Yunanistan Atina Alışveriş

Yunanistan Atina Alışveriş
2017.07.28.c.Atina.Şehir içi.10
Yunanistan Atina Alışveriş
2017.07.28.c.Atina.Şehir içi.9
Yunanistan Atina Alışveriş
2017.07.28.c.Atina.Şehir içi.14
Yunanistan Atina Alışveriş

Atina şehrinde alışveriş konusuna başlamadan önce sizin de gezerken dikkatinizi çekeceği gibi, sanırım en son ekonomik krizleri nedeniyle birçok dükkan ve mağazanın kapalı bulunduğunu göreceksiniz. Özellikle, ara sokaklarda kapalı mekanlar yoğunluktadır.

Evet, şimdi şehirdeki alış-veriş konusuna başlayalım.

Atina şehri: alışveriş imkanlarından önce, tarihi özellikleri ve güzellikleriyle öne çıkıyor. Yani, bu şehirde ucuz alışveriş yapmanız mümkün değil. Ayrıca: alışverişte, öne çıkan, buraya özgü mutlaka almanızı önereceğim ürünler de yok.

Sadece: geziniz esnasında, ileride hatırlamak amacı ile, hediyelik ufak-tefek objeler ve özellikle magnetler (birçok yerde tanesi 3 Euro ve 4 tanesi 10 Euro’dan satılıyor, daha ucuz bulmak mümkün değil) satın alabilirsiniz. Bunların başında ise: burada görülen antik değerlerin, küçük birer kopyası, heykelcikler, üzerine firizlerdeki resimlerin işlendiği tabaklar, kupalar vs. olabilir.

Bu alışverişlerinizde, yine çok hassas bir konu olarak, şunu hemen hatırlatmam gerek.

Bu şehirde yapacağınız harcamalarda, sakın kredi kartınıza güvenmeyin. Çünkü: birçok yerde, kredi kartı geçmiyor, nakit “Euro” tercih ediyorlar. Hatta: KFC, Mc Donalds gibi uluslar arası ün kazanmış fast-food restoranlarında bile kredi kartının geçmediğini görmek, tam bir sürpriz oldu. Bunun yanında, marketlerin çoğunda da, pos cihazları yok, yani kredi kartı geçmiyor, yanınızda nakit bulundurun.

Kredi kartı kullanmamak, kredi kartı yolsuzluklarına karşı da sizi koruyacaktır, bence nakit bulundurun. Nakit derken, hemen arada bir konudan söz etmek istiyorum. Benim bulunduğum turdan bir kişi: taksiye bindiğinde, taksi şoförünün kendisine verdiği para üstünde bulunan 5 Euro’nun sonradan sahte olduğunu anladığını anlattı, baktık, gerçekten 5 Euro, renkli fotokopi çekilmiş, bu yüzden, özellikle taksilerde veya alışveriş yaptığınız yerde verilen para üstünü iyi kontrol edin ve sahte para almamaya dikkat edin.

Alışveriş yerlerinin çoğu, genellikle Pazar günleri haricinde, saat: 09.00-20.30 arasında açık kalıyorlar. Ancak, şehir merkezi dışında bulunan süpermarketler, saat: 18.00’de kapanıyorlar. Bu arada siestadan söz etmemek olmaz.

Pazartesi ve Çarşamba günleri siesta günleridir ve bu günlerde dükkan ve mağazaların çoğu, saat 14.00 de kapanır ve bir daha açılmazlar. Aslında bu siesta her gün uygulanıyormuş ama ekonomik krizden sonra haftada iki gün uygulamaya başlamışlar. Yani: saat 14.00 den sonra şehirde çok az yerin ve özellikle hediyelik eşya satan yerlerin ve restoranların açık olduğunu göreceksiniz.

Şehir merkezinde, cadde ve sokaklarda, bolca büfeler var. Bu büfelerde satılan, bir kısım gıda maddesi ve içeceklerin fiyatları, ülkemizdeki fiyatların iki misli. Ama, yine de, birçok Avrupa başkentine göre, bu fiyatlar, biraz daha uygun denilebilir. (örnek: bir küçük şişe su 0.5 Euro)

Yunanistan’da alışveriş denilince, ilk akla gelenlerden veya buraları bilenlerin söylediklerine göre: en uygun alışveriş mekanı “Jambo” denen büyük alışveriş yerleri, yani bir tür AVM’lerdir. Özellikle ülkemizde Trakya bölgesinde ve İstanbul’da yaşayanların birçoğu, hafta sonlarında günübirlik Yunanistan’a geçerek hemen Dedeağaç bölgesinde bulunan veya daha içlerdeki Jambo mağazalarında alışveriş yapıyorlarmış.

Bu Jambo mağazaları çok büyük, içeride saatlerce kalmak mümkün, binlerce ürün var ve fiyatları uygun, ancak Pazar günleri kapalı olduğunu unutmayın.

NE SATIN ALINIR

SERAMİK

Atina şehrinde, Keramikos denilen bölgede, daha önce de sözünü ettiğim gibi, dünyanın ilk seramik ustaları yetişmiş. Antik parçaların, elde yapılmış ve boyanmış güzel kopyalarını bulup satın alabilirsiniz. Bunlar arasında: geleneksel biçime sahip vazolar, kaseler, testiler olabilir.

Tüm bunların yanında, modern seramik sanatı eserleri de bulmak mümkündür. Ben gezerken öyle her yerde yoğun satılan seramik eserler görmedim ama seramik eser almak isteyenler varsa, bunların satıldığı yerleri şehirde sorarak bulabilirler.

HEYKELLER

Atina şehrinde, antik Yunan dönemini çağrıştıran, bolca irili-ufaklı heykelcikler bulup satın alabilirsiniz. Özellikle: Zeus, Poseidon, Athena gibi tanrı ve tanrıçaların kopya heykelcikleri çok tutuluyor.

Bunların yanında: firizlerin resmedildiği süslü tabaklar, duvar maskeleri, Miken başlıkları olabilir. Bunun yanında, Atina şehrinde gezdiğiniz veya gezeceğiniz müzelerin hepsinde, müzede bulunan eserlerin birçoğunun kopyaları satılıyor, bunları da tercih edebilirsiniz.

DERİ EŞYALAR

Yörede işlenen derilerden imal edilmiş: ayakkabı, çanta ve giyim eşyaları bulmak mümkün. Ancak, bunların kalitesi, Fransız ve İtalyan üretimi kadar üst düzey değil. Bir de, caddelere yayılan bir çarşaf üzerinde, çanta satan Nijeryalılar göreceksiniz.

Bu Nijeryalılar pek yaygın değil, yani görmedim diyebilirim, ama Nijeryalıların kollara takılan bileklik, süs bilekliklerden sattıklarını gördüm, hemen kolunuza yapışıyorlar, kolunuzu uzattınız mı birkaç tane renkli örme bileklik takıyorlar ve ücreti istiyorlar.

Yunanistan Atina Alışveriş

YİYECEK-İÇECEKLER

Yunan kırsal kesiminde üretilen: bal, zeytin, zeytinyağı, badem ve fındık gibi yiyecekleri satın alabilirsiniz. Bunların elbette, en güzel ve lezzetlileri ülkemizde de var. Satın alırken bunu unutmamak gerek. Ama, ülkemizde bulamayacağınız, örneğin “Yunan rakısı Ouzo” olabilir.

Burada yine bir ayrıntı var, Yunanlılar Uzoya rakı demiyorlar, esas Yunan rakısının Girit adasında üretildiği söyleniyor. Girit adasında üretilen rakının has rakı olduğu ve Uzoya rakı denilmesinin, gerçek rakıya hakaret olduğunu söylüyorlar.

