Çekya Prag

Çek Cumhuriyeti Prag

Evet: Osmanlı Çek Cumhuriyeti Prag a ulaşamadı. Ama günümüzde: ülkemizden Prag’a binlerce turist gidiyor. Prag’a geziye gidecek ziyaretçiler için: tam anlamıyla, bir bütün olarak, Prag ile ilgili tüm bilgileri tek bir yazı altında bulabileceğiniz yer. Evet; işte, Prag’ın tüm özellikleri, orada ihtiyacının olacak tüm bilgiler.

Çek Cumhuriyeti Prag

Tarihi binalarının muhteşem görüntüsü altında: Arnavut kaldırımlarında yürüyüş yapabileceğiniz: sessiz, sakin ve huzur dolu bir yer. Ayrıca: Prag için söylenecek ilk ve en önemli şey: ucuzluğu. Gerçekten çok ucuzdur.

Çek Cumhuriyeti Prag Ulaşım

ULAŞIM BİLGİLERİ

Türk Hava Yolları ve CSA uçakları ile gidiliyor. İstanbul-Çek Cumhuriyeti Prag uçak yolculuğu, yaklaşık: 2 veya 2.5 saat gibi sürüyor. Prag’daki: Ruzyni İnternational Havaalanı; Avrupa’nın en modern havaalanlarından biri olarak kabul ediliyor.

Havaalanına: araba, taksi, otobüs seferleriyle ulaşmak mümkündür. Prag şehir merkezinden: Kladno ya da Slan’a doğru, havaalanı işaretlerini takip ederek, kolaylıkla havaalanına ulaşılabilir. Terminaller arasında: otobüs, minübüs ve taksiler hizmet veriliyor.

VİZE

Schengen vizesine dahil olmasıyla birlikte, vize konusunda rahatlama oldu. Yalnızca Çek konsolosluğundan değil, Schengen vizesi veren herhangi bir konsolosluktan da vize almanız mümkündür.

Çek Cumhuriyeti Prag Ne Zaman gidilmelidir

EN UYGUN MEVSİM-NE ZAMAN GİTMELİ

Çek Cumhuriyeti Prag; Mayıs, Haziran ve Eylül ayları: hava şartlarının gezmeye elverişli olduğu aylardır. Nisan ve Ekim ayları arasında da, hava soğuk olmasına rağmen, gidilebilir. Kış aylarında kesinlikle gidilmemeli. Yaz dışında gittiğinizde, Prag’da: Rus, Yahudiler ve ülkemizden giden turistleri bolca görebilirsiniz.

Yazın ise, bu kalabalık: İngilizler’ den oluşuyor ve gerçekten bu insanlarla birlikte olmak, pek iç açıcı değildir. Çünkü: aşırı ve özellikle alkol aldıklarındaki davranışları, kesinlikle bizim kültür seviyemize uygun değildir.

Mevsim dedim ya; kış aylarında Prag gerçekten soğuk, hayır, soğuk ta üstünüze kalın bir şeyler giyip, olayı dengeleyebilirsiniz, ancak: kar yağdığında, mevcut o güzel mimari görüntülerin büyük çoğunluğu kar altında kalıyor ve sizler göremiyorsunuz.

Zaten, tur şirketleri bu yüzden, kış turlarının fiyatlarını, muhteşem şekilde aşağıya çekiyorlar. Unutmamak gerek, amaç seyahat etmek değil, gidilen yerdeki güzellikleri keşfetmek. Bu yüzden: kış aylarında Prag’a gitmenizi önermiyorum.

Hoş hangi mevsim giderseniz gidin, bu güzel şehirde, mutlaka kulağınıza Türkçe kelimeler çarpacak kadar çok Türk olduğunu göreceksiniz. Son bir not: Prag şehrine yaz aylarında giderseniz günler uzun olduğu için yani hava geç karardığı için daha çok zamanınız olacaktır. Kışın hava saat 16 gibi karardığından, gün ışığından yararlanma süresi kısalıyor.

Çek Cumhuriyeti Prag

KONAKLAMA-OTELLER

Otellerin odaları iyi değil ve hizmetler de öyle çok güzel değil. Prag’daki butik otellerin durumunu: Aria Hotel’de görebilirsiniz. Henry Kalan tarafından yapılan otel: müzik temalı odalara, bir medya kütüphanesine ve film gösterimi için çeşitli salonlara sahip. Kentin diğer bir tasarım oteli: Josef.

Burası biraz daha steril. Hotel Elite’de: eskinin barok kışlaları atmosferi var. Hizmet anlamında gayet iyidir. Hotel İmperiyal: uygun fiyatlı ve etkileyici bir otel. 19’ncu yüzyıl kafesinin üstündeki orta kalitede odaları var. Hotel Apostolic Residence: eski şehir meydanının göbeğinde bulunuyor. Hotel Redlion: Prag kalesinden birkaç basamak aşağıda ve iyi restore edilmiş, üç aile konağının bir parçası. Otellerdeki kahvaltıda: Kabak çekirdekli ve haşhaşlı ekmekleri var. Bunların tadı harika.

Çek Cumhuriyeti Prag

KONUM-COĞRAFİ BİLGİLER

Prag (Phana): Çek Cumhuriyetinin başkenti ve en büyük şehridir. 7 tepenin üzerine kurulmuş bir şehirdir.

Tam ortadan: Vitala isimli nehir geçiyor. Nehir: 30 km. uzunluğundadır. Çek dilindeki adı, Praha “eşik” anlamına geliyor. Mistik bir şehir. Hakkında: birçok efsane ve masal var. 100 kuleli şehir olarak da anılıyor. Ayrıca: Altın Şehri, Doksanların Sol Bankası, Masal Şehri, Şehirlerin Anası ve Avrupa’nın kalbi gibi isimlerle de anılıyor.

DİL

Resmi dil: Çek dili. Prag halkının hemen hepsi, orta derecede İngilizce ve Almanca bilir. Restoranlarda, tarihi bölgelerde ve alışveriş yaparken, bu dilleri kullanarak anlaşabilirsiniz.

Çek Cumhuriyeti Prag

PARA BİRİMİ

Prag’da geçerli para birimi: belki şaşıracaksınız, ama Euro değildir.

Para birimi: Crown (Koruna)

Bu para biriminin, diğer para birimlerine dönüşümü ile şöyle: 25-30 Kuron, 1 Euro ediyor.

Paralarına önem veriyorlar. Yanınızda, Euro veya dolar bulunduğunda, nasılsa bunları da kullanabilirim diye düşünmeyin, çoğu yerde kabul etmiyorlar. Mutlaka, otel lobisinden, para bozdurun. Sokaklarda da, her yerde döviz bürosu bulmak mümkündür.

Ancak kazık yemek mümkün. Dikkat edin. Biraz önce yazdığım gibi: nerde bozdurursanız bozdurun, sonuçta, 1 Euro için, en fazla 30 kurona kadar çıkıyorlar. Yani: dalgalı kur. Burada en önemli husus, döviz bozdururken komisyon almaları ve bunu çaktırmadan alıyorlar. Yani, önce bozdurmak istediğiniz Euro veriyorsunuz, sonra size uzunca bir kağıt veriyorlar, Çekçe yazılı bu kağıdı imzalamanızı istiyorlar, ardından muhteşem yüksek bir komisyon alarak, Euronuzu bozuyorlar.

İstediğiniz kadar olmaz, vazgeçtim deyin, fayda etmez. Çünkü verdikleri hiç anlamadığınız dilden yazan kağıdı imzalamışsınızdır.

Bu yüzden: Euro bozdurmak istediğinizde, mutlaka, önce kağıda yazın, 100 Euro verdiğimde ne kadar bana vereceksin diye herhangi bir kağıda yazılı teyit alın, sonra paranızı verin ve bozmasını bekleyin, yoksa muhteşem bir komisyon kazığı yemek ve derdini hiç bir kimseye anlatamamak gibi bir durumla baş başa kalırsınız.

Daha önce Fas gezisinde yazdığım gibi: Çek Kuronu, her yerde geçerliliği olan bir para birimi değildir.

Yani: fazla bozdurup ta, yanınızda kalırsa, Türkiye’ye getirdiğiniz yalnızca duvara asıp, hatıra diye saklayabilirsiniz. Yani: Çek cumhuriyeti dışında, bu paranın geçerliliği yok. Paranızı az az bozdurun veya dönmeden önce, Otel Lobisinde (havaalanında değiştirmeyi düşünürseniz yanılırsınız) yine, geri vererek, Euro’ya dönüştürün. Bunu da, yapamazsanız, şöföre bahşiş, aman rehbere vermeyin, çünkü rehberler bozuk para verince bozuluyorlar.

Yazının en başında Prag’ın en önemli özelliğinin ucuzluğu olduğunu söylemiştim. Gerçekten çok ucuz. Çünkü: para birimi Euro değil. Örneğin: İtalya’da, herhangi bir şey alacaksınız, fiyatı Euro olduğu için, hemen onun fiyatını, bizim paramıza çevirirken ortaya pahalı bir fiyat çıkıyor.

Ama: Prag ucuz. Şöyle bir örnek verebilirim. İstanbul’da 20 TL. ye içebileceğiniz bir Mojito, güzel bir mekanda, yaklaşık 100 Çek Kronu, yani 4 Euro kadar.  

Çek Cumhuriyeti Prag

PRAG’DA KENT İÇİ ULAŞIM

Evet, Prag’da oteliniz şehir merkezine uzaksa, dert etmeyin. Çünkü, gayet güzel işleyen bir metro var. Şehrin her yerine, kolaylıkla varabilirsiniz. Hatlar kafanızı karıştırırsa, otobüsler de emrinize amade. Sanırım Prag’da en ucuz şey: ulaşım. Yok pahasına, istediğiniz yere gidebiliyorsunuz. Ancak, asla unutmayın. Prag’ın asıl keyfi, yürüyerek çıkıyor. Otelden şehir merkezine vardıktan sonra, ulaşım araçlarını hiç kullanmayın. Prag gerçekten yürüyerek gezilmesi gereken bir şehir. Her detayı böylece keşfedilebilir.

Çek Cumhuriyeti Prag

Metro

Prag Metro’su: 3 hattan oluşuyor. Her hat: farklı renkte bir harf ile tanınmaktadır. Hat A: Yeşil renklidir. Hat B: Sarı renklidir. Hat C: Kırmızı renklidir. Metro: her gün: saat: 05.00 ile 24.00 arasında işler. Çalışma günlerinde: her iki dakikada bir, diğer zamanlarda ise, dört ile on dakika ara ile seferler düzenleniyor. Yaygın metro ağı, sizi istediğiniz yere ulaştırıyor.

Çek Cumhuriyeti Prag

Nostaljik tramvay

Beyoğlu ve Moda’da kullanılan araçların benzeridir.

Otobüs

Her gün, saat: 04.30 -24.00 arasında çalışıyorlar. Otobüs tarifeleri duraklarda bulunuyor.

Ulaşım fiyatları

Şehir ulaşımının tümü, bilet ile sağlanıyor. Ulaşım araçlarına binmeden önce, biletinizi almanız gerek. Otel, Dopravni Podnik İnfo Merkezleri , Gazete Bayileri, Seyahat Acenteleri ve Mağazalardan, bilet temin edebilirsiniz. Ayrıca: Metro istasyonunda bulunan: slot makinalarından da bilet temin edebilirsiniz.

Taksiler

Sarı renkli taksi aramayın. Genelde: renkli ve damalı bir şeride sahip oluyorlar. Prag’da her şey gibi taksilerde ucuz. Gece geç saatlerde, otelinize dönmek isterseniz, taksilere güvenebilirsiniz. Ancak: güvenilir taksilere güvenin. Prag’ın belki de en büyük sorunu: korsan taksiler. Caddelerde park halinde gördüğünüz taksilerin, çoğu korsan. Yani: taksimetresi olmayan taksiler.

