Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti


Ülkemizin en küçük milli parklarından biri. Ancak: küçük olmasına rağmen, en çok ziyaretçi çeken parklarının başında. 1930’lu yıllarda bulunan, ancak tarihi süreç incelendiğinde, binlerce yıldır burada bulunduğu tespit edilen bu kuş cennetine sahip olmanın en güzel yolu; burayı ziyaret etmek, görmek ve insanların buraya ilgilerinin bulunduğunu, dünyaya hissettirmektir.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

Yolunuz; buralardan geçerse veya yakınlarından geçerseniz, küçük bir değişiklik yaparak,, yarım gününüzü buraya ayırın, mutlaka keyif alacağınız bir değişiklik olacak, buna inanın. Gidin ve bu cenneti görün.

ULAŞIM

Manyas kuş gölü: Bandırma ve Erdek körfezinin güney kıyılarından: 15 km. içeride bulunmaktadır. Manyas ilçe merkezine: 10 km. uzaklıktadır. Bandırma’ya 18 km. uzaklıktadır. Parka: Balıkesir-Bandırma kara yolunun 15’nci km. den güneye sapan 3 km. lik bir yolla ulaşılır.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

GÖLÜN GENEL ÖZELLİKLERİ

Manyas gölü: Kuş gölü olarak da anılıyor. İdari olarak, Balıkesir İlinin Bandırma ilçesi sınırları içinde bulunuyor. Ülkemizin altıncı, Marmara bölgesinin ikinci büyük gölüdür.

Doğu ve batı doğrultusunda uzanan gölün uzunluğu: 20 km. ve genişliği ise 14 km. dir. Yüz ölçümü ise: 192 km. karedir.

Göl: ekolojik yönden eutrophic (bol gıdalı) ve limnolojik bakımdan ise argilotrophic (killi) bir sulak alandır. Suyu devamlı bulanıktır. Suları tatlı olan gölün, en derin yeri: kuzeyde olup, 4 metre civarındadır. Ortalama derinliği: 1-2 metredir.

Göl seviyesi: mevsimlere göre değişir. İlkbahar da, göl suları yükselerek kıyıları kaplamakta, yaz aylarında ise geri çekilmektedir. Bu ritmik olay; her yıl düzenli olarak tekrarlanmaktadır.
Göl suları: kışın da taşar ve çevresinde geniş bataklıklar oluşturur. Gölün normal su seviyesindeki alanı: 16 hektar civarındadır.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

Gölün kıyıları: yer yer sazlık, kamışlık ve yer yer çayırlıktır. Kocaçay ve Sığırcı Derelerinin göle karıştığı yerlerde; söğüt toplulukları ile sazlıklar bulunmaktadır.

Gölün bitki örtüsü ve hayvan varlığı yönünden en zengin olduğu yer: Sığırcı Deresinin oluşturduğu deltadır. Deltada: binlerce kuşun gübresiyle zenginleşen topraklar, yazın suların çekilmesiyle gür ve yüksek otlarla kaplanarak, sayısız küçük canlının üreyip gelişmesine olanak sağlar. İlkbaharda, göl sularının tekrar yükselmesiyle birlikte, bu canlılar göl suyuna karışırlar.

Bu nedenle: Kuş cenneti kuşları için olduğu kadar, balıkların beslenmeleri ve üremeleri için de ideal bir ortam oluşturmaktadır. Zamanında, doğal yaşamı oldukça zengin olan ve değişik 20 çeşit balığı barındıran gölde, başlıca: sazan, yayın, turna, tatlı su kefali, çakmak, kavine, acıbalık, kızılkanat türlerinin yanı sıra, bol miktarda bulunan kerevitin, bugün birçok balık olmuş durumdadır.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

Bandırma kuş cenneti milli parkının geniş kitlelere tanıtımının yapılabilmesi ve çevre kirliliği nedeniyle karşı karşıya kaldığı tehlikelere karşı kamuoyunun dikkatini çekebilmek amacıyla, 1987 yılından bu yana her yıl “Uluslar arası Bandırma Kuş Cenneti Kültür ve Turizm Festivali” adıyla bir festival düzenlemektedir.

Kuş cenneti milli parkını, her yıl ortalama 67 ülkeden 80 bin kişi ziyaret etmektedir.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

KUŞ CENNETİ MİLLİ PARKININ GENEL ÖZELLİKLERİ

Milli park, gölün kuzeydoğusunda yer almaktadır.

Kuş cennetinin eski adı: Aphmitis Limne’dir. Bu bölgede: Daskyleion denilen bir antik bölgenin bulunması için yapılan çalışmalar sonucunda: bölgenin, Kuş gölünün (eski adı: Daskylitis gölü) güneydoğusunda, Ergili Köyünün batısında yer alan: “Hisartepe” düşünülmüştür.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti Hisartepe

1952 yılında, Alman arkeolog Kurt Bittel, adı geçen yerde araştırmalar yapmış ve ele geçen arkeolojik buluntuları değerlendirmiş ve Hisartepe üzerinde, Heredot’un bahsettiği: Satraplık merkezinin yer alması gerektiğini söylemiştir. Hisartepe’de, 1954 yılında sürdürülen kazılarda: buranın Daskyleion olduğuna dair, başka buluntular ele geçirilmiştir.

Evet: Bandırma’nın 30 km. güneyinde, Aksakal Beldesinin 8 km. ve Ergili Köyünün 2 km. batısında bulunan Hisartepe; Kuşgölünün, güneydoğusunda, doğal bir kayalık üzerinde yükselmektedir. Göl’ün fazla suyunu boşaltan Karadere, Hisartepenin batı ve güney eteklerine eşlik eder.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti Hisartepe

Göl kıyısı, baharda yaklaşık 400 metre, yaz aylarında ise 200 metre uzaklıkta olmasına karşın, yağışlı aylarda, seviyesinden 25 metre yükselir ve yüz ölçümü 27 dönüme ulaşır. Bu büyüklükte bir tepe üzerinde, antik dönem yerleşiminin tümü değil, fakat yalnızca Satrap Sarayı bulunur. Yerleşim ise, Hisartepe’nin doğusunda, geniş bir alana yayılmaktadır.

Yani: MÖ.546 yılında, Anadolu’yu yöneten Akhamenid Satrapları, burada yaşıyordu ve bölge: antik dünyanın: Paradeisos diye anılan en eski, resmi parklarından biriydi. Satraplar: bu parkın bakımını üstlenmişlerdir. Park içinde, gezinti yolları oluşturmuşlar; değerli ağaç ve çiçekler üretmişler, aynı zamanda da, parkın bir bölümünü: aslan, yaban domuzu ve geyik gibi yabani hayvanların avında, av alanı olarak kullanmışlardır.

Soylu yöneticilerin katıldıkları yaban avları, onların yaşamlarından sahneler içeren mezar stelleri üzerinde tasvir edilmiştir. Antik yazarlar: ayrıca, Paradeisos’da, beyaz ve gri balıkçıl, kaşıkçı, pelikan, yaban ördeği gibi kuşların barındığını, gölde ve derelerde büyük yayın balıklarının ve midyelerin bulunduğunu da belirtmektedirler. Bu görkemli devlet parkından, günümüze yalnızca 640 dekar sulak alana gelen, 240 çeşit göçmen kuş kalmıştır.

