Hakkari Çukurca

Hakkari Çukurca

Çukurca, Hakkari arası uzaklık: 79 km. Çukurca, Şırnak arası uzaklık: 189 km.

TARİHİ

Yerleşim yeri, Urartuların ilk yerleşim yerlerinden birisi olarak bilinmektedir. Abbasiler, bu bölgeye “Mir” ismi vermişlerdir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin ardından, 1’nci Dünya savaşı sırasında bölgede Rus işgali görülür. Bu dönemde, Rusların kışkırtması sonucu bölgede yerleşik Nasturiler ayaklanmıştır.

Ancak bu ayaklanma bastırılmış ve daha sonra Nasturiler, bölgeyi terk etmişlerdir. 1926 yılında Ankara Antlaşması ile, Çukurca, Türkiye toprakları içerisinde kalmıştır. 1953 yılında ilçe olur. Bölgenin eski ismi Çaldır.

GENEL

Yerleşim yeri, Zap suyunun bölgeyi aşındırdığı engebeli bir arazide kuruludur. İlçe yerleşim merkezi, yüksek dağlarla çevrili olup, düz olmayan bir alanda kuruludur. Bu yüzden bölgeye “Çukurca” ismi verilmiştir. Rakımı ortalama 1286 metredir. Bölgede yaşayanların temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.  

 GEZİLECEK YERLER

Hakkari Çukurca Kasrı Hevtgan Kalesi

KASRI HEVTGAN KALESİ

İlçe merkezinin kuzeyinde, Sidan vadisindedir.  Vadinin güney yamacında, ortaya yakın bir kesimde kayalık üzerine kuruludur. Muhtemelen Çukurca’da bulunan Beyler tarafından savunma amaçlı olarak yaptırılmıştır. Kitabesi olmadığından yapım yılı ve yaptıran belli değildir.

“Mir Evi” olarak da tanınmaktadır. Vadiden gelebilecek tehlikelere karşı, küçük bir gözetleme yapısıdır. Kayalık bir platform üzerinde, iki burçlu bir yapıdır. Ortadaki bölüm, içten 7 x 5.5 metre ölçülerindedir. Doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır.

Yapıda iki burç vardır. Burçlar güney köşelere kaydırılmıştır. Doğudaki burç, içten 3 metre genişliğinde, yarım daire planlıdır. Burcun duvarı üzerinde, iki mazgal pencere görülür. Yine aynı yerde bulunan diğer batıdaki burç 4 metre genişliğinde, yarım daire planlıdır.

Moloz taş örgülü duvarlar, 1 metre kalınlıktadır. Duvarlar günümüzde büyük ölçüde yıkılmış durumdadır. Kaleye ulaşmak için, günümüzde herhangi bir yol bulunmamaktadır. Bu yüzden ulaşım oldukça zordur.

EMİR ŞABAN CAMİİ

İlçe merkezindedir. Hükümet konağının kuzeydoğusundadır. Osmanlı döneminde, 16’ncı yüzyılda cami: ilk yapıldığında medrese ile birlikte burada bulunmaktadır. Cami, medrese üniteleriyle birlikte bir kompleks yapıdır. Cami yapısı kareye yakın dikdörtgen planlıdır. 2012 yılında onarım görmüş ve günümüzdeki şeklini almıştır. Caminin doğusunda gasilhane bulunmaktadır.

Camide, tarihlendirmeye yarayacak herhangi bir yazıt ve belge bulunmuyor. Muhtemelen 18’nci yüzyıldan sonra yapılmış olmalıdır. Camiye adını veren Emir Şaban’ın da kim olduğu bilinmiyor. Doğu taraftaki mezarlığa yakın bölümde, camiye adını veren Emir Şaban’ın türbesi bulunuyor.

TARİHİ TAŞ EVLER

Çukurca kalesinin bulunduğu tepenin yamacında bulunan bu tarihi taş evler, kesme taştan yapılmıştır. Çok katlı bu taş evler, kaleye yaslanmış şekilde inşa edilmiştir. İl Kültür Müdürlüğü tarafından 1’nci Derece Sit alanı olarak tescil edilen 21 taş evden bir kısmı restore edilmiştir. Bu taş evler, yörede sivil mimarinin en güzel örnekleridir.