Dünya üzerinde en acımasız taksiler, taksimetresi olmayanlardır. Prag taksileri, kazık atma becerisine en fazla sahip olanlar. Hiçbir güzergahın fiyatı belli değildir. Her şey taksicinin keyfine ve sizin ne kadar kalantor göründüğünüze kalmış. Taksiye binerken, mutlaka pazarlık yapın. Otele vardığınızda, her zaman alışkanlık haline getirmeniz gereken bir şey var:

Otelin adres kartlarından beş-altı tane almakTIR.

Taksiye binmek zorunda kalırsanız, bu otel adres kartını taksiciye gösterin ve mutlaka pazarlık yapın. Aksi halde, mecbur kalmadıkça taksiye binmeyin. Taksiye binmeniz gerektiğinde “AAA” işaretli olan taksileri seçin. Ya da: 257 257 257 numaralı telefonu arayarak, istediğiniz yere, ücretsiz olarak taksi isteyebilirsiniz.

Taksilerle ilgili bir örnek vermek istiyorum. Şehir meydanından kaldığım otele 10 dakikalık bir yolculuk için: ilk gün bir taksiye 400 kron verdim. Ertesi gün “AAA” işaretli bir taksi ile aynı yolu gittim ve yalnızca 130 kron verdim. Aradaki farkı görüyorsunuz.

Sonuç olarak: Prag’da kötü bir anı yaşamanız için tek neden, inanın taksiler ve taksiciler olacaktır. 10 dolarlık bir mesafeye, 10 bin dolar ödemediğiniz takdirde, dayak yiyerek 5 bin dolara razı olmak gibi “istenmeyen” durumlarda kalabilirsiniz. Yani, en iyisi baştan pazarlık yapmaktır.

Çek Cumhuriyeti Prag

PRAG İNSANLARI

Aslında soğuk ve kaba oldukları söylense de, ufak densizlikleri dışında, yardımsever insanlar. Peki Türkler hakkında ne düşünüyorlar? Karl köprüsündeki heykellerden biri, kötülüğü temsil eden yeniçeri heykeliymiş. Çekler: genel olarak sessiz insanlar. Tarih boyunca hep yönetilmiş olduklarından, tepkili insanlar değiller.

Erkekleri:

Bitkin ve yorgun görünümlüler. Biranın sudan ucuz olması, dünyanın en çok bira tüketen toplumu olmaları, onları da tüketmiş. Kadınları ise, bakımlılar. Genelde: çok sessiz insanlar. Ama, tüm bu iyi niyetli sözlerime rağmen, Astronomik saat kulesinin bulunduğu yerde biraz zaman geçirdiğinizde, birçok dilencinin sizden para istediğini görecek, ayrıca yine birçok insanın çöpleri karıştırıp yiyecek bir şeyler aradıklarına tanıklık yapacaksınız.

Prag güzel şehir ama sanırım Praglılar ekonomik sıkıntı içindeler, bu kadar çok dilenci ve çöplük karıştıranlarla karşılaşacağımı hiç sanmıyordum, hem de tam Avrupa’nın ortasındaki bir ülkede.

Sonuç olarak, bu kadar çok dilenen ve çöplük karıştıran görünce, ürktüm, bu insanların fakirliğinin boyutunu bilmediğimden, ne gibi tepkiler verebileceklerini, hani gasp, hırsızlık gibi tepkilerin olabilme olasılığının yüksek olduğunu düşünmemek ve korkmamak elde değil.

Çek Cumhuriyeti Prag

DİNİ YAŞAM

Prag, görkemli katedraller ve kiliselerle dolu. Her yerde, karşınıza, Hıristiyanlık ile ilgili heykeller veya resimler çıkıyor. Ancak, günlük yaşamda, dinin yaşama kimse önem vermiyor. Çünkü: burada, nüfusun % 55’nin ateist olduğu, yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkmış. Sanırım: komünist dönemden kalma bir alışkanlık olsa gerek. Evet, Çek Cumhuriyetinde, Hıristiyanlık için tesis çok, ama cemaat yok.

ÜLKENİN EN BÜYÜK SORUNU

Ülkenin en büyük sorunu: bizim çingene, onların ise Roma insanı olarak tanımladığı azınlıklar. Aşırı sağ; bu insanların üzerine oynuyor ve toplumsal yaşamda, bariz bir ayırımcılık göze çarpıyor. Bir diğer azınlık ise, şaşırtıcı bir şekilde: Vietnamlılar. Ülkede: yaklaşık 45 bin Vietnamlı yaşıyormuş. Şaşırdınız sanırım. Evet, elbette bunun bir sebebi var. Çekoslovakya zamanında, “Komünist dayanışması” olarak Vietnam’dan, eğitim için getirilen yüzlerce öğrenci, daha sonra burada iş bulup kalmış. Onların: ikinci ve üçüncü nesil çocukları, burasını vatan olarak benimsemişler. Yolda yürürken veya alışveriş yaparken, bu çekik gözlü insanlara rastlarsanız, şaşırmayın.

Franz Kafka

FRANZ KAFKA

Çek’ler, bu ünlü yazarı pek sevmezler . Ama yabancılar hayrandır. Kafka; Değişim, Şato gibi kitaplarını Almanca yazdığından mıdır nedir, Çek’ler kendisini sevmiyorlar. Bu nedenle: bir Çek’e, Kafka’dan bahsederseniz, sizi soğuk karşılar.

Çek Cumhuriyeti Prag

TURİST

Her yıl, Prag şehrini, yaklaşık 3 milyon insan ziyaret eder.

Çek Cumhuriyeti Prag

TARİH

Kent, 870 yılında, Prag kalesinin kurulmasından, bugüne kadar geçen tarihi boyunca pek çok olaya şahit olmuş. Örneğin: 1346 yılında, Charles IV. Döneminde, burası Roma imparatorluğunun merkezi olmuş. İki yıl sonra da, dünyanın en eski üniversitelerinden biri olan Prag Üniversitesi, yani Charles Üniversitesi kurulmuş. 1583 yılında, kent bir kez daha Roma’nın merkezi konumuna gelmiş. Fransa’dan Prusya’ya, çok sayıda ülkenin işgaline uğramış. Bu yüzden zaten halk ile dalga geçiyorlar. Her gelen ülke, burayı kolayca işgal etmiş olması nedeniyle.

Evet: 1890 yılındaki büyük sel, güzelim kentte büyük bir yıkım yaratmıştır.

I. Dünya Savaşı sonunda kurulan Çekoslovakya, Prag’ı başkent seçmiş. Bu arada: 1938 yılında Nazilerle yapılan Münih antlaşmasının bir sonucu olarak, Prag’a tek bir bomba atılmıyor. Ancak: 1945 yılındaki “yanlışlıkla” gerçekleşen Amerikan bombardımanını unutulmamış. Alman işgalini, Sovyet ordusu sona erdirince, Çekoslovakya ve dolayısıyla Prag da, 1948 yılından itibaren Doğu Blokuna dahil olmuştur. 1960’lı yılların başlarında: Çekoslovak Sosyalist Cumhuriyeti ekonomisi dar boğaza giriyor.

1968 yılın başlarında ise: ülkede yönetimi elinde bulunduran, Komünist Partinin kontrolü; Alexander Dubcek tarafından ele geçirilir. Aynı yılın Nisan ayında: Dubcek: Sosyalizmden ayrılarak liberalleşme yönündeki ilk adımları atıyor.

Ancak: basının özgürleştirilmesi, tüketim maddelerine önem verilmesi ve hatta demokratik çok partili bir hükümet kurulması gibi, değişik ve önemli olan bu düzenlemeler, Varşova Paktı ülkeleri tarafından hoş karşılanmıyor. Ağustos ayında yapılan karşılıklı müzakerelerden de sonuç alınmayınca, 20-21 Ağustos tarihinde; Varşova Paktı ülkeleri orduları tarafından, Çekoslovakya, işgal edilir.

Çatışmalar sırasında: 72 Çekoslovak öldürülür ve yüzlercesi ise yaralanır.

Ayrıca; 300 bin civarında insan, Çekoslovakya’dan ayrılarak, Batı ülkelerine göç etmek zorunda kalır. 1990’lı yıllarda, görece “yumuşak” bir geçişle, Batı tipi bir demokrasiye dönen Çekoslovakya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya adlı iki ülke haline gelir.

Prag, artık Çek Cumhuriyetinin başkenti ama bir dünya mirası ve kültür başkenti olarak, uluslar arası önemini koruyor. Bu kent için, mütevazi sayılabilecek bir “Praglılar Listesi” de, bu önemi açıkça ortaya koyuyor.

Şöyle ki: Prag’dan yetişen ve tarih sahnesinde yer alan ünlüler şunlar: IV. Charles, Franz Kafka, Wolfgang Amadeus Mozart, Antonin Dvorak, Vaclav Havel, Albert Einstein, Milan Kundera gibi.

TARİHİ MEKANLAR

Prag’ın en büyük özelliği: II. Dünya Savaşında, zarar görmemiş olması. Yani: Hitler, bu şehrin güzelliğine hayran olmuş ve şehri bombalatmamıştır. Bu yüzden: tarihi birçok ev mekan sağlam kalmış. Prag’ın tarihi kent merkezi: 1992 yılından bu yana; Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’nun “Dünya Mirası” listesinde bulunuyor.

Ayrıca: 2000 yılında açıklanan, dokuz Avrupa Kültür Şehirlerinden biri olmaya hak kazanmış. Bu arada: “Prag’da gezilecek yerler neresi derseniz?” sitede, ayrı bir başlık altında, gezilecek, gezmeniz, görmeniz gereken, gezmeniz ve görmenizi tavsiye edeceğim, önereceğim yerleri ayrıntılı olarak anlatıyorum. Sitede ulaşabilirsiniz.

Çek Cumhuriyeti Prag

YEME-İÇME KÜLTÜRÜ-NE YİYEBİLİRSİNİZ-NE İÇEBİLİRSİNİZ

Prag tam anlamıyla bir pub ve bira şehridir. Ayrıca: yüzlerce, şarap evi ve restoranda bulunur. Ama: restoranlar, gece saat 22.00 den sonra yemek vermeyi keserler, unutmayın. En ünlü pubların arasında: Pivovar U Fleku isimli yer var. Burası, dünyanın en eski pub’ı olma özelliğine sahiptir.

Kuruluş yılı: 1499. Bu şehirde: buraya has içkiler de var. Denemek isterseniz: Becherovka gibi bir likör, Fernet gibi keskin içkiler, Slivovice gibi erik brendisi veya Pilsner Urpuell gibi biralar, sıcak Prag anılarında, hafızanızı canlı tutacaktır.

Özellikle: yerel içki Becherovka son derece popüler.

Çek mutfağı: et ve şarküteri ağırlıklıdır. Et olarak: domuz eti kullanılıyor. Domuz etini saymazsak: Avrupa’da Türk mutfağına en uygun damak tadı, burada var. Et: ya patates ile ya da üstte ağır bir sosu olan pilav ile servis edilir. Çorbalar için: sarımsak çorbasını deneyebilirsiniz. Ayrıca: bir çeşit mantı olan, dumplingler de, yemekte mutlaka servis edilir. Yemek için de bir de: gulaş denen bir yemek var. Bu: bizim ülkemizdeki tas kebabına benziyor.

Her ne kadar Macar asıllı olsa da, bu yemek Prag’da bayağı güzel yapılıyor. Dana etinden yapıldığı için, lezzeti de iyi. Evet, domuz eti değil, dana etinden yapılıyor. Bunun yanında, asıl geleneksel yemek: “Svickova” dedikleri et yemeği. Soslu dana eti, üzerine biraz krema ile servis edilen bu yemek, gerçekten çok lezzetli. Daha çok, geleneksel olarak düğün yemeği özelliğinde.

Zaten, Çek mutfağının en önemli yönü: Fransız ve Çin mutfağının aksine, ekmeğe, Türk mutfağında olduğu gibi çok önem vermeleri. Tüm yemekler, yanında Knedliky denilen ekmek içi ile geliyor. Yani yemekten sonra tabağı sıyırabiliyorsunuz. Hani: geleneksel özelliğimiz, ekmek olmadan doymak olmaz. Burada: ekmek var.

