Karadağ Budva

 

Karadağ Budva

Ülkemizden hareket eden Balkan turlarının birçoğu buraya uğramaktadır, ancak fazla kalmıyorlar çünkü bu şehrin çevresinde, bu şehirden kat ve kat daha ünlü ve cazip turizm merkezleri bulunuyor. Ama, yine de sizlere Budva şehri hakkında kısa bilgi vereceğim. Bu şehrin en büyük cazibe merkezi Sveti Stefan dır. 

Balkanlarda, Karadağ sahilinde küçük bir yerleşim yeridir. Karadağ ülkesinin turizm merkezidir. Şehri uzaktan incelediğinizde, ormanlık alanların yukarılara doğru nasıl talan edildiği çıplak gözle görülür. Titonun manzaralı tünelleri, plajları, nefistir. Ülkemizden, birçok kişi, Budva şehrine tatile giderler. Ancak: burada ve diğer turistik yörelerde her şey dahil sistemi uygulanmıyor, Sadece konaklama ve kahvaltı sistemi vardır.

budva.genel.1
Karadağ Budva

Tarihi

Sahile yakın Budva şehri, zengin bir tarihi geçmişi gizler. Şehrin tarihi geçmişinin MÖ 5’nci yüzyıla kadar uzandığı söylenir. Birçok efsaneye göre: şehir ilk olarak “İllyrian” kasabasıdır. Yunan trajedi yazarlarından Sofokles, eserlerinde şehirden eski yerli insanların kullandığı ismiyle yani “İllyria” olarak bahseder. İlk kralları ise Harmonia’dır.

Şehir zengin bir ticaret merkezi olunca, MÖ 4’ncü yüzyılda Yunanlılar ve MÖ 2’nci yüzyılda Romalılar tarafından fetih edilir ve aynı dönemlerde şehirde ticaret çok gelişir. Özellikle üzüm ve zeytin yetiştiriciliği üst seviyelere ulaşır.

MÖ 168 yılında, Romalı yazar Plinius, şehirden söz ederken “Roma vatandaşlarının güçlendirdiği şehir” olarak belirtir. Bu dönemde, şehir, anıtsal binalar, döşeli sokaklar, masif duvarlar ile gerçek bir Roma şehri olarak tüm niteliklere sahiptir.

Takip eden dönemde, şehir büyük depremlerle sarsılır.

Roma’nın çöküşünün ardından, bölgede Bizans hakimiyeti görülür. 535 yılında, bölge halkı Bizanslılara karşı mücadeleye başlar.

Bizans hakimiyetinin bitişinin ardından, 1184-1186 yılları arasında, Nemancı hanedanı, eski Karadağ kıyılarına gelir.

11’nci yüzyılın ortalarında, burası Sırp Devletinin ilk başkenti olur ve Sırp kral Dusan, bu şehirde yaşar.

1442 yılında, şehirde Venedik hakimiyeti görülür. Bu dönemde, şehirde küçük gemiler inşa edilen bir de tersane kurulur.

Yine aynı dönemde, Venediklilerle savaşan Türkler, bölgede egemen olurlar. 1807 yılında, şehri Fransızlar işgal eder. 2’nci Dünya Savaşında Naziler ve 1941 yılında ise, İtalyanlar şehri işgal ederler. 22 Kasım 1944 tarihinde, Nazi işgali sona erer.

 

Ulaşım

Tarihi şehir, Dubrovnik şehrinin 90 km güneyinde ve Ulcinj şehrinin ise 60 km kuzeyinde, Adriyatik denizi kıyısındadır. Şehre en yakın havaalanı, yaklaşık 20 km uzaklıktaki Tivat’taki küçük havaalanıdır.

Ama en uygun havaalanı, 65 km uzaklıkta bulunan Podgorica hava alanıdır. İstanbul-Potgorica arasındaki hava yolu yolculuğu yaklaşık 1.5 saat sürer. Buradan otobüs veya taksilerle şehir merkezine gelmek mümkündür.

 

Para Birimi

Karadağ Avrupa Birliği üyesi olmamasına rağmen, Eurozon sistemine girmiştir ve bu yüzden ülkede Euro kullanılmaktadır.