Ayrıca: yine, buraya özgü “Yunan konyağı Metaxa” düşünülebilir. Ama, Ouzo, kişisel olarak benim hoşuma gitmedi, yani tadına bakmadan alırsanız, beğenmeyebilirsiniz. Tercih sizin.

Tüm bunların yanında, Atina sokaklarında, birçok yerde “Lovers” denilen oyun kartları satılıyor. Ancak, bu oyun kartları, cinsel içerikli resimler taşımasıyla öne çıkıyor, yani bu oyun kartları, porno görüntüler taşıyor.

Hatta ve hatta, değişik ilişki türlerine ait resimlerle karşılaşmak ta mümkün, bunu bilerek satın almanızı öneririm. Bunun dışında: içki denilince, Atina şehrinde özellikle sakız likörü almanızı öneririm. Ama, Sakız adası yapımı sakız likörü almalısınız.

Son bir not: Atina şehrinde güzel peynirler satıldığını duydum, peynir pazarı varmış ama gidip görmedim, siz Atina şehrini ziyaret ettiğinizde, mutlaka peynir pazarını sorun ve görün.

Yunanistan Atina Alışveriş Mekanları

ALIŞVERİŞ MEKANLARI

PATİSSİON STREET

Bu cadde üzerinde, Afrikalı göçmenlerin ve özellikle Nijeryalıların: yerlere attıkları bir çarşaf üzerinde sattıkları: çanta, gözlük, saat gibi objeleri bulabilirsiniz. Bunlar, elbette orijinal değil ve orijinal benzeri. Pazarlık yapmadan sakın satın almayın, hatta, söyledikleri fiyatın yarısını teklif edin.

ERMOU-EOLOU-STADİOU CADDELERİ

Bu mekanlarda: giyim eşyaları ve ayakkabı gibi ürünlerin satıldığı yerler var. Ama, genellikle büyük markalar ve Avrupalı markaların ürünlerinin satıldığı, yüksek fiyatlı mağazalar var.

PLAKA BÖLGESİ

Bu mahallede gezin ama sakın alışveriş yapmayın. Çünkü, fiyatlar muhteşem pahalı. Mahallenin dar sokaklarında, turistik eşya satılan minik dükkanlar var. Bu dükkanlarda, hediyelik eşyalar satılıyor. Ayrıca: tişört ve el yapımı sanat eserlerinin satıldığı dükkanlar, sanat galerileri var. Bizim tabirimizle, sokaklarda satış yapan işportacılar da yoğun.

SYNTAGMA MEYDANI

Bu meydanda: mont, eldiven, kürk, kaban, deri ceket, bronz ve seramik eşyalar ve objelerin satıldığı, birçok dükkan var.

Ermou

Bu mağazada: giyim eşyaları, hediyelik objeler satılıyor.

KOLONAKİ BÖLGESİ

Burada: butikler ve Avrupa’nın çeşitli markalarının ve tasarım ürünlerinin satışlarının yapıldığı yerler var. Atinalıların gözde alışveriş merkezleri burada bulunuyor. Ancak, fiyatlar çok yüksek. Eğer para harcamak istemezseniz, sokak ve cadde aralarında dolaşabilir, kafelerde oturup, alışveriş için koşuşturanları seyredebilirsiniz.

Tsakalof Street

Bu cadde, dünyanın en pahalı alışveriş caddelerinden biri olarak önem kazanıyor. Aynı zamanda, şehrin en ünlü alışveriş mekanıdır. Buyurun, gezin.

Kolonaki

Burada, ünlü markaların (Bulgari, Gucci gibi) tasarım ürünlerini bulabilirsiniz.

MONASTİRAKİ BÖLGESİ 

Şehrin, en eski Pazar alanıdır. Pazar günleri kurulan bit pazarında: hatıra eşyaları, çini objeler gibi şeyler bulabilirsiniz. Metro istasyonunun hemen yanında: bit pazarı var. Bu pazarda: antika eşyalar ve özellikle ucuz hediyelikler bulabilirsiniz. Şehirde, bir Pazar gününüzün bir kısmını buraya ayırabilirsiniz.

Yunanistan Atina Yakın çevre gezilecek yerler

Yunanistan Atina Yakın çevre gezilecek yerler Pire

PİRE

Atina şehrinin güneyinde, şehir merkezine 10 km. uzaklıktadır. Yani, bir anlamda, şehir merkeziyle bütünleşmiş olarak da düşünülebilir. Zaten Atina merkez tren istasyonundan, buraya çok sık tramvay seferleri düzenleniyor.

Yani, Atina şehrini ziyaret ettiğinizde, tramvaya binerek Pire’ye gelebilirsiniz. Diğer yönden ise, gemilerle gelindiğinde, Atina gezisi için gemiler Pire limanına yanaşır ve yolcular buradan otobüslerle Atina şehrine taşınırlar. Yani: Pire limanı, Atina şehrinin denize açılan yeridir.

Pire ismi: Perea kelimesinden gelmektedir. Perea kelimesinin Türkçe anlamı karşı demektir. Bu kelime, İstanbul’da Beyoğlu için de kullanılmıştır.

Pire: Yunanistan ülkesinin en büyük üçüncü yerleşimidir ve ülkenin en büyük limanını barındırır. Pire, birçok insan tarafından Ege denizindeki Yunan adalarına gitmek için bir liman olarak kullanılır.

Pire şehrindeki ilk yerleşimciler; MÖ.500 yıllarında olur. Daha sonra, takip eden tarihi süreçte, Makedonyalı Philippos zamanında, burası önemli bir ticari liman haline gelir. Başkente yakınlığı nedeniyle, ticari başarısı öne çıkmıştır.

Yunanistan Atina Yakın çevre gezilecek yerler Pire

Pire şehrinde ne görebilirsiniz?

Burada, yukarıda da sözünü ettiğim gibi, büyük bir liman var. Limanda, yüzlerce büyüklü küçüklü tekne görülüyor. İskele boyunca, güneye yürüdüğünüzde ise, Agia Triada Katedrali görülüyor. Körfezi; geniş bir gezinti yeri olan Akti Moutsopoulou çevreliyor. Burada, halk akşam ve hafta sonlarında gezinti yapıyorlar.

Liman kafelerinde oturup, dinlenebilir, çevreyi seyredebilirsiniz. Ama, marina denilen yerde, tekneler o kadar çok  ki,  denizi görmeden bir kafeteryada oturup bir şeyler içebilirsiniz. Hatta: Pire limanındaki restoranlardan birinde, mutlaka ahtapot yemenizi öneririm. Pire bölgesinin dar ara sokakları, Antalya’yı andırıyor. Pire içinde, denize girilebilecek küçük bir plaj bile var.

Zea limanının güneyinde

Pire Arkeoloji Müzesi var. Buraya, limandan yürüyerek ulaşmak mümkün. Bu müzede: kentteki antik tapınaklar ve diğer yerleşim yerlerinde yapılan kazılarda elde edilen heykeller ve başkaca bir kısım eser sergileniyor. Müzenin en değerli eseri ise;  Pire Kourosu denilen ve tanrı Apollon’u gerçek boyutlarında gösteren, bronz bir heykel. Müzenin zemininde ise, antik Zea Tiyatrosunun az sayıdaki kalıntısı görülüyor.

Yunanistan Atina Yakın çevre gezilecek yerler Pire

Pire şehrinde görebileceğiniz son yer

Helen Denizcilik Müzesi. Bu müze: antik deniz surlarını geçtikten sonra karşınıza çıkıyor. Buranın bahçesinde bir top var. Odalarda ise, MÖ.480 yılında yapılan Salamis Savaşından sahneler ve Yunan Bağımsızlık Savaşına ait çeşitli mektuplar ve objeler bulunuyor. Yani, tamamen milliyetçilik kokan bir yer.

