Kocaeli Kartepe

20180422_153019(0)
Kocaeli Kartepe

Değerli okurlarım: en son bu bölgeye yani Maşukiye-Sapanca-Taraklı’dan oluşan tura Ağustos 2019 tarihinde gittim. Öncelikle bilmelisiniz ki: bu söylediğim tur kesinlikle bir gün içinde yetişmiyor ve özellikle Taraklı, sadece 15-20 dakikalık bir ziyaretten ibaret kalıyor. Yani: bu turu satın alırken, büyük bir yorgunluk ve bazı yerlerin pas geçilmesini kabul etmek durumundasınız.

Bölgeyi anlatmadan önce, önemle belirtmek istediğim bir husus var. Sakın ola: hafta sonu yani Cumartesi ve Pazar günü veya tatil günlerinde buraya gitmeyin. Çünkü inanılmaz bir kalabalık, arabalar, tıkanan trafik, insan seli, inanın giderseniz pişman olursunuz.

Hiçbir düzen yok, temizlik yok, her yer para ama nasıl para, fahiş fiyatlar, araç plakalarına 34, 54 sanırsınız bütün İstanbul buraya akın etmiş, peki sonra ne olmuş, tam bir rezillik, hani bir çok internet sitesinde yazılı ya: Maşukiye, kuş sesleri, cennet hayır, burada kuş sesi duyamazsınız, ama bolca araba sesi ve satıcı sesleri, ATV denen üç-dört tekerlekli motor gürültüsü duyabilirsiniz.

Tabii ben bunları yazınca, bir kısım ziyaretçinin hafta sonu gitmeyeceğini ve sakin olacağını düşünebilirsiniz, ama bu bölgede Araplar (artık turist mi yoksa daimi ikamet eder mi desem bilmiyorum) da çok, yani bence, mutlaka buraları gidip göreyim derseniz: mutlaka hafta içi bir günü tercih edin, en azından hafta sonu yoğunluğunun beşte biri kadar yoğunluk oluyormuş, ben maalesef hafta sonu gittim ve bir kez daha buraya asla gitmem.

Ama yine en başta belirtmek isterim ki, bu yazı sizlere biraz karamsar gelebilir, ama unutmamak gerekir ki, ben gördüklerim ve yaşadıklarımı yazdım, tercih sizin.

Evet: şimdi Maşukiye nedir, burada neler var, insanlar burayı neden tercih eder, bu konuda sizlere bilgi vermek istiyorum.

Öncelikle biraz tarihi geçmiş ve buranın isminden, isminin anlamından başlayalım.

Maşukiye köyü

1865 yılında, Kafkasya’dan buraya göç etmiş Çerkez boyları tarafından kurulur. Bunlar arasında bulunan Murat Bey isimli bir şahsın, köyün kurucusu olduğu söylenir. Osmanlı-Rus harbi sırasında da Batum’dan göçüp gelenler buraya yerleştirilir.

Daha sonraki yıllarda ise, Karadeniz ve Romanya yöresinden göçüp gelenler, yine buraya yerleşirler. Böylece: Çerkezler, Abazalar, Gürcüler, Muhacirler ve mübadele sonucu Yunanistan’dan gelenler, bölgede çok farklı kültürlere sahip bir toplum oluşmasına neden olmuşlardır.

Maşukiye’nin tarihinde ilkler var. Cumhuriyet döneminin ilk kadın belediye başkanı (Leyla Atakan, İzmit Belediye Başkanı) buradan çıkmıştır. Yine, Cumhuriyet döneminin ilk kadın subayı, Maşukiyelidir. Bunların bir anıtını, Maşukiye mahallesi muhtarlığının önünde görebilirsiniz.

Tarihe, devam edelim. Osmanlı döneminde, yukarı da da belirttiğim gibi, burada pek çok Çerkez yaşarmış. Harem için, aşık olunacak kadar güzel kızlar, buradan seçilirmiş.

Bu nedenle buraya “Maşuk köy” ismi verilmiş. Zaman la da “Maşukiye” ismini almış. Yani: “Maşukiye” ismi: aşık anlamına gelen Maşuk kelimesinden gelir. Aşık olan erkeklere “Aşık” ve aşık olan kızlara ise “Maşuk” denirmiş.

Yöre halkının deyişine göre “Buraya gelen aşık olur” imiş. (Elbette günümüzde böyle bir şey yok, buraya gelen sadece sinir olur demek daha uygun)

Yine, buralarda söylenenlere göre “Maşukiye, yıllarca Balayı yeri olarak tercih edilmiştir”. Ama söyledim ya, günümüzde kalabalık ve gürültüden, sanırım balayı için burayı tercih eden yoktur.

Ulaşım

Maşukiye-İstanbul arasındaki uzaklık 120 km ve Maşukiye-İzmit arasındaki uzaklık ise 20 km. dir. İstanbul’dan yola çıkanlar için: Çamlıca gişelerinden, otoyola giriş yapın, İzmit-Adapazarı yolu ile devam ettiğinizde, yaklaşık 1 saat sonra İzmit-Doğu-İzmit-Yalova-Bursa çıkışına geleceksiniz.

Otoyol gişelerinden sağa dönerek, D-100 karayolundan, Adapazarı yönüne çıkın. 500 metre sonra, Kartepe-Sapanca kavşağından sağa dönülerek, Kartepe-Maşukiye yoluna gireceksiniz. 10 km daha ilerledikten sonra, Maşukiye’ye varılmaktadır.

Maşukiye merkezden, Kartepe yönünde biraz ilerledikten sonra, Kartepe yolu üzerindeki “Alabalık vadisine” ulaşılmaktadır.