Daskyleion kazısı: antik dönem omitolojisine ve zoolojisine ışık tutacak, özel bir koleksiyona sahiptir. Bu koleksiyonda: üzerinde kuş resimleri olan gümüş ve altın sikkeler, bazı antik yol kalıntıları da sayılabilir. Paradeisos; o gün için yalnız avlanma ve gezinti alanı değildi. Bu alanda yer alan Tümülüsler, parkın aynı zamanda soyluların gömüldükleri bir nekropol alanı olarak da kullanıldığını göstermektedir.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti


Evet, kuş cennetinin burada yerleşimi; gördüğünüz gibi, antik çağlara kadar uzanmaktadır. Tarihi süreç içinde, takip eden dönemde: 1939 yılında, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinde görev yapan, Alman Prof.Curt Kosswig ve eşi Leona Kosswig, bölgeyi ziyaret ederler. 1952 yılında ise, burada bir biyoloji istasyonu kurarlar ve istasyon bekçisine yöreyi koruma görevi verirler. Yani: bu sahanın korunması, 1959 yılına kadar, Kurt Kosswig ve eşinin çabaları ile sürer. Bu etkili koruma: kuşların sayısını arttırır.

Daha sonra: Manyas Gölü kıyısındaki göçmen kuşları ve kuşların konak yerlerini korumak, zengin kuş çeşitlerini ve güzel manzarayı meraklıların ve ziyaretçilerin hizmetine sunmak amacıyla, Manyas Kuşgölü’nün kuzeydoğu sahilinde, 52 hektarlık alan, 1959 tarihinde Milli Park ilan edilir ve 1975 yılında Milli Park alanı: 64 hektara çıkartılır. Yine de, Türkiye’nin alan olarak en küçük milli parkı. Küçüklüğüne rağmen, Kuş cenneti, en çok ziyaretçi çeken milli parklarımızdan biridir.

64 hektarlık çok küçük bir sahada, 266 değişik türden, 2-3 milyon kuş türü, bir arada yaşamaktadır. Bu kuş türlerinden: 66’sı her yıl düzenli olarak burada kuluçka yapar, 22 türü bazı yıllar kuluçka topluluğuna katılır, geri kalan 178 türü ise, göç esnasında Milli Parka uğramaktadır.

Bu benzersiz güzellikteki tabiat, Kuş cennetinin yaşayan ve çok iyi korunan bir doğa mirası olduğu gerçeğini, Avrupa ve dünyaya kabul ettirmiştir. 1976 yılında, Avrupa Konseyi tarafından, tabiatın en iyi korunduğu yerlere verilen “A” sınıfı Avrupa Diploması, buraya verilir. Beş yıl süreli olan bu diploma: her yıl kontrol edilir ve yeniden verilir. 2001 yılında, çevre kirliliği nedeniyle askıya alınan diploma, 2005 yılında, gerekli önlemlerin alınması ile, yenilendi.

Ancak: günümüzde, göl ve kuş cenneti, sanayi atıkları ile kirlenmeye devam etmekte. Devlet Su İşlerinin, göl kıyısında yaptığı setler ile, eko sistem bozulmuş. Göçmen kuş türlerinde azalmalar olmakta, balıklar gölde yaşayamaz duruma gelmektedirler. Çevre Bakanlığının; Milli Park, birinci derece doğal ve arkeolojik SİT ve bir dünya mirası olan bu yöre için, ivedilikle ciddi koruma önlemleri alması gerekmektedir.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

Mart ayında, gölün kuzeydoğu ucunda kuluçkaya yatan kuşlar; ağaçların gövdelerini saran sular nedeniyle, yüksek dallarda kendilerini güvende hissederek yavrular. Mayıs ayında, yumurtadan çıkan yavrular: Temmuz’da uçmaya başlar.

Burada kuluçkaya yatmış kuşlar, bir başka sulak alan olan “Uluabat Gölü”nde beslenirler. Uluabat Gölü: göçmen kuşların, Manyas Kuş Cennetine gitmeden önce, mola verip dinlenme amaçlı olarak da kullandıkları bir yerdir. Yani: Manyas Kuş Cennetinin devamlılığının sağlanması için, Uluabat Gölünün de korunması şarttır.

Gölün sahilinde, özel bir şahsa ait, Kuş Çiftliği bulunmaktadır. Burada:: bir çok kuşu canlı olarak görmek mümkündür. Turistik tesislere verilmek üzere, tavuskuşu yetiştirme çiftliği olarak da ünlenen kuş cenneti, turistlerin de gözde mekanları arasındadır.

Balıkesir Manyas gölü Kuş Cenneti

KUŞ GÖZLEME

Mart-Temmuz, Eylül-Ekim dönemleri, kuş gözlemek için ideal dönemlerdir. O dönemlerde, 200’ü aşkın kuş türünü izlemek mümkündür. Kuş Gözetleme Kulesinden: ilkbaharda: karabatak, beyaz pelikan, kaşıkçı kuşları, saz bülbülleri, çulha kuşu, bakır kargası gözlenebilir. Kış aylarında ise: en çok ördekler izlenebilir. Bu gözlemler: çeşitli bölgelere yerleştirilmiş 5 ayrı kamera ile veya dürbünler ile yapılabilmektedir. Ayrıca: kuş gözetleme kulesi de bulunmaktadır.

NE ZAMAN GİDİLMELİ

Gölde: tombul pelikanlar, boz martılar, eşlerine yuva yapan kılıbık çulha kuşları, prenses edalı beyaz balıkçılar, mevsimin ilk göçmen kuşlarından sayılırlar. Balıkçıl ve kaşıkçı kuşları, çeltikçi, saz bülbülleri, yaz boyu sürecek konserlerine, bu gölde devam ederken, seramoniye Mayıs ayında yavrular da katılır ve Manyas inanılmaz bir kuş korosuna sahne oluyor.

Sonbaharda, güneye göç eden leylekler, gölün batı kıyılarında soluklanırken, tercihi kış olan pelikanlar, yaban kazları, tahtalı güvercinler ve kuğular, ancak uzaktan görülebiliyorlar. Son kafile olarak turnalar da geçip giderken, cennet artık su tavukları ve sakar mekelerine kalıyor. Gün batımında da, bulutlar halinde ördek sürüleri, geceleri ise cüce baykuşun kısık sesi, ıslıkları duyuluyor.

BURADA NE YAPABİLİRSİNİZ

Gitmeden önce: yanınıza mutlaka bir dürbün ve fotoğraf makinenizi almayı sakın unutmayın.

Park alanı içinde piknik yapılması ve hizmet araçları dışında araç girişi yasaktır. Ziyaretçi araçları için: Park Girişi önünde otopark bulunmaktadır.

Konaklama ve yiyecek hizmetleri yok. Ancak: bazı ihtiyaçlarınızı karşılamak için parkta bir büfe var. Konaklamak için: 1 km. uzaklıktaki: Sığırcıatik köyündeki pansiyonları kullanabilirsiniz. Milli Parkta, kuş yaşamının ilgi çekici dönemlerini izleme imkanı: Mart-Temmuz ve Eylül-Ekim ayları arasındadır. Gözetleme kulesinden, geniş bir çevre gözetlenebilir. Müze var, burayı gezebilirsiniz. Müze ve idare merkezinde, kuşlar hakkında geniş bilgi verilmektedir.

Milli parkta, bilimsel araştırmalar yapmak, park yönetiminin iznine bağlıdır. Gölde tekne kiralayarak, belli mesafelere kadar gezebilirsiniz. Gölün güney kıyılarında, derelerin oluşturduğu deltalarda, sizlerin keşfetmesini bekleyen, görülmeye değer birçok yer var.

