin adını taşımaktadır. Şehrin silüetini etkilemektedir. Çan kulesine çıkıp şehri daha iyi görebilirsiniz.

Kosova Priştine Rahibe Teresa Heykeli

RAHİBE TERESA HEYKELİ

Rahibe Teresa: Hindistan’da yoksullar için kendisini adamıştır ve halen Makedonya sınırları içinde bulunan “Üsküp” şehri doğumlu ve etnik Arnavut kökenli bir rahibedir.

Heykelin çevresinde: küçük bir havuz bulunuyor ama söylenenlere göre havuz harap haldedir, çökmektedir. Çünkü: rahibenin, daha büyük bir heykelinin: yeni katedral önünde dikilmesini istemektedir.

Kosova Priştine Rahibe Teresa Bulvarı

RAHİBE TERESA BULVARI

Bu cadde üzerinde turlamak, şehirde yapabileceğiniz başlıca uğraşılardan birisidir.

EKSİK RESİMLER

Kosova krizinin hatıralarını gündeme getirmek için: bulvarın kuzey ucunda, çatışmalarda kayıp olan Kosovalıların fotoğrafları bulunmaktadır. Bunların yaklaşık 1900 civarında bulunduğu söyleniyor.

RUGOVA GRAVE

21 Ocak 2006 tarihinde akciğer kanserinden ölen Kosova Cumhurbaşkanı İbrahim Rugova’nın cenaze törenine, yarım milyon insan katılmıştır.

1980’lerin sonunda siyasete giren ve Sırp yönetimine karşı yaptığı pasif direnişle hatırlanan ve 2002 yılında Cumhurbaşkanı olan Rugova’nın naşı: “Parku Varrezat e Deshmoreve” yani “Şehitler Parkı” üstünde bulunmaktadır.

NATİONAL THEATRE

Burası: Kosova cumhuriyetinin ulusal tiyatrosudur. 1946 yılında kurulmuştur ve Arnavutlara ait her türlü kültürün geliştiği yer olarak bilinir. Ulusal tiyatroda: Arnavutça dil oyunları ve gösteriler düzenlenmektedir.

BİSTİCA-AKDERE KÖPRÜSÜ

Şehrin simgesi, 15’nci yüzyılda Osmanlılar tarafından yapılan bir köprüdür. Köprü, yoğun yağış nedeniyle 1979 yılında çöktü ve 1982 yılında yeniden inşa edildi.

ETNOĞRAFYA MÜZESİ-MUZEU ETNOLOGJİK EMİN GJİKU

İliaz Agushi-Fatih Camisi yakınlarındaki bu güzel ve geleneksel 18.yüzyıl evi: eski çarşı alanında kalan tek özgün yapıdır. Evin sahibinin ismini taşımaktadır ve 2006 yılında müzeye dönüştürülmüştür.

Müzede: bölgeye ait giyim, doğum ve mezar ritüelleri, el sanatları ve bölgesel özellikler görülmektedir. Özellikle: halk kostümleri ilgi çekiyor.

Bu müzede: bölgeye özgü, geleneksel, beyaz “plis şapka” satılıyor, bölgeye has hediyelik eşya satın almak isteyenler bunları tercih edebilirler.
Müzeye giriş ücretlidir. Yetişkinler için 2.5 Euro, çocuklar için 0.5 Euro ücret ödemek gerekir.

GENÇLİK SARAYI-GENÇLİK SPOR MERKEZİ

Kültür, eğlence, spor, sosyal ve ekonomik faaliyetler için yapılmış büyük bir komplekstir. 1977 yılında inşa edilirken, proje planlandığı gibi yürütülememiş, yapının bir tarafındaki spor salonu hala kullanılamıyor.

Diğer taraftaki olimpik salon kapalı otoparka dönüştürülmüştür. Diğer alanlar ise, özel sektöre kiralanmıştır. Alt katında ise küçük bir alışveriş merkezi vardır. Yapının önünde “Newborn Anıtı” bulunuyor.

 

NEW BORN ANITI

Gençlik ve Spor Sarayı dışındaki burası: 9 adet sarı boyalı çelik harften oluşmaktadır. Bur çarpıcı anıt: Sırbistan’dan bağımsızlığın kazanıldığı, 17 Şubat 2008 deklarasyonu odak noktası olması için tasarlanmıştır.