20180422_154127
Kocaeli Kartepe Maşukiye

GENEL

Yukarıda da söz ettiğim gibi: günümüzde burası kalabalık Araplardan geçilmiyor. İşin ilginci buranın esnafı da Arapları tercih ediyor, sırf para uğruna, çünkü Araplar daha rahat para harcıyorlar, malum buraya gelen Araplar, Arapların belli bir gelir seviyesi üstünde olan kesimi.

İlçe sınırları içinden D-100 devlet karayolu ve TEM otobanı geçer. Marmara Bölgesinin: Uludağ’dan sonra en çok ziyaretçi çeken, kış turizm merkezidir. Ancak “Kartepe” sadece kışın güzel, çünkü burada bulunan ağaçlar, büyük yapraklı olduklarından kar yağdığında üzerleri karla kaplanıyor ve tamamen bembeyaz bir görüntü ortaya çıkıyor.

Ayrıca yine kışın buraya çok fazla miktarda kar yağması nedeniyle, kar kalınlığının yer yer 3.5 metreye kadar çıktığı söyleniyor. Ama yazın Kartepe anlamsız bir yer, tamamen çorak bir arazi yapısı görülüyor, yani burası kışın güzeldir.

Maşukiye’nin denizden yüksekliği 111 metredir. Köy ve yakın çevresinde 50’den fazla restoran bulunduğu söyleniyor. Özellikle et-mangal ve alabalık tesisleri yoğundur.

Ne satın alınır

İnternet sitelerinde birçok yerde yazılı olduğunu görünce: burayı ziyaretimde ekşi mayalı köy ekmeği almak istedim, ama bulmak ne mümkün, sadece bir fırında bulabildik, o da sayılı, yani tur  da bulunan ve isteyen herkese yetmeyecek şekilde, 8-10 tane ekmek vardı.

Mersu alabalık tesislerinden alabalık satın almayı umduk, ama kalabalıktan bu tesislerin yerini bile bulmak mümkün olmadı. Bir de “Çerkez peyniri” denilmiş, hani burası Çerkezlerin diyarı ya, Çerkez peyniri alalım dedik, bulmak ne mümkün, bir yerde vardı ama tadı rezaletti.

Öte yandan, bir satıcı, yaz döneminde satın almayı düşünenlerin yolda bozulur diye peynir satın almadıklarını söyledi, kışın bu peyniri satıyorlarmış.

Pazar günleri, merkez meydanda kurulan pazarda pek çok sebze ve meyve satıldığı söyleniyor, ne mümkün, Pazar günü gittim, Pazar filan yoktu.

20180422_132817   

Ne yenir

Tabii Maşukiye, dereler, şelaleler denince akla hemen alabalık geliyor. Hatta: bazı restoranlarda alabalıklar akvaryumlar için de canlı bulunduruluyor. Ayrıca: yine bu yörede, yörenin ormanlık olması nedeniyle mantar öneriliyor, ama önünüze geldiğinde göreceğiniz gibi, bu mantarlar kültür mantarı.

Sonuç olarak: olur da buralarda bir şeyler yemek isterseniz: kiremitte alabalık, köfte veya tavuk tercih edebilirsiniz. Yanında salata ve meşrubat, ardından çay vardır.

Önerim: kesinlikle alabalık ve tavuk tercih etmeyin, köfte tercih edebilirsiniz, kiremitte kaşarlı mantar, şansınız varsa, restoran ücretsiz ikram eder, yoksa bunu da deneyebilirsiniz.

GEZİLECEK YERLER

Kocaeli Kartepe

KAR TEPESİ

İzmit körfezi ve Sapanca gölüne bakan dağın zirvesindedir. Kayak tutkunları için, muhteşem güzel bir ortamdır.

Buraya gitmek için: önce Maşuriye’ye ulaşmanız ve sonrasında 17 km.lik bir yol daha gitmeniz gerekiyor. Ama, orman içinde yapacağınız bu yolculuk, muhteşem güzel ve keyifli. İstanbul’a 1 saatlik uzaklıkta (115 km) bulunması, büyük imkan. Ayrıca: Kocaeli şehrinin su ihtiyacı, buradan karşılanıyormuş.

Kartepe’nin Avluburnu mahallesi sakinliğini karlarla birleştirdiğinde ortaya etkileyici bir manzara çıkıyor.

Yine Kartepe’ye bağlı Eşme ise doğa ile iç içe zaman geçirmek isteyenler için en doğru adrestir.

Aralık ayı sonlarında: burada kayak sezonu açılıyor. Kayak sezonu dışında ise: tenis kortları, voleybol sahaları, 2 çim futbol sahası ile de, spor turizmine çok uygun bir yer. Futbol kulüplerinin bazıları, burada kamp çalışmaları yapıyorlar.

Bölgede: 12 ay hizmet veren, gayet lüks bir otel var. Bu konaklama tesisinde: her türlü imkanlar, ziyaretçilerine sunuluyor.

Kocaeli Kartepe

Evet, gelelim kayak merkezine. Kayak merkezi, özel bir firmaya, 49 yıllığına kiraya verilmiş ve özel sektör tarafından işletiliyor. Merkezde, son derece konforlu bir otel tesisi, ziyaretçilerin her türlü ihtiyacının giderilmesini sağlayacak yapıda düzenlenmiştir.

Kocaeli Kartepe

Zirve: denizden 1650 metre yüksekliktedir. Kasım ayı ortalarında başlayan kar yağışı, Nisan sonuna kadar devam ediyor ve bu dönemde, bölgedeki kar kalınlığı: 2-3 metre civarında oluşuyor.

