Kanada Montreal

 

montreal.genel.1
Kanada Montreal

Kanada Montreal; Nüfusu: 3.1 milyondur. Toronto’dan sonra, ülkenin en kalabalık kentidir. Amerika kıtasındaki hiçbir kente benzemiyor. Avrupai bir dokusu var.

Dünyanın en gözde sanat ve kültür merkezlerinden birisi. Quebec eyaletinin en büyük kentidir. Ottowa ve St. Lawrence ırmaklarının kesiştiği yerdeki, bir ada üzerinde kurulmuştur.

Montreal balkonlarında: küçük çaplı yurtseverlik gösterileri, asılmış bayrakları sıkça göreceksiniz. Çünkü: Qubec’lilerin: ayrılıkçı görüşleri ağır basıyor. Parklarda ve sokaklarda: ağaçlar üzerinde: sincapları görebilirsiniz. Bizim ülkemizde olduğu gibi: sokaklarda: başıboş kedi ve köpek yok.

montreal.the biosphere.expo.67
Kanada Montreal

Montreal denilince: buranın dünya çapında tanınmasına neden olan iki etkinlik söz konusudur. Bunlar: 1967 yılında yapılan “Expo Fuarı” ve 1976 yılında yapılan “Olimpiyat Oyunları” dır.

montreal.havaalanı.1
Kanada Montreal Ulaşım

ULAŞIM

Pierre Eliot Trudeau uluslar arası havaalanı: şehir merkezinin 22 km. batısındadır. Bu mesafe: 20 dakikada alınıyor. Buradan: taksi ile şehir merkezine ulaşım, yaklaşık olarak 38 dolar civarındadır. Ayrıca: Aerobus otobüsleri de var. Bunlar ile şehir merkezine ulaşım: 15-25 dolar arasındadır.

DİĞER ŞEHİRLERE UZAKLIK

Montreal-Quebec arası: 257 km., Montreal-Ottowa arası uzaklık: 204 km. ,Montreal-Toronto arası uzaklık: 546 km. Montreal-Boston arası uzaklık: 512 km. Montreal-New York arası uzaklık: 608 km. Montreal-Chicago arası uzaklık: 1363 km. dir.

montreal.tren.1
Kanada Montreal Şehiriçi ulaşım

ŞEHİR İÇİNDE ULAŞIM

Aslında: bu küçük ada şehrinde, yürüyerek, birçok yeri gezebilirsiniz. Kentin çevresinde: hava almak için en uygun yol ise, toplu taşıma. Metro: hızlı, güvenli ve temiz. Bisiklet, bu şehirde tam bir tutku. Şehirde: 350 km. uzunluğunda, bisiklet binilebilecek parkur var.

DİL

Montreal’de: iki dil konuşulur. Onlara kibarca “bonjour” demediğiniz sürece, birçoğu bunu gurur meselesi yaparlar. Kamuya açık yerlerdeki tüm işaretler, Fransızcadır. Paris’in ardından: dünyada Fransızca konuşulan en büyük ikinci kenttir. Birbirine düşman iki dil burada dost olmuşlar. Fransızca inatları yok, İngilizce konuşmaktan gocunmuyorlar.

İKLİM

Hava durumuna, havanın aşırı soğuk oluşuna kanıp, en kalın giysilerinizi giymek durumunda kalırsanız yanılırsınız. Çünkü: lapa lapa kar yağmasına, nehirlerin ve göllerin donmasına rağmen, hava üşütmüyor.

Onun için: kat kat giyinirseniz, terden sırılsıklam olma olasılığınız çok yüksek. Soğuk kış günlerinde: kent, yerin altına çekiliyor.

Kışları: zaman zaman hava sıcaklığı eksi 45 dereceye kadar iniyor. Kar kalınlığı ise 30 cm. geçiyor. Yazları ise, muhteşem kurak bir yer. Yani: tam bir karasal iklim hakim.

TASARIM

Şehrin tasarımı için: 2006 yılında, UNESCO tarafından, “Tasarım Ödülü” verilmiş. Dünya üzerinde, bu ödüle layık görülen, diğer iki şehir ise: Berlin ve Buenos Aires.

montreal.genel.4
Kanada Montreal Turizm

TURİZM

Gezilmesi keyif veren, kozmopolit semtleriyle: çok geniş bir alana yayılır. Bu semtler ulaşmanın en iyi yolu: taksi, otobüs ya da metrodur. Gündüz trafiğinin arapsaçı olması ve park sorunu yüzünden, kendi aracınızı, yalnızca kent dışına yapacağınız gezilerde kullanmanızı öneririm.

İNSANLAR

Bu şehirde: 80’den fazla etnik gurup yaşıyor. Çok kültürlü olmak konusunda, dünya çapında üne sahip. Ancak: 5000 civarında evsiz ve binlerce sığınmacı ve göçmeniyle, şehir, Kanada’nın gelir dağılımına göre, en yoksul, ama sosyal hareketliliği ile en canlı kenti. Bu kadar çok gülümseyen insanın bir arada bulunduğu, başka bir şehir göremezsiniz. Şehir halkı, çok mutlu, biraz sarhoş, biraz kaçık.

TÜRKLER

Montreal’de yaklaşık 10 bin Türk yaşıyor. Bu da: yaklaşık 3 bin aile ediyor. Kentte: değişik Türk dernekleri kurulmuş. Her toplumsal kesim, kendi derneğini kurmuş. Montreal Türk Derneği; bunlardan en büyüğü. Derneğin: camisi, kasabı, berberi var.

Tabii bir de Türk kahvesi var. Deniliyor ki, şehirde yerleşik Türklerin doğu Denizlili. Öyle ki, Kanada, Denizli’den fazla insan gelmeye başlayınca, Türkiye’ye vize uygulamaya başlamış ve bir daha da kaldırmamış.

CAZ

Burada, her yıl caz festivali ve havai fişek festivali yapılıyor. Haziran-Temmuz aylarında, caz festivali zamanında, şehrin 50 yerinde sahne kuruluyor ve her yerde caz müziği dinleniyor. Bu şehirde, taksi şöförleri bile, caz müziği dinliyorlar.

YEMEK KÜLTÜRÜ

Şehrin en kalburüstü lokantaları: Toquel ve Nuances. Ayrıca: en popüler restoranı: Au Pied de Cochon. Nuances: nehrin öbür yakasında, eskiden Olimpiyat merkezi, şimdi ise şehrin kumarhanesi olan kompleksin (Casino Montreal) 5. katında bir lokanta. Şık bir yer. Üstelik: harika bir nehir manzarası var. Ancak: çok süper bir yemek kültürü yok.

Topuel: Fransız yemeklerinin egemen olduğu bir yer. Güzel ve ferah bir restoran. Mönüsü de mevsimlik ve ilginç. Au Pied de Cochon: gerçekten sıra dışı bir lokanta. Yer bulmak çok zor. Sıra dışı bir et lokantası.

 

EĞİTİM

Montreal, bir üniversite kenti. Buradaki 4 üniversitede, tam 125 bin öğrenci var. Dünyanın dört bir yanından gelen bu öğrenciler: kente dinamizm ve renk katıyorlar.

Ünlü McGill Üniversitesi kampusları, derslikleri, evleri, kütüphaneleriyle, kentin dört bir yanına yerleşmiş. Üniversite binalarının önleri, bisiklet pazarını andırıyor. Kentte: tam 660 km. uzunluğunda, bisiklet yolu var.

Son olarak: Her şehrin kendisine has bir kokusu vardır. Montreal’de: kahve ve karamel kokuyor. Juliette et chocolat adlı, dünyanın en güzel sıcak çikolatasının yapıldığı şehir.

gilles-vileneuve pisti.1
Kanada Montreal Royal Dağı

ROYAL DAĞI

Bu kentteki gezinize: Royal Dağı Parkının eteklerine tırmanarak başlayın. Montreal’in ortasında, yükselen bir tepe. Sönmüş bir volkan olan tepeden, kentin tümünü görmek mümkün. Buraya çıkmak için: 3 alternatifiniz var.

Patikayı, Peel sokağı bitiminde başlayan merdivenleri ya da daha kısa bir güzergah için: Chemin Remembrance otoparkını takip etmelisiniz. Son olarak, daha güzel bir alternatif sunabilirim. Şöyle ki: Dominion Square’den, bir at arabası kiralamaktır.

Burası: yöre halkı tarafından: La Montagne (dağ) olarak bilinir. Tepeyi kaplayan orman içinde: kimi yürüyüş yapıyor, kimi kızak ile kayıyor, kimi kardan adam yapıyor.

montreal.mount royal.1
Kanada Montreal Royal Dağı

1535 yılında: St. Lawrence ırmağını takip ederek yolculuk yapan: Jacques Cartier tarafından keşfedilmiştir. Kral I. François’e saygı gereği: Mont Real ismi verilmiştir.

Montrealliler: St.Lawrence ırmağını:

Kentin güneyi olarak düşünürler ve çevresini kullanışlı biçimde bölümlendirmişler.

Boulevard St-Laurent: ırmağa parelel olarak uzanan yolları: doğu ve batı olarak ikiye ayırır. Limana doğru inildikçe; alçak taş binaları görebilirsiniz. Modern kentin: beton, çelik ve cam kuleleri: ırmak boyunca uzanan: Boulevard Rene Le-vesque çevresinde yoğunlaşır.

En uzak noktadaki, Jacques-Cartier Köprüsü: Montreal adasını, Helen Adası (Ile Ste-Helene) üzerindeki: “Expo 67” sitesine ve güney sahiline bağlar. Victoria köprüsü: St. Lawrance üzerinden güneye uzanır.

Royal Dağının güney batısında: küçük Wesmount tepesinin eteklerinde: Montreal’in eski Anglo-Kanadalı seçkinlerine ait: muhteşem villa ve malikaneler var.

Parkın: kuzeyinde ve batısında: kentin etnik mahalleleri ve Fransızca konuşulan: Outremont ilçesi var. Gökyüzünün bulutsuz olduğu günlerde: kuzeydoğudaki Laurent Dağlarını ve Amerika sınırının öbür yanında bulunan Vermont’daki Green Dağlarını görmek mümkün.

Evet: Royal Dağı: New York’taki, Central Park’ın tasarımcısı: Frederick Law Olmsted tarafından düzenlenmiştir. Kentin koşuşturmacasından kaçmak için ideal bir yerdir. Yazın piknik yapmaya, kışın kızak kaymaya ve kayak yapmaya elverişlidir.

montreal.beaver gölü.mount royal.1
Kanada Montreal

Burada bulunan:

Küçük Beaver Gölü’nde ise (Lac des Castors): maket gemiler yüzdürüp, paten kaymak mümkün. Göl çevresinde yürümek, kentin etnik çeşitliliğini görmenin en iyi yolu.

Parktaki banklarda: yalnızca Fransızca ve İngilizce değil, aynı zamanda, İtalyanca, Yunanca, Rusça ve Yidiş dilinde yapılan konuşmaları işitebilirsiniz. Hatta belki de Türkçe.

montreal.eski montreal şehri.1
Kanada Montreal Eski Montreal Şehri

ESKİ MONTREAL ŞEHRİ

Burası: Rue St.Antonie ve liman arasında bulunan bir yer. Rue McGill ve rue Berri tarafından kuşatılmış. 17’nci yüzyılda: Ville-Marie isimli yerleşim: burada kurulmuş.

Ancak: bu kentin, 18’nci yüzyıldan kalma kale duvarlarının tümü yok olmuş.

Ancak: birçok tarihi ev, restore edilerek, Nouvelle France’nin atmosferi korunmuş. Parke taşı döşeli caddeler, 18. yüzyıldan kalma 2-3 katlı tuğla evleri ile, belki bir Fransız kentini, belki de bir Londra sokağını veya İskoçya da ki bir kasabayı andırıyor.

