Bayburt

Bayburt

Bayburt: Ülkemizde, en az nüfusa sahip olan ildir. Hemen il merkezinden geçen Çoruh nehri, buraya bambaşka bir hava verir.

Gezinti  derseniz, bir baştan diğer başa: yarım saat.

Turistik güzellikler derseniz: Bayburt kalesi, saat kulesi. Ama, kale de harap vaziyette.

Bayburt

ULAŞIM

Bayburt-Gümüşhane arasındaki uzaklık; 78 km. Bayburt-Erzincan arasındaki uzaklık: 135 km. Bayburt-Erzurum arasındaki uzaklık: 126 km. Bayburt-Rize arasındaki uzaklık: 250 km. Bayburt-Ankara arasındaki uzaklık: 798 km.

TARİH

Şehir, Azziler tarafından kurulmuş ve takip eden dönemlerde, Kimmerler ve İskitler tarafından ele geçirilmiştir. Daha  sonraki dönemlerde ise, Medler ve Persler burada egemenliği ele geçirirler. Sonradan, İskitler gelir. Yani: Saka Türkleri. Bunlar, şehirde, 4500-5000 yıl hüküm sürerler.

MÖ. 40 yıllarında, Romalılar bölgeye gelirler. MS.705 yılında, bu kez, Emeviler görülür. 715 yılında ise, Bizanslılar. 850 yılından sonra ise, Türkler.

1054 yılında, Selçuklular, yöreyi işgal ederler. 1081 yılında, Saltuk oğulları ve Mengücek oğulları, bölgede egemen olurlar.

14’ncü yüzyıla gelindiğinde ise, bu kez, yörede Akkoyunlu devleti görülür. 1514 yılında ise, bölge Osmanlılar tarafından ele geçirilir.

1828 yılına gelindiğinde, Rus işgali görülür ve işgal, Ekim 1829 tarihinde biter. 1916 yılına gelindiğinde ise, bu kez, Ermeniler ile birlikte, Ruslar yine bölgeyi işgal ederler.

Özellikle, Ermeniler tarafından, bu dönemde büyük katliamlar yapılır ve birçok Bayburtlu öldürülür.

İşgalin bitmesinin ardından, 1917 yılında Bayburtlular şehirlerine geri dönerler.

1927 yılına kadar Erzurum iline bağlı bir ilçe olarak bulunan yöre, bu tarihte Gümüşhane’ye bağlanır. 1989 yılında ise, İl statüsü kazanır.

Şehrin isminin kaynağı hakkında söylenenler şöyle: şehrin tarihi süreç içinde kullanılan isimleri: Payberd, Payper, Baberd, Paypert. 1647 yılında, şehri ziyaret eden Evliya Çelebi: Bayburt kelimesini, “zengin” anlamına gelen “Bay” ve “belde” anlamına gelen “yurt” ile belirlemektedir.

Osmanlı döneminde ise, şehir “Bayburt” olarak isimlendirilir.

Bayburt

GENEL

Şehir, Çoruh ırmağının kıyısında kurulmuştur. Çoruh ırmağı: bölgenin en önemli su kaynağıdır. Mescit dağlarında, 3300 metre yükseklikte doğar.

Birçok başka su kaynağını da alarak, Bayburt şehrine ulaşır. Şehir merkezinde, güney-kuzey doğrultusunda ilerler ve şehir çıkışında, Değirmencik deresinin suyunu da alır ve iyice hızlanarak akımına devam ederek il sınırlarını terk eder.

Evet, Çoruh ırmağı gerçekten bu ilin sosyal hayatında çok etkin. Sesi dinlendirir, huzur verir.

Bu nehrin kıyısında otururken yenecek bir et dönerin tadını, inanın başka bir yerde zor bulursunuz. Ancak, yine de, bu güzelim ırmak, Bayburtlular tarafından çöplük olarak kullanılır.

Ellerine ne geçerse, nehre atarlar. Yani, biraz önce söyledim ya, lezzetli bir et döneri yerken, nehir üzerinden geçen pet şişeler yanında, yatak-yorgan, teneke kutular vs. görebilirsiniz.

Bayburt

İl merkezinin denizden yüksekliği: 1560 metredir.