DERVİŞOĞLU KONAĞI

İlçe merkezinde, tarihi taş evlerin arasında kalır. Yapı, çok katlıdır. Kule tipinde inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlıdır. Doğu-batı yönünde yerleştirilmiştir. Zemin kat üzerine 3 katlıdır. Zemin kata, batı cephenin kuzeyindeki bir kapıdan girilir. Ancak günümüzde ara katların bölümleri yıkılmıştır.

MEHMET TURAN EVİ

İlçe merkezinde, tarihi taş evlerin arasındadır. Eve ulaşım, basamaklı bir yoldan sağlanır. Kayalık yamaca uygun olarak inşa edilmiştir. 2 katlıdır. Düzgün kesme taştan yapılmıştır. Kuzeyde, ana kayaya yaslanır. Güneyde odalar sıralanır. Yapının üstü, ahşap hatıllı düz toprak damla örtülüdür. Burada kayaya oyulmuş bir dibek görülmeye değerdir.

PİROZBEYOĞLU KONAĞI

Kale mahallesindedir. Dervişoğlu konağının doğu bitişiğindedir. Çok katlı konak, kule tipinde inşa edilmiştir. Kare planlıdır. Zemin kat üzerinde bir ve ikinci katlar bulunur. Bütün katlar aynı büyüklüktedir. Günümüzde, yapının sadece birinci ve ikinci katları ile batı ve güney duvarları sağlamdır. Kuzey batı köşeye, dıştan ahır yapılmıştır. Yapı Çukurca ilçesindeki önemli sivil mimari örneklerinden birisidir.

SÜLEYMAN PEYGAMBER CAMİİ

Cevizli vadisinde, Kayalık (Zavite) köyüne bağlı Meşeli (Hişet) mezrasındadır. Cami halk tarafından kutsal kabul edilmektedir.

Meşeli mezrası, dağlarla çevrili bir yerleşimdir. Günümüzde, buraya araç yolu yoktur. Köye, patika bir yolla yapılacak 30 dakikalık yürüyüşle ulaşılır.

Geçmişte vadide Nasturi Hıristiyanları bulunuyormuş. Cami, köyün girişinde, güneydoğu kesimindedir. Kuzeyden güneye eğimli bir arazi üzerinde kuruludur.

Camide “Süleyman Peygamber Makamı” denen bir bölüm vardır. Bu mekan: bu camiden ayrı, alt katta kalan, dışa kapalı bir mekandır. Asıl cami, bunun üzerine inşa edilmiştir. Ancak inşa edilirken Süleyman Peygamber makamına zarar verilmemiştir.

Makamın günümüzde sadece dıştan cami güney duvarı ile bütünleşmiş kısmı görülebilir. Bugün buraya girmek isterseniz, dehliz şeklinde bir yoldan geçmek gerekir. Altta kalan bu yapı, dikdörtgen planlıdır. Ölçüleri 5.15 x 3.95 metre ölçülerindedir. Doğu duvarının, kuzey köşesine kaydırılmış bir kapıdan girilir.

SİDAN VADİSİ SU BENDİ

İlçe merkezinde Bey Mahallesinde Sidan vadisindedir. Haskel kayalıklarının alt kesimindedir. Meskun alan dışındadır. Sidan deresinin kuzey bölümünde, sırtta, kayalıklara yaslanmış olarak yapılmıştır. Dereden alınan suyu, Narlıdaki bahçelere aktaran, 5 km uzunluğunda bir kanal vardır. Bu kanal, günümüzde oldukça fazla tahrip olmuş durumdadır.

 Hakkari Yüksekova hakkındaki gezi yazım için  Yüksekova

Kastamonu Seydiler

Kastamonu Seydiler

Seydiler, Kastamonu arası uzaklık: 33 km. Seydiler, Ağlı arası uzaklık: 19 km. Seydiler, Küre arası uzaklık: 30 km. Seydiler, İnebolu arası uzaklık: 56 km. Seydiler, Ankara arası uzaklık: 290 km. Seydiler, İstanbul arası uzaklık: 530 km.

TARİHİ

Yöre, 1868 yılına kadar Küre dağlarının Ağlı nahiyesine bağlıdır. Bu tarihten sonra İnebolu’ya bağlanmış ve 1926 yılında tekrar Küre’ye bağlanmış, 1944 yılında ise Devrekani’ye bağlanmıştır. 1967 yılında burada Belediye teşkilatı kurulur. 1991 yılında ilçe olur.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, 23 Ağustos 1925 tarihinde Kastamonu’da Şapka İnkılabını gerçekleştirdikten sonra 25 Ağustos tarihinde İnebolu’ya geçerken Seydiler’e uğramış, kısa süre kalmıştır.