Daracık sokaklarda, yan yana galeriler sıralanmış. Buralarda, her keseye uygun resim bulmanız mümkün. Galerilerden arta kalan yerlerde ise, antikacılar var.

montreal.eski montreal şehri.2
Kanada Montreal Place Jacques-Cartier

PLACE JACQUES-CARTİER

Buradaki yürüyüş turunuza: Place Jacques-Cartier’den başlayın. Yürümek istemeseniz: buradan, “caleche” at arabası kiralayabilirsiniz ve turunuza bununla devam edebilirsiniz. Gezinize başlamadan önce: burada bulunan, güzel kaldırım kafelerinden birinde oturabilirsiniz.

Bir zamanların parke taş döşeli meyve-sebze pazarı, çiçek satıcıları ve gezgin sanatçıların en çok rağbet ettiği meydandır. Eski taş binalar, kendilerine özgü, yüksek, derin eğimli çatılarıyla kar ve buz birikmesini önleyecek, sert kışların üstesinden gelebilecek şekilde tasarlanmıştır.

 

LORD HORATİO NELSON HEYKELİ

Place Jacques-Cartier tepesindedir. Montreal şehrinin en eski anıtıdır. İngiliz amiralin Trafalgar’da Fransızları bozguna uğratmasından, yalnızca 4 yıl sonra, 1809 tarihinde, bu heykel, buraya dikilmiştir.

 

HOTEL DE VİLLA

Burası: Belediye binasıdır. Rue Notre-Dame karşısındadır. 19.yüzyılda yapılmış, etkileyici Fransız Rönesans tarzında inşa edilmiştir.

Fransız General de Gaulle: 1967 yılında, bu binanın balkonundan halka hitap ederken, nutku içinde, o ünlü sözünü söylemiştir.” Vive le Quebec libre” Bu söz: yerel ırkçıları kışkırtmıştır.

montreal.city hall.belediye binası.1
Kanada Montreal Chateau Ramezay

CHATEAU RAMEZAY

Rue Notre-Dame’da: Hotel de Villa’nın çapraz karşısındadır. 1705-1724 yılları arasında: Fransız Vali Claude de Ramezay: bu evde kalmıştır. Bu binada : daha sonraki süreçte; kalanlar ise şunlardır: Fransız Batı Hindistan Kumpanyasının, İngilizler ve kentin 1775 yılındaki işgali sırasında, Amerikalı generaller Richard Montgomery ve Benedict Arnold.

Burada: bir süre de, Benjamin Franklin’in kaldığı söylenir. Şato: yıllarca bakımsız kaldıktan sonra, restore edilmiş ve Nouvelle France’ın, sınır bölgesi yaşamının daha konforlu yanını gösteren bir müzeye dönüştürülmüştür.

18.yüzyıldan kalma zarif eşyalar, bodrum katında büyük bir koloni mutfağı ve eski kumpanyanın Fransız çalışanları tarafından ithal edilen maun oyma duvar panolarının muhteşem detaylarını görmelisiniz.

Rue Notre-Dame’den başlayıp, Vieux Port’a (eski liman) uzanan: rue Bonsecours; tarihi semtlerin bulunduğu caddelerin en önemlilerinden birisidir.

MAİSON PAPİNEAU

1785 yılında yapılmıştır. Çatısında: çift sıra tavan arası odaları var. Burası: militan yurtseverlerin lideri olmasına rağmen, derebeylik mülkünü korumaktan geri durmayan, 19.yüzyılın tartışmalı politikacısı Louis-Joseph Papineau’nun ailesiyle birlikte yaşadığı evdir.

Ev: 1837 yılında çıkan bir ayaklanma sonunda: tamamen yanmış. Papineau’yu ise: İngiliz askerleri kurtarmış. Taşraya kaçmış ve sonraki isyanlarda, bir daha gündeme gelmemiş.

MAİSON DU CALVET

Rue St-Paul’ün köşesindedir. 1725 yılında yapılmıştır. Protestan olan Pierre du Calvet: İngiliz Sulh Hakimi tarafından, buraya atanmıştır. Fakat: Amerikalı isyancılara, bilgi ve malzeme sattığı için hapishaneye girmiştir.

Ev: geniş bacası, ince kireçtaşından kapı çerçeveleri ve zarif kanat pencereleriyle, Fransız koloni dönemi mimarisinin en güzel örneklerinde biridir. Kaba yontulmuş döşeme tahtaları ve çam ağacından çatı kirişleri bulunan, geniş iç mekan: Montreal Museum of Fıne Arsts’tan getirilen: zengin bir 18.yüzyıl işadamına yakışır: halılar, fenerler, saatler ve porselenler gibi antika Qubec mobilyaları ile donatılmıştır.

Burada: iki dilde yayımlanan, Quebec Gazzete’nin, 1786 yılındaki nüshası, çerçevelenerek asılmıştır. Bu gazetede: Osmanlılar ve Venedikliler arasındaki sorunlar ya da Hollanda Kraliyet Ailesinin iç çekişmeleri gibi, eski dünya olaylarının gündemde olduğu görülebiliyor.

NOTRE-DAME-DE-BONSECOURS KİLİSESİ

İlk kolonicilerden, okul öğretmeni Marguerite Bourgeois için inşa edilen, fakat bir yangında yok olan küçük kilisenin yerine yapılmıştır. Yapım yılı: 1772 yılına tarihlenir.

Bourgeois ile birlikte, arkadaşı 3 genç kadın: kuşatılmış yerleşmeye, uygarlaştırıcı bir etki getirirler. Öğretmenlik ve hemşirelik yaparken: aynı zamanda “Filles du Roi-kralın kızları” adı verilen, evlilik çağına gelmiş genç kızların, sorumluluklarını da üstlenirler.

Filles du Roi: aslında, burada bulunan bekar çiftçilerle ve kürk tüccarlarıyla evlendirilmek üzere, Fransa’dan getirilmiş; köylülerin ve yoksul zanaatkarların kızlarıydı.

19. yüzyılda: bu kilise: gemi kazalarından kurtulanların şükranlarının bir ifadesi olarak: gemi maketleri sundukları, bir “Gemici Kilisesi” haline gelmiştir. Bu gemi modelleri: günümüzde, hala, tavandan sarkıyor.

Hafif kavisli tavandaki: trompe l’oeil (göz yanıltıcı) resim, küçük bir kiliseyi: muhteşem bir Gotik katedrale çevirme uğraşısının sonucudur.

Kilisenin kulesi var. Bu kuleye çıkarsanız: Vieux Montreal ve liman manzarasını görebilirsiniz.

Evet: liman boyunca: Ville-Marie yerleşimcilerinin, karaya ilk ayak bastıkları Pointe a Callieres’e doğru yürüyün. Place Royal yakınlarındaki bir dikilitaş: bu olayın anısına buraya dikilmiş. Pointe’daki heykel: 19.yüzyılda liman ticaretini geliştiren bir Anglo-Kanadalı olan John Young’a aittir.

Rue St-Sulpice: sizi, Fransızlarla Iroquoisların ilk meydan savaşlarını yaptıkları bölgenin yakınlarındaki: Place d’Armes’e götürüyor. Burası: öncülerin tarihi kasabası ile, şimdiki ticaret ve endüstri kenti arasındaki görsel bir bağlantıdır.

Orta yerde duran: Maisonneuve Heykeli: Alexandre Dumas’ın silahşörlerine benzer.

montreal.notre-dame bazilikası.old montreal içinde.1
Kanada Montreal Notre-Dame Basilica

NOTRE-DAME BASİLİCA

1829 yılında yapılmış, Neo-Gotik bir yapıdır. New York’lu bir İrlandalı Protestan olan James O’Donell tarafından tasarlanmıştır.

Vitray pencereleri, resimler, heykeller, altın renkli oymalar var. O’Donell: binadan öylesine etkilenmiştir ki: Katolik olmayı bile kabul etmiştir. Eskiden: batı kulesinde bulunan çanı çalabilmek için: 12 kişi gerekiyormuş.

Amerika kıtasının en büyük çanı. Günümüzde ise: elektrikli bir düzenek var. İç mekan: çok gösterişli. Victor Bourgeau isimli bir Quebec’linin eseridir.

montreal.tour de  la borse.borsa kulesi.1
Kanada Montreal Montreal Bankası

MONTREAL BANKASI

Notre-Dame bazilikasının hemen karşısındadır. 1847 yılı yapımlıdır. Binanın üç tarafı: muhteşem büyük Postane Kulesi de dahil olmak üzere, modern yapılarla çevrilmiştir.

Siyah mermer ve pirinç kaplı giriş salonunun anıtsallığı, Kanada’nın bu en eski bankacılık kurumunu, neredeyse dinsel bir biçimde yüceltir.

SEMİNARY OF ST-SULPİCE

1685 yılında yapılmıştır. Kilisenin bitişiğindedir. Montreal’in ayakta kalan en eski büyük yapısıdır. Iroquoislar arasında, misyonerlik faaliyetlerini yapmak üzere inşa edilmiştir. Bina: Kuzey Amerika’nın en eski saat kulesine sahiptir. Bu kule: 1710 yılı yapımlıdır.

montreal.genel.2
Kanada Montreal Şehir Merkezi

ŞEHİR MERKEZİ

Montreal kent merkezinin çekirdeğini: Boulevard Rene Levesque ve Sherbrooke Street arasında kalan: Guy St ve St-Denis Street’in kuşattığı alan oluşturuyor.

Burada: muhteşem gökdelenler, kültür kompleksleri ve alışveriş merkezleri ile eski kiliseler, müzeler ve 24 saat açık şarküteriler bulunuyor.

Şehir merkezindeki gezinize: bir meydandan başlayın.

SQUARE DORCHESTER

Burada: atlı arabalar (hippomobiles) var. Ayrıca: Henry Moore’nin “Uzanan Çıplak” heykeli ve İskoç şair Robert Burns’un ve Kanada Başbakanlarından Wilfrid Laurier ile John Mac Donald’ın heykelleri var.

Sanatçılar ve çiçek satıcıları: mallarını; bu heykellerin çevresinde satıyorlar. Meydanın güney cephesinde: yazın hizmet veren bir turizm danışma bürosu var. Ayrıca: 1933 yılında inşa edilen, kentin en eski gökdeleni olan: Sun Life, burada.

ROYAL BANK KULESİ

Kanada Ulusal Demiryolu Merkez İstasyonu ve İ. M. Pei tarafından tasarlanan ve haç şeklinde birbirini kesen bir kule.

MARİE-REİNE-DU-MONDE

Kuzeydoğuya doğru, Boulevard Rene Levesque üzerindedir. Katolik katedralidir. Roma’daki San Pietro Bazilikasının, 19.yüzyılda yapılmış bir kopyasıdır. Aslının yarısı kadar olmasına rağmen, heybetli görüntüsü var.

Nefi: 109 metre, transepti 73 metre uzunluğunda ve kubbe tonozu 83 metre yüksekliğindedir.

Kubbenin altında: yüksek altarın üstünde: San Pietro’dan bir kopya daha var. Bernini’nin ünlü yaldızlı bronz sayvanı. Evet: kilise: devasa Queen Elizabeth Hotel ile Sun Life gökdeleninin yanında, küçücük kalıyor.

YER ALTI KENTİ

Ville-Marie’dedir. Dünyanın en büyük yer altı kompleksi olarak kabul edilir. Montreal şehrinde, Quebeck kışına bulunan bir çözümdür. Bu muazzam yer altı kenti: 5-6 ay süren kar ve buza karşı kendini koruma derdindeki 500.000 yaya: dükkanları, sinemaları, gece kulüpleri, lokantaları ve kafeleriyle, tamamen alternatif bir kent olan, yer altı kentinde zaman geçirir.

Otel sakinleri: burada, kış aylarında, bütün geceyi paltosuz olarak geçirebilirler. İşin en ilginç yanı, Temmuz ayının bunaltıcı günlerinde bile, burası yine de popülerliğini kaybetmez. Metro ile birbirine bağlanan yer altı geçitleri: kentin bir ucundan diğerine, 30 km. kadar uzanır.

Metro ile, tüm alışveriş merkezlerine ulaşabilmeniz mümkün. Hatta: yerin üstüne hiç çıkmadan, akşama kadar, yeraltında dolaşmak, eğlenmek, karın doyurmak mümkün. Birçok otelin girişi de: yeraltında. Yeraltında; tam 1700 mağaza var. Ayrıca: yüzlerce ofis, onlarca sinema, restoran, tiyatro hatta birkaç da kilise var.