3 metre yüksekliğindeki harflerin üzerinde: 150.000 den fazla imza bulunmaktadır. Anıt Kosova Cumhuriyeti’nin doğuşunu simgeliyor.

KOSOVA SANAT GALERİSİ

Milli Kütüphanenin arkasında, bu büyük sergi binası 500 metre karelik iki sergi salonundan oluşmaktadır. Kültür ve Spor Bakanlığı tarafından işletilen müzede, özellikle gençler olmak üzere, sanatçılar için eğitici çalışmalar yapılmaktadır.

İSKENDER ANITI

İskender Bey için adanmış bir anıttır. İskender Bey heykeli bulvar sonunda bulunmaktadır. Bu kişi: 15. yüzyılda Osmanlıya karşı savaşan Arnavut kahramanıdır. Bir kaide üzerinde yükselen heykel: geceleri ışıklandırılmaktadır. Kafasında, geleneksel Arnavut yumurta kabuğu şapka bulunur. Heykel: 2001 yılında, Arnavut sanatçı Janaq Paco tarafından tasarlanmıştır.

CARSHİA CAMİİ-TAŞ CAMİ

Tek odalı cami: Priştine şehrinin en eski camilerinden birisidir. 1389 yılındaki savaş sonunda kazanılan zaferin anısına, 15. yüzyılda Sultan Bayazıt tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde, eski çarşı kompleksinin bir parçası olarak bulunan cami de, bir de türbe bulunmaktadır.

FATİH CAMİİ

Saat kulesinin karşısındaki bu cami: 1461 yılında, Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa edilmiştir. Bu yüzden: “Fatih” camisi olarak bilinir. Yapı: 1690-1698 yılları arasında, Avusturya-Türk savaşları sırasında, şehri ele geçirenler tarafından “kilise” ye dönüştürülmüştür. Ardından ise: 1955 yılında depremde hasar görmüş, özellikle büyük hasar gören minaresi yenilenmiştir.

Yapının ana kapısı üzerinde: Arapça gravür ilgi çekmektedir. İç bölümde ise: boyalı çiçek dekorasyonu ve arabesk duvarlar ve süslü tavanlar görülür. Sütunlar üzerinde yükselen, 15 metre çapındaki kubbe; biraz önce sözünü ettiğim gibi, muhteşem süslemelerle güzelleştirilmiştir.

ŞEHİR DIŞINDA GEZİLECEK YERLER

 

GRAÇANİTSA MANASTIRI-MANASTİR GRACANİCA

Şehir merkezinin güneyinde, kısa bir yolculuk yapılarak buraya ulaşılabilir. Gilan bölgesine giden otobüslere binerek buraya ulaşabilirsiniz.

Bu dini yapı: Kosova’nın en iyi dini eserlerinden sayılır. 1321 yılında tamamlanan yapı: Sırbistan efsanevi kralı Milutin Nemanjic tarafından yaptırılmıştır ve Sırp Ortodoks kilisesinin Sırp-Bizans geleneği mimari özelliklerini yansıtır.

Manastırın yapısal ve dekoratif unsurları, ziyaretçiyi büyüler. Geç Bizans mimarisinin bir başyapıtıdır.


Yapının içindeki freskler ilgi çekmektedir. Bu freskler: 1321-1322 yılları arasında boyanmış ve iyi korunmuştur. Bunlar içinde, özellikle: Paleologues döneminden kalanlar, klasik sanatın en iyi örnekleridir. Bu fresklerde, İsa’nın mucizeleri görülür.

Ayrıca: bir keşiş olarak Kral Milutin ve Kraliçe Symonida, bir rahip olarak Kraliçe Helen (kralın annesi) ve kral Milutin’in portreleri görülür. Bu iç fresklerin: 1379-1383 yılları arasında, Türkler tarafından tahrip edildiği söyleniyor.

Bu yüzden: manastır, 1383 yılında restore edilmiştir. 1688 yılında, manastırın yine Türkler tarafından yağmalandığı ve hazinelerinin İstanbul’a taşındığı söyleniyor.

Manastırın hazinesinde: 16. ve 17. yüzyıllardan kalma değerli simgeler, birkaç el yazması kitaplar bulunmakta olup, bunlardan en eskisi 1539 yılına aittir.