Seydiler ismi, ilçe merkezindeki camiye de adını veren, türbesi de ilçe merkezinde bulunan “Seyyid-i Zülfikar” isimli kişiden geldiği söyleniyor.

Kastamonu Seydiler

GENEL

İlçe Batı Karadeniz bölgesindedir. İlçe merkezi düzlüktür. Köy ve Mahallelerin büyük bölümü de düzlük arazide kurulmuştur. Yörenin rakımı ortalama 1100 metredir. Yörede karasal iklim ve Karadeniz iklimi birlikte hüküm sürer.

Kış mevsimi uzun süreli ve kar yağışlıdır. Yılda 150 gün don görülür, bu yüzden sebzecilik gelişmemiştir. Bölgede yaşayanların başlıca geçim kaynağı hayvancılıktır.

Kastamonu Seydiler Şerife Bacı

ŞERİFE BACI

Kurtuluş savaşında, eli silah tutan tüm erkekler cephede bulunduğu sırada, yörenin kadınlarının silah ve cephanelerin sevkiyatında olağanüstü çabaları olmuş ve tarihe geçmişlerdir. Bu kadınlardan birisi de Seydili Şehit Şerife Bacı’dır.

Kendisi 1921 yılının çetin kış şartlarında, Şubat ayında sırtında çocuğu, önünde kağnısı ile İnebolu’dan Kastamonu’ya cephane taşırken, Kastamonu kışlası önüne kadar gelmiş, mermileri ve çocuğu korumak uğruna kendisi donarak şehit olmuştur.

Seydiler Belediye Başkanlığı tarafından Belediye Binası önüne Şerife Bacı’nın rölyefi yaptırılmış, ayrıca ana caddeye Şerife Bacı ismi verilmiştir.

ŞERİFE BACI  KÜLTÜR FESTİVALİ

Her yıl geleneksel olarak 25-26 Ağustos tarihlerinde düzenlenir. 25 Ağustos tarihi aynı zamanda Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilçeye gelişi olarak da kutlanır.

NE YENİR

Buralara yolunuz düşer ve yerel lezzetlerden tatmak isterseniz, önerilerim “etli ekmek, banduma, ekşili pilav ve tirit” olacaktır.

Kastamonu Seydiler

GEZİLECEK YERLER

Kastamonu Seydiler Şerife Bacı ve Şehitler Anıtı

ŞERİFE BACI VE ŞEHİTLER ANITI

Anıt, ilçenin İnebolu istikametinden olan girişinde bulunmaktadır. Oldukça güzel bir park alanı içerisindedir. Anıt alanında, Şerife Bacı için gıyabi mezar yaptırılmıştır, çünkü nereye gömüldüğü, mezarı bilinmemektedir.

SEYYİD-İ  ZÜLFİKAR CAMİİ

İlçe merkezine bağlı Çayır Mahallesindedir. Çayır mahallesine, İpek yolunun geçmesi nedeniyle cami, kervansarayla, deve hanları, hamamla inşa edilmiştir. Bunlar zamanla kullanılmayarak yıkılmışlardır. Caminin minaresinin yapım tarihi 1112 yılıdır. Cami yakın zaman önce restore edilerek yeniden ibadete açılmıştır.

Kastamonu Tosya hakkındaki gezi yazım için  Tosya

Kastamonu Şenpazar

Kastamonu Şenpazar

Şenpazar, Kastamonu arası uzaklık: 97 km. Şenpazar, Cide arası uzaklık: 35 km. Şenpazar, Ağlı arası uzaklık: 46 km. Şenpazar, Pınarbaşı arası uzaklık: 94 km. Şenpazar, Ankara arası uzaklık: 345 km. Şenpazar, İstanbul arası uzaklık: 508 km.

TARİHİ

Candaroğulları döneminde, Buhara’dan göç ederek buraya gelen Şir Ali Bani isimli bir Şeyh beraberindekilerle birlikte, Tekke isimli mahalleye yerleşir. Kendisine izafeten buraya şehri kuran manasına “Şehribani” ismi verilmiştir.

Daha sonra Şehribanı ismi Şarabana olarak değiştirilmiştir. 1948-1950 yıllarında yörenin ismi “Şarbana” dır. Söylentilere göre, bu dönemde Şenpazar ilçe merkezinin bulunduğu vadi üzüm bağlarıyla doludur ve bir de Şarap İmalathanesi vardır.

