İstanbul Paşabahçe

geziyorum-pasabahce-2
İstanbul Paşabahçe

Çubuklu’yu geçince, Paşabahçe’ye inerken, deniz kenarında toprak bir yol ayrılır. Boğazın en güzel yeri olan bu yol üzerinde bulunan ve antrepolar boşaltılıp restore edilerek turizme kazandırılmıştır. İstanbul’un en ünlü eğlence yerlerinden biri, burada faaliyettedir.

geziyorum-pasabahce-sise-cam-fabrikasi
İstanbul Paşabahçe
geziyorum-pasabahce-sise-cam-fabrikasi-cesmi-bulbul-1
İstanbul Paşabahçe

 

Paşabahçe semtinde eski eserler, yok denecek kadar azdır. Dünyaca tanınan cam ürünleri, 1933 yılından beri burada hizmet veren Şişe-Cam Fabrikasında üretilmektedir.

Semtin adındaki “Paşa” eki: Sadrazam Hezarpare Ahmet Paşa’dan gelmektedir. Bu paşa: Osmanlı İmparatorluğunun en çalkantılı dönemlerinin başı olarak bilinen 17 yüzyılda görev yapmıştır. Sultan “Deli İbrahim” in sadrazamı olan Ahmet Paşa, 1647-1648 yılları arasında 11 ay görev yapmış ve bu lakabı öldükten sonra almıştır.

Çünkü “Hezarpare” parça parça edilmiş demektir. Ahmet Paşa da, önce azledilerek, daha sonra da Yeniçeriler tarafından parçalanarak öldürülmüştür. Bir yeniçeri de, paşanın parça parça olmuş cesedinin etlerini, daha da ufak doğrayarak “ölünün eti, romatizmaya iyi gelir” diye, on akçeye, gelen geçene satmıştır. Ahmet Paşanın bir zamanlar, burada bir konağı ve oldukça geniş arazileri bulunuyormuş.

geziyorum-pasabahce-4
İstanbul Paşabahçe

geziyorum-pasabahce-5

geziyorum-pasabahce-2

 

Günümüzde Paşabahçe

Sanayileşme köylerinden biri olan Paşabahçe’de: Paşabahçe Cam Fabrikası ve fabrika satış mağazası görülmektedir. Satış mağazası her gün açık olup, burayı mutlaka ziyaret etmenizi öneririm. Makine ve el işçiliğiyle üretilmiş ve Beykoz işi denen cam mamuller ve özellikle “Çeşm-i Bülbüller” burada uygun fiyatla satışa sunulmaktadır.

İstanbul günlük gezi planı hakkındaki yazım için.

İstanbul Beykoz tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için. 

 

 

İstanbul Kireçburnu

kalander-genel-1
İstanbul Kireçburnu

Bizans dönemindeki ismi “kleidra tou pontu” yani “Karadeniz’in anahtarı” imiş. Yine Bizans döneminde bir diğer ismi “Euphemia” dır.

Büyükdere’ye gelmeden hemen önceki bu bölüm: Fatih Sultan Mehmet tarafından, Rumeli Hisarının yaptırılması için ihtiyaç duyulan kirecin çıkarılması için burada yaptırılan kireç ocaklarından gelmektedir. Aynı zamanda, buranın coğrafi yapısı, bir burun gibi uzanmaktadır. Bu yüzden, yöre “kireçburnu” olarak isimlendirilir. 

Buradaki yerleşim, 18 yüzyılda Sultan I. Mahmut döneminde başlamıştır ve o dönemde bu bölgenin ismi “Gümrük Emini Hasan ağa Has bahçeleri” olarak bilinmektedir. Çünkü burada Hasan Ağa’nın yaptırdığı büyük bir bahçe bulunmaktadır. Hatta, bu bahçenin en ünlü meyvesi kirazdır.

19 yüzyılda ise, Rumeli göçmenlerinin yerleştirilmesiyle, yöre gelişme göstermeye başlamıştır. Osmanlı Rus savaşı (1877-1878) sırasında, Keçecizade Fuat Paşa: bu göçmenleri Rumeli’den buraya getirtmiştir.

Biraz daha yukarıda, sahilden uzakta ise: Ortodoksların en kutsal kişilerinden birisi olan “Azize Euphemia” adına kurulmuş bir ayazma vardır ama yıkılmıştır. Hatta yine aynı azize ait bir kilise bulunduğu söyleniyor ama yıkıldığından günümüze ulaşmamıştır.

kirecburnu-genel-1
İstanbul Kireçburnu

Kireçburnu Fırını

Semtin en önemli simgelerinden biri olan bu fırının ilk açılışı, 1957 yılına dayanmaktadır. Semti ziyaret ettiğinizde, mutlaka bu fırının ürünlerini yani kurabiye ve çörekleri tatmanızı öneririm.

gumrukcu-ishak-aga-camii-1
İstanbul Kireçburnu Gümrükçü İshak Ağa Camii ve Çeşmesi

 

Gümrükçü İshak Ağa Camii ve Çeşmesi

Kireçburnu semtinde, Set üstündeki bu cami, Müslümanların yaşadığı mahallenin en ünlü yapısıdır. İshak ağa: ilk olarak 1749 yılında buradaki köye bir çeşme yaptırmış ve arkasından cami de yaptırarak bölgeyi kalkındırmıştır. Bu cami, 1902 yılında Mehmet Bey isimli bir zat tarafından yenilenmiştir.

Camiye: aynı zamanda “Mehmet Bey Camisi” ve “Ağaçaltı Camisi” de denir. Ağaçaltı ismi: caminin avlusunda bulunan anıt ağaçtan gelmektedir. Bu çınar ağacı camiyi yaptıran İshak Ağa tarafından dikilmiştir ve ana cadde duvarının dibindeki bu ağacın çevresi 5 metreden fazladır.

memduh-pasa-yalisi-21
İstanbul Kireçburnu Memduh Paşa Yalısı

Memduh Paşa Yalısı

Dahiliye Nazırı Memduh Paşa tarafından 1895 yılında İtalyan bir mimara yaptırılmıştır. Memduh Paşa, Meşrutiyetin ilanından sonra Sakız adasına sürülmüş, sonda af çıkınca Kireçburnu’na geri dönmüş ve 1926 yılına kadar burada yaşamıştır. Mirasçıları ise, 1950 yılına kadar burada yaşamış ve ardından yalı birçok kez el değiştirmiştir. Yalı: 3 Temmuz 1919 tarihinde çıkan yangın sonucu yanmıştır. Günümüzde görülen yapı 1980’li yıllarda aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiştir.

İstanbul günlük gezi planı hakkındaki yazım için.