Daha önceden de belirttiğim gibi: her şeye sarımsak koyuyorlar.

Porsiyonlar inanılmaz büyük. Evet: Prag’da alacağınız her türlü yemeğin porsiyonu çok büyük. Yemeğinizi, ünlü Çek biralarından biriyle içmenizi, özellikle öneriyorum. Garsonlar: bira istenince, 1 Litrelik bira bardaklarını, önünüze koyuveriyorlar. Çünkü: yerel halk, birayı, bu kocaman bardaklarla içmeyi seviyorlar. Siyah birayı mutlaka deneyin, tadın. Size aksini söyleseler de, Prag’da kaliteli şarap yok, şarap içmeyi tercih etmeyin. Neden?

Çünkü: Çek Cumhuriyeti: Moravya ve Bohemya bölgelerinden oluşuyor. Prag: Bohemya’da kalıyor. Morovya: şarapları, Bohemya ise biraları ile ünlüdür.

Yani: Prag’da bira tadın. Çekler, en çok bira tüketen halk. Hatta: Alman ve Belçikalılardan bile daha fazla bira tüketiyorlarmış.

Çek Cumhuriyeti Prag da, 1500 tane birahane bulunduğu söyleniyor.

Ama: size önerim “U Zlateho Tygra” adlı birahane. Saat kulesinin bulunduğu meydanda, kime sorsanız gösterir bu birahaneyi. 1997 yılında ölen, ünlü Çek yazar, Bohumil Hrabal’ın da en sevdiği birahane olan bu birahaneyi, 1994 yılında ülkeye gelen ABD Başkanı Bill Clinton da ziyaret etmiş. Zaten, birahanenin orta duvarında, Hrball, Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Havel ve Bill Clinton’ın burada bira içerken çekilmiş fotoğrafları var. Bir bardak bira, yaklaşık 70 Kron, yani 2.5 Euro, 25 TL. civarında.

Çek Cumhuriyeti Prag
Prag’da: su ise tam bir sorun.

Onların su olarak kullandıkları madde, leziz değil. “Voda”, her türlü suyu nitelendiriyor ama buralarda su olarak kullanılan obje: maden suyu ve türevleri. Yani: normal, bizlerin bildiği pet şişe içinde su yok. Maden suyu benzeri bir su kullanıyorlar. Sadece, pembe kapaklı bir şişede satılan su: kuyu yani bizim bildiğimiz ve içtiğimiz sulardan.

Her yerde, “hot dogs” stantları var.

Ancak, domuz eti. Old Town’daki kafeler; genelde kalabalık ancak hoş ve “çok pahalı” olmayan mekanlar. Nerede güzel bir yemek yiyebilirim? Evet; Paris caddesi üzerinde, “Pravda” denilen güzel bir restoran var. Modern dekorasyonu ve gelen insanların şıklığı ile dikkati çekiyor. Buraya gidebilirsiniz.

Diğer bir restoran: “U Kalicha”. Duvarlarında yüzyıl önce bu restoran-birahaneye gelen ünlü yazar ve çizerlerin notları, resimleri, karikatürleri var. Oldukça büyük turist guruplarını içinde barındırıyor. Yemek başladıktan bir süre sonra; masalar arasında, orijinal kostümler içinde, müzisyenler dolaşarak müzik yapıyorlar ve misafirleri eğlendiriyorlar.

Diğer bir mekan “U Maltezskych rytirü”: Rosto ve biftekleriyle ünlü bir mekan. Rezervasyon yaptırmak gerek. Prokopska caddesi üzerinde. Bir başka mekan:” U Prince”: Tam meydanda, saat kulesinin önündeki alanda . Özellikle: akşamları yemek çok keyifli. Meydanda, sağa sola giden insanları izleyebilir, burada somonla yarattığı harika tatları deneyebilirsiniz.

BAHŞİŞ VE NEZAKET KURALLARI

Barlar ve birahanelerde: masalar, genelde yemekten önce, sizin gibi “Je tu Volvo? (ücretsiz mi?)” diye sorması gereken ve birbirlerine “dobrou chufi (afiyet olsun)” diyen, başka müşterilerle paylaşılır. Ancak: şehirdeki şık restoranlarda, mutlaka önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor.

Prag’da akşam yemeklerinde, belli bir kıyafet kuralı yoktur. Servis elemanları size çok kaba gelebilir. Nazik veya anlayışlı değiller. Ama bunun sebebi, sizi veya işlerini sevmemeleri değil. Eski bir komünist ve Doğu Bloku ülke olduğu için, hizmet sektörü, diğer ülkelerde olduğu gibi gelişmemiş.

Hizmet kalitesi yeterli düzeyde değil.

Yani, henüz bu işin sırrını öğrenememişler. Garsonlar, hesabınızı bir kağıt parçasına yazar ve gitme zamanı geldiğinde, bu kağıda bakarak, fatura kesilir. Hesabı, garsona değil, kol bandında katlanır cüzdan bulunan görevliye ödemelisiniz. (“Zaplatim prosim (hesap, lütfen))” Pek çok barda: az bir giriş ücreti alınır.

Ayrıca: süt, ekmek ve akerdeonla çalınan korkunç müzik için: ekstra ücret istenir. Hesabı: en yakın, 10 Krona yuvarlayarak bahşiş alma alışkanlığı vardır. Daha küçük yerlerde: 10-15 Kron bahşiş almak kural haline gelmiştir.

Çek Cumhuriyeti Prag

ALIŞVERİŞ

Çek Cumhuriyeti Prag, çok aşırı ucuz bir şehir değil. Kolilerle hediyelik eşya almayı planlıyorsanız, biraz hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Çalışma saatleri içinde, ihtiyacınız olan her şeyi, her zaman bulabilirsiniz. İşin sırrı: ara sokaklardaki tuhaf ama harika mağazaları bulmaktır. Özellikle: kristal ve kukla mağazalarına girebilirsiniz. Ancak: yüksek fiyatlara satılan sıradan cam eşyalar dışında, kristalin kalitesi mükemmel. Prag’ın merkezindeki çoğu mağazada, istemeye istemeye de olsa, satıcılar; İngilizce konuşulur ve kredi kartları da yaygın olarak kullanılır. Ancak: gülümseyen yüzlere rastlamak zor. Satıcılar somurtgandır.

Çek Cumhuriyeti Prag

ALIŞVERİŞ YERLERİ

Çek Cumhuriyeti Prag şehir merkezindeki alışveriş yapılacak yerlerden uzak durmanızda yarar var. Özellikle: Hrcdcany ve Prag Kalesinin çevresindeki bölge için bu durum geçerli. Stare Mesto biraz daha iyi. Özellikle: Nove Mesto’ya doğru ilerledikçe ve arka sokaklara girerseniz, değişik mağazalar görebilirsiniz.

Moda ve pahalı ürünleri bulabileceğiniz Pariska’nın ağaçlı yolunun ve sizi kendine çağıran kafelerinin mutlaka tadını çıkarın. Na pikope’de bir alışveriş merkezi ve pek çok zincir mağazanın şubesini bulabilirsiniz. 

Alışveriş merkezleri, akşamları saat 19.00 a kadar açıktır. Cumartesi günleri ise, tüm mağazalar: saat 13.00 e kadar açık kalıyor. Pazarlıksız alışveriş yapmayın. Bohemya cam ve kristallerinden almadan dönmeyin. Stare Mesto Market isimli, açık pazarda, tahta oyuncaklar, seramikler, porselenler bulabilirsiniz. Buraya da, mutlaka uğramanızı öneriyorum.

Çek Cumhuriyeti Prag

NE SATIN ALINIR

Aslında Çek cumhuriyeti; tarihi “Bohemya kristalleri” nin üretildiği bir ülke. Fakat; Avusturya’nın başkenti Viyana’daki kadar canlı ve ışıltılı satış mağazaları yoktur.

Çek Cumhuriyeti Prag

Onun dışında, Prag’da: “kuklacılık” çok meşhur. “Baba yağa” tarzı tahta kuklalar oldukça ucuz. Ayrıca: ahşap oyuncaklar da çok bulunuyor. Özellikle: çocuklar, el yapımı oyuncakları çok beğeniyorlar. Zaten: Prag’da; yalnızca bunların satıldığı bir Pazar yeri de vardır.

Çek Cumhuriyeti Prag

Ayrıca: burada satılan resim ve gravürler de hoşunuza gidebilecek güzellikte. Becherovka denen bir likör var. Bunu da, hediyelik veya kendiniz için satın alabilirsiniz. Tekstil ve kozmetik ürünleri, Türkiye’ den ucuz. Özellikle, “Andet” durağının orada bir “Carrefour” mağazası var. Oldukça hesaplı, burayı alışveriş için öneriyorum.

LAL TAŞI VE KEHRİBAR

Lal taşı ve kehribar çok ünlü. Prag’da adına yakışır her kuyumcu, bu taşları bulundurur. Turistik eşya mağazalarını dolduran kristaller ve oyuncak bebekler arasında: lal taşı ve kehribar gözünüzden kaçmayacaktır. Lal taşı: ateş kırmızısı rengi ve ışığı yansıtma becerisiyle ünlüdür. Sahip olduğu varsayılan iyileştirme becerileri içinde: üzüntüyü giderme, takana canlılık ve neşe duyguları verme sayılabilir.

Lal taşı takma modasının geçmişi: mücevherler arasında, pek çok lal taşı kaplama örneğin yer aldığı İmparator Rudolf II’ye ve 1800 lü yıllardaki elbiselerini süslemek için lal kullanan Rus Çariçelerine kadar uzanır. Ancak: gerçek lal taşı almak durumunda: üzerinde bulunması gereken işaretleri (G, G1, G2) mutlaka kontrol edin ve üreticisinin belgesini sorun.

Kehribar

Baltıkların en ünlü taşı. Aslında bir mineral değil, tarih öncesinden kalma ağaçların reçinesidir. Kuzeyin altını olarak bilinen kehribarın tarihi, güneşin sembolü olarak bilindiği neolitik döneme kadar uzanır. Mısırlılar: kehribarı, koruyucu olarak mezarlarına koyarken, Romalı kadınlar bu taşı ellerinde tutarak, ebedi gençliğe kavuşmayı dilemişlerdir.

Kehribarın, aynı zamanda bazı iyileştirici özellikleri de vardır. Depresyonu azalttığı, neşe ve iyiliği arttırdığına inanılır. Prag şehrinin her yanında bulunan mağazalarda, çok sayıda sahte kehribar karşınıza çıkacaktır. Bu yüzden: gerçek kehribarın, tuzlu suya konulduğunda; bir kalıp sabun gibi, yüzebildiğini unutmayın. Gerçek kehribar: cam ve plastikten çok daha yumuşak olarak öne çıkıyor.

EĞLENCE

Çek Cumhuriyeti Prag, bütün gece ayakta kalan bir şehir. Kot pantolon ve tişörtle, hem klasik bir birahaneye hem de daha eski kulüplere girebilirsiniz. Mala Strana’da, en eski moda Bohemya publarından biri ve eskiden bir baron evi olan Baracnicka rychta bitişiğindeki oditoryumda, çılgın rock gurupları var.

Sokağın hemen aşağısında, U Maleho Glena’nın üst katında, genç gezginler, içki içerken, Çek ve uluslar arası caz ustaları, mahzende, program yapıyorlar. Prag’da gece hayatının bir bölümü: striptiz kulüplerinde yaşanıyor.

Başta: İngiliz ve Alman turistler olmak üzere, Avrupa’nın her yerinden, özellikle hafta sonları, birçok erkek gurubu, felekten bir gece çalmak için Prag’a geliyorlar. Kadınların çok rahat girebildiği bu kulüpler, Prag kentinin dışında bulunuyor.