Yörede: Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu iklimleri, birlikte görülmektedir. Bunun sonucunda; yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve yağışlı geçer. Ancak, yükseltilerin fazla olmaması nedeniyle, Doğu Anadolu’ya göre, iklim biraz daha yumuşaktır.

Şehrin ekonomisi: tarım ve hayvancılığa dayanır.

Bayburt Taşı

BAYBURT TAŞI

Yüksek kaliteli Bayburt taşı, yörede ilkel yöntemlerle çıkarılıyor. Rezervleri yüksek olsa da, ilkel yöntemlerle çıkarılma sırasında, büyük zaiyatların söz konusu olduğu söyleniyor. Bayburt yöresinde, bu taştan yapılmış, ilginç yapılar görebilirsiniz.

Bayburt Dede Korkut Uluslararası Kültür Sanat Şöleni

BAYBURT DEDE KORKUT ULUSLAR ARASI KÜLTÜR SANAT ŞÖLENİ

Dede Korkut: bütün Türk kavimlerinin atasıdır. Türk destanları ve halk hikayelerinde: Dede Korkut adına ve onun söylediklerine, sıklıkla rastlanır. Dede Korkut’un, Bayburt ve çevresinde bir dönem yaşadığına inanılıyor.

Ancak, günümüzde de, bir diğer ismi “Korkut Ata” olarak anılan şahıs: sütün Türk  dünyası tarafından yakından bilinmektedir. Mezarının, aşağıda ayrıntılı anlatacağım üzere, il merkezine bağlı Masat köyünde olduğuna inanılıyor.

Her yıl: Temmuz ayının 3. haftasında, burada, uluslar arası düzeyde, Dede Korkut Kültür ve Sanat Şöleni düzenleniyor. Bu şölen kapsamında: konserler, sergi, sempozyum, şiir yarışmaları düzenleniyor.

BAYBURT ÜNİVERSİTESİ

Üniversite, 2008 yılında kurulmuştur.

Üniversite bünyesinde: 3 fakülte ve 2 meslek yüksek okulu var. Ayrıca: Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler Enstitüleri var. Fakülteler: İktisadi-İdari Bilimler, Mühendislik ve Eğitim Fakültesidir.

Meslek Yüksek Okulları ise: Bayburt Meslek Yüksekokulu ve Bayburt Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu.

Halen, Üniversite bünyesinde: 1350 öğrenci eğitim görmekte olup, ileriki yıllarda bu sayısın 3000’in üzerine çıkacağı düşünülmektedir. Eğitim kadrosu ise: 92 akademik personelden oluşmaktadır. Ayrıca: 110 idari personel görev yapmaktadır.

Öğrenciler için, barınma imkanları düşünüldüğünde: il merkezinde, 204 kız ve 292 erkek öğrencinin barınabileceği yurtlar bulunmaktadır.

Merkezdeki kampüs: Dede Korkut Kampüsü olarak isimlendirilmektedir.

Bayburt Ne Yenir

NE YENİR

Bayburt yöresine yolunuz düşerse, mahalli lezzetleri tatmak isterseniz, öncelikle önereceklerim: ekşi lahana, yeşil mercimekten yapılan galacoş, tel helvası ve yine lahana ile yapılan, yalancı dolma. Çünkü, yörede lahana çok fazla miktarda yetiştiriliyor.

Bunlarla bitmiyor, ilaveten yöreye has lezzetler: gındırlama köyfesi ( bir diğer ismi Bayburt köftesi), kefenli kebap yani Bayburt Taskebap. Aslında, bu tas kebap, bildiğimiz tas kebabından çok da farklı değil.

NE SATIN ALINIR

Bayburt yöresinde yaşayanların el sanatları olarak, ilk sırayı: ihram alır. İhram, her ne kadar yöredeki kadınların örtünmek için kullandıkları bir eşya ise de, günümüzde ihram dokunduğunda, ortaya daha değişik ürünler çıkmaya başlamış.

Bunlar: yelek, heybe, şal, fular, yatak örtüsü, kravat gibi. Bunlardan: arzu ettiklerinizi, kendiniz ve yakınlarınız için satın alabileceğiniz yerler, Halk Eğitim Merkezi.