Kayak Tesisi: 4 tane mekanik kayak tesisi var. Pist alanı: 42 km. 14 pist bulunuyor. Kayağa yeni başlayanlar için kolay pistler olduğu gibi, usta kayakçılar için de, uygun pistler bulunuyor.

Evet, Kartepe: ister yaz sıcağında şehrin gürültüsünden kaçmak için burayı tercih edebilir, isterseniz kış sezonunda kayak yapmak için gidebilirsiniz.

20180422_152759
Kocaeli Kartepe Maşukiye
20180422_154124
Kocaeli Kartepe Maşukiye

 

20180422_154216
Kocaeli Kartepe Maşukiye
20180422_153012
Kocaeli Kartepe Maşukiye

 

MAŞUKİYE

Maşukiye’ye kendi arabanız ile giderseniz, büyük bir park yeri sıkıntısı yaşamanız kesin. Ama bir şekilde arabanızı bir yerlere park ederseniz, merkez meydana gidebilirsiniz.

20180422_145604
Kocaeli Kartepe Maşukiye
20180422_145612
Kocaeli Kartepe Maşukiye

 

Hatta: önce merkez meydanın ilerisinde, yolu takip ederek Kartepe seyir terasına gidin ve rezilliği görün. Muhteşem bir manzara, ama yapılaşma nedeniyle sağı-solu kapanmış, sadece 3-4 metrelik bir boşluktan, muhteşem Sapanca göl manzarasını izlemeye çalışın.

Hatta, burada bulunan kapalı mekanların yani kafelerin ve restoranların, ziyaretçiler gurup halinde geldiğinde kim ne içti kim ne yedi diye gayet sıkı denetim yaptıklarını gözledim, hatta bir şey içip yemeyen birkaç kişiyi, guruptan olmalarına rağmen tesis dışına çıkardıkları yani kovduklarını gördüm ve onlar utanması gerekirken ben utandım.

Siz bu tesislere girmeyin, 3-4 metrelik boşluktan aşağıyı yani Sapanca gölü manzarasını izleyin ve buradan ayrılın.

Sonra: yokuştan aşağıya, merkez meydana gelin. Burada: muhteşem güzellikteki şelalenin bulunduğu yere girmek için giriş ücreti olarak 15 TL istendiğini görün ve şaşırın kalın.

Maşukiye’nin birçok yerinde olduğu gibi (bu kadar papağan nerden bulunmuş anlamadım) papağanlı kişilerin papağanla resim çektirmeniz için sizden para talep etmesini savuşturun.

Oldukça büyük boyutlu papağanları omuz, baş, kol koyuyorlar pat diye fotoğraf, ama bu tuzağa genel olarak Araplar düşüyor, zaten papağan fotoğrafçıları sizin yanınıza gelmiyor, doğrudan hedef Araplar.

Genellikle Karadeniz yöresinde derelerin üzerinde yapılan “Zipline” uygulaması burada da var. Altlı üstlü iki çelik halat çekilmiş ve insanlar bunların üzerindeki oturma yerlerine oturarak bir diğer yöne doğru hızla kayıyorlar ve ardından geri dönüyorlar, neyse ki bu halatların altına koruyucu file çekmek akıllara gelmiş, ücret 25 TL. ilgisini çeken deneyebilir.

Bir arkadaşımız, neden buradaki dükkan ve tesis sahiplerinin sürekli Arapça konuştuklarını, bunların Suriyeli veya Iraklımı olduklarını sordu, hayır, oldukça iyi Arapça konuşan bu kişiler, ülkemiz vatandaşlarıdır.

Sonra: yine burada bolca ATV denen, üç tekerlekli ve çeşitli versiyonları bulunan motorlar var. Bunlarla arazide gezi yapılıyor. 30 ve 45 dakikalık turlar yapılıyor. Kullananların birçoğunun kaskı yok, ayrıca motor sesi ve motorların egzozlarından çıkan gaz, tam bir hava kirliliği rezaleti yaşanıyor, sonra da bazı internet sitelerinde olduğu gibi “kuş sesleri” ve “bol oksijen” hayal. ATV motor sesleri yanında, arabası ile buraya gelen binlerce kişinin, trafik kilitlendiğinde yarattıkları korna sesi gürültüsü, insanlar sıkıntıdan, trafik biraz sıkıştı mı çılgınlar gibi korna çalıyorlar, ARKADAŞLAR BURADA KUŞ KALMAMIŞ Kİ sesi olsun.

Bu üç ve dört tekerlekli motorların biniş ücreti, 100-200 TL. arasında değişiyor, tabii yine bunların başlıca müşterileri Araplar.

Yine merkez meydanda: alışveriş yapmak için birkaç dükkan var, ben burada bir dükkandan şimşir tahta kaşık aldım, 3 tanesi 10 TL.

Malum şimşir özelliği olan bir ağaç türü, dayanıklı ve bakteri tutmaz, el oyma, tam bir el emeği, mutfaklarda işe yarar. Son gittiğimde, fiyatlar uçmuş, şimşir kaşıkların fiyatları tanesi 15-20 TL. olmuş.

Evet: tüm bunları görüp yaşadıktan sonra: bir daha buraya gelmeme kararı vererek, buradan ayrılıyorum.

Bu arada: Maşukiye’de zamanız varsa ve hafta içi bir gün giderseniz, görmenizi önereceğim bir kaç yer hakkında bilgi vermek istiyorum.

Aygır deresi

Kartepe zirvesinden gelip, Maşukiye’ye doğru akar. 15 km uzunluğundadır. Dere kıyısında bulunan patika, yürüyüş yoludur.