Nasıl bulunacağına gelince, onlar sizi buluyor. Kentin meydanında: 24 saat, sizi kulüplere götürmek için sıraya giren insanlar var. Kent meydanı: özellikle gece yarısından sonra; değişik bir havaya bürünüyor. Bir çok limuzin, ücretsiz olarak striptiz kulüplerine dolmuş seferleri yapıyor.

Çek Cumhuriyeti Prag şehri gezilecek yerler tanıtımı içi.

 

 

Çekya Prag gezilecek yerler

Çek Cumhuriyeti Prag gezilecek yerler

STARE MESTO MAHALLESİ


Çek Cumhuriyeti Prag gezilecek yerlerde: Prag’ın en etkileyici mahallesi. Buraya: Karl Köprü tarafından ulaşabilirsiniz. Bu yol; Kraliyet yolu, yani: Kralovska Cesta.

Bohemya kralları: taç giyme töreninde bu yolu kullanıyorlarmış. Yol: Prag kalesi ile, kentin kapıları arasında uzanıyor.

Bu bölge: trafiğe kapalı. Nove Mesto mahallesine göre, daha güvenli. Kararmış gotik tarzda kiliseler, barlar ve evlerin arasında dolaşırken, boynunuzu ileri uzatmaktan çekinmeyin. Burada herhangi bir tehlike ile karşılaşma olasılığı yüksek değil. Burada, dikkat etmeniz gereken tek şey; gece kulübüne gitmek üzere dışarı çıkan, genç ve güzel Çek kızlarıdır.

Bunlar: statü göstergesi ürünlerini alıp, başkalarına gösteriş yapmaya çok düşkünlerdir. 

Bu komik görünümlü guruplarla karşılaşırsanız, sakın şaşırmayın. Özellikle: Perlova caddesinde, gecenin ilerleyen saatlerinde, şehrin öteki yüzü burada ortaya çıkıyor. Biraz önce de söylediğim gibi: süslü, abartılı kıyafetleriyle, ünlü Çek güzelleri, adeta bir törende gibi, caddede yerlerini alıyorlar.

Çek Cumhuriyeti Prag gezilecek yerler

Çek Cumhuriyeti Prag gezilecek yerler: Evet, bu mahalle, aynı zamanda: başlıca turist otobanıdır. Bu nedenle: bu bölgede gezerken, yankesicilere özellikle dikkat edin. Bölgenin merkezi: Eski Fiehir Meydanı. Sarı, krem rengi ve nane yeşili binalarıyla, buraya bir düğün pastası görüntüsü yansıtılmıştır.

Seyyar satıcılar ve genelde pek de yetenekli olmayan sokak sanatçılarıyla dolu bir alan. Meydanın; olağanüstü Astromik saati (Orloj): buraya yapılacak her türlü ziyareti değerli kılıyor.

 

Çek Cumhuriyeti Prag Kent Meydanı

KENT MEYDANI (FİEHİR MEYDANI) :

Çek Cumhuriyeti Prag gezilecek yerler, Evet, bu meydanda, eskiden idam cezalarının infazları yapılıyormuş. Çok büyük bir meydan değil. Bu meydan ve çevresinde: pek çok sokak var.

Yani: meydan, çok sayıda gotik yapı ile çevrili. Bu güzelliklerin tadına varmaya çalışırken, inanın yorulacaksınız. Evet, kentin ana meydanındayız.

Şehirdeki gezinizde, burayı merkez edinin, zaten şehrin birçok ünlü mekanı, bu meydanın çevresindedir ve bunların başında Astronomik Saat kulesi geliyor. Şehirde yapılan yürüyüşlerde, buluşma yeri bu meydan kabul ediliyor.

Meydanın ortasında, çeşitli gösteri sanatçıları, gösterilerini sergiliyor ve gerek onları seyreden ve gerekse diğer bütün turistler, bu meydanı sürekli kalabalık yapıyor.

Meydanın merkezinde, banklar var, bunlara oturarak dinlenmek mümkün ama kesinlikle bir şey dikkatinizi çekecektir.

Oturduğunuzda her 5 dakikada bir dilenci gelip, sizden para dilenecek ve hemen bankların yanındaki çöp kutuları, sürekli olarak bazı kişilerce karıştırılacak, yiyecek ve sigara aranacaktır ve siz, bu manzarayı görünce kesinlikle çok şaşıracaksınız. Çünkü sonuçta, bu bulunduğunuz yer, Avrupa’nın tam merkezinde ve dilenci ve çöp karıştıranlar o kadar çok ki gerçekten şaşıracaksınız.

Evet, meydan çok hareketli, biraz önce de söylediğim gibi, şehirdeki yürüyüşlerde, bütün cadde ve sokaklar bu meydana bağlanıyor, yani şehrin en hareketli ve canlı mekanları, alışveriş mekanları, bu meydanın hemen yakınlarındadır.

Meydanda: çok sayıda yiyecek mekanı da var. Şehrin en turistik restoranları, yerel yemek yerleri, pizzacılar bu meydanın hemen yakınında, özellikle turla bu şehre gidenlere rehberlerin önerdiği restoranlar, pizzacılar hemen meydanın yakın sokaklarındadır, buralar tercih edilir mi?

Sonuçta bir şeyler yemek gerekiyor ve bir yerleri seçmeniz gerekecek ve seçilebilir, ama fiyatlar yüksek, yani 2 kişinin rutin bir pizza yemeği, yaklaşık 50 Euro civarında olabiliyor.

Meydanda at arabası ile dolaşmak ta mümkündür. At arabası kiralayabilirsiniz. Ayrıca yine meydanda: ayaküstü bir şeyler yenip atıştırılacak örneğin sosisçi, dondurma, patates kızartması satan yerler de var.

Zaten Astronomik Saat kulesi her saat başı gösteri düzenlediğinden, özellikle saat başlarında meydanda adım atacak yer olmuyor, elbette yankesicilere özellikle dikkat, çünkü insanlar başka şeylere dalınca, cüzdanlarını unutuyorlar. Bu arada, meydanın ortasında bir heykel var. Bu heykel Juan Huss’a aittir.

Kendisi, Protestanların lideri olarak, Katoliklere karşı savaşmış ve yakalanınca, bu meydanda yakılarak idam edilmiştir. Kilisenin hemen önünde, yerde numara plakaları var, bu plakalar meydanda idam edilen Protestanları gösteriyor. Ayrıca heykelin hemen solundaki büyük malikane, çok zengin Kinkskilerin malikanesi olarak bilinmektedir.

Çek Cumhuriyeti Prag
Çek Cumhuriyeti Prag
Çek Cumhuriyeti Prag

 

LADY TYN (MERYEM ANA) KATEDRALİ

14’ncü yüzyılın sonlarında inşa edilmiş. Gotik yapıda bir kilise. Tüm ihtişamı ile kendini gösteriyor. Sanatçı Kafka’yı derinden etkilemiş bir kilise. Katedral oldukça güzel, içeri girip gezebilirsiniz.

Günümüzde, 80 metre yüksekliğindeki; korkunç ve kararmış iki kulesi göze çarpıyor. Bu kuleler: dişi ve erkek varlıkları temsilen, simetrik yapılmamışlar, biri diğerinden biraz daha dar olarak inşa edilmiş. Dişi olan kulenin dar olduğu söyleniyor. Günümüzde, bu kulelerde, geceleri hoş bir şekilde ışık gösterileri düzenleniyor.

 

Çek Cumhuriyeti Prag Astronomik Saat Kulesi
Çek Cumhuriyeti Prag Astronomik Saat Kulesi

 

20160805_185005
Çek Cumhuriyeti Prag Astronomik Saat Kulesi
Çek Cumhuriyeti Prag Astronomik Saat Kulesi

 

ASTRONOMİK SAAT KULESİ

Çek Cumhuriyeti Prag gezilecek yerler; içinde en ilgi çeken yerdir. Meydanın hemen girişindedir. Dünyanın en eski, üçüncü astronomik saatidir.

Burada en önemli husus özellikle her saat başı, yapılan gösteriyi izlemek için yüzlerce hatta binlerce kişinin muhteşem bir kalabalık oluşturması, hani derler ya adım atacak yer kalmıyor.

Ama elbette Prag denilince, ilk akla gelen bu Astronomik Saat kulesi ve bunun yıllardır yaptığı gösteridir.

Saatin bulunduğu kulenin yüksekliği: 70 metredir. Bu kuleye çıkmak mümkündür. Ücret ödeyerek kuleye çıktığınızda, şehrin muhteşem güzel manzarasını izleyebilirsiniz, bence mutlaka çıkın, hatta bir de gece çıkın ve ışıklandırmayı izleyin. Yanılmıyorsam 3 Euro olsa gerek.

Evet, Prag’ın en ilgi çeken yapılarından biriDİR.

Astronomik bir saat. 1410 yılında yapılmıştır.

Saatin, usta Hanuş tarafından yapıldığı ve aynısını başka bir yerde tekrar yapmaması için, kral tarafından gözlerinin kör edildiği ve bunun intikamını almak isteyen ustanın, kulenin tepesine çıkarak, kendisini saatin mekanizmasına atarak intihar ettiği ve bu yüzden saatin bozulduğu anlatılmaktadır.

606 yıllık saatin ilginç özellikleri vardır. Tam olarak, ne amaçla yapıldığı bilinmiyor. Saatin: güneşe, aya, gezegenlere ve burçlara göre ayarlanmış 4 bölümü vardır.

Bu yüzden zaten Astronomik Saat olarak isimlendiriliyor.

Ünlü gökbilimci Kopernik’in memleketinde, Illuminati ile ilgili çok şey olması bence doğal. (köprüde de astronomiyle ilgili özellikleri hatırlayınız) Daha sonraları, farklı zamanlarda, saate dokunulmadan, saatin bulunduğu kuleye, çeşitli heykel, mask ve resimler ilave edilmiştir.

Bu güzel kule, II. Dünya Savaşı sırasında, Nazilerin top atışı ile yıkılmış ve savaş bitiminde, orijinal haline geri dönüştürülmüştür.

Evet, kulenin en büyük özelliği, her saat başı olan gösteridir. Bu gösteride: ilk olarak, alttaki ve saatin solundaki iskelet, sağ eliyle bir ipi çeker, sol elinde ise ters çevirdiği bir kum saati vardır ve “hayatı” simgeler ve zamanın hızla akıp gittiği ve hayatın sona doğru yaklaştığını ifade eder.

Ardından, kulenin üstündeki 2 kapak açılır, iki küçük pencere ortaya çıkar ve 12 havari, başlarını göstererek bu pencerelerden geçerler.

Gösteri:

kulenin dışında, üstte bulunan altın yaldızlı bir horozun, uzun uzun ötmesiyle son buluyor. Hoş çıkan ses pek ötmeye benzemiyor ama öyle söyleniyor. Saatte kulede iki yanında 4 heykel bulunuyor ve bunlar “insani” 4 zaafı simgeliyorlar.

Solda, elinde ayna tutan adam “kibir”, sepet taşıyan adan (Yahudi olduğu söyleniyor) “hırs” ve sağdaki 2 heykelden, elinde fener tutan iskelet “ölümü” ve yanındaki heykelde ise başında sarık, sol elinde ud/mandolin benzeri bir çalgı ile bir Türk betimleniyor.

Türk heykelciği, saat çalarken başını “hayır” anlamında iki yana sallıyor.

Bunun temsil ettiği kavram olarak: farklı açıklamalar olduğu söyleniyor. Ancak, ikisinin anlamı da “olumsuzluk” yüklüdür. Kimilerine göre “inadı” temsil ediyor, (çünkü başını iki yana sallamaktadır) kimilerine göre ise “zevk ve sefayı” temsil ediyor. (çünkü elinde çalgı tutuyor.)

Bunların üzerindeki betimlemeleri görmek için, turistler burayı tamamen dolduruyorlar ve ince ayrıntıları uzaktan görmek pek mümkün olmuyor. Ama gösteriyi izlemeden önce, yukarıda yazdıklarımı okursanız, ayrıntıları kaçırmazsınız. Yoksa, hem uzak ve hem de kalabalık nedeniyle ince ayrıntıları seçmek pek mümkün olmuyor.