Ancak: yine de, kar yağışına rağmen, bir sürü insan; üst dünyada: acelesiz, telaşsız konuşa konuşa yürüyüşlerini sürdürüyorlar.

DENİS STREET

1860’lı yıllarda, gri taşlarla yapılan,  dik çatılı, 2 katlı evler, caddeye kuzey Avrupa’dan esintiler getiriyor. Yolda yürüyen kalabalıkları, daha çok gençler oluşturuyor. Burası, aynı zamanda Montreal’in kültür merkezlerinden biri. Kent kütüphanesi, en eski tiyatro, sinematek, bu caddede bulunuyor.

montreal.st.catherina street.1
Kanada Montreal Rue Street Catharine

RUE STREET CATHERİNE

Yerin üstünde, büyük mağazaları, sinemaları, turizm şirketleri, şarküterileri ve barlarıyla, kentin başlıca alışveriş caddesidir. Günün her saatinde, canlılığını korur.

CHİRİST CHURCH

University Street’in köşesindedir. Anglikan katedralidir. 1859 yılında yapılmıştır. Zarif, İngiliz Gotik mimarisinin klasik bir örneğidir. İçeride, yüksek altarın üstünde, ilginç bir taş heykel var, mutlaka görün.

CRESCENT STREET

Montagne St. ve Bishop Street’e komşudur. Montreal’in en çok rağbet edilen butiklerinin ve bistrolarının bulunduğu caddelerden biridir. Taştan yapılma, Victoria dönemi sıra evler yıkılmaktan kurtulmuş ve yenilenerek, sıra dışı dükkanlara, sanat galerilerine ve bekar barlarına dönüştürülmek üzere, parlak renklere boyanmıştır.

montreal.mcgill üniversitesi.1
Kanada Montreal McGil Üniversitesi

MCGİLL ÜNİVERSİTESİ

Dünyanın en saygın üniversitelerinden biri olarak kabul ediliyor. Montreal’de, İngilizce eğitim veren üniversitedir. İskoçyalı kürk tüccarı James McGill tarafından: 19.yüzyıl başlarında kurulmuştur.

15.000 öğrenci kayıtlıdır. Özellikle: mühendislik ve eczacılık fakülteleriyle tanınmıştır. 1969 yılında: Quebeck’li ayrılıkçılar: üniversiteyi Fransızca konuşulan bir kurum haline getirmek üzere, şiddetli gösteriler düzenlemişler, fakat başarıya ulaşamamışlardır.

Universite de Montreal ve Universite du Quebec’te eğitim dili Fransızca, Concordia kentin İngilizce eğitim veren diğer üniversitesidir.

SALLE WİLFRİD-PELLETİER

175 rue Ste-Catherine Ouest’tedir. Montreal Senfoni Orkestrasının evi konumundadır. Fuayesindeki Aubusson goblenleri ve bronz, maun, alimünyum ve seramik heykeller, bütün bir kompleksin zarafetini yansıtır. Konser salonunun: İnuit heykeltıraş Yunukpuk’un: sabuntaşı oymalarıyla süslü kapılarına özellikle dikkatinizi çekerim.

montreal.place des arts.1
Kanada Montreal Place Des Arts

PLACE DES ARTS

Maisonneuve ile Rene Levesque bulvarları arasında kalır. Burada: sanat ve ticaret iç içedir. Bir konser salonu, 2 tiyatro ve oda müziği sunulan bir resital salonu var.

montreal.genel.10
Kanada Montreal Civar Semtleri

MONTREAL’İN CİVAR SEMTLERİ

BOULEVARD ST-LAURENT

Tek başına bir mahalledir. Kentin: Katolik ve Fransızca konuşan doğu yakası ile, Protestan ve İngilizce konuşan batı yakasını ayıran bir bir yer. Anglolar, bu mahalleye “The Main” derken, Fransız Kanadalılar hoş bir tanımlamada uzlaşırlar: “la Main” Evet: Main her zaman için tarafsız kalmıştır: St.Laurent’in Avrupai bir görüntüsü var.

Kahveler, barlar, restoranlar, küçük şık butikler, şarküteriler, hep bu mahallede sıralanmıştır. Burası: Portekiz, İtalyan, Yunan, İspanyol, Polonyalı, Yahudi, Arap ve Japonlara özgü lokantaları, bakkalları, şarküterileri ve kafeleriyle, Birleşmiş Milletler gibi bir yerdir. Ağzının tadına düşkün olanlar: yan sokağın aşağısındaki Waldman’ın balık pazarını ziyaret edebilirler.

montreal.concordia üniversitesi.1
Kanada Montreal Universide Du Qebec

UNİVERSİTE DU QUEBEC

Montreal’in Fransızca konuşan öğrencileri: rue St-Denis’deki: kafelerde, barlarda ve kitapçılarda buluşurlar. Burada ve ağaçların gölgesindeki: Square St-Louis’deki güzelce onarılmış, süslü Victoria dönemi malikaneleri ile demir merdivenli sıra evler, üniversitenin kırmızı tuğladan, modern bloklarıyla, görsel zıtlık oluşturur.

Meydanın batı ucundaki: rue Prince-Arthur: butiklerin ve lokantaların bulunduğu, sevimli bir yaya yoluna dönüştürülmüş. Bu cadde: aynı zamanda, kentin caz ve folk müziği dinlenebilecek, canlı gece mekanlarındandır.

montreal.chinatown mahallesi.1
Kanada Montreal Chinatown

CHİNATOWN

Küçük ama kalabalıktır. Rue de la Gauchetiere çevresinde, 6 blokluk bir alana yığılmıştır. Mahalle sakinlerinden bazıları: Kanada Pasifik Demiryolunun yapımında çalışmış cesur işçilerin torunlarıdır.

JEAN-TALON MARKET

Place du Marcheu du Nord üzerindedir. Royal Dağının kuzeyine düşen Montreal’in “Little İtaly”sını bulabilirsiniz. Kentin, en iyi İtalyan lokantaları buradadır ve pek pahalı sayılmazlar.

LE PLATEAU

Bu semt, Kuzey Amerika’nın en bohem yerlerinden biridir. Bar, restoran ve cafe doludur. Her şekilde insan görülebilir.

montreal.parc du mont royal.1
Kanada Montreal Avenue Du Parc

AVENUE DU PARC

Kentte yaşayan, 50.000 kadar Yunanlı: kafe ve tavernalar için, çoğunlukla, Outremont’un doğusundaki: Avenue du Parc’ı seçerler.

montreal.st.joseph oratory.churc.1
Kanada Montreal St Joseph Kilisesi

ST. JOSEPH KİLİSESİ

Cote-des-Neiges üzerinde; Westmount’un ardındaki kent silüetine egemendir. Her yıl, 2 milyon Katolik hacı, buraya gelir. 13.000 kişinin aynı anda girebildiği, devasa tapınak, Muhterem Andre’nin güçlerini yad eder.

1845 yılında: yoksul bir Quebec’li ailenin, 12 çocuğundan biri olarak dünyaya gelen: Muharrem Andre: Kutsal Haç cemaatinin manastırının kapıcısıydı. Kendisinin inşa ettiği ve bugünkü kilisenin yanında, hala ayakta duran küçük bir ahşap şapelde: hastalara şifa dağıtıyordu. 1937 yılında yapılan cenaze törenine: 1 milyondan fazla insan katılmış.

Mezarı: kilisenin kriptasındadır. Kilisenin: modern iç mekanının parlak ve havadar sadeliğinin kadını çıkarmak için, en güzel zaman: org resitallerinin verildiği, Pazar günü öğleden sonradır.

montreal.olimpik stadyum.1
Kanada Montreal Olimpiyat Parkı

OLİMPİYAT PARKI

Şehir merkezinin doğusunda: Maisonneuve Park’ın karşısındadır. Spor tesisleri: 1976 yılında, Olimpiyat Oyunları için inşa edilmiştir. Belediye Başkanı Jean Drapeau: kent merkezindeki yoğun kalkınma ve Expo 67  için St.Lawrence ırmağının üzerindeki büyük inşa faaliyetlerinin ardından Olimpiyat Parkı, onun için “Yeni Montreal’in zirvesi olacaktı.”

Evet: parkın ortasında: Olimpiyat Stadyumu var. Burası: 70.000 seyirci kapasiteli. Günümüzde, burada: Montreal Expos beyzbol takımının maçları ve rock’n roll konserleri düzenleniyor.

Parkta, en sevilen tesislerden bir tanesi: Velodromme’dur. Burası: boks, güreş, basketbol ve kışın da buz pateni yapılan merkezi alanın çevresindedir. Buranın: bisiklet ve tekerlekli paten için, kırmızı ahşaptan bir pisti vardır.

Olimpiyat Parkının yanında: Sherbrooke Street’in karşı tarafında: Botanical Garden var. Bu güzel, yeşil vaha, dünyanın her yanından gelen ve Quebec’in sert ikliminde, sevgiyle bakılmaları gereken, 26.000 bitki ve ağaç türüne, ev sahipliği yapar. Minyatür bir demiryolu ile, bahçelerin çevresinde dolaşabilirsiniz.

Mutlaka görülmesi gereken yerler arasında: muhteşem orkideler, seralardaki kaktüsler ve mükemmel bir Japon bonzai düzenlemesi var. Bu parkta: İznik çinileri ve güllerden oluşan, güzel bir Türk bahçesi de var. Görebilirsiniz.

casino de montreal.1
Kanada Montreal Casino De Montreal

CASİNO DE MONTREAL

Restoranlarda ve oyun salonlarındaki oyun masalarında; eğlenceye doyabilirsiniz.

montreal.place des arts.1
Kanada Montreal Müzeler

MÜZELER

MUSEE DES BEAUX ARTS

Montreal’deki müzelerin en önemlilerinden biridir. Sherbrooke Street West’ tedir. Müze: El Greco, Rubens, Hans Memling, Cranach ve Poussin’in eserlerini içeren, bir Avrupa koleksiyonuna sahiptir. Ayrıca: 18. yüzyıl, İngiliz ustalarından: Reynolds, Gainsborough, Raeburn, Romney ve Hogarth, modernlerden ise: Picasso ve Giacometti de koleksiyona dahil.

Ancak: burada, mükemmel “Kanada Galerileri” var. 19.yüzyıl bölümünde, Antonie Sebastien Plamondon’un etkileyici plastik portreleri ile onun öğrencisi ve rakibi Theophile Hamel’in çalışmaları var.

Paul Kane tarafından yapılmış olan “Mah-Min” ya da “Tüy”, Manitoba’daki Assiniboine Yerlilerinin Şefini resmeden çalışmalardır. İrlanda doğumlu olan Torontolu: kıtayı boydan boya dolaşarak, Kanada yerlilerinin, yer yer romantize edilmiş olsa da, görsel bir kaydını tutmuştur.

Bu müzede: Tom Thomson, Yediler Gurubu ve Emilly Carr’ın da önemli yapıtları bulunmaktadır.

MUSEE D’ART CONTEMPORAİN

Kanadalı ve uluslar arası sanatçıların eserlerinden oluşan, harika bir koleksiyona ev sahipliği yapar.

MCCORD MUSEUM

Küçük olmasına rağmen, zevkli tasarımıyla  dikkat çeker. Sherbrooke Street’tedir. İnuit ve Kuzey Amerika yerlilerinin yanı sıra; 18. ve 19. yüzyıldaki kürk tüccarları ve diğer öncülerin yaşamlarına ilişkin, büyüleyici çalışmalar sunar. İngiliz Kolombiya’sından bir totem direğinin hakim olduğu sergide: kostümler, yapıntılar, tablolar, çizimler ve William Notman’ın arşivinden eski fotoğraflar var.

MUSEE DES ARTS DECORATİFS

Sherbrooke Street ile Boulevard Pie-IX’un köşesindedir. Freskleri ve İtalyan mermeri kaplı, beton sütunlarıyla, şatodan çok bir saraya benzer. Müze: esas olarak, 1940’dan, günümüze kadar olan modern tasarımlara (seramik, cam ve tekstil) ayrılmıştır.