Pire bölgesinde: Gounari caddesinde, Chios Shop isimli bir dükkan var. Burada: 1956 yılından bu yana, Ege denizinde, Sakız adasının geleneksel ürünleri satılıyor. Burayı ziyaret edebilirsiniz.

Yunanistan Atina Yakın çevre gezilecek yerler Aigiana Adası

AİGİNA ADASI

Saron körfezindedir. Atina şehrinin güneyinde, Saron körfezinin en büyük adası ve aynı zamanda karaya en yakın ada. Özellikle, yaz aylarında muhteşem kalabalık oluyor. Zaten, zengin Atinalıların yazlık evleri ve malikaneleri, bu adada imiş.

Adaya giderseniz: burada sizi bir kıyı kasabası olan Aigina karşılıyor. Burada, limanda balıkçıların önünden yürüyerek kıyı yürüyüşü yapabilirsiniz. Ayrıca, sahil tavernasında güzel bir öğle yemeği yiyebilirsiniz. Bunların yanında: bu adanın “şamfıstığı” meşhur, mutlaka tadın. Hediyelik eşya olarak ise, yine adaya özgü seramiklerden satın alabilirsiniz.

Yunanistan Atina Yakın çevre gezilecek yerler Korinthos

KORİNTHOS

Korinthos: Atina şehrinin güney batısındadır.

Şehir: antik dönemde, Atina şehrinin en büyük rakiplerinden biriydi. Yani, şehir  devletler arasında, birbirine rakip iki şehir devleti. Ancak, şehir, Atina’nın birçok özelliğini taklit etmekten de geri kalmamış. Örneğin: şehir, Atina gibi, üzerinde dini tapınakların bulunduğu bir tepenin çevresinde kurulmuş.

Evet, uzun yıllar, Atinalılar ile savaşan Korinthoslular: özellikle, MÖ.8 ve 5’nci yüzyıllar arasında, ihtişamlı bir kent haline gelmiştir. Bu görkem, Helenistik  dönemde de devam etmiştir. MÖ.197 yılında, Romalılar, Makedonyalıları yenince, şehir, bölgenin merkezi haline gelir. Ancak, bu kez Romalılar ile karşı karşıya gelirler ve kent yok olur.

Yaklaşık 100 yıl boş kalan kent bölgesi, MÖ.44 yılında, Roma imparatoru Julius Caesar tarafından yeniden inşa edilir. Böylece: şehir, Roma eyaletinin başkenti olur. Hatta, Roma konsülü, burada ikamet etmeye başlar. Hz. İsa’nın havarilerinden Aziz Paulus, MS.50-51 yılları arasında, bu kenti ziyaret eder. Takip eden tarihi süreçte, şehir yine düşman saldırıları ve birçok depremden olumsuz etkilenir.

Evet, günümüzdeki Korinthos kenti: yukarıda öneminden söz ettiğim antik Korinthos kentinden daha farklı bir yerde  kurulmuş. Korinthos şehrinden güneye  doğru ilerlediğinizde, antik şehrin kalıntılarına ulaşabilirsiniz.

Antik Korinthos bölgesinde görebilecekleriniz şunlar:

Apollan Tapınağı

Bölgeye yaklaştığınızda, ilk göreceğiniz yer burası. Hemen karayolunun kıyısında, yüksekçe bir tepe üzerinde. MÖ.6’ncı yüzyılda yapılmış ve Dor düzeni bir tapınaktır. Antik şehrin en eski yapısı olarak önem kazanır.

Lekhaion Yolu

Roma döneminden kalma. Üzerindeki mermerlerde hala el arabalarının tekerlek izleri görülüyor.

Bema

Aziz Paulus’un, Roma valisi, yani konsülünün huzuruna çıktığı yer.

Müze

Burada da, bazı ilgi çekici buluntular görülüyor.

Akrokorinthos

Antik şehrin en yüksek yeri. Atina şehrindeki Akropolis taklit edilmek istenmiş bir yapılaşma. Buraya çıkmayı sakın ihmal etmeyin. Bu yüksek yer, MÖ.7’nci yüzyıldan bu yana, çeşitli savunma  tesisleriyle güçlendirilmiştir.

Özellikle, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde, çevresi, yüksek taş duvarlarla çevrilmiştir. Zirvede yani bu surların içinde ise: Aphrodite tapınağı, erken dönem Hıristiyan bazilikası, Bizans su sarnıçları, Frenk isimli bir kule, Osmanlı cami ve çeşmeleri görülüyor.

Tüm bunlardan söz ettik te, buradaki meşhur bir deniz kanalından söz etmemek mümkün değil.

Korint kanalı.0
Yunanistan Atina Yakın çevre gezilecek yerler Korinthos Kanalı
Korint kanalı.2
Yunanistan Atina Yakın çevre gezilecek yerler Korinthos Kanalı
Korint kanalı.1
Yunanistan Atina Yakın çevre gezilecek yerler Korinthos Kanalı

KORİNTHOS KANALI

Korint kanalı Atina şehrine 80 km uzaklıktadır. Kanal: bulunmadığı dönemlerde, yöredeki şehir devletlerinin gemileri, Akdeniz’in, özellikle kışın aşırı dalgalı sularında, zor şartlarda yolculuk yapıyorlarmış.

Antik Yunanlılar, dev gemilerini 6 km. genişliğindeki, kıstak bölgesinden geçiriyorlarmış. MS.67 yılına gelindiğinde ise, Roma İmparator Neron, bu kıstak bölgesinde bir kanal yapımını başlatır. Ancak, bu kanal, 1825 yıl boyunca tamamlanamaz. 1893 yılına gelindiğinde kanal tamamlanarak hizmete açılır.

1940 yılına kadar faaliyette bulunan kanal, çeşitli çökmeler nedeniyle 4 yıl kapalı tutuldu. En büyük çökme ise 1923 yılında oldu. 1944 yılında ise, geri çekilen Alman ordusu, yanları patlattı ve kanal yine kapandı ve 1944-1949 yılları arasındaki 5 yıllık süreç temizleme faaliyetleriyle geçti.

O patlamadan önce, Almanlar onarımı daha zor hale getirmek için, kanal içine demiryolu araçlarının önemli bir bölümünü attılar.

Kanalın uzunluğu 6343 metredir. Kanalın derinliği: 70 metre, genişliği 25 metre, yüksekliği 8 metredir. Kaya duvarlar, deniz seviyesinden 90 metre yükselir. Büyük gemiler, römorkörler tarafından çekilir.

Günümüzde çoğunlukla turist gemileri tarafından kullanılır. Yılda, kanaldan 15.000 gemi geçtiği söyleniyor. İki körfez arasında, aynı anda, sadece bir gemi geçişi sağlanabilmektedir.

Evet günümüzde kanal sadece uluslar arası nakliye için bir düğüm değil, aynı zamanda bir turistik ziyaret yeridir ve her yıl yüzlerce turist kanalı ziyaret ederek, bu büyük projeyi izlemekte, bungee jumping aktivitelerine katılmaktadır. Kanaldaki köprünün yükselişini ve bazı balıkların köprünün üzerinde çırpınışlarını göreceksiniz.

ARGOLİS

Korinthios modern şehrinden güneye inen karayolu kullanılarak gidiliyor. Korinthios antik kentinin ise, yaklaşık 60 km. güneyinde kalıyor.

MÖ.15 ve 11’nci yüzyıllarda: burası, dünyanın en önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir. Çünkü: Mykenai imparatorluğu, bu topraklar üzerinde kurulmuş ve Yunanistan anakarası ile, Kuzey Ege adalarına kadar ulaşan bir hakimiyet alanına ulaşmıştır. Bunların askeri gücü, her ne kadar Homeros tarafından yazılmış olmasına rağmen, sanatsal açıdan ulaştıkları üst düzey, arkeolojik kazılar yapılana kadar bilinmiyordu.