Hediyelik eşyaların satıldığı bir satış yeri var. Oradan alışveriş yapabilirsiniz, üzerinde kuş resimleri bulunan birçok obje var.

Kuş türlerinin ve yörenin faunasını oluşturan canlılar sergilendiği, Kuş Müzesini gezebilirsiniz.

Tabiat ve doğa ile ve bunun kanatlı sahipleriyle geçireceğiniz bir gün, onların sesini dinlemek, onları uzaktan görebilmek, güzelliklerini hissedebilmek, inanın güzel bir gün geçirmenizi sağlayacak, mutlaka zaman ayırın.

Manyas tanıtımı hakkındaki yazım için.

Balıkesir tanıtımı hakkındaki yazım için

 

Balıkesir

Balıkesir

İşte, benim için çok özel yeri olan bir şehir daha. Balıkesir’de doğdum ve yaşamımın ilk 9 yılı bu şehirde geçti. Eğitim hayatım: Çamlık Mahallesinde bulunan Dumlupınar İlkokulunda başladı ve iki yıl burada devam etti. Çocukluğumun ilk yıllarını yaşadığım bu şehre: daha sonraki yıllarda, birkaç kez gittim. Bir keresinde, üç gece kaldım ve doyasıya gezdim. Bunun dışında: bu şirin şehrin deniz kıyısındaki ilçelerine giderken de, buradan geçtim ve kısa sürelerle, şehir hayatını yaşadım. Sonuçta: Balıkesir, gerek merkezi ve gerekse Ege ve Marmara Denizi kıyılarında bulunan ilçeleriyle öne çıkan bir şehir.

Deniz kıyısındaki ilçeleri, herkes tanıyıp biliyor ama merkezin maalesef tam olarak tanındığını sanmıyorum. Mutlaka zaman ayırmanızı öneriyorum.

Ben: 3 Temmuz 2018 tarihinde Balıkesir şehrinde idim ve iki gün kaldım. Anafartalar caddesinde; İstasyon meydanı ile saat kulesi arasında keyifle gezindim. Saat kulesi ve şadırvanın bulunduğu yerde, bir süre şehrin simgeleri olan buraları izledim. İstasyon meydanında, ortadan kaldırılan Kervansaray Otelini düşündüm, yerinde şu anda bir dershane binası yükselmiş.

Bir zamanlar: gelen trenleri seyretmek, izlemek için istasyona gittiğimiz günleri hatırladım. Sonra: Çamlık bölgesine çıktım. Çamlık anılarım canlandı. Dumlupınar ilkokulumu gördüm, ama ismi değişmiş, tamamen evlerin, binaların arasında kalmıştı. Doğduğum evi görmek istedim, aradım-aradım bulamadım.  Sonradan öğrendim ki yıkılmış, yerinde öğrenci yurdu yükseliyor. Yöre insanı bir Balıkesirli ile konuştuğumda, doğduğum evin, aslında güzel bir mimari olduğunu ve korunmaya alınması gerektiğini, ancak yıkıldığı konusunda kısa bir sohbet yaptım.

Zaman: hayatta birçok şeyi değiştiriyor, şehirler kalabalıklaşıyor, yenileniyor, eskiler yıkılıp, yeni binalar yapılar yapılıyor. Balıkesir şehri de: yoğun trafiğiyle dikkatimi çekti, şehir kalabalık, trafik yoğun. Yine de, şehrin geneline baktığımda, birçok Anadolu şehrine nazaran, çağdaş bir görünüm sunuyor.

Balıkesir

ULAŞIM

Şehir: İstanbul ve Ankara illerini, İzmir iline bağlayan kara yolu üzerinde bulunmaktadır. Ayrıca: Ankara-İzmir demiryolu, şehir merkezinden geçmektedir. Şehirde, hava alanı bulunmasına rağmen, yeterli talep olmaması nedeniyle, uçuşlara kapalıdır.

Balıkesir-Ankara arası uzaklık: 533 km. Balıkesir-Antalya arası uzaklık: 510 km. Balıkesir-Çanakkale arası uzaklık: 207 km. Balıkesir-İstanbul arası uzaklık: 394 km. Balıkesir-İzmir arası uzaklık: 173 km. Balıkesir-Bursa arası uzaklık: 151 km. dir.

Balıkesir

TARİHİ

Bölgede bilinen en eski yerleşimciler: Misyalılardır. Bunlar: bağımsız bir yerleşim kuramamışlar ve bölgede egemenlik kuran diğer ulusların hakimiyeti altında yaşamışlardır.

MÖ.1129 yılında, Bergama krallığının yok olmasından sonra, bölgede, Romalılar egemenliği ele geçirirler. MS. 395 yılında ise, bu kez, Bizanslılar bölgeye hakim olurlar.

1206 yılından sonra, Selçuklular, bölgeyi ele geçirirler. Bu dönemde, Anadolu da kurulan beyliklerden, Karesi Beyliği, Balıkesir merkezli olarak yönetimi ele geçirir. Karesi ismi: Selçuklu devletinde önemli bir komutan olan Karesi Bey’den gelmektedir.

Selçuklu devletinin yıkılmasından sonra, Karesi Beyliği, buralara hakim olur. 1300 yılında kurulan Beylik, 1345 yılında Osmanlılar tarafından yıkılır ve bölge Osmanlı topraklarına katılır.

1877-1878 yılları arasındaki Osmanlı-Rus savaşı sonunda, bölge, Balkanlardan çok sayıda göç alır. Rus ve Bulgar katliamından kaçanlar, yöreye yerleşirler. 1897 yılında, büyük bir deprem, Balıkesir’i olumsuz etkiler. Bunun sonucunda, şehir, küçük bir Anadolu şehri görünümünü alır.

1919 yılında, bölge Yunanlılar tarafından işgal edilir. 1922 yılında ise, işgal sona erdirilir. Cumhuriyet dönemine geldiğimizde, yani 1923 yılı öncesinde: şehrin merkezi Anafartalar Caddesidir. Ancak, Cumhuriyetten sonra, kent merkezi, bu caddenin kenarlarındaki cadde ve sokaklara doğru yapılmaya başlar.

Ancak: Ağustos 1950 tarihinde, şehri, yine bir büyük felaket etkiler. Bu sefer, akşam saatlerinde olan “yangın”, kent merkezindeki tüm dükkan ve çevresindeki mahalleleri yok eder. Birçok insan ölür, binlerce ev yanar-yok olur. Hatta: bu büyük yangının ortaya çıkışı sebebini, ilginçliği açısından, sizlere burada bildirmem gerek. “Çarşı merkezindeki bir tuhafiyeci dükkanındaki çaputlar, fareler tarafından kemirilir. Bu sırada, fareler, elektrik kablolarını da kemirirler.

Elektrik kablolarının kemirilmesi sonucu çıkan kıvılcım, bu çaputları etkiler ve yangın çıkar. İşte, böyle bir kepazelik. Yangın bir yana, o dönemde, Balıkesir İtfaiyesinin yeterli donanıma sahip olmaması, yangına gerekli müdahalelerin yapılmasını engellemiştir. Yangın sonunda, Kızılay tarafından, şehir merkezinde çok miktarda çadır kurulmuş ve halk uzun süre bunlarda ikamet etmiştir. Sonuçta, kent merkezi, 1950 yılından sonra yeniden inşa edilmiştir. Özellikle, aynı yıl inşa edilen “Balıkesir stadyumu”, gerek 12.000 kişilik kapasitesi ve gerekse bisiklet yarışlarının yapılabildiği “veledromu” ile, büyük ilgi çekmiştir.