Bu yüzden yöreye “Şarbana” isminin verildiği söylenir. 1968 yılında ise, halkın teklifi üzerine isim değiştirilmiş ve Şenpazar olmuştur. Belediye teşkilatı 1974 yılında kurulur. 1987 yılında ilçe olur.

Kastamonu Şenpazar

GENEL

İlçe Karadeniz bölgesinin yapısına uygun olarak genç kıvrım dağları ile kaplıdır. Batı Karadeniz bölümünün kıyısında yükselmeye başlayan ve deniz kıyısına uzanan İsfendiyar Dağları, ilçe ile deniz arasında blok yapar. İlçe dağlık ve engebeli arazide akarsuların oluşturduğu vadilerde kuruldur.

İlçenin rakımı ortalama 335 metredir. Şenpazar çayı, ilçe merkezinden geçer. Yörede tipik Karadeniz iklimi hakimdir. Denize yakın olmasına rağmen, deniz iklimi özellikleri görülmez.

Çünkü deniz ile arasında yüksek dağlar vardır. Ama yine de iklim ılımandır. Bölgede tipik Karadeniz iklimi görülür. Yağışın bol olması nedeniyle doğal bitki örtüsü zengindir.

 

ŞENPAZAR KARDELENİ VE KÜLTÜR FESTİVALİ

Her yıl geleneksel olarak yapılır. Festivalde, gurbette yaşayan Şenpazarlılar bir araya gelirler.

Kastamonu Şenpazar

GEZİLECEK YERLER

TEKKE MAHALLESİ

İlçe merkezine 4 km uzaklıkta, günümüzde Kuztekke olarak bilinen mahallede, bir zamanlar: Tekkeşin adında Şeyhlerin bir araya geldiği bir Tekke varmış. Bu yüzden mahalleye “Tekke Mahallesi” ismi verilmiştir. Tekke Mahallesi, Hasan Tepesi denen yerin batısında bulunduğundan sabah güneşi çok geç gelirmiş. Bu yüzden buraya güneşe kapalı veya gölge kalan taraf anlamında “Kuz” eklenerek “Kuztekke” ismi verilmiştir.

Kastamonu Şenpazar

ŞEYH SİR ALİ BANİ TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı Kuztekke Mahallesi, Tekke mevkiindedir.

Bölgede anlatılan bir rivayete göre “Candaroğulları döneminde, Buhara’dan Şir Ali Bani adında bir Şeyh göç ederek buraya gelmiş ve Tekke ismi verilen mahalleye yerleşmiştir. Köyün Şeyh Sir Ali Bani ve beraberindekiler tarafından kurulduğu anlatılır. İşte Şeyh Sir Ali Bani ismi nedeniyle, Tekke köyünün bir mahallesine şehri kuran anlamında “Şehribani” ismi verilmiştir. Bu isim daha sonra halk arasında “Şarabana” diye telaffuz edilmiştir.”

POYRACIK ŞELALESİ

İlçe merkezine yakındır, (3 km uzaklıktadır.) yürüyüş mesafesindedir. Şelale, Gürleyik köyünün Poyracık mevkiinde, kayaların üstünden aşağıya dökülür. Burada: çay sularının aşındırmasıyla geniş balkonlar oluşmuştur. Bu balkonlardan taşan sular, en yukarıdan aşağıya düşer ve orada küçük gölet oluşturur. Özellikle yaz aylarında, ormanlık alanda, yöre halkı piknik yapmak için burayı tercih eder.

KUYLUÇ MAĞARASI-DAĞLI KUYLUCA MAĞARASI

Mağara Şenriban çayına 3 km ve Devrekani çayına ise 4 km uzaklıktadır. Mağaraya “Dağlı Kuyucu” da denir. Mağaranın ağzı: Türkiye’nin en derin yeri olan Çukurpınar Düdeninin ağzından daha geniştir. Mağara girişinde, iki akarsu birleşerek cadı kazanı oluşturur. Daha sonra mağara bir kol şeklinde ilerler.

Bu kol, 50 metre ileride muhtemelen mağara ile birleşir. Mağara içinde, yaklaşık 100 metre uzaklıkta bir şelale bulunur. Şelale yönünde, hafifçe bir rüzgar hissedilir.

Mağara içinde hava sıcaklığı 10-20 derece arasında değişmektedir. Sonuç, sporcuları bile zorlayan bir mağaradır, yani amatör gezginlerin girip gezebilecekleri bir mağara değildir.