Mykenai kenti kalıntıları, bizim Troya hazinelerini çalan, hırsız arkeolog Schliemann tarafından; kazılmış ve Korinthos kendinin güneyinde kalan bu korunaklı vadide, binlerce yıl yıkıntılar altında kalan kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Ancak, bölge tamamen unutulmuş ve kalıntılar bu yüzden, binlerce yıl mezar soyguncularının talanına uğramamıştır.

Kalıntılar arasında kazı yapıldıkça:

Bir sürü kral mezarı bulundu. Ancak, biraz önce de söz ettiğim gibi, mezar soyguncularından kurtulan bu mezarlardaki iskeletler, olduğu gibi duruyordu. Hatta, yüzleri, saf altın maskeler ile örtülüydü. Aile mezarlarında, zarif heykeller bulundu.

Ayrıca, karmaşık takılar vardı. Tüm bunlar, ünlü kral Agamennon’un dünyasını, günümüze taşır özellikler gösteriyordu. Evet, çıkarılan tüm bu eserler, Schlieman tarafından, çalınarak Yunanistan dışına çıkarılmamış ( çünkü karısı Yunanlı idi) ve Atina’ya götürülmüş ve Ulusal Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.

Evet, bu küçük Mykenai arkeoloji bölgesinde görebilecekleriniz şunlar:
Kiklop Duvarları

Bu  duvarlar, birbiri üzerine mükemmel bir hassasiyetle yerleştirilmiş, kaba yontulmuş, dev granit bloklardan oluşmuştur. Kiklop duvarları denmesinin ismi ise, şehrin düşmanlarının, bu duvarları yapanların insanlar olmadığına inanmalarının istenmesi, bu duvarların tek gözlü mitsel devler olan “Kykloplar” tarafından yapıldığına inanmalarının istenmesidir.

Dış duvarlar: MÖ.1250 yılından kalmadır. Bu duvarlarda bulunan “Aslanlı Kapı” kullanılarak, “iç tapınak” bölgesine geçilir. Aslanlı kapı: günümüz itibarıyla, Avrupa kıtasında bilinen en eski anıtsal heykeldir. Evet, Aslanlı kapıdan geçiyorsunuz ve karşınıza: kraliyet mezarlarının bulunduğu “A Mezar Bölgesi” geliyor. Daha sonra ise, Kraliyet Saray kalıntılarını görmek için, yerleşim yerinin tepesine tırmanmanız gerekiyor.

Duvarların dışında, birçok mezar daha bulunuyor. Bu mezarlardan en göze çarpanı ise: “Atreus Hazinesi” olarak da isimlendirilen “Agamennon Mezarı” dır. Burasını, Ankara-Polatlı yakınlarındaki Gordion antik kentindeki kral Midas mezarına benzettim.

NAVPLİO

Bu sahil kasabası: Mykenai arkeoloji bölgesinin, güneyinde, buraya araba ile 20 dakika uzaklıktadır. Yüzyıllar boyunca, stratejik önemi nedeniyle öne çıkmıştır. Yüksek Palamidi kayalığında, Bizans ve Venedik dönemlerinden kalan kaleler var. Özellikle, 1828-1834 yılları arasında, Yunan bağımsızlık savaşı sonrasında, bağımsız devletin ilk başkenti burada kurulmuştur.

Kasabanın sokaklarında: tavernalar, limanda balıkçı tekneleri ve taze deniz ürünlerinin pişirilerek sunulduğu restoranlar var. Sahilde, kasaba halkı gibi, akşamları siz de gezinti yapabilirsiniz. Kasabanın hemen karşısında, dalgakıran açıklarında “Bourtzi” adası var.

Burada görebilecekleriniz şunlar;

Epidauros Tiyatrosu

Bu yapı, MÖ.3.yüzyılda yapılmıştır. Seyirci kapasitesi, 12.000 kişi. Gayet güzel korunarak günümüze kadar ayakta kalabilmiştir. Özellikle, akustiği muhteşem. Sahnede fısıltı halinde yapılan konuşmalar, en üst oturma sıralarından rahatlıkla duyuluyor. Tiyatro da, günümüzde de çeşitli etkinlikler düzenleniyor.

Yunanistan Atina Yakın çevre gezilecek yerler Daphne

DAPHNE

Atina şehir merkezinin, 10 km. batısındadır.

Burada: daha önceki dönemlerde bir Apollon Tapınağı bulunan yerde, “Daphne Manastırı” var. Bu manastır, MS.5.yüzyılda yapılmıştır. 11’nci yüzyılda ise, yapıya, etkileyici mozaikler eklenmiş. 16’ncı yüzyılda ise, Ortodoks keşişler tarafından, Manastır yeniden inşa edilmiştir.

Kilise yapısında: taş ve kiremitten yapılmış bir kubbe var. Ancak, burada görülebilecek en ünlü objeler: iç kısımdaki dekorasyonda kullanılan mozaikler ve ana girişte bulunan “İsa” mozaiği.

Yunanistan Atina Yakın çevre gezilecek yerler Delphoi

DELPHOİ

Atina şehrinin, yaklaşık 3 km. kuzeybatısında bir yer. Tarih meraklılarının ilgisini çekebilecek bir yer, gitmenizi öneririm.

Burası: Apollonun Delphoi kehanet merkezi olarak  da biliniyor. MÖ.8 ve MS.4’ncü yüzyıllar arasında, etkinliğini sürdürdü. Özellikle, antik dönemde, Yunan dünyasının dini merkezi olarak öne çıktı.

İnsanlar, kara ve deniz yolu ile, tanrılara danışmak için buraya geliyorlardı. Hatta, devletle ilgili hiçbir karar, buradaki kahinlere danışılmadan alınmazdı. Kahin ise: yaşı 50’den büyük, Apollon Tapınağında, üç ayaklı bir sehpada oturan kadındı. Kahin kadın, transa geçtiğinde, tanrı Apollonun onun bedenine girdiği söylenirdi. Bu anda, söylediği belirsiz sözler, tapınak rahipleri tarafından, danışmaya gelen kimselere yorumlanırdı.

Burada görebilecekleriniz:

Roma Agorası, burada, hacılar birkaç dakika uzaklıktaki tapınak için malzeme ve bağış topluyorlarmış. Roma Agorasının yukarısında, birçok hazinenin ve Apollon Tapınağının kalıntıları bulunuyor.

Hemen yakında ise, hacıların danışmadan önce, kendilerini temizledikleri “Kastalyan Pınarları” bulunuyor.

Burada, güzel bir de müze var. Müzede: heykeller ve bölgede bulunan eserler sergileniyor. Güzel objeler var, ziyaret etmenizi öneririm. Müzede sergilenen eserlerin en önemlisi: Charioteer’in, MÖ.5’nci yüzyıldan kalma bronz heykeli. Ayrıca: MÖ.6’ncı yüzyıldan kalma; gümüş boğa heykeli görülüyor.

Yunanistan Atina Genel

Yunanistan Atina Genel

Yunanistan Atina Genel; Atina şehrini gezmeye niyetlendiğinizde, sanırım bu şehrin, tarihi özellikleri ilginizi çekmiş olsa gerek. Evet, bu şehir, tamamen tarihi geçmişiyle ilgi çekiyor.

Atina şehri, bilinen tarihi süreç içinde, MÖ.4 ve 5’nci yüzyıllar arasındaki dönemde, dünyanın en önemli şehirlerinden biri olarak öne çıkıyor.