 

İklim

Budva şehrinde, tipik Akdeniz iklimi görülür. Buna göre kışlar ılık ve yazlar genellikle kuru ve çok sıcaktır. Yılda, 2300 saat güneş görülür. Temmuz ayında hava sıcaklığı 30  derecelerin üzerine çıkar. Ocak ayındaki sıcaklık ise 2 derece civarındadır. Yüzme sezonu 10 Mayıs ile 8 Kasım tarihleri arasındaki 182 gün sürer. Yaz aylarında deniz suyu sıcaklığı 21-25 derece arasındadır.

budva.genel.2
Karadağ Budva

Kültürel etkinlikler

Her yıl, Haziran ayı ortalarında, burada uluslar arası müzik festivali düzenlenir. Müzik dünyasının birçok ünlü ismini bir araya getiren bu festival, şehirde “Old Town” denen bölümdeki “Ressamlar Meydanında” yapılır ve 3 gün sürer.

budva.1
Karadağ Budva

Ne yenir

Özellikle ev yapımı “ballı börek” ve ev yapımı “bal” meşhurdur. Yaz aylarında toplanan incirler güneş ve rüzgarda kurutulur ve muhteşem lezzetli olurlar. Ayrıca: yine burada keçi ya da inek peyniri tatmalısınız.

Özel peynir, zeytinyağında tutulur. Yeşil salatalar: maydanoz, yeşil ve siyah zeytinlerle çok güzel servis edilir. Malum şehir deniz kıyısında olduğundan, Budva mutfağı balık bakımından zengindir.

Özellikle: ahtapot salatası, siyah pirinç, soslu midye ve ızgara balıklar muhteşem güzelliktedir. Tüm geleneksel yemeklerde geleneksel içkiler sunulur.

Bunlar: Karadağ Rakia, beyaz ve kırmızı şaraplardır. Oryantal müziği sevenler için, birer tane Çin ve Japon restoranları bulunuyor.

budva.plajlar.körfez plajı.1
Karadağ Budva
budva.przno.1
Karadağ Budva

 

Sahil-Plajlar

Budva Rivierası, 122 km kare alana sahiptir. Sahil şeridinde 35 tane güzel kumlu plaj vardır ve bunlardan 8 tanesi mavi bayraklıdır. Bir çok kumlu koylar, barınaklar ve küçük adacıklar dahil olmak ezere, sahil 38 km boyunca yayılır.

Şehirde, plaj turizmi ilk olarak 1930’lu yıllarda, Çeklerin Budva Riviera sahillerine gelişiyle başlar. Jaz’dan Petroviç’e kadar uzanan 12 km lik sahildeki 20 kumsalda, ılık güneşte, her yıl, 10 Mayıs tarihinden 8 Kasım tarihine kadar, 182 gün boyunca denize girmek ve güneşlenmek mümkündür.

budva.plaj.1
Karadağ Budva

Jaz plajı

Körfezdeki bu plajın toplam uzunluğu 1200 metredir. Şehir merkezine 2.5 km uzaklıktadır. Yaklaşık 2000 şezlong kapasitelidir.

Karadağ Budva

Przno plajı

Budra şehir merkezine 10 dakika uzaklıktaki bu plajın en büyük özelliği: hemen yakınındaki sedir ağaçlarıyla ünlü Milocer Parkıdır.

Çam ağaçlarının gölgesindeki mesire yerinde, pahalı yani lüks restoranlar bulunmaktadır.

Karadağ Budva

Mogren plajı

Birbirine kısa tünelle bağlanan iki plajdan oluşur ve toplam uzunluğu 350 metredir. Old Town bölgesinden buraya yürüyerek ulaşmak mümkündür.

Plaj olağanüstü güneş ışığı ve güney rüzgarına sahiptir. Plajda: St Anton adına adanmış bir kilise kalıntıları görülebilir.

Efsaneye göre: korsanlar tarafından batırılan bir İspanyol kalyonundan kurtulan bir  denizci, plaja çıktığında kurtulması anısına bu kiliseyi yapmıştır.

Her yıl, 13 Haziran günü, burada ayin düzenlenir. Kilise çok küçük olduğundan ayin sahilde düzenlenmektedir.

Karadağ Budva

GEZİLECEK YERLER

Karadağ Budva

Eski Şehir-Stari Grad-Old Town

Eski şehir bölümü, küçük bir yarımadada yer alır. Ada, karaya kumlu bir örtü ile bağlanmış ve böylece yarım adaya dönüşmüştür. Bazı tarihi kaynaklara göre, burası, Adriyatik kıyısındaki en eski şehirlerden biridir. (2500 yıllık olduğu söylenir)

Eski şehrin surları, bugün bile, hem ülkeden gelen turistlerin ve hem de dünyanın en uzak bölgelerinden gelenler için cazibe merkezidir.