Kısa ve orta uzunluktaki yürüyüş parkurları bulunur. Yürüyüş yolu bitince, karşınıza bir küçük şelale çıkar. Ayrıca Aygır deresi kıyısında, birçok restoran bulunuyor.

Alabalık Vadisi

Maşukiye-Kartepe yolundadır. Vadinin içinde, Yazıcılar deresi akar. Derenin akış yönünde ilerlerseniz, derenin oluşturduğu çağlayanları görebilirsiniz. Vadinin her iki yanında, alabalık restoranları bulunuyor.

Soğuksu Piknik Alanı

Bahçecik beldesindedir. Buradan bütün körfez izlenebilir. Burada ağaçlar altında piknik yapılıyor. Ayrıca, buraya ismini veren su içildiğinde “mide rahatsızlıklarına” iyi geldiği söyleniyor. Su: deniz seviyesinden metrelerce yükseklikte, fundalıktan çıkmaktadır.

Sapanca tanıtımı.

Taraklı tanıtımı.

İzmit tanıtımı.

Şile tanıtımı.

 

İstanbul Kabakoz

İstanbul Kabakoz

İstanbul’da yaşayanlar için, fazla uzaklarda olmayan bir cennet.

ULAŞIM

İstanbul’a 40 dakika uzaklıktadır. Şile İlçesine bağlı bir köy. Daha doğrusu, Şile ilçesine bağlı, 50 köyden biri. İstanbul’dan kaçmak isteyenler için, fazla yolculuk yapmadan, yakınlardaki bir cennet olarak öne çıkıyor. Özellikle, halen büyük kalabalıklar tarafından bilinmiyor olması avantaj.

Evet, ulaşım nasıl? İstanbul’dan: Ümraniye-Şile yolunu takip eden. Şile’den sonra, Ağva’ya doğru giderken, sahil yolunu kullanarak, karşınıza çıkacak ilk köy; Kabakoz köyüne ulaşabilirsiniz. Köy, Şile’ye 10 km. uzaklıkta.

İstanbul Kabakoz

GENEL

Evet, burada turistik tesisler pek yoğun olarak bulunmuyor ve bu nedenle, buranın ismi pek duyulmamış. Burada, son yıllarda, daha çok yazlık evler yapılmış. Yoğun olarak, buraya, kendi yazlığını yaptıranlar uğruyor.

Kabakoz köyündeki ahşap evleri görebilirsiniz. Çevresi tamamen yeşilliklerle kaplı bu köyün, Akçakese bölümünün önü deniz ve harika bir manzara var. Özellikle denizi tertemiz ve pırıltılı kumsalı var. Koyun, İstanbul’a uzaklığını düşünürseniz: 60 km. Şile ilçe merkezine ise, 17 km. uzaklıktadır.

Köyden itibaren: sahile ayrılan 2 kilometrelik yol, sizi deniz kıyısına getirecektir.

Burada: bir çadır da kurabiliyorsunuz.

İstanbul Kabakoz

KONAKLAMA

Akçakese yöresinde, sahilde bir kamp merkezi var. Burada, 37 oda bulunuyor. Tesis: ağaçlarla bezenmiş, burada: karavan ve bungalov alanları bulunuyor. Kalınacak yerler ise: ağaç evler. Ağaç evlerin bu özellikleri, gerçekten muhteşem. Beton yok, tamamen ahşap. Bu ahşap evlerden, 10 tane var.

NE SATIN ALINIR

Buralardan bir şeyler satın almak isterseniz, tek seçenek: Şile bezinden üretilen giysiler.

NE YENİR

Burada balık bulmanız çok kolay. Mutlaka balık yemeli ve hatta balık satın alarak, evinize getirmelisiniz. Çünkü, burada taze balık bulmanız mümkün.

NE YAPILABİLİR

Sahilde: kum yürüyüşleri yapabilir, tertemiz denize girebilirsiniz. Karavan ile gidebilirsiniz. Veya, burada çadır kurmak da mümkün. Tüm bunların dışında günübirlik gidebilirsiniz. Veya, konaklama bölümünde belirttiğim gibi, burada mevcut tesiste kalabilirsiniz. Bu tesiste kalırsanız, deniz kıyısı ile tesis arasında, tekne ile, sizi götürüp getiriyorlar. Bu yolculuk yaklaşık 5 dakika sürüyor. Tesis ile deniz arasındaki bu çayda, balık tutmak mümkün. Merakınız varsa, balık takımlarınızı da götürmenizi öneririm.

Sonuç olarak: burada sizi henüz keşfedilmemiş olmanın verdiği bir sakinlik ve tabiat güzelliği bekliyor. İstanbul’dan çıkın ve bir gününüzü buraya ayırın. Denize girin, güneşlenin ve çevrede, yemyeşil çevrede gezin. İnanın sonuçta, mutlu olacağınız bir gün geçireceksiniz

Şile tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

 

İstanbul Beylikdüzü

İstanbul Beylikdüzü

Beylikdüzü ilçesi, İstanbul il merkezine 35 km uzaklıktadır.

TARİHİ

Bölgenin tarihinin MÖ 7’nci yüzyıla kadar gittiği tahmin edilmektedir.

Sayfiye yeri olarak: Bizans ve Osmanlı dönemlerinde, orduların konaklama yeri olarak kullanılmış, bu yüzden yerleşim yeri kurulmamıştır.

Bölgenin eski ismi “Gardan” dır ve “Bahçe” anlamına gelmektedir.

1924 yılındaki mübadele öncesi burada yaşayan Rumlar, mübadele ile Yunanistan’a göç etmişlerdir. Buraya onların yerine yerleşen Türkler ise, tarım, hayvancılık ve balıkçılık faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Rumların ayrılması ve Türklerin yerleşmesiyle bölgeye “Kavaklı” ismi verilmiştir.