 

KAFKA CAFE:

Çek Cumhuriyeti Prag gezilecek yerler; Şehrin sayısız kafelerinden biri olmasına rağmen, en çok rağbet edilenlerinin başında gelmektedir. Çünkü ünlü yazar Franz Kafka’nın babası tarafından geçmişte burası işyeri olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise, neredeyse küçük bir müze gibidir.

Çek Cumhuriyeti Prag Parizka Caddesi

PARİZKA CADDESİ:

Masallardan çıkmış gibi bir yer. İki tarafı da kuleli binalarla bezenmiş bir bulvar düşünün. Tüm meşhur moda firmalarının dükkanları burada ve camekanları, muhteşem süslemelerle ziyaretçilerini bekliyor. Eva Herzigova, Karolina Kurkova gibi ünlülerin fotoğrafları, camekanları süslüyor.

Çek Cumhuriyeti Prag

MALA STRANA MAHALLESİ


Çek Cumhuriyeti Prag gezilecek yerler; Prag kalesinin kurulması üzerine, kalenin ihtiyaçlarını karşılamak için, tüccarların ağırlıklı olarak yerleştiği: Mala Strana mahallesi kurulmuştur. Kral IV Karl, zamanında sınırları genişletilen Mala Strana, Kalenin savunmasında oynadığı önemli rol gereği, surlarla çevrilmiştir.

Kral’ın daveti üzerine, bölgeye ağırlıklı olarak Alman tüccarlar ve zanaatkarlar yerleşmiştir. Burada kurulan ilk mahalle: büyük bir yangında ciddi hasar gördükten sonra, yeniden yapılandırılmıştır.

Özellikle, 17’nci yüzyılda yapılmış çok sayıda Rönesans ve barok tarzı kiliseler ve malikaneler var. Bu yapıların çoğu, günümüze dek korunmuş. 10 ve 11’nci yüzyılda, Prag’ın en önemli şehri olan Mala Strana, daha sonra Stare Mesto’nun gölgesinde kalmıştır.

Çek Cumhuriyeti Prag
Kalenin eteklerine kurulan Mala Strana, Vitava Nehrinin batı kıyılarına kadar uzanır.

Karl Köprüsü ile, Stare Mesto Mahallesine bağlanır. Genelde şehri gezmeye gelenler, öncelikle Stare Mesto’yu gezerler. Karl Köprüsünden geçip, Mala Strana’yı gezer ve buradan da, Nerudova Caddesini kullanarak Prag Kalesine tırmanırlar. Önceleri: Pazar yeri olan Mala Strana Meydanı, bölgenin kalbinin attığı yerdir.

Barok yapıların süslediği meydanda gotik iç mekanlarıyla ufak hediyelik eşya ve el sanatları dükkanları, Çek biralarını tadabileceğiniz publar, caz barlar ve kafeler bulunuyor. Bölgeyi dolaşabileceğiniz tramvayın ilk durağı da meydandadır. 

Evet: Mala Strana (küçük mahalle): dolambaçlı sokakları ve sıra sütunları ile, Prag kalesinin önünde uzanıyor. Bu sokaklar: otantik, yıkık-dökük duvarları ve küçük pub’ların kış geceleri sıcak şarap sundukları, karanlık köşeleriyle, kendi bütünlüğüne sahiptir. 

Semtin kalbinde,

Barok saraylar ve Rönesans evleriyle çevrili canlı bir meydan var. Meydanın ismi: Malostranske mamesti. Burada: saklı gotik iç mekanlar ve mahzenler görülüyor. Kırsal bir havaya sahip el sanatları dükkanları, caz barları ve çayhaneler var. 

En ortada ise: devasa kubbesi ve çan kulesiyle, geç barok dönemine ait, anıtsal: St. Nicholas kilisesi var.

Çek Cumhuriyeti Prag

SAİNT NİCHOLAS KİLİSESİ (Chram sv. Mikulase) 

Meydanın ve Mala Strana’nın en belirgin yapısıdır. Aynı zamanda Prag’ın en önemli barok eseridir. Yapımına: 18’nci yüzyılın ilk yıllarında başlanan kilise, 1756 yılında tamamlanmıştır.

Kilisenin mimarları: Kinsky Sarayının da tasarımını yapmış olan Krystof Dientzenhofer ve kilisenin Prag manzarasının önemli bir öğesi olan kubbesini tamamlayan oğlu Kilian Ignac Dientzenhofer’dir. 

Yeşil renkli kubbesi ve yine yeşil olan 80 metre yüksekliğindeki çan kulesiyle, Aziz Nikolaus Kilisesi, günümüzde müzik etkinliklerine de ev sahipliği yapmaktadır.
Saint Hicholas (Noel Baba) yolcuların, kadınların ve çocukların koruyucusu idi.

Bugün de, Çek Cumhuriyetindeki büyük bir azizdir.

Noel Baba, her yıl 6 Aralık tarihinde, kızağını çekerek, caddelerde dolaşır ve çocuklara geçen yıldan memnun kalıp kalmadıklarını sorar. Bugün, aynı zamanda, Hollowen ve Christmas’ın birleşimidir. Mozart’ın Prag’da kaldığı sürede, orgunda bazı eserler çaldığı bu kilise, Mala Strana’nın görülmesi gereken yerleri arasındadır.

Çek Cumhuriyeti Prag Nerudova Sokağı

NERUDOVA SOKAĞI (NERUDOVA ULİCE):

Çek Cumhuriyeti Prag gezilecek yerler; Mala Strana Meydanının batısında kalan ve Prag Kalesine doğru yükselen bu yol, adını kendi de bu sokaktaki evlerde yaşamış olan Şair Jan Neruda’dan almıştır.

Bu sokağın en önemli özelliği: her evin dışında, farklı şekillerde tasarlanmış olan ev plakalarının olmasıdır. Evler, bu plakalar sayesinde birbirinden ayırt edilir ve evin kime ait olduğu anlaşılırmış. Bunun sebebi ise, bu evlerin Prag’daki hane numaralama sisteminden önce yapılmış olmasıdır.

Çek Cumhuriyeti Prag
Üç Kemancı (No.12) adresindeki ev, burada yaşayan ve keman üreterek hayatlarını kazanan, üç kemancının evidir.

Kırmızı Kaplan (No.41) adresindeki ev, Çek ressam Petr Brandl’in evidir. Altın Aslan (No.32)’da; Ulusal Müze’ye ait tarihi eczaneler sergisi gezilebilir.

Ayrıca, günümüzde İtalyan Büyükelçiliği olan ve girişinde dev kartallar olan Thun-Hohenstein Sarayı’nı (No.20) ve Yeşil Istakoz’u (No.43) ve Altın Nal (No.34) görmenizi öneririm.

Çek Cumhuriyeti Prag
Çek Cumhuriyeti Prag

 

Çek Cumhuriyeti Prag Karl (VI Charles) Köprüsü

KARL (VI. CHARLES) KÖPRÜSÜ (KARLUV MOST) 

Çek Cumhuriyeti Prag gezilecek yerler; Köprünün inşaatına: Çek mimarisinin ustalarından, Otto tarafından başlanmış, ancak, Kral Charles IV’ün baş mimarı olan Peter Parler tarafından, 1357 yılında bitirilmiştir.

O dönemde, süsleme olarak yalnızca birkaç haç kullanılmıştır. 

Çekler, bu köprüye: Karluv Most diyorlar.

Şehrin kalbi. Astronomide, dönemin en ileri milletlerinden biri tarafından yapıldığı için olsa gerek; köprünün en büyük özelliği, yapımında astronomiden yararlanılması. 1 3 5 7 9 7 5 3 1 düzeni göz önüne alınmış ve köprünün inşaatı için, ilk taş; 1357 yılında, 9’ncu ayın, 7’nci günü, saat: 05.31’de konulmuş.

Ne kadar doğrudur bilmiyorum, böyle olduğunu söylüyorlar. Köprünün ilk yapımında taşları birleştirmek için, yumurta akı kullanılmış.

Duyduğuma göre, krallık köylerden yumurta akı istemiş, bir köy halkı durumu yanlış anlamış ve istenen yumurtaları pişirerek göndermişler. Köprünün uzunluğu 515 metre, yüksekliği 10 metredir. Köprünün “Kampa adasına” inen merdivenleri ayrı güzelliktedir.

Çek Cumhuriyeti Prag Karl (VI Charles) Köprüsü
Çek Cumhuriyeti Prag Karl (VI Charles) Köprüsü
Çek Cumhuriyeti Prag Karl (VI Charles) Köprüsü
Çek Cumhuriyeti Prag Karl (VI Charles) Köprüsü

 

Çek Cumhuriyeti Prag Karl (VI Charles) Köprüsü
Çek Cumhuriyeti Prag Karl (VI Charles) Köprüsü
Çek Cumhuriyeti Prag Karl (VI Charles) Köprüsü
Çek Cumhuriyeti Prag Karl (VI Charles) Köprüsü

 

Üzerinde bulunan 30 heykel ise;

Katoliklerin baskısıyla, daha sonraki yıllarda; 1683 ile 1928 yılları arasında, yine astronomi göz önüne alınarak, çeşitli aralıklarla yerleştirilmiş. Günümüzde, bu heykellerin çoğu kopyadır. 

Çünkü: şehrin, geçen yıllarda yaşadığı kötü hava koşulları, heykellere büyük zararlar vermiş. Şu anda: 75 heykel bulunuyor. 

Bu heykellerden özellikle 2 tanesi önem kazanıyor. 

Heykellerden 8 numaralı olanı John Nepomuk isimli bir  rahibe aittir.

Bu kişi, yaşadığı dönemde rahip olarak görev yaparken, bir gün güzeller güzeli kraliçe, günah çıkarmak için rahibin yanına gelir. Bunu duyan kral Wenceslas, kraliçenin aşk konusunda rahibe itiraflarda bulunduğunu düşünerek rahibi yanına çağırttırır ve kraliçenin konuşmalarını kendisine aktarmasını ister.

Rahip, tanrı huzurunda verdiği sözü bozamayacağını ve bu konuda tek bir kelime bile etmeyeceğini söyler. Bunun üzerine sinirlenen kral, rahibi köprüden nehre attırır ve rahip ölür. Ancak  söylentilere göre, rahibin cesedi nehirde suya batmaz ve bir hale gökyüzüne yükselir.

İşte rahibin tam nehre atıldığı yerde, bu heykel bulunuyor.

Evet, burada bir dilek tutup, haç ya da haleye dokunursanız “dileğinizin” gerçekleşeceği söyleniyor. Öte yandan, tunç heykel, bu dilek tutma niyetini ellerle oluşan sürtünme nedeniyle parlamış, gıcır gıcır olmuş durumdadır.

Bu rahibin bir heykeli de, kale bölgesindeki katedralin bahçesinde görülecektir. Diğer göze batan heykel gurubu ise, biz Türklerle bağlantı kurulan bir heykel gurubudur. Burada bir küme insan temsil ediliyor.

En altta: zindan içinde kurtarılmayı bekleyen insanlar görülüyor. Zindanın yanında, ayakta, sarığı, kalın ve sarkık bıyığı, belinde palası, sırtında kamçısı, göbekli cepkeni, uzun kaftanı ile bir “yeniçeri” görülüyor. İnsanların öbür yanında, bir köpek var.

Yeniçerinin üstünde, başında haç bulunan bir geyik ve en tepede “kurtarıcı aziz şövalye” heykeli bulunuyor. Heykelin yapım yılı 1854 yılıdır. Osmanlı artık “hasta adamdır”, Aziz Şövalye ise kılıcı ile, yeniçerinin tepesindedir. Burada betimlemek istedikleri konu: eğer Osmanlı gelirse, sizleri böyle köle yapar.

Halbuki Osmanlı Prag şehrine hiç gelmedi ama demek ki ünü bu kadar yayılmıştır.