Ayrıca: aynı yıl, şehirde, ilk kolonya imalathanesi de açılmıştır. 1960 yılında ise: şehir merkezindeki, tüm Balıkesirliler ve  dışarıdan gelenlerce de bilinen, ünlü “Kervansaray” oteli inşa edilmiştir. 1963 yılında: Kapalı Spor Salonu ve yakınındaki alana “Atatürk Anıtı” yapılır ve Balıkesir Parkı: iyice hareketlenir.

Takip eden tarihi süreçte; şehirdeki gelişmeler şöyle özetlenebilir: 1970’li yılların sonunda: şehirde: Necatibey Enstitüsü, Ordudonatım Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı, Polis Okulu kurulur.

Balıkesir
Balıkesir
Balıkesir

                  

Balıkesir

 

GENEL

Balıkesir, ülkemizin gelişmiş illerinden biridir. Ekonomik gelişmişlik faktörleri değerlendirildiğinde, iller sıralamasında 13. sırada bulunduğu görülmektedir. Nüfus oranı açısından ise, Marmara Bölgesinin 4’ncü büyük yerleşim yeridir. Gelişmişlik faktörleri ilçeler arasında düşünüldüğünde ise: Merkez dışında, Bandırma, Gönen, Edremit ve Manyas ve diğerleri olarak sıralanmaktadır.

İl topraklarının büyük kısmı Marmara ve kalan kısmı ise Ege bölgesi sınırları içindedir. Bunun sonucunda, iklim faktörleri de çeşitlilik göstermektedir. İç kesimlerde kışlar soğuk geçerken, Marmara kıyılarında ise Karadeniz iklimi görülür. Bunun sonucunda, bu kıyılarda, yazlar ılık geçer.

Kıyı bandının toplamı: 291 km. dir. Bu bandın: 116 km. Ege denizinde ve 175 km. bölümü ise, Marmara denizindedir.

İl topraklarının yüzey durumu, genellikle dağınıktır. Yani, düzlük yerler yanında dağlık bölgelerde bulunmaktadır. Ormanlar ise, il topraklarının, % 31’lik kısmını kapsamaktadır. En önemli su kaynağı ise, Susurluk çayıdır.

Ekonomik faktörler değerlendirildiğinde: sahil kesiminde: zeytincilik, bağcılık ve balıkçılık öne çıkarken, turizm de etkindir. İç kesimlerde ise: tarım, hayvancılık, ormancılık ve madencilik yapılmaktadır.

ALTIEYLÜL VE KARESİ İLÇELERİ

Balıkesir Büyükşehir yapılınca, Büyükşehir’e bağlı olarak Altıeylül ve Karesi ilçeleri kurulmuştur.

ORDUDONATIM OKULU VE EĞİTİM MERKEZ KOMUTANLIĞI

Özellikle: Ordudonatım Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı, şehir merkezinde, hemen Kervansaray Oteli karşısındaki: Subay ve Astsubay Orduevleri ve şehir içinde yerleşik askeri personel ile; şehrin kültürel yaşamında yerini alır. Askerlik hizmeti yapmak üzere, buraya gelen asker adayları: Balıkesir şehrinde, belli bir süre de olsa yaşama ve bu yöreleri tanıma fırsatı bulmaktadır.

Aynı zamanda, 9’ncu Hava Üssünden havalanan savaş uçakları; sık sık şehir üzerinden geçerek, şehir de ayrı bir hava oluşmasına neden olurlar. Yani; Balıkesir ilinde: merkezde: 9 ve Bandırma ilçesinde: 6 olmak üzere, iki tane hava üssü bulunuyor.

KURTDERELİ MEHMET PEHLİVAN

Mehmet Pehlivan: 1864 yılında, Bulgaristan-Razgrad şehrinde doğar ve Balıkesir yöresine göç ederler. Aslına bakarsanız, Bulgaristan’ın Razgrad bölgesi, zaten,  tarih boyunca, bu yöreden yetişen güreşçilerle ünlüdür.

Dolayısı ile, bu yörede doğan Mehmet Pehlivan, Balıkesir yöresine göç edince, burada güreşmeye devam etmiştir. Belli bir süre sonra, ünü yaygınlaşınca: Fransa, İngiltere, Hollanda gibi Avrupa ülkeleri ve Amerika’ya giderek, bu ülkelerde, gösteri güreşleri yapmış ve hiçbir müsabakasında yenilmemiştir.

Kurtdereli Mehmet Pehlivan: 1931 yılında, Atatürk tarafından, 1000 TL. ile ödüllendirilmiştir. Çünkü: o, kendisini diğer pehlivanlardan ayıran bir söz söylemiştir. “ Güreşirken, bütün Türk milletini arkamda hisseder ve onun şerefini korumak için, her şeyi yapardım. “

Mehmet Pehlivan, 75 yaşında, 1939 yılında, Balıkesir’de ölür.

1961 yılından bu yana, Kurtdereli Mehmet Pehlivan adına, Kurtdereli köyünde, yağlı güreşler yapılıyor. Her yıl, Temmuz ayının, ortasında, üç gün süreli yapılan etkinlikler: yöre insanının ilgisini çekiyor. Zaten, Kırkpınar güreşlerinden sonra, ülkemizde düzenlenen, en önemli ikinci yağlı güreş festivalidir.

Kurtdereli Mehmet Pehlivanın: büyük boyutlu bir heykeli, günümüzde, Kapalı Spor Salonu yanında bulunmaktadır.

Balıkesir Kolonyası

BALIKESİR KOLONYASI

Balıkesir yöresinde: Esmen “Zambak” kolonyası adı altında üretilen kolonya, bu yöreye özgü olarak öne çıkmaktadır. Bu kolonya: Balıkesir yöresine has,  meşhur beyaz zambaklardan yapılır. Yani, taze çiçek kolonyasıdır.

Şehirde: birçok kolonya üretim tesisi bulunmaktadır. Özellikle: eczanelerde, açık kolonya satılan dönemlerde, mevcut birkaç kolonya cinsinden biridir. Ama, şişeli satıldığı dönemlerde: kolonya şişesi kültürü vardı. Eskiden: Eyfel kulesi, minare, apartman gibi birçok şekil kolonya şişesi, dükkanlarda bulunuyordu. Hatta; bir zamanlar, Bursa istikametinden, Balıkesir’e gelirken, Elliikievler kavşağında, büyük bir kolonya şişesi bulunuyordu.

Balıkesir Üniversitesi

BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ

Uşak yönünden şehir girişinde bulunan Üniversite: 1975-1976 yılları arasında, şehirdeki “Balıkesir Devlet Mühendislik Akademisi” ve  “Balıkesir Meslek Yüksek Okulu”, Balıkesir Üniversitesinin temellerini oluşturmuştur. Şehirdeki Necatibey Enstitüsü ise, 1981 yılında, 3 yıllık statüden çıkarılarak, 4 yıllık statüye sokulmuş ve “Yüksek Öğretmen Okulu” olmuştur. 1982 yılında ise “Necatibey Eğitim Fakültesi” ismini almıştır.

11 Temmuz 1992 tarihinde ise, Balıkesir Üniversitesi kurulmuştur. Üniversite bünyesindeki fakülteler şunlardır: Fen-Edebiyat, Mühendislik-Mimarlık, Necatibey Eğitim, Bandırma İktisadi ve İdari Bilimler, Güzel Sanatlar, Tıp, İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri.