CANADİAN RAİLWAY MUSEUM

Tren meraklıları, burayı gezebilirler. Barakalarda: Kanada Pasifik Demir yoluna ait, tarihi tren motorlarının ve Kanada Pasifik’in kıta aşırı demiryolunu planlayan William Van Horne’un özel, lüks vagonunun sergilendiği istasyona, eski bir tramvayla gidebilirsiniz. Pazar günleri, eski buharlı trenlerden birine binebilirsiniz.

 

ST. LAWRENCE IRMAĞI

Irmağın kıyıları: yıllarca, ambarların, fabrikaların ve demiryollarının ardında saklı kalmıştır. Çok yakın bir tarihte ise: müzik festivalleri ve Vieux Port’un bit pazarı ile birlikte kullanıma açılmıştır.

Expo 67 pavyonlarını yerleştirmek için: ırmak kenarındaki Ile Ste-Helene; mekan olarak seçilmiştir. Amerika pavyonu: ekolojik ağırlıklı bir müze olan “Biosphere” dönüştürülmüştür. Başka iki bina da, yeni kumarhaneye dönüştürülmüştür. Dünya fuarının eğlence ve macerası: açık hava konserleri, sergiler ve ekoloji, kent yaşamı, Kanada tarihi ve geleceğin teknolojisi konulu film gösterileriyle sürdürülmektedir.

Adanın ortasında: Fransız ordusunun, 1760 yılında, bayraklarını yakarak Montreal’in İngilizlere teslim olduğu yerin yakınlarında: D.M. Stewart Museum var.

D.M. STEWART MUSEUM

1760 yılından, 60 yıl sonra: Wellington Dükünün yaptırdığı kalenin, restore edilmiş halidir. Yazın, burada, askeri talimler ve geçit törenleri sahneleyen üniformalı öğrenciler, hem Fransız hem de İngiliz geleneklerine, saygı gösterirler.

Kaledeki “Military and Maritime Museum”: gemi modelleri, haritalar, denizcilik ekipmanları ve Kanada ordusunun, 17.yüzyıldan, II. Dünya Savaşına kadar kullandığı: silah ve üniformalardan örnekler sergileniyor.

montreal.genel.3
Kanada Montreal La Ronde

LA RONDE

Burası bir eğlence parkı. Jackues Cartier Köprüsünün ilerisindedir. Hayal edilebilecek her türlü salıncak ve atlı karınca çeşitlemesiyle, modern eğlence olanakları sunar. Çocukları: fırıl fırıl dönen Gyrotron’a veya Aquapark su kayağına bindikten sonra: bir bahçeye oturup, onları seyredebilirsiniz. Su kayağı parkındaki “Lac des Dauphins”in, diğer tarafında bulunan “Aquarium”un egzotik balıkları arasında; tropik bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

montreal.st.lavrence nehir köprüsü.1
Kanada Montreal İle Notre-Dame

ILE NOTRE-DAME

Ste-Helene Metro istasyonundan başlayan bir köprü ile, bu adaya ulaşılır. Kanal yapımı sırasında çıkarılan toprakla oluşturulmuş, yapay bir adadır. Grand Prix motor yarışları pistinin ortasındaki “Les Floralies” çiçek parkıyla ünlenmiştir. Adanın güney ucundaki Victoria Köprüsünü geçince, büyük St. Lawrence Denizyolunun kilit noktası olan “St. Lambert Lock”un etkileyici manzarasını görmek için, bir gözlem kulesi var, buraya tırmanabilirsiniz.

HABİTAT APARTMAN KOMPLEKSİ

İsrail doğumlu mimar Moshe Safdie tarafından , Expo 67 için tasarlanmıştır. Victoria köprüsünün kuzeyindeki, Cite du Havre’da bulunuyor. Sakinlerine:  nehir ve ada manzarası sunuyor. Bir çocuğun, oyun oynarken dağıttığı bloklara benzeyen kompleks; çeşitli boyut ve kompozisyonlarda, 158 ev oluşturmak için, 354 beton kutu kullanılarak inşa edilmiş, ilginç bir tasarımdır. Bu beton bloklar: vinçle kaldırılarak, yerlerine yerleştirilmişler.

Kanada genel özellikleriyle ilgili yazım için. 

Kanada Toronto şehri gezilecek yerlerle ilgili yazım için. 

 

 

Kanada Ottawa

ottova.harika bir fotoğraf.kanal boyu.1
Kanada Ottawa

Şehrin nüfusu: 1.055.000 dir. Kanada’nın dördüncü büyük şehridir. Federal yapının: başkentliğini yapar.

Aynı zamanda: G-8 ülkelerinin oluşturduğu birlikteliğin de başkentliğini yapar. Şehirde: yaşam kalitesi, son derece yüksektir.

Ottowa harika bir şehirdir. Her zaman klasik başkent denir, ancak Ottowa’da bir başkent havası almak pek mümkün olmaz. Yemyeşil bir kent. Evet deniz yok ama denizi aramazsınız.

Göl ve nehirler var, kanal var. Manzaranın güzelliğini anlamanız için görmeniz gerek. Başkent değil ama tam bir tatil beldesi havası alınıyor. Sizi şehir rahatlatıyor ve gülümsetiyor. Ayrıca gezilecek bir çok yer var.

Şehrin, temel gelir kaynaklarından biri de turizmdir. Bu nedenle: turizm açısından: renkli anıtları, birinci sınıf müzeleri, seyir zevki veren su yolları ve zarif parklarıyla ünlüdür.

Tüm yıl boyunca: turistik aktiviteler düzenlenir. Turistler: gerek yaz ve gerekse kış mevsimlerinde, bu şehirde yapacak bir şeyler bulurlar.

Yazın: açık havada, müzik festivalleri düzenlenir.

Kışın ise, yine açık havada, büyük eğlenceler yapılır. Özellikle: kışın, dünyanın en büyük buz pateni pisti buradaki kanalda oluşur ve Kuzey Amerika’nın en büyük kış festivali düzenlenir. Bu büyük buz pateni pisti üzerinde: Kanada hükümet üyeleri ve bürokratlar: kışın işlerine giderken, donan Ridean kanalı üzerinde, paten ve kayak kullanırlar.

Ottowa şehri denilince, öne çıkan diğer hususlar ise şunlardır: Bu şehrin bizim yani Türkler açısında önemi: Kanada Parlamento’sunda kabul edilen “Ermeni Soykırımı” yasa tasarısı ve “Kara Mayınlarının imha edilmesi” hakkındaki uluslar arası sözleşme.

1 Mart 1999 tarihinde yürürlüğe giren anti-personel mayınların kullanılması, stoklanması, üretilmesi ve transferinin yasaklanması ve imhasına dair sözleşme: Ottowa Antlaşması adı altında, 131 ülke tarafından onaylanmış ve 146 ülke tarafından imzalanmıştır. Türkiye’nin de imzaladığı bu sözleşmeye: ABD ve Irak taraf değildir. Pentagon “kara mayını kullanma hakkını elinde bulundurmakta” olduğunu açıklamıştır.

Kanada Ottawa

Son olarak: Ottowa şehrinin, diğer Kanada şehirleri gibi: bir buz hokeyi şehri olduğunu ve Üniversitelerdeki eğitimin: gerek kalite ve gerekse ekonomik anlamda; Amerikan ve İngiliz üniversitelerinden daha önde olduğunu söylemek istiyorum.

ULAŞIM

Toronto’dan Ottowa’ya giderken yoğun trafiğe yakalanırsanız, biraz uzun bir sürede gidersiniz. Ancak normal şartlarda 6 saatlik bir otobüs ya da 2 saatlik bir tren yolculuğu ile bunu yapabilirsiniz. Sadece tren maliyetleri düşünülenin aksine çok pahalıdır ve büyük olasılıkla otobüs tercih etmelisiniz. Yolculuk uzun sürse de buna değer, çünkü Ottowa mutlaka görülmesi gereken bir şehirdir.

 

NE YENİR

Ottowa’da: en lezzetli yiyecek bir pastadır. Bu lezzetli pastanın adı: Beaver Tail.

Kanada Ottawa Kent içi Ulaşımı

KENT İÇİ ULAŞIMI

Merkezi hükümet binalarına ulaşımı engellemek üzere: caddelerin çoğu tek yönlü olarak düzenlenmiştir. Bu karmaşık sistem içinde: nehirler kıvrıla kıvrıla ilerler, kanallar tam bir karmaşa yaratır. Sonuçta: kent merkezine ulaşmak, sinir bozucu bir hale geliyor.

Ayrıca: caddelerin numaralandırılmasında herhangi bir düzen yok. Bu yüzden: adres ararken ve gezerken dikkatli olmak gerek, kaybolabilirsiniz.

Kanada Ottawa Parlamento Bölgesi

PARLAMENTO TEPESİ BÖLGESİ-PARLİAMENT HİLL

Parlamento Tepesi, Kanada’nın en ikonik yerlerinden biridir ve Kanada’nın başkentini ziyaret ettiğinizde mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Tarihi Neo-Gotik Parlamento binaları, Ottawa şehir merkezindeki görkemli Ottawa Nehrine bakan bir tepenin üzerinde yükselir.

Binalar ülkenin federal hükümetine ev sahipliği yapsa da ziyaretçiler tüm yıl boyunca ücretsiz turlar ve programlar ile tesisi gezebilirler. 

PARLEMENTO BİNALARI

Evet: 1916 yılında, büyük yangından sonra, restore edilmiş. Neo-Gotik tarzda, etkileyici bir yapıdır. Parliament Hill (Parlamento Tepesi) olarak bilinen bir kayanın üzerine kurulmuşlar ve Ottowa ırmağına hakim konumdadırlar.

Peki hangi binalar var. 

Parlamento Tepesinin batı bloğunda: Avam kamarası var. Kanada Senatosu binasında Senato ve Merkez Blokta Parlamento binası bulunmaktadır. 

PEACE TOWER

Dört tarafında saatler var. 53 adet çanı ve 98 metre yüksekliğindeki kulesi, hemen göre çarpıyor. I. Dünya Savaşı anısına yapılmış, merkez blokun önünde inşa edilmiştir. Kulede: bir gözlem terası var. Hemen saatlerin altında ve kentin bütün güzelliklerini gözler önüne seriyor. Asansörle: buraya çıkın.

Buradaki geziniz: Senato ve Avam Kamarasından başlıyor.

PARLEMENTO KÜTÜPHANESİ

Merkez blokun kuzeyinde: cam kaplamalı bir yapı. 1916 yılındaki yangından, mucize eseri kurtulmuş. Muazzam Gotik kubbenin hemen altında, Kraliçe Victoria’nın mermer bir heykeli var. Tanrıçaları andıran bu heykelin çevresinde: Kanada’nın eski başbakanlarının heykelleri sıralanıyor.

Kanada Ottawa Parlamento Bölgesi

Parlamento Tepesi: sık sık: Valinin Muhafız Alayındaki; 125 askerle yapılan, muhafız değişiminin tantanası ile yankılanıyor. Bunu görmek isterseniz: saat: 09.45 de orada bulunmanız gerek. Parlamento binalarında: yaz akşamlarında, ses ve ışık gösterileri yapılıyor. Bu gösteride: İngilizce ve Fransızca  dönüşümlü olarak, Kanada tarihi, 30 dakika süre ile anlatılıyor.

Kanada Ottawa Spark Street Mall

SPARK STREET MALL

Şehrin ilk asfalt caddesidir. Kentin, hatta ülkenin trafiğe kapalı ilk yaya bölgesidir. Burayı: sokak müzisyenleri ve palyaçolar şenlendirir. Alışveriş mekanının çevresi: lüks ofis binalarıyla çevrilidir.

BANK OF CANADA

Kent St. ve Bank St. arasındadır. 12 katlı ve aynalı yapı, Arthur Erickson imzasını  taşıyor. Muhteşem zarif bir yapı. Binanın bakır iskeletinin yüzeyindeki yeşil bakır bölüm: Parlamento binalarının bakır çatılarına, bir saygı duruşudur.