Çünkü: o dönemde, zaten bölge ve yakın çevresinde, şehir devletlerinden oluşan, toplulukların egemenlikleri söz konusuydu.

İşte, bu dönemde, kayalık  bir tepe üzerinde bulunan Akropolis çevresinde kurulan şehir, tarihçe kısmında ayrıntılı olarak söz ettiğim gibi, bir kısım nedenlerden dolayı, önem kazanıyor.

Tarihçe okumaktan hoşnut olmayan okurlar için, şehrin önemi hakkında kısa birkaç şey söylemek istiyorum.

Özellikle: sanırım batılıların yani Avrupalıların, kendilerine medeniyet geçmişi olarak burayı yani Yunanlıları kabul etmelerinin temelinde yatan en büyük neden: kendi geçmişlerinin bulunmaması, kendi geçmişlerinin sadece birkaç yüz yıllar bir geriden başlaması.

Bugün İngiltere’ye giderseniz, ülkenin müzelerinin çoğunda, 100-150 yıl önce kullanılan “ütü” gibi nesnelerin, ziyaretçiler için sergilendiğini görürsünüz.

Bunun dışında, müzelerde sergilenen çoğu obje: dünyanın diğer bölgelerinden çalınarak getirilen objelerdir.

Yani, kendilerine ait, yüzyıllarla ifade edilebilecek bir geçmişleri yok. Ama, Avrupa kıtasının bir ucunda bulunan Yunanistan ülkesinde: bir zamanlar, yani günümüzden 5000 yıl önce, Miken uygarlığı yaşamış ki, bu insanlar, gerçekten bilim, sanat ve yaşam tarzı olarak ileri düzeye ulaşmışlar.

Bir asker çıkmış, kazanılan bir zaferin haberini vermek üzere, 45 km. koşmuş ve Atina şehrine vardığında, yorgunluktan ölmüş, böylece, günümüzde  de 45 km. koşulan, Maraton yarışmaları başlamış.

Bu insanların spora olan tutkuları, günümüzdeki Olimpiyat oyunlarının ana fikrini oluşturmuş.

Dolayısıyla, Avrupalılar, kendilerine ait bir medeniyet söz konusu olmadığından, Yunan medeniyetini ve geçmişini, benimsemişler.

Demokrasinin doğduğu yer olarak öne çıkan şehir geçmişi incelendiğinde: aslında, her ne kadar burada belli bir demokrasi prensipleri oluşturulmuş olsa da, unutmamak gerekir ki, Atina şehrinde yaşayanların, o dönemde sadece % 20’lik bölümü (kadınlar, köleler hariç) bu demokrasi sisteminin içine dahil oluyorlarmış.

Zaten: şehir bir dönem o kadar zenginleşmiş ki, şehirde yaşayanlar, her türlü işlerin köleler tarafından yapılıyor olması ve herhangi bir sorunları bulunmaması nedeniyle, oturup felsefe ile bilimle uğraşmışlar, bunun sonucunda, şehirde felsefe okulları kurulmuş.

Sanırım fazlaca tarihe girdik.

Yunanistan Atina Genel;

Günümüze gelelim. Günümüze gelmeden önce, yakın geçmişe bakmak lazım, çünkü günümüzü etkileyen bir durum var. 1924 yılında, bizimle yapılan mübadele yani karşılıklı değişim sonucu, nasıl ki Yunan topraklarında yaşayan Türk uyruklular, ülkeden gönderildi ise, Anadolu topraklarında yaşayan Yunan uyruklu Rumlar da, bulundukları yerleri terk etmek zorunda kaldılar.

Mübadeleye 400 bin Türk ve 1.5 milyon Rum dahil olmuş, sadece İstanbul, Bozcaada ve Gökçeada’da yaşayan Rumlar hariç tutulmuştur. Yunanistan’da ise Trakya ve Girit adasında yaşayan Türkler mübadele dışında tutulmuşlardır, Girit adasında günümüzde 5 bin civarında Türk yaşadığı söyleniyor.

Bunun sonucunda, ülkeye gelen 1.5 milyon göçmenin büyük kısmı, Atina şehrinin dış mahallerine yerleşerek, şehrin varoşlarını oluşturdular ve şehrin nüfusu birden bire aşırı arttı. Şehirde, büyük bir betonlaşma başladı. Kalabalık ve işlek sokaklar, ihtiyaçları karşılayamayan park alanları.

Bu nedenle; şehre gittiğinizde, karşınıza, büyük bir trafik karmaşası ve insan kalabalığı çıkacak. Bunları gördüğünüzde, unutmayın ki, Yunanistan 1981 yılında Avrupa Birliğine üye oldu ve birliğin milyonlarca Euro’luk fonları kullanıldı.

Yine de, şehrin en büyük imarının, 2004 yılında düzenlenen Olimpiyat Oyunları öncesinde sağlandığı söyleniyor.

Ancak Olimpiyat oyunları nedeniyle o kadar çok para harcanmış ki, bu yüzden yakın geçmişte Yunanlıların ekonomik krize girdikleri söyleniyor, ama öte yandan, özellikle şehirler arası yolların güzelliğine inanmak mümkün değil. Bu yollar söylenenlere göre Olimpiyatlar için yapılmış.

Evet, Atina, Avrupa Birliği ülkeleri içinde, en kalabalık dördüncü başkent.

Yunanistan Atina Genel;

2008 yılında yapılan bir araştırmada: satın alma yani zenginlik açısından, Atina şehrinin, dünya sıralamasında 32’nci sırada bulunduğu tespit edilmiş. En pahalı şehirler sıralamasında ise,  dünya 25’nciliği, Atina şehrinin.

UNESCO, Dünya Kültür Mirası Listesinde, bu şehirden iki yeri yazmış ve koruma altına almış. Bunlar: Akropolis ve Daphni Manastırı.

Coğrafi konumuna gelince: şehir, Attika havzası olarak isimlendirilen düzlükte kurulmuş. Havzanın dört bir tarafı, dağlarla çevrili. Güney batıda ise, Saron Körfezi bulunuyor. Güneyde,  yaklaşık 8 km. uzaklıktaki Pire bölgesi, şehir merkezine birleşmiş durumda.

Burada: Faliron körfezi var. Yani, şehrin deniz bağlantısı, Pire bölgesinde. Yani, Atina şehri, dünya üzerinde, denize kıyısı olan, ender başkentlerden birisidir.

Yüksekten şehre bakıldığında, şehrin beyaz badanalı evlerinin, deniz ile birleştiğinde, mavi-beyaz, Yunan bayrağını oluşturuyor. En azından, Yunanlılar böyle olduğunu iddia ediyorlar. Yunan bayrağında bulunan haç işareti, Yunanistan ülkesinin laik olmadığını ve din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılmadığının ifadesidir.

Yunan bayrağındaki mavi denizi, beyaz ise dalgalar ve bulutları temsil eder, beyaz enine çizgi sayıları ise: “ya bağımsızlık ya ölüm” sloganındaki cümle sayısını ifade eder.

İKLİM

Yunanistan Atina Genel:

Şehirde, Akdeniz iklimi hüküm sürüyor. Yani, yumuşak bir iklim var. Kış mevsimi: çok az kar yağar ve don olayı çok nadir görülür. Yaz mevsimi: sıcak ve kuru geçer. Ancak, çoğu kez, poyraz rüzgarı eser ve bu yüzden, özellikle geceler serindir.

Yağışların çoğu: Ekim-Nisan döneminde görülür. Yaz mevsiminde, yağış çok nadirdir. Biraz önce söz ettiğim gibi, yaz mevsiminde, genellikle hava sıcaklıkları, 35 derecelerin üzerine çıkar ve kuru hava etkinleştiğinde, birçok Atinalı şehri terk eder.

