İstanbul Panorama 1453 Tarih Müzesi

İstanbul Panorama 1453 Tarih Müzesi

 

İstanbul Panorama 1453 Tarih Müzesi; Bugüne kadar, İstanbul’un fethini, sadece kağıt üzerinde öğrendik, gördük, duyduk. Ancak: bu derece etkili bir görüntü ve fethi tamamen yaşatan bir müzenin olabileceği hiç aklıma gelmezdi. Burası tam bir heyecan fırtınası, yani müzeye girdiğinizde, içinizde bambaşka duygular oluşuyor.

HAZIRLIKLAR

Bu muhteşem müzenin çalışmaları, yaklaşık 4 yıl önce başlamış. Bu çalışmaların ilk aşamasında: İstanbul’un fethi dönemindeki: Osmanlı-Bizans giysileri ve silahlarıyla ilgili kaynaklar taranmış. Fetih gününde, surlar üzerinde, nerede ve hangi büyüklükte gedikler açıldığı incelenmiş. Daha sonra: kullanılan topların ve güllelerin boyutları, hatta kuşatmada kaç hücum kulesinin kullanıldığı tespit edilmiş.

Daha sonra tespit edilen hususlar: bu konularda yani çizgi ve animasyon konularında uzman 4 ressam tarafından, muhteşem tablonun eskizlerine yansıtılmaya başlanmış. 2005 yılının sonuna gelindiğinde, resim yüzeyinde bulunan binlerce objenin çizimi bitirilmiş. Evet, hazırlıklar böyle.

Hazırlıklar bitirildiğinde, İstanbul’un fethinin 555 yılında, yani 2009 yılının son aylarında, Müze ziyarete açılmış.

MÜZENİN YERİ-ULAŞIM

İstanbul Panorama 1453 Tarih Müzesi; Müze: Topkapı’da. Metrobüs ile ulaşımı düşünenler için: Topkapı istasyonunda. Tramvay ile ulaşım da da: Topkapı durağında inmek gerekiyor.

Özel araç ile gitmeyi düşünenler için: E-5.Boğaziçi köprüsü istikametine giderken: Topkapı-Aksaray kavşağından dönmeniz gerekiyor. Hava alanı istikametine gelirken ise: Topkapı-Zeytinburnu kavşağından girmelisiniz. Kavşak dönüşünden  sonra, minibüs otoparkının hemen yanında, müzeye ulaşıyorsunuz. Eski Topkapı Otogarının, Kültür Parkına dönüştürülmesi sonucu, bu müze, buraya yapılmış.

Müzenin burada kurulmuş olmasının özel bir anlamı var. Çünkü: İstanbul fethedildiğinde, giriş buradan olmuş ve Fatih Sultan Mehmet, otağını burada kurdurmuş.

İstanbul Panorama 1453 Tarih Müzesi

GENEL ÖZELLİKLERİ

İstanbul Panorama 1453 Tarih Müzesi; Müze: Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’u nasıl fethettiğini anlatıyor. İzleyicileri: 29 Mayıs 1453 gününe götürüyor.

Dünyanın ilk tam panoramik müzesi. Buradaki resim çalışmaları: 360 derecelik bir alana yayılarak: yukarıdan-aşağıya ve sağdan-sola yerleştirilmiş. Yani: hangi yöne bakarsanız, resmin bir parçasını görebiliyorsunuz.

Dünyada buna benzer, 30 kadar müze var. Ama bu müzelerin hepsi, ya yatay, ya da dikey olarak yerleştirilmiş resimlerden oluşturulmuş. Burası ise, hem yatay ve hem dikey olarak hazırlanarak, bir ilk oluşturulmuş.

Resim çerçevesiz ve sınırsız. 3000 metre karelik bir alanda, çerçevesi yani sınırları olmadan, 360 derecelik bir görüntü oluşturulmuş. Bu görüntüye baktığınızda, üç boyut hissedeceksiniz. Zaten, üç boyut hissetmeniz için, bulunduğunuz yer, yani resimlere baktığınız platform, resimlerden yaklaşık 14 metre uzaklıkta.

Bu üç boyutun, biraz önce söylediğim gibi, yukarı boyutunu oluşturan gökyüzü: kubbesiz ve kesintisiz olarak yapılmış, tablonun genelinin üst bölümü, gökyüzü.

Ayrıca: resmin bittiği yer olmaması da ilginç. Yani, siz bu resme baktığınızda, gerçek boyutlarını göremiyorsunuz. Çünkü: her yan, her taraf resim. Özellikle: resmin 650 metre karelik bölümü, gerçekte üç boyutlu olarak yapılmış. Bu alanda: kuşatma sahnesi canlandırılırken: toplar, top arabaları, barut fıçıları kullanılmış.