Çek Cumhuriyeti Prag gezilecek yerler; Prag şehrinde her gün yüzlerce insanın geçtiği bir köprüye böyle bir heykel yapılması, her gün buradan geçen insanlar için bir uyarı gibi olmuş, sonuçta: bizim için, Türkler için, elbette kara propaganda, duyduğuma göre bir aralar, Dışişleri Bakanlığı bu heykelin kaldırılması için bazı girişimlerde bulunmuş ama aldıran olmamış.

Katolik kilisesi, insanları korkutarak yönlendirdiği için, Türk korkusunu insanların içine, her daim geçip durdukları bir köprüde böyle bir heykel yaparak iyice işlemeyi, Türk düşmanlığını pekiştirmeyi düşünmüş olsa gerek. Bize nasıl baktıklarını, bizi nasıl görmek istediklerini düşünüyorsanız, bu heykelin karşısına geçin ve bir süre izleyin.


Köprü çıkışında: güzel bir kule var.

Üzerine çıkmak için, merdivenleri dön dön bitmiyor, ama üzerinden harika fotoğraflar çekmeniz mümkün. Kulenin üstünde, sağda işkence aletleri müzesi bulunuyor. Özellikle: ilkbahar ve yaz aylarında, turistlerin ve yöre halkının en çok gittiği yerlerden biri, bu köprü. Muhteşem bir manzara izleyebilirsiniz.

Köprü üstünde yürüyüş yapabilirsiniz. Güneşli günlerde, köprü üstünde, hediyelik eşya satanlar, kukla oynatanlar, müzisyenler ve ressamları görmek mümkün. Bir yanda köprünün bir yerlerinde çalmakta olan keman sesini duyarken, diğer yanda da, polka müziğini işitebilirsiniz.

Ayrıca: burada ilginç gösteriler de görebilirsiniz. Örneğin: bir adamın, iki düzine bardakla çaldığı, klasik müzik konseri dinlemeniz mümkün. Köprü, akşamları aydınlatılıyor. Aydınlatılmış hali ile daha bir başka güzel. Fırsat bulursanız, köprüyü akşam saatlerinde de gezin, görün.

Karl Köprüsünü geçtikten sonra: Stare Mesto mahallesine ulaşacaksınız

 

Çek Cumhuriyeti Prag

PRAG (Hradchany) KALESİ

Hradcany Tepesinde bulunuyor. Kalenin de içinde bulunduğu bu mekanlar topluluğu: kraliyet mekanı olarak isimlendiriliyor. Kale: bir bakıma kraliyet sarayı statüsünde. Kaleye girmeden önce: Hradcany Meydanını geziyoruz.

Çek Cumhuriyeti Prag

HRADCANY MEYDANI (Hradancy Namesti) 

Çek Cumhuriyeti Prag gezilecek yerler; Kale inşa edildikten sonra, kralın hizmetinde çalışan insanların yaşamaları için, kalenin yanına yeni bir yerleşim yeri kurulması gerekmiş ve bugün Hradcany Bölgesi olarak bilinen yerleşim, Prag kalesinin ana giriş kapısının hemen karşısındaki açıklık alana kurulmuş.

Schwarzenberk Sarayı:

Prag Rönesans saray mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Sarayın tavan süslemeleriyle, yine sarayın içinde bulunan “Askeri Tarih Müzesi” görülebilir. Saray: 2007 yılında oldukça kapsamlı bir restorasyona sokulmuştur.

Toscana Sarayı:

Meydanın batısındadır. Erken barok mimarisi binalarındandır. 1689-1691 yılları arasında, J. B. Mathey tarafından tasarlanmıştır. Çatı katında bulunan dinsel heykeller: J. Barokof’a aittir.

Martinic Sarayı:

16’ncı yüzyıldan kalma olan bu saray, bugünkü halini 1620 yılında almıştır. Jaroslov Borita of Martinice, Rönesans dekorasyonu kullanarak sarayı yeniden dekore ettirmiş ve Martinic amblemini, girişe koydurmuştur.

Saray, şu anda Prag şehri Mimarlar Odası Başkanına ev sahipliği yapmasının yanı sıra, konserlere, sergilere ve edebi çevrelerin toplantılarına da ev sahipliği yapıyor.

Meydanda görebileceğiniz en süslemeli yapı: Başpiskoposluk Sarayı’dır. Saray, yılda yalnızca bir gün, Paskalya’dan önceki Perşembe günü, ziyarete açıktır. Sarayın hemen yanında: Avrupa Sanatları Ulusal Galerisi (Narodni Galerie) bulunuyor.

Bu arada: meydanın tam ortasında, Meryem Ana ve Bohemya’nın 8 azizinin heykeli bulunuyor.

Evet: Hradcany Meydanı’ndan kale içine girmeden önce, bu büyüleyici şehri, yukarıdan görmek isterseniz, kale kapısının güneyinde, bir süre durup dinlenebilir ve fotoğraf çekebilirsiniz.

Çek Cumhuriyeti Prag

Evet, kalede gezmeye başlıyoruz.

Kale, Guinnes Rekorlar kitabına göre: dünyanın en büyük antik kalesi olarak tescillenmiş. 870 yılında inşa edilmiş. Sürekli olarak üzerine yapılan eklemelerle kale geliştirilmiştir.

Bir kaleden daha fazlasını içinde barındıran yapı 14’ncü yüzyıla kadar, bir saraya, kiliselere ve manastırlara ev sahipliği yapmış ve 1541 yılında bir yangında büyük hasar görmesi üzerine, büyük bir yenilemeden geçmiştir.

Rönesans tarzı mimariyle yenilenen kale, 14’ncü yüzyılda, Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun kalbinin attığı yer haline gelmiştir. 17’nci yüzyıla kadar, sürekli olarak yenilenen kale, her dönemin mimari akımlarının izlerini taşıyor.

17’nci yüzyılda, İmparatorluğun başkent değiştirmesi üzerine, kale önemini yitirmiştir. 1920’lerde, Çekoslovakya’nın bağımsızlığını kazanmasıyla, kale ve içerisindeki yapılar, genel bir onarımdan geçirilmiş ve Çek Cumhurbaşkanlığı’nın ofisi olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Günümüzde de, hala kalenin bir bölümü, Çek Cumhurbaşkanının ofisi olarak kullanılmaktadır ve diplomatik bir önem taşımaktadır.

Çek Cumhuriyeti Prag

Evet: kale gezimize devam edelim. Kalenin, kentin tepesinde yükselen silüeti, zaten sizi kendisine çekecektir. Kaleden aşağıya doğru baktığınızda, Prag’a niye 100 kuleli kent denildiğini anlayacaksınız.

Kale: pek çok parçaya sahip. Ama, kalenin en hoş özelliği: Prag ile ilgili panoramik manzaralara sahip olan birçok teraslara sahip olmasıdır. Gerçekten, güzel enstantaneler yakalanabilir. Ancak, havanın buna imkan vermesi, sis-pus olmaması gerek.

Bir saray, baş döndüren ve sakin bir katedral, iki müze, bir manastır ve çeşitli, etkileyici galeriler ve konser salonları var.

Deli İmparator Rudolp II (1583-1612): bu tarihi idare merkezinde, geç Rönesans döneminde, sanatçı ve simyacıları kente toplamaya başlamış. Simyacılar özellikle, kale yakınlarındaki Golden Lane Sokağında toplanmışlar.

Evet: kalenin giriş kapısında: küçük çizgili kulübelerde, 2 askerle birlikte, düello yapan, iki dev titan heykeli var. Titan: Yunan mitolojisine göre, efsanevi altın Çağ’da dünyayı yönetmiş olan güçlü tanrı ırkıdır.

Çek Cumhuriyetinde, günümüzde: zorunlu askerlik hizmeti olan bir ordu yok. Ordu profesyonel. Cumhurbaşkanı rezidansı önünde nöbet bekleyen askerlerin üzerindeki üniformalar: “Amadeus” filminin Oscar ödüllü tasarımcısı tarafından hazırlanmış. Zaten, o film, Prag’da çekilmiş.

Kale: üç avludan oluşuyor. Bu avlulardan, atlarla sarayın üst katlarına çıkılıyormuş. İlk; iki avludan geçerek yürümeye devam ettiğinizde: St. Wencesia’sın mezarının üzerine yapıldığı, St.Vitus Katedralinin sivri tepelerine ulaşacaksınız. Kalenin tam zıt kısmı, buraya çıkıyor.

AZİZ.VİTUS KATEDRALİ (KATEDRALA SVATEHO VİTA) :

Katedral oldukça ürkütücü bir yapıda. Prag piskoposluğunun, başpiskoposluğa yükselmesi üzerine, Kral IV Karl, katedralin yapımını başlatmıştır. 1344 yılında yapımına başlanan katedralin tamamlanması, yaklaşık 600 yıl sürmüştür.

Kral, IV Karl, katedralin, Fransız gotik yapılarına benzemesini istediği için, Fransız bir mimarı Prag’a davet etmiştir, fakat katedral tamamlanamadan Fransız mimar, hayatını kaybeder. Bunun üzerine, Alman bir mimar ve oğulları, katedralin yapımını devralırlar.

Prag’ın geçirdiği sıkıntılı yıllar ve şehirde devam eden diğer çalışmalar, katedralin yapımında aksaklıklara neden olmuş ve katedral, ancak 1929 yılında tamamlanabilmiştir.

Katedralin uzunluğu: 120 metre ve genişliği 60 metredir. 

Katedralin bugünkü giriş kapısı: batı kapısıdır.

Ama, 19’ncu yüzyıla kadar giriş için güney kapısı kullanılıyormuş. Altın taç kapı diye bilinen, güney kapısı, Venedikli sanatçılar tarafından yapılan “Son Yargı” mozaiği ile süslenmiş.

Cam ve doğal taş parçacıkları ve altın yaprakları kullanılarak yapılan mozaik, katedralde görülmesi gereken yerler arasında. Katedralin duvarları boyunca uzanan şapeller, yapının görkemine dikkat çekmektedir. Bu şapeller arasında en önemlisi: Aziz Vaclav Şapelidir.

Prensin lahdi için gotik tarzda, bir odada tasarlanmıştır. Duvarlarda, Kral Vaclav’ın hayatının resmedildiği freskler, pahalı taşlar ve altın yapraklar dikkat çekmektedir. Şapelin arkasında bir oda da, Kraliyet mücevherlerine ayrılmıştır.

Çek kraliyet tacının da içinde bulunduğu mücevherler, yalnızca önemli resmi günlerde ortaya çıkarılıyor. Ayrıca: katedralin en alt katında: Çek tarihinin en önemli kral ve prenslerinin lahitleri ( 4.Karl, 2.Rudolf gibi) de bulunuyor.

Çek Cumhuriyeti Prag
Prag’da:

Karl ve Maria Teresa isimleri, medeniyeti getiren kutsal kişiler olarak anılıyor. Her yanı: altın varaklarla bezeli. Buranın vitrayları öne çıkıyor, çok güzel. Bu katedrali; Prag kartpostallarında görebilirsiniz. Katedralin içine girmek mümkün.

Katedralde, günümüzde hala ayinler düzenleniyor. Bu ayinler sırasında, katedrale ziyaretçi sokmuyorlar. Bu arada: hani Kral Karl’dan söz etmişken, hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. Kral Karl, Fransa’da okumuş. Hakkında, birçok spekülasyon var.

Zaten; St. Vitus katedrali de: Fransa-Strasbourg’daki katedral örnek alınarak yapılmış. Yani: büyük bir Fransız etkileşimi söz konusu. Pek çok Çek kralı; bu katedralin altındaki yer altı mezarlarında yatıyormuş.

Çek Cumhuriyeti Prag
Evet; üçüncü avluya geliyoruz.