YUNANİSTAN İÇİN, ÖZEL GÜNLER

1 OCAK

Aziz Basileos günü olarak bilinir.

6 OCAK

Epifanya yortu günü olarak kutlanır. Kıyıdaki limanlardan ve adalardan, denize bir haç atılır ve bölgenin genç erkekleri, suya dalarak, atılan haç ı geri getirmeye çalışırlar, Haç ı geri getiren için, bir sonraki yılın şanslı geçeceğine inanılır.

ŞUBAT

Bu ay içinde, Atina karnavalı düzenlenmektedir. Bu şenliklerde, maskeli şenlik bandosu, şehir sokaklarını, müzik eşliğinde dolaşır.

25 MART

Yunan özgürlük günü olarak kutlanır. Bu günde, Yunan askerleri, askeri geçit töreni düzenlerler.

PASKALYA

Ortodoks Hıristiyanlar için, en önemli tatil günüdür. Bu döneme denk gelen, kutsal “Cuma” gününde, insanlar, ellerinde mumlar varken, yürüyüş alayları halinde, çiçeklerde süslenmiş bir sedyeyi takip ederek yürürler. Daha sonra, kutsal “Cumartesi” gece yarısında ise, kutsal alev, bir inanç mumu yakılması için, ev ev dolaştırılır.

Takip eden “Pazar” günü ise, yeni gelen baharı kutlamak üzere “kuzu eti” kızartması yenilir. Paskalya dönemi, Atina şehrinin ziyaretçileri açısından şu önemi taşıyor: Paskalya zamanı şehre giderseniz, bu 1-2 haftalık dönemde, kentte, pek çok hizmetin, hatta uçak seferlerinin bile kesintiye uğradığını görmek mümkün. Dükkanların pek çoğu kapanıyor.

1 MAYIS

Bu gün, İşçi Bayramı ya da Bahar Bayramı olarak kutlanır.

HAZİRAN-EYLÜL

Bu dönem arasında: Atina Festival kutlamaları yapılır. Bu kutlamalarda: opera, drama, müzik ve dans gösterileri düzenlenir.

24 HAZİRAN

Vaftizci Aziz John doğum günü olarak kutlanır. Bu kutlamalarda, ziyafetler ve şenlikler düzenlenir.

15 AĞUSTOS

Meryem’in, Göğe yükseliş yortusu olarak kutlanır. Bu kutlama gününde, alaylar ve şenlikler düzenlenir.

28 EKİM

Ulusal Ohi yani “Hayır” günüdür. Yunanlıların, 1940 yılında, İtalyan işgaline karşı yaptıkları, mücadeleyi anımsatır.

HAVA ALANI

İstanbul’dan havayolu ile, Atina şehrine gelmek isterseniz, yaklaşık 1.5 saat civarında bir yolculuk yapmanız gerekiyor. Hani, olur da, İstanbul-Atina arasında, karayolu ile yolculuk yapmayı düşünürseniz, bu kez: otobüs ile, yaklaşık 13-14 saat yolculuk yapmak gerekiyor.

Atina şehrinin uluslar arası havaalanı: Eleftherios Venizelos havaalanı, şehir merkezinin 30 km. doğusundadır. 2001 yılında hizmete açılmıştır. Bu uzaklık, yani havaalanı ve şehir merkezi arasındaki uzaklık; aşağıda ayrıntılı olarak söz edeceğim üzere, trafiğe bağlı olarak, yaklaşık 40-75 dakika arasında sürmektedir.

Havaalanında: bagaj taşımak için, el arabası almak isterseniz, ücretli olduğunu unutmayın ve yanınızda bozukluk bulundurun. Bunları, işiniz bittikten sonra, orijinal yerine yerleştirdiğinizde, paranızı geri alabiliyorsunuz.

Havaalanından Şehir Merkezine Ulaşım

Havaalanından, şehir merkezine ulaşım  da, en önemli husus: yanınızda çok bagaj bulunup bulunmadığı. Yanınızda çok bagaj yok ise, bence sakın taksi tercih etmeyin. En kolay ve ucuz ulaşım yolu, metro. Eğer saati uymaz ise, bu kez otobüs deneyebilirsiniz. Ama bagajınız çok ise, metro ve otobüs yolculuğu zor olabilir. Bu durumda, birkaç kişi birleşip taksi tutmak, sanırım en mantıklısı olabilir.

Metro

Havaalanı metro hattı: sizi, şehir merkezindeki: Syntagma ve Monastiraki istasyonlarının bulunduğu yere kadar götürür. Mavi renkli metro hattını kullanmalısınız. Metro biletinizi: otomatik makinelerden satın alabilirsiniz. Aman, biletsiz binmeyin, yakalanmanız durumunda, 120 Euro civarında, ceza ödendiğini duydum. Bence, 3 Euro’luk bilet almayı ihmal etmeyin.

Otobüs

Havaalanından, şehir merkezinin birçok noktasına, otobüs seferleri var. Otobüs ücreti: 3.20 Euro. Ancak, yukarıda da sözünü ettiğim gibi, trafiğe takılma şansınız çok yüksek. Yine de, boş bir trafikte, havaalanı şehir merkezi arasındaki mesafeyi, otobüsler ile, yarım saatte alırken, yoğun trafikte en fazla bir saatte almak mümkün.

Bir  de, metro belli bir saatte seferlerini sonlandırırken, ekspres otobüsler 24 saat çalışıyorlar. Şehir merkezi dedim ama, Pire Limanından Yunan adalarına gidecek olanlar için de, Havaalanı ile Pire Limanı arasında, ekspres otobüsler de var.

Atina şehrinde otobüs denince inanamadığım görüntü, bir zamanlar Ankara şehrinde kullanılan ama günümüzden yıllarca önce kaldırılan troleybüs yani üstteki tellerden elektrik alarak çalışan belediye otobüsleri oldu, caddelerin üstünde teller nedeniyle inanılmaz bir karışıklık var.

Taksi

Atina taksi sürücüleri, ziyaretçileri yanıltmak yönünde üstün yetenekliler. Havaalanından, şehir merkezine yolculuk yaklaşık 30-40 Euro arasında tutuyor, yani bir hayli fazla. Ama, sürücüler, genellikle taksimetre açmaktan yana değiller ve hatta çeşitli uygulamalar ile, şehir merkezinde gitmek istediğiniz bir yere ulaşım sonucunda, muhteşem bir ücret ödemek zorunda kalabilirsiniz. Bir de ,unutmayın, gece yarısından sonra, taksi ücretleri, iki katı oluyor.

Yani, gece tarifesi, zamlı. Atina şehrindeki taksiler sarı renklidir. Ancak Selanik şehrindeki taksiler lacivert renklidir. Taksimetre açmak istemiyorlar dedim ama, ben birkaç kere taksi kullandığımda, sürücü hiç tereddüt etmeden taksimetreyi açtı ve istediğim yere, saçma sapan yollara girmeden en kısa zamanda beni ulaştırdı ve 5.5 Euro taksi ücreti ödedim, yani pek pahalı gibi değil, ama yukarıda belirttiğim gibi özellikle taksi sürücülerinden (adres, kimlik belli olmadığından) para üstü alırken, aman dikkat, sahte para alma riskiniz yüksek, aldığınız paraları kontrol edip alın. Bir de sürücü her kilise gördüğünde istavroz işareti yapar, bu ilginç durum mutlaka dikkatinizi çekecektir.

SINIR GEÇİŞİ-İPSALA SINIR KAPISI

Özellikle son yaşadıklarımızdan sonra sınır kapısından geçiş süresi biraz uzadığını söylemek mümkündür. İpsala sınır kapısına geldiğinizde: kendi aracınız ile geçecekseniz, ehliyetinizin yeni tip ehliyet olması, aracın kendi üzerinize değilse araç sahibinin noter onaylı vekaletinin olması ve yeşil kasko sigortası yani Avrupa’da da geçerli kasko sigortası bulundurmanız gerekiyor.