DEĞİRMENBAŞI SUYU

İlçe merkezine 6 km uzaklıktaki Gürleyik köyündedir. Gürleyik çayının kaynağını oluşturan Değirmenbaşı suyunun kaynağının çıktığı yer, ormanlık bir arazidedir. Su üzerinde kurulu birkaç değirmen bulunmaktadır. Su içildiğinde piyasada satılan birçok sudan daha iyi olduğu anlaşılmaktadır. Halen ilçenin içme suyu bu kaynaktan karşılanmaktadır.

FABRİKA DERESİ

İlçe merkezine 8 km uzaklıktaki Gürpelit köyündedir. Kaynağın nereden geldiği bilinmemektedir. Yıllar önce bu dere üzerine kurulmuş Kereste Atölyesi varmış. Bundan dolayı, buraya Fabrika Deresi deniliyor.

Günümüzde ise bu dere üzerinde birkaç değirmen bulunmaktadır. Derenin suyu çok temiz ve içimi güzeldir. Günümüzde bu dere üzerinde alabalık tesisi kuruludur. Bu tesislerde üretilen alabalıklar, İstanbul’a pazarlanmaktadır.

KIRKMERDİVEN

İlçe merkezine 9 km uzaklıktaki Salman köyündedir. Taştan oyma merdivenlerden dönerek inilmektedir. Eski kalıntılar define arayıcıları tarafından karıştırılmıştır.

BEZEZ KALINTILARI

İlçe merkezine 9 km uzaklıktaki Alancık köyündedir. Eskiden yerleşim yeri bulunduğu anlaşılmaktadır. Toprak altında mimari kalıntılar vardır. Özellikle Bizanslılardan kaldığı düşünülen kilise kalıntısı dikkat çeker.

KIZILCASU

İlçe merkezine 15 km uzaklıkta, Küre Dağları Milli Parkı Kızılcasu özel alanındadır. Burada 12 tane bungalov ev, karavan ve çadır kamp yeri bulunmaktadır. Eğitim amaçlı aktiviteler düzenlenmektedir. Yörenin gözde piknik yeridir.

DAĞLI KÖYÜ

İlçe merkezine 18 km uzaklıktadır.

Kastamonu Şenpazar Şehriban Kanyonu

Şehriban Kanyonu

Kanyon ilk olarak 1997 yılında keşfedilmiştir. Kanyonun iki duvarının arasından Şehriban çayı akar. Çayın bazı bölgelerde akım hızı oldukça fazladır. Bu yüzden de yöre insanı, Şehriban kanyonundan “Ölümle dans kanyonu” diye söz ederler. Kanyon neredeyse geçilmesi imkansız bir kanyondur, bu yüzden denemenizi önermem, sadece bilgi açısından yukarıdaki satırları yazdım.

Kastamonu Şenpazar Dağlı Kuyuluca Mağarası

Dağlı Kuyuluca Mağarası

Ocak 1994 tarihinde keşfedilmiştir. Türkiye’nin ağzı en geniş dikey mağarasıdır. Ağzının derinliği 100 metredir. Derinlik bakımından, Türkiye’nin 17’nci derin mağarasıdır. Çevresi ormanlık olduğu için mağarayı uzaktan görmek mümkün değildir, mağaranın ağzına kadar inmek gerekir.

Ancak unutmamak gerekir ki, mağara kenarlarındaki kısımlar oldukça nemli ve kaygandır. Mağaraya ancak uygun ekipmanlarla giriş yapılabilir. Gerektiğinde Dağlı köyünden rehber de alınabilir.

Burası 150-200 metre kadar derinliği olan büyük bir çukurdur. Orman içinden doğan bir su kaynağı, mağaranın hemen yanındaki bir cadı kazanında toplanır ve oradan da mağara girişinin 50 metre yakını altından fışkırarak mağaranın bilinmeyen bir yerine dökülür.

Evet son bir not: Elbette bu gizemli mağara hakkında bir efsane var, çünkü insanlar gizemi çözemediklerinde efsaneler yaratırlar. Şöyle ki “mağaranın içinde bir kız yaşıyor ve mağaraya yaklaşan genç erkekleri, sesiyle büyüleyip mağaraya çekiyor” evet bu yüzden çevre köylerde yaşayan genç erkeklerin bu mağaraya asla yaklaşmadıkları söyleniyor.

Kastamonu Daday hakkındaki gezi yazım için  Daday