Üniversitenin kampüsü: Balıkesir-Bigadiç karayolunun 17.km.dedir. Çağış kampüsünde: altyapı çalışmaları devam etmektedir. Üniversite öğrencileri: 1152 yataklı kız yurdu ve 1072 yataklı erkek öğrenci yurdunda barınırlar.

NE YENİR. NE İÇİLİR

Balıkesir yöresinde, höşmerim tatlısı yemelisiniz. Bunun dışında, yöresel bir yemek düşünürseniz “tirit” yemelisiniz.

Belki de, bu şehirde “nohut” ile yapılan “mantı” denemelisiniz. Tercih sizin.

NE SATIN ALINIR

Balıkesir yöresinden: zambak kolonyası satın almalısınız. Buradan, gerek kendiniz ve gerekse yakınlarınız için alabileceğiniz en güzel hediyeliktir.

Balıkesir
Balıkesir

           

GEZİLECEK YERLER

BALIKESİR ATATÜRK PARKI

Türkiye’nin en güzel parklarından biridir. Ama, tarihi süreç içinde, yani geçmişte, inanın burası daha muhteşemdi. Buradaki park, ülkemiz içinde, “İzmir Uluslar arası Fuar Merkezi” olan parktan sonra, en güzel ve ünlü parktı.

Buradaki Atatürk Anıtı: 6 Eylül 1963 tarihinde tamamlanmıştır.

Park alanında: 6 Eylül milli fuarı kurulur, çay bahçeleri, açık hava tiyatrosu, büyük yeşil alanlar, temiz kulübü ve hatta bir hayvanat bahçesi bulunuyordu. Ancak, son yıllarda, burada kurulan “Fuar” anlamını yitirdi. Hayvanat bahçesi ve lunapark, anlamsız bir şekilde, kaldırıldı. Çay bahçeleri ise ilgisizlik nedeniyle, eski güzelliklerini yitirdiler. Yakın geçmişte, park bölgesi yenilenmiş. Park için mutlaka zaman ayırın.

Balıkesir Kuvay-i Milliye Müzesi

KUVAY-İ MİLLİYE MÜZESİ

Şehir merkezinde, saat kulesinin hemen yanında, Anafartalar caddesinde, Eski Belediye Binasındadır. Müzenin kurulu bulunduğu yapı: 1840 yılında, Karesi Sancağı Defterdarı Mehmet Paşa’nın konağı olarak yaptırılmıştır. Ancak, takip eden dönemde, yapı yanmış ve bunun üzerine, Halit Paşa tarafından, bugün bulunan yeni bina yaptırılmıştır.

Kurtuluş Savaşında ise, bu yapı, etkin olarak kullanılmıştır. Kurtuluş Mücadelesinde, Balıkesir halkı, sık sık burada toplanarak, silahlı mücadele kararı almışlar ve 2.Kolordu Komutanlığı Karargahı, burada kurulmuştur. Ayrıca: şehri ziyaretinde, 1923 yılında, Atatürk burada misafir edilmiştir.

Bu yapının: daha sonra, il yöneticileri tarafından alınan kararlar sonucu, müze olarak kullanılmasına karar verilmiş ve yapılan restorasyon çalışmaları sonucu, 1996 yılında, burası, müze olarak hizmete açılmıştır. Takip eden dönemde, yeniden çeşitli tadilatlar yapılmış ve bugünkü şeklini, 2008 yılında almıştır.

Evet, gelelim müze gezisine. Müze: iki bölümden oluşuyor.

Zemin katta: Balıkesir yöresinde, Kuvay-ı Milliye’nin kurulmasına öncülük etmiş: 41 kişinin aldığı yazılı kararlar, kongre kararları, bu kahramanların kişisel eşyaları, fotoğrafları ve Atatürk’ün Balıkesir’e gelişinde çekilmiş fotoğrafları sergilenmektedir.

Balıkesir  Kuvay-i Milliye Müzesi

İkinci katta: Balıkesir yöresinde ele geçirilen arkeolojik eserler ve Etnoğrafik eserler sergilenmektedir. Bu katta: ülkemizdeki ilklerden biri de söz konusu olmaktadır. Türkiye’nin ilk “Ulusal Fotoğraf Müzesi” burada, yani ikinci kattadır. Yani: burada, eski fotoğraf makineleri sergileniyor

Balıkesir Zagnos Paşa Camisi

ZAĞNOS PAŞA CAMİSİ

Kent merkezinde, çarşı içindedir. Külliye içinde: cami, türbe ve hamam var. Bu külliye: Fatih Sultan Mehmet’in vezirlerinden Zağnos Paşa tarafından, 1461 yılında yaptırılmıştır. Ancak, yapılardan yalnızca hamam, orijinal haliyle günümüze ulaşmıştır. Cami ve türbe ise, 1897 yılında yıkılmış ve yeniden yaptırılmıştır.

Cami: Balıkesir ilinin en büyük camisidir. Kare planlıdır. Yontma taştan yapılmıştır. Giriş kapısı dışarıdadır. Mihrap ise: Türk sanatı özelliklerini taşıması bakımından, görülmelidir.

Minare: caminin köşesindedir. Kubbe: 1897 yılında yıkılmış ve 1902 yılında yeniden yapılmıştır. Ulu önder Atatürk, 1923 tarihinde, bu camide konuşma yapmıştı. Bu konuşmanın özeti, biraz sonra karşınızda.

Cami bölgesinde: mutlaka görmenizi istediğim veya önereceğim bir şey var. Güneş saati. Avlunun güneyinde, kısa ve kalın bir sütunun üzerine oturtulmuş bir tablada, saat dilimleri işaretlenmiştir. Ortasında ise, demir bir çubuk bulunur. Evet, bu güneş saatini mutlaka görmelisiniz.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN, ZAĞNOS PAŞA CAMİSİNDEKİ KONUŞMASI

7 Şubat 1923 tarihinde, Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk: Balıkesir ilini ziyaretinde, Zağnos Paşa camisinde, halka hitaben bir konuşma yapmıştır: Bu konuşmasının tümümü değil, ama benim ilgimi çeken bölümlerinden alıntıları, sizinle paylaşmak istiyorum:

“ Efendiler, Camiler, söylenenleri dinleme ve ibadet ile beraber, din ve dünya için, neler yapılması lazım geldiğini düşünmek, yani birbirimizin görüş ve düşüncelerini almak için yapılmıştır. İşte, bizde burada, din ve dünya için, geleceğimiz için, her şeyden önce egemenliğimiz için, neler düşündüğümüzü meydana koyalım.

Ben, yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşüncelerini anlamak istiyorum. (İşte, muhteşem bir devlet adamı anlayışı ve yaklaşımı) Bu nedenle, benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız, serbestçe sormanızı rica ederim.”

YILDIRIM CAMİSİ

Şehir merkezinde, Yıldırım Mahallesindedir. Balıkesir bölgesinin en eski Osmanlı yapısıdır. Caminin: 1388 yılında, Yıldırım Beyazıt tarafından yapıldığı biliniyor. 1818 ve 1897 yılındaki depremlerden sonra, yapı, onarım görmüştür.

Caminin içi dikdörtgen planlıdır. Duvarlar, geniş kesme taştandır. Batı duvarı ise, tuğla ile yapılmıştır. Caminin avlusunda şadırvan var. Caminin kuzeydoğu köşesinde bulunan imaret yani misafirhane ise, cami ile birlikte, 14.yüzyıl sonlarında yapılmış ve orijinal haliyle günümüze kadar gelmiştir. Caminin avlusunda bulunan medrese, 12 hücreli olup, 1897 yılı depreminde yeniden yapılmıştır. Sadece dış duvarı orijinaldir.