Eski şehrin, kentsel çekirdeği ilk olarak 1667 yılında Venedik döneminde kurulmuş, daha sonra 1979 yılındaki büyük deprem buraya büyük zarar vermiştir. Ancak, daha sonra burası tamamen yenilenmiştir.

Dar sokaklar ve meydanlar, ünlü binalar gezilebilir. Stari Grad yani Eski şehir bölümünde, birçok dükkan, kafe, restoran ve galeriyi ziyaret edebilirsiniz.

Birçok binanın giriş katı: kafe, butik, sanat galerisi ve mağazaya dönüştürülmüştür. Gündüzleri yeme-içme ve alışveriş, geceleriyse eğlence için buralar tercih edilir.

 

Etnoğrafya Müzesi

Eski şehrin tam merkezindedir. Şehrin köklü tarihinin aksine, burada son 20 yıl içinde kullanılan objeler ve özellikle giysiler sergileniyor. Ayrıca: Helenistik döneme ait vazolar ve takılar da görülebilir.

Karadağ Budva

Dans eden kız heykeli

Şehirde en çok fotoğraflanan yerdir. Söylenenlere göre, bu heykel, şehirde denizde boğulan bir kızın anısına buraya dikilmiştir. Heykele dokunmanın uğur getireceğine inanılır.

 

ŞEHİR YAKINLARINDA GEZİLECEK YERLER

Karadağ Budva

Kale Kosmac

Budra şehri çevresindeki Brajici köyü yakınlarındaki kaleye mutlaka çıkmanızı öneririm. Çünkü oldukça güzel manzarası vardır, giriş ücreti 5 Eurodur. Kale:  1841-1850 yılları arasında yapılmıştır.

Deniz seviyesinden yüksekliği 800 metredir. Avusturya-Macaristan ve Karadağ arasındaki sınırı oluşturur ve eskiden Avusturya kalesi olarak bilinirdi. Günümüzde ise, Karadağ ülkesini ziyaret eden turistler burayı mutlaka görürler.

Karadağ Budva

Petrovaç

Budva şehrine bağlı bu sahil kasabası, yılın 300 günü güneşli ılıman Akdeniz iklimine sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Ayrıca: kasaba tam bir yeşillik cennetin içindedir. Her yanda zeytin, portakal, defneyaprağı ve limon ağaçları görülür.

Ayrıca: geçmişin izlerini taşıyan birçok doğal, kültürel ve tarihi anıtlar vardır. İskelesinde ise: burayı bir turizm merkezi haline getiren birçok tekne, yat ve yelkenliler görülür.

Karadağ Budva

Aziz Nikola Adası

Budva şehrinin en büyük turizm cazibe merkezidir. Sezonunda, Budva şehir merkezinden adaya teknelerle ulaşılır, ücret 3 Euro, yolculuk yaklaşık 15-20 dakika sürer.

Ada, Adriyatik denizinin güney kesimindeki en büyük adadır. Uzunluğu yaklaşık 2 km kadardır. Kıyılar, denize dik iner ve birçok gizli koylar oluşturur. Bu gizli koylar; Akdeniz bölgesinin çeşitli bitkileriyle kaplıdır.

Adada, 840 metre uzunluğunda, 3 kumlu plaj yoğundur. Bu plajların derinlikleri çoğu yerde, yarım metre veya daha sığdır. Çünkü efsaneye göre: Aziz Nikola, büyük dalgaların ve kalyonların buraya gelmemesi için, denize birkaç taş atmış ve deniz sığ olmuştur.

Karadağ Budva

Becici

Budva şehir merkezinin 2 km güneyindeki Becici otel kompleksi ve plajı, Parisli uzmanlar tarafından 1935 yılında Akdeniz’in en güzel plajı olarak seçildi. Güney Adriyatik denizinin en güzel ve en büyük plajlarından birisi olarak kabul edilir.

Burada kumsalın uzunluğu 1950 metredir. Deniz sakin, plaj bölümünde eğlence boldur. Özellikle, aileler burayı tatil için tercih ederler.

 

Karadağ Genel

Karadağ Genel

Karadağ, diğer ismiyle “Monte Negro” Karadağ ülkesiyle ilgili ayrıntılı bilgi vermeden önce, şunu bilmeniz gerek. Karadağ ülkesi sınırı girişi çok sıkı, daha doğrusu berbat denebilir, insanları ve araçları didik arıyorlar ve sınırda saatlerce beklemek gerekiyor.

Özellikle kiralık araba ile bu ülkeye gideceklere veya gireceklere duyurulur.