Kavaklı Belediyesi ismi 2002 yılında “Beylikdüzü” olarak değiştirilmiştir. Bu ismin verilmesinin sebebi “Osmanlı döneminde, burada Osmanlı beylerinin avcılık yapmış olmaları, ayrıca Osmanlı beyleri ve yöneticilerinin düzlük bu bölgeyi dinlenme amacı ile kullanmış olmalarıdır.”

Beylikdüzü, 2008 yılında ilçe olmuştur.

İstanbul Beylikdüzü

GENEL

İlçe, Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan E-5 karayolu üzerinde bulunması nedeniyle önemli bir konuma sahiptir.

Denizde 12.4 km kıyı hattı bulunmaktadır. Kıyı şeridi, fazlaca girintili çıkıntılı değildir. Ambarlı ticaret limanı, ilçededir ve böylece ilçenin stratejik önemi artar. Ayrıca yine kıyının doğu kesiminde Haramidere Dolum Tesisleri vardır. Yine bu bölgede, Uluslararası Yat Limanı bulunur.

İlçe merkezi, denizden yaklaşık 150 metre yüksektedir. Bu yüzden, diğer ilçelere nazaran daha nemsiz, rüzgarlı ve temiz bir havaya sahiptir. İlçede yeşil alan oldukça fazladır ve yeşil alan bakımından Avrupa standartlarındadır.

İstanbul Beylikdüzü Ambarlı Limanı

AMBARLI LİMANI

Beylikdüzü ilçe merkezine 7 km uzaklıktadır. Türkiye’nin en büyük konteyner limanıdır. Dünya çapında ise, en büyük 50 liman içindedir. Ambarlı limanının doğusunda “Haramidere Yakıt Dolum Tesisleri” bulunmaktadır. Ayrıca yine aynı yerde “Termik Santral” vardır. Ambarlı limanının yanında “West İstanbul Marina” isimli uluslararası yat limanı bulunur.

İstanbul Beylikdüzü Geleneksel Balık Festivali

BEYLİKDÜZÜ GELENEKSEL BALIK FESTİVALİ

Beylikdüzü ilçesinin yaklaşık sahil uzunluğu 14 km dir. Denizin güzelliğini yaşamak için her yıl geleneksel olarak, Gürpınar sahilde yapılmaktadır.

İstanbul Beylikdüzü

Festivalde, katılan binlerce ziyaretçiye “balık-ekmek” ve “etli pilav” ikram edilmektedir. Ayrıca 70 balıkçı tekneleriyle denize açılmakta ve balık tutma yarışması yapılmaktadır.

İstanbul Beylikdüzü

GEZİLECEK YERLER

İstanbul Beylikdüzü Balıkçı Kenan Deniz Canlıları Müzesi

BALIKÇI KENAN DENİZ CANLILARI MÜZESİ

Adnan Kahveci Mahallesindedir. Balıkçı Kenan Beylikdüzü Yaşam Vadisi Tesislerindedir. Müzenin kurucusu İstanbul’un ünlü balıkçısı “Balıkçı Kenan Balcı” dır.

Müzenin Türkiye’de başkaca benzeri yoktur.

Müzede: devasa büyüklükteki vatoz balıkları, orkinoslar ve köpek balıkları başta olmak üzere birçok balığı, mumyalanmış halde görmek mümkündür.

Müzede: 1500’den fazla deniz canlısı ve materyal bulunduğu söyleniyor. Müzede sergilenen balıkların ağırlıklarının toplamı 41 ton imiş.

İstanbul Beylikdüzü TUYAP Fuar ve Kongre Merkezi

TÜYAP FUAR VE KONGRE MERKEZİ

İstanbul merkezi: 1996 yılında kurulmuştur. İsminin açık tanımı “Tüm Yapım Fuarcılık Yapım A.Ş.” dir. Kapalı ve açık olmak üzere 145 bin metre karelik alanı bulunmaktadır. Türkiye’de özel sektörün sahip olduğu en büyük fuar merkezidir.

Fuar alanı, her yıl yaklaşık 60 ülkeden katılımcılar ile yaklaşık 2 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır.

Fuar alanında, 630 oda kapasiteli, 5 yıldızlı bir konaklama tesisi de bulunmaktadır. 33 toplantı salonu vardır. Burada, her yıl geleneksel olarak “İstanbul Uluslararası Kitap Fuarı” düzenlenmektedir.

İstanbul Beylikdüzü Kapıağası Köprüsü

KAPIAĞASI (HARAMİDERE) KÖPRÜSÜ

İlçe merkezine bağlı Haramidere mahallesindedir. İstanbul il merkezine yaklaşık 36 km uzaklıktadır.

Köprü: İstanbul şehrini Edirne’ye bağlayan eski ticaret yolu üzerindedir. Günümüzde ise, Küçük ve Büyükçekmece gölleri arasında, E-5 karayolu kenarındadır. E-5 karayolu yapıldığında güzergah dışında ve çukurda kaldığında günümüzde kullanılmamaktadır.

Karayolu kavşağı, köprünün etrafını çevrelemiş ve böylece köprü insanlardan uzak izole edilmiş durumdadır. Çevre yolunun ortasında kaldığı için yanında durmak veya yürüyerek köprüye gitmek oldukça tehlikelidir.

Köprünün kitabesi yoktur. Bu yüzden kim tarafından ve ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmez.