Balıkesir Karaoğlan Camisi

KARAOĞLAN CAMİSİ

Evet, bu caminin benim hayatımda büyük önemi var. Hayatımda girmiş bulunduğum ilk camidir. Çünkü: Karaoğlanoğlu Mahallesinde, bir süre yaşadık ve ben bu cami de, yaşamımın ilk ibadetini öğrendim ve yaptım. Bu cami: Gazi Süleyman Paşa ile birlikte, Rumeli bölgesine geçen “Karaoğlan” isimli biri tarafından, 1356 yılında yaptırılmıştır. Ancak, orijinal yapı, günümüze kadar ulaşmamış, bugünkü yapı: 1908 yılında yapılarak, günümüze ulaşmıştır.

Balıkesir Değirmen Boğazı Piknik Alanı

DEĞİRMEN BOĞAZI PİKNİK ALANI

Balıkesir-Bursa kara yolunun, 10.km. üzerindedir. Bölgede: kır gazinosu, kafeterya, büfe, çocuk oyun alanları, spor sahaları ve otopark bulunmaktadır.

Piknik alanında ise, bol çeşitli ağaçlar bulunmaktadır.

Balıkesir Çamlık Tepesi
Balıkesir Çamlık Tepesi

 

ÇAMLIK TEPESİ

Balıkesir şehir merkezinde, yine benim çocukluk anılarım arasında, büyük yeri olan bir mekandır. Şehir kenarında, şehre hakim bir tepededir. Çam ağaçları altında dinlenmek ve piknik yapmak için gayet güzel bir alan. Özellikle: gece görünümü çok güzeldir. Bölgede: bir restoran bulunuyor. Ancak, gerek önceki gidişlerim de ve gerekse bu kez gittiğimde, çamlık bölgesinin boş olduğunu gördüm. Sanırım burada piknik yapılmasına izin verilmiyor.

Balıkesir Saat Kulesi
Balıkesir Saat Kulesi
Balıkesir Saat Kulesi

          

SAAT KULESİ

İşte, Balıkesir il merkezinin simge yapılarından biri daha. Kule: 1829 yılında, Giritli Mehmet Paşa tarafından; İstanbul’da bulunan Galata Kulesine benzer, silindir şeklinde yaptırılmıştır. Ancak: 1897 yılındaki depremde, yapı yıkılmış ve 1901 yılında, günümüzdeki şekliyle yeniden yapılmıştır. 1962 yılında ise, Belediye tarafından onarılmıştır.

Kule: 3.5 x 3.5 metre ölçülerinde, kare tavanlı, kesme taşlardan yapılmıştır. Yüksekliği, yaklaşık 20 metredir. En üst kat: kubbe ile örtülmüş ve büyük bir çan eklenmiştir. Buranın hemen altında ise, dört yöne, birer saat konulmuştur. Kule 5 katlı olarak yapılmıştır. 3’ncü katın, dört yanında, demir korkuluklu, çıkma balkon ve kapılar var. Saat çanı: saat başlarında ve yarımlarda, 2 dakika ara ile tekrarlanan vuruşlar yapmaktadır.

Hüdavendigar Salnamesinde ve arşivlerdeki fotoğraflarda, bugünkü saat kulesinin şeklinin değişmediği görülmektedir. Yani, yapılan onarımlar, aslına-orijinaline uygun olarak yapılmıştır. İlk saat kulesinin temelleri ise, günümüzde toprak altındadır.

Hemen çamlık bölgesinin yokuşunun başındadır. Hemen saat kulesinin yanındaki yokuştan, çamlık tepesine çıkılır.

Balıkesir Şadırvan
Balıkesir Şadırvan

 

ŞADIRVAN

Saat kulesinin hemen yanındadır. 1908 yılında, Ömer Ali Bey tarafından yaptırılmıştır. Pembe granitten, soğan şeklinde kubbesi olan bir yapıdır. Kemerlerle bağlı sütunların üzerinde, yatay bir silme ve saçak bulunmaktadır. Şadırvanın, bugün bulunduğu yerin, ikinci yeri olduğu söyleniyor, ancak daha önce nerede bulunduğu hakkında bilgiye ulaşamadım. Taşınarak, bugün bulunduğu yere getirildiği söyleniyor.

Çanakkale tanıtım yazısı.

Bursa tanıtım yazısı.

 

Balıkesir Burhaniye

Balıkesir Burhaniye


Deniz kıyısında olmayan ama deniz kıyısında: tam bir tarih hazinesi olan Ören beldesi bulunan, sessiz, sakin bir tatil yöresi.

Balıkesir Burhaniye

ULAŞIM

Burhaniye: Çanakkale-İzmir E-24 Karayolu üzerinde bulunuyor. Burhaniye-İstanbul arası Bursa üzerinden karayolu uzaklığı: 486 km. Burhaniye-İstanbul arası uzaklık, Çanakkale üzerinden ise: 450 km.
Ankara-Burhaniye arası uzaklık: 623 km., Bursa-Burhaniye arası uzaklık: 243 km., İzmir-Burhaniye arası uzaklık: 190 km., Çanakkale-Burhaniye arası uzaklık: 142 km. , Asos (Behramkale)-Burhaniye arası uzaklık: 105 km.

Burhaniye-Altınoluk: 41 km., Burhaniye-Bergama: 82 km. Burhaniye-Selçuk(Efes): 245 km., Burhaniye-Ayvalık: 34 km., Burhaniye-Edremit: 13 km. Burhaniye-Akçay: 23 km.
Burhaniye-Truva: 123 km.

Balıkesir Burhaniye

Havayolu ile buraya gelmek isteyenler için: Burhaniye’ye yaklaşık 10 km. uzaklıktaki Çanakkale-Balıkesir ana karayolu üzerindeki Körfez Hava alanından haftanın belirli günlerinde, karşılıklı olarak uçak seferleri düzenleniyor.

GENEL

Burhaniye denilince, evet, burası, İlçe merkezi itibarı ile, deniz kıyısında kurulu olmayan bir yer. Kent merkezi: denizden 4 km. içeridedir. Deniz seviyesinden yüksekliği: 19 metredir. Denizde: 12 km. sahil bandı bulunur.

İster arkeoloji, ister tarih, isterse doğa tutkunu olun, Burhaniye-Ören’e geldiğinizde, beklentilerinizin de ötesinde bir mutluluk yaşayacaksınız.

Çevrede: çok geniş arazilerde tarım yapılıyor. İstediğiniz her türlü sebze ve meyveye ulaşmak kolay. Yaylalardan getirilen: ceviz, kestane, badem muhteşem tatlar.

DOĞA YAPISI

Burhaniye’de, altı tür zeytin ağacı var. Bunun yanında: en yaygın ağaç türü: çam ve meşe. Sahil bölümü: fıstık çamı yoğunluklu. Ören’de: Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun tescil edip korumaya aldığı: 1620 adet palamut meşesi ağacı var.

RÜZGAR

Balıkesir Burhaniye

Antik çağlarda, 1001 rüzgarlar vadisi diye anılan bu yörede: kuzeyde Kaz dağları ve güneyde Marda dağlarının oluşturduğu jeolojik konum nedeniyle: meltem, imbat ve poyraz rüzgarları hakim. Bu durumun yarattığı sürekli hava sirkülasyonu, havasının çok temiz ve sağlıklı olmasını sağlamış. İsviçre’deki Alp Dağları ile birlikte, dünyanın oksijen oranı en yüksek, ender yerlerinden biridir. Biliyorsunuz, bu derece yoğun oksijen olan bir yerimiz daha var. Altınoluk.