Kilisenin girişinde hayırsever portreleri ve kral Milutin ve eşi Simonida ile birlikte, Nemanjic aile ağacına ait 16 portre ile tasvir edilmiştir.


Anıt, UNESCO tarafından, 2006 yılında Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır. Ancak: manastır KFOR askerlerinden oluşan bir emniyet gücü tarafından korunmaktadır ve girişte, kimlik sorulmaktadır.

Çünkü: Gracanica: bir Sırp yerleşim bölgesidir ve burası tam bir huzursuzluk odağıdır. Özellikle: 1998-1999 yılları arasında Arnavut teröristler tarafından, el bombası atılarak burası tacize uğratılmıştır.

Son bir not: burayı ziyaret ederseniz, burada ikamet eden rahibelerin sattıkları ürünlerden, özellikle bal’dan satın almanızı öneririm.

KOSOVA SAVAŞ ANITI

Anıt: Priştine-Mitroviça yolunda, yoldan 400 metre içerde bulunmaktadır. Anıt: 1389 yılındaki Kosova Savaşı yıldönümü için 1953 yılında yapılmıştır. Savaşın 600. yıldönümünde, Sırp Lider Slobodan Miloseviç, buradaki kuleden, toplanan Sırp kalabalıklara konuşmalar yapmıştır.

Anıtın buraya dikilme nedenine gelince: Sırplar, I. Kosova savaşında yenildiklerine kabullenmiyorlar. Bu anıt ta, o savaşın anısına dikilmiştir.

Hatta: savaşın yapıldığı 28 HAZİRAN gününü de, Sırplar “En kutsal gün” olarak kabul ediyorlar. “Vivodnan” adı altında, bu günü dini ve kutsal bir gün olarak kabul ederek, kutlamalar yapıyorlar.

Biraz önce söylediğim gibi: Yugoslavya bölünmemiş iken: Miloseviç, burada konuşmalar yapıyor ve Sırp milliyetçiliğini öne çıkararak 600 yıl önce buraya yerleşen Türklerden ve onların soyundan gelenlerden intikam almanın zamanının geldiğini söylüyormuş.

Zaten o tarihten sonra da, Balkanlarda akla hayale gelmeyen soykırım ve katliamlar yapılmaya başlanmıştır.

Evet, burayı ziyaret ederseniz: çevredeki plato ve dağların muhteşem manzarasını izlemek için kuleye tırmanmalısınız.

 

SULTAN I. MURAT TÜRBESİ-TYRBJA E SULLTAN MURATİT

Türbe: Priştine ile bir sonraki en büyük şehir olan Vuçitırın yolu üzerinde, Priştine şehir merkezine 6 km. uzaklıktadır.

Kosova ovasında: 1389 yılında, Kosova savaşı sırasında öldürülen Sultan Murat için inşa edilmiştir ve sultanın iç organları burada gömülmüş, bedeni ise Bursa’da defnedilmiştir.

10 Ağustos 1389 tarihinde, I. Kosova savaşında, Osmanlı ordusu ile Balkan ordusu savaşı sırasında, sultan muharebe meydanında gezerken; Milos Obiliç isimli biri şehit edilir.

Kendisi: Osmanlı imparatorluğunun 3. padişahıdır ve Osmanlı devletinin kapılarını, Avrupa’ya açmasıyla bilinir.

Türbe: şehir merkezinin 20 km. dışındadır. Yaklaşık 600 yıldır burada bulunan türbe, yakın zaman önce: burada bulunan basit bir anıt yerine: Türk Diyanet Vakfı tarafından 19. yüzyılda inşa ettirilmiştir.


Türbede

Osmanlı Barok süslemeler ve süslü bir kubbe sundurma bulunmaktadır. Bahçesinde ise, 700 yıllık olduğu söylenen bir dut ağacı bulunur.

Burayı ziyaret ederseniz: türbenin bekçisi: bol dökümlü, yeşil bir bez ile örtülü tabut şekilli taş bölümde sizi gezdirecektir. Türbenin bahçesinde: türbedarların ve Silistre Komutanı Rıfat Paşanın, Kosova Valisi Hafız Mehmet Paşanın, ilk türbedar Haci Ali Buharanın, İsmail Ağanın mezarları bulunuyor. Ayrıca: 1911 yılında Sultan Reşad anısına yaptırılan bir çeşme bulunuyor.