Bunun dışında, yöreden: el işlemeli bakır ürünler satın alabilirsiniz.

GEZİLECEK YERLER

Bayburt Ulu Cami

ULU CAMİ

1285-1295 yılları arasında, Selçuklu Sultanlarından II. Gıyasettin Mesut tarafından yaptırıldığı biliniyor. 1967 yılında büyük bir onarımdan geçirilmiştir.

Günümüzde: caminin minaresi ve asıl ibadet alanına açılan iki kapı, orijinalliğini korumaktadır. Diğer bölümler, onarımlar sırasında, orijinallikten uzaklaşmıştır. Minare: caminin kuzey doğusundadır ve kare kaide üzerine, yuvarlak gövdeli olarak yapılmıştır.

Gövde üzerinde: geometrik ve bitki motifli mozaik çiniler görülüyor. Caminin en büyük özelliği: yaklaşık 2000 kişinin aynı anda ibadet edebileceği büyüklükte yapılmış olmasıdır. Ancak, yapıldığı dönem düşünüldüğünde, bu büyüklüğün nedeni anlaşılamamaktadır.

SAAT KULESİ

İl merkezinde, Vali konağı yakınındadır.

I. Dünya savaşı yıllarında, Rus işgalinden çekilerek, Çorum yöresine sığınan Bayburtlular, işgalin ardından geri dönünce, Çorumda gördükleri saat kulesinin aynısını, Bayburt’ta: Bayburtlu ustalara yaptırılmıştır.

Bu saat kulesi, Cumhuriyetin 1’nci kuruluş yıl dönümü olan, 29 Ekim 1924 tarihinde açılmıştır. Saat aksamı ise: Almanya’dan getirilmiştir. Kulenin yüksekliği: 22 metredir. En üst bölüme çıkılmak için, yaklaşık 42 basamaklı bir merdiven var.

TAŞHAN-BEDESTEN

İl merkezinde, Ulu cami yakınlarındadır. Yapılış tarihi ve yaptıran bilinmemektedir. Mimari özellikleri: taş ve tuğlada yapılmıştır. Giriş bölümü üzerinde, bir aydınlık feneri var. Bedesten yapısının: Yavuz Sultan Selim döneminde, hapishane olarak kullanıldığı biliniyor.

Günümüzde ise, bedesten: depo olarak kullanılıyor. Çevresi dükkanlarla çevrili. İçeriye girmek isterseniz, kuzeydoğu köşesinde ana kapı var.

Bayburt Şehit Osman Türbeleri

ŞEHİT OSMAN TÜRBELERİ

İl merkezinin batısında, Şehit Osman Tepesi olarak isimlendirilen: 1685 metre yükseklikteki yerde, iki türbe var. Bunların, Saltukoğulları döneminden kaldığı sanılıyor. Ancak, kitabeleri silik olduğundan, yaptıran ve yapılış yılları bilinemiyor.

Ancak: sarı taştan yapılmış bu türbeler, taş işlemeciliği açısından görülmeye değer. Mezar taşlarının, muhtemelen 600-700 yıllık oldukları sanılıyor. Yani her iki yapının da: 13-14’ncü yüzyıllarda yapıldıkları sanılıyor.

Türbelerde: Saltukoğulları Komutanlarından, Mengücük Gazinin erkek kardeşi Osman Gazi ve kız kardeşine ait olduğu sanılıyor.

Bayburt Kalesi

BAYBURT KALESİ

Urartular tarafından yapılan kale, Romalılar döneminde, onarım görmüştür. Ama, en büyük onarım, 1200’lü yılların başında, Selçuklu Sultanı Süleyman Şahın kardeşi tarafından yaptırılmıştır.

Kale üzerinde, bu büyük onarımı belirleyen, birçok “Arapça” kitabe bulunmaktadır. Bu 20 kitabeden, 17 tanesi, Tuğrul Şah dönemine aittir.

Kalenin çevresi, 3 km. dir. En geniş kısmı: 950 metre ve en dar yeri ise, 450 metredir.