Eğer tur otobüsü ile geçerseniz: otobüste rehber bütün yolcuların pasaportlarını topluyor ve topluca polise götürüyor, yapılan incelemenin ardından (1.5-2 saat kadar sürüyor) pasaportlar geri geliyor, yurt dışına çıkmasında sakınca olmayanların pasaportları yolculara dağıtılıyor ve kişiler, pasaportları ile pasaport polisinin önünde sıraya giriyor, 15 TL yurt dışı çıkış harç pulu (bu pulu daha önceden satın alın veya hemen pasaport polisinin yanında da pul satış yeri bulunuyor) ile birlikte pasaport kontrolü ve pasaporta çıkış damgası basılıyor.

Ardından: Türk tarafı Duty-Free mağazası var, sadece 1 mağaza bulunuyor. Dikkat, çıkışta bu mağazaya uğramıyorsunuz, yani çıkışta sadece 2 Yunan Duty-Free mağazasına uğranılıyor. Devam ettiğinizde: bir köprüden geçiliyor. Köprünün yarısının korkulukları kırmızı-beyaz boyanmış ve burası Türk tarafı, bitiminde yani köprünün tam ortasında Türk ve Yunan askerleri ve bayrakları görülüyor. (Türk askerine selam vermeyi unutmayın)

Köprünün Yunan tarafının korkulukları ise mavi ve beyaz boyalıdır. Yunan gümrüğüne geliyoruz. Önce pasaportlar rehber tarafından toplanıyor ve topluca Yunan polisine götürülüyor. Polis giriş damgasını bastıktan sonra, Yunan gümrük elemanları, otobüsün bagajını kontrol ediyor ve bagajdan tesadüfi 3-5 bavul indirip içini kontrol ediyorlar.

Burada önemli bir husus var. Yunan gümrüğü, ülkeye sadece 2 paket (2 karton değil) sigara sokulmasına izin veriyor. Sanırım ülkede sigara pahalı olduğu için, yurt dışından sigara sokulmasını istemiyorlar. Üstünüzde 2 paketten fazla sigara bulunursa para cezası olduğu yazılı.

Ancak bizim tur gurubu girerken Yunan gümrük görevlileri otobüsün içine girip kontrol yapmadılar, zaten sigara alanlar, sigaraları diğer yolculara paket paket dağıttılar. Devam edelim: Yunan polisi giriş damgasını bastıktan ve gümrük elamanları kontrol yaptıktan sonra (ayrıntılı kontrol yapılmadı) ülkeye giriliyor.

Dönüşte de aynı formaliteler devam ediyor. Sadece Türk tarafında gümrük görevlisi otobüsün içine giriş dolanıyor, söylenenlere göre, koltukların üzerindeki yerlerde bulunan içki poşetlerini inceliyorlarmış, çünkü Türkiye’ye 1 büyük ve 1 küçük içki haricinde içki sokmak yasak, bu kontrol ediliyormuş ama çanta-bavul gibi yerler kontrol edilmedi. Ancak bu yazdıklarım edilmeyecek anlamına gelmesin, yani 2 şişe haricinde içki alırsanız, kontrol yapılıp yapılmaması şansınıza kalıyor.

GÜVENLİK

Atina şehrine tur ile giderseniz, rehberin size güvenlik konusunda tek söyleyeceği konu “Kırmızı Alarm” cümlesidir. Çünkü, Atina özellikle son yıllarda, göçmenler nedeniyle bayağı kalabalıklaşmış ve özellikle gasp değil ama yankesicilik çok artmıştır.

Öte yandan şehirde birçok yerde olduğu gibi turistler, çevreyi görme, fotoğraf ve video çekme anlamında, dikkatsiz dolaştıklarında çanta ve cüzdanlarına genellikle sahip çıkamıyorlar. Bu yüzden: Atina şehrinde gezerken çantalarınızı çapraz asmanız ve ön tarafınızda bulundurmanızı öneririm.

Özellikle pasaport kayıpları sorun yaratıyor, bence pasaportunuzun fotokopisini yanınızda bulundurun aslını otelde kasaya kilitleyiniz. Şehirde kredi kartı kullanmamanızı öneririm. Gerek kredi kartı hırsızlıklarına karşı ve gerekse birçok satıcının sevmemesi nedeniyle, yanınızda nakit bulundurunuz. Her şehirde olduğu gibi, burada da akşam saatlerinde parklarda, ara sokaklarda ve caddelerde, karanlık bölgelerde bulunmayınız.

Polis derseniz, sık karşınıza çıkmıyor ama ara sıra Yunan polisini görmek mümkün oluyor. Özellikle merkezi meydanlarda görülüyorlar. Ama uyuşturucu içenlere ve satanlara karışmamış olmalarını hala anlayamadım.

İNSANLAR

Atina şehrinde, yaklaşık 4 milyon insan yaşıyor. Yani, ülke nüfusunun yaklaşık, üçte-biri, başkent Atina da yaşıyor. Ancak son yıllarda, artan göçmen sayısı nedeniyle nüfusun bir hayli karıştığı ve sokakların nispeten güvensiz hale geldiği söyleniyor.

Atina şehrinde, günlük hayat, sabah saat: 07.00 gibi başlıyor. Bu saatte, her yer vızır vızır kalabalıklaşıyor ve arabalar, trafik yoğunluğu yaratmaya başlıyorlar. Trafik genellikle yoğun, çünkü, şehirde yaşayan 4 milyon insan sayısı ile, 3 milyona yakın araç sayısı düşünüldüğünde, bu durumu normal kabul etmek gerek.

Yani, şehrin çoğu bölgesinde, inanın yaya yürüyenler, araçlardan daha hızlı yol alabiliyorlar. Ama, buna elbette çare bulmuşlar. Şehirdeki üniversite gençliğinin büyük bölümü, motosiklet sahibi. Yani, trafikte yoğun otomobil yanında, ondan daha fazla motosiklet te göreceksiniz.

İnsanların günlük yaşamlarında, geleneklerinin büyük önemi var. Aile, Yunan toplumunun temelini oluşturuyor. Akrabalık ilişkileri sağlam. Hafta sonlarında: bir tavernada toplanan Atinalı, akrabalar-komşular veya arkadaşlar, gürültülü-tartışmalı bir ortam eşliğinde, yemeklerini yiyorlar.

Ortodoks kilisesi, Atinalıların yaşamlarında önemli bir yer tutuyor. Zaten bu ülke laik değil, yani din ve  devlet işleri birbirinden ayrı değil, iç içedir. Şehirde yaşayan,  her yaştan ve her kesimden Atinalı, düzenli olarak kilise ziyaretinde bulunuyorlar. İnsanlar; iş dönüşü, öğle arası gibi zamanlarda, günlük yaşamlarının bir parçası olarak kiliseye uğruyorlar ve mum yakıyorlar. Hatta çalışırken çalışma ortamlarında birkaç aziz resmi görmek mümkün, hatta kilise yakınından geçerken istavroz işareti yapıyorlar.

Günün geç saatlerinde ise

Omonia ve Patission civarında, saat: 22.00’den sonra, ellerinde şırıngalar ile dolaşan ve bölgeye gelerek talep edenlere, eroin enjekte edenleri görmek mümkün. Aslına bakarsanız, emniyet güçleri bunlardan pek uzakta değil, ama anlaşılmaz bir tutumla karışmıyorlar.