Ayrıca: türbenin hemen yanındaki bir yapı, müzeye dönüştürülmüştür ve burada: Osmanlı dönemi kıyafetleri, resimleri, balmumu heykeller, belgeler ve haritalar sergileniyor.

1389 yılından bu yana: Özbek Türkü bir aile, türbede bekçilik yapmaktadırlar. Buraya ulaşmak isterseniz, şehir merkezinden taksi ile gidebilirsiniz.

Burada bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum, bu türbeye giderken bir kasaba ile karşılaşacaksınız, kasabanın ismi “Obilic” kasabasıdır, yani Sultan Murat’ı şehit eden Sırp askerinin ismidir.

ULPİANA-FONTANA ULPİANE

Kosova’da gümüş ve kurşun madenlerinin yanında inşa edilmiş, önemli bir Roma şehridir. Burada: yollar, kamu ve dini yapıların kalıntıları bulunmuştur.

Ayrıca: 4 ve 6. yüzyıllardan kaldığı düşünülen mezarların bulunduğu “nekropol” bölümü görülür.

Yol boyunca, kalıntıların restorasyon çalışmaları sürdürülmektedir.

 

Kosova Gjakova

Kosova Gjakova

Kosova ülkesinin batısında bir şehirdir.

Adriyatik denizinden yaklaşık 100 km uzaktadır.

Tiran şehrine, 208 km, Üsküp şehrine 145 km, Priştine şehrine 80 km (yolculuk yaklaşık 90 dakika sürüyor), Belgrad şehrine 435 km ve Podrorica şehrine 262 km uzaklıktadır.

Şehir, Osmanlı döneminde, İstanbul’a kadar giden ticaret yolu üzerinde, bir ticaret merkezi olarak bulundu. Yani, bir zamanlar Balkanlar’daki en gelişmiş ticaret merkezlerinden birisiydi.

Günümüzde şehirde yaklaşık 100 bin kişi yaşamaktadır.

Alış-Veriş

Kapalı çarşı dahil olmak üzere, şehrin çeşitli yerlerinden metal el sanatları ürünleri, mutfak eşyaları ve gravürler satın alabilirsiniz. Ayrıca, beyaz geleneksel Arnavut şapkası Plis’de 5 Eurodan başlayan fiyatlarla satılmaktadır. Ayrıca yine yerel kıyafetleri satın alabilirsiniz. Burada dikkatinizi çekmek istediğim nokta, yabancı olduğunuzu anlayınca yüksek rakamlar istiyorlar, mutlaka pazarlık yapın.

Kosova Gjakova

GEZİLECEK YERLER

Şehir merkezinde, Hadum camisi ve Aziz Paul kilisesi, tarihi şehir merkezini karakterize eder.

Ayrıca, yeni şehirdeki “Eski Çarşı”, Kosova ülkesindeki en eski çarşıdır.

Ünlü gezgin Evliya Çelebi, burası hakkında yazdığı notlarda: burada çatıları ve bahçeleri  olan, taştan yapılmış 2000 ev ve 300 dükkan bulunduğunu ve şehrin ismini Jakovicse olduğunu yazar.

Birinci Balkan Savaşı döneminde, şehir Sırp ve Karadağ orduları tarafından işgal edildi. 1912 yılında Avusturya-Macaristan kaynaklarına dayanarak New York Times dergisinde yapılan bir haberde: şehirde yolun her iki tarafından darağacında asılan insanların olduğu ve Gjakova’ya giden yolun “darağacından bir sokak” gibi olduğunu yazar.

Yine o dönemlerde, Karadağ askeri polisi, şehirde Ortodoks olmayan Hristiyan nüfusa karşı aşırı şiddet işleyen Kraliyet Jandarma Karakolunu kurdu.

Yakın geçmişti, 1999 yılında Kosova savaşı yapıldı. Şehir, bu savaştan büyük ölçüde etkilendi, büyük çapta insan kayıpları ve fiziki yıkıntılar oldu. Arnavutluk sınırından saldırı ihtimali nedeniyle, Kosova Kurtuluş Ordusu, şehir içinde ve yakınlarında iki kışla kurdu.