İstanbul Beylikdüzü Kapıağası Köprüsü

Ancak Mimar Sinan’ın yaptığı eserlerin listesinde, bu köprünün de ismi geçer. Bu yüzden muhtemelen 16’ncı yüzyılda Mimar Sinan tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir. Sinan’ın İstanbul’da inşa ettiği az sayıda köprüden biridir. Köprü, Haramidere üstüne inşa edilmiştir.

Ancak hangi Kapı Ağasının vakfı olduğu belli değildir. Sivri kemerli üç gözü bulunur. Büyük gözlerin arasında 3 metre kalınlığındaki ayaklarda sel yaranlar bulunur.  Köprünün uzunluğu 69 metre, genişliği 6.30 metredir.

İstanbul Beylikdüzü Yaşam Vadisi

BEYLİKDÜZÜ YAŞAM VADİSİ

Vadi, 1 milyon 200 metre karelik alanı kapsamaktadır ve İstanbul’un kent içindeki en büyük parklarından birisidir.

İstanbul Beylikdüzü Yaşam Vadisi

Oldukça büyük bir alandır. Alanda, 6 farklı etap bulunmaktadır. İlk etap 2017 yılında ziyarete açılmıştır. Bu bölümlerde: yüzlerce ağaç, çiçekler, doğal yapılar ve tören alanı vardır. Ayrıca havuz ve bazı dinlenme tesisleri de bulunur.  Ayrıca: vadi çevresinde Huzur Evi, Öğretmen Evi, Okul ve Belediye hizmet alanları ile Buz pisti bulunuyor. Vadi içinde iki tane biyolojik gölet bulunuyor. 

İstanbul Beylikdüzü Yaşam Vadisi

Bir de iki tane şelale vardır. 6 farklı noktada otopark ve 9 adet kapı vardır. Birinci etap bölümünde, şehitlerin anısına bir Japon bahçesi oluşturulmuştur. 1889 yılında görevlendirilen Ertuğrul Fırkateyninde bulunan 540 askerin şehit olduğu o günün anısına burası oluşturulmuştur.

İstanbul Beylikdüzü Beycity Çarşı

BEYCİTY ÇARŞI

Cumhuriyet Mahallesinde Atatürk Bulvarındadır.

İstanbul’da bulunan semt pazarları içinde, öne çıkan ilk 5 Pazar yerinden birisidir. 2006 yılında hizmete açılmıştır. Burası, bölgede yaşayanların alışveriş yapmaları için düzenlenmiş bir yerdir. Çarşıda: yöresel hediyelikler, sebze ve meyve satan yerler bulunmaktadır.

İstanbul Beylikdüzü Kavaklı Sahil Parkı

KAVAKLI SAHİL PARKI

Burası antik dönemde oldukça ünlü bir yerdir. Günümüzde ise: spor aktiviteleri, kültürel organizasyonlar burada düzenlenmektedir. Ayrıca: Kavaklı Sahil Parkı, yörede yaşayanlar tarafından yoğun tercih edilmektedir.

Roma Kayıkhanesi

Kavaklı sahilindedir. 2007 yılında, bölgede yat planı ve deniz otobüsü iskelesi projesi düzenleme çalışmaları sırasında çeşitli kalıntıları rastlanmıştır. Bu çalışmalarda: sahilden denize doğru 100 metre ilerideki derinliklerde yaklaşık 1.5 metrelik su seviyesinde “mendirek” kalıntısına rastlanmıştır.

Ambarlı limanının batısındaki bu kalıntı, Roma dönemine aittir. Roma döneminde liman “Angurina” olarak adlandırılıyordu.

Muhtemelen MÖ 4’ncü yüzyıl ile MS 9’ncu yüzyıl arasında kullanılmış olmalıdır.

Günümüzde, yapının bir kısmı görülmektedir, ancak önemli kısmının toprak altında bulunduğu tahmin edilmektedir.

Herhangi bir resmi arkeolojik araştırmanın yapılmadığı yapıda, dıştan görüldüğü kadarı ile 7 bölüm bulunmaktadır. Bunlardan 2 tanesi ambar, 5 tanesi ise gemilerin ya da teknelerin yapıldığı yerlerdir. Burada tahmin edildiği gibi bir gemi yapım atölyesi varsa, bunların ham maddesi yani ağaç ve keresteleri dere ya da lagünler vasıtasıyla sağlanıyordu.

Evet, burası Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Çünkü MÖ 4’ncü yüzyıla tarihlenen bu liman, İstanbul bölgesinin en eski limanıdır.

Ancak ayrıntılı bir kazı yapılmadığından henüz burası hakkında net bilgiler yoktur. Muhtemelen: gerek Romalılar, gerek Bizanslılar ve gerekse Osmanlı döneminde, özel amaçlı liman olarak kullanılmıştır. Ayrıca: özellikle İstanbul’un kereste ihtiyacının karşılandığı bir liman ve depo olarak da kullanılmış olduğu düşünülmektedir.

Çünkü bir zamanlar İstanbul’un kereste ihtiyacı: Çatalca ormanları, Mudanya, Erdek ve Lapseki bölgelerinden karşılanıyordu. Deniz yolu ile Ambarlı liman sahasına getirilen tomruklar burada depolanır, işlenir ve sonra karayolu ile İstanbul’a ulaştırılırdı.

Marmara adasından getirilen mermer blokları da burada limana indiriliyor ve sonra işleniyormuş. Bu durum, liman çevresinde ve denizde bulunan mermer parçalarından anlaşılmaktadır.

Burada sürdürülen bu ulaştırma faaliyetlerinin 1500’lü yılların başındaki Büyük İstanbul depreminden sonra sonlandığı düşünülüyor. Yörede yaşayan halk, bu deprem için “Küçük Kıyamet” (Kıyamet-i Suğra) tanımlaması yapmıştır.