Sadece Türkçede değil, uluslar arası manada da Karadağ olarak bilinen bölgenin özelliği, güney Slavların Arnavutlarla çiftleşmesiyle oluşan halka Karadağlılar denir. Bunlar Sırpça konuşur, Ortodoks’tur, ama kökenleri Arnavut’tur.

Yani, Slavlaşan, Ortodokslaşan Arnavutlara Karadağlılar denir. Arnavutluk’ta akrabaları olmalarına rağmen, Slav kültürünü ve Ortodoks inancını benimsemişlerdir. Karadağ’da, Müslüman varlığı çok azdır.

Karadağlılar, yani bu küçük halk, Slavların etkisinin yoğun görüldüğü, artı olarak Arnavut karakteri, yani savaşçı, inanılmaz mücadeleci bir halk olarak tanırı.

Ülke, özellikle Yugoslavya döneminde, Adriyatik kıyılarına açılan harika limanlarıyla değerlendirilmiştir. Günümüzde başkent olan şehrin, Yugoslavya dönemindeki ismi Tito şehridir.

Yani “Titokrat” olan şehir uzun süre önemli bir merkez olmuş, Yugoslav ekonomisinin koordine edildiği ve dünyaya açıldığı yer olmuştur. Yugoslavya ülkesinin en büyük limanı burada kurulmuş ve tren ile doğrudan Belgrad şehrine bağlanmıştır.

Nüfusları 670 bin civarında olan bunlar çok şanslıdır. Eurozon sistemine geçmişler, Avrupa Birliğine üye olmamalarına rağmen, AB yolunda hızla ilerlemektedirler.

Sırpların savaş suçları konusunda suç ortağıdırlar. Dubrovnik şehrini bombalayan bunlardır. Hırvatistan bağımsızlığını ilan ettiğinde, Karadağlılar Sırplarla birlikte Dubrovnik şehrini bombaladılar.

Çünkü Karadağlılar; Sırpların bir ileri karakolu olarak Sırplarla her zaman yakın ilişkide bulunmuşlardır.

Ama Sırplara, Hırvatlara ve Boşnaklara bakarak, görünüşleri ve yaşayışları farklıdır. İlginç bir halk, Osmanlı, onlara her zaman kara bir kabus gibi çökmüştür. O dönemlerde Karadağlılar, Kotor merkeze, Dubrovnik şehrine kaçarlar ve her zaman için kaçak bir hayat sürmüşlerdir.

Osmanlı baskısı karşısında, sürekli Ortodoks dinini savunarak din savaşı, yani baskıyı bir din savaşı olarak algılamışlardır.

Çünkü o dönemde, Osmanlı bir ulusallık iddiası gütmemiş, tek ölçü din olmuş, dolayısıyla haçlı ittifakları oluşmuş, Karadağlılar o konuda çok çaba sarf etmişlerdir. Yani: tarih boyunca Osmanlı ile çatışmaları, gündelik yaşamlarına da yansımıştır.

1993 yılında Hırvatistan’ın bağımsızlığını ilan etmesinden sonra, çok şiddetli savaşlar olmuştur. Sırplar, bölgedeki Karina Sırpları tehlike altında deyip, Yugoslav halk ordusu kavramını ve güçlerini kullanarak Karadağlılarla birlikte Hırvatlara saldırmışlardır.

Hatta: aynı dönemde, Sırp Lider Slovan Miloseviç, yanına aldığı Karadağ liderine “Sonuçta, Hırvatlar, tarihi anlamda Türkler gibi düşmanımız değildir” sözünü söylemiştir. Yani: “Tarihi düşmanımız Türklerdir” demiştir.

O zamandan kalma küçük bir prenslik olan Karadağ, günümüzde Rusya’nın arka bahçesi gibidir. Ama, bu durum, olumsuzluklar da yaratmıştır. İmar konusunda yöre beter olmuş, dip dibe yapılar, maaf edilen ormanlık alanlar görülür.

Emlak konusunda, ülkemizde güneydeki yazlık kültürü neyse, Ruslar için de Adriyatik denizi kıyılarında uygun fiyatlı yazlık villa alternatiflerinin başında Karadağ gelir.

Rusya ile olan yakın ilişkilerinden dolayı, AB opsiyonu açık kalmak şartıyla, nispeten diğer balkan ülkelerine göre, çok küçük nüfusundan dolayı, refah seviyesi daha yüksektir.