Kosova Gjakova Eski Çarşı

Eski Çarşı

Şehir merkezinde bulunan İslam Begü köprüsünden sadece beş dakika uzaklıktadır. 1594 yılında Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. 1900 yılında çarşı, yaklaşık 1000 işletmeyi barındırıyordu.

1999 yılındaki savaşta yakıldı ve tahrip edildi ancak savaştan sonra yeniden inşa edildi. Günümüzdeki çarşı yaklaşık 35 bin metre karelik alanı kaplıyor. Çarşı merkezindeki ana yolun uzunluğu 1 km dir ve çevresinde 500 dükkan bulunmaktadır. Her türlü ticaretin yapıldığı bu dükkanlarda: özellikle metal işlemecileri, deri işlemecileri, tekstil işlemecileri, halıcılar bulunmaktadır.

Kosova Gjakova Eski Çarşı

18’nci yüzyılda, burada ünlü bir silah ustası “Tush” bulunuyormuş ve lüks silahlar üretiyormuş. Ayrıca yine çarşı içinde: bir aktif cami, birkaç türbe ve bir saat kulesi bulunmaktadır. Burayı ziyaret ederseniz, özellikle çok sayıda kafe olduğunu göreceksiniz, bunlara mutlaka uğrayıp kahve içmelisiniz.

Kosova Gjakova Hamud Camii

Hadum Camii

Camiye ismini veren ve yaptıran kişinin ilginç bir hikayesi vardır. Bir çoban, Guske köyünde koyun ve keçilerine bakıyordu. Osmanlı askerleri, iyi ve akıllı bir adam olarak düşündükleri bu çobana ziyarete gittiler ve onunla konuştular. Çoban, onları bir gece misafir etti ve sahip olduğu her şeyi onlarla paylaştı.

Adının “Hadun” olduğunu söyledi. Ayrıca, yine bu akıllı çoban eğitilmek istediğini söyledi. Bunun üzerine, Hadun, İstanbul’a gönderildi ve orada “vaiz” okulunu bitirdi. Ardından geri döndü ve buralarda kendi camisini yaptırmak istediğini söyledi.

Türk yönetimi ona tekrar yardım etti ve Guske köyünden uzak olmayan ve cami yapımına uygun bir yer aradılar. Bir tepeye yakın düz bir alan gördüler ve toprak sahiplerinden burayı almak istediler. Toprak sahipleri Jak ve kardeşi Vule, araziyi satmak istemediler.

Türk askerler, bunların fikrini değiştirmeyi başaramadı ve onlara, sadece bir öküz derisi kadar toprağa ihtiyaçları olduğunu söylediler ve kardeşler, bunu kabul etti. Bir öküz derisini aldılar ve büyük uzun saçlarını kestiler ve bir çuvalın içine koydular, tarlaya gittiler, saçlarını çıkardılar ve onları yere koymaya başladılar.

Kardeşler, Türk askerlerinin kendilerine yalan söylediğini gördü, ancak itiraz edecek şanslarının olmadığını biliyorlardı. Sadece yerin adının Jakove (kardeşlerin Jake ve Vule adlarının birleşeni) olmasını istediler. Türk askerleri daha sonra Gjakove olarak değiştirilen bu ismi kabul ettiler.

Evet, Hadum camii, mimari bir yapı olarak Kosovalı tarzdaki camilerin klasik formuna benzer. Dik açılı dikdörtgen bir kaideye ve güney batı duvarından çıkan, dik açılı bir minareye sahiptir.

Caminin çevresinde Osmanlıca yazılı mezar taşları bulunuyor. Bu mezarda: geçmişte şehirdeki popüler ailelerin üyeleri gömülüyormuş. Cami kompleksi içinde, 1999 yılında Sırp kuvvetleri tarafından yakılan ve 2000 yılında tamamen yıkılan bir hamam ve kütüphane varmış.

Shej Emin Tekke

Çarşı içinde ana Pazar olarak bilinen bölgededir. 17’nci yüzyılda inşa edilmiştir. Saadi tarikatına aittir ve kurucusu Şeyh Emin’dir. Mesleği, Osmanlı imparatorluğu merkezinde eğitim görmüş bir “Kadı” dır.