Kaleye: Çinimaçin kalesi de deniliyor. Çünkü: kale yapısının batı ve güneş dış cephelerinde, mor ve yeşil firüze çinileri kullanılmıştır.

Özellikle, bu çiniler, güneşin doğuşu sırasında, güneş ışınlarını yansıtarak, muhteşem bir renk ve ışık çeşitliliği yaratıyorlarmış. Ancak, bugün bu çinileri görmeyi düşünmeyin, çünkü tamamen tahrip edilmişler.

Kale: 1514 yılında, Osmanlılar tarafından ele geçilir.1647 yılında yöreyi ziyaret eden Evliya Çelebi: kale içinde: bir mahallede, 300 ev bulunduğunu ve ayrıca bir cami bulunduğunu yazmıştır. Ancak, özellikle, 1828 yılındaki savaşta, kale, Ruslar tarafından büyük tahribata uğratılmıştır.

Bugün, kale içinde görebileceğiniz yapılar: ambar, su depoları, hapishane, koğuşlar ve hamam var. Ayrıca, surlar üzerindeki mazgallar ve siperlikler de ilgi çekici. Ayrıca, güney batı bölümünde bir cami var.

Caminin ismi: Ebul Fetih Camisi. Tüm bunların yanında, bir de kilise görülüyor. Kilise, kale içinde, hakim bir noktada. Kilise de, özellikle yabancı turistler tarafından ziyaret ediliyor.

BENT HAMAMI

Bayburt kalesi eteklerinde, Çoruh ırmağına yakın bir yerdedir. Muhtemelen 16’ncı yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir. Yapının dış bölümü, çeşitli onarımlar nedeniyle orijinalliğinden uzaklaşmış olsa da, iç bölümü yani iç yapısı orijinaldir. İlginizi çekebilir.

Bayburt Bey Böyrek Türbesi

BEY BÖYREK TÜRBESİ

İl merkezinin 2 km. doğusunda, Erenli köyündedir. Peki, Bey Böyrek kimdir? Bu şahıs, Dede Korkut hikayelerinde adı geçen önemli bir kişidir. Günümüzde, burası, halk tarafından ziyaret yeri olarak değerlendiriliyor. Türbenin bulunduğu  tepe, şehir merkezinden de görülebiliyor.

KIRKPINAR KÖYÜ-ŞİFALI YILANLAR 

İl merkezine 22 km. uzaklıktadır.

Köyün eski ismi: Çıpkınıs. Cumhuriyet döneminden sonra ise, Kırkpınar olarak değiştirilmiştir. Köyün özelliği: Mayıs ayında çıkan yılanlar. Hatta: köy, bu nedenle “Yılanlı” ismiyle de anılıyor.

Gelelim, belki okurken biraz ürkeceğimiz bu yılanlar konusuna: Mayıs-Haziran aylarında, bu yılanlar toprak altından ve de özellikle köy girişinde bulunan Kırkpınar dağında ortaya çıkıyorlar.

Ancak, bu doktor yılanların: Behçet, yılancık, egzama, sedef gibi bir kısım hastalıkların tedavisinde iyi geldiği söyleniyor. Köye gelenler ve durumu bilenler: yılanları, vücutlarının rahatsız bölgelerine koyarak, rahatsızlıklarının tedavi edileceğine inanıyorlar.

Köy halkı: bu yılanlı tedaviyi ekonomik bir getiriye dönüştürmüş. Köye gelen ve yılanlardan şifa arayan ziyaretçiler, köy halkı tarafından, küçük bir ücret karşılığında, yılanlı tedaviye alınıyorlar.

Burada, her yıl Mayıs ayı içinde, Şifalı Yayınlar Festivali düzenleniyor. Bu festival sırasında, özellikle tedavi için, gerek yurt dışı ve gerekse yurt içinden birçok ziyaretçi bölgeye geliyor.

Bayburt Korgan Köprüsü

KORGAN KÖPRÜSÜ

İl merkezine bağlı Akşar beldesindedir. Yani: Bayburt-Gümüşhane kara yolunun 25’nci km. dedir.

Tarihi ipek yolu üzerinde bulunması ile önem kazanmaktadır. Halk arasında: Meliğin Köprüsü olarak da isimlendirilir.