İçeride: bir müze var.

CONFEDERATİON SQUARE:

Trafikteki izdiham nedeniyle: halk arasında, kargaşa meydanı diye biliniyor. Üç taraflı bir meydan. Burada: I. Dünya Savaşına katılan, 22 asker ile bir atın çektiği top; heykelinden oluşan “National War Mermorial” a dikkat edin.

Çok ilginçtir ki: bu anıt: İngiltere kralı VI. George tarafından, I. Dünya Savaşı başlamadan, yalnızca üç ay önce, buraya gönderilmiş. Yine: meydanda, bir sanat merkezi var.

NATİONAL ARTS CENTRE

1969 yılında inşa edilmiş. Meydanda bulunuyor. Başkentin: bale, opera ve tiyatrosunu bünyesinde barındırıyor. Ancak: Rideau Kanalına nazır, yazlık bira bahçesi; çok rağbet görüyor.

Meydanın: kuzey tarafında, bir otel var.

CHATEAU LAURİER OTELİ

Demiryolu otelidir. Kanada Pasifik tarafından inşa edilmiştir. Rönesans kalesi tarzındaki yapı, 1912 yılında bitirilmiştir.

Kanada Ottawa Rideau Kanalı

RİDEAU KANALI

Burası UNESCO Dünya Mirası Alanı, Ottawa’nın büyüleyici şehir merkezinde zarif bir şekilde yolunu çizen önemli bir cazibe merkezidir. 

Yaz aylarında Ottawa nehri ile Rideau Kanalını birbirine bağlayan sekiz devasa köprünün açılışı hala manuel olarak yapılmaktadır. Gezi teknelerinin geçmesine olanak tanıyan kapıları açmak ve kapatmak için dökme demir vinçleri elle çeviren Parks Canada personelini izleyin.  

Ottawa’lılar; Ottowa ırmağından, Ontario Gölüne kadar, 200 km. boyunca akan kanalın: kışın “dünyanın en uzun kayak pisti” olduğunu söylerler. Burada 20 km lik kanal üzerinde paten yapılıyor. Yaz aylarında ise, kanalda: tekne turları ve kano gezintileri düzenlenir.

Ayrıca: bisiklet kiralayarak, kanal boyunca gezinebilirsiniz. Arazi çoğunlukla düzdür ve yol boyunca uzanan bahçeler, parklar, çiçekler, sonbaharda ise sonbahar renkleri izler. 

Suda Tekne Gezisi

Mayıs Ayından Ekim ayına kadar insanlar Rideau Kanalının sakin sularına akın ediyorlar. Rideau Canal Cruises, sizi Ottawa şehir merkezinden pitoresk Dows Gölüne götüren çevre dostu bir elektrikli tekne gezisi düzenlemektedir.

Arkanıza yaslanın, rahatlayın ve yol boyunca kanal ve şehir hakkında canlı anlatımın keyfini çıkarın. Kendi motorlu teknelerine sahip olan tekne meraklıları, isterlerse Kington’a kadar olan 202 km kadar  manzaralı su yolu boyunca gezebilirler. 

Kanada Ottoaa Downtown Rideau

DOWNTOWN RİDEAU

Şehrin, alışveriş, sanat ve tiyatro bölgesidir. Alışveriş yapanların favorisi olan 180 mağaza ve 300 den fazla ev perakendecisi, cadde boyunca yerleşmiştir. Ayrıca, burada sanat mahkemesi var. Ottowa Sanat Galerisi ve Ottowa Küçük Tiyatrosu ile Ulusal Sanat Merkezi buradadır.

Rideau Kanalının, öteki yanında: Parlamento semtinin yakınında: bir market var.

ottova.şehir.genel.1
Kanada Ottawa Byward Market

BYWARD MARKET

Bu market: Sussex Drive’ın bir blok doğusunda ve Rideau Street’in  kuzeyindedir. Burası: 1846 yılından bu yana: kent merkezinin en sevilen buluşma mekanıdır. İlk yıllarında: çevredeki çiftlikler için, burada bir takas dairesi işlevi görüyormuş.

Tezgahlardan yalnızca bir tanesi: 1846 yılından kalma, çünkü Pazar yeri restore edilmiş ama yine de 19. yüzyılın atmosferi büyük ölçüde korunuyor. Burada: güzel bir kahvaltı yapabilirsiniz. Çünkü: zengin sebze ve meyve tezgahları var. Ayrıca: bitki ve çiçek satılıyor. 100 civarında satıcı var.

Üstelik: her gün açıktır (Pazar günleri dahil). Bu da muhteşem bir özellik, çünkü, bu şehirde, memurlar akşam evlerine gidince, her yer kapanır. Günümüzde: burada: 80 restoran ve kafe, gelişen bir gece hayatı var.

Kanada Ottawa Banka Street Promenade

BANKA STREET PROMENADE

Burada: 500 dükkan, barlar, restoranlar ve gece kulüpleri ve özel mağazalar var. Alışveriş için bu caddenin geniş kaldırımlarında:  modayı kapsayan, elektronik ve ev dekorasyonu ve çok daha fazlasını bulabilirsiniz. Aynı şekilde: kahvaltı ve akşam yemekleri için: Ortadoğu mutfağı, pizza, kahve dükkanları ve daha fazlasını bulabilirsiniz.

Kanada Ottowa Glebe

GLEBE

Banka Street’in biraz güneyindedir. Yerel restoranlar ve alışveriş mağazaları var. Burada: alışveriş için, moda mağazaları ve butikler var. Ayrıca: İtalyan, Hint ve Meksika restoranları bulunuyor. Kışın, buradan, Kanal Skatewaya kolayca ulaşılır.

Kanada Ottawa Chinatown

CHİNATOWN

Şehirde: Somerset West’dedir. Asya mutfağından lezzetler sunan restoranlar vardır. Alışveriş için odak noktasıdır. Dükkanlardan alışveriş yapabilir ve Uzakdoğu ürünleri ve gıdalarını keşfedebilirsiniz.

Kanada Ottowa sussex Drive

SUSSEX DRİVE

Cadde: Ottowa ırmağı boyunca, şehirde: büyükelçilik ve bakanların evlerinin bulunduğu, kentin en şık mahallesine doğru uzanır. Cadde üzerinde: büyük geçit törenleri yapılır. Ayrıca: şık butikler, restoranlar ve sanat galerileri var.

NOTRE-DAME BASİLİCA

Burası bir kilise. Neo-Gotik tarzda bir yapıdır. Katedralin sivri uçlu kulesi: 1858 yılında yapılmıştır. Katedralin tamamı ise: 1890 yılında bitirilmiştir. Quebecli heykeltıraşlar: Louis Philippe Hebert, Philippe Parizeau ve Flavien Rochon tarafından: kilisenin: vaiz kürsüsü, koro bölmesi, orgun bulunduğu balkon ve rölyefler yapılmıştır.

NEPEAN POİNT PARK

St. Patrick Street’den buraya saparak gelebilirsiniz. Burada bir heykel var. Quebec’in kurucusu: Samuel Champlain heykeli. Yanında: bir Huron yerlisi keşif eri bulunuyor. Heykel: Ottowa nehri boyunca, batıya bakıyor.

24.SUSSEX DRİVE

Bu gri taş bina, yeşilliklerin arkasına saklanmıştır. Kanada Başbakanının konutudur.

RİDEAU HALL

Yolun hemen aşağısındadır. Genel Valinin oturduğu, kraliyet resmi konutudur. Resmi durumlar dışında; çimenlerle kaplı geniş bahçelerde dolaşabilirsiniz. Aksi halde, zaten İngiliz üniformalı askerler izin vermiyorlar. Burada: Valinin kızağını ve kayak pistini de görebilirsiniz.

ROCKELİFFE PARK

Cadde, daha sonra, mükemmel bahçelerin ve güzel malikanelerin bulunduğu bu park çevresinde dolaşıyor. Parktaki araba yolunu takip ederseniz: Gözlem Yerine ulaşırsınız. Buradan: Ottawa Irmağı’nın harika manzarasını ve Gatineau Nehri’nin ağzını görebilirsiniz.

Kanada Ottawa Müzeler

MÜZELER

Kanada Ottowa National Gallery of Canada

NATİONAL GALLERY OF CANADA-KANADA ULUSAL GALERİSİ

Sussex Drive’da, Notre-Dame Basilica’nın hemen karşısındadır.

Çarpıcı granit ve cam bina, Moshe Safdie tarafından tasarlanmıştır. Binanın hemen önünde Louise Bourgeois’in 9 metrelik örümcek heykeli var. 

Güzel bir mekan, buraya yarım gününüzü ayırmanız gerekir. Burada: Kanada sanatçılarının en seçme yapıtlarının yanı sıra, ülkenin en iyi klasik ve modern Avrupa sanatı koleksiyonları var.

Bina: cam ve çelik konstrüksiyon. Büyük salonun ve diğer galerilerin doğal gün ışığı ile aydınlatılmasını sağlıyor.

Galeride çeşitli koleksiyonlar var.

Avrupa Koleksiyonu

Kanada’nın en iyi Avrupa Koleksiyonudur.

14. ve 18. yüzyıl arasındaki dönemin en önemli yapıtları arasında: Simone Martini’den “İskenderiyeli Azize Katerina”, Cranach’dan “Venüs”, Hans Buldung Grien’den “Havva, Yılan ve Ölüm”, Hans Memling’den “Bakire, İsa ve Aziz Antonius”, Bronzino’dan “Bir adamın portresi”, Annibale Carracci’den “Aziz Francesconun görüsü”, Rubens’ten “İsa’nın mezara konması”, Rembrant’tan “Ester Asheverusla konuşmaya hazırlanıyor” yer alıyor. 19. yüzyıl koleksiyonu: Turner, Constable, Pissarro, Monet, Degas ve Cezanne’nin çalışmalarını içeriyor.

Çağdaş Sanat Koleksiyonu

Amerikalı sanatçıların eserlerinden oluşan koleksiyonlarda: Jackson Pollock, Barnett Newman, Kenneth Noland’ın çalışmaları ön plandadır. Bu koleksiyonlardaki, Kanadalı sanatçıların en önemlileri: Guido Molinari, Yves Gaucher ve Michael Snow’dur.

Kanada Koleksiyonu

Bu koleksiyonda: ilk yerleşimlerdeki, gündelik hayatı ve manzaraları resmeden: 19. yüzyıl klasiklerinin yanı sıra: Tom Thomson ve Yediler Gurubunun en iyi çalışmaları var.

CANADİAN MUSEUM OF HİSTORY-KANADA TARİH MÜZESİ

Kanada’nın en çok ziyaret edilen müzesidir. Ülkeyi şekillendiren olaylar, insanlar ve nesneler sergileniyor. Bu mimarı mücevher: Gatineau, Quebeck’tte, Parlamento Tepesinden doğrudan Ottawa nehrinin karşısındadır. 

Büyük Salonda: dünyanın en büyük kapalı mekan totem direkleri koleksiyonu bulunuyor. 

Birinci Halk Salonu: Kanada’nın yerli uluslarının gelenekleri ve başarıları hakkında bilgi verilir. 

Kanada Tarih Salonu: Kanada tarihiyle ilgili şimdiye kadar oluşturulmuş en büyük ve en kapsamlı sergidir. 

Kanada Çocuk Müzesi: Burada interaktif bir maceraya çıkmak mümkündür. Dev ekranlarda muhteşem 2D ve 3D filmleri heyecanı yaşayın. 

VİCTORİA MEMORİAL BUİLDİNG

Metcalfe ve McLeod Caddelerindedir. 1841 yılında: jeolojik araştırmalarda gün ışığına çıkarılmış hazineler burada sergileniyor.

NATİONAL MUSEUM OF NATURAL SCİENCES

Binanın doğu kanadındadır. Buradaki en ilginç bölüm: Alberta’da yapılan kazılarda, ortaya çıkarılan: 75 milyon yıllık hayvanlara ayrılmış olan “Dinasaur Court” dur. Evet: burada, Kanada’nın zengin doğal yaşamını gözlemleyebilirsiniz.