Bu depremde: Beylikdüzü sahasındaki yerleşimler ve yapılarda ağır hasar görmüş, Ambarlı limanı bölgesi kullanılmaz hale gelmiştir. Ayrıca: deniz taşmış, taşan deniz suları şehrin surları, Galata ve İstanbul’daki birçok duvarı aşmıştır.

Bu yüzden, Beylikdüzü kıyısındaki yerleşimler, iç kısımlara çekilmiştir.

Evet, sonuç olarak bu büyük deprem, Ambarlı limanı bölgesini de uzun yıllar boyunca kullanılmaz duruma getirmiştir.

İstanbul Beylikdüzü Tepecik Çamlık Piknik Alanı

TEPECİK ÇAMLIK PİKNİK ALANI

Giriş ücretsizdir. Büyükçekmece’deki en ünlü piknik alanıdır. Göl kenarında, çam ağaçları arasında oksijene doyulabilir. Burası, kamp yapmak, piknik yapmak ve barbekü için oldukça uygun imkanlar sunmaktadır.  

İstanbul Beylikdüzü Tepecik Çamlık Piknik Alanı

Burada: piknik masaları, yürüyüş ve bisiklet yolları bulunmaktadır. Ayrıca çocukların eğlenmesi için macera parkı, mangal yakmak isteyenler için mangal üniteleri ve çeşmeler bulunmaktadır.

İstanbul Beylikdüzü Yakuplu West Marina

YAKUPLU WEST MARİNA

Marmara Mahallesinde, sahil kıyısındadır. Burada: yat acentaları, market, yüzme havuzu, plaj, yelken okulu ve kültür merkezi ile restoran ve kafeteryalar bulunmaktadır. Yani, deniz kenarında yemek yiyebileceğiniz İtalyan ve Meksika mutfakları olan restoranlar vardır. Burada bulunan halk plajında denize girilebiliyor.

İstanbul Beylikdüzü Gürpınar Halk Plajı

GÜRPINAR HALK PLAJI

İstanbul genelinde “Mavi Bayraklı” bir plaj olarak önem kazanmaktadır. Yapılan deniz suyu tahlillerinde, burada rahatlıkla denize girilebileceği tespit edilmiştir. Sahil şeridinde 470 metre uzunluğunda, 3 kademeli beton plaj yapılmıştır. Beton plaj üzerine, belirli aralıklarda 29 tane engelli merdiveni ve belli yerlere 13 tane, denize inen krom kaplamalı çelik merdiven konmuştur.

İstanbul Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi

ATATÜRK KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

2011 yılında hizmete girmiştir. Burada oldukça büyük bir kütüphane, tiyatro ve konser alanları, atölyeler ve sergi alanı bulunmaktadır. Ayrıca, bir kitap kafe vardır. Burada: tiyatro etkinlikleri ve konserler düzenleniyor.

İstanbul Beylikdüzü Malik Ağa Çeşmesi

MALİK AĞA ÇEŞMESİ

İlçe merkezine bağlı Gürpınar Mevkiindedir. Çeşmenin bir diğer ismi “Aşıklar Çeşmesi” dir. Eskiden genç kızlar, ilgi duydukları erkekleri, ancak bu çeşmenin başına su almaya geldiklerinde görebiliyorlarmış. Yani bir nevi tanışma ve beğenme yeri imiş.

Çeşmenin kitabesi yoktur, bu yüzden yapım tarihi ve yaptıran bilinmez.

Ancak muhtemelen Osmanlı döneminde yaptırıldığı ve Rumlardan kaldığı tahmin edilmektedir.

İstanbul Beylikdüzü

Çeşmenin hemen yanında: muhtemelen 300 yıllık olduğu tahmin edilen bir çınar ağacı bulunmaktadır. Çeşmenin bulunduğu sokağa adını veren bu heybetli çınar altındaki kahvehane, mahalle yaşlılarının oldukça yoğun tercih ettikleri bir sohbet ve dinlenme yeridir.

Çınar ağacı ve tarihi çeşme, günümüzde Malik Ağa’nın torunu tarafından işletilen kahvehanenin bahçesindedir. Ağacın gövdesinde büyük bir oyuk görülür. Buna rağmen ağaç oldukça sağlıklı görülmektedir.

Günümüzde çeşme zaman içinde uğradığı tahribat sonucu suyu kesilmiş olarak durmaktadır. Çünkü, hemen yanındaki çınar ağacının kökleri nedeniyle, çeşme bulunduğu yerden biraz kaymıştır.

İstanbul Beylikdüzü Değirmen Burnu Feneri

DEĞİRMEN BURNU FENERİ

İlçe merkezine bağlı Gürpınar sahilindedir. Bulunduğu yere ismini vermiştir.

Fenerin, Cumhuriyet dönemi öncesindeki durumunu bilen yoktur. Yapılan araştırmalara göre, günümüzde görülen fener 1921 yılında inşa edilmiştir. Yüksekliği 8 metredir. Denizden yüksekliği ise, 20 metredir. Fener: yaklaşık 10 deniz mili uzaklıktan görülebiliyor.

İstanbul Beylikdüzü Rum Evleri

RUM EVLERİ

İlçe merkezine bağlı Gürpınar mevkiinde, Cumhuriyet dönemi öncesinde yani mübadeleden önce Rumlar yaşamaktadır. Günümüzde, o dönemde Rumlardan kalma birkaç tane ev bulunmaktadır.