Avlunun: güney ucunda: Eski Kraliyet Sarayı bulunuyor. Bohemya prenslerine ev sahipliği yapan saray, 9’ncu yüzyılda inşa edilmiştir. Fakat, ilk yapımı üzerine pek çok değişiklik de geçirmiştir. Günümüzde, sarayda görülebilecek en eski kalıntılar:

Romanesk döneme aittir. Romanesk mimarinin yanı sıra Gotik ve Rönesans mimarisinin de etkisinin görülebileceği gibi, Eski Kraliyet Sarayı’na yapılan en önemli ekleme: Ladislav Salonudur.

1502 yılında tamamlanan salon, yapıldığı dönemde sütunlarla desteklenmeyen ve sivil amaçlara hizmet etmek için yapılmış en büyük salondu. Günümüzde de, bu salonun kaburgalı tavan örtüsü ve geniş açıklığı, Gotik dönemin en güzel örneklerinden biridir.

16’ncı yüzyıldan itibaren, salon: taç giyme törenlerine, şövalye turnuvalarına, eğlencelere ve değerli eşyaların satıldığı pazarlara ev sahipliği yapmıştır. At sırtındaki şövalyeler, salona hafif eğimli merdivenlerden girerlerdi. Bu merdivenler, günümüzde turistler tarafından sarayı gezmek amacıyla kullanılıyor.


Salon:

Günümüzde, Çek Cumhurbaşkanlığı yemini, devlet törenleri ve sergiler gibi etkinliklerde kullanılmaktadır. Salonun güneyindeki gözlem galerisinden, muhteşem Prag manzarasını izleyebilirsiniz.

Aynı avlunun, doğu ucunda: Aziz George Bazilikası var. Eski kraliyet sarayını geçip, doğuya doğru ilerlediğinizde, Aziz George Meydanı’na ulaşacaksınız. Meydandaki yapılar, alçı süslemeler ve aşı boyasıyla renklendirilmiş dış cepheleriyle dikkati çekiyor. Meydanda: eski bir kilise de var.

Çek Cumhuriyeti Prag

AZİZ.GEORGE BAZİLİKASI (BAZİLİKA SVATEHO JİRİ) 

Sarayın ilk kilisesi yani Bohemya’nın en eski bazilikaymış. 9’ncu yüzyılda inşa edilmiş. Bazilika: yangınlar ve yıkımlar sonucu pek çok değişikliklere maruz kalmış. Ancak, yapılan restorasyon sonucu pırıl pırıl olmuş, yepyeni görünüyor.

Bugünkü kırmızı, krem renkli dış cephesi, erken dönem barok mimarisinin eseridir. 1000 yılı aşkın bir geçmişi olan bazilika, günümüzde Ulusal Galeri’nin bir parçası ve Bohemya’nın Gotik ve Barok dönemlerine ait sanat eserleri de burada sergileniyor. Ayrıca, bazilikada, zaman zaman klasik müzik konserleri de düzenleniyor.

Yapının geniş, yüksek ve boş sayılabilecek iç alanının mükemmel akustiği, keyifle klasik müzik dinlemek için oldukça elverişli. Burası: Prag’daki en üst düzey papazın rezidansı olarak kullanılıyormuş. Sokakta, ayrıca: yalnızca sahibelerin kaldığı bir kilise-manastır tarzı yapı daha var. Yol üzerinde: Eiffel kulesinin, birkaç boy ufağı bir yapı ile karşılaşacaksınız.

Çek Cumhuriyeti Prag Petrin Kulesi
Çek Cumhuriyeti Prag Petrin Kulesi

 

PETRİN KULESİ

Bu kule: orijinalinden, üç yıl sonra yapılmış. Zaten, dikkat ederseniz, kulede, Prag’daki Fransız izlerinin farkına varacaksınız. Kule; şehri kuşbakışı görebileceğiniz şekilde, bir tepenin üzerine kurulmuş. Bu noktaya: teleferikle çıkmak mümkün. Ancak: büyük bir park içinden, yürüyerek de çıkılabiliyor. Teleferik başında, genelde uzun kuyruklar oluşuyor.

Bu nedenle: kendinize güveniyorsanız, park içinden yürüyerek tırmanın. Yemyeşil ağaçlar ve çimlerle kaplı, kocaman bir park içinde, elma ağaçlarından elma kopararak çıkabilirsiniz. Manzara muhteşem, hava harika. Petrin kulesi: Paris’te bulunan Eifell kulesinin, dörtte biri oranında ve onun benzeri olarak yapılmış.

Yaklaşık: 60 metre yüksekliğinde. Kuleye çıkmak için: 299 basamak merdiven çıkmanız gerekiyor. Ancak: tepeye çıktıktan sonra, tüm Prag ayaklar altında, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Muhteşem bir manzara var.

Evet, burayı da gördükten sonra, buradan: Jirksa’ya doğru ilerleyin. İşaretler, sizi Prag’ın en ilginç sokaklarından birine götürecek.

Çek Cumhuriyeti Prag Golden Lane-Altın Sokak

GOLDEN LANE (ALTIN YOL SOKAĞI)

Altın yol sokağı. Sokak: kalenin kuzey duvarına bitişik, sıralı renkli kulübeler göreceksiniz. Tıpkı, bir peri köyü gibi. Bu minyatür binalar, fakir, kale hizmetlileri ve askerler tarafından, 16’ncı yüzyılda yapılmış.

Burası ilk yapıldığında, kaleyi korumakla görevli atıcıların yerleşmesi için yapılmış, ancak atıcıların sayısı fazla, alan küçük olunca, ortaya bu küçücük kulübeler çıkmış. Zamanla, bu evlerde yaşayan atıcıların yerlerini: zanaatkarlar, simyacılar ve sanatkarlar almış ve sokak, 20’nci yüzyıla kadar, yoksullara sığınak yapmıştır.

Sokağın adı: Rudolf II yönetimi zamanında, burada yaşayan ve metalleri altına dönüştürmeye çalışan simyacıların hikayelerine dayanmaktadır. Bu iki-üç katlı 1-2 metrekare genişliğindeki evleri dolaşırken, kendinizi, Gulliver cüceler ülkesinde gibi hissedeceksiniz.

Çek Cumhuriyeti Prag Kafka Evi

KAFKA EVİ

Franz Kafka’da, bir süre, 22 numaralı evde yaşamış. Fotoğrafları ve kişisel eşyalarının sergilendiği Kafka’nın mavi evi: restore edilmiş. Nobel ödüllü şair Jaroslav Seifert’de birçok eserinde buradan ilham almıştır. Günümüzde, bu evler hediyelik eşya dükkanlarına dönmüş. Bu binaları görmek ve ufak yolda yürümek için ücret ödemeniz isteniyor, bence değmez.

Tercih sizin. Altın yoldan doğu kapısına ilerlediğinizde, yol üzerinde görülebilecek yerler arasında: Narodni Müzesine ev sahipliği yapan Lobkowitz Sarayı ve Siyah Kule (Cerna vez) var. Yol, bu son kulenin altındaki Eski Kale Basamaklarında sonlanıyor. Bir pitoresk merdivenler, sizi Mala Strana bölgesine, eski şehir merkezinin batısına çıkarıyor.

Çek Cumhuriyeti Prag Toy Museum Hracek

TOY MUSEUM HRACEK (OYUNCAK MÜZESİ)


Prag kalesinden, şehre inilen yolda, çok güzel bir müze. Giriş ücretli. Müze girişinde “Star Wars” filminde kullanılan tiplerin oyuncakları var. Müze çok zengin ve göz alıcı. Eski daracık ahşap merdivenlerden tırmanarak üst kata çıkın.

Çek Cumhuriyeti Prag
Çek Cumhuriyeti Prag

Birçok oyuncak göreceksiniz. Müzenin en ilginç kısmı: Barbie koleksiyonu. İlk Barbie’den günümüze yüzlerce bebek yan yana, camekanların arkasında, rengareng dizilmiş. Bu bebeklere bakında, on yıllar boyu, modanın nasıl değiştiğini anlamak mümkün. Çıkışta, müze mağazasından, alışveriş yapabilirsiniz.
  

JEWİSH QUARTER (YAHUDİ MAHALLESİ)

Evet, Yahudi mahallesinde ilk dikkati çeken: Naziler bölgeye gelmeden önce doğal nedenlerden ölmüş olan Praglı sanatçı Franz Kafka’nın: anısına dikilen bir heykel var. Franz Kafka, burada yaşamış. Aslında: Alman Yahudi’sidir. Heykel: İspanyol Sinegogu’nun önünde bulunuyor. Burada: Stranova Sinegogu var. Parizska ve Cervena caddelerinin kesiştiği noktada bulunuyor.

Tuğla yapılı erken gotik mimari özelliklerini taşıyan eski bir yapıdır.

Güzel görünümlü bir Sinegog.

Mahalleyi: ikiye ayırıyor. Bahçesinde: “Bilek” tarafından yapılmış bir “Musa” heykeli var. Bu Sinegog: 700 yıl boyunca, Prag’ın Yahudi topluluğunun ruhani merkezi olmuş. Ayrıca: Yahudi Belediye Sarayı var, günümüze sağlam olarak ulaşmış. Zidovska Radnice olarak isimlendirilen bu yerde: karekteristik kulübesi ve bunun üzerinde bulunan İbranice dilindeki saat, dikkat çekiyor.

16’ncı yüzyıl sonlarında yapılmış olan bina, daha sonraları Yahudi bölgesi Belediye Başkanı olan Mordechai Maisel’in topladığı yardımlar ile, 1763 yılında tamir ettirilmiş ve bugünkü rococo sitilini elde etmiş. Buradaki saat kulesinin ibreleri, saat yönünün tersine hareket ediyor. Eski Yahudi Mezarlığı. Sizi çok etkileyecek bir yer.

Dünyadaki en eski Yahudi mezarlığı. 15’nci yüzyıldan kalma. 1787 yılına kadar kullanılmış. En eski mezar: 1439 tarihli, Avigdor Kara, en yenisi ise 1787 tarihli Mozes Bacek’e aittir. Mezarlıktaki, en ünlü mezar ise: Rabi Low ya da gerçek adıyla, Jehuda ben Becalel’e aittir. 1975 yılında, çok sıkı bir çalışma ile, tüm mezar taşları restore edilmiştir. Yahudiler, getto dışına gömülemediklerinden: 100 bine yakın ceset, buraya gömülmüştür.

Mezarlıktan: Pinkas Sinegogu’na geçiliyor. Burada, iç mekan duvarında: Bohemya ve Morovya’da soykırımda öldürülen 80 bin Yahudi’nin ismi yazılı. Ayrıca: bu sinegog’da bir sergi daha var. Girişin hemen yanında, neo-romanespue tarzında, 1906 yılında inşa edilen salonda, soykırım sırasında, Terezin Toplama Kampında tutulmuş Yahudi çocuklarının yaptıkları resimleri içeriyor. Yalnız: bu sergileri görmek ücretli, unutmayın.

Çek Cumhuriyeti Prag Mihulka Barut Kulesi

MİHULKA BARUT KULESİ (PRAŞNA VEZ MİHULKA) 


Hradcany bölgesindedir. Bu kule, 15’nci yüzyıl sonlarında, kalenin kuzey surlarının bir parçası olarak yapılmış ve daha sonra barut deposu olarak kullanılmıştır. 20 metre yüksekliğindeki kulede, simya çalışmaları için de bir oda yapılmıştır.

Kule: 1982 yılında bu yana simya, ortaçağ sanatı, astronomi ve savaş tarihi gibi sergilere ev sahipliği yapmaktadır. Barut kulesinin yakınında, 1781 yılına kadar hapishane olarak kullanılan ve adını buradan kalan bir mahkumdan alan: Dalibor Kulesi (Daliborka) görülebilir.

Çek Cumhuriyeti Prag
Çek Cumhuriyeti Prag Wellenstein Sarayı

 

WALLENSTEİN SARAYI (Valdstejnsky Palac)

Çek Cumhuriyeti Prag

30 yıl savaşlarının en önemli generallerinden Wellenstein için yaptırılmıştır. Prag’daki barok tarzdaki ilk saraydır. Bahçeleri de, kendisi kadar etkileyici olan saray, günümüzde konserlere ve resmi kutlamalara ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, Çek Cumhuriyetinin Senatosu da buradadır. Saraya giriş ücretli. Ancak: bahçeleri gezmek ücretsiz. Bahçelerde bulunan çeşmeler ve heykelleri görebilirsiniz.