Köprünün: 13-14’ncü yüzyıllarda yapıldığı düşünülüyor. Klasik Osmanlı dönemi köprülerine büyük benzerlik göstermektedir. Uzunluğu: 43 metre, genişliği ise 4 metredir. İki gözlüdür.

Kemerler ve korkuluklar sarı  taştan, diğer kısımlar ise moloz taştan yapılmışlardır. Kemer yüksekliği: su yüzeyinden yaklaşık 5 metredir.    Günümüzde de kullanılmaktadır.

Bayburt Aslan Dağı-Vilayet Ormanı

ASLAN DAĞI-VİLAYET ORMANI

Burada görebilecekleriniz: Orman evi, gölet, yarı olimpik yüzme havuzu, mesire alanı, çocuk oyun alanı, suni bir şelale, kamelyalar, hayvan barınakları, yürüme parkuru.

Ayrıca: 1996 yılında, yöreye çok miktarda ağaç dikilerek, yeşillendirme çalışmaları yapılmıştır.

SARUHAN KALESİ

İl merkezine yaklaşık 35 km. uzaklıkta, Saruhan köyündedir. Kitabesi bulunmadığından, hangi yıl ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmiyor. Ancak, büyük ihtimalle, Trabzon imparatoru Mithridates tarafından, savunma ve gözetleme amacıyla yaptırıldığı sanılıyor.

Bayburt Dede Korkut Türbesi

DEDE KORKUT TÜRBESİ

İl merkezine, 39 km. uzaklıkta, Masat köyündedir.

Mimari özellikleri düşünüldüğünde, çok eski dönemlerde yapıldığı belirlenmiştir. Halk arasında: “Ali Baba” yani “Büyük Baba” türbesi olarak bilinir. Ancak, buranın en büyük özelliği ve önem kazanan yanı, Dede Korkuta ait olduğunun düşünülmesidir.

Bilindiği gibi, Dede Korkut, Türk dünyası için önemli bir kişiliktir. Türbe yapısı üzerinde: 718 rakamı görülmektedir ve bu yapılış yılı olarak değerlendirilmektedir.

KOP DAĞI VE KAYAK SPORLARI TURİZM MERKEZİ

İl merkezine, yaklaşık 40 km. uzaklıktadır. Bayburt-Erzurum kara yolu üzerindedir.

Burası: Bakanlar Kurulu tarafından, 1991 yılında, Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir. Ancak, Turizm Bakanlığı tarafından henüz tam olarak yatırımlar yapılmamıştır.

Bölge, özellikle kayak sporları için çok uygun. Çünkü, kış mevsimi, burada uzun ve yoğun geçiyor. Yılın, yaklaşık 8 ayında, kar var. Dolayısıyla kayak yapma imkanı oluyor. Ayrıca: 1250 metre uzunluğunda ve 70 adet askılı teleksi tesisi var.

Kayak pistleri ise: 3000 metrelik zirveden başlıyor. Konaklama derseniz: yaklaşık 100 yataklı bir kayak evi, konaklama için hizmet veriyor.

Please follow and like us:

“Bayburt” üzerine 3 yorum

  1. türkiyeye duyrulur.Battal gazi ile.hz.ali
    oğlu muhammet hanefi,nin mezarı Bayburt,ta.
    ………….BAYBURT/TÜRKİYE……………

  2. “TÜRKİYEYE MÜJDE”HOCA AHMET YESEVİ*HACI BEKTAŞI VELİ”SOYU*BOYU”HZ.ALİ.R.A.OĞLU”MUHAMMET
    HANEFİ,DİR.(EL-KEBİR)”TÜRBESİ MAKAMI*BALCA
    …………BAYBURT/TÜRKİYE…………….

  3. “ANADOLUDA İLK GAZİ ÜNVANI ALAN”SAHABE-SAN-
    CAKTAR”ABDÜLVEHHAB GAZİ,DİR”TÜRBESİ DUDUZAR
    “HALİFİ BATTAL GAZİ,NİN MAKAMI İSE ERENLİ KÖY İÇİNDE,SAYGI İLE.
    …………BAYBURT/TÜRKİYE…………….

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.