NATİONAL MUSEUM OF SCİENCE AND TECHNOLOGY

Laurent Boulevard’dadır. 17 Kasım 2017’de Kanada Bilim ve Teknoloji Müzesi, tarihinde önemli bir an yaşadı. Müze, 3 yıllık bir kapanış ve ilk olarak 1967’de açılan binasının tamamının yenilenmesinin ardından yeni bir sayfa açarak kapılarını yeniden ziyaretlere açtı. 

Bilimi: oyun ve eğlence ile ele alan bir müzedir. Kanada’nın bu en büyük müzesinde: gökyüzüne bakabileceğiniz kocaman bir teleskop var. Müzede: ayrıca, antika arabalara ve en önemlisi, büyük buhar çağından kalma eski trenlerin büyük motorlarına da yer verilmiştir.

NATİONAL AVİATİON MUSEUM

Rockcliffe havaalanındadır. İlk uçan makinelerden başlayarak, iki ve üç motorlu uçaklarla ve dünya savaşlarında kullanılan büyük savaş uçaklarıyla, havacılık  tarihinin izleri sergileniyor. Ayrıca: Britanya İmparatorluğunun, 1909 yılında havalanan ilk uçağı “Silver Dart” da burada bulunuyor.

II. Dünya Savaşından kalma, 3 hangarda: yaklaşık 100 tane uçak sergileniyor. Savaş uçaklarının bir çoğu: her yıl, Haziran ayının ikinci Pazar günü kutlanan Havacılık gününde: yeniden göklerde süzülüyor.

Kanada Ottawa Canadian War Museum

CANADİAN WAR MUSEUM-CANADA’S NATIONAL MUSEUM OF MILITARY HISTORY

Kanada Savaş Müzesi, Kanada’nın ulusal askeri tarih müzesidir ve silahlı çatışmaların araştırılması ve anlaşılması konusunda dünyanın en saygın müzelerinden biridir. 

Müzenin kökeni, öncelikle milis eserleri koleksiyonundan oluşan 1880 yılına kadar uzanıyor. Müze, 8 Mayıs 2005 tarihinde Ottawa şehir merkezindeki LeBreton Flats sitesindeki yeni yerinde açılmıştır. 

Müzenin koleksiyonları: nadir araçlar, toplar, üniformalar, madalyalar, kişisel anılar ve Beaverbrook Savaş Sanatı Koleksiyonundaki 14 bin eser dahil olmak üzere dünyanın en iyi askeri varlıkları arasındadır. Toplamda koleksiyonda 3 milyondan fazla eser, örnek, sanat eseri, yazılı belge, ses ve görüntü kaydı yer alıyor. 

Buradaki sergilemeler : ganimet olarak toplanan kafatasları ve yüzülmüş kafa derilerinin de sergilendiği: Kızılderili savaşlarıyla başlıyor. II. Dünya Savaşındaki “Normandiya Çıkartması” ile sone eriyor.

Mareşal Göring’in: zırhlı Mercedes Benz aracı, modern bir savaş ganimeti olarak sergileniyor. Silahlar: Kızılderililerin savaş baltalarından, günümüzdeki uzun menzilli güdümlü füzelere kadar, çeşitlilik gösteriyor.

CURRENCY MUSEUM

Kent ve Lyon Caddeleri arasındaki, 245 Spart Street’te bulunuyor. Burada: Pasifikteki Caroline Adalarından gelme, 3 tonluk, bir taş “sikke” bulunuyor. Müze: yerlilerin boncuktan ve deniz kabuklarından yaptıkları paralar, kunduz postları ve battaniyelerin yanı sıra, koloni devrinde ve modern zamanlarda kullanılan, madeni ve kağıt paralarla doludur.

CANADA AVIATION AND SPACE MUSEUM

Ottawa’daki 24 Sussex Drive adresindeki Başbakanlık konutundan sadece 5 km uzaklıkta, eski bir askeri  hava üssünde yer alan Kanada Havacılık ve Uzay Müzesi, 1909’daki başlangıcından günümüze kadar uluslararası bağlamda Kanada’daki havacılığa odaklanıyor.

Müzenin koleksiyonunda kendisi hem sivil hem de askeri hizmetlerden 130’dan fazla uçak ve eserden (pervaneler, motorlar) oluşuyor.

Kanada’nın başarılarına özel ancak ayrıcalıklı olmayan bir referans veriyor. Kanada’nın en kapsamlı havacılık koleksiyonuna sahip olan bu müze, aynı zamanda dünyanın en iyi havacılık müzelerinden biri olarak da kabul edilmektedir.

Müzenin öne çıkanları arasında ünlü Avro Arrow’un hayatta kalan en büyük parçaları (burun kısmı ve iki kanat ucu), Endeavor uzay mekiğinde kullanılan orijinal camadarm, İkinci Dünya Savaşından kalma Lancaster bombardıman uçağı ve Life in Orbit The International yer alıyor. 

 

BYTOWN MUZESİ

Müze: Ottawa Locks’un yanında, Parlamento Tepesi ile Fairmont Chateau Laurier otele arasında pitoreks bir noktada yer almaktadır. 

Şehrin en eski taş binasındaki bu müzede Ottawa’nın tarihini keşfedebilirsiniz. Rideau Kanalı’nın inşası, Ottawa’nın gürültülü oduncu geçmişi, kasabanın Kanada’nın başkenti seçilmesi ve daha fazlası hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Bytown Müzesi, Victoria dönemi saatleri, şu anda UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan Rideau Kanalını inşa etmek için kullanılan aletler ve antika çocuk oyuncakları da dahil olmak üzere Ottawa ile ilgili 7 binden fazla eserden oluşan bir koleksiyon aracılığı ile şehrin hikayesini anlatıyor.

Kanalın inşası sırasında para, malzeme ve barutun depolandığı birinci kattaki taş tonozu görmeyi unutmayın.

ottova.vistas.park

Kanada Ottawa Gatineau Park

GATİNEAU PARK

Ulusal başkentten yapılan kısa yolculukların en çok rağbet göreni: Ottowa nehrinden, Quebec’e doğru, araba ile, yalnızca 20 dakikadır. Yani: şehrin kuzeyindedir. Bu park: 36.000 hektar büyüklüğündedir. Ottowa vadisinin dik yamaçları boyunca: çok güzel manzaralar görmek mümkün. Zengin ağaç çeşitleri barındıran ormanlarıyla, bereketli bir doğal yaşama ev sahipliği yapar.

Park ismini: vadiyi keşfe çıkan ilk kişi olan, Fransız avcı Nicolas Gatineau’dan almıştır.

Bu parkta neler yapılabilir?

İyi planlanmış doğal patikalarda, yürüyüş yapabilir ve bisiklete binebilirsiniz. Ayrıca: 5 tane halk plajı var. Buralarda yüzebilir, kano ve sandal kiralayabilirsiniz. Philippe ve La Peche göllerinde: balık tutmaya gidebilirsiniz. Güzel bir malikane var “Kinsmere”, orayı gezebilirsiniz.

Bu malikanede: Kanada’da en uzun süre başbakanlık yapmış olan Willian Lyon Mackenzie King: ikamet etmiş. Bu şahıs: medyumlukla ilgileniyormuş. Bir kristal küre aracılığı ile ölmüş annesi ile konuşuyormuş.

Gittiği ülkelerde: ıvır zıvır toplamayı seviyormuş. Malikanenin bahçesindeki yıkıntılar arasında, II. Dünya Savaşındaki saldırıdan sonra, Kanada’ya getirilmiş Londra Avam Kamarası parçalarını görebilirsiniz.

Kışın: burada, yaklaşık 200 km. civarında kayak yolu bulunmaktadır ve kayak yollarının bu uzunluğu ile, Kuzey Amerika’nın en büyüğüdür.

Kanada genel özellikleri hakkındaki yazım.

Kanada Toronto şehri hakkındaki tanıtım yazım.

 

Kanada Quebeck

Kanada Quebeck

Montreal şehrinin kuzeyindedir. Şehir nüfusu: 664.000 olup, bunun: % 99’u Fransızca konuşur.

Quebec: demokrasiye dayanan bir siyasi sisteme sahiptir. Geniş ve çeşitlilik gösteren ekonomisi: gücünü, zengin doğal kaynakların yanı sıra, büyüyen bilgi teknolojileri sektörü ve diğer çeşitli endüstri kollarından alır.

İhracat-İthalat performansı: Quebec şehrinin, dünyanın en iyi 20 ekonomisi arasına sokmuş.

27 Kasım 2006 tarihinden bu yana, Quebec “Kanada Avam Kamarası” tarafından, resmen bir ulus olarak tanınmıştır.

Burundaki: caddeler ve meydanlar, Kuzey Amerikalılara Paris’in Latin Mahallesini, hatta Montmartre semtini çağrıştırır. Kentin: St. Lawrence Irmağı çevresindeki tarihi merkezinde: Fransa’nın Atlantik’teki liman kasabalarını anımsatır bir atmosfer var.

Kanada Quebeck

Quebec ismi: Algonkin dilinde: “nehrin daraldığı yer” anlamına gelir. St. Lawrence ırmağına uzanan büyük kaya çıkıntılarını gördüğünüzde, bu adın ne denli isabetli olduğunu anlayacaksınız. Bu parlak kayalara: buraya ilk gelen Jacques Cartier’in yanlışlıkla elmas sanması nedeniyle: “Cap Diamant” adı verilmiştir.

Şehir: nehir trafiğine hakim olduğu için:

Tersane ve tabakhanelerin yanı sıra, kürk, kereste, mobilya ve tekstil ticaretinin gelişmesiyle, kentin refah düzeyi artmıştır.

Fakat: modern taşımacılık ve demiryolları, liman etkinliklerine darbe vurmuştur. Bugün, şehrin gelir kaynağı: turizm sektörü ve eyalet idaresindeki hizmet sektörlerinden oluşmaktadır.

Quebec şehrinde: 75 tanesi sahipleri tarafından işletilen, 75 tanesi modern sanata adanmış, 180’den fazla profesyonel sanat galerisine sahiptir.

Quebec: sirk sanatlarında, dünyanın önde gelen toplumlarındandır. Dünyaca ünlü “Le Cirque du Soleil”, şehrin gururudur.

Kanada Quebeck

Eski Quebec şehri: 1985 yılında, UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıştır. Eski Qebec, yürünebilir ve güvenlidir. Meksika’nın kuzeyindeki tek müstahkem şehrin arnavut kaldırımlı sokaklarında dolaşın ve yakındaki muhteşem açık havayı keşfedin.

Quebec: yüzyılın başından bu yana, eyalete yerleşen: Avrupalı, Afrikalı, Latin Amerikalı ve Asyalı: 700.000’den fazla göçmenin evi olmuştur. Tüm bu unsurlar, Quebeck’in kültürel çeşitliliğine ve canlılığına büyük katkıları bulunmaktadır. Her yıl: Quebec şehri: 40.000’den fazla, göçmene kapılarını açmaktadır.

Evet: kentte gezintinize başlama noktası olarak: karşıya, St. Lawrence Irmağının güney kıyılarına geçin. Levis banliyösünden kalkan feribotlara (traversier) binin. Ya da; bu havadar ancak sıradan kentin içinden geçerek, Cap Diamant’ın üstünde ve altında, tahkim edilmiş, sarp bir yolla ve kablolu dağ treniyle, birbirine bağlanmış: “Upper and Lower Town” ın bulunduğu; Eski Quebeck’in tarihi merkezinin yolunu tutun.

 

ESKİ ŞEHİR

Parc de I’Esplanade’dan: atlı bir “caleche” kiralayarak, 45 dakikalık bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Fakat: görülmeye değer yerlerin tümü: “kale ve Parc des Champ de Bataille hariç” yürüyüş mesafesindedir.

Kanada Quebeck Ulusal Tarihi Bölgesi Tahkimatları

QUEBEC ULUSAL TARİHİ BÖLGESİ TAHKİMATLARI

UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan Eski Quebec, tarihle doludur. Fransızların, İngilizlerin, İlk Milletlerin ve Kuzey Amerikalıların son 400 yılda nasıl iz bıraktıklarını burada görebilirsiniz.