BURHANİYE EVLERİ

Balıkesir Burhaniye İskele Mahallesi

Burası: yapılaşmanın insanı hiçte rahatsız etmediği, tek katlı evleriyle, Mayıs ayında gül, yazın fesleğen kokularıyla sarılı tam bir Ege sahil kenti.

İSKELE MAHALLESİ

Burada büyük bir liman var. Öyle ki, körfez bölgesinin en büyük yat limanı burada. Büyük balıkçı teknelerini ve yatları konuk eden limanı burada. Burada; kendinizi bir balıkçı kentinde hissedebilirsiniz. Kıyıda: balık lokantaları ve çay bahçeleri, ayrı bir güzellik oluşturuyor.

Balıkesir Burhaniye Düdüklü Suyu

DÜDÜKLÜ SUYU

Düdüklü suyundan çok içince, bu suyu içen bu bölgeden gidemez, buralı olur diye bir rivayet söz konusu. Evet, nazire olsun diye, bu sudan içmeye kalkarsanız, bir bakmışsınız, buralı oluvermişsiniz. İçinizden, “keşke” diyenleri duyar gibiyim, yine de, olmaz diye düşünmemek gerek.

Balıkesir Burhaniye

ZEYTİN

Balıkesir Burhaniye

Burhaniye, bir zeytin kenti. Tüm kutsal kitaplarda sözü edilen zeytin ağacı, sanki kutsanmış bir ağaçtır. 39 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğu söylenir. Bin yıl yaşayabilir, ölse bile köklerinden yenisi çıkar. Bu nedenle: ölümsüzlerle yarışır. İlçede: 18 adet zeytinyağı fabrikası bulunmaktadır. Bu fabrikalar, son yıllarda sulu baskılı sistemden, kontinü sisteme dönüştürülmüştür. Fabrikalarda, zeytin, el değmeden ambalajlanır.

Yunan mitolojisine göre: zeytin, Tanrıça Athena’nın, insanlığa armağanıdır. Hatta bir öykü bulunmaktadır. Zeytin öyküsü. Zeytinin ortaya çıkış öyküsü. Zeytin nasıl ortaya çıkmıştır. Şöyle: Olimpos Tanrısı Zeus: bir yarışma düzenler. İnsanlığa yararlı bir hediye bağışlayana, Atina’nın yönetimi verilecektir.

Tanrı Poseidon, Atina akropolünün üstünde: bir deniz oluşturur. Zeka tanrısı Athena; bir zeytin ağacı oluşturur. Bu bitkinin, her derde deva olacağını söyler. Leziz ve yararlı bir besin maddesi, karanlıkları aydınlatacak bir ışık, yaralara iyi gelecek bir merhem. Athena, anlattıklarıyla Zeus’un aklını çeler ve yarışmayı kazanır.

Athena’nın söyledikleri gerçekleşir. Kaç asırdır, zeytin ağacının meyvesinden çıkarılan yağ: geceleri aydınlatır, mabetleri kutsar, vücutları rahatlatır, cildi güzelleştirir, saçlara hayat verir ve vazgeçilmez bir yiyecek olur.

Balıkesir Burhaniye Deve Güreşleri

Sabahları bir çanak zeytinyağı, üzerine kekik ve kırmızı biber ekin ve kızartılmış ekmeği buna banarak yemelisiniz. Muhteşem bir tat, mutlaka deneyin.

DEVE GÜREŞLERİ

Balıkesir Burhaniye Ören Plajı

Burhaniye’de, her yıl düzenlenen deve güreşleri: 2004 yılında ilk olarak “Uluslar arası Zeytin ve Zeytinyağı Festivali” kapsamı içine alınır ve büyük ilgi toplar. Kendi kuralları dahilinde, develere yaptırılan bu güreş, gerçekten ilginizi çekebilecek özellikte. Burhaniye’de bulunduğunuz sürede, rastlarsanız, mutlaka gidip görün.

ÖREN PLAJI

Ören, asırlık palamut ağaçlarının, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından tek tek numaralandırılarak koruma altına alınması ile, Yeşil Ören kimliği de güvence altına alınmış. Tertemiz suyu ve ince kuru ile ünlü.

2000 yılında, bu ününü Avrupa Çevre Eğitim Vakfı (FEE) tarafından verilen ve artık tüm dünyada “Denize Girilebilirlik Ölçüsü” olan “Mavi Bayrak” ile tescil edilmiş.
1.5 km. boyunca yay gibi kıvrılan, altın kumlu plaj, genişliğiyle Türkiye’nin dikkat çeken plajlarından biri. Doğallığı bozulmamış ender kıyı şeritlerinden biri.

Balıkesir Burhaniye Ören Askeri Kampı

ÖREN ASKERİ KAMPI

Burada, çok güzel bir de askeri kamp bulunuyor. Ören’de: antik kentin limanı olması muhtemel bölge üzerinde kurulu askeri kamp, sahilde ince bir şerit halinde uzanıyor. İnce kumu, sakin ve dalgasız denizi var, ama bu bölgenin genel özelliği olduğu gibi, deniz suyu soğuk.

Denizin altı yine kum. Sezonun kısa olması dezavantaj. Sıcak bir tatil geçirmek isteyenler: Temmuz ayını tercih etmeli. Evet: Ören gerçekten, yazının diğer bölümlerinde söz ettiğim gibi, cennetten bir köşe. Sakin, sessiz bir doğa yapısı içinde tatil geçirmek isteyenler için, burası ideal.

NE SATIN ALINIR

Burhaniye, zeytin cennetidir. Buradan ayrılırken: Türkiye’nin en güzel, zeytinyağını bulabileceğiniz alışveriş yerlerinden, natürel sızma zeytinyağı ve doğal zeytinli sabun almayı sakın ihmal etmeyin.


TARİHİ

Burhaniye’nin antik dönemlerdeki tarihi: günümüzde Ören’de antik çağlarda kurulu olduğu düşünülen, ünlü kent Adramyttion ile bağlantılıdır.

19’ncu yüzyılda: Osmanlı padişahı Abdülhamit’in oğlu, Şehzade Burhanettin’den dolayı, bu adı almıştır. 15’nci yüzyıldan, 19’ncu yüzyıla kadar ise, bu günkü Kızıklı Köyü yolundaki Roma dönemi su kemerleri nedeniyle, “Kemer” adı ile anılmıştır. Bu ad, günümüzde bazı yerlerde kullanılmaktadır.

Kurtuluş Savaşı öncesinde, Yunan işgali altında kalan Burhaniye, 8 Eylül 1922 tarihinde kurtarılmıştır. Kurtuluş günü ile ilgili bir öykü var. Belki ilginizi çeker: Borazan Çavuş öyküsü. Şöyle: “ Büyük taarruz sonrası, bozulan ve hızla Anadolu’yu terk etmeye başlayan Yunan güçleri, Burhaniye’deki birliği de, İlçeyi yakıp-yıkarak çekilmeye hazırlanır.

Bu durumu öğrenen Burhaniye halkı: Burhaniyeli Kuvvayi Milliyeciler; zekice bir plan hazırlarlar. 8 Eylül 1922 sabaha karşı; Hanay Camiinin minaresinden, Borazan Çavuş, Türk ordusu İlçeye girmek üzereymiş gibi hücum borusu çalarak, düşmanın paniğe kapılmasını sağlar.