Kilise

Gürpınar Erkek kuran kursunun yanındaki çocuk parkının bulunduğu yerdedir. Yapının yüksekliği 10 metre kadardır. Mübadeleden sonra kilise yıkılmıştır. Kilise kalıntısının bulunduğu parkta, bir de “çitlembik ağacı” bulunmaktadır, ancak yaşı bilinmemektedir.

İlkokul

Rumlardan kalmadır. Günümüzde Beylikdüzü Polis Karakolu binasının hemen arkasındadır. Burası: 1926 ile 1932 yılları arasında kullanılmıştır.

HARAMİDERE AV KÖŞKÜ

Haramidere, D-100 karayolunun kenarındadır.

Burada bulunan ve av köşkü olduğu tahmin edilen yapı kalıntısı, 11’nci yüzyılda Bizans döneminde İmparator Romanos Diogenes tarafından yaptırılmıştır.

Köşk yapısı: Bizans döneminde, Avrupa ile İstanbul şehirleri arasındaki bağlantıyı sağlayan “Via Egnetia” yolu üzerindedir.

Bu köşk yapısı: bir zamanlar bölgede avcılık yapıldığını kanıtlamaktadır.

ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ

İstanbul Beylikdüzü Migros AVM

Beylikdüzü Migros AVM

E-5 karayolu üzerindedir. 1997 yılında faaliyete geçmiştir. Burada: 130 mağaza, 1400 araçlık otopark, hipermarket, cafe, restoranlar, fast food mağazaları bulunmaktadır. Toplam 3 kattan oluşur. Alışveriş merkezinde toplam 1200 kişi istihdam edilmektedir.

İstanbul Beylikdüzü Perlavista AVM

Perlavista AVM

Adnan Kahveci Mahallesi Yavuz Sultan Selim Bulvarı üzerindedir. E5 ve TEM bağlantı yolunun hemen yanı başındadır.

İstanbul Beylikdüzü

Tüyap Kongre ve Fuar Merkezine yakındır. Alışveriş merkezinde 125 mağaza bulunmaktadır. Kapalı otopark 1500 araç kapasitelidir.

İstanbul Beylikdüzü Beylicium AVM

Beylicium AVM

E-5 karayolu yan yol üzerinde, Beylikdüzü caddesindedir. 6 Ocak 2006 tarihinde açılmıştır. Beylikdüzü Belediye binası ile komşudur.

Buranın en büyük özelliği: hem kamu kurumlarındaki işlerinizi, hem de alışverişinizi aynı çatı altında yapabilecek olmanızdır. Burada. PTT, İgdaş, Bedaş, ödeme merkezleri, Beylikdüzü Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürlüğü, Kariyer Merkezi, Spor Merkezi, Halk oyunları birimleri bulunmaktadır.

Ayrıca 7 ayrı banka şubesi bulunur. Evet alışveriş merkezi toplam 25 bin metre karelik alana kuruludur. 3 katlıdır. 7 sinema salonu, 2 tiyatro sahnesi vardır.

İstanbul Beylikdüzü White Corner AVM

White Corner AVM

Barış Enver Adakent caddesindedir. En alt katında Migros, en üst katında ise sinema bulunmaktadır.

İstanbul Beylikdüzü Stars-Star City AVM

Stars-Starcity AVM

Temmuz 2016 tarihinde hizmete açılmıştır. CNF Fuar merkezine yakındır.

Outlet konseptiyle tasarlanmıştır. Bünyesinde: dünya markaları ve outlet fiyatlarıyla yıl boyunca yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından ziyaret edilmektedir.

İstanbul Beylikdüzü

Kapalı otopark 1321 araç, açık otopark ise 650 araç kapasitelidir.

İstanbul Beylikdüzü Sürmen Center

Sürmen Center

Adakent Bölgesi Barış Mahallesinde Atatürk Bulvarındadır.

İstanbul Beylikdüzü Sürmen Center

Günde yaklaşık 10 kişi burayı ziyaret etmektedir. 2001 yılında hizmete girmiştir. 15 katlı ve 60 daireli bloklar arasında geniş bir yerleşim alanında kuruludur. Alışveriş merkezinde 74 mağaza bulunur.

İstanbul Beylikdüzü Kaya Milineum

Kaya Millenium

Eski belediye çarşısı ve hemen yakınındaki akaryakıt bayii yıkıldıktan sonra yapılmıştır. İki büyük ikiz kulede: bürolar, büyük mağazalar, tiyatro salonu, düğün salonu ve cep sinemaları bulunmaktadır. Zemin katta ise, iki katlı otopark bulunur.

İstanbul Beylikdüzü Paradise AVM

Paradise AVM

Yavuz Sultan Selim Bulvarındadır. Yani Beylikdüzü’nün en geniş bulvarı (40 metre) üstündedir. 6 katlıdır. İlaveten altta 2 katlı otopark vardır.

İstanbul Beylikdüzü Marmara Park AVM

Marmara Park AVM

Mevlana Mahallesi Çelebi Mehmet Caddesi üzerindedir. Beylikdüzü ve Esenyurt bölgelerinin ortasındadır. Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezlerinden birisidir.

E5 otoyolu ve TEM otoyolları üzerinde konumlanmıştır. Yani ulaşım kolaydır. 2012 yılında hizmete girmiştir. 4 katlıdır. 3000 kişi istihdam edilmektedir. 250 mağaza bulunur. Otopark kapasitesi 4000 araçtır.

İstanbul Beylikdüzü Marmara Park AVM

Alışveriş merkezinde “Galaksi” teması vurgulanmaktadır. Gezegen modelleri ve özel ışıklandırmalar ile yaratılan uzay atmosferi, alışveriş merkezini benzerlerinden ayırıyor.

 İstanbul Büyükçekmece gezi yazım için  Büyükçekmece