Özellikle: Selanik şehrinde, şehir merkezinde Venizelos meydanının bulunduğu yerdeki parkta, birçok hırpani kılıklı kişinin uyuşturucu sattığını ve kullandığını görebilirsiniz. İşin ilginç yanı, polisin 100-150 metre uzaklıkta bulunması ve bu duruma müdahale etmemesidir. Zaten, Yunanlılar  da ülkelerinde uyuşturucu alışkanlığının yaygınlaştığından şikayetçiler.

Atinalılar ile ilgili, son olarak şunu söylemek istiyorum: elbette, Yunan ulusu içinde ne kadar Türk düşmanı varsa, o kadar da çok Türk dostu var. Ama, elbette bunları ayırt etmek kolay değil. Öyle ki, bazen “Türk” olduğunuzu duyanlar, size bir şeyler ikram etmek, bir-iki kelime konuşmak için çırpınıyorlar.

Hatta, boynunuza sarılmaya kalkanlar bile oluyor. Ama, yine de, genellikle yaşlı kesim de, hala bir Türk düşmanlığı var, “Türk” olduğunuzu duyduklarında, yanınızdan kin ve nefret dolu bakışlar atarak uzaklaşan, Atinalılar da görebilirsiniz. Ama, ben şöyle bir yorum yapabilirim, şehirde yaşayanların, büyük çoğunluğu, yani % 90’lık bölümü, Türklere karşı sevgi dolu. Ben şehirde kaldığım sürede veya Yunanistan’da kaldığım sürede insanlardan Türk  düşmanlığı görmedim.

Ancak, birkaç yerde Türk düşmanlığını tetikleyecek ve özellikle dini yerlerde Türk düşmanlığını körükleyecek resimler ve objeler gördüm, özellikle Kavala şehrinde, şehrin tam merkezinde, büyük bir tabela üzerinde, herkesin görebileceği büyüklükte Türk Düşmanlığı pekiştiriliyor. Bir de, Selanik şehrinde Atatürk evi ve

Türk Konsolosluğunun duvarlarını ve hemen yakınlarda bekleyen askerleri görünce, bu kadar korumanın elbette korkuya dayalı olduğunu tahmin etmek zor değil, zaten daha önce Yunanlı fanatiklerin defalarca buralara saldırdıkları biliniyor. Halbuki: benim evim, Ankara’da Yunan konsolosluğunun yakınında ve her gün önünden geçiyorum, Yunan konsolosluğunun önünde, bugüne kadar yıllardır bir arada 3-5 kişi görmedim, yani saldırı ihtimali hiç olmadı.

Yunanistan Atina Genel

DİL

Atina şehrinde, Yunan dilinin genel özelliği itibarıyla, normal Latin harflerinin kullanılmadığını ve değişik bir harf sisteminin kullanıldığını göreceksiniz. Elbette, bu bir kısım sıkıntı yaratır. Ama unutmamak gerekir ki, şehir tabelalarının çoğu, bu yerel dille yazılırken, aynı zamanda İngiliz diliyle de yazılıyor.

İnsanların çoğu İngilizce biliyor. Gideceğiniz herhangi bir yeri bulmakta, pek zorluk çekmiyorsunuz. Ama, çoğu dediğime bakmayın, bazen de çevrenizde İngilizce bilmeyen insanlar yoğunlaşıyor ve bu  durumda, Avrupa Birliğine girmiş bir ülkede yaşayan insanların İngilizce bilmemelerini, hayretle karşılıyorsunuz. Ancak, polislerin hepsinin İngilizce bilmesi, güzel. Hatta, turizme o kadar alışmışlar ki, birçoğu Türkçe kelimeleri de biliyor.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

Yunanistan Atina Genel: Atina’da, ulaşım sistemini öğrenmek gayet kolay. Metro sistemi ve aktarmalar, gayet basit.

Şehirde: toplu ulaşım araçlarını yani metro ve otobüsleri kullanmak için almanız gereken bilet: 1 Euro. Bu bilet ile, bir kişi, bir kez araca binip, yaklaşık 90  dakika boyunca sınırsız transfer yapabilirsiniz. Bunun yanında: 24 saat tüm toplu ulaşım araçlarında kullanabileceğiniz bilet ise, 3 Euro.

Bir hafta boyunca, toplu ulaşım araçlarında kullanabileceğiniz bilet, 10 Euro. Havaalanı ile şehir merkezi arasında çalışan ekspres otobüslerin ulaşım bileti: 3.20 Euro.

Bu biletleri: bilet gişelerinden, gazete bayilerinden veya metro istasyonlarındaki otomatik makinelerden satın alabilirsiniz.

Şehirde, özellikle toplu ulaşım araçlarında, yani metro ve otobüslerde, muhteşem hırsızlıklar oluyor, yankesicilere dikkat etmenizi öneririm.

Yunanistan Atina Genel

METRO

Atina şehir metrosu: 2000 yılında hizmete girmiştir.

Şehir içi ulaşımın en kolay, en rahat ve en ucuz yolu: metrodur. Çoğu yere, metro ile ulaşmak mümkün.

Metro istasyonuna girince, biletinizi okutmanız (insanların bir çoğu bilet okutmuyorlar, çünkü girişte kontrol yok ama metro içinde kontrol yapılıyor) ve içerideki kontrollerde görevliye göstermek zorundasınız. Aksi halde: ağır bir para cezası (bilet bedelinin 30 katı kadar) ödeniyor.

Metroda: yiyecek ve içecek tüketmek yasak. Şehir metrosu, kalabalık kent sokaklarından uzak kalmanın ve rahat yolculuk yapmanın en büyük aracıdır. Ancak, metro: saat: 01.00-05.00 saatleri arasında çalışmıyor.

47 km. uzunluğundaki metroda; 3 hat bulunmakta olup, bunlar; çeşitli renklerle (mavi-yeşil-kırmızı) belirlenmiş ve bunların ulaşım yerleri hakkında, kısacık bilgi vermek gerekirse:

1.Hat: Pire ve Kifissia bölgesi arasında çalışır.

2.Hat: Sepolia ve Daphni arasında çalışır.

3.Hat: Doukissis ve Plakentias arasında çalışır.

Elbette, bu bölgeler, başlangıç ve bitiş olarak öne çıkıyor, ara duraklar hakkında, bir metro haritası edinmeniz şart.

OTOBÜS

Atina şehrinde, metro hatlarının gitmediği yerleri birbirine bağlayan otobüs hatları var. Bu hatlarda çalışan otobüsler: saat: 05.00 der servise başlar ve 23.30 gibi servis biter.

Yukarıda da sözünü ettiğim gibi, Atina Ulaştırma Bürosu tarafından bastırılan, metro ve merkezi otobüs seferlerinin hatlarını gösteren bir haritayı mutlaka edinin. Bu harita ücretsiz ve Turizm Danışma Bürolarında bulabilirsiniz.

TAKSİLER

Yunanistan Atina Genel: Şehirde çok sayıda taksi var. Aynı bizde olduğu gibi, renkleri: sarı. Yanlarında ve tepelerinde “TAXI” logosu bulunuyor. Taksiye bindiğinizde, sürücünün taksimetreyi açması zorunlu. Ancak, gece yarısından sonra, saat: 05.00’e kadar zamlı tarife uygulanıyor. Şehirde, el-kol kaldırarak, herhangi boş bir taksiyi durdurabiliyorsunuz.

Ancak, taksi sürücüleri, kısa mesafeler için yolcu almaktan pek hoşnut olmuyorlar. Hatta ve hatta, bir kısım sürücü, taksimetreyi açmayarak, turistleri kazıklamayı tercih ediyorlar. Taksi sürücüsü hakkında herhangi bir şikayetiniz olduğunda (örneğin taksimetre açmadığında) plakasını alın ve telefonla; “171” numaralı turist polisine bildirin.