Kanada Quebeck Ulusal Tarihi Bölgesi Tahkimatları

Şehir, Meksika’nın kuzeyinde tamamen surlarla çevrili tek şehirdir. Eski Quebeck’i çevreleyen surlar, şehrin askeri geçmişinin bir kanıt olarak 4.6 km uzunluktadır.

Kanada Quebeck Kalesi

QUEBEC KALESİ

Kuzey Amerika’daki en büyük İngiliz kalesidir ve 1872 yılından bu yana Kanada Genel Valisinin evi olarak çifte görev üstlenir. Diğer dikkat çekici yapılar arasında Kanada’daki 1693yılına dayanan eski Fransız askeri binası ve ayakta kalan tek Citadelle kapısı olan Dalhousi kapısı yer alıyor.

Burayı ziyaret ederseniz: Kuzeyde Laurentina dağları ile Eski Quebec ve St Lawrence nehrinin muhteşem manzarasını yukarıdan seyredebilirsiniz. Kızıl tunikli ve ayı derisinden şapkalı muhafızlardan biriyle fotoğraf çektirebilirsiniz.

Kanada Quebeck Kalesi

Şimdi federal bir park olan uçsuz bucaksız tepelik yeşil alan, 1759 yılında İngiliz ordusunun ünlü Ovalar Muharebesinde Fransızları mağlup etmesiyle Kuzey Amerika’nın kaderini belirleyen bir savaş alanıdır. Çok sayıda topun, hatıra plaketlerinin, anıtların ve yorumlayıcı panellerin yer aldığı muhteşem parkta yürüyüş yapabilirsiniz.

 

Kanada Quebeck Saint-Louis kaleleri ve Chaetaux Ulusal Tarihi Bölgesi

SAİNT-LOUİS KALELERİ VE CHATEAUX ULUSAL TARİHİ BÖLGESİ

Chateau Frontenach’ın yanında Dufferin Terasının altında inerek Fransız ve İngiliz rejimleri sırasında yüzyıllar boyunca 32 Genel Valinin ikamet ettiği Saint-Louis Kaleleri ve Chateaux arkeolojik alanı görülebilir. 18’nci yüzyıldan kalma bir mutfak ve 1771’den kalma bir buzhane de dahil olmak üzere Chateau St. Louis kompleksinin kalıntılarını ziyaret edebilirsiniz. Samuel de Champlain zamanına kadar uzanan 120’den fazla eser sergileniyor.

Kanada Quebeck Kutsal Üçlü katedrali

KUTSAL ÜÇLÜ KATEDRALİ

İngiliz ustalar tarafından yapılmış muhteşem vitray pencereler ve Westminster Manastırına layık anıtlarla katedral, Fransızca konuşulan Quebec’in kalbinde tam bir İngiliz kilisesidir. 1800 ile 1804 yılları arasında inşa edilen bu tarihi kilise, Britanya Adaları dışında inşa edilen ilk Anglikan Katedraliydi.

Kral George III’ün arması Royal Pew’de sergileniyor ve Londra’daki Royal Kuyumcular tarafından bu katedral için özel olarak yapılmış muhteşem bir komünyon gümüşü sergisi var. Mermer plakalar ve anıtlar, Quebec şehrinin Amerikan Devriminden sonra Britanya Kuzey Amerika’sının başkenti olduğu zamanı anımsatıyor.

Kanada Quebeck Ursuline Şapeli

URSULİNE ŞAPELİ VE MÜZESİ

Ursuline rahibeleri, 1639’da Amerikalı kızları ve yerleşimdeki Fransız kızları eğitmek için Quebec şehrine geldiler. Rahibeler, ahşap heykellere altın varak uygulayarak, gümüş ve altın ipliklerle ve en kaliteli ipeklerle zarif işlemeli sunak cepheleri yaparak Fransız kolonisine olağanüstü sanatsal beceriler getirdiler.

Şapel, 1720’li ve30’lu yıllara dayanan şehirdeki en eski heykel topluluğunu barındırıyor. Şapelde sergilenen sıra dışı eserler arasında, Fransız Devrimi sırasında yıkımdan kurtulan ve 19’ncu yüzyılın başlarında Kanada’ya getirilen 17 ve 18’nci yüzyıllara ait Fransız resimleri de yer alıyor. Müzede ayrıca kız çocuklarına yönelik eğitimin yüzyıllar boyunca nasıl geliştiğine dair etkileyici hikayeyi anlatan sergiler de yer alıyor.

Kanada Quebeck Topçu Parkı

TOPÇU PARKI

Quebec Ulusal Tarihi Bölgesi Tahkimatının bir parçası olan Topçu Parkında 250 yılı aşkın bir süreye yayılan askeri binalar bulunuyor. Arsenal Dökümhanesinde surların iyileştirilmesinin planlanmasına yardımcı olmak için 1806-1809’da oluşturulan Quebec’in devasa ölçekli bir modelini görebilirsiniz. Siteye erişim için St. John Kapısının yanında bulunan kırmızı tuğlalı Arsenal Foundry binasındaki resepsiyon masasına gidin.

 

Kanada Quebeck Upper Town-Yukarı Şehir

UPPER TOWN-YUKARI ŞEHİR-HAUTE VİLLE

Yukarı şehir ve Aşağı şehir yaklaşık 30 merdivenle birbirine bağlanmaktadır. Aşağı Şehirdeki Rue du Petit-Champlain ve Yukarı Şehirdeki Dufferin Terrace üzerinden erişilebilen eski Quebec Füniküleri de şehrin iki bölgesini birbirine bağlıyor.

St Lawrence nehrine bakan Cape Diamond’ın (Cap Diamont) tepesinde yer alan Upper Town (Haute Ville), UNESCO Dünya Kültür Mirası Alanı olan Eski Quebec’in bir parçasıdır. Fransız ve İngilizler tarafından inşa edilen tarihi surlar, geçmişi 17’nci yüzyıla kadar uzanan binaların sıralandığı, iyi korunmuş bir dizi caddeyi çevreliyor.

Yaklaşık 400 yıl önce Samuel de Champlain burada bir kale inşa etmeye karar verdiğinde Yukarı Şehir, çorak, rüzgarlı bir burundu. Artık toplarla süslü, taş surlarla çevrili önemli bir turistik yerdir. Şehrin en ünlü yerlerine ev sahipliği yapan Yukarı Şehrin, Eski Şehri, özellikle finikülere binerken veya Chateau’nun önünde Terrasse Dufferin boyunca yürürken, St Lawrence nehrinin ve kırsal bölgenin etkileyici manzarasını görebilirsiniz.

Frontenac:

Mahallenin dolambaçlı sokakları, barları, kafeleri, mağazaları ve otellere ev sahipliği yapan tarihi binalarla kaplıdır. 3 km uzunluğundaki bir duvar, şehrin bu bölümünü, Vieux-Quebec’in iki ana caddesi olan St Jean ve St Louis caddelerindeki girişlerle düzgün bir şekilde birleştiriyor. Duvarın kendisi tarihi bir anıttır.

Bu proje 1690 yılında Amiral Phipps tarafından şehrin kuşatılmasının ardından Yukarı Şehri bir iç saldırıdan korumak için Fransız askeri mühendisleri tarafından inşa edilen bir dizi toprak işi ve ahşap çiftlerle başladı. Sonraki yüzyılda şehrin surlarını güçlendirmek için Fransızlar çok fazla zaman, para ve enerji harcadılar.

İngilizler yavaş yavaş şehri çevreleyen çitleri şehrin devasa kesme taş duvarlarıyla değiştirdiler. En önemli dokunuz, 1812 Savaşından sonra Cap Diamont’ın yükseklerine tünemiş, kesme taştan, yıldız şeklindeki kalenin inşasıyla geldi.

La Citadelle gibi, Yukarı Şehrin dar sokaklarında sıralanan evlerin çoğu, 1800’lerde yakınlardaki taş ocaklarından kesilmiş granitten yapılmıştır.

Bölgedeki hükümet binaları ve yüksek çan kuleli kiliselerin üzerindeki taş duvarlar, bakır çatılar ve ağır ahşap kapılar aynı zamanda son 400 yılda, Yukarı Şehrin yüzyılın büyük bölümünde hem eyaletin hem de ülkenin siyasi, eğitimsel ve dini merkezi olarak yerini yansıtıyor.

Evet yukarı şehir biraz zorludur. Bu yüzden rahat ayakkabı giyin. Yukarı şehir nispeten kompakt olsa da aynı zamanda çok sayıda dik caddeye ve engebeli arnavut kaldırımlı yüzeylere sahiptir.

Yukarı şehirde gezmenizi önereceğim yerler şunlardır:

1-Chateau Frontenac Oteli ve panoramik manzaralar sunan Dufferin Terrace (Terrasse Dufferin) tahta kaldırımları.

2-Quebec Kalesi (La Citadelle de Quebec)

3-Basilique-Cathedrale Notre-Dame de Quebec,

Şehri gezmeye: kentin başlıca simgesi olan: “Chateau Frontenac” otelinin, 1892 yılından beri, koruyucu bir kale gibi üzerinde yükseldiği; tepeden başlayın.

Kanada Quebeck Frontenac Oteli

FRONTENAC OTELİ-CHATEAU FRNTENAC

Chateau Frontenac, müstahkem şehrin kalbinde, 1 Rue des Carrieres adresindedir.

Qebec şehrinin en ünlü simgesidir. Aynı zamanda dünyanın en çok fotoğrafı çekilen otelidir. Otel bir asırdan fazla bir süredir, Dufferin Terası ve St Lawrence nehrine bakan Cape Diamond tepesinde yer almaktadır.

Konumunun güzelliği ile öne çıkıyor. Gotik-Rönesans mimarisinin, peri masalı kuleleri hemen dikkati çekiyor. Otel, lüks tren yolculuğunu teşvik etmenin bir yolu olarak gezginleri çekmek için zengin demiryolu yolcularını çekmek için bir otel inşa etmek isteyen Kanada Pasifik Demiryolu CEO’su William Van Horne’un buluşudur.

O dönemde son derece lükstü. Konuk odalarında: şömineler, banyolar ve mermer eşyalar bulunuyordu ve özel bir komisyon üyesi tesis için antikalar satın alıyordu.

Evet, otel New Yorklu mimar Bruce Price tarafından tasarlanmıştır.

Tüm ülkede inşa ettirdikleri büyük otellerin en ilgi çekicidir. Otel, 200 yılı aşkın süredir Fransız ve İngiliz valilerin resmi ikametgahı ve makamı olan Saint-Louis kaleleri ve Chateaux arkeolojik alanının üzerinde yer almaktadır.

Otel 1893 yılında 170 odalı olarak açılır. 1899 yılında 20 katlı ve 80 metre uzunluğunda merkez kulesinin eklenmesiyle otel tamamlandı.

Yerlilere konyak satışını özendirerek, papazların sinirlendiren, 17. yüzyıl Fransız valisi Kont Louis de Frontenac’ın adını taşıyor. İçerideki: oymalara, goblenlere ve ahşap kaplamaları görebilirsiniz

Otel ismini; 1672-1698 yılları arasında, Yeni Fransa kolonisinin Valisi olan Comte de Frontenac’a borçludur. .

Otelin arkasında: kentin kurucusu: Samuel de Champlain’in, heykeli var. Heykel: 1898 yılında yapılmıştır.

Heykelin ötesinde: Dufferin Terrace denen yer var. Buradan: St. Lawrence Irmağının ve Ile d’Orleans’ın muhteşem manzarasını seyredebilirsiniz.

Otelin içine girip yakın zamanda yenilenmiş olan lobinin yanı sıra, özel tasarlanmış vitrinlerde sergilenen 400 yıllık tarihi eserlere hayran kalabilirsiniz. Otelin koridorlarının uzunluğu 12 kilometredir. Otelde St Lawrence nehrinin, şehrin ve iç bahçelerin muhteşem manzarasına sahip 2.000’e yakın penceresi bulunmaktadır.