SHRAHOV MANASTIRI


Tam tepede yer alıyor. Zengin bir kitaplık ile güzel bir barok tarzı kiliseyi, bu kompleksin içinde görebilirsiniz. Yüksek tavanlarındaki resimler, tavana kadar raflarda yer alan yüzlerce yıllık el yazması kitaplar ile tek kelimeyle muhteşem bir kütüphanedir. Bahçesinden ise, Prag’a tepeden bakarak, en güzel resim ve görüntüleri alabilirsiniz.

Çek Cumhuriyeti Prag Loreta Kilisesi

LORETA KİLİSESİ


Dış görünüşü ile dikkati çeken bu sarı-beyaz renkli, barok tarzı kilise, gezilmeye değer. Kapısından girdiğinizde, avlunun ortasında küçük bir şapel olan Santa Casa var. Bu şapelin içinde ise: kucağında zenci bebek İsa’yı taşıyan, zenci bir Meryem heykeli var. Bu şapelin: melekler tarafından, İtalya-Nazareth’ten; Loreta’ya yani buraya taşındığı varsayılıyor.

Ayrıca: Kalvanistler tarafından çıkarılan bir yangından etkilenmemiş olması gibi, mucizelerden söz ediliyor. Bu küçük binanın taş işlemeleri çok güzel. Bu şapeli çevreleyen Palas’ın ikinci katında; pek çok diğer mücevher ile birlikte, 6000 civarında elmas ile süslenmiş ve ortasında kocaman bir elmas bulunduğu söylenen, Monstrance mücevherinin sergilendiği bir müze var.

Ayrıca: Çek Cumhuriyeti hazineleri, burada sergileniyor. Saat başında; kilisenin orijinal çanının müziğini dinlemeyi unutmayın.

 

NOVE MESTO


750 metre uzunluğunda ve 60 metre genişliğinde bir meydan. Daha çok, Paris bulvarlarını hatırlatıyor. Meydan: 19 ve 20’nci yüzyıllarda, pek çok olaya tanıklık yapmış. 1848, 1918, 1948 ve son olarak Kadife Devrimin gerçekleştirildiği 1989 yılında, binlerce insan, bu meydanda toplanmış. Meydan: günümüzde: mağazalar zincirleri ve sosis büfeleriyle, fahişeler ve uyuşturucu satıcıları ile anılıyor.

Kültürel ve sosyal yaşamın merkezi. Ayrıca: pek çok otel, mağaza, restoranlar ve kafeler buraya ayrı bir canlılık kazandırıyor. Araç trafiğine kapalı. Yalnızca: özel izin belgesi olan araçlara giriş izni veriliyor. Sağlı-sollu çiçek tarhları çevresinde oturma gurupları bulunuyor.

1348 yılında, yeni şehir kurulduğunda, bu meydanda, ilk dönemlerde “at pazarı” kuruluyormuş. Burada: heybetli ama tatsız, Ulusal Müze (Narodni Museum) var. Ayrıca: 1680 yılında, St. Wenceslas’ın at üstündeki heykeli meydana dikilmiş ve daha sonrasında da meydana ismi verilmiş.

Çek Cumhuriyeti Prag Ulusal Müze

ULUSAL MÜZE (NARODNİ MUSEUM)

Wenceslas Meydanının bulunduğu yokuşun en tepesinde bulunuyor. İhtişamlı bir müzedir.

J. Shultz tarafından tasarlanmış. 1885-1890 yılları arasında inşa edilmiş. Binanın ana cephesi: 100 metre genişliğinde. Binanın dekorasyonu, merdivenleri, galerileri ve tabii ki en önemli yeri olan kubbesi; birçok değerli sanatçının imzasını taşıyor.

Giriş katında: genelde, sergiler bulunuyor. Geçmişten günümüze, dünya tarihini gözler önüne seren sergi, dünyanın tüm bölgelerinden toplanmış, mineraller ile ilgili bir sergi. Tarih öncesi Çek Cumhuriyetinin gelişimi ile ilgili bir sergidir.

İkinci katta ise: paleontolojik sergilerin yanı sıra, bir balina iskeletinin de bulunduğu sergi bulunuyor. Pek mükemmel bir müze değil, ücretli, girip girmemek sizin tercihinize kalmış. Evet: burada ilginç bir özellik daha var. 16 Ocak 1969 yılında, Jan Palach, 21 yaşında bir üniversite öğrencisi. Prag Üniversitesi’nde ekonomi okuyor. Rus tanklarının Prag’a girişini protesto etmek için, kendini yakıyor.

Yer: Prag’ın ünlü Welceslas (Vaclevske) Bulvarı. Ulusal Müzenin önü. Onu, 3 hafta sonra, bir adaşı daha izliyor. 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Jan Zaljic, aynı yerde, aynı amaçla kendini yakıyor. Bulvar, Sovyetlere direnişin sembolü oluyor. Rus askerleri, bu meydanda 3 kişiden fazla gencin, bir arada bulunmasını yasaklıyor.

Günümüzde: Vaclevske Bulvarı:

Prag’ın en modern caddesi. Köprülerin altından çok sular geçti. Jan’ların düştüğü yerde: siyah bir plaket duruyor. Plakete, her gün yüzlerce insan çiçek bırakıyor. Devir değişti. Düşünceler, kavramlar değişti. Plakette: Jan Palach – Jan Zaljic’in portreleri, ölüm tarihleri yazılı ve mermere yalnızca şu kazınmıştır.

Çek Cumhuriyeti Prag Televizyon Kulesi

”Komünizmin kurbanları anısına.” Biraz önce söylediğim gibi: burası enteresan bir yer. Şehrin para çılgını insanlarının ve mağazalarının bulunduğu bir mahal. Burada; bulunduğunuzda, her bakımdan dikkatli olmanızda yarar var. Gerek yankesiciler ve gerekse buraya bulunan diğer insanlar, güvenlik açısından turistler için problem yaratıyorlar. Yankesicilik yanında, kavga çıkartma olasılığı da fazlaca.

TELEVİZNİVYSİLAC PRAHA (TELEVİZYON KULESİ)


100 metre uzunluğundaki kule, Prag’ın her yerinden görülüyor. 1970 yılında inşa edilen ve modern mimarinin örneği olan bina, Komünist rejim sırasında, batıdan gelen Tv sinyallerini bozmak amacıyla yapılmış. Kulede, bir de restoran bulunuyor.

JOHN LENNON DUVARI


Beatles’in efsanevi üyesi John Lennon, 1980 yılında vurulduğunda, gençler, bu duvarı renkli ve sanatsal boyamalarla ve şiirlerle anıtlaştırmışlar. John Lennon, bir barış sembolü ve sisteme karşı savaşan bir kişiydi. Polis, bu projeyi durdurmak istedi, ancak sonuçta barış ve sevgi kazanmış.

 

PANSKY DUM


Ev, 1750 yılında: Kont Kinsky emriyle yaptırılmış. Kont, aktör Klaus Kinsky’nin atalarından biri. 2’nci katta bulunan sergi alanında: uluslar arası sanatın örneklerini gezerken, alt katta: jaz ve klasik müzik dinleyip, şarap içebileceğiniz bir mekan var.

Çek Cumhuriyeti Prag Opera-Stone Bell Sarayı

OPERA-STONE BELL SARAYI


Çek Cumhuriyeti Prag gezilecek yerler; Stone Bell Sarayında verilen konserlerde, ünlü arya ve düetleri dinleyebilirsiniz. Opera resitallerinin yanı sıra, dünyaca tanınmış misafir sanatçıları eşsiz yorumları ile burada dinlemek mümkün. Bir kadeh şampanya bilet fiyatına dahildir. Mozart, operaların operası olarak bilinen “Don Giovanni” yi, Prag için bestelemiştir.

Çek Cumhuriyeti Prag

THE ESTATES THEATRE. TYLOVO DİVADLO


1781 yılında, Frantisek Antonin Nostic’in emriyle yapılmış. Wolfang Amadeus Mozart’ın operalarını performe ettiği tiyatro binalarından bir tek bu ayakta kalmış. Mozart; Prag’ı sevmişti.

Ünlü besteci: Figorunun Düğünü adlı eserini, bu şehirde yazmış ve bunun üzerine tiyatro yönetmeni opera yazmasına izin vermişti.

Sonuç olarak da ortaya: Don Giovanni çıkmışTIR.

Yani, bir anlamda, Prag için yaratılmış. Tiyatro binası: 1984 yılında, yönetmen Milos Forman tarafından: Amadeus filminin çekimleri sınasında Don Giovanni sahnesi için de kullanılmıştır. Ve film için ayrılan bütçenin bir kısmı da tiyatronun onarımı için harcanmış. Uzun yıllar kapalı kalan tiyatro binası, onarıldıktan sonra halka açılmış. 

Aynı zamanda, Don Giovanni operasının, Dünya premiyerini, 1787 yılında, Estates Tiyatrosunda, Mozart, bizzat kendisi yönetmiş. Tiyatro: bu harika operayı, o dönemin otantik kostümleri ve atmosferini yaratarak izleyicilere yaşatıyor. İtalyanca olarak seslendirilen bu eser, yaklaşık 2 saat sürüyor. Meraklıları için muhteşem bir imkan.

Çek Cumhuriyeti Prag Zizkov Anıtı

ZİZKOV ANITI


Buradaki at heykeli, dünya üzerindeki en büyük at heykeli olma özelliğini taşıyor. Heykelin bulunduğu bölge, genellikle Zizkov adıyla anılsa da, gerçek adı: Vitkov’dur. General Jan Zizkas, bu bölgede, sayıca çok az olmalarına rağmen, imparatoru bozguna uğratmayı başarmıştır. Bu olay, 9 metre yüksekliğindeki heykelin erozyona uğramasına neden olmuş. Prag civarındaki en iyi manzaranın bu bölgede olduğu söylenebilir.

Çek Cumhuriyeti Prag

THE OLD/NEW SYNAGOGUE İN THE OLD TOWN (Eski kentteki Eski-Yeni Sinegog)

Tarihi 13’ncü yüzyıl ortalarına dayanan sinagog bu yönüyle Avrupa’daki en eski sinagog olma özelliğini taşıyor. Kapıları: Prag’daki en eski kapılardır. Bir söyleyişe göre binanın yapıldığı taşlardan biriyle gelen bir melek o binayı sonsuza dek koruyacaktır. Gotik sanatın ilk örneklerinden olan sinagog, 19’ncu yüzyılda onarım görmüş ve dini hizmetlerde kullanılmış. Burayı gezerken kadın ve erkek ayrımına dikkat edin. (Dini hizmetler sırasında kadınlar için ayrılan yerlerle erkekler için ayrılan yerler birbirinden farklıdır.) Sinagog halen kullanımda.

 

Çek Cumhuriyeti Prag Vitava Nehri
Çek Cumhuriyeti Prag Vitava Nehri

 

VİTAVA NEHRİ TEKNE GEZİSİ 

 Çek Cumhuriyeti Prag gezilecek yerler;  nehri: Prag’ı güzelleştiren bir nehir. Hatta: Vitavin (Moldavit) adı verilen, doğal yeşil camın, bu nehirden çıkarıldığını, bir meteor yağmuru sonrası, nehirde doğal yeşil camlar oluştuğu söyleniyor.

Bu taş kıvrımları, yaprak şeklinde olabiliyor ve kolye-yüzük olarak bayanlar tarafından, oldukça itibar görüyor. Evet, Vilata nehri turunu, 10-15 Euro karşılığında kendiniz yapabilirsiniz.

Çek Cumhuriyeti Prag şehri hakkında genel bilgiler için.

Çek Cumhuriyeti Prag şehri gezi planı için.