Böylece, Yunan işgalcileri, hiçbir kıyım ve yıkım yapamadan, arkalarına bakmadan kaçarak İlçeyi terk ederler. Çünkü: onların güçleri, masum ve savunmasız halka yetmektedir. Türk askerini karşılarında görünce, hızla kaçarlar. Evet, Burhaniye halkı, her yıl 8 Eylül tarihinde kurtuluş gününü coşkulu törenlerle kutlarlar.

TARİHİ YERLER

Balıkesir Burhaniye Adramytteion

 

ADRAMYTTEİON

Burhaniye’nin, turistik mahallesi Ören’in antik çağdaki adıdır. Lidya kralı Krazüs’ün kardeşi: Adramys’den kaynaklanmaktadır. Tarih boyunca, halk dilinde değişerek, bütün körfez bölgesinin adı olan: Edremit’e dönüşmüştür.

Şehrin kurucusu olarak: Lidyalı Adramys (Adramytes) bilinmektedir. Adı aynı zamanda: Heermon olarak da bilinmektedir. Yazıtlarda: Phaleron’dan gelen adam (bu isim Atina’dan gelir) olarak geçer. Büyük olasılıkla, o zamanlar Atinalılar tarafından kovulan Delos halkı, Adramytteion’a yerleşmişler ve burada çok önemli rol oynamışlardır.

Burada: antik dönemlerde; deniz ticareti, gemi ve tekne yapımı yönünde büyük gelişmeler yaşanmıştır. Burada yapılan gemiler; Filistin’e kadar gitmiştir. Bunun kanıtı ise: İsa’nın havarilerinden Aziz Paulus’un, Roma’ya götürülüşü sırasında, Filistin’den bindirildiği ilk geminin Adrmaytteion gemisi olduğu hakkında, İncil’den edinilen bilgilerdir.

Şehir: Truva’dan Bergama’ya giden önemli bir sahil yolu üzerinde bulunuyordu. En büyük özelliği ve önemi ise: limanından kaynaklanıyordu. Bölgenin tek gerçek limanı burada idi. Daha sonra; Bergamalıların hakimiyeti ile, burası zamanla bir donanma istasyonu işlevi de görmeye başladı. Çünkü: İda bölgesinde, bol miktarda odun yakıtı vardı. Liman: Romalılar zamanında: seyahat ve ticaret açısından daha büyük anlam kazandı.

Evet: bölge, Lidyalılar, sonra Persler, Makedonlar ve daha sonrada Romalıların egemenliğine girer. Bu dönemde, imparatorluğun adalet örgütünün merkezi olur. Çünkü: burada bir il mahkemesi açıldığı görülüyor.

Romanın bölünmesinden sonra ise, Bizans sınırları içinde kalan kent, yaklaşık 200 yıl bu egemenlik altında kalır. MS.178 yılında, İstanbul’u kuşatan İslam ordularınca ele geçirilir. 1076 yılında Anadolu Selçuklularının egemenliğine giren kent, daha sonra Haçlı seferleri sırasında, Haçlı orduları tarafından ele geçirilip yağmalanır.

Adramyttion; çok değerli ve eski bir tarihe sahiptir. Assos, Sardes, Pergamon ve Ephesus ile birlikte, o çağların en önemli kentlerindendi. Kentin kalıntılarının bulunduğu Ören’de, yasal arkeolojik kazılara başlanmıştır. Ancak, tam olarak, bugünkü Ören’in bulunduğu yerde, bir zamanlar eski Adramytteion bulunmaktaydı. Ancak, buna rağmen, burada şaşırtacak kadar az antik parça bulunmaktadır.

Muhtemelen son yüzyılda, buradaki taşlar, civarda bulunan ev inşaatlarında kullanıldı. Bu tabii ki son derece ciddi kayıplar yaratıyor. Güney tarafındaki girintide, antik liman bulunmaktaydı. Ancak, maalesef bu bölgede: günümüzde bir Askeri Kamp var. Bu nedenle, buraya girmek ve arkeolojik çalışmalar yapmak mümkün değil.

Balıkesir Burhaniye İçmeler ve Kaplıcalar

İÇMELER VE KAPLICALAR

KARAAĞAÇ KAPLICASI

Burhaniye’ye 10 km., Karaağaç Beldesine 2 km uzaklıktadır. Kaplıca hamamındaki su, başta uyuz olmak üzere, birçok cilt hastalığına iyi gelmektedir. Konaklama olanağı olmadığından günü birlik gidilmesi söz konusudur.

BOSTANCI KÖYÜ KAPLICALARI

Burhaniye’ye 10 km. uzaklıkta: Balıkesir, Çanakkale ve İzmir ana kara yolu kavşağında bulunmaktadır. Suyu, ortalama 51 derecedir. Romatizma, siyatik, lumbago ve kadın hastalıklarına iyi gelmektedir. E-87 Ana Kara yolu üzerinde olması nedeniyle otobüs ve minübüslerle ulaşım kolaydır. Ayrıca, konaklama olanakları da vardır.

PELİTKÖY ZEYTİN PINARI İÇMESİ

Burhaniye’ye 12 km., Pelitköy’e ise 2 km. uzaklıktadır. Ortalama 20 derece sıcaklığındaki su, safra yolu hastalıkları ile karaciğer ve bağırsak rahatsızlıklarına iyi gelir. Burada: Pelitköy Belediyesine ait, 20 yataklı bir pansiyon bulunuyor. Yaz aylarında, Pelitköy’den otobüs seferleri düzenleniyor.

DUTLUCA KÖYÜ İÇMELERİ VE DAMLARCA SUYU

Burhaniye’ye 12 km. uzaklıkta, Dutluca köyündeki içme suyu, ortalama 16 derece sıcaklıktadır. İdrar yolları ve böbrek rahatsızlıklarına iyi gelmektedir. Bu köyde, ayrıca Damlarca yıkanma suyu da bulunmakta ve cilt hastalıklarına yararlı olmaktadır. Ulaşım, köy minübüsü ile sağlanmakta ve günü birlik gidilip gelinmektedir.

Balıkesir Burhaniye

EĞLENCE VE MESİRE YERLERİ

ARTUR (ARKENT)

Birbirinden güzel koyları, gazino ve eğlence mekanları ile, her türlü sosyal tesise sahip bir tatil beldesi. Burhaniye’ye 23 km. uzaklıkta.

SEKLİL TEPE ÇAMLIĞI

İlçe merkezine 3 km. uzaklıktadır. Temiz havası, çam ve zeytin ağaçları ile kaplı doğası ve bol su kaynakları ile huzurlu bir mesire yeridir.

TAYLIELİ KÖYÜ

İlçe merkezine 7 km. uzaklıktadır. İskele mahallesine ise, 1.5 km. uzaklıktadır. Burhaniye tarihindeki öneminin yanı sıra, körfez bölgesinin büyük bir bölümünü kapsayan panoramik manzarası ile görülmeye değerdir. Çam ve zeytin ağaçları ile kaplı doğası ve bol suyu ile ideal bir mesire yeridir.

MURAT ÇEŞME

İskele mahallesinin 2 km. kadar güneyinde, deniz kıyısında, temiz denizi, suyu ve güzel doğası ile keyifli bir mekandır.

Altınoluk tanıtımı yazısı için.

Akçay tanıtımı yazısı için.

Burhaniye tanıtımı yazısı için.

Ayvalık tanıtımı yazısı için.

Balıkesir tanıtımı yazısı için.