Evet, bu muhteşem müze; toplam 3000 metre karelik bir alan üzerinde kurulmuş. Eserdeki, yani resimlerdeki figür sayısı: 10 binden fazla. Hatta, bu figürler, görüntünün canlılığı için, insan boyutundan başlayarak, geriye doğru küçülerek gidiyor.

Fonda: mehter marşı, top sesleri bulunması, ortama ayrı bir hava veriyor, duygularınız canlanıyor ve o anı gerçekten yaşıyorsunuz.

MÜZE GEZİSİ

Müze: her gün saat: 09.00-17.00 arasında açık. Giriş ücretlidir.   

Müze kart geçerli değildir. Toplu ziyaretler için: önceden telefon ile de görüşebilirsiniz. Tel: 212-4151453

Yanınızda, mutlaka fotoğraf makinenizi bulundurmalısınız. Aslında, mesafe uzak ama yine de, patlayan flaşların, bu muhteşem resimleri zamanla bozacağı kesin. Resim çekilmesine izin vermelerini yorumlayamıyorum.

Evet, biz müzeyi gezmeye başlayalım. Önce: yani resmin bulunduğu alana çıkmadan önce: fethin tarihçesini okumanız ve çizimleri görerek bilgi almanızda yarar var.

Daha sonra, ahşap bir merdivenlerden yukarı doğru çıkıyorsunuz. Çünkü: platform yani izleme mekanı, binanın 4’ncü katında. Yani, merdivenlerden sabırla çıkmanız gerekiyor.

Merdivenleri çıkmayı bitirip, bir platform, yani izleme bölümüne geliyorsunuz. Burası: resimlere 14 metre uzaklıkta. Bu uzaklık, özel çünkü, bu uzaklık: resimleri üç boyutlu görmenizi sağlayacak.

Bu bölüme çıktığınızda, yani platforma geldiğinizde: sanki, kendinizi yeniden açık havaya çıkmış gibi hissediyorsunuz. Yukarı baktığınızda: harika bir gökyüzü. Hava güneşli ve yer yer bulutlu. Bulutların arasından sızan güneş ışıkları, havayı aydınlatıyor.

Senaryoya göre: bu, bir 29 Mayıs 1453 sabahı. Evet, siz bu görüntünün gerçek olup olmadığını düşünürken, bunun bir resim olduğunu anlıyorsunuz. Ancak, unutmayın ki, bu resim, dünyanın en büyük kubbe içi resim baskısı.

Bu gökyüzünün gerçekçi görüntüsü altında iken, yaklaşık 8-10 saniye sonra: aniden kendinizi savaşın ortasında hissediyorsunuz. Bütün çevrenizde resimler bulunduğu için, biraz önce söylediğim gibi, mesafe duygunuzu kaybediyor ve resimleri üç boyutlu olarak algılamaya başlıyorsunuz.

Biraz önce anlattığım gibi, güneşli ve nispeten parçalı bulutlu bir gökyüzü altında: 29 Mayıs 1453 günü sabahı, çatışma, karşınıza çıkan surlar, surlara tırmanan Osmanlı askerleri, bunlara karşı koyan Bizanslılar, süvariler, Mehter takımı. Bu arada: İstanbul kuşatmasını bir ağaç altında izleyen Fatih Sultan Mehmet, hemen yanında, devletin ileri gelenleri, üst düzey yöneticileri, sadrazamlar, vezirler.

Bu sırada: fonda, mehter marşı, diğer yandan top sesleri. Derken: maket toplar, oklar, kılıçlar, kazma-kürek, sanki atılan oklar, hemen başınızın üstünden geçiyor, kendinizi tam bir savaş ortamının içinde buluyorsunuz.

Biraz sonra: Osmanlı askerlerinin İstanbul’u ele geçirme anını yaşıyorsunuz.  Bu arada, şehit olan binlerce asker, yıkılan surlar. Tam bir duygu seli.

İnanın bu sahneleri anlatmak mümkün değil. Mutlaka gidip görmeli ve yaşamalısınız. Ankara’da Anıtkabir müzesinde, buna benzer bir müze yapılmış. Ama, yazının başında da söylediğim gibi, örneğin Anıtkabir’de yapılan, yanlamasına resim-panorama. Ama, buradaki hem yanlamasına, hem boylamasına ve üç boyutlu bir görüntü elde edilmiş. İstanbul’da yaşayanlar ve İstanbul’a yolu düşenlere mutlaka öneririm. Gidin ve 15 dakika süren bu güzelliği mutlaka yaşayın.

İstanbul günlük gezi planı hakkındaki yazım için.