Ayrıca: Parc des Gouverneurs bahçesinde dolaşabilirsiniz. Bu bahçe: 1759 yılında, Qubeck için yapılan savaşta ölen General Wolfe ile General Montcalm anısına dikilmiş, dikilitaşı ile ünlü. Küçük ama hoş bir bahçedir.

Evet, bir çok ünlü kişi Quebec şehrinde kaldıkları süre boyunca Otelde ikamet ettiler. Kraliçe II Elizabeth’den Celine Dion’a, Monako Prensesi Grace, Leonardo DiCaprio, Paul McCartney ve Charlie Chaplin’e kadar birçok ünlü, otelde konaklamıştır. I Quebec Konferansı 1943 yılında burada düzenlenmiştir. Burada müttefiklerin işgal altındaki Avrupa’yı işgalden kurtarma planları üzerinde burada anlaştılar.

Kanada Quebeck Notre-Dame des Victoires Kilisesi

NOTRE-DAME DES VİCTOİRES KİLİSESİ

Tarihi 1688’den kalma Notre-Dame des Victoires Kilisesinde ziyaretçiler, Yeni Fransa günlerinden kalan en büyüleyici nesnelerden birini görebilirler. Tavanda asılı bir Fransız savaş gemisi modeli.

Marquis de Tracy 1644 yılında Atlantik Okyanusunu güvenli bir şekilde geçebildiği için Tanrı’ya şükretmek amacıyla bu kilisenin yapımını emretmiştir. Başlangıçta I’Eglise de I’Enfant Jesus (Çocuk İsa Kilisesi) olarak adlandırılan bu kilisenin adı iki kez değiştirildi. İngilizlere karşı kazanılan zaferin ardından, önce Notre-Dame-De-la Victire’a (Zafer Meryem Ana) ve ardından Notre-Dame-des-Victoires’a dönüştürüldü.

KENT DUVARLARININ DIŞI

Araba ile: Cote de la Citadelle yolundan ilerleyip, tünelden geçin. İç kaleye ulaşacaksınız

İÇ KALE (CİTADEL)

Yıldız biçimindedir. 1750 yılında, Fransızlar tarafından, İngilizlere karşı inşa edildi. 1820 yılında, İngilizler, Quebeck şehrini, Amerikalılara karşı koruyabilmek için, kaleyi genişlettiler. Garnizon, Kanada birliklerinin eline geçmeden önce: 20 yıl boyunca, İngiliz idaresinde kalmış. Bugün ise, Kanada 22. Kraliyet Alayının karargahı olarak işlevini sürdürüyor.

Burada: yaz aylarında yapılan “Muhafız değişimi” (24 Haziran ile Eylül’ün ilk haftası, her sabah: saat: 10.00) ve “Geri çekilme” (Temmuz ve Ağustos aylarında, her Çarşamba ve cumartesi, saat: 18.00’de) ile canlanıyor. Eski baruthane, artık günümüzde, alayın tarihi üniformaları, silahları ve ganimetlerinin sergilendiği “Musee Militaire” (Askeri Müze) olmuş.

Parc de I’Esplanade’dan, güneybatı yönünde ilerleyen Grande-Allee; 1877-1886 yılları arasında, devrin gözde tarzı: Fransız rönesansı üslubunda inşa edilmiş “Assemblee Nationale” in (Eyalet Parlamentosu) önünden geçer. Burası: şehrin, Kanada Konfederasyonu içinde ve dışında, özellikle de Başbakan Rene Levesque’nun idaresi sırasında, kendi kimliğini arayışının simgesi olmuştur.

Boulevard St-Cyrille: üzerindeki “Grand Theatre de Quebec”: Quebec City’nin: sanat merkezi ve Quebec Senfoni Orkestrasının binası olarak: 1971 yılında, törenle hizmete girmiştir. Parc  des Champ de Bataille; 1759 Abraham Düzlüklerinde yapılan ve Quebeck’in kaderini belirleyen savaşın anısına adanmıştır. Park: tarihi önemi bir yana, ağaçlar arasında zevkli yürüyüş yapma olanağı sunuyor. Parkın ortasında: olası bir Amerikan saldırısına karşı: Qubec savunmasının bir parçası olarak: 1855 yılında yapılmış, muazzam: “Martello Kulesi” ni görebilirsiniz.

Hemen her anıtın, politik bir öneme sahip olduğu bu kentte: rue Wolfe, General Wolfe’un ölümcül bir şekilde yaralandığı yerdeki anıta çıkarken, Quebecli, isimsiz yurtseverlerin bu anıta cevaben diktikleri Jeanne d’Arc heykeli, Aveneu George VI’nın ilerisindedir.

Parkın güney bölümünde bulunan “Musee de Quebec”: antik mobilya, mücevher ve altın-gümüş kilise süslemelerinin yanı sıra: Quebec resim ve heykel örneklerinden oluşan bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Heykeller, özellikle 18. yüzyıldan kalma. Fakat, resimler, koloni döneminden, günümüze kadar uzanır. Joseph Legare’nin tarihsel çalışmaları, Antoine Plamondon ve Theodore Homel portreleri, mutlaka görülmesi gereken şaheserler.

 

Kanada Quebeck Parlamento Binası

PARLAMENTO BİNASI

Quebec Ulusal Meclisine ev sahipliği yapan Parlamento Binası, Quebec’in yasama yetkisinin merkezi ve eyaletin en önemli tarihi mekanıdır. Yeni resepsiyon binası 2019 yılında hizmete açılmış olup herkes için modern bir eğitim alanı olarak hizmet vermektedir. Burada dikkat çeken ayrıntılar şunlardır: İkinci İmparatorluk tarzında yapılmış cepheyi ve eyaletin tarihine yön veren erkek ve kadınların onuruna dikilen 26 bronz heykel var.

Kanada Quebeck Morrin Merkezi

MORRİN MERKEZİ

Burası zıtlıklarla dolu büyüleyici bir çalışmadır. Ortak bir hapishane olarak inşa edilen bu bina, daha sonra İngilizce konuşulan bir yüksek öğrenim kurumuna dönüştürülmüştür. Günümüzde büyüleyici bir Viktoria dönemi kütüphanesine ev sahipliği yapmaktadır. Evet Quebec şehrinin ilk hapishanesi, gerçek mahkum hücrelerini görmek mümkündür. Bazıları 16’ncı yüzyıla kadar uzanan edebi mücevherlerden oluşan bir koleksiyona ev sahipliği yapan büyüleyici Viktoria Kütüphanesi de ilgi çekmektedir.

Kanada Quebeck Monastere des Augistines

MONASTERE DES AUGUSTİNES

Augustinerinne rahibeleri, kıtanın ilk hastanesini 1639 yılında Meksika’nın kuzeyinde inşa ettiler. Yaklaşık 400 yıl boyunca hayatlarını bedensel ve zihinsel hastalıkları olanların bakımlarıyla geçirdiler. Modern tıbbın gelişmesinde de rol oynadılar. Burada bulunan kalıcı sergide, 12 Augustinian manastır hastanesinde 40 bin eser sergileniyor.

Kanada Quebeck İlot Des Palais

İLOT DES PALAİS

İlot des Palais, yüzyıllar boyunca Fransız kolonisindeki en önemli iktidar merkezlerinden  biri olmasının yanı sıra büyük bir sanayi bölgesiydi. Bu, keşfedilmeye değer bir “gizli mücevher” dir. Arkeologlar bölgede 65 kazı yapmışlar ve 500 binden fazla eser ortaya çıkarmışlardır. Burada 1668 yılında bir bira fabrikası inşa edildi ve 1683 yılında  koloninin baş yöneticisi olan Niyet Sarayına dönüştürüldü.

Yangın nedeniyle yıkılan konutun üç kez yeniden inşa edilmesi gerekti. Daha sonra 1775 yılında, Amerikalı devrimciler şehri kuşatırken buraya sığındığından, yapı bir kez daha ama bu kez İngiliz top ateşiyle yıkıldı. 1852 yılında bölgede bir kez daha bira fabrikası kuruldu ve burası orijinal işlevine geri döndü.

Eski sarayın 18’nci yüzyıldan kalma geniş kubbeli bodrum katında tarihi eserler sergileniyor. Burada ziyaretçilere yeni ve kapsamlı bir sergi aracılığıyla bölgenin tarihi hakkında bilgi veriliyor.

Kanada Quebeck Place D’armes

PLACE D’ARMES

Burası: birliklerin içtima ve geçit töreni yaptığı, duyuruların okunduğu, suçluların kırbaçlandığı ve idam edildiği bir yer. Eski Quebeck’in merkezi. Ortadaki: Monument de la Foi (İman Anıtı), Kuzey Amerika’daki Fransız Katolik misyonerlerinin hatırasını yaşatıyor. Meydanın kuzey yönünde: Musee du Fort denen yer var. Ste-Anne’de bulunuyor. Işık ve ses gösterileri eşliğinde, Quebeck şehrinin askeri tarihi İngilizce ve Fransızca olarak sahneleniyor.

Sanatçılar: Place d’Armes’in kuzey köşesinde bulunan: dar; “rue de Tresor”da: çalışmalarını sergilemek ve resim yapmak için bir araya geliyorlar. Bu sokak: Latin Mahallesine çıkıyor. Latin Mahallesi: 18. yüzyıl evleri, kafeleri ve kitapçılarıyla, Paris havasını yansıtıyor.

Quebeck’in ilk piskoposu François de Montmorency Laval: 1663 yılında, burada İlahiyat Fakültesi olan “Seminaire” yi kurmuş. Buranın avlusunda, yaz aylarında: açık hava konserleri düzenleniyor. Bu yapıda: piskoposun, 1672 yılında, Muhterem Luc tarafından yapılmış bir portresi sergileniyor.

Evet, devam ettiğinizde: karşınıza bir manastır çıkıyor. 1639 yılında yapılan, Ursuline Convent isimli manastır: çekici bir bahçe içinde ve yangın yüzünden, iki kez yeniden inşa edilmiş. Manastırın şapelinde: çok güzel, 18. yüzyıl yapımı bir altar pano ve vaiz kürsüsü var. Manastırın müzesinde: savaştan sonra, buraya defnedilen General Montcalm’in kafatası da sergileniyor. Eskiden: manastırdaki sığırların otladığı çayırlık, şimdi, dinlenmek için mükemmel bir yer olan: Parc de I’Esplanade.

Kanada Quebeck Lower Town

LOWER TOWN

Evet, sırada: Ville Basse var. Burası: Champlain’in esas kolonisi. Manzarayı görmek için: Dufferin Terrace’tan hareket eden: kablolu demiryoluna binebilirsiniz. Demiryolunun: Lower Town istasyonu: eskiden, Mississipi Nehrinin kaşifi ve 17.yüzyılın büyük kürk tüccarlarından: Louis Joliet’in eviymiş.

Place Royal: burada, Champlain’in ikametgahı var. Çevresi hendek ve kazık çitlerle çevrili, iki ahşap evden ve kürklerin konulduğu bir depodan oluşuyor. Ortada: XIV. Louis’in 1686 tarihli: büstünün, bir kopyası var.

Place Royal’e bakan: Notre-Dames-des-Victoires kilisesi: Fransızların, İngilizlere karşı, 1759 yılından önce kazandıkları zaferleri kutluyor.

1759 yılından sonra: koloni yöneticilerinin ve  tüccarların çoğu: Quebeck şehrini terk etmiş ve kalanlar “Upper Town” daki İngiliz barınaklarına taşınmışlardır. Bu eski binalar: 19.yüzyılda ve 20.yüzyılın başında: atölyelere ve depolara yer açmak için yıkılmıştır.

Şehirdeki: en güzel antikacılar: liman bölgesinde, rue Sault-au-Matelot ve ru-St-Paul çevresinde toplanmışlar. Burada: eski aletler ve kap-kacak için pazarlık yapılıyor.

Vieux-Port’daki (Eski Liman) depolar, konserlere, açık hava tiyatrolarına, eşişi panayırlarına ve birkaç yelkenliye ev sahipliği yapacak biçimde yenilenmiştir.