Evet, Adriyatik denizi kıyısındaki bu küçük ülke, Avrupa Birliğine üye olmasıyla birlikte gelecek Shangen vizesi nedeniyle, günümüzde mutlaka gidip, tüm güzelliklerinin yaşanması uygun olan bir yer olarak önem kazanıyor. Özellikle: Sveti Stefan, Budva ve Kotor gibi yerleri, zaten dünyaca ünlü turizm cenneti denebilir.

Karadağ, günümüzde Türk yatırımcılar için de çekici olmuş ve Türk yatırımcılar burada inanılmaz yatırımlar yapmışlardır. Dubrovnik marinası, Doğuş gurubu tarafından işletilmektedir. Kotor şehrinin tam karşısındaki antrepolar, yine bir Türk yatırımcı tarafından satın alınmış ve beş yıldızlı otel yapılmaktadır.

Ayrıca, Karadağ ülkesinde Türkler: esnaf (halıcı, derici, kuyumcu gibi) olarak da karşımıza çıkarlar.

Karadağ Cetinje

cetinje.şehir merkezi.1
Karadağ Cetinje

Burası ülkenin eski başkentidir.

1878 yılında Karadağ’ın tanınması ile şehir Karadağ devletinin başkenti olarak ilan edilmiş, modern binalar ve büyükelçilikler yapılmıştır.

1914 yılında ise, şehirde nüfus patlaması yaşanmış, o dönemdeki Hükümet Konağı binası, günümüzde Kraliyet Tiyatrosu “Zeta House” olarak kullanılmaktadır.

Koton ve Perast’ı çevreleyen dağların hemen üstündedir. Denizden yükseklik yani rakım 670 metredir.

Karadağ’ın eski başkenti olduğu için birçok tarihi ve kültürel yapıyı barındırır. Özgün mimarisi, tarihi binaları, manastır ve kiliseler ile müzeler nedeniyle buraya müze kasaba denilmektedir.

Küçük bir yer olduğu için her yere yürüyerek gidebilirsiniz. Merkezde gezebileceğiniz birçok müze ve kilise vardır. Cetinje sokaklarında kaybolup yürüyüş yapmak ta keyiflidir.

 

İklim

Şehirde ortalama sıcaklık kışın 2 derece yazın ise 20 derecedir. Kışlar serin ve yağışlı geçer. Yani tam bir karasal iklim hakimdir. Yıllık sıcaklık ortalaması 20.1 derecedir. En sıcak ay Temmuz, en soğuk ay ise Ocak ayıdır.

cetinje.1
Karadağ Cetinje
cetinje.2
Karadağ Cetinje

 

GEZİLECEK YERLER

cetinje.manastır.
Karadağ Cetinje Manastırı

Cetinje Manastırı

Karadağ’da bulunan en ünlü Sırp Ortodoks manastırıdır. Manastır 1785 yılında yapılmıştır.

cetinje.4
Karadağ Cetinje Vlaska Kilisesi

Vlaska Kilisesi

1450 yılında inşa edilen kilisenin korkulukları için, düşmandan ele geçirilen silahların namluları kullanılmıştır. Burada düşman diye kastedilen, Osmanlılar.

 

Etnoğrafya Müzesi.

Kral Nichola Meydanında bulunan müzede Karadağ’ın geleneksel kıyafetlerini ve yaşam tarzını görebilirsiniz.

 

Devlet Müzesi

Kral Nichola Meydanında bulunan müzede Karadağ kralı I. Nikola Petroviç’in eski ikametgahıdır. 2. Dünya Savaşı sırasında yağmalanmıştır.

cetinje, bilijar house
Karadağ Cetinje Bilijarda House

Biljarda House

Milli müzenin hemen karşısındadır. Ünlü şair ve filozof Peter II Petroviç’in 1832 yılında ikamet ettiği binadır. Günümüzde adına kurulmuş müze olarak hizmet vermektedir.

 

Milli Müze

Novice Cerovica’da bulunan müzede tarih ve sanat bölümleri görülmeye değerdir.

 

Vladiko Danilo Mezarı

Eğer Centinje Manastırının solundan başlayan ve tepeye doğru çıkan 10 dakikalık bir yürüyüş yaparsanız, Cetinje’nin kuş bakışı harika bir manzarası ile karşılaşacaksınız.

cetince.lovjen türbesi.1
Karadağ Cetinje Lovjen Türbesi

Lovcen türbesi

Petar II Petrovıc Njegos tarafından, Jezerski tepesi üzerinde 1660 metre yükseklikte bu şapel yaptırılmıştır. Türbe yıkılması üzerine 1924 yılında yeniden inşa edilmiştir.