Tekkenin bir özelliği, bina boyunca geleneksel bina yönteminin uygulanmasıdır. Temel ve zemin kat, oyulmuş taştan yapılmıştır. Çatı uzatılmış, saçaklı ahşap bir yapıdır. Duvarlarda ve tavanda süslemeler vardır. İç ve dış kısımları oyma işleri bakımından zengindir. İkinci kattaki misafir odası açıktır.

Bektashi Tekke

Şehirdeki Bektaşi Tekkesi, 1790 yılında kuruldu. Kosova ülkesinin İslam tasavvuf düzeni merkezidir. Bektaşi Tekkesi, daha önce Türkiye’de iken, Atatürk’ün tekke ve zaviyeleri kapatmasıyla Bektaşi Tekkesi, Arnavutluk başkenti Tiran’a taşınmış, ancak Arnavutluk Lideri Enver Hoca’nın ülkede dini yasaklamasıyla, Bektaşi Tekkesi, buraya yani Gjakova şehrine taşınmıştır.

Son Kosova savaşı sırasında yıkılmış, sonra yeniden inşa edilmiştir. Bu yıkımda, özellikle binanın kütüphanesi, binlerce kitap ve el yazması eserin yok olması tam bir trajedi olarak kayıtlara geçmiştir. Kosova’da Bektaşiliğin lideri Mumin Lamas’dır. Bunun el yazması eserleri de savaş sırasında yakıldı, yok edildi.

Günümüzde görülen geleneksel yeşil ve beyaz renklerle boyanmış bu modern tekke, orjinalinin temelleri üzerine, 2007 yılında inşa edilmiştir. Balkanlarda, Bektaşilik merkezi olarak tanınmaktadır.

Kosova Gjakova Saat Kulesi

Gjatova Saat Kulesi

Kapalı çarşının tarihi merkezindedir. 1597 yılında inşa edilmiştir. Bina, balkan savaşları sırasında, 1912 yılında yıkıldı. Çan kulesi çıkarıldı ve Karadağ’a taşındı. Ardından, eski saat kulesinin temellerine yakın yeni bir saat kulesi inşa edildi.

Kule 4,10 metre uzunluğunda ve 30 metre yüksekliğindedir. Esas olarak taştan yapılmıştır. Gözlem alanına kadar olan duvarlar taş ve tuğladır. Gözlem alanının yukarısındaki kule, ahşaptır. Çatı kurşunla kaplıdır. Bu yeniden yapılandırılmış kulenin batı cephesinde, orijinal kuleden kalan bazı yazılı taşlar görülür.

Kosova Gjakova Aziz Paul ve Aziz Peter Kiliseleri

 

Aziz Paul ve Aziz Peter Kilisesi

Şehrin farklı noktalarından görülebilen ve yürüyerek 25-30 dakikada ulaşılan en yüksek anıtlarındandır. Bu Katolik kilisesi 1931 yılında inşa edilmiştir. Kilisenin 2 tane çan kulesi bulunuyor.

Terezin Köprüsü

Köprünün zengin bir terzi tarafından yaptırıldığı ve bu yüzden bu ismi aldığı söyleniyor. Şehrin güneydoğu kesiminde, Prizren yolu üzerindedir. 190 metre uzunluğunda, 11 kemerli bu köprü 18’nci yüzyılda yapılmıştır. Köprü şehir merkezine 15-20 dakika uzaklıktadır ve taksi ile kolayca ulaşabilirsiniz.

Tabak Köprüsü

1771 yılında inşa edilmiştir. Erenik nehri üzerindedir ve Gjakova ile Shkodra arasındaki yolda uzanır.

Rexhep Haxhi İsmail’in Evi

Günümüzde Gjakova Müzesi olarak kullanılıyor. Merkeze yürüyerek 10 dakika uzaklıktadır.

Çabrati Tepesi

Şehrin tepesi olarak da bilinir. Şehir merkezine yürüyerek 30 dakika uzaklıktadır. Burada çeşitli restoranlar, gece kulüpleri vardır ve günün her saatinde hareketlidir. Ancak özellikle geceleri, buradan şehrin manzarası muhteşem görünür